-
İçerik sayısı
2.766 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
144
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by kavak
-
Hălă zırvalıyorsun, foruma girdin gireli tek bir mantıklı şey yazamadın gitti. Üzgünüm ancak yalın gerçek bu.
-
Embesilmiş...miş...miş. Boş beleş konuşmaktan başka bir becerin olmadığını çoktan anladık. Sen sırıtmaya devam et, muhtemelen gerginliğini bu şekilde gizlemeye çalışıyorsun.
-
Bol bol sırıtmaktan başka bir şey yapmamışsın! Ukala, çocukça, kibir, tripler, kara cahiller, dingiller, kalaslar, salak sürüsü...bunların hepsini sana geri iade ediyorum. Eğer sen bilge isen ben de tanrıyım.
-
Neredeyse 40 senelik ve halen gündelik kullandığım bir hesap makinem var. Casio marka. Bir kere olsun, pilini değiştirmedim. Ancak son bir haftadan beri görüntünün bir kısmı arızalandı. İçini açıp kontrol etmenin vakti geldi.
-
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
Yanılıyorsun, çünkü nükleer silahlar şimdiye kadar çoğunlukla ilk etapta göz korkutmak için kullanılsa da, iş ciddiye bindiği zaman ona sahip olanlar, kullanmaktan geri kalmayacaklardır. Onu umursamayanların kafasına bir kere attığın zaman, onlardan eser kalmaz. Nükleer silahlar diğer klasik silahlara benzemez, yerelden ziyade küresel yok edici bir gücü yar. Rusya ve benzeri ülkelere kafa tutmak istiyorsan, senin de nükleer silahın mutlaka olmalı. Başka türlü bu tip ülkeleri etkileyemezsin. Rusya bu nedenle tüm dünyanın gözünün içine bakarak Kırım´ı işgal etti. Bunun ahlakla, düzenle vs. alakası yok. Amerika zamanında boşuna iki defa bu silahı kullanmadı ve kullandığı zaman istediğini de elde etti. -
Ben bugüne kadar saatimi daima sol koluma takardım. Demek bu nedenle hiç mutlu olamadım.
- 3 yanıt
-
- 1
-
-
Aynı fikirdeyim. Kibir dediğin nedir ki? Kendi beğenmişlik mi, çok bilmişlik mi, kendinden başkasını beğenmemezlik mi veya her şeyi bilirim havasında olmak mı? Eee...bunların hepsi her insanda az veya çok var zaten ve bizleri biz yapan unsurlardan bazıları. Hasılı senin gereksiz dediğin şey, yeri geldi mi başkası için hayati bir mesele olabilir. Yani bir bakıma her şey göreceli.
-
Eee..boşuna aç ayı oynamaz, dememişler. Agnostik takılan felsefecilere veya akademisyenlere bir şey demem ancak bilhassa teist takılanların samimiyetine pek inanasım gelmiyor açıkçası. Piyasadaki kutsal(!) kitaplara sahiplenenler dürüst değiller. Hele ki kitapların içeriklerinin tanrı sözü olduğunu iddia edenler, resmen başkalarının yalancılığına soyunuyorlar. Yani işin içine kitap falan girince işin rengi değişiyor, çünkü her şeye gücü yeten bir tanrı bir elçi seçecek, onun kulağına fısıldayacak ve o da "Aman da tanrı beni seçti!" minvalinde ortalarda dolaşıp milletin kafasını ütüleyecek. Bu tip olaylar eskilerin masallarından başka bir şey değil.
-
Bunlar insan olduğuna ve uzaydan gelmediklerine göre, tanrı mevzusu meselesinde çoğunluğun dinsiz imansız olmasına pek şaşırmamak lazım. Çünkü piyasadaki dinlerin kutsal kitaplarında yazan içeriklerini kabul etmek için, ilk etapta düşünmeden kabullenmek gelir. Eee...düşünmeden, irdelemeden ve kafa ütülemeden filozof olunamayacağına göre, piyasadaki kutsal(!) kitaplara inanma becerisi gösteren düşünürlerin doğru dürüst düşündüklerini zannetmiyorum. Harbiden cinlere, meleklere, şeytanlara hangi aklı başında ve kendine filozof diyen birisi inanır? El cevap: Dinin etkisinden kurtulamamış olanlar!
-
Geçenlerde dışarda dolaşırken, bir bahçe kapısının girişinde şöyle bir yazı gözüme ilişti: - Her kim dinlenmeden ve soluk almadan ha bire koşturursa, eninde sonunda kendi kıçını çimdikler! Not: Yabancı dilden kendim tercüme ettim ancak orijinali daha bir derin(!) anlamlı ve komik.
-
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
Kendinle çelişiyorsun. Bir yandan suçlu olarak gördüğün devletleri yok etmek istiyorsun, diğer yandan düzenin değişmesini suçlu insanlara bırakıyorsun. Suçlu dünyasında da belli başlı kurallar var. Bunlardan bazıları şunlar: Patronun koyduğu kurallar geçerli, patronun dediği olur, patron hep haklı, patrona karşı gelen ayvayı yer vs.... Devletler de bir bakıma böyle işliyor. Devletin kanunları ve kuralları geçerli, kurallara uymayan suçlu duruma düşer, kanunlara uymayan ceza yer, hatta mahpushaneye bile girer vs... Yani ikisinde de benzer sistemler zaten uygulanıyor. Baş kaldırmak, isyan etmek ikisinde de pekăla mümkün. Başarısız olursan, her iki durumda kelleyi kaybetme olasılığı var. Pratik bir örnek vermek gerekirse, fazla uzağa gitmeye gerek yok. İtalya´ya bak. Mafya hălă orada (bilhassa Sizilya´da) etkisini sürdürüyor ancak oradaki insanlara pek bir faydası yok, çünkü insanlar ölüm korkusuyla yaşıyorlar. Böyle bir sistem, düzen mi istiyorsun? Kör topal yürüyen demokratik düzenlerde bile biraz da olsa can güvenliği varken, mafya diyarında ise senin can güvenliğin birisinin iki dudağı arasında. Aslında dinlerdeki düzen de böyle çalışıyor. Kanun koyucu tanrıya karşı gelecek olursan, kebap olacağın kesin. -
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
Doğada yangın önemli bir yer teşkil eder. Hatta bazı hayvanlar ve bitkiler için hayati öneme sahiptir. Ormanın silbaştan yenilenmesine olanak sağlar. Ancak işin içinde insan olunca işin rengi biraz değişiyor. Tüm sistemleri yok etmeye kalktığın an, yenilenmeyi bırak kaos çıkar. Millet birbirini boğazlar. Bunun neticesinde ortaya çıkacak bir sistemin sağlıklı olup olmayacağı bile meçhul. Yani tam bir Rus Ruleti gibi bir şey. Bu iş yaş, çünkü yine kimin neyi nasıl yapacağı mevzusuna gelip takılıyor. Sistemi kimin yok edecegine ve kimin kuracağına, kimlerin suçlu ve kimlerin suçsuz olduğuna kim(!) karar veriyor? -
Sıkıntı Onu ne zaman bir sıkıntı bassa veya huzuru bozulsa, kafasını kaldırıp gökyüzüne bakıyordu. Orada bazen uçakları bazen de kuşları görüyordu. Uçsuz bucaksız gökyüzünde hiçbir sınır yokmuşcasına onların süzülüşlerine dalıp gidiyordu. Gökyüzü bir bakıma ona özgürlüğün ne demek olduğunu anımsatıyordu. Orada ne bir trafik lambası vardı ne de insanın içini karartan o çirkin beton yığınları. Hele hava açıksa, o deniz mavisini seyretmek, daha bir güzeldi. Ancak hava kapalı ise ve yağmur da yağıyorsa o güzelim görüntüden eser kalmıyordu. O masmavi görüntü kaybolup giderken, yerini gri ve karanlık bir atmosfere bırakıyordu. Karanlık bulutların arasında uçakların uçuşunu seyretmek mümkün değildi. Kuşlar da ortalarda gözükmüyordu. İçi daralıyordu adeta. Bu nedenle yağmurlu havalardan nefret ediyordu. Bilhassa kuşlara imreniyordu. Kimisi çok hızlı bir şekilde dümdüz uçuyordu, kimisi havada daireler çiziyordu, kimisi ise bir oraya bir buraya seğirtiyordu. Bazıları yalnız takılmayı yeğlerken, bazıları sürü halinde dolanıyordu. Adeta özgürlüğün resmini çiziyorlardı. Onlar gibi uçmak, yükselmek, süzülmek istiyordu bazen. Takıntı haline gelmişti onları izlemek. Onları seyrettikçe, bir nebze olsun rahatlıyordu ve tüm iş yorgunluğunu unutuyordu. Her gün öğle molasında iş arkadaşları yemekhaneye giderken, kendisi soluğu dışarda alıyordu ve havanın açık olmasını temenni ediyordu. Acaba bugün hangi uçak hangi istikamete gidecekti. Hangi kuşları görecekti... Kelimeler: gökyüzü, takıntı, mola
-
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
İnsan türünün sadece sürü halinde ayakta kalabileceği gerçeğini yine gözardı ediyorsun. Sürü sürekli olarak başıboş bir şekilde varlığını sürdüremez. Onları yönlendiren bir kurum, kurallar ve kuralları gözeten bir güç gerekli. Dinlerin bu kadar uzun bir süre ayakta kalmalarının sebeplerinden birisi olan cehennem korkutmacası boşuna değil. Birbirlerini tanımayan insanları tek bir potada toplama gücü var. Adına tapınak, cami, klise...ne dersen de. Hepsini bir arada tutmak için var bunlar. Tamam da; bu şirketleri kimler yönetecek? İnsanlar. Yani eskiden yaşanmış olayların modern bir tekrarından başka bir şey beklememek lazım. Eskiden nasıl ki küçüklü büyüklü krallıklar, derebeylikler, toprak ağaları vardı ve bunlar sürekli birbilerine karşı mücadele ediyorlardı ve savaşıyorlardı, bunlar da farklı davranmayacak. Hiçbirisi halkı falan düşünmüyordu. Bu şirketler de onlardan geri kalmayacak, yani halkın çoğunluğuna pek bir faydası olmayacak. -
Afacan, sabah kahvaltısında babasına "Baba, tanrı insanları yarattıysa o zaman tanrıyı kim yarattı?" diye sorar. Babası uzun süre ona bakar; ona vereceği yanıtın oğlunun hayatını köklü bir şekilde etkileyeceğin farkındadır. Nihayet der ki: "Kapat çeneni de yemeğini ye!"
-
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
Acı çekmenin karşıtı olan huzuru daha da cazip hale getirmek için. Cehennem acı çekmeyi ve ızdırabı temsil ederken, cennet tam tersine vurgu yapar. Yani huzuru, mutluluğu hedefler. Bu nedenle cenneti başka türlü başarılı bir şekilde pazarlamak mümkün değil ki bu yöntem herkesin bildiği üzere bir hayli başarılı. Hălă insanların ödü kopuyor. Ayağımıza küçük bir diken battığında bile canımız bir hayli acırken, kimbilir vücudumuz cayır cayır yanarken nasıl acır. Canlı canlı yanmanın katlanılamaz bir ızdırap olacağını tahmin etmek, zor olmasa gerek. Bu dinleri hortlatanlar bunu çok iyi bildikleri için, ha bire buna vurgu yaparlar. Ancak bu cehennem korkutmacası zamanla bir hayli yıprandı gibime geliyor, çünkü insanlara layık görülen bu tür gaddarca muamele şevkatli, sevecen, merhametli bir tanrı resmine hiç uymuyor. Piyasadaki tüm tanrı adayları benim gözümde kötülüğün resmini andırıyor. "Tanrı(lar) kötü olamaz mı?" diye itiraz edenler olabilir. Elbette olabilir ancak ben bugüne kadar taptığı tanrısının kötü olabileceğine inanan bir dindara denk gelmedim. Hepsi ağızbirliği etmişcesine taptığı ilăhın iyi taraflarının reklamını yapmaya çalışır. Onu eleştirmeye dilleri varmaz, çünkü bu durumda cehennemde yanmayı göze alacak cesaretleri yok. Dindarlara bu noktayı dile getirdiğimizde, kötü ve nankör olan biz oluyoruz. Neymiş efendim? Bizler kim oluyormuşuz da koskoca tanrıyı/tanrıları eleştirmeye yelteniyormuşuz. Kayıtsız şartsız tapacakmışız. Bunu demeye getiriyorlar. Çok beklerler. -
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
Tanrılar neden ateşle ve yakmakla korkuturlar? Bunu enine boyuna hiç düşündün mü? Birisi sırf inanmadı diye neden yakılmakla tehdit edilir? -
Can pazarı Nihayet sonunda ışığı görmüştü ve bu onu daha da cesaretlendirmişti. Daha sıkı bir şekilde önündeki ve etrafındaki kumları kenara iterek tırmanmaya çalışıyordu. Bunu yapan sadece kendisi değildi. Etrafında onun gibi onlarcası aynısını yapıyordu. Ön ayaklarıyla kumları kenara iterken, arka ayakları ile ileriye doğru hareket etmeye çalışıyorlardı. Toprağın içinde doğmuşlardı adeta. Anneleri bir süre evvel toprağı bir güzelcene kazmış ve içine yumurtladıktan sonra üzerini toprakla yeniden örtmüş ve çekip gitmişti. Günler, haftalar gelip geçmiş ve hepsi başlarına gelecek tehlikelerden habersiz bir şekilde birer birer yumurtadan çıkmaya başlamışlardı. Küçük ve savunmasızlardı. Hepsinin tek bir hedefi vardı; bir an evvel denize varmak. Deniz çok yakındı ancak onlara çok uzak gözüküyordu. Ayrıca kuşlar ve yengeçler haberi almış gibi onları sahilde bekliyordu. Çok acımasızlardı, gördüklerini yakalayıp kaptıkları gibi götürüyorlardı. İmkansız gibi gözüksede tüm yavru kaplumbağalar denize bir an evvel varmak için uğraşıyordu. Kendisi de tüm cesaretini toplayarak diğerleriyle beraber harekete geçti. Yorulmuştu ancak durmaya ve soluklanmaya zamanı yoktu, çünkü kuşlar ve yengeçler amansızca onları kovalıyordu. Az kalmıştı; önündeki son kum tepesini de kazasız belasız aşmayı başarabilirse, denizin kabaran sularına varacaktı. Nihayet...başarmıştı sonunda. Son bir hamle ile kendini denizin soğuk sularına bıraktı. Kelimeler: kaplumbağa, yengeç, deniz
-
Benim de hoşuma gidiyor bu tema.
-
Neden dinlerde inanmayanlara bonuslar yok? Ve neden cayma bedeli çok ağır?
kavak replied to Ateist-Bakış's konu in Kafe
Bilirsin, bazıları maymun iştahlı oluyor. Bu nedenle birileri bol kepçeden ha bire sallamış. Evet; bu noktada sana katılıyorum. Burada büyük bir haksızlık/adaletsizlik olmasına rağmen, dindarlar kendi inançlarının çok adaletli olduğundan dem vururlar. Tamamen uydurma bir durum, çünkü dinler adaletten ziyade adaletsizliği dayatırlar. En basitinden... örneğin insanları inananlar/inanmayanlar diye ikiye ayırırlar, efendi/köle ayırımı yaparlar, cinsel ayırımcılığı pohpohlarlar vs.vs.vs. Korkutmak uğruna akıllarına ne gelmişse dayatmışlar. Dediğin gibi, dinden cayanları bile hiç rahat bırakmamışlar. İlkellik resmen. İşte burada feci yanılıyorsun, çünkü günümüzdeki dindarların sayısına bakacak olursan baya başarılı olmuş bir yöntem. Dünyanın dörtte üçü hălă dindar; demek ki göle mayayı tutturmayı becermişler. -
Ohoo...1 TL´nin 10 Dolar olması imkansız gibi, çünkü hükümetin ve mălum şahısın böyle bir hedefi falan yok. Umursadıklarını da zannetmiyorum.
-
Ben her sene oradayım. Bu sene hariç tabii. Ancak seneye yine uğrayacağım elbette, çünkü ne de olsa doğduğum yer.
-
Ben Evropa´da yaşadığım için beni teget geçen bir mevzu. Valla USC yardımcınız olsun, diyiiiim.
