Jump to content

evrensel-insan

Members
  • İçerik sayısı

    3.544
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    391

Everything posted by evrensel-insan

  1. Saygideger pante; Tartışılır olan diyalektik değil, diyalektik materyalizmdir. Ama bilimde, hem diyalektik hem de materyalizm bilimseldir.-pante- Bu iki cumlen birbiri ile celisiyor gibi, hem tartisilan diyalektik materyalizm demis, hem de diyalektik ve materyalizmi bilimsel yapmissin. Bilimin tabani, madde degil; bilgidir ve gozlemdir, bu temelde de, fenomendir. Eger, diyalektik ve materyalizmden yola cikarsan, bilimin felsefesine degil; felsefenin bilimine ulasirsin. Cunku biri ontolojiden, digeri epistemolojiden yola cikar. Materyalizmin diyalektigi de, epistemolojik degil; ontolojiktir. Onemli olan felsefi bilim degil; bilimsel felsefedir. Cunku biri, ontolojiyi, digeri epistemolojiyi temel alir. http://tr.wikipedia.org/wiki/Nat%C3%BCralizm_(felsefe) Saygilarimla; evrensel-insan
  2. Saygideger Notamatik; çocuklara biraz saygı sağlar diye düşündüm.-Notamatik- Cok guzel dusunmussun. Sonucta birey olmmak ve birey bilinci, ancak cocuklara deger vererek, onlara kendilerini ortaya koyma olanagi taniyarak ve de cocuga bunlari saygi temelinde hissettirilerek saglanir. Sonucta cocugun her turlu "onunu kesmek", toplumun geleceginin "onunu kesmek" tir. Senin gibi, cocuklarin onunu acmak bir yana, buyukler "golge etmese, cocuk baska ihsan istemez." Ayrica cocuklar, o korlesmemis beyinleri ile, cogu zaman buyuklerden cok daha mantikli dusunce ve oneri dile getirebilirler. Yeterkio kucucuk beyinlere bir sekte vurulmasin ve dusunmesi onlenmesin. evrensel-insan
  3. Saygideger pante; Tartismali olmasinin, en bilinen temeli marx ve hegel farkidir. Hegel'e gelindiğinde ise tam bir felsefi çalışmayla ortaya konulur diyalektik.Bir yöntem olarak içerimleri kuramsal bir açıklamayla ortaya konulur.Buna göre diyalektik, Mutlak Fikir'in tez-antitez-sentez diyalektik üçlü hareketiyle gerçekleşmesi ve bunun bu şekilde anlaşılması yöntemi olarak değerlendirilir.Hegel, düşüncenin hareketinden sezinlediği diyalektiği, evrenin hareketine yöneltmiştir; çünkü Hegel evreni "maddeleş bir fikir" olarak görürdü. Başka bir açıdan Hegel'e göre düşünce ve varlık özdeştirler aslında. Burada diyalektik, bütün düşüncenin ve varlığın gelişim sürecidir. Marx, bu düşünüş sürecini tersine çevirir, Hegel'in yolundan giderek diyalektiği maddeci bir temelde değerlendirir.Diyalektikte hareket başlangıcından itibaren, çelişki kavramıyla ve dolayısıyla karşıtlık kavramıyla bağlantılı olarak açıklanmaktadır; Marks maddenin hareketinin diyalektik iç-çelişkilerinin ürünü olduğunu ileri sürer ve düşüncenin diyalektiği de bu noktada maddenin hareketinin bilince yansıması olarak değerlendirilir.Bu nedenle Marksist felsefe diyalektik materyalizm olarak ifade edilecektir.Böyle algılandığı içinde diyalektik yöntem, giderek diyalektik hareketin bilimi olarak meydana gelmiştir.Marks ve Engels ile diyalektik artık tamamen neredeyse bugünkü anlamına kavuşuyor. -Alinti- http://tr.wikipedia.org/wiki/Diyalektik http://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_y%C3%B6ntem Goruldugu gibi, konu felsefidir, epistemolojik ve bilimsel degildir. evrensel-insan
  4. Saygideger pante; Sordugum sorulara yanit vermemen, zaten tartismali oldugunu gosteriyor. evrensel-insan
  5. Saygideger Notamatik; Guzel ve anlamli bir oyku, tabi anlayana. Dusuncene saglik. evrensel-insan
  6. Saygideger pante; bilimselliği tartışmalı olurdu.-pante- Bilimselligi zaten tartismali. Bunu algilamak icin, sana bir onceki mesajda sordugum sorulara cevap lazim. Neyin diyalektigi(ontolojik tabani ne madde/dusunce/pozitivizm, nesnel/oznel/isim ve bilimsel olarak nasil kanitlanmis?) ve diyalektigin hangi monizmi?(idealizm mi, materyalizm mi?) Eger var ise, epistemolojik tabani nedir? evrensel-insan
  7. Saygideger mantik; Gezi, eğlence, sinema, sohbet, vs sitelerinden bile izleyici çekebilmeliyiz buraya.-mantik- Izleyici, tamamda; oralardan gelecek izleyicilerin uye olmasi halinde, sitenin bilgi, birikim, bilinc temelli her turlu paylasim ve alis verisinde duzey dusuklugu yasanmaz mi? Sonucta bu site, belki belirli bir konuya agirlik verme iceriginde degil ama; en azindan tartismalarin, konu ne olursa olsun; belirli bir bilgi, birikim ve bilinci icermesi gerekmez mi? Amac, uye coklugu mu, yoksa uye bilgi, birikim, bilinc farkindaliginin her konuda karsilikli paylasim ve alis verisi mi? evrensel-insan
  8. Saygideger pante; Çünkü zaten diyalektik mantığın temelinde epistemoloji vardır, bilimsellik vardır.-pante- Sana bir yanit vermeden once, yukaridaki cumleni aciklar misin? Sonucta diyalektik mantik; ontolojinin etik icerikli ideolojisi olan marxizmin bir matematiksel/mantiksal akil yurutumudur. Dolayisiyle, tabani metafizik ve etiktir. Epistemolojik degildir. Ayrica diyalektik mantik, monizm olarak yansir. Bu monizm de, ya idealist, ya da materyalisttir. Her ikisi de, epistemolojinin konusu degil; metafizigin ontolojisinin konusudur. Bilim ve bilimsellikte, ontoloji uzerinden degil; epistemoloji uzerinden hareket eder. Bu temelde, ilk soru neyin diyalektigi? Ikinci soru, diyalektigin, hangi monizmi?dir. Ustelik diyalektik, bu temelde bir uclemdir. Tez'in Sentezi, analizi ve antitez. Ayrica diyalektikteki, seyin kendisi ve karsiti olarak, sey nedir? ve karsiti, eger sey Aise, A karsiti mi, yoksa karsi A midir? Cunku hem A karsiti, hem de karsi A A bunyesindedir ve A disinda, A olmayan degildir. evrensel-insan
  9. Eğer ceza ahlakla paralel ise, Size göre ceza , ahlakı dikta haline getiren bir araçtır. İnsanlara herangi bir ahlaksal yargının dikta edilmesi doğrumudur ? Bunun toplumsal açıdan etkileri nelerdir ? -nihilist- Sadece ahlak degil; etigin, toplumlari bir arada yasatan her turlu deger, veri ve tabulari. Bunlar arasinda, her turlu ideolojik, inancsal yapilasma ve sistemlesme, duzen haline gelme, her turlu milli koken, dini inanc, sosyal, siyasal, toplumsal yapilanma dahildir. Bu temelde kimsenin kimseye "bu toplum ancak bu sekilde bir arada yasar" temelli bir dikta haline getiren etik yonlendirim ve yaptirimlari guc, otorite ve iktidar olarak ve zorla kabul ettirmeye hakki yoktur. Dogruluk ta, gorecelidir. Dolayisiyle, dogru bir ideolojik inanc icerir ve bir aklin dogruladigini baska bir akil yanlislar. Boyle bir yonlendirim ve yaptirimin en buyuk etkisi, birey ve birey bilincini oldurmek, toplumu belirli kalipta sabitlemek ve bu degerlerin sahiplenmesi temelinde, bu degerler ugruna savastirmak ve toplum icinde karsitlik ve biz/oteki yaratmak. Dusuncenin onunu kesmek, hak ve ozgurlukleri, yandas etik yonlendirim ve yaptirimina tabi kilmak. Diger bir yonu de, etki/tepki prensibidir. Yani ceza alanlarin, ceza verenlere "dis bilemesi" ve uygun bir zamanda, her turlu misilleme ve intikama ofke ve kizginliga yonelmesidir. Sonucta, hangi guc, otorite ve iktidar; toplum uzerinde bir etik yonlendirim ve yaptirim uyguluyorsa, bundan bir cikar gozetiyor demektir. Ayrica, bu yonlendirim ve yaptirimlar, toplumun ve farkli haklarinin hak ve ozgurluklerini aramamalari icin ortaya atilmis onleyici engellerdir. Sonucta, ahlak ta, her turlu etik deger, veri, tabu da; insanoglu yapilandirilmisligidir. evrensel-insan
  10. Bugun Turkiye iktidarinin monarsik baskani, RTE'nin politika olarak neler yaptigi, soylem ve uygulamalari, biribiri ile celisen islevi v.s. yi kimsenin sikayet etmeye hakki yoktur. Cunku, cogu zaman "yalanlamaya calissada/inkara yonelse de" kendi T.B. M.M. disindan aldigi direktif ve emirle denilenleri uygulamakta ve bunu da acikca, soylemektedir. "Bizim bir gorevimiz var, nedir bu gorev; biz, orta dogu ve gelismis Kuzey Afrika projesinin esbaskaniyiz ve gorevimizi yapiyoruz" Dolayisi ile, AKP ve monarsik lideri RTE'nin yaptiklari kendi aciklamasi temelinde tutarlidir ve kendisine verilen gorevi yerine getirmektedir. Peki, su an muhalefet olan ve ikinci/ ucuncu parti konumunda olan, CHP ve MHP ne yapmaktadir?, nasil bir muhalefet ortaya koymaktadir? Olanlara bakalim. Libya konusunda, NATO ve BM kararli saldirilara tezkereye evet diyerek, Turkiye'nin katilimini saglamislardir. Turkiye capinda, son bir kac aydir ayakta olan ve her turlu hakkini arayan, saglik calisanlari, barolar, gazeteciler, silivri protestolari, isci eylemleri ve en son hala devam etmekte olan ogrenci "tatminsizligi" kitlesel eylemlerine, bir destek vermisler midir? CHP'nin son ogrenci eylemleri ile yaptigi aciklama, "evlere senliktir." "Biz ogrenci olaylari ile ilgili, siyasi bir propaganda olmasin diye sessiz kaldik" Turkiye'de bir seyin asli varken, onun bir sureti olarak "muhalefet yapmak" ve AKPlileserek, AKP'ye rakip olmak, hangi bir mantigin urunudur? En azindan, bu isin aslini yapan; AKP kendi yaptigini acikliyabilmektedir. Peki onun sureti olan CHP ve MHP ona destek verirken, neden destek verdigini izah edebilmekte midir?,hic zannetmiyorum. Acaba "gizli bir emir temelinde" bir esbaskan rekabeti mi, yasanmaktadir? Bugun aslinda AKP bilerek ya da bilmeyerek, "kendi bindigi dali kesmekte" bu kendisine karsi yapilan her turlu kitlesel eylemlerden, secimlerde nasibini alacagi gozukmektedir. Sadece kendi basina, 1700000 ogrencinin, en az ebeveynleri ile birlikte sayisi 5 milyonu gecmekte ve bu 5 milyon, gorundugu uzere; AKP'ye en buyuk darbeyi, secimde vurmayi dusunmektedir. Sorun ise, AKP'ye secimde boyle bir darbe vurmak isteyen, ogrenci dahil; diger kitlesel kesimler; bu darbeyi AKP'ye vurabilmek icin, ne yapacaklar? Acaba, su an gecen secimlere gore, ikinci ve ucuncu sirada olan (CHP/MHP) partilere mi oy vereceklerdir? Eylemlerine karsi, bir destek gostermeyen ve AKP ile Turkiye'de degil de; esbaskanlikta yarisa giren bu partilere mi oy vereceklerdir? Buradan, belki de; TC tarihinde ilk defa, AKP, CHP, MHP disinda kalan ve bu ucluye kesin tavir koyabilen partiler, hem birer parti olarak, hem de ya bir birlik altinda toplanan (BDP ve Cumhuriyet Guc Birligi), bagimsizlar olarak, ya da Uc ana parti aday listesi disinda kalan,bireysel bagimsizlar olarak; topluma ve farkli halklarina, hemen hemen her ilde cesitli bir secenek sunmaktadirlar. Cunku bu bagimsiz isimler, ya bir ideoloji, ya da kisi olarak isim yapmis karakterlerdir. Dolayisi ile, Turkiye'nin hangi ilinde olursa olsun, uc parti disinda kalan isimlere verilecek her oy, basta AKP'den dusmek uzere, diger iki patiden de bir dusus getirecektir. Ayrica, meclise girebilecek her bagimsiz ve uclu disi gorus, her ne olursa olsun; AKP ve AKPlilesmenin onunde bir sayi engeli teskil edecektir. Oyuzden bu secimler, TC gelecegi acisindan cok onemlidir. Hic bir secmen "nasil olsa AKP kazanacak, CHP/MHP'ye de oy versem, hem bir sey degismeyecek, hem de onlar da zaten AKPlilesme yolunda; Oyuzden kime oy versem farketmez" dusuncesinde olmayacaklardir ve oylarini, belki de TC tarihinde ilk defa, cesitlilik temelinde, kendi bolgelerinde kendilerince destekledikleri bir bagimsiz adaya vereceklerdir. TC tarihinin, bu secimlerden sonra ne yone yol alacagi farkli bir tartisma konusudur, yalniz; salt cogunlukla AKP ve AKPlilesenlerden olusacak bir yone yol almayacagi da, ya en azindan, bu yola (BOP) kolay kolay yonlenemeyecegi de, kesindir. Cunku, aksi, anayasanin ilk uc maddesinin sonu ve cemaatsal ummete yelken acmis, bir islam cumhuriyeti ve bolunmus federe devletler olacaktir. Tabi, bu Islam cumhuriyetin, sinirlarinin da BOP'a gore ne olacagi da, ayri bir tarihi gelecektir. Oyuzden, ulkemin bu secimleri; AKP'li olmayanlara, emperyalist zihniyetin, soros ideolojisinin mikroayrimciliginin ve evengalist orgutlenmenin oyle veya boyle bir emir eri olmayanlara ve emperyalist zihniyetten pragmatik bir cikar beklemeyenlere, yandas demokratik hak ve ozgurlukleri savunmayanlara,yandas haklari ve hukukunu desteklemeyenlere ve AKPlilesmeyenlere; aksine, insan haklari, evrensel hukuk, toplumun farkli halklarinin antiayrimci hak ve ozgurluklerini, bu farklari farklari ile birlikte ve butunlukte, bir arada yasatacak, sivil anlayisin, hukuksal ve kurumsal guvencesini ve bu guvence temelinde, hic bir farkli halkin, kendi farkini topluma empoze etmeyen anlayisini ve farkli halklara ve onlarin demokratik hak ve ozgurluklerine olan saygisini ve bu farklarin olusturdugu Anadolu topragi toplum ve gelenegini, hic bir farki one cikarmadan savunanlara da hayirli olsun. evrensel-insan
  11. Ceza, kendi basina bir olgu degildir. Herseyden once sucu icerir. Sucta, kanuna yasaya goredir. Neyin suc olacagi ve o suca paralel nasil bir ceza icerecegi, insanoglu tarafindan ortaya konur. Fakat, isin ilginci; mesela her oldurme bir suc degildir. Sokakta bir kisiyi oldurerek suc islerken, bir savasta birini oldurdugunuzde, ya da hakim olarak birinin olum kararini verdiginizde suc islemezsiniz. Dolayisi ile ceza da almazsiniz. Iste bu temelde, neyin suc oldugu, ayni islem bile olsa, sartlara baglanmistir. Ayrica, dunya genelinde de, bir yerde yaptiginiz bir sey suc teskil ederken, ayni sey baska bir yerde suc teskil etmiyebilir. Birisini suclamak ve ona cezavermek, guc, otorite ve iktidar temelli yetkiyi gerektirir. Mesela, eskiden insanoglu bir kisinin cezasini, kendisi verirdi. Asmak, linc etmek v.s. gibi. Aslinda ceza anlayisi, aileden baslar. Ebeveyn, cocuguna kendi algisina gore, "onu yola getirmek icin" ceza verir. Butun bu temelde bakildiginda, uygulama olarak; bir seyin suc oldugunun ve cezaya tabi tutulacaginin, evrensel bir onayi yoktur. Bu temelde de, suc ve ceza; etik yonlendirim ve yaptirimlarin bir urunudur. evrensel-insan
  12. Saygideger pante; Daha basite indirgeyelim. Tanri mi once gelir, tanrinin var/yok tartismasi mi? Eger var/yoku tartisilan tanri ise, tartisilan nedir? Sen herhangibir seyi kendi basina yok layabilir misin? Yoksa ayni ateistlerin dedigi gibi tanri yok mu dersin? Tanri var ve yoku baglayan ortak varlik, yani ucuincudur. Zaten tanri kavrami ortaya var olarak atilmis olmasaydi, bu durumda tanrinin varlik/yokluk tartismasi da olmazdi. Dolayisi ile, yok pozitif bir algidir ve anlam olarak yoklugu algilanan varin, var pozitifinin kasitidir. Oyuzden burada diyalektik degil; epistemolojik mantik gecerli. Yani, karsitlari veren bir temel bir vardir ve bu temel bir de ikilemdir. Bu temelde de, karsitlar tartismasinin temelini ortak bir var teskil eder. Tanri da, varlik ve inanc ikileminde bu var/yok ve inan/inanma karsitlik tartismasina acilir. Kisacakarsitlarin birligi, bir birlestirici pozitif ve var temelindedir. Tum bu temelde yokluk, beyinde !? isareti yansimayan ve var ile algilanmayandir. Cunku beyne yansidigi anda, varlasir. Bu yansida, illa somut olmayabilir, akilsal da olabilir. Bu temelde yok, YANSIMAYAN, DOLAYISIYLE, ALGILANMAYAN, DOLAYISIYLE, VARLANMAYAN, KAVRAM ILE OZDESLESTIRILIP, YANSITILMAYANDIR. Oyuzden sen bana yoku, bu temelde ortaya koyamazsin, cunku yansisi olmayanin, algisi da olmaz. evrensel-insan
  13. evrensel-insan

    Merhaba

    Saygideger pante; Ölçüyü kaçırmazsan tabi!-pante- Senin yukaridaki cumleni, algilama olarak ben; soyle tercume ediyorum. "Aklin, alisilagelmis, yerlesmis, otomatiklesmis, dogal veri, tabu, degerlerini ve sinirlarini algilanamayacak sekilde zorlamazsan, tabi" Iyi guzelde, aklin, her turlu sinirlarini asmis, oznesi olmayan dusuncenin boyle bir olcutu var mi? Aslinda olcut, aklin algilayabilme siniri olarak saptanacak, tabi bu da her beynin aklinin kendideger, veri, tabu, konusundaki sahiplik ve sabitlik temelli ideolojik/inancsal dogrulanan siniri ve algisina gore degisecek. Ama unutma, her yasanan sonucta gozlemsel bir tecrube, birikim, deneyimdir. Bu acidan, bu site diger oncekilerden, isleyecegi konularda yazarlarin bilgi, birikim, bilinc ve farkindalik duzeyleri olarak daha farki olacak ve ben oyle umuyorum. Haydi, hayirlisi!
  14. insan nedir... evren nedir ... tanrı nedir...-Alinti- Bu ucunun ne oldugu ve ne anlam ve icerik icerdigi, her aklin kendince (ideolojik/inancsal) dogruladigi cevaplardir. Yalniz, konuya bilim ve bilimselligin fenomenal tabani olarak bakacaksak, tanri bir fenomen olmadigi ve gozlem veremedigi icin, otomatikman bilim ve bilimselligin disinda kalir ve felsefenin teolojik tartismasinin konusu olur. Evren zaten gozlem verendir ve bu gozlem bilim ve bilimsel olarak ortaya konmaktadir. Insana gelince, bu gozlem veren mekan butununun bir parcasi olarak, hem gozlem veren ve hem de gozlem alan olarak, epistemolojik bir alternatifsizlige sahiptir. Ama, insanin ne oldugundan ziyade, nasil olmali oldugunun ortaya konabilmesi, insanoglunun dusunce ve davranistaki insanlasmamis olan ve insandisi insanlikdisi veri, deger ve tabu tasiyan iceriklerinin aklin her turlu dogru olarak inandigi sinirlarini sorgulayarak, dusuncenin, oznesiz ufku ve sinirsizligi ile, "insan dedigin boyle olmalidir" temelli "insanlik" algisinin ne oldugunun ortaya konabilmesi, insanoglunun dusunce ve davranis olarak, insanliga dusunce ve numenal devrim olarak bilincli ve farkindalikli gecisidir. Bu da insanoglunun dusunce ve davranisindan, kendi kendine verdigi her turlu deger, veri ve tabudan ne kadar rahatsiz olup olmadigi ve bu verilenleri ne kadar sorun olarak algiladigi her turlu insandisi ve insanlikdisi temelleri, insan temeliyle butunlestirebildigi ve temeli sadece insan olarak aldigi surece mumkundur. evrensel-insan
  15. evrensel-insan

    Merhaba

    Saygideger pante; Yukaridaki sozler, bana mi yonelik? Sitenin ilk kelimesi benim icin zaten anlam ve icerik olarak yeterli. Aslinda, en genis mekan olarak dunya, yerine evreni tercih ederim. evrensel-insan
  16. Saygideger pante; Metafizikle de ilgisi yok. Somut varlıkların ? ve ! gibi soyut algılarla tanımlanması ise pek doğru olmamış. Rüyada da öyle algılar var-pante- Konunun kendisi metafizigin konusudur. Cunku felsefenin, vari ve varligi inceleyen dali metafiziktir. Somut varligin algisi soyut degil; yansitilmasi soyuttur. Cunku algiyi alan beyinin kendisi somuttur. Ruyadaki algi da, ayni uyanik olarak algilanan mesela sevgi algisina esdegerdir. Cunku sevgi algisinin, yansisini veren mutlaka bir fenomenal taban vardir, kisi, kitap, doga, cicek v.s. gibi. Ruyada da, bu algiyi veren fenomenal bir taban bulunur, ama; kisi bunu ruyayi hatirlamasina paralel olarak ya hatirlar, yada hatirlamaz. Cunku ortada bir algi varsa, bir yansi olmasi gerekir. Algi, yansi olmadan mumkun degildir. Insanoglunun yaptigi da, bu algiyi kavram ile ozdeslestirerek, isaret, soz, yazi olarak yansitmasidir. Insanoglunun soyutlamasi da, iste bu yansitmadir. Kisaca insanogluna yansi, yansinin insanoglunca algilanmasi, algilananin insanoglunca kavramla ozdeslestirilerek, kavramla ozdeslenenin insanoglunca yansitilmasi. evrensel-insan
  17. evrensel-insan

    Merhaba

    Benden sonra gelen ve benden once uye olmus olan her yazar arkadasa, hosgeldin. Ayrica, bu siteyi dusunup, bizlerin hizmetine sunan, yazar arkadasa da tesekkurler. Eger yazismalar sadece dile gelen dusunce uzerine olursa ve kisiye,kisisellige yonelinmezse ve de dusunce belirtmek yerine, belirtilen dusunceye dusunce belirtmek yerine, cesitli nedenlerden dusuncenin yazarina kisisel olarak yonenilmezse ve yazismalar kisisellige karsilikli atasma ve satasmaya donusmezse, sorun olmaz. Bu konuda, ben herkesin azami dikkat ve onemi gosterecegini ve duygusu yerine mantigini kullanarak dusunce dile getirecegini umuyorum. En azindan, yazarlarin boyle bir ortama cekildiginde, misilleme yapmamasini ve karsidakine bu firsati vermemesini ve bir kisir dongulu "ben dogruyum v.s." yarismasina girmemesini umuyorum. evrensel-insan
  18. Saygideger pante; Karsitlarin var olabilmesi icin, onlari ortaya koyan ortak bir pozitif temel olmasi gerekir. Var ve yok'un da ortak temeli varliktir. Varlik icerik olarak zaten pozitiftir, sadece varlanan varligin (ikilem) anlam ve dilbilgisi olarak algisi,varlanan varligi varlandigi gibi algilayan icin vardir, varlanan varligi varlandigi gibi algilayamayan icin yoktur. Mesela tanri varliginin var veye yok olarak algisi iste bu anlam ve icerik temelindedir. Neyin varligi/yoklugu tartisiliyor, varlanan tanrinin. Dolayisiyle, ortada varlanan bir varlik yok ise, onun zaten var/yok tartismasi olmaz. Oyuzden onemli olan karsitlarin ortak varini algilamaktir. Bu da varlanan varliktir. Onun ne oldugu ve varligi yoklugu tartismasi, ikincildir. evrensel-insan
  19. Yukaridaki aciklamalar isiginda, bilimin tabani, metafizigin ne ontolojik varlik ve cesitleri, ne de teolojik varlik ve cesitleridir. Bilimin tabani, bilgidir ve bu temelde varlik da bir bilgidir. Buradaki bilginin farkliligida, bilginin bilimsel mi, yoksa ideolojik/inancsal mi oldugu farkidir. Sonucta inancsal/ideolojik bilgi aklin bir urunu, bilimsel bilgi de olgusal, evrensel onay almis gozlemin ve bu gozlemin epistemolojik tabana uyarlanmasinin bir urunudur. Ayrica unutmamak gerekir ki, hem gozlem veren hem de gozlem alasn ozellige sahip insanoglu fenomeni de bunadahildir. Tek farki, bilginin kaynagi ve yaraticisi, yapilandiricisi, olusturucusu oldugudur. Zaten, fenomene, numenal yapiyi veren de, insanoglunun bu soyutlama yetisinin kavramsal ozelligidir. Bu da epistemolojik olarak her turlu bilginin, bilginin ideolojik/inancsal ve bilimsel farkinin yaraticisinin da insanoglu oldugunu gosterir. Bu temelde de bilgi, uc dala ayrilir. Fiziksel bilgi, sosyal bilgi ve matematiksel/mantiksal bilgi. Bu bilgiler icinde, her turlu degisimi saglayan ve saglayacak olan, matematiksel/mantiksal bilgidir. Cunku bu bilgi turu, epistemolojik sinirlari zorlayan ve bilginin her turlu onunu acan, onu ozgur birakan ve bilimin ve bilimselligin surekli suregelen surec icinde, yanlislanabilirligini, degisebilirligini ve yenilenebilirligini kanitlayan bilgidir. Bu bilgi sayesinde,bilim ve teknikte, yasam ve iliskilere, sistem ve duzenlerde degisim ve gelisim saglanmaktadir. Buradaki sorun ve konuda, bu degisimin insanlasmaya mi yonelik, yoksa dogaya, evrene v.s. verilen kurallarin sabitligi ve kesinligine mi, yani dogal ve dogalligami yonelik oldugu da, kisaca insanoglunun dusunce ve davranista, insanlasabilmesi ve evrensellesebilmesi de, aklin kendini dogru olarak inandirdigi, sabitledigi ve sahiplendigi bilgilerden arinabilmesine ve bunlari sorgulayabilmesine v.s. baglidir. Yoksa,bilgi; tutucu, sabit, sahipli ve her turlu insandisi ve insanlikdisi bir kullanim haline gelebilir. evrensel-insan
  20. Bir seyin bilim ve bilimselligi icerdigini algilamak icin, onun bir tabani olmasi gerekir. Felsefe temelindeki bu taban, ne metafizigin ontolojik (madde, dusunce, pozitivizm, nesnellik, oznellik ve isimcilik) tabanlarindan biridir. Ne de etigin tabanlarindan biridir. Gunumuzde, bilim ve bilimselligin tabani epistemolojidir. Epistemoloji de, ayni felsefe gibi; bilginin aciklamasinda gercek, dogru, varlik v.s. tabanlara bir icerik vermektedir. Bu temelde de bilimin ve bilimselligin tabani, ontolojik bir ideolojik kesinlik icerigi tasimayan, fenomendir. Fenomenin bir anlami da gorungudur. Yani, bir cesit metafizigin nesnelligi gibi. Eger bilim ve bilimselligi, akilciligin ontolojik kesinlik iceren ideolojik inanclarindan ve temellerinden kurtarmak ve ontolojik bir tartisma yerine evrensel onay temelli herkesin kabullenecegi bir icerikte tutmak istiyorsak, neyin bilimsel ve neyin ideolojik/inancsal oldugu farkini ortaya koymamiz gerekir. Sonucta, bilimin felsefe tabaninin ontolojide hala bir tartisma iceren ideolojik inancsal kesinlikteki evrensel onay almamis tabanlarini felsefi taban olarak alasmayiz. Ustelik, bilim ve bilimsellik; neyin ne oldugunu ortaya koymaktan ziyade, ortada olanin gozlemini bilgiye tasir. Bu temelde de, bilim ve bilimsellik var ve ol temelli varlik ve varolus yerine, neyin gozlem verdiginden ziyade, verdigi gozlemi bilgiye tasir. Oyuzden de, ontolojik olarak gozlem verenin tabaninin ne oldugunun kesinligini ortaya koymak yerine, bunu fenomen adi altinda toplar. Zaten bu temelde de fenomenin ne oldugu tartismasi da, metafizigin (ontolojik/teolojik) tartismasi kapsamina girer. Ben, sahsim adina; bilimin felsefesinin yapilandirilmislik/olusturulmusluk (constructivism) oldugunu ortaya koyuyorum. Bu temelde de, yapilandiranin insanoglu oldugunu ve insanoglu yapilandirmaciligini (man construction), ortaya koyuyorum. Bu kisacasu anlama geliyor. Insanoglu iradesi disinda, insanogluna yansiyan bir gercegin (reality) oldugu, fakat bu gercegin ancak insanoglu anlam ve icerigiyle ortaya konabilecegi. Bilimin ve bilimsel her turlu kanunun, teorinin, hipotezin, formulun v.s. dogadan ve evrenden degil; bilim kisilerinin dusuncesinden ciktigini. Kisaca, varlik, gercek, dogru dahil; herseyin bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugunu ortaya koyuyorum. Aslinda bilimin de temelini olusturan bu felsefe, insanoglunun kendi dahil herseyin felsefi tabanidir. Yani, yapilandirilmislik ve insanoglu yapilandirilmisligi. Bu aciklama da, bize; bilimin metafizik cikmazi oldugunu ve bilimin bunyesindeki metafizik alginin temizlenmesi gerektigini ve metafizigin (ontolojik/teolojik) her turlu tartismali ideolojik inancsal tabanlarinin, bilimin epistemolojik yapilanisina "bulastirilmamasi" hatta, bulasmisdlarin, ayiklanmasini oneriyorum. Ne bilimsel inanc, ne de inancsal bilim; epistemolojik yapilandirilmislik, fenomenin,fenomenonumenal gozlemi ve bilgisi. evrensel-insan
  21. RTE'nin esbaskanlik oykusu; http://www.metacafe.com/watch/5428166/e_ba_kan/ evrensel-insan
  22. "Var" kavrami, tamamen insanoglu temelli bir olgu olup; insanoglunun beyinsel algisina yansayan "?!" isaretlerinin anlamidir. Yani, beyin yolu ile algilanan yansinin, kavram ile ozdeslestirilerek yansitilmasidir. Eger, algilanan yansi, bes duyuya hitap ediyorsa ve bes duyu ile algilanabiliyorsa, var; somut bir icerik alir. Eger algilanan yansi, bes duyu yerine akil ile ortaya konuyorsa, var soyut bir icerik tasir. Somut icerik tasiyan varin, kesin olarak ne oldugunu ortaya koymak; metafizigin ontolojik ideolojik farklarini dogurur ve felfenin ontolojik tartismasidir. Soyut icerik tasiyan varin, hem kesin olarak ne oldugunu, hem de varlanan varliginin var/yok tartismasini da metafizigin teolojik inancsal (olumlu ve olumsuz) farklarini dogurur ve teolojik tartismasidir. Bilim ve bilimsellik, var dan degil; bilden yola cikar. Yani, insanogluna algi veren fenomenal yansinin bilimsel gozleminin ortaya koydugu bilimselolgular, teoriler, hipotezlerdir. Bu temelde, yok varin karsiti degil; insanoglunun varladiginin metafizik olarak ve algi temelinde varlanmasi veya yoklanmasidir. Bu temelde var, soru ve unlemin ISARETIDIR. evrensel-insan
  23. Evren, daimi olan bir mekan, bosluk v.s. temelli uzerinde ve bunyesinde farkli parcalari barindiran en genis mekan olarak algilanan bir butundur. Evren, zaman ve zamansal (ilk, son, once, sonra, baslangic) icerikten bagimsizdir. Zaman ve zamansal anlam ve icerik, evrenin farkli parcalarindan biri olan insanoglunun bir urunudur. Bilim ve bilimsel olarak, evren; insanogluna gozlem veren bir fenomendir ve insanoglu epistemolojik olarak bu gozlemi bilimin bilimsel olgulariyla ortaya koymaktadir. Bu bilimsel olgular, epistemolojiktir. Yani bilimin surekli suregelen bir surec temelinde anlik bilgi sinirini ortaya koyar. Bu temelde ve epistemolojik olarak, evrenin nasil ortaya ciktigi bilimsel temelde henuz ortaya konamamistir. Eger, herhangibir akil; bilimin bilimsel olarak epistemolojik temelde aciklamis oldugu bilgilerden kendini tatmin edemezse, sonucta; kendini tatmin adina, metafizigin ontolojik (varliksal) ve teolojik (tanrisal) temelinde kendini tatmin eden, bilimsel ve epistemolojik olmayan tamamen supekulatif ve inancsal cevaplar verebilir. Bu cevaplar, ontolojik tabanda, kesinlik iceren somut, soyut ve pozitivizm ile, teolojik tabanda inanc iceren, panteizm ve panenteizm olabilir. Iste tum bu temelde, evren; insanogluna gozlem veren daimi bir fenomendir. evrensel-insan
  24. evrensel-insan

    Merhaba

    Dusuncenin; aklin her turlu ideolojik, inancsal ve dogrusal sinirlarini yikacak olan sinirsiz ve ozgur ufkunu, insan temelli, farkinda olarak ve bilincli acmak icin;aklin bu sinirlarini, sorunlarini, gozlem ile ortaya koymak icin, merhaba. evrensel-insan
  25. Akp ve onun baskani, TC basbakani ve BOP esbaskani, zaten kendisinden istenileni ve kendisine verilen gorevi yapiyor. Kendi deyimiyle; "Bizim bir gorevimiz var, nedir bu gorev; biz, orta dogu ve gelismis Kuzey Afrika projesinin esbaskaniyiz ve gorevimizi yapiyoruz" Oyuzden aslinda "sasiracak" bir sey yok. Oemperyalist zihniyetin, soros ideolojisi ve evengalist orgutlenmesinin kendisine verdigi gorevi yapiyor. Yoksa, Libya saldirilarina destek olurmuydu? Kisaca kendisine verilen her turlu gorev temelinde, kendi ulkesini, toplumunu ve farkli halklarini kendisinden istenen gorev temelinde bu gorevi kendisinden yapmak isteyenlere peskes cekiyor. Kisaca, emperyalizmin planli/projeli her turlu ekonomik ve politik cikari icin calisiyor. evrensel-insan
×
×
  • Create New...