-
İçerik sayısı
3.544 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
391
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by evrensel-insan
-
Bak, konu ileilgili su baslik var; istersen ordan yanit verebilirsin. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/825-turkiyenin-guneydogu-sorunu/
-
Sence nedir "kurt sorunu" ve "cozumu?"
-
Suriyeli Muhaliflere Turkiye'den Universite Kapisi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
Tarihe bakalim. Ataturke gore genclik, 1923-1938 arasi olarak; 1939-1954 dogumlular. Bunlarin ulke temelinde bir yerlere gelebilmesi de, 1949-1964 donemi. Yani ikinci dunya savasi sonrasi, Menderes ve ilk askeri darbe ve Demirel donemi. Ilginc degil mi? Darbe Menderes uzerinden ve darbe sonrasi gelen yeni bir Amerikan yanlisi demirel. Darbe acaba neye yaradi? -
Sence ne idi bu 335 askerin AKP'ye gore sucu?
-
Bilincin "Disiselligi" ve "olumsuzlugu" Aslinda dusunceyi dusunduren ve olani sorgulatan bir seyin negatif algisi (beynin algisi degil, kisinin algisi) oldugunu algilamak, bu yaziyi algilamak ile paraleldir. Soyle dusunelim. Bir kisi kendince bir sorunun cevabini, kendini tatmin edici sekilde buldugunda, bu buldugu cevapta bir acaba dogana kadar, ya da bir suphe belirene kadar, baska cevap arar mi? Genelde aramaz. Iste bilimselligin bilincliligi ile inancsalligin sabitligi farki da buradadir. Mesela bir kisi, milliyetci olmanin bilincini sorun olarak, yani negatif algiladiginda; milliyetcilikten kendini kurtarmaya yonelir. Ayni sekilde bir teist, teizmin bilincini sorun olarak algiladiginda, ateizme yonelir. Bir isci, isci sinifi bilincini algiladiginda, savas verir. Demekki bir bilinc, ancak bir seyin sorun ve negatif oldugu algilaninca mumkundur. Dengeli beslenme bilinci, "abur cubur yememek" olumsuzlugudur. Buradan da bilincli olmanin, konusu ne ise o konudaki sorunun farkina varilmasinin bir uzantisi oldugu ortaya cikar. Yani bilinclenmek, bir konudaki sorunun farkina varilarak, o sorunu sorgulamak, ortaya koymak ve cozume yonelmek demektir. Buradan da inancin ve ideolojilerin, bilinclilige ve bilinclenmeye ters bir orantida oldugu ortaya cikar., Cunku inanclar ve ideolojiler, negatif degil; pozitiftir ve uygulanmak, savunulmak icin vardir. Iste buradaki pozitiviteye sarilma ve onu sabitleme/sahiplenme bilincalti istemi; o konudaki bilinclenmeyi onler. Cunku ortada bir sorun farkindaligi yerine, verileni oldugu gibi uygulama aliskanligi soz konusudur. Kisaca bilinclenmek, yenilemek, ilerlemek, gelismek, sorgulamak, arastirmak, irdelemek v.s. temelli beyni numenal olarak harekete zorlayan bir olgudur. Bu da ancak, sabitlik/sahiplik, savunu olmadan mumkun olabilir. Cunku, bir kavram/konunun sabitlenmesi ve sahiplenilmesinin altinda, bilinclilik degil; onu kaybetme "korkusu" ya dao konuda "bosluga dusme korkusu" yatar. Cunku o sorgulanmamistir ve dogru olduguna dair, ya inancsal/ideolojik ya da imansal bir fikri sabitlik vardir. Oyuzden bir seyin bilincine varmak demek; onun sorun oldugunu algilamak ve bu negatif algi ile beyni kisinin dusundurtmeye baslamasi ve kendi beyni ile kendi fenomeni arasinda bir iletisim kurmasi v.s. tabiri caizse "kendi beyni ile ve beyninde yerlesmisler ile, savasmasi/mucadele etmesi" demektir. Iste bilincin, bilincli kullanimi boyle baslar. Bu konu bir kisinin kendi beyni ile irtibat kurabilmesi ve kendi beynini kendisinin yonlendirebilmesi ve birey bilinci alabilmesi adina mihenk tasidir. Yoksa bilincin bilincsel kullanimi; kisinin kendi beyni ile irtibata gecmediginde ortada yoktur ve ortaya da cikmaz. Iste bilinclenmenin ve bilincli olma olanaginin temeli bu olumsuzluga ve uretken disisellige baglidir. Buradaki disisellik beynin kisi tarafindan iletisime sokulma ve kisinin beynindekileri sorgulamasi anlamindadir. Kisaca bilinclenmek, rahat olan beyni rahatsiz etmektir. Beyne kisi eliyle, dusunme ve dusunce uretimi ivmesi kazandirmaktir.
-
Son yapilan aciklamaya gore, suriyeli muhaliflerin universitelerde okuyabilmeleri icin YOK'den kontenjan acilmesi istendi. Suriye iktidartaraflarin muracaat ettigi halde izin verilmemesine ragmen; suriyeli muhaliflerden universiteye giris belgesi dahi istenmiyecegi aciklandi. Yani universiteye girebilmek icin Suriye muhalifi olmak yeterli. Buradaki ilk soru,muracaat eden Suriyelilerin muhalif ya da iktidar tarafi oldugunun nassil bilindigi ve bu bilginin universite gibi bir bilim yuvasinda neden onemli oldugu. Yoksa universiteler de, ayni siginma ve asker kamplari gibi, Suriye iktidarina muhalefet edenleri "nasil muhalefet edilir?" konusunda egiterek ve ogreterek diploma mi verecek? Ayrica bu kontenjanlar, ulke icinde okumak isteyen talebelerin universiteye girme ve okuma hakkina bir tecavuz degil mi? Gerci ilk tercih; cemaat, ikinci tercih de suriyeli muhalifler olacak. Zaten universitelerde sadece politika uretiyor, bilim mi hangi bilim? "Dindan ve kindar nesil" sadece 16 yasi ile yetisir mi, bu yasi universite tahsuili ile 22 ye cikararak garanti altina almak lazim. Belki de dini ilk onaltida, kini de sonraki dort yilda ogrenecek bu nesil; ne dersiniz?
-
Ben kendiliginden yaratilis zihniyetini savunur ya da karsi cikar bir yazi yazmadim. Sadece bu zihniyetin ne oldugunu acikladim.
-
Bir parti toplantisinda genelde 4+4+4 uzerine gelen elestiriler uzerine parti uye ve sempatizanlarina seslenen RTE, konusmasinin bir bolumunde "kindar/dindar gencligin liderini agzindaki baklayi cikararak acikladi. "Ben padisah miyim, padisahim. Ben diyecegim; siz yapacaksiniz." Bu cumle uzerine gerce "padisahim sen cok yasa" sesleri yukselmedi, ama; buyuk bir alkis sesi yukseldi. Gerci esbaskan'a ABD'nin padisah olmasina izin verip veremeyecegi farklibir konu. Ya da bu padisahlikta, diger iktidar kanadinin yani A.Gul, F.Gulen ve evengalist kanalin da nasil bir yer alacagi da henuz belli degil.
-
"Ben sizleri sucluyorum, sucunuz sabit cunku belgelerini ben hazirladim. Sizlere savunma hakki da vermiyorum" zihniyet ile TSK nin 335 ust ve duzey subaylari/askerleri 20'ser yildan baslayan hapis cezalarina carptirildi. Ilginc olan bir nokta da mahkemenin "sizlere muebbet hapis verdim, yalniz sucunuzu islemediginiz ve buna tesebbus ettiginiz icin yillara cevirdim" aciklamasiydi. Yani ortadaki sucislenmis degil; sadece islemeye yonelik. Diger bir ilginc nokta da RTE ve surekasinin hala halki oyalama adina "henuz gerekce aciklanmadi, yargi sureci isliyor" aciklamasiydi. Bugun bu tutuklamalara karsi ulke capinda cesitli protesto yuruyusleri ve mitingleri duzenlendi. Evet, sizler ne diyorsunuz? bu sivil diktasinin darbesine gore bu askerlerin sucu ne idi? Nasil olur da sucsuzolduklarini bile ortaya koymalarina izin verilmez? Yani mahkemenin kesin olarak suclu olduklarini ortaya koyan suclari ne idi?
-
Bu baslik zaten dinlerin kokeni degil; din kokunun fiili yani mek/mak olarak dilsel temeli. Bu konuda verilen link gayet aciklayici. Ben de din emrinin kok olarak eyleme yani mek/mak'a nasil tasinabilecegine ve bunun ne anlam ve icerikte olabilecegine degindim. Yoksa din kavrami olarak degerlendirmedim. O yuzden de baslik "farkli bir bakis." Tabiki din kokeninden din kavramina da bir bag kurdum, ama bu bag din kavraminin kokenini acikllamayabilir. Cunku bana gore her turlu yonlendirim ve yaptirim dindir. Buna ideolojiler, inanclar, etik ve her turlu sistem ve duzen de dahil. Etik icerik te, milli, dini, siyasal, ahlaki, ekonomik, toplumsal geleneksel, toresel, kulturel v.s. kisaca insanoglunun birlikte yasayabilmesi icin kanun ve duzen haline getirilmis yonlendirim ve yaptirimlar dindir.
-
Yukaridaki cumle baskalari icindir. Demekki her beyin once kendinden baslamalidir ve kendinden sorumludur. Bu da once kendi beynini sorgulamak, baskabeyinlewre de sorgulatmak demektir. Bu da bir ideolojik inancsal dogru sabitligi ve de sahipliginin karsi tarafi otekilestirmesi ile degil; onun beynindeki bu bilincalti sartlanmisligin getirdigi sabitligi ona gostermek ve sorgulatmak ile olur. Bu da hem kisinin kendini tanimasina yardimci olmak hem de kendi dahil herkesin herkesi dusunce ve davranis olarak tanimasi ve algilamasi ile mumkundur. Iste bir terde dusunce ve bilgi alisverisibunun icin de gereklidir. Her turlu kritik ve analitik dusunce ile hem kendini hem de baskasini dusundurtmek demektir. Bu da alisilagelmis "o musun, bu musun" ve "evet/hayir" soru vecevabi alacak sorulardan kacinmak ve sorular ile karsi tarafi dusundurtmek ve sortgulatmak demektir. Yani sorularin yaniti evet temelli kabul, ya da hayir temelli karsi cikis degil; karsi tarafi kendi algin ile etiketlemek, suclamak itham degil; her turlu konu ve kavramin detayli algilanabilirligini saglamaktir. Mesela "neden osun, o nedir, o olmanin sana sagladigi nedir, o bu demek mi, degilse neden degil;" temelli evet/hayir yerine aciklatici, dusundurucu ve sorular sormak, hem kendine hem de baskasina. Iste 21. yuzyilin beyni bu beyindir.
-
Bir Grup Evrimci Adnan Oktar'a karşı hakaret davası açtı Şimdiye kadar wordpress domain'ini, ünlü biyolog Richard Dawkins'in web sayfasını, ateizm.org'u, yüzlerce başka blog ve web sayfalarını kapattıran, Richard Dawkins'in kendisini, kitabının yayıncısını, Ekşi Sözlük yazarlarını, karikatürist Bahadır Baruter'i, "Allah'ın Kızları" adlı romanı sebebiyle yazar Nedim Gürsel'i, "Tanrının Doğum Günü", Bin Yıllık Kuran Tefsiri: Levhi Mahfuz" ve "Peygamber Çocuklar" kitapları sebebiyle yazar Burak Özdemir'i, "Ajanda 2010 İllallah"ın editörlerini ve Metis yayınevini, reformist islamcı yazar Edip Yüksel'i, Ateizm.org sayfasını ve daha nicelerini "halkın bir kesiminin dini duygularını incitmek"ten dava eden Adnan Oktar ve ekibi, kendilerine ait kitap ve web sayfalarında evrimcilere, materyalistlere, dinsizlere, ateistlere ve yahudilere ağıza alınmayacak hakaretler etmektedir. Eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları içinde kalan pek çok yazarı ve web sayfasını ne derece hukuki olduğu meçhul olan şaibeli yollarla dava eden Adnan Oktar ve ekibi, fikirlerini beğenmedikleri ve katılmadıkları toplum içindeki pek çok kesimin dünya görüşünü, felsefi düşüncesi ve dini inancını kendi dava ettikleri ifadelerden kat kat ağır ifadeler kullanarak aşağılamakta, ve sözkonusu toplum kesimlerine sürekli hakaret etmektedir. Bu durumu açıkça gözlemlemekte olan bir grup evrimci olarak, bu kişilerin kitap ve web sayfalarında bulduğumuz ve suç unsuru teşkil ettiğini düşündüğümüz pek çok ifadeyi şu blog sayfasında toplamış bulunmaktayız: http://adnanhocasuci...r.blogspot.com/ Ayrıca, avukatımız yoluyla hukuki girişimde bulunarak sözkonusu kişiyi dava etmiş bulunmaktayız. Bu davada maksadımız başkalarının ifade özgürlüğüne saldırmak değil, ortadaki bir çifte standardı gözler önüne sermektir. Bu noktanın altını çizmek istiyoruz. Türk adaletinin bu kişinin hakettiği cezai yükümlülüğü tescil edeceğini umuyoruz. Bir Grup Evrimci Bizimle bağlantı kurmak için: bilimseldusunce2001@yahoo.com drekinci@yahoo.com dilaverkom@hotmail.com
-
Eskiden filoloji olarak bilinen dil bilimi, gunumuzde 3 farkli dalda ele alinmaktadir. Dilin her turlu yapilanisi, yapisi ve isleyisi-Linquistik Dildeki her turlu kok ve ekin temeli/tabeni-Etimoloji Dilin konusulan ve yazilan guncel kullanimi-Language. Bilindigi gibi turkce dili genelde kok uzerine kurulmus ve kokten turetilmis bir dildir. Genelde bu kokler ya bir isim, ya da bir emirdir. Mesela goz bir isim iken, gor bir emirdir. Bir is hareket ve olus belirten kelimenin, yani fiil ya da yuklemin dile gelisi ise, emir kokune eklenen mek/mak mastarlaridir. Gormek gibi. Iste bu temelde din bir is bir hareket ve bir eyleme donusecek olan bir emir kokudur. Fiikllerimiz- Dinmek, dinlemek, dinlenmek ve dindirmektir. Din emir kokunden turetilen bu eylemleri sorguladigimizxda, karsimiza; tamamen pasifize eden ve tamamen karsi tarafi pasifize etmeye yonelik fiiler oldugunu goruruz. Dinmek- genelde hareketin, cabanin, firtinanin, dalganin v.s. durulmasi ve sakinlesmesi anlamindadir. Dinlemek- Soylenileni anlamak ve uygulamak ve ona uymak anlamindadir. Dinlenmek-Bir hareket is ya da eylem sonucu olusan yorgunluigun atilmasi anlamindadir. Dindirmek-Mesela aci ceken bir kisinin acisini hafifletmek, onu o acidan kurtarmak v.s. temelli gosterilen cabadir. Goruldugu gibi, din kokeni- durul, sakinles, karsi cikma, kabullen v.s. temelli bir pasifize etme eylemidir. Buradaki aktivite ise, ya bu din kokeninden turetilen emirleri kabul etmeme ve karsi cikma, ya da bu emri isteyenlerin emirleri yerine gelmesi adina aktiflesmesi. Yani dinmeyeni, dindirmek; dinlemeyeni, dinletmek, dinlenmeyeni, dinlendirmek ve dinmeyeni, dindirmektir. Buradaki pasif emrin aktivitesi; emre uymamak ve emre uydurmaya yonelmektir. Iste burada emre uymamak bir isyan, bas kaldiris, asilik, yaramazlik v.s. olarak algilanirken; bunu yapanlari emre uymaya zorlamak, baski kurmak, mudahele etmek, korkutmak ve benzeri hak ve ozgurluk ihlali dusunce ve davranislardir. Kisaca din temelli pasif emre uymamak hak ve ozgurluk talebi, bu aktiviteyi tekrar pasifize etme dusunce ve davranisi da hak ve ozgurluk ihlali, baski kurma, mudahele v.s. temelli bir yanasimdir. Islam dini inanc, iman ve sartlarinin ve bunu uygulayan muslumanlarin yine dil anlam temelinde bir teslimiyete girdikleri algilanirsa, Din kok ve ondan turetilen emir koklerinin ve de eylemlerin de nasil bir pasiflik ve pasifize etmek uzerine kurulduigu da algilanir. Kisaca din kokeni boyun egmek, sorgulamamak, harfiyen uymak, emre itaat temelli pasifizmin; dusuncenin dusunme eylemi ile tam bir zitlik icinde oldugu algilanir. Cunku dusuncenin dusunme eylemi, tam da pasivizmin aktiflesmesi anlamini ve emirlerin uygulanma ve karsi cikilma yerine, sorgulanmasini saglar. Dolayısiyle din kelimesinin etimolojisi kesin bir şekilde belli değildir. Yabancı kök ve anlamların zamanla bu kelimenin yapısında bir araya gelmiş olması (aynı şekil içinde birden fazla kökün bulunması) mümkündür........... Bu zikredilenleri toparlayacak olursak, "din" kelimesinin "yol, adet, hüküm, ceza, iman, hal, gidiş, ibadet, hesap, saltanat ~e idare ..." gibi sözlük anlamları bulunduğuıs, semantik yönden onun hem hakimiyet, hem de teslimiyet gibi zıt anlamlara sahip olduğu söylenebilir. Buna göre din kelimesinin kuııanılışında iki taraf göze çarpmaktadır: hir,i, boyun eğen, yol tutan, adet edinen, inanan ... taraf; diğeri de, hükmeden, ceza-mükMat, karşılık veren ... taraf. Bu iki taraf arasında~ münaseheti düzenleyen kanun "din"dir. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/773/9864.pdf
-
Bilinc, turkce literaturde genelde suur ile ayni anlamda algilanan bir kavramdir. Halbuki suur bir yasam yetisi iken, bilinc bir numenal yetidir. Bilinc: insanoglu numenal yetisinin algilama, kavrama, idrak etme ve bilme ve de insanoglunun dusunce ve davranisini hem ozgur irsadesi hem de bilerek ve algilayarak yerine getirmesidir. Bilincli olmak: Kisinin dusunce ve davranisinin algisinda, bilgisinde ve farkinda olmasi. Yani neyi neden yaptigini, ne dusundugunu,ne den oyle davrandigini kendine ve baskasiuna izah edebilme, aciklayabilme durumudur. Bu durum hem ozgur iradeli hem de bilincaltisartlanmisliginin alisilagelmis bir hareketi olabilir. Bilincalti: Kisinin beynine dogumdan itibaren yerlesmis her turlu veri, deger ve tabunun; otomatik, yerlesmis ve alisilagelmis olarak uygulanmasi ve yerine getirilmesidir. Sorgulanmaz, degerlendirilmez ve dusunmesi yoktur. Sadece olan dusunce yerine gelir ya da getirilir. Bilinckapaliligi: Kisinin bir dusunce , davranis ya da bilgiye; direk karsi cikmasi, duymak/gormek istememesi ve onu kendinden uzak tutma girisimi ve onu beynine almaya algisinin kapali olmasidir. Bu her konu kavram ve deger de veride olabilir. Bir cesit sabitfikirlilik, tutuculuk, gericilik, cagdisilik ve muhafazakarlik denebilir. Bilincacikligi: Kisinin beyninin duyum ve duyularinin bir dusunce, davranis ya da bilgiyi algilayabilme, degerlendirebilme ve ustunde dusunme uretebilme durumudur. Bilinc acikligi bilincaltinin tam tersidir. Cunku bilincin aldigi bilincalti ile mucadele eder ve kisi cikmaza ve bosluga dusebilir, korku ve endiseye kapilabilir ve kendi beyninde bilincli ya da bilincsiz bu yenilik ile kabuillenme karsi koyma mucadelesi verir. Bilissellik: Bir dusunce bilgi davranis konu ve kavrami algilayabilme, idrak edebilme kavrayabilmedir. Bilincin acikligini gerektirir. Ayrica bilissellik bilincli olmak ve ozgur irade farkindaligi da gerektirir.-cognitivizm Bilisselsizlik: Bir dusunce, bilgi davranis konu ve kavrami algilayabilememe, kavrayabilememe, idrak edebilememe durumudur. Bilincin kapaliligi yaninda o dusunce, bilgi v.s. duzeyinde bir ogrenim ve bilgilenim almamis olma durumudur.-noncognitivizm Bunun iki yoku vardir, Bilissel olan ve bilissel olmayan. Bilissel olan konu kavram v.s. yi kavradigi, idrak ettigi, algiladigi halde; gereksiz, luzumsuz, anlamsiz v.s. olarak degerlendirmektir. Bilissel olmayan ise konu kavrami kavramaya, idrak etmeye ve algilamaya beynin cesitli nedenlerden kapaliligidir. Aslinda konu ve kavramlar detayli ve onemlidir. Katilim olursa da bu detay ortaya cikacaktir.
- 1 yanıt
-
- 1
-
-
Okumak, sadece okunasn konuda ogrenim yapmis olmaktir. O da okudugunu algilasyacak ve ondan bilgi edinecek bilince sahipsen. Onemli olan bir kisinin kendi insanligi ve insanlik adina neler yaptigidir. Bu da basta insan bilinc ve farkindaligi ve senin de bu farkindaligin ve bilincin bir uyesi oldugunun bilinc ve farkindaligidir. Bu da ancak her birin kendi beyninde yer etmis hilafsiz her seyi sorgulayabilmesi ve kendini bu konuda egitmesi ve ozgur iradesi ile ne yaptiginin ne dediginin bilinc ve farkinda olabilmesi ve de insanlasma yolunda beyninde yer etmis ve alisilagelmis her turlu engel deger veri ve tabudan arinilabilmesi ile mumkundur. Yani aklin sinirlarini serbeste erdirmek ve dusunceyi dusundurmek ile mumkundur. Iste bu karsindakini degerlendirme yerine, once kendini degerlendirmeyi getirir ve karsi tarafi otekilestirmek yerine de saglikli ve karsilikli bilgi ve dusunce alis verisini getirir. Sonucta her beyin duzeyinin dusunce ve bilgisi farkli oldugundan her beyin her beyinden bir seyler alir verir. Tabi bunun icin beyni algi ve bilince kapatmamak gerekir.
-
Admin; Lutfen haci denilen kisiye buranin bir dusuince ve bilgi platformu oldugunu ve de kisilik ihlalinin tuzuge aykiri oldugunu, kisileri itham, suclama ile tahrik etmemesini ve sitenin huzur ve duzenini bozmamasini soyleyin. Kendisi henuzbunlari ogrenememis. Sonucta bir birey ve hak ve ozgurlugunu koruyan bir birey olarak, kendisinin bu tip ithamlarina hakaretlerine ve satasmalarina sessiz kalmami benden beklemeyiniz. Ama sitenin iceriginin bozulmamasi ve sayginligi korunmasi adina da kendisine gereken uyariyi yapiuniz. Aksi onun bu terollugune ve siteyi kirletmesine hak ve ozgurluk ve yanit hakki olarak istemeden ve kitleden ozur dileyerek yanit vermek durumunda kalacagimi bilmenizi isterim.
-
Baak su konusana, hataymis. Sen once kendi hatalarini algila. Ahmak ayni senin gibilerdir. Dusunce ve bilhgiye yanit veremeyenler ahmaktir, ayni senin gibi. Iste senin acik yuzun. Kendi ozelliklerini baskalarina itham etmek. Sen busun. Once aynaya bak ve kendini tani. Senin sorumlulugun yok. ancak diktatorlugun var. Sende daha insan bilinci ve de forumun kitle bilinci ve platformu oldugu algisi bile yok. Senin sorumlulugun ancak senin gibi dusunmeyenleriya kendine benzetmek ya da yasaklamaktir. Su an AKP de bunu yapiyor. Yazmam zaten. Ama senin diktarrlugunun kitleye her turlu zarar verdigi algilanir ve sen ordan sutlanirsan, dusunurum. Dusunceye acik, inanca acik kim sen mi, baskasindan bahsediyorsun galiba. Ya da sende olmayan bu ozelliklere ozlem duyuyorsun ve kendinde var gibi gosterip kendini kandiriyorsun. Neyse bu da bir terapi seklidir. Senin hastaliginin pek tedavisi de yok. Cunku 17. yuzyildan kalma. Senden ala trol olmaz. Cunku sitenin duzenini dusunce ve bilgiyi yassaklayarak ve herkesi kendi diktan altinda toplayarak sagliyorsun. Ama trollugun ancak baska sitelerde ortaya cikiyor, ayni burtada oldugu gibi. Ozgur mu senin diktatorlugun altindaki ozgurluk. "Benim gibi dusuneceksin ve yazacaksin" ozgurlugu. Tam da liboslarin demokrasi ve ozgurluk anlayisi. Benden olmayan bertaraf olur anlayisi. Ozgur mus. Sen daha bu kavramin ne oldugundan bi habersin. Ne hurmeti dogru. Ancak senin gibi olana hurmet. Ama senin gibi olana baska yerlerde hurmet te edilmez. Kendi ozelliklerini siralamaktan vazgec.
-
Sanan benim nerede nasil yasadigimdan? Sen kimsin ki beni uyariyorsun. Sen her basliga maydonoz oluyorsun. Evet nedemek felsefe konusu? Asil terbiyesizlesen sensin. Bana buraya o saygisiz kisilik ihlali iceren mesajlarini alintilatma. Once kendi terbiyesizligini algila. Ben kisilik hakkim ihlal edilmedikce, hic bir zaman yazara yonelmem. Ama sen yazacak bir seyin olmadi mi ilk yaptigin saygisiz kisilik ihlali. Bu senin algin. Ben ve daha bir cok kisi bunu boyle algilamiyor. Bunlar sadece senin kendi algin. Aynica ayni seyleri ben senin icin dusunuyorum. Evet biliyorum. Cunku dokunulmazligin var ve orayi ciftligin haline getirmis, diktatorlugunu kurmussun. Zaten senin gibi diktatorlerin bulundugu bir ortamda yazilmaz ki. Kanun da sensin, kural da sen istedigini yaparsin herkes de buna kuzu kuzu katlanir. Benim gibi katlanamayanlari da yasaklarsin. Sen once baskalarindan once kendi diktatorlugunu sorgulamayi ogren. Hayir ben her platformda her turlu dusunen ve davranan ile yazasabiliirim. Ama senin gibi kendini begenmis diktatorler bunu yapamazve kendi gibi dusunmeyenlere de tahammul edemezler. Senin gibiler bu dunya da o kadar cok ki. Kusura bakma sen git kendine baska emir kullari bul. Ciftliginde istedigin gibi dioktatorlugunu de yonet. Benim hak ve ozgurluklerim ve sana uymayan dusunce ve bilgilerim ancak senin o ciftlikteki hakimiyetin sonlandigi zaman mumkundur. Sen ancak kisileri kendine benzetmeye calisirsin. Ama dogru bu senin lugatinda yardim olur. Ama emrine uymayanlari da ancak yetkini kullanarak yasaklarsin. Yazik cok yazik. Ateistform senin diktatorlugunu estirdigin bir platform. O yuzden sen git diktatorlugune devam et. Yaalniz dikkmat et diktatorlugun algilanmata baslkadigindfa, koltugun sallanir. Sen once kendine yardimci ol. Unutma her kusun eti yenmez, herkes te senin diktatorlugune boyun egmez, herkes te senin gibi dusunmez. ABD'de bosuna bulunmussun. En azindan batinin medeniyetinden, saygisindan, insanligindan, karsilikli anlayisindan, hosgorusunden ve kherkesin herkese saygili olmasindan nasip alabilirdin. Ne yazikki alamamissin.
-
Evet, "dusunuyorum, oyleyse varim" mi desem; yoksa "varim oyleyse dusunuyorum" mu desem. Yok yok ben en iyisi. "Varligimi ve dusuncemi kavramsal bilgim ile ortaya koyuyorum." diyeyim. Yalniz ben hala o "paragrafi" merak ediyorum. Dusunce ve bilgiye kilit vuran, "kendine ve kendi beynine kilit vuruyor, ve kendini ve kendi beynini teslim ediyor, caresiz birakiyor" demektir. Iste o yuzden dusunce ve bilgi ile yanit veremeyenler; ancak careyi yazara satasmakta, ithamda,suclamada, polemige davette ve hakarette ve de nihayetinde yetki kullaniminin yasaklamasinda bulurlar.
-
Bir kisi bir numenal yeti degerine bagimli kaliyorsa; bu onun beyninin konektomundan ziyade, kendini bagli kilmaya teslim etmesi. Yani isterse bilincini acar. Bu onun elinde. Iste bu durum her bir insanoglunu numenal yeti olasiligi olarak esit kilar. Esit olmayan kisinin kendini kapatmasidir. Kendini acmasi da kendi elindedir. Yeterki o bilince varsin. Bunu diyecegini biliyordum. O zaman biyolojik/genetik ve fenomenal cevre dusuncesi. Yani numenal cevreyi es gecme. Numenal cevreyi biz yarattik ve bizim kontrolumuz dahilinde. Yani inanclari, ideolojileri, izmleri, degerleri,verileri, tabulari kisaca soyutlari.
-
Bunu da nerden cikardin? Meteroloji fenomen degil ki; yani dogada yok. zaten kendisi insanoglunun yarattigi bir bilgi, algi,gozlem v.s. Onlar ozdeslestiriyorlar. Ben ise yansinin yansitilmasi oldugunu biliyorum. Nesini neresini etkiler? Girmiyorlarsa, nedeni bilincaltisartlanmisligi ve kapali bilinc. Sen yapmiyorsun. Komsunu genetik olarak senden farkli kilan dusunce yapiyor. Yani onun materyalist olamamasini gene baglama dusuncesi.
-
Insanoglunun icine dogdugu toplumsal/sosyal cevre numenaldir. Cunku bilincaltisartlanmis ve alisilagelmis her turlu etik, idseolojik ve inancsal degere ve bunun sistemlesmis ve yasam ve iliski olmus cevrenin icine dogar ve bu ona verilir. http://en.wikipedia....logy_of_science Psikoloji bilimdir. Para ve pseudo olan bilim degildir.
-
Ninenin biyiklari olsa dede olurdu. Bilimsel olarak hayir. Cunku bilim fenomeni degil; onun gozlemini ortaya koyar ve kendi bilgisi, algisi v.s. olarak yapilandirir. Fenomen degil; bilgisi ortaya konur ve bu da sinirsizdir, bu sinirsizlikta gozlemi, algiyi, bilgiyi, olguyu v.s. sinirsiz yapar. Yani numenal yetinin numenal her turlu degeri sinirsizdir. Yeterki inanc ve ikdeoloji ile sabitlenmesin ve sahiplenilmesin. Sadece bilgi olarak kullanilsin, yanlislansin, gecerli olsun ve yenilenerek degissin. En guzel kaniti su yazilardir. Cunku numenal yeti vucudu kullanarak kavramsal bilgi olarak yasnsir. Ayrica dusunce dalga olarak gozlemlenir. Kisilerdeki her turlu dusunsel/davranisdegisimi de bunun kanitidir. Edilir. Gozlem degisimi takip eder. Bir inanir ateist birforumda eger bilincini bilgiye kapatmamissa degisime ugrar. Iste bu degisim fiziksel degil; dusunseldir. Seni degil okudugum dile gelen dusunceyi degerlendiririm. Ha deri rengi farki ayrimciligi, ha kanin asilligi, ha kafatasi ayrimciligi ha gen ayrimciligi irkciliktir. Yaani discrimination. Iste onlari oyle yapan kendilerini bilgiye ve yenilige kapatmis olmalaridir. Bu da bilincaltisartlanmisligidir.Zaten insanoglunu bir tek dogallik ve biyolojik sabitlik algisi teslim alir. Iste inanirlarin yaratilis dedigi de bu. Ya insanoglu dogasi denilen somuru teslimiyet ve caresizlik kisvesi bu.Biyolojik herhangi bir seye teslim olmak. Varolusculk ta bunlardan biridir.
-
Ben senin dedigini gayet net anladim. Ama senin dedigin genetik ve biyolojik ayrimcilik ve irkciliktir. Yani kisileri genetik olarak siniflandirmak ve hic bir sekilde onlarin kendilerini kendilerinin yetistirmesi bilinc ve farkindaligina olanak tanimamak. Cevre iki turludur. Bir fenomenal digeri numenal numenal cevre insanoglunun kontrolundedir. Tum ideolojiler, inanclar, etik ve her turlu numenal yeti degeri de buna girer. Psikolojinin bilim oldugunu algilasanzaten, bilissel bilimi ve insanoglunun sosyo-psikolojik yapiusini ve davranisini ve de degisimini algilarsin. Psikolojiyi elestirebilirsin. Cunku bilimsel olarak sadece insanoglunun kendi turu bunyesindeki dusunce ve davranisini gozlemler.
-
Bir seyitatmin etmek baskadir, onun kesin olacagini soylemek baskadir. Bir anne cocugundan bir sey isterken onun kesin yerine gelecegini dusunebilur miu? Hic bir seyi tam basi mamul ne hesaplayabilirsin ne de tahmin edebilirsin. Sonucta her olayi olusturan mantiksal olabilirlik olasiligi vardir, yalniz bunun hepsinin bilinmesinin olanagi yoktur. Ne kadar zaman gecerse gecsin, bilimsel olarak bilgi herseyi bilemeyecek ve her zaman bilmeye yonelecektir. Bu hem yeni bilgi hem de yanlislanan bilgi olacaktir. Senin yukaridaki aciklamalarin tamamen fenomenaldir, numenal yetiyi icermez. Insanoglunun ise numenal yetisi ve degerleri vardir. Bunlarin biyoloji ve fiziksellik ile sadece aciklayamazsin. Insanin secenegi yapilandirilmistir. Bunun sinirlarini ve ufkunu asmak ta insanoglunun elindedir. Cunku yapilandiran kendisidir, degistirecek olan da yine kendisi. Senin algindaki determinizm, sabit fikirliliktir, teslimiyettir, irkcilik ve ayrimciliktir. Sen nasil materyalist isen,herkes te olabilir; yeterki olmak istesin ve o bilince ulassin. Bunun icin de onun genetigi degildir engel olan; engel bilincaltisartlanmisliginin alisilagelmisligi ve sorgulanmazligidir.