Jump to content

evrensel-insan

Members
  • İçerik sayısı

    3.544
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    391

Everything posted by evrensel-insan

  1. Sen istedigin kadar bir kandirma psikolojisi icinde ol. Ama, sunu unutmaki o beynin ile basbasa kaldiginda kendini kandiramiyacaksin. Cunku ego, sadece disari ile degil; kendi kendiyle de mucadele icindedir. Inanclilar bile en azindan inancini savunurlar, sen daha neyin ne oldugunun bilincinde degilsin. Ama daha oncede dedigim gibi, iman boyle bir seydir iste. Ne zaman kendi ile hesaplasir, o zaman neyin ne oldugunu algilar. evrensel-insan
  2. Cevap veremeyince, hem kendini ne kadar guzel kandiriyor, hem de kendinle ne kadar guzel dalga geciyorsun degil mi? evrensel-insan
  3. Saygideger Kapital; Bu konu uzerine calisirken merak ettigim bir durum var, onu da bir zahmet arastirir misin? Bildigin gibi, Osmanli kendi topraklarindaki Balkan Ayaklanmalarinas karsi savasmisti. Peki Osmanli, ordusu Anadoludaki kendince "dusman" olarak algiladigi Kuvay-i Milliye ordusuna karsi (biliyorsun, Ataturk'un yakalanmasi ve idami istendi), 1919-1923 arasi yani Cumhuriyet kurulana kadar, bir savas verdi mi? Vermediyse, neden?, neden savasmadan, Istenbul'u sarayini birakti? saygilarimla; evrensel-insan
  4. AKP'nin ABD projesi olduğu iddiası da gerçekle bağdaşmıyor,-Astur- Peki RTE'nin kendi agzindan acikladigi " Bizim bir gorevimiz var, nedir bu gorev? Biz, gelismis Orta dogu ve Kuzey Afrika Projesinin esbaskanlarindan bir tanesiyiz, bu gorevimizi yerine getiriyoruz" Cumlesini nasil acikliyorsun, RTE'nin burada bahsettigi "biz" kim? evrensel-insan
  5. Burada konu hak ve ozgurluklerin icerigidir. Eger bir hak ve ozgurluk (turban) siyasi malzeme haline getiriliyor ve toplumun kutuplasmasina yol aciyor ve baskalarinin da hak ve ozgurlugune mudahele ediyorsa, bu hak ve ozgurluk degil; hem bir IMTIYAZ hem de bir BASKI ARACI anlamina gelir. Toplumun kutuplasmasi ve biz/oteki yaratimli imtiyazlara evrensel hukuk ve insan haklarini ihlal ve bireysel hak ve ozgurluklere mudahele olarak izin verilemez. Oyuzden hak ve ozgurlukler ile, imtiyaz farkini cok iyi algilamak gerekir. saygilarimla; evrensel-insan
  6. Saygideger kodoman; Ancak, metafiziki varlığa olan inanç ile bilimsel bilgi ve bulgu ayrımındaki bilinç, bilim adına bir kazanımdır.-kodoman- Bak, benim "bilimin ontolojik cikmazi" adi altinda, bu sitede bir basligim var. Bilim varlik kokenine dayanmaz, bilim bil kokenine dayanir. Bilimin bir seyi bilebilmesi icin de, o seyi gozlemleyebilmesi, gozlemini teori, tez, formul v.s. ye donusturebilmesi, bu teoriyi test edebilmesi ve baska bir gozlemle de bu teorinin yanlislanabilirliginin baki kalmasi gerekir. Bilim bu temelde kendisine gozlem veren bu tabani, fenomen olarak adlandirir. Ontoloji ise, bu fenomen tabanini ideolojik inanc olarak kesinlik ve ispat temelinde varlik tabanina tasir. Bu varlik tabaninin ne oldugu, insanoglunun nerdeyse tarihsel yasina esit, bir ontolojik tartismasidir. Bilimde ise tartisma yoktur, bilineni bildirme ve belirtme vardir. Bilgi bir turevdir ve varlik ta bir bilgidir. Iste bu yuzden bilimin tabani epistemolojinin fenomen tabanli gozlemi, bulgusu, ve olgusudur. Oyuzden de neyin ne oldugunun varliksal tartismasi, bilimin degil; felsefenin metafiziginin ontolojik tartismasidir. Oyuzden inanc, hic bir zaman bilinc adina bir kazanc olamaz, aksine; bilimin inanca bulastirilmasidir. Cunku bilinc varlik tartismasina girmedigi gibi, inanc ve ideoloji tartismasina da girmez. Olgu olarak evrensel onay kazanir ve kisilerin kabul/reddine acik degildir. Saygilarimla; evrensel-insan
  7. Saygideger kodoman; inanç veya ideolojisini bilim olarak adlandırmaya kalkışmıyorsa -kodaman- Sizce bu metafizigin ontolojisinin ya da teolojisinin herhangibir varlik tabanini temel alarak mumkun mu? Saygilarimla; evrensel-insan
  8. Saygideger kapital; Birincisi bu baslik yeri degil. Ikincisi, eger konuyu her yonuyle masaya yatirmak istiyorsaniz, buyrun asagidaki baslikta bunu yapalim. Once istersenizyaziyi okuyun. Sizi bilmem ama, ben konulara objektif yanasacagim. Umarim, sizde oyle yanasirsiniz. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/174-sevr-ve-lozanin-baska-tarihi/page__pid__1238&do=findComment&comment=1238 Saygilarimla; evrensel-insan
  9. Kemalizmi bir 'dogma' haline getirerek savunmaya çalışmak aslında en çok Kemalizme zarar verir diye düşünüyorum. -marquez- Kemalizmi kendine kisilik kimlik degeri yapmis,onu deger olarak sahiplenmis ve sabitlemis beyinler icin, bunu onleme olanagi yoktur Bunu onlemek karsi tarafa duser.. Cunku bu tip beyinlerin tek bir algisi vardir, o da degerlerine saldirildigi dusuncesi ile savunu yapmak. Bu savun da genelde dusunceye karsilik olamayacagindan, kisisel atisma ve satasma ve karsisindakini dusunce platformundan ziyade kisisel surtusme platformuna cekmeye donusur. Buradayapilacak sey, "karsit olarak algilanan" dusuncenin bu oyuna gelmemesi ve bu kisisel platformun tezahurune meydan tanimamasidir. Tanirsa, zaten is cigrindan cikar ve duygusalligin da yardimiyla, konu uzadikca daha cok saldiri olarak algilanir, bu da istenmeyen ve kitlenin gozlemine yakismayan, yazi dili ve uslubuna donusur. Oyuzden en guzeli, "karsit algilanan" yazarin, konuyu tadinda birakmasi ve bunu da mesaj olarak aciklayarak, kisesel surtusme platformuna meydan vermemek adina, kendisinden istenen bu daveti kabul etmemesidir. Saygilarimla; evrensel-insan
  10. Saygideger dirilis; Tarihin ve aktariminin en buyuk sorunu, aktarimin subjektiflik icermesidir. Yani aktaran kimse, ister istemez kendi aklinin inandigi ideolojik dogrusu temelinde ve o dogruya uyan referanslar, tarihciler ve tarihi karakterler temelindeaktarir. Tarih, gecmiste yasanan bir olgu olmasina ragmen, o olguyu birak birebir yasayanlarin aktarim farkini, o olguyu yasamamislarin aktarimidir. Tarih bilimsel degildir ve "tarihte olan bu" temelli bir ortak dogrulama da yapilamaz. Hersey bir ideoloji, inanc veguven temelindedir. Bu da gerceklere uygunluk olarak degil; aklin inandigi ideolojik dogruya uygunluk olarak tezahur eder. Hele hele tartisanlar konuyu kendilerince kisilik kimlik degeri yapmis ve ona sorgulanmaz bir iman seklinde baglanmissa, karsi taraf ne sunsa, ne dese bostur. Cunku o iman sahibi konuyu kendi aklinda sabitlemistir ve ona gelen her yanit, dogru duvari ile uysma saglamazsa da, geri tepecektir. Buradaki sorunda, konunun bilgi paylasimi, dusunce iletiminden kopup, bilhassa konuyu iman duzeyinde algilayan kisinin, sahiplendigi konuya bir saldiri olarak algisina ve dolayisiyle de savunusuna donusecek, bu da kisisellige, kisisel atismalara ve karsilikli kabul ettirme yarismasina donusecektir. O zaman ortada ne konu, ne bilgi ne dekarsilikli paylasim kalmayacak "sen susun/busun, sen boylesin/soylesin" temelli ve "asil benim dedigim dogru, seninki yanlis" icerikli bir yazi turu ve uslubuna donusecektir. Cunku ister istemez, konu ne olursa olsun; o konuyu kendine deger yapmis ve onu kendine sahiplenmis kisi icin, algi; bu degere saldiri olarak tezahur edecektir. Cunku yazilana dusunce olarak cevap verilemedigi yerde, yanit dusunce degil; satasma ve atisma ve kisisellige yonelmedir. Bunun onune tek gecebilecek sey, her yazarin konu ne olursa olsun; yazilanlari kendi ustune alinmamasi ve yazilarin dusunce alis verisi ve bilgi paylasimi duzeyinde tutulabilmesidir. Maalesef, bu da bilinc ve farkindalik konusudur. Saygilarimla; evrensel-insan
  11. Asagidaki yazi bir alintidir ve konu olarak kurtulus savasina farkli bir bakis acisi getirmistir. Yazi okunabilsin diye hepsini alintiladim. En azindan o zamanki tarihe farkli bir bakis acisi getirmektedir. Ezberleri bozabilecek iceriktedir. Umarim, okunur ve hakkinda mantiksal ve tutarli, OBJEKTIF BIR BAKIS ACISI ILE yorum yapilir. Ya da belirtilenlere karsi cikilacaksa da, ayni yazar gibi, izah edilerek karsi cikilir. Yani "bu sacma/zirva, yanlis, sunun/bunun yorumu" v.s. turunden cevaplar, sadece yaziya yanit verilemediginin algilanmasini saglayacaktir. Iyi okumalar. Sevr ve Lozan'ın Başka Tarihi/Prof.Dr.Taner Akçam Türkiye'de egemen tarih anlayışı,Kurtuluş Savaşı'nı esas olarak bir "Toprak ve Sınır Savaşı" olarak ele alır.Bu bakışı kabaca şöyle özetleyebiliriz:"1918-1923 arasında yaşananlar,Birinci Cihan Harbi sonunda,elinde kalan son toprak parçasını korumak isteyen Türkler ile bu toprakları aralarında paylaşmak isteyen diğer uluslar arasındaki bir savaştı.Biz Türkler,esas olarak,1918 Mondros silah bırakışması anlaşmasıyla belirlenmiş,daha sonra "Misak-ı Milli" olarak ilan ettiğimiz toprakları ve sınırları korumak istedik.Buna karşı,Ermeni,Yunan,Kürt gibi diğer uluslar ise,özellikle İngilizlerin desteğiyle,kendi ulusal devletlerini kurmak ve Anadolu'yu,İngiliz,Fransız ve İtalyanlarla anlaşarak aralarında paylaşmak istediler." Edit: Devamı için: http://nabukednazar.blogspot.com/2011/03/sevr-ve-lozann-baska-tarihiprofdrtaner.html Genelde bakildiginda sevr ile Lozan arasindaki ana fark, Bati acisindan; Sevr'de ulkenin, Turkler dahil paylasilmasi/paylastirilmasi iken, Lozan dahacok dini ve milli farkliliklarin her turlu haklarinin korunmasina yoneliktir. Yani, bati; ilk yola ciktigi amaca, sonradan cark ettiyse de geri donmustur. Burada Ataurk onderligindeki milliyetci guclerin ulkeyi paylastirmamak icin verdigi savasin bu cark donusu icin ana noktasidir. Cunku paylastirilmaya sessiz kalinmamistir. Saygilarimla; evrensel-insan
  12. Din enine boyuna elestirilmeyecekse ne diye böyle bir ateist forum actiniz kardesim...-cigi- Bildigim kadariyla bu forum hic bir belirgin konuya agirlik vermeden her turlu dusuncenin dile gelebilecegi genel bir forum. Zaten din uzerine yazilar da olmazsa, muslumanlar da tartisacak ortam bulamaz. Oyuzden burasi bir ideolojinin, inancin, dogrunun, izmin v.s. one ciktigi bir form degil; her konuda dusunce dile geliminin one ciktigi bir forum. Ben kendi acimdan, teoloji/ontoloji/etik/ideoloji yerine, epistemolojiye, bilime, bilimsellige,bilgiye ve onun felsefi bakisina ve insan ve insanlik icerigine agirlik vermeye calisiyorum. Bildigim kadariyla da, ateist forum var zaten. Saygilarimla; evrensel-insan
  13. Saygideger pante; Benim hic bir mesajimda ne senin sahsina yonelik, ne de Ataturk'un sahsina yonelik bir ifade bulamazsin. Bu konu ile ilgili, aramizdaki dusunce farki, sen konuyu sahipleniyorsun, ben ise sorguluyorum. Sen sahiplendigin icin, savunuya geciyorsun ve konuyu kendine kisilik ve kimlik degeri yaptigin icin de yazi dili ve uslubun degisiyor. Benim dile getirdiklerime karsi dusunce belirtmek yerine, kendince karsi cikiyor ve benim dile getirdiklerime yanit veremiyorsun. Konu uzadikca da, savunun kisisel satasmaya donusuyor ve iki medeni insan gibi konuyu tartisamiyoruz. Ustelik sen, sanki yazilanlar senin sahsina yonelikmis gibi algiliyorsun. Dolayisiyle, kutuplasma doguyor ve is cigrindan cikiyor. Bu da konuyu dusunceden, bilgi alis verisinden ve karsilikli paylasimdan kopariyor. Oyuzden ben burada bu konuyu noktaliyorum, cunku tartisma zemini yok. Sorgulama ve savunu zemini var. Bu konular senin kisilik ve kimlik degerlerin olabilir ve ben buna saygi duyarim. Ama ayni saygiyi sen benim sorgulamama karsi gostermezsen de, tartisma zemini olmaz. Oyuzden sen kendini bu konuda neye inandirmissan onu savunmaya devam et, ben de sorgulamaya devam edeyim. Cunku ben bu turlu dusunce icermeyen, kisisellige yonelen tartismalardan haz almiyorum. Sen istersen ayni yazi dili ve uslubuna devam et. Benden bu kadar. Ben de bu konuyu ancak sorgulayabilenler ile tartisabilirim. Cunku konu bir kisinin kisilik ve kimlik degeri haline gelmis, sahiplenimlim ve sabitlenmisse, kisinin savunudan baska yapacak bir seyi yoktur. Oyuzden de benim seni savunuya zorlamamin bir anlami yoktur. Ayrica dile getirdigim dusunceler sana dokunduysa da, bunu bilerek yapmis degilim ve ozur dilerim. Ama en azindan senin ile bu konulara tartisma zemini bulamayacagim, bir kez daha kanitlandi. Ingilizler konusuna gelince aynen dedigin gibi, ingilizler her adimi aninda biliyor ve takip ediyorlardi ve Lozan dahil, her turlu hareket kararinda haberdardilar, ya onay veriyorlardi, ya da vermiyorlarolaylarin gelismesine bakiyorlardi. Tabi, tum uygulamalari da, sadece kendi menfaatlerine yonelikti. Aynen bugun oldugu gibi. Bu da sunu cok acik gosterir, eger isteseler hem kurtulus savasini onlerler, hem de Mustafa Kemal'i yakalarlardi. Yunanlilarin yenilme sebebi de, dusundukleri destegi alamamis olmalaridir. Bu arada hilafetin kaldirilmasi da bir ingiliz fikridir. Bugun ortak pazar icin ne sart kosuluyorsa, dini ve etnik koken azinliklari icin, butun bunlar zaten Lozan'da yer almaktadir. Biryerde TC'nin bu konudaki gerekeni yapmamasi, zaten Lozan ihlalidir. 1700lerden itibaren, Rusya dahil; Avrupa ulkelerinin tek bir ortak hedefi vardi, o da Osmanli'yi bitirmek. Oyuzden aralarinda saf da degistirseler, cikar icin birbirlerine de dusseler, bu hedef hic degismedi. Bilhassa, Osmanli'nin da oyuna gelip, Avrupa'nin kendi cikarinca bazi ulkelerinden yardim istemesi ve ittifak yapmasiyla. Onlar Osmanli'ya karsi her donemde bir cikar birligi kurabilirken ve osmanli topraklarindaki toplumlari ayaklandirirken, osmanli'yi kendi bunyesinde ayaklandirirken ve ic karisiklik yaratirken ve osmanli'yi ayni anda bir kac cephede savasa mecbur ederken ve agir andlasmalarla topraklarini ve nufuzunu bir bir elinden alirken, onlar belki bazi ulkelerin kendicikari bazinda olmasa da, bazinda, savas bazinda hep kazancli ciktilar. Buna Kurtulus savasi ve Osmanli devami TC dahil. Osmanli'dan yana olduklari anda bile, cikarlari kendi aralarindaki denge ve cikar sorunuydu. Bu amac iicin de her turlu yolu mesru ve mubah saydilar. Bugun oldugu gibi. Bu arada tarihin akisini degistiren bir konu da, Carligin yikilmasi ve SSCB'nin kurulmasiydi. Cunku SSCB, carligin tam aksine, Osmanli'ya her konuda yardimci oldu ve hatta savasmadan topraklari geri verdi. Tabi ki, burada SSCB'nin kendi cikari da, Avrupa'nin Anadolu hakimiyetini onlemekti. Saygilarimla; evrensel-insan
  14. Saygideger pante; Kurtuluş Savaşı, aslında Türk-İngiliz Savaşıdır.-pante- 1919-22 yıllarında Anadolu’da ölen veya yaralanan bir tek İngiliz askeri yoktur. Varsa,kanitla. Yazi dilin ve uslubun kisisellesmeye ve "cirkinlesmeye" basladi. Zaten olacagi da bu olacakti. Turkiyede din ve milliyet ve de Kurtulus savasi Ataturk bir tabudur ve bu tabulardan kurtulmak iman asamasindan inanca ordan da inanci sorgulamaya baglidir. Senin degisen yazi dili ve uslubundan bunun mumkun olmadigini gozlemliyorum. Daaha fazla yazi dili cirkinlesmeden ve basligin konusu da olmamasi vasfiyla ve de senin kullandigin yazi dili ve uslubu benim tarzim olamayacagindan, simdilik, benim adima bu mesajlasma burda biter. Herkes kendi aklinca istedigine inanmaya devam etsin, bende sorgulamaya. Saygilarimla; evrensel-insan
  15. Saygideger pante; Benim bir sey geveledigim yok. Ne olmussa sana onu iletiyorum. Ama dedigim gibi, ayni dinde oldugu gibi, bir akil kendini bir seyeinanc ve ideoloji olartak inandirmis ve ken dince bu dogruyu sabitlemisse, yapacak bir sey yoktur. Cunku KABULLENILMIS BIR TEK SAVUNULABILIR. Sonucta ne gibi bir belge sunulsa, hepsi bir bahane bulunup inkar edilecek. Ortada bir resmi tarih var, ki duygusal, tek tarafli ve gercek disi. Bir de bunun disinda ortayaatilanlar, cevapsiz sorular ve izahat tarzlari. Seni bilemem ama, benim resmi tarihe zerre kadar guvenim yok ve olamaz. Ama resmi tarihe onun her turlu tarafini tutarak sorgulamazcasina ve kim ne yazarsa yazsin, ona bir kulup bulunurcasina resmi tarihi savunmakta, tartismayi bir yere vardirmaz. Son cumle benim kendimce yeteri kadar, bilgim,, bilincim ve farkindaligim var, Lozan'in bir kazanc degil;kayip olduguna dair. Amadedigim gibi, bunlari benim sana sunmam, senin acindan bir anlam tasimayacak. Cunku sende herkes gibi, etiketlemekten yanasin "bu sunun dedigi o yuzden dogru olamaz" Ben ise konuya o sekilde degil; "bu bunu boyle aciklamis, bu aciklamayi curetecek olan nedir?" Bugun Lozan olmazsa, Turkiye batinin bilfiil isgalinde idi. Lozan'in farki, isgal edilmesine gerek kalmamasidir. Cunku istediklerini elde etmislerdir ve etmeye de devam etmektedirler. Sana son bir sey soylemek istiyorum. Simdiye kadar Ataturk konusunda ne dile getirdiysem hepsi benim gozlemimdir. Benden belge kanit v.s. istendigi zaman da bulup veriyorum. Kisaca ben bu belge ve aciklamalari onceden ne gordum, ne de biliyorum. Ama, ne yazikki, ulusalcilar, Ataturkculer v.s. resmi tarihin aciklamalarina o kadar imanla baglilarki, tabi ki farkli aciklamalar ulusalcilardan, Ataturkculerden v.s. gelmeyecek. Sonucta sorgulayan beyin bir seyler bulur. Sen hic dinine inanan bir muslumanin dinini elestirdigini gordun mu? Elestirmeye baslamissa, zaten o dini sorguluyor demekjtir. Saygilarimla; evrensel-insan
  16. Saygideger pante; Konu andlasma maddesi degil. Konu genel bir diplomatik andlasma. Succession of states is a theory and practice in international relations regarding the recognition and acceptance of a newly created state by other states, based on a perceived historical relationship the new state has with a prior state. The theory has its root in 19th century diplomacy. Succession may refer to the transfer of rights, obligations, and/or property from a previously well-established prior state (the predecessor state) to the new one (the successor state) http://en.wikipedia....Successor_state Oyuzden turkcesini vermedim. Ben sana ingilizcesini verdim ve ingilizcesi guvenilir. Ben sana basit bir soru sordum ve beni kimin sordugu ilgilendirmiyor. Oyuzden birileri ile benim sorularimi mukayese etme huyundan vazgec. Emperyalizm hic bir yerden babasinin hayrina cekilmez. Ustelik istedigini almadan da cekilmez. Oyuzden sordugum soru cok basit. Turkiye emperyalizme ne vermistir. Iaste bu da lozandaki "osmanli devami" konusu ile ilgili. Ingilizcen varsa, lozandaki butun maddeler burda. http://www.hri.org/docs/lausanne/part5.html Saygilarimla; evrensel-insan
  17. Saygideger pante; The treaty also led to the international recognition of the sovereignty of the new Republic of Turkey as the successor state of the defunct Ottoman Empire.-Alinti- http://en.wikipedia.org/wiki/Treaty_of_Lausanne Saygilarimla; evrensel-insan
  18. Saygideger pante; Sana cok basit bir soru. Emperyalizm cikari olmadan bir is yapmaz. Sence, Anadolu'yu terk etmek icin, Ataturk'ten ne istemis ve almistir? Ataturk bu isteneni neden vermistir? Saygilarimla; evrensel-insan
  19. AKP-%38 CHP-%29 MHP-%15 Bagimsiz-%7 AKP-CHP BOP koalisyonu. Saygilarimla; evrensel-insan
  20. Saygideger kapital; Konu katilmak/katilmamaktan ziyade, tarihte olanlari gozlemdir. Saygilarimla; evrensel-insan
  21. Saygideger pante; Ben bir tartışmayı yarım bıraktıysam karşımdakinin kafa sağlığı içindir.-pante- Bu dedigin banapek islemez. Cunku ben serbest dusunurum, aklimin hic bir konuda bir siniri yok. Aslinda ben placebo'ya soz verdim, sizlerin akiullarinizin inanc ve ideoloji sinirlarini zorlamamak icin. Ayrica benim dile getirdiklerim bir gozlemdir. Ne benim dusuncemdir, ne de tasvip ettigimdir. Lozan'daki "TC devleti Osmanli'nin devamidir" ibaresi benim icin neyin ne oldugu ile ilgili yeterli bir delildir. saygilarimla; evrensel-insan
  22. Saygideger pante; Aksini düşünüyorsan ne önermektesin? AKP kötü, CHP kötü, MHP kötü, ee? Darbe mi yapılsın yani? Darbeleri ordu yaptığına göre, AKP_CHP ABD'ye tabi de, ordu neye tabi?-pante- Kafan yerinde mi, yoksa biraz ictin mi? Bu konuyu seninle ne zaman tartissak hep yarim biraktin. Simdi de donup bana soruyorsun. Benim cozumum belli antiayrimci, toplumun har turlu farkli halklarinin haklarini ve ozgurluklerini evrensel hukuk ve insan haklari temelinde koruyacak bir sivil kuruluslari olan, sosyal, sekuler devlet yapisinin insasi. Var mi, bildigin boyle bir onerisi olan parti? Konu ulusal kanal degil, konu benimde ulkenin butunlugunden yana olmam. Cun ku insan ve insanligi, toplumu ne kadar genisletirse o kadar onemlidir. O yuzden bolunme cozum degil. Ama sorunlari ve farklari gormemezlikte cozum degil. Ulusal kanal, bana gore CGB'de dahil; bir turk milliyetcisi ve kurt ya da dini farklar uzerine bir politikalari yok. Amaclari, olmayan laikligi kurtarmak ve mumkunse ulkeyi bir butun halinde korumak. Oyuzden olacak olan, benim senin ne istedigi degil; toplumun neyi sececegi (bilincsiz de olsa) ve secilene ne emirler verilecegi. Gerci senin ile anlasamadigimiz bir konu, TC devletini batinin kurdurdugu konusudur. Oyuzden Turkiye, emperyalizmin bir zayif halkasidir, ne emperyalist olmasina izin verilir, ne de sosyal ve normallesmesine. Bunu yapacak olan bir bilincin ulke bunyesinde yesermesi icin, en az 3 asir gerekir. Cunku din de milliyette henuz asilamamis birer tabudur. Saygilarimla; evrensel-insan
  23. Saygideger pante; Benim insan ve insanlik sezilerim, bilgi, birikim, bilinc ve farkindalik temelinde simdiye kadar hic yanilmadi ve yanilmaz. Kilictaroglu'nun da bir ABD adami oldugunu istersen zamana birakalim ve bize gostersin. Yalniz unutmaki, ulke ve toplumunun zamani yok. Eger konu "korku" ise, tek korku insan ve insanligin basina gelecek olan korkudur. TC tarihi bugune kadar Turkiye'den yazilmamistir ve ufukta da bu gorunmemektedir. Yarin, NATO'nun emrinde baskaulkeleri degil de, kendi ulkesinin kendi elleriyle BOP'a teslim edilecegi gunler yakindir. Bazen yakin gelecek degil; yakin gelecegi belirleyen arka plandaki gelecegin yonlendiricisini gormek gerekir. Turkiye 1940'larda 50'leri, 50'lerde 60'lari, 60'larda 70'leri 70'lerde 80'leri ve 80'lerde de 2000 leri goremedi. Bari bugun, 2023'u gormeye calissin. Olanlarin arkasinda kalmak yerine, onune gecsin. Saygilarimla; evrensel-insan
  24. Saygideger pante; Ben ondan degil; anayasa degisikliginden, iki partili sistemden, BOP esbaskanligi gorevlerini yerine getirmekten, milliyetciligin yerini, tekrar dinin almasindan v.s. bahsediyorum. Saygilarimla; evrensel-insan
  25. Anlamadim, ne demek istedin? Ben senin gibi kucuk ve kendinden nefretli beyinlerin dedigini yapacagimi mi sandin? evrensel-insan
×
×
  • Create New...