-
İçerik sayısı
3.544 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
391
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by evrensel-insan
-
Saygideger jadi; Ben sadece etnisiteleri ve aralarindaki farklari anlamaya calisiyorum. -jadi- Ne guzel bir dusunce. Eger teklestirme politikasi olmasaydi, bizde bugun Hindistandaki 70 dilin kulturunu ogrenme olanagi olanlar gibi, bizde; ulkemizin farkli mozayigini ogrenmis, ve kullanip paylasiyor olurduk. Anadolulu olmakta bu olsa gerek. Sonucta bir kisiyi en iyi algilamak, onu ana dilinde algilamaktir. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger shevek; "expect the best, be prepared for the worst, fuck what others think and do your own thing"-Alinti- Senin adina ben de, tercume edeyim. En iyisini bekle/um. En kotusu icin hazirlikli ol, Baskalarinin ne dusundugunu s..tir et ve sadece kendi seyini (dusunce/davranis) yap/uygula. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger starbuck; Sakin yanlis algilanmasin. Ben zaten "ikiyuzluluk" temelli bir algi alinsin diye bu oykuyu alintilamadim. Aksine, dini uygulamalarin nesillerden nesillere aktarilan ve yasam ve de iliskilerde, alisilagelmis, otomatiklesmis ve yerlesilmis olarak kullanilan ve de aslinda, "toplumun disina dusmemek/toplumdan soyutlanmamak/toplumda goze batmamak" dusuncesiyle yerine getirilen davranislar oldugunu vergulamak icin, alintiladim. Oyuzden bir kisi kendini akil olarak dini uygulamalardan ve inanclardan "ozgur" kilabilir, yalniz; bu "ozgurluk" uygulama da ve davranista yer almaz. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger ertu; .Aklımızı kullanırız ama akıl insanlığa ait bütün meseleleri halledebilecek kapasitede değildir-ertu- Tabi ki, o yuzden de aklin inancsal ve ideolojik herturlu kendine dogruladigi veri, deger ve tabularin sinirlarini asmak ve dusuncenin sinirsiz ve ozgur ufkuna acilmak gerekir. Cunku akil, kendi tatmini ve merakini giderme adina, bilimin ortaya koyduklariyla yetinmez ve her seferinde,epistemoloji ustu, doga ustu, dunya otesi olarak bilimin sinirlarini inanc ve ideoloji olarak asar ve kendini bu sinir asimina inandirir. Inandirmakla da kalmaz,bu inanci sabitler, sahiplenir ve ustelik mutlakmis gibi de savunur ve tartisir. Halbuki bilim ve bilimselligi,surekli suregelen surec temelinde hic bir zaman hic bir seyi, noktalamaz, mutlaklastirmaz,sahiplenmez ve sabitlemez. Aksine, her epistemolojik duzeyde bir virgul koyar, yeniler, yanlislar, degistirir, kullanir ve paylasir. Her zamandainancin inancini yeni bildirdikleri ile mat eder. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger jadi; Pontus-rum, Ermeniler ve Lazlar ayni topraklari tarihin cesitli donemlerinde ayri ayri ve beraberce kullanmislar, ayni topraklarda yasam surmusler, ve iliski kurmuslar. Bence bu Temel-Fadime-Dursun uclusunun kulturu. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger ertu; Termodinamik kanununa göre madde sonradan yaratılmıştır.-ertu- Termodinamik yasalari yaratilis inancinin degil; epistemolojik bilimin konusudur. Bu yasalar, insanoglu tarafindan gozlemlenmis, olgulasmis ve teori haline getirilmistir. Test edilebilen teoriler, yanlislanabilirlige de aciktir. Cunku bilimde yaratilis olmadfgi gibi, inanc ve mutlak ta yoktur. Cunku bilim surekli suregen bir surec olarak yenilenen, yanlislayan ve gelisen, degisen bir bilgiler butunudur. Ne maddeyi yaratan Allah'tir, ne de Allahi yaratan maddedir. Madde fenomen olarak insanoglunca gozlemlenen bir olgudur. Allah'ta insanoglunun (Muhammed'in) aklinin yarattigi ve Kuran icerikli anlam verdigi bir kavramdir. http://www.toplumdusmani.net/modules/wordbook/entry.php?entryID=4052 Saygilarimla; evrensel-insan
-
Laz People-laz halki http://en.wikipedia.org/wiki/Laz_people Saygilarimla; evrensel-insan
-
‘Hanım hanım nerede dayımın hacdan getirdiği namaz takkesi ‘ diye sordu Volkan bey.Hanımda” bir dakika bey şu takacağım başörtüyü bulayım da sonra bakarım dolaba” dedi.Volkan bey aslında çok koyu bir ateisti, eşin Nalan hanımda onunla aynı dünya görüşüne sahipti.Gerçi ateist bir ailenin namaz takkesi ve başörtüsü ile be işi olur diyeceksiniz.Elbette ki olmazdı olmaması lazımdı. Fakat volkan beyin iş yerinden en yakın arkadaşının babası vefat etmiş, gündüz cenazesine gitmiş , inan masada arkadaşına ayıp olmasın diye cenaze namazı kılar gibi yapmış, sonra kabristanda yapılan duaya yine inanmadan nameden amin demişti.Bu akşamda okuma vardı, yine ayıp olmasın diye takke takıp , hocaların okuyacağı kuranı kerimi dinleyecekti. Ertesi gün volkan bey işten çıkmıştı, bir yandan yürüyor bir yanda, dün arkadaşının babasının islami cenaze ritüellerine katılmakla doğru yapıp yapmadığını düşünüyordu ki, tam o sırada hoparlörden -Allahau ekber , Allahü ekber ... diye başlayan bir ses işitti.Ezan okunuyordu, içinden hemn “Aziz Allah” dedi.Sonrada sorguladı kendi kendini , bir ateist olmasına rağmen neden içinden Aziz Allah diyordu ki, küçükken dedesi öğretmişti , bir türlü bırakamamıştı bu tekerlemeyi söylemeyi.Aman canım boş ver dedi, eski bir alışkanlık işte inanamadıktan sonra ne fark eder ki, “aziz allah da derim, inşallah da derim”. Yoluna devam etti, o sırada İstiklal marşı okunmaya başladı, bir yandan da Ay-Yıldızlı bayrak göndere çekiliyordu.O da dimdik durarak başladı tüm kalbiyle tüyleri diken diken olarak marşı söylemeye.Sonuna geldiğinde de, “HAKKIDIR HAKKA TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLAL” dedi.tapınma falan ilkel dinci ritüellerdi, Allaha falan taptığı da yoktu ama, olsun canım inanmadıktan sonra söylese ne olacaktı. O sırada gözü ay yıldızlı bayrağa ilişti, kurban olurdu bu bayrağa, sonra gözü bayrağın biraz ilersindeki caminin minaresindeki ay yıldıza takıldı, fakat burada da ay yıldız vardı.Tüm bedevi ülkelerin bayraklarında olduğu gibi, olsun canım boş ver dedi, bizim bayrağımızdaki ay yıldız başkaydı, şehid kanları üzerine ayla yıldızın yansımasıydı.Bir yandan da düşündü şehidde islami bir kavramdı, galiba islami kavramları ateistin lügatından çekseler dilsizi oynaması gerekecekti. Bu düşünceler içinde devam etti yoluna, bir yandan da ret ettiği dinci tabuların bir ateist olarak hayatına ne kadar etki ettiğini düşünüyordu.Ateist olan eşi ile de tanışması çok ilginç olmuştu.Volkan bey çok çağdaş ve aydınlık bir insan koyu bir ateisti dinci hurafelere, tabulara pirim vermezdi.Fakat iş bulamıyordu. Bir arkadaşı da demişti ki, “ volkancım sen bir telli babaya git bak ben gittim iş buldum”.İşsizlikte canına tak demişti, bir defacıkla da bir şey olmazdı, nolurdu ki gitseydi kimse görmeden Telli babaya.Bir gün , gözünü karartıp gitti.Baktı millet bez parçalarına kuranları sarıyor adağı olsun diye asıyordu. Cebini yokladı cebinde Turan Dursun’un, “tabu can çekişiyor, din” kitabı vardı, bunu asacaktı Muhammeddin yazdığı kuranı asacak hali yoktu ya..Orada bulduğu bir kumaş parçasıyla bu kitabı sarmalayıp asıyordu ki, arkadan çok tatlı bir bayan sesi “-aaa siz bu kitabı okudunuz mu “ ? dedi. Bir yandan kitabı sarmalayıp asarken, sesin sahibine baktı , genç bir bayandı, “evet okudum çok beğenirim , ya siz “dedi.Bayanda “evet defalarca” dedi ve ekledi “sizin gibi aydınlık bir insanı çok tanımak isterdim”.Sonra beraber cafeye geçtiler, enteresan bayanda kendisi gibi koyu bir ateistti.Önce ateizmin sorunlarından, sonra havadan sudan, sonra durumlarından bahsettiler, Volkan bey inanmasa da bir arkadaşının tavsiyesi üzerine buraya geldiğini sıkla sıkla söyledi ve arkasından sordu, “YA SİZ”. Bayan boynunu öne eğdi ve düşünceli düşüncelli “nolur beni kınamayın ama kısmetimin açılması için buraya geldim, yaşım ilerliyor evlenebilirmiş değilim ailemde sıkıştırıyor hadi kızım bul bi tane evlen diye bende bir arkadaşımın tavsiyesi ile buraya geldim, denize düşenin yılana sarılması gibi bir şey “ dedi. Volkan kızı süzdü aslında akça pakça çok tatlı bir kızdı, “ hayret ya senin gibi bir kızın kısmetinin kapalı olması çok şaşırdım “dedi.Kız anlattı “aslında erkek arkadaşlarım olmadı değil oldu, fakat iş ciddiye binip evlilik aşamasına gelince erkek arkadaşlarımın ailesi beni ateistim diye ret etti” dedi.Volkan düşündü şu kazı aslında tam kafasına göreydi. Volkan bey Telli babadan sonra gittiği iş görüşmesi çok güzel geçmişti.Ertesi günde çağırıp işe alındığını söylemişlerdi.Hemen Nalanı aradı, görüşmek istediğini söyledi “alo nalan görüşebilir miyiz ? “dedi., mutluğunu onunla paylaştı.Nalana çıktıkları cafede , kendisini çok beğendiğini ve ilerde eş olarak düşündüğünü iletti.Telli babanın hikmeti, Volkan bey iş Nalan Hanımda eş bulmuştu.Ne demişler fala inanama faldan da geri kalma, Telli Babaya gitti diye ateistliğinden mi olmuştu sanki, kimsenin haberi olmadıktan sonra ne çıkardı. Aradan yıllar geçmiş Volkan bey çoluk çocuğa karışmıştı,Önümüzdeki ayda seyahate çıkacaktı, bilim bakalım nereye, Mekke’ye.Anacığı çok yaşlandığını hacca çok gitmek istediğini fakat kendisinin gidecek durumu olmadığını söyleyip, tarlaları satıp Ateist Volkan beyle eşi Ateist Nalan hanımı vekaleten Hacca yollayacaktı. Bu olay Volkan beyin bayağı canını sıkıyordu ama anacığını nasıl kırardı üstelik son günleri.Kıramazdı tabi Hacca gidecekti, sonra gitse ne olacaktı ki, bir kere kendi için gitmiyordu, vekaleten anası babası için gidiyordu, orada dini ritüelleri inanmamadan yaptıktan sonra haccın ritüelini yapmış sayılmaz, fakat anasının günlünü yapmış olurdu. Pek ya arkadaşlarına ne diyecekti, “hacca gidiyorum “ mu?.Demezler miydi adama “ulan Volkan sen ateist değil miydin kafayı mı yedin olm lan”..Onun için bir film uydurmalıydı 15 günlük kısa dönem gider sonrada, tatil için Dubayiye plaja falan gittim derdi, üstelik yalandan kim ölmüştü ki.Sonra hızlı hızlı eve gitti, hoş beşten sonra geçti bilgisayarın başına. “Ah İnternet seni çok seviyorum “dedi ve Ateistforumda yazmaya, başlamıştı Muhamedin 6 yaşındaki kızla evliğimden, hala kızı Zeynebe göz koyması konularında detaylı yazmayı çok severdi.Zaten ilgisini çeken 2-3 konu vardı bu konuyu yüzlerce defa gündeme getirmişti ama yinede anlatmaya doyamıyordu ve hızlı hızlı yazıyordu.Çünkü önümüzdeki günler çok yoğun olacaktı, e oğlanlar büyümüş kestirme çağı gelmişti. Git davetiye bastır, dağıt, mevlid okuyacak hocaları ayarla falan.Bir yandan da düşünüyordu, klavye başında Muhammede ver veriştir sonrada git onun sünnetine uygun kestir.Kurana ver veriştir fakat hocaları çağır mevlid yaptır.Ama olsun akşama dansözde çağırmıştı, içki faslı falan haramlar helalleri götürür, hiç yapılmammış gibi olurdu.Fakat artık bu bir dini ritüel değil ibadetti bir defa oluyordu, sürekli olacak hali yoktu ya, olsa çocuklar hadım olurdu. Sonra bir ara “kestirmesek “ dediğinde kaynanası olacak çiçeron karını nasıl hışımla ona baktığını hatırlamıştı.Bu karının diline düşmektense git fosseptik kuyusuna düş daha iyiydi be.Üstelik kayınbiraderi olacak HIRBO da, “enişte kestirmezsek olmaz, laf söz olur diye çatmıştı”. Volkan bey kestirecekti başka çaresi yoktu, bir yandan da yazıyordu klavyede, “muhammed 6 yaşında bir kızı almayla ne olduğunu ortaya koymuştur böyle bir adamın sünnetine uyulur mu ?”.Hı görsünler di dinciler, bu Muhamed denilen adama uyulmayacağını.Gerçi o da sünnet yaptırmaktaydı ama olsun bir defacıkla bir şey olmazdı. Bu arda Erdem1300 diye biri türemişti forumda nerden çıkmıştı bu adam.Yok bayraktaki ayla yıldız dinci sembolmüş, sünnet muhammeddin uygulamalarına katılmakmış, istiklal marşını bir ateist söyleyemezmiş, cart curt. Manyaga bak manyağa , seninde benim gibi cadı bir kayınvaliden olsun, ondan sonra çocuklarınkini kestirmede göreyim, olm monitör başında atmak tutmak kolay tabi lavuk.Senin söylediğin gibi bir ateistin olma ihtimali 238234235342254075974 de 1 ihtimal tamammı, gelip burada bizim iç alemimizde fırtınalar estirip adamın asabını bozama.Belki de bu dinciydi, “sen sus bakalım pis dinci, iktir ol git”. Aman boş ver dedi, böyle salaklarla mı uğraşacağız , yazılarına devam etti.Volkan bey klavye karşında Muhamme de verip veriştirirken saat ilerlemişti bayağı.Nalan hanım seslenmişti, “volkancım bırak dünyayı kurmamayı gel de yatağa beni kurtar, ölüyorum valla ayol”.Bu sese kayıtsız kalınır mıydı !. İş bittikten sonra Volkan bey banyoya geçmiş, önce yıkanıp teistlik günlerinde kalma bir alışkanlıkla güsül boy abdesti almıştı.Duaları falanda okuyordu fakat inanamadan.Hani yemin ederken ayağını kaldırann tutmazmış ya bu da öyle.Eski bir alışkanlıktı işte.Bunlar zaten dinlerden öncede vardı ve temizlik herkese özgüydü gusül boy abdesti falan almanın da dinle alakası yoktu, Muazez İlmiye Çıgda Sümerlilerde de güsül boy abdesti olduğunu pişmiş tabletlerdeki yazılarla kanıtlamıştı onun için gönlü rahattı. Belki tebessüm ederek, belki kızarak okuduğunuz bu öykü bizlerin öyküsüydü.Bu senaryodaki Volkan Bey ve Nalan hanım sanal kişiliklerdir, fakat hayatlarından yansıttığımız olaylarsa biz ateistlerin yaşamındaki reel davranış kalıpları. Bizler ateist olduğumuzu bağıra bağıra söyleriz, halbuki yaşamımız incelendiğinde ise bunun dinci sembol, anlayış ve ritüellerle dolu olduğunu görürüz.Biz elbette ateistiz fakat sadece dilimizle, fakat gerçek yaşmadıysa bir dindarın yaptıklarını yapar sonrada kendimizle çelişki içinde yaşamımıza devam ederiz. Bu konuda bizi biri uyarmaya kalkmasın, o zamanda kıyameti koparır üstüne saldırı söylemediğimizi bırakmayız.Çünkü anlattıklarını kabullendiğimiz zaman iç alemimizde çelişkiler ve fırtınalar yaşayacağızdır.İyisi mi sustur gitsin, tabunun tüm değerlileriyle içi içe el ele kol kola bir yaşam yaşa gitsin.Kim değiştirmiş ki bu dünyayı biz değiştirelim. Onun için sahtekar iki yüzlü bir tipi oynamakta hiçbir salınca yok, Monitör başında iyi bir ateist, yaşamda da iyi bir din tatbikatçısı olarak, iki veya daha fazla kişiliği bir beyin ve vücutta canlandırırız.Böyle gelmiş bu böyle gider, değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. -Alinti- Saygilarimla; evrensel-insan
- 74 yanıt
-
- 1
-
-
Emperyalist Zihniyetin Anti Emperyalizmi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
Bilhassa, emperyalizm konusunda; bazi kavramlari algilamak ve farklarini ortaya koymak gerekir. Once emperyalizmi alalim. Dil anlatimi olarak; bir onerinin iki tane olumsuzu vardir. Bunlardan ilki; karsiti, yani ANTI-EMPERYALIST digeri de, icermiyeni, yani, emperyalist olmayani NON-EMPERYALIST tir. Bugun emperyalizme karsi savas vermek; hemen hemen mumkun degildir. Nedeni cok aciktir. Tum bilinen siyasal-sosyal-toplumsal inanclar ve dogrulanan ideolojiler, HEM EMPERYALIST ZIHNIYETIN BIR URUNUDUR, HEMDE HEPSI SOYLE YA DA BOYLE EMPERYALIZME HIZMET EDER. O zaman, 21. yuzyilda, ANTI-EMPERYALIST OLMAK; INANC, IDEOLOJI OLARAK MUMKUN DEGILDIR. Ozaman ne olacak? Emperyalizme teslim mi olacagiz? Eger, karsi olmak icin yola cikarsaniz, teslim olursunuz. Demekki; oyle bir dusunce ureteceksinizki; bu dusunce; ne emperyalizmi, ne dini mentaliteyi, ne de onun her turlu uzantisini, bunyesinde barindirmayacak. Iste daha once de belirttigim, bu dusunce sekli; NON-EMPERYALIST dusunce seklidir. Yani emperyalizm ile ilgili hicbir icerik icermeyen dusunce sekli. Bunun icinde kilavuzumuz. Ne emperyalizme hizmet etmez? sorusudur. Bir onceki yazimda acikladigim gibi;ayrimcilik emperyalizme hizmet ettiginden, siz birlestirici olacaksiniz. Mikroayrimcilik emperyalizme hizmet ettiginden; siz antiayrimci olacaksiniz. Emperyalizm bireyci akilciligin cikari ile hareket ederken; sizin cikariniz insanlik olacak. Emperyalizm, ayrimciligini farklarin ustunde uygularken; siz farklarin farkinda olarak onlarin esitligi temelinde birligini savunacaksiniz. Emperyalizm; savastirip, kutuplastirip, birbirine dusman ederken; siz baristirmayi, butunlemeyi ve biribirine dost kilmayi one cikaracaksiniz. Kisaca, emperyalizm; insandisi ve insanlikdisi, zihniyet tasirken; siz insan ozlu, insanlikdolu bir zihniyet tasiyacaksiniz. Onlar, guc, otorite, baski, zorbalik, korku uygularken; siz, egitim, ogretim, birlik, beraberlik, anlayis, hosgoru,sevecenlik, saygi, esitlik, aydinlik, isik ,bilgi, bilinc, bilimsellik v.s. sunacaksiniz. Insanin ve insanligin tek kurtulusu, refahi, insan gibi yasayip iliski kurmasi, bilimini, felsefesini ve her turlu dusuncesini, kendine, dogasina, cevresine ve evrenine ikircimsiz, cikarsiz, bencil olmayan, saklamasiz, acik ve net, hilesiz-hurdasiz, art dusuncesiz v.s. bir zihniyet asilamasiyla mumkundur. BU ZIHNIYETTE, NON-EMPERYALIST ZIHNIYETTIR. Yoksa, emperyalizme karsi gelecegim derken; bir bakarsiniz dusunce ve davranisinizla, kendinizi emperyalizmin kucaginda bulursunuz. Tabi farkina varabilirseniz. Yoksa, o kucak; bazan ideolojileriniz ve inanclarinizin dogruluk sabitligi acisindan aliskanlik yapar ve sizin "huzurlu ve rahat" hissetmenizi saglar. Saygilarimla; evrensel-insan -
Tanri, Allah dediniz, Hep biribirinizi "yediniz. Halbuki ne guzeldir, mehtapli deniz. Tanri mi size, siz mi tanriya verdiniz? Soyleyin bana nedir, derdiniz? Aslinda siz, cuvala un serdiniz. Zannettinizki huzura erdiniz. Halbuki guzelce aranizda gecinebilseniz. Siz ektiniz, siz bictiniz. Insanoglu olarak; idareyi kime verdiniz? Verirken geri almakmiydi niyetiniz? Karar verseydi tekiniz, Gecinip giderdi ikiniz. Tanri allah demeyiniz, Boyle bir halt yemeyiniz. Insan olarak ki biliniz. Kontrol edin, diliniz. Tum dedikleriniz, Cunku, sizin eseriniz. Varsa; burnunuz, kulaginiz, gozunuz, diliniz ve eliniz. Dediginizi duyun ve de biliniz. Aslinda birimiz, hepimiz, Hepimizde birimiz Baska da yok guvenimiz. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger herakles; Seçim sürecinde değişen hukuki bir statü varsa YSK pek haksız sayılmaz-herakles- Eylem oncesi ve sonrasi her turlu tartisma ve degisim olur, fakat eylem esnasindaki herhangi bir degisiklik, kaos, karmasa yaratir ve mutlaka bir cikar ve ayrimcilik icerir. Olan da budur. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Bir de siirimi vereyim. INSAN HAK VE HUKUKU Ben farkin farkindayim, Oyleyse farki neden ayirayim? Ya da farki yok sayayim. Kendi farkini kayiran, Diger farki kendinden ayiran, Diger farka yasam hakki tanimiyan, Olmasin sonra pisman! Cunku,ne bir birey oluyor; ne de bir insan. Farkin farkina varan ayniya kavusur. Ne bir sorun yasar,ne de baskasina bulasir. Boylece insanligin butunune ulasir. Iste buda dunyanin bireyine yakisir. Bireyciliktir,bireyi tutuklu kilan, Ona bireysel ozgurluk ve yasamini unutturan. Bireye insan degilde baska sifatlar takan, Bireyciliktir kendi cikari icin digerlerini yakan. Evrensel bireyler toplumlari birlestirirse, Tum farklari biribiriyle bulusturursa, Insanlik adina bireyleri kavusturursa, Bireyli evrensel toplum olusturursa, Birey ozgurlugune,evren butunlugune ulasir. Bireyci kisilik degilmidir,ortaya doktrinler atan. O doktrin cikarinca bireyleri farkli kilan, Farkli kilinan bireylerden toplumlar kuran. Toplumlari kutuplastirip biribirine kirdiran. Ben senden farkliyim,sen benden farkli! Bu fark yarisinda kimin farki kime gore hakli? Acaba bu haklilik bir yerlerdemi sakli? Yoksa maalesef hala guclu olanmi hakli! Hak,hukuk,adalet;diktatorluk,demokrasi,hurriyet, Kime niyet! Kime kismet! Kim, kime neye gore hak tanir? Kimin kimin ustunde hak tanimaya hakki vardir? Hakmi hukuka,hukukmu hakka dayanir? Hukuk mu hakka,hak mi hukuka yasam tanir? Hakmi hukuku hukuk mu hakki yaratir? Hukuk yoluyla hak tanimaksa adalet, Hukuku yapanin dogrultusundadir saadet. Kendisine hukukla hak taninan ceker sefalet. Boylece hak ile hukuk arasinda kopar kiyamet. Iste bu kiyametin adi maalesef hurriyet. Hakkini arayan hukuk engeline takilir. Hukuku veren hakka siginir. Hak, hukuk cercevesinde kendini savunur. Hukuk boylece hakli haksizi ayirir. O zaman hak mi hukuku hukuk mu hakki kayirir? Hakki hukukla sinirlayan, Hukukla hakki sinirlanan, Ikiside degilmi ki insan, Ozaman insandir kendini ve herseyi biribirinden ayirip farkli kilan, Bireyci akilciliktir bu ayrimi yapip farki yaratan. Vicdandan ayrilipta bu yola sapan. Bireyci akilla yonlendirilen vicdan Amacinin tersine acimadan dokuyor kan. Vicdani akil zarar verebilir mi? hem kendine hem baskasina, Vicdani akla sahip olan birey,farki yaratirmi bosu bosuna, Saygiyla farktan arinip,vicdanla huzura kavusur. Iste o zaman birey insanla bulusur. Vicdandir insani hayvan ve bireyden ayiran Saygisidir insani hayvan ve bireyden farkli kilan Vicdani saygisidir farkli kildigini da kucaklayan. Eger insansa birey ve toplumlarin evrensel butunlugunu saglayacak olan, Iste bu insan aklinin rehberidir ozaman saygi ve vicdan. Her toplum vatandasi once birey olmali. Bireysel aklini bireyci akilcilik yerine vicdanina tasimali. Saygi temelinde farki algilamali ve kucaklamali. Her vatandas kendi bunyesinde once bireyci olmayan birey sonra insan devrimini tamamlamali. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Size bir vecizemi vereyim. "Baskalariyla anlasmazliga dusmek, isin bir yonu; dusuncelerinizin baskalarinin dusuncelerinden farkli oldugunu anlatabilmek,ve yapisal tartismaya temel ve dayanak yaratabilmek, isin baska bir yonudur. Eger ikinciye odaklanirsaniz; hicbir zaman uyum saglayabileceginizi dusunemeyeceginiz konularda nasil o konulari uyumlastirmaya yoneldiginize sasirip kalacaksiniz" Neyin sey oldugu tartismasindan ziyade, seyin ne olarak nasil olusturuldugunu ortaya koymak gerekir. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Insanoglu dogal zihniyet alisilagelmisligi olarak, dogumdan itibaren kendisine verilenleri SADECE OGRENIR, BILMEYE TASIMAZ. Bilindigi gibi, papagana da bazi seyleri ogretirsen, tekrarlar. Dolayisiyle, bir kisi neyi bilip bilmediginin bilinc ve farkina varabilmesi icin, ona ogretilenin, ya da ogrenilenin, ne oldugunu algilamasi gerekir. Genelde ogrenilenler babadan kalmadir ve inancsaldir. Sadece alisilagelmislik olarak uygulanir. Bunun yaninda, bir seyi bilmek; ona nokta koymak, onu kesinlestirmek ve sabitlemek degildir. Cunku bilgi, surekli suregelen bir surec olarak ufku aciktir ve ozgurrdur. Oyuzden, kimse biliyorum dememeli; sadece bugune kadar bildigim budur, demeli. Sonucta bilgi yenilenen, yasnlislanan ve degisen bir olgudur. Oyuzden de bilgi olarak insanoglu cagi yakalamasi ve takip etmesi gerekir. Oyuzden bilmek ve inanmak ve bilmek ve ogrenmek farklari cok iyi algilanmalidir. Cunku bugun bilinenler, yarin bilgi olarak yetersiz kalacaktir. Inanilani ve ogrenileni bilmeye tasima bilinci,birey bilinci ile paraleldir. Cunku biulincli ve farkinda olarak bir seyin sorgulanmasi, ancak o bilinir ise mumkundur. Bilmedigini bilmenin onemi, bilginin degisken, yenilernen ve yanlislanan oldugunu algilamak ve surekli suregelen bir sekilde, hem ogrenileni, hem inanilani bilmeye acmak ve bilineni de sorgulayabilmektir. Ayrica, bilmek de cesitlidir. Bilimin epistemolojik olarak billdigi, kisinin inandiklarini ve ogrendiklerini bilmesi ve bilginin herkese ogrenilebilir aciklikta olmasi ve ogrenilen ve inanilan her verinin, degerin, tabunun bilmek icin sorgulanmasi. En onemlisi de, bilginin insan ve insanlik icin kullanilip, paylasilmasi. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger ANlayan&osarici; Gercek kavrami ile yaptiginiz aciklamalar icin, tesekkurler. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Urums http://en.wikipedia.org/wiki/Urums Saygilarimla; evrensel-insan
-
Pontus http://en.wikipedia.org/wiki/Pontus Saygilarimla; evrensel-insan
-
Rum Nation-Rum milleti http://www.arts.york...MGS16_1_002.pdf Saygilarimla; evrensel-insan
-
A nation without a state-devleti olmayan bir millet- http://www.angelfire.com/az/rescon/mgckurds.html Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger BOSS; Evet, timsah olarak seni hatirliyorum. Algi ile anlamak farklidir. Anlamak, ancak kisinin aklinin inandigi ideolojik dogrularla mumkundur, algilamak ise, gozlemdir ve aklin inandigi ideolojik dogruya degil; dusuncenin verildigi gibi, almasina baglidir, yani yorumsuz, notr vedisaridan bakarak. Mesela, sen "ben ateistim" dedin, algi; ne ateist olup, desteklemek, ne de teist ya da ateist olmayip, tartismaktir. Algi, "BOSS kendisinin ateist oldugunu soyluyor, nokta." dir. Bunun yarari, algilayan acidan, senin hakkinda kendisini ortaya koydugun gibi, seni tanimak ve konular hakkinda ne dusundugu ile ilgili bilgi edinmis olmaktir. Anlamak, herkesin kendi dogrusunu digerine kabul ettirme ve dogrular arasi tartisma iken; algilamak, herkesin ne oldugunu kendi verdigi gibi, almak ve kisileri kendilerini nasil ortaya koyuyorsa, oyle kabullenmektir, bir cesit icsellestirmektir. Konunun en zor tarafi, algi gozlemini yapanin, kendisinin o konuda savundugu/karsi ciktigi bir aklinin inandigi ideolojik dogru olmamasi, yani kendini bu dogru sinirindan arindirmis, olmasidir. Bu sinirlar, genelde etik ve metafizik sinirlardir. Iste o yuzden benim adima, dusuncenin her turlu sorgulamasi, nedensellemesi ve bunun felsefi ve bilimsel yonu, surekli suregelen bir surectir ve bu bana kilitlenme vermez, aksine kendimi her seferinde bir gelistirme, yenileme, insanlasma ve her seyi daha bilincli ve farkinda olarak algilama verir. Ayrica sinirlar sorgulama ile elimine edildikce de, tum insanustu ve disi gucler insanoglunun bir yapilandirilmisligi oldugu daha net algilanir ve her gozlem ile teorisi test edilir. Evet, algi; yansiyanin bes duyu veya sezgi, duyum ile algilanmasidir ve o yuzden gozlemdir, notr dur ve disaridan bakis acisidir. Bir bebek, kendisine birsey yansidigi zaman, once algilar, sonra anlam verir. Verdigi anlam da, onun aklinin inandigi dogrusudur. Dilde bu verilen anlami kurallastirmak ve ortak iletisime tasimaktan dogmustur. Algi olmadan anlam, icerik, kavram, ifade mumkun degildir. Anlamak ta, verilen anlam, icerik, kavram, ifade temelindedir. Yani, ALGILAMAK, ANLAMANIN ILK ASAMASIDIR, O YUZDEN NOTRDUR, GOZLEMDIR. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger BOSS; ama evrensel insan sizi hiç anlamayacak. -BOSS- Oncelikle evrensel-insan zihniyetiyle nerede tanistiniz?, ne algiliyorsunuz? Ikinciside ben zaten kimseyi anlamak icin degil; algilamak icin okuyorum., Sadece kendilerini ortaya koyduklari sekliyle algiliyorum. Ben sizin kullandiginiz lakap ile daha once bir mesajlasma yasadigimi hatirlamiyorum. Yaniliyor muyum? Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger nihilist; Bu çok ciddi bir emek demek. Bugüne kadar yazdığın tüm mesajları okumak...-nihilist- Senin yukardaki cumlende emege saygisizlik demek. Sonucta ben her turlu duzeyimin emegimi ortaya koyuyorum. Bu emekten yararlanip, yararlanmamak, herkesin kendi bilecegi is. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger nihilist; Onlar benim dile getirdigim dusunceleri kaldiramadilar. Oyuzden artik burdayim. Ustelik serbest dusunur oldugumu da belirttim. Baasliklarima bakarsan, Her turlu Tanri kavramini iceren konulara bakis acimi gorebilirsin. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger nihilist; Ne yapacagina sen once birey bilincini kazanacak ve bu bilincle, bu gune kadar ogrendigin herseyi, sorgularak bilmeye tasiyacak ve insandisi ve insanlikdisi olanlari ayiklayacaksin. Evrensel-insan zihniyeti sana bu yapilandirilmisligin yapi ve isleyisini veriyor. Gerisi tamamen senin insiyatifinde. Yalniz unutmaki bir seyi sorgulayabilmek icin, once onun sorun oldugu, zarar verdigi ve rahatsiz ettigi algisi gerekiyor. Cunku bunlaryoksa, sorgulama da olmaz. Bunlarin asamasini ben; e.i. zihniyeti basliginda acikladim. Saygilarimla; evrensel-insan
-
Saygideger nihilist; Demekki neymis, dusuncenin ozgurlugunu ve ufkunu kisitlayan, aklin inandigi ideolojik dogrular sinirlarindan bu sinirlari sorgulayarak ve insan ve insanligin zararina oldugu bilincine ve farkina vararak, kurtulmak/arinmak gerekirmis. Saygilarimla; evrensel-insan