Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.729
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. İkisi aynı şey değil. Doğa 14 milyar seneden beri somut bir şekilde çalışıyor/evriliyor. Bilim, doğanın işleyişini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Hâlâ bilmediğimiz, anlamadığımız noktalar var. Zamanla bunlar da aydınlığa kavuşacak. İnsanların icat ettiği ve taptığı tanrı(lar) ise onların hayallerini süslemekten başka bir şey değil.
  2. kavak

    Paranoyaklık

    @Saturn, ona bakarsan her insanın kesin sakat(!) bir tarafı vardır. Çünkü dünya tarihine baktığımızda sağlıklı bir rasyonellikten ziyade akla mantığa ters olaylar çıkıyor karşımıaz. Hesabını yapsak, insanlar barıştan çok savaşlarla zamanını geçirmiş. Bu insan türü garip bir yaratık, anlaması güç. Yaratıcılık yani müthiş iyi ancak yıkıcı tarafı da bir o kadar berbat.
  3. Şansına küs derim ve başka bir hayatta belki farklı olur. Başkalarına güvendiğin an, zaten işin şansa kalmış sayılır.
  4. Hayatınızı her hangi bir dinin doğmalarına göre şekillendirmeyin. Dinlerin alayını toplasanız, sorunlarınıza çözüm sunamazlar. Çözüm sizin elinizde; sağlıktan tutun arkadaş, iş ve aş sorunlarınızı piyasadaki hiçbir tanrı çözemez. Denemesi bedava. Dinler bu güne kadar insanları ötekileştirmekten başka somut bir şey yapmadılar ve onları ebediyen hayatınızdan çıkarmak yine sizin elinizde.
  5. kavak

    Paranoyaklık

    Bazı insanlar çeşitli sebeplerden ötürü kötülüğü temsil eden bir şeyşiz yapamıyorlar. Toplumlarda bu hususun bir hayli yaygın olduğu kanaatindeyim. Mesela kimileri Ermenileri ve Yahudileri, kimileri Şiileri, kimileri batıyı ve kimileri de yakın komşusunu bile düşman bellemiş. Bunların kötü, kalleş olduğuna kendilerinin ise masum olduğuna inananlar var. Bazılarında bu özellik hastalık derecesinde ve bunun neticesinde ırkçılık , aşırı milliyetçilik ve fanatik dindarlık yeşermiş. İnsanları iyi yola sevketmeyi iddia eden dinler bile kötülüğün kralı olan bir şeytan figürünü yaratmış. Doğanın bir kanunu olan bencillik insanları teget geçmedi elbette, dolayısıyla savaşlar ve katliyamlar ezelden beri var. Hasılı düşman arayışı insanlık kadar eskidir.
  6. Düzeltme... Sırrı Süreyya Önder olacaktı.
  7. İmralı müzakere heyetinin bir parçası olan Sırrı Süreyya Dündar, fenalaşarak hastanede ameliyata alındı. Durumunun kritik olduğu söyleniyor. Bir diğer üye olan Ahmet Türk´de sağlık sorunları nedeniyle son zamanlardaki heyet görüşmelerine katılamamıştı. Diğer yandan PKK´nın terörist elebaşları işi yokuşa sürmeye niyetli, çünkü evvela A. Öcalan´ın serbest bırakılmasında ısrar ediyorlar ve Türkiye´ye gelirlerse hemen tutuklanacaklarını söylediler. "Kim böyle durumda Türkiye´ye gider?" minvalinde mesaj vererek, aslında sılah bırakmaya pek istekli olmadıklarını belli etmiş oldular.
  8. Tünel Evin kapısını açtı, dışarı çıktıktan sonra kapıyı yavaşça kapatıp kilitledi ve ardından sağ tarafa doğru yöneldi. Biraz yürüdükten sonra yolun karşısına geçti, durdu, başını yukarıya kaldırdı. Akşam güneşi bulutların arasında kâh kayboluyordu kâh yeniden görünüyordu. Görkemliydi; kusursuz bir daire görünümde geceyi alabildiğince aydınlatıyordu. Gökyüzü parçalı bulutluydu ve bir haftadan beri süren şiddetli yağmur dinmişti. Gecenin bu saatinde kasabadaki arabaların ve insanların kulakları tırmalayan sesleri kesilmişti. Mağazalar kapanmış, gün boyu oradan oraya koşuşan insanlar nihayet evlerine çekilmişti. Yeniden yola koyuldu, durmadan yürüyordu. Sokak lambası olmamasına rağmen hava aydınlıktı. Bir süre sonra kasabanın sınırına varmıştı bile. Kasabanın bitiminde çam ve palamut ağaçlarından oluşan ormanlık bir alan başlıyordu. Ana yol ormanın tam ortasından geçiyordu ancak aynı zamanda ormanda yaşayan hayvanlar için büyük bir tehlike arz ediyordu. Hayvanseverler ve kasabanın ahalisi uzun bir süre beri karşı çıkmasına rağmen belediye, masraflı olmasın diye yolu doğrudan ormanın içinden geçirtmişti. O gündür bu gündür yüzlerce hayvan arabaların altında ezilmişti. Bu meseleyi çözmeye azimliydi. Hayvanların ölmesine seyirci kalmaya niyeti yoktu. Bir şeyler yapmalıydı ki altı aydan beri her gece buraya geliyor ve titizlikle sabaha kadar çalışıyordu. Son bir haftadır yoğun yağışlar nedeniyle gelememişti. Geçen sene belediyeden yardım istemişti, hatta güzel bir proje hazırlamıştı. Belediye projeyi onayladı fakat eleman tahsis edemeyeğini bildirdi. Malzeme yardımı yapılması karşılığında kendisi gönüllü olarak çalışacağını söyledi. Tüm güvenlik önlemlerini almıştı, haftalarca tünelin planını enine boyuna hesaplamıştı. Nede olsa yılların inşaat mühendisiydi. İşinde uzmandı ve iki sene evvel emekliye ayrılmıştı. Yanında getirdiği kazmayı ve küreği biraz temizledi; tünelin bitmesine az kalmıştı. Muhtemelen bir ay içinde yolun karşısına varacaktı ve hayvanlar rahat bir nefes alacaktı. Ezilmeden karşı tarafa geçeceklerdi. Kelimeler: tünel, orman, kasaba
  9. Otobüs Yağmur yağıyordu ve bir hayli ıslanmıştı. Hızlıca yürümeye başladı, bir süre sonra baba yadigarı olan kol saatine göz kenarından baktı. Geç kalacaktı; adımlarını hızlandırdı. Durağa epeyi bir mesafe vardı ve son otobüsü kaçırırsa sabaha kadar orada beklemek zorunda kalacaktı. Koşmaya başladı ve oraya vardığında bir hayli terlemişti. Korktuğu başına geldi; günün son otobüsü yola çıkmıştı ve köşeyi dönüp ana yola varmıştı bile. Ona yetişmesi olanaksızdı. Durdu, soluklandı ve yavaşça yürümeye başladı. Islanmış olması umrunda değildi artık. Yağmur şiddetlendi, gök gürledi. Otobüs durağı şehrin neredeyse tam ortasında idi, etrafı 3 metre yüksekliğindeki betonlarla çevriliydi. Şehir kadar eskiydi ve 10 otobüs zar zor içeriye sığıyordu. Şehirler arası otobüsler buraya gelip buradan yola çıkıyordu. Belediye adayları her seçimde yeni, daha büyük ve daha konforlu bir gar sözü vermelerine rağmen, vaatler bir türlü yerine getirilmedi. Biletini haftalar önceden almıştı, ama dikkatsizliği yüzünden otobüsü kaçırmıştı sonunda. Koşmaktan yorulmuştu, etrafına bakındı. Gözüne köşedeki küçük bir kahvehane ilişti. Gecenin bu vaktinde açıktı, içeride 4 masa ve birkaç tane sandalye vardı. İki masada 3 kişi oturuyordu. Boş masanın birine yaklaştı ve sandalyeye oturdu. Kara kara düşünürken kahveci yanına yaklaştı. Epeyi yaşlıydı, yüzü buruşmuştu ve yürümekte zorlanıyordu. Kısık bir sesle "Hayırdır, otobüsü kaçırdın galiba" dedi. "Evet, maalesef geç kaldım." "Dert etme, sabah ola hayrola" dedi. "Sana güzel bir tane tavşan kanı renginde çay getireyim de, keyfin yerine gelsin" der demez, arkasını dönüp semavere doğru yöneldi. Duvardaki tahta raftan bir tane çay bardağını aldı, onu suyla çalkaladı ve içine çayı doldurdu. Kırmızı renge bürünen çay bardağını küçük dört köşe bir tepsiye yerleştirdi, yanına bir çay kaşığı ve iki tane kesme şeker koymayı ihmal etmedi. Çay bardağını masaya koydu. "Burası sabaha kadar açık. Bir isteğin olursa çekinme, söyle. Otobüsü kaçırdığına da üzülme. Olur böyle şeyler, şu yandaki masada oturanlar da otobüsü kaçırdılar" dedikten sonra semaverin yanındaki sandalyeye gidip oturdu. Çayını yudumlarken bir ses işitti. Şaşırdı, çünkü otobüs sesine benziyordu. Derken, o son anda kaçırdığı otobüs yeniden gara giriyordu işte! Gözlerine inanamadı. Köşede oturan kahveci gülümsemeye başladı. Şoför otobüsü park ettikten sonra, kahvehaneye doğdu gelmeye başladı. İçeri girer girmez kızgın bir şekilde "Lanet olsun böyle şansa" diye söylendi. Kahvecinin gülümsemesini farkedince, "Haklıydın, yola çıkmamalıydım. O lanet dereyi yine su basmış. Dönmek zorunda kaldım." Kahveci dişlerini göstere göstere gülmeye başladı. "Bu siyasetçilere hiç güvenmemek lazım, ne yeni bir gar ne de yeni bir köprü yapmaya niyetleri var." Kelimeler: otobüs, yağmur, kahvehane
  10. DEM Partisi eş başkanı ve İmralı Heyet üyesi Pervin Buldan, hiç beklemediğim bir şey yaptı. Haziran ayının sonuna kadar sürecin tamamlanacağını beyan etti. Süreç derken PKK´´ın feshini kastediyor herhalde. Yine de Öcalan´ın bu süre içerisinde serbest kalıp kalmayacağı hakkında somut bir bildiri yapılmadı. Öcalan noktasında uzlaşma olduğunu zannetmiyorum, çünkü devlet önce PKK´nın kendini feshetmesini istiyor. PKK ise tam tersini. Yani önce Öcalan salınacak, sonra fesh kararı alınacak. Bence tam bu noktada işler arapsaçına dönecek.
  11. Sn. @DreiMalAli, azıcık mantıklı düşünen ve zekası sıradan birisinin İslam`ın temelinin ne kadar çürük ve uydurmasyon olduğunu görmemesi işten bile değil. Uzaktan gazel okuyan biyoğrafi ve hadis yazarları İslam´ın muğlak olan temelini daha da bulanık hale getirmişlerdir. Hadis külliyatı başlı başına tarih çarpıtmasıdır aslında, çünkü tamamen kulaktan dolma bilgilere dayanıyor. Zaten o diyarda yaygın olan rivayet kültürü hikayelerin, masalların aşırı derecede abartılmasına yol açmıştır. Gelen eklemiş, giden eklemiş bir şeyler. Son zamanlarda hadislerin saçma sapan olduğunun farkına bazı Müslümanlar, binlerce hadisi görmezden gelmeyi tercih etmeye başladılar. Oysa İslam dini hadis olmadan düşünülemez ve varlığını sürdüremez. Ancak haklarını vermek gerek; hayal güçleri bir hayli yüksekmiş.
  12. Muhammed´in soy ağacı tee Adem´e kadar gidiyormuş. Ben demiyorum, Muhammed´in sözde biyoğrafisini yazan Ibn-Isḥāq iddia ediyor, ki kitabın orijinalı kayıptır. Bu zata göre liste 48 kişiden oluşuyor (sayfa no. 71). İsimlerini de tek tek sıralamışlar. Şimdi bu kişiler, atıyorum adam başı 100 sene ömrü olsa, toplamda 4800 sene eder. Hadi biraz kıyak yapalım, iki katını yazsak bile 10000 sene etmez. Anlayacağınız boş beleş atıp tutmuşlar ve utanmadan milleti enayi yerine koymuşlar. Zaten zaman ayırıp bu siyeri okumak isterseniz, baştan sona masal olduğunu daha ilk başlarda hemen anlarsınız. Olayları o kadar çok detaylı yazmışlar ve o kadar çok abartmışlar ki, gerçek olmaları imkansız. https://derintevhid.com/wp-content/uploads/2022/12/Ibn-Ishak-Siyer.pdf
  13. ABD ve Çin arasındaki ekonomik savaş iyicene kızıştı ancak bundan zararlı olan ABD olacaktır, çünkü Çin´in hem kendi ülkesinde hem de Asya kıtasında çok büyük bir pazarı var. ABD´ye hiç ihtiyacı yok aslında, tam tersine ABD´nin ise Çin´e çok ihtiyacı var. Diğer ülkeler de sessiz kalmak yerine ABD´ye karşı ekonomik saldırıya geçme düşüncesinde, yani sonuç itibarı ile deli Trump ve kafadarları zararlı çıkacaktır.
  14. Aradan 13 sene geçtikten sonra RTE, DEM heyeti ile resmi bir görüşme yaptı. Bu önemli bir adım elbette, ki dediğim gibi bu ayın sonuna kadar bazı muğlak noktalar ya aydınlığa kavuşmuş olacak ya da tüm beklentiler büyük bir hüsranla sonuçlanacak. Kilit nokta şu: Terörist başı Öcalan serbest kalacak mı?
  15. İnsanlar bir garip. Ezilmeyi, haksızlığa uğramayı, adaletsizliği hemencecik sineye çekiyorlar. Hepsi değil elbette ancak çoğunluğun hal ve hareketi bu yönde. Oldum olası asırlardan beri hayali bir tanrıya tapıyorlar, ondan medet umuyorlar. Halbuki bu tanrıların alayı bu güne kadar insanların dertlerine derman olmamış, tam tersine insanların kendilerine köle olmasını istemişler. Uğurlarına kurban dilemişler. Her şey ortada. Eşitlik diye bir şey yok, böyle bir lüks bu kainatta olmadı. Yalın gerçeğin ta kendisi bu. Hayali varlıklara tapacaklarına, ondan hayır bekleyeceklerine kendi haklarını bu dünyada istemeleri gerek. Bu uğurda emek sarfetmeleri gerek. Çünkü varolan adaletsizliği olsa olsa insanların kendisi bertaraf edebilir. En azından böyle bir şansı var. Hasılı tanrılara tapınarak hiçbir sorun çözülmedi, barıştan ziyade ötekileşme ve düşmanlık baş gösterdi.
  16. Siz bugüne kadar sadece 3 mesaj yazmanıza rağmen konuya alakasız bir ileti iliştiriyorsunuz. Artı; forumları canlandıran forumdaşlardır. Haliyle önce kendiniz hareketlenin.
  17. Hah hah ha... Bu kitabı tanımıyorum, ama "Halo Dayı ve iki öküz" isimli kitabını okudum ve herkese tavsiye ederim.
  18. kavak

    Tarafgir yapay zeka

    @Saturn, zekası yapay da olsa belli bir zekası var, ki kendisine aktarılan verilerin yoğunluğuna ve kalitesine göre geri dönüş yapıyor zaten. Tüm ipler henüz insanların elinde. Tüm mesele bizlerden bağımsız bir bilinçli zekanın oluşmasının mümkün olup olmadığı. Şimdilik bu imkansız gibi görünüyor. Yine de zaman onların lehine işliyor düşüncesindeyim.
  19. İmamoğlu´nun tutuklanmasından sonra yaşanan ve gelişen olaylar mevzubahis konuyu biraz gündem dışı bırakmışa benziyor. Bunun başlıca nedeni bilhassa Ö. Özel´in çok başarılı, yapıcı ve etkili söylemleri ve eylemleridir. Bilhassa boykot çağrısı büyük bir yankı getirdi ve iktidar partileri ne yapacağını şaşırmış vaziyette. Diğer taraftan haftalardır ortalıkta gözükmeyen Bahçeli, nihayet ortaya çıktı. Çıkması çıktı ancak ciddi sağlık sorunları olduğu çok bariz.
  20. Güncelleme zamanı yine geldi... Yakında Kurban Bayramı var, yani yakında yine kuru bir inanç uğruna milyonlarca hayvanın hayatına mal olacak ve her sene tekrarlanan bir Müslüman ritüeli var. Bu kanlı ritüelin temeli İbrahim adında birisinin bir rüya görmesi sonucunda oğlu İsmail´i tanrıya kurban olarak sunmak istemesi hikayesine dayanır. O esnada bir hayvan kurban olarak gönderilir ve İsmail katledilmekten kurtulur. Baba İbrahim oğul katili olmaktan kurtulsa da hayvan katili olur. Hikaye bu kadar. İşin hazin tarafı ise şu: Hayvanların katledilmesine "Bayram" adını vermişler. Sanki çok ulvi bir şey yapılıyor.
  21. O devirdeki İstanbul halkının giyim kuşamını irdeleyen okunmaya değer güzel bir makaleye denk geldim. https://istanbultarihi.ist/118-osmanli-istanbulunda-giyim-kusam
  22. kavak

    Brian Greene

    Brian Randolph Greene, sicim teorisini araştıran Amerikalı bir matematikçi ve teorik fizikçidir. Birçok videosunu izledim, sizlere de tavsiye ederim. Konuları akıcı ve sade bir dille anlatıyor.
  23. kavak

    Uzay çöpleri

  24. kavak

    Uzay çöpleri

    Bilenler bilir; 1957 yılında uzaya fırlatılan insansız uydu "Sputnik 1" dünyanın yörüngesindeki ilk çöptür aslında. O zamandan beri binlerce uydu gönderildi ve sayıları günden güne artıyor. Uyduları yörüngeye fırlatan roketlerin kalıntıları ve orada kontrolden çıkmış ve çalışamaz durumda olan uydular eninden sonunda sorun çıkaracaklar. Bu sorun bugüne kadar pek fazla önemsenmedi ancak yörüngede dolaşan serseri atıklar diğer uydulara her an çarpabilir ve büyük hasarlara yol açabilirler.
  25. Bu kainatta milyarlarca farklı galaksi ve güneş sistemi varken, insanlar neden eşit olsun ki? Eşit, adı üstünde işte, her şeyiyle aynı olan bir şey. Doğada, kainatta böyle bir şey yok. Keza bilinçli olmakla övünen ve kendini kainatın merkezinde gören insanlar bile eşitliği kendi bireysel çıkarlarına göre şekillendiriyor.
×
×
  • Create New...