Jump to content

haci

Members
  • İçerik sayısı

    516
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    9

Everything posted by haci

  1. Nicelik her zaman önemlidir. Nicelik ihmal edilemez. Niteliği nicelikten soyutlamak mümkün olmayabilir. Çoğu kere nitelik varlığını niceliğe borçludur.
  2. Bunlar ve benzeri teorik soruların cevabı hiç de sandığını gibi değildir. İnsan sosyal bir hayvandır. Sosyal olması insan olması kadar önemlidir. İnsandan sosyal olmayı çıkarırsanız, geride hiçbirşey kalmaz. Yukardaki teorik senaryonun cevabı budur. Böyle bir insan yaşayamaz. Çevreden sürekli olarak bazı uyarılar almayan bebek ölür. O uyarılar olumsuz olamazlar. Besleyici olmaları gerekir. Bebeğin sinir sistemi olumlu, besleyici değeri olan uyarılar almaya evrilmiştir. Bebek onlarsız tırmanamaz. Büyüyemez. Gelişemez. O uyarılar bebekte çeşitli hormonların, medyatörlerin, beyinde ve diğer organlarda bazı kimyasal maddelerin salgılanması için gereklidir. Bebeğin gelişip büyümesi o maddelerin salgılanmasını gerektirir. Bebeğin doğumla kazandığı potansiyellerin manifest olması zorunluğu vardır. Bebeğin yalnız fiziksel gereksinimleri yoktur. Doğduğu andan itibaren psikolojik gereksinimleri de vardır. Bu bağlamda annelik içgüdüsünün önemini abartmak mümkün değildir.
  3. Çok basit bir nedeni var. Kendinize aşağıdaki soruyu sorun.. ve cevaplayın. İnsan bilinci nasıl kazandı?
  4. Bilinci yalnız insansal bir yeti olarak düşünmek bence eksikliktir.
  5. Yani senin önerilerinden birine karşı gelmek beyinsizlik oluyor, öyle mi? Yalnız beyinsizlik de değil.... adaletsizlik, halk ve özgürlük düşmanlığı ve diğerleri... Buraya epeyidir bakmıyordum. Bakmayalı çok neşeli bir yer olmuş.
  6. Sen işte böyle hatalarından öğrenmeyen bir ahmaksın. Benim forumu senin gibi sorumsuzlardan korumak gibi bir sorumluluğum var. Sen hiçbir zaman Ateistforum'da yazamazsın. Her isteyen orada yazabilir. Ateistforumun kapısı her türlü düşünceye ve inanca açıktır. Ama forum kendi düşüncelerini empoze etmeye çalışanlara ve tartışmaların düzenini bozan trollara açık değildir. Sen hastasın. Tedavi görmelisin. Ateistforum özgür bir forum. Başkalarının düşünce ve inanç özgürlüğüne hürmet eden herkese kapısı açık. Senin gibi ahmaklar ve trollar için ise o kapı sonuna kadar kapalı..
  7. Sen bir fantezi aleminde yaşıyorsun. Seni defalarca uyardım. Birçok başlığa maydanoz oluyor ve tartışılan konuyu bir felsefe konusuna dönüştürüyorsun. Bunun üstesinden gelmek bizim için kolay ama bu keresinde ağlıyorsun ve ardından terbiyesizleşiyorsun. Tabii karşılığını da alıyorsun. Sana düşünce ve bilgi ile verilen yanıtlara konuyu yozlaştırarak cevap veriyorsun. Konu sonunda artık içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Tartışmaları felsefeye çekerek onları asıl amacından uzaklaştırıyorsun. Ve bunu anlamıyorsun. Senin Ateistforum'da yazman mümkün değil. Çünkü sorun bizde ve Ateistforum'da değil. Sorun sende.. Sen ancak bir felsefe forumunda senin gibi düşünen ve davrananlarla tartışabilirsin. Bu mentalite ile Ateistforum'da sana yer yok. Seni biz engellemiyoruz. Kendini kendin engelliyorsun. Biz sana yardımcı oluyoruz.
  8. Sen fantezi ile gerçeği ayıramıyorsun. Bizim fantezilere itirazımız yok. Ama onları gerçeklerle karıştırmaya var.. Gerçeklerle fantezileri birbirlerinden ayıramayanlar için akıl özürlü denir. Bunlardan bahseden bilim adamlarının hepsi ki aralarında Stephen Hawking de vardır, fantezileri gerçeklerden ayırıyorlar. Solucan delikleri, parelel evrenler ve diğer bazı inanılması zor iddialar onların fantezileri. Bu fanteziler onlara ün ve para sağlıyor. Ve senin gibi akıl özürlüler de o fiyatı ödüyor.
  9. Yani sen yalanının kanıtını bana bırakıyorsun. Kanıtın olsaydı gösterirdin.. Sen tam bir yalancısın. Çok kötü yakalandın..
  10. Uydurma yalancı.......
  11. Yazdığın gibi bilimsel bir kaynak yok. Olamaz da.. Ama fantezi kurgu bilim kaynağı olabilir. Onlardan çok var.. Ben sana bin tane gösterebilirim. Işık hızı geçilemez.
  12. KUANTUM KÖPÜĞÜ VE VAKÜM DALGALANMALARI Aniden ortaya çıkıp 10^-21 saniye içinde yok olan zerreler için virtual particles (yalancı zerreler) denir. Ve bu ilginç olgu vaküm dalgalanması olarak bilinir. Kuantum ölçülere inince boş olduğuna yemin edebileceğimiz uzayın, kuantum zerrelerinin aktif olarak doğup battıkları ilginç bir dokusu olduğunu gözlemleriz. Bu gözle görünmeyen alem için kuantum köpüğü terimi de kullanılır. Kuantum köpüğü terimi kavramı ilk defa Nobel ödüllü fizikci John Wheeler tarafından 1960’lı yıllarda teklif edilmiştir. Aslında bu Einstein’ın özel görelik kuramındaki uzay-zaman antitesinden başka bir şey değildir. Bu açıklama, 10^-33 cm'lik ölçülerde, uzayın dokusu olduğu kavramına bir açıklık getirmeyi amaçlamaktadır. Çekim kuvvetinin diğer kuvvetlerin niteliklerini paylaşan bir alan oluşturduğunu biliyoruz. Buna göre bu alanda da kuantum fiziğine göre bir belirsizlik söz konusudur. Einstein’ın genel görelik kuramına göre çekim alanı ve uzay zaman matematiksel olarak aynı şekilde davranırlar ve aynı belirsizlik kuramına tabidirler. Buna göre aynı anda uzay-zamanı (uzamı) hem de onun değişme oranı belirsiz olacaktır. Wheeler bu belirsizliklerin 10^-33 smlik bir ölçüyü ve 10^-43 saniyelik zamanı tuttuğunu imgelemiştir. Uzay-zamanın köpüklü bir niteliği olacağını ve onun geometrisinde belirsizlik yasasına göre vuku bulacak ani değişikliklerin çeşitli karmaşık ve zengin bir doku oluşturacağını ileri sürmüştür. Bu ortamda açığa çıkan kuantum kara delilerini çapı 10^-33 sm olacak ve onlar 10^-43 saniye içinde kaybolup gideceklerdir. Tabii bu kuramsal yaklaşım şimdiye kadar deneylerle gözlemlenmemiş olup Wheeler’in zengin imajinasyonunu ürünüdür. Burada önemli olan vakümun dalgalandığı ve yalancı zerrelerle dolu son derece aktif bir alan olduğu gözlemleri ve bunun üzerine geliştirilen kuramlardır. Görüldüğü üzere kuantum köpüğünün solucan delikleri ile hiç alakası yok. Solucan delilleri diye delikler yok zaten. Solucan delikleri kurgu bilimsel bir fantezi.
  13. Ben biliyorum kardeşim... Bilmeyen birisi varsa o da sensin.. Bize tek bir kaynak gösteremezsin.
  14. Bu kişisel bir seçenek değil. Bilimde demokrasi yoktur. Einstein'ın uzay-zaman kavramı absolu antitedir. Uzayda ve zamanda olan hareketin hızı ışık hızını geçemez. Karadeliklerin civarındaki yıldızlar uzay-zamanda hareket etmektedirler ve hızları saniyede 300 bin km olamaz. Bu bir fizik kanunudur. Fizik kanunları evrenin her yerinde aynıdırlar.
  15. Neyimiz eksik bilmiyorum. Dinimiz aklımızı uyuşturuyor herhalde. Suudi Arabistan'da da benzer bir olay vuku bulmuştu. Yanan bir kız yurdunda kız öğrencilerin kaçmasını engelleyen itfaiye veya polis çok sayıda ölüme neden olmuştu.
  16. Burada tartışılan konu laikliğin ateizm olup olmadığı... Bu tartışmaya ateizmin laiklik olup olmadığını tartışmakla başlamak gerekir. Ve evet.. Batıda egemen olan genel bir düşünüşe göre ateizm kesin olarak laikliktir. Çağdaş ateizmin en büyük özelliği laik olmasıdır. Batı ateistleri laikliğin mücadelesini yapmaktadırlar. Peki bunun tersi olan laiklik ateizm midir? Laikliğe göre din ve dünya işleri birbirlerinden ayrılmalı, din devlete müdahale etmemelidir. Ateizm bir Tanrı inancına ve dinlere karşı olduğu halde, laiklikte bunlar yoktur. Laiklik dinleri tek başlarına bir antite olarak kabul eder ve onaylar. O halde laiklik ateizm değildir. Bu durumda birinci argümana geri dönelim. Ateizm gerçekten laiklik midir? Eğer laiklik dinleri tek başlarına bir otorite olarak kabul ediyor ve onaylıyorsa, ateizm laiklik değildir. O halde birince argüman yanlıştır. Yani ateizm laiklik değildir. Olamaz da.. Sonuç olarak diyebiliriz ki ne ateizm laikliktir, ne de laiklik ateizmdir.. Bunlar bir konuda bir araya getirilen farklı kavramlardır. Aslında onların ortak bir paydası bile yoktur. Peki bu durumda batı ateizminin laikliği savunmasını ve ateizmi laiklikle özdeş tutmasını nasıl açıklayabiliriz? Açıklayamayız... Bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. Çünkü ateizm kesin olarak dinleri saygın sosyal kurumlar olarak kabul etmez. Laiklik ise eder. Etmek zorundadır da. Çünkü ancak o zaman din ve devlet işlerinin birbirlerinden soyutlanması fizik olarak mümkün olur. Laiklikte neyin ne olduğunun kesin olarak bilinmesi zorunluğu vardır. Bu açıdan bakınca ilginç bir sonuca varabiliriz. Laiklik ateizmin aşmak zorunda olduğu engellerden biridir.
  17. Onlar saniyede değil, saatte bir kaç milyon km... Ayrıca bütün Samanyolu aynı hızla dönmüyor. Samanyolunun dönme hızı diğer galaksiler gibi saniyede bin km kadar. Samanyolu galaksisinin merkezindeki süperkaradeliğin etrafında yer alan yıldızların hızı ise saatte bir milyon km'den fazla olabiliyor. Ama çok da fazla değil. Belki birkaç milyon km... Son derece hızlı.. Zaten o yıldızların hızlı hareketinden dolayı merkezde bir karadeliğin olduğu sonucuna varılıyor. Yoksa karadelik görülmüyor. Hiç endişe etmeyin. Işık hızı geçilmiyor ve geçilemez de.
  18. Zamanla ilgili fantezilerin çokluğu bu kavramın ne kadar yanlış anlaşıldığının en kesin kanıtıdır. Bazan geriye gidilir zamanda, bazan ileriye.. İlginç olarak geçmişe geri dönmek mümkün değilse de, geleceğe gitmek mümkündür. Bir yerden diğer bir yere giderken gideceğimiz yerin geçmişine değil geleceğine gideriz. Bazan gideceğimiz yer ona ulaşacağımız zamandaki yerinde bile değildir. Biz gideceğimiz yere giderken onun geleceğine gitmekteyiz. Aya gitmek böyle bir şeydir. Dünyadan ayrılan Saturn füzesi gökyüzündeki aya değil, onun gelecekte bulunacağı yere gönderilmiştir. İki gün sonra orada ayla füze buluşmuşlardır. Ay seyahati insanın geleceğe gidebileceği yegane senaryodur. Geçmişe gidilemezse de, zaten herşey geçmiş zamanda yaşanmaktadır. Aynı odada da bulunsalar, bireyler için zaman geçmişte deneyimlenmektedir. Objelerden kaynak alan bilgiler bize geçmişten gelmektedir. Bizden ayrılan bilgiler de bizim geçmişimizden kaynak almaktadır.
  19. İyi sen Stephen Hawking in hangi iddiasını quote ettin ki.. Zaman hakkında herkesin tonla lafı var.. Ama gerçek o dur ki maddeden bağımsız zaman yoktur. Zaman akmaz. Zaman geçmez.. Bize zaman akıyor gibi gelir ama fizikte insanlarda karşılaşılan ve zamanın akışı hissini destekleyen bir bulgu yoktur. Einstein'ın genel görelik kuramına göre de zaman akmaz. Brian Green The Fabric of the cosmos kitabında bu konuyu geniş ve güzel bir şekilde tartışır. Okumanızı tavsiye ederim.
  20. TheUniverse Bu terbiyesiz iletiyi yazman için ne gibi bir neden vardı.. Cehaletinden başka....... Çok ayıp.. Burada birşeyler öğreniyoruz hepimiz.. Senin ayrıca terbiyeye de ihtiyacın var.. Seni de eğitiriz merak etme. Aksi takdirde bu gibi forumlarda yaşayamazsın. Bu bir ABD forumu olsaydı anında şutlanmıştın buradan.
  21. haci

    Zaman Nedir?

    ZAMAN Geçen, kullanılan, asla tüketilip yok edilemeyen, hep var olan, biriken, sayılabilir ve hesaplanabilir bir değerdir. Kendi dışında yer alan obje, süreç ve olgulara anlam veren bir kavramdır. Tek başına mevcut değilidir. Olsa bile ölçülemez. Bir referansa gereksinim gösterir. Bir başlangıcı vardır. Dolayısıyla bir de sonu olmalıdır. Dayandığı referans somut bir nesne ile ilgili bir hareket de olabilir, bölünme, parçalanma, büyüme, genişleme, ortaya çıkma, yaratılma gibi herhangi fiziksel bir olgu da…. Bir kural olarak kendi dışında fiziksel bir olguya gereksinim gösterir. O olmadan var olamaz. Zaman ayrıca çeşitli süreçleri anlamamıza yardım eden, onlarla ilgili niteliklerden bazılarının ölçülmesinde kullanılan bir değerdir. Tek başına var olmaması zamanla ilgili niteliklerin en ilgincidir. Tek başına bir değer değildir. Kendisine eşlik eden bir refreransı yoksa ölçülemez ve bir anlam taşımaz. Bir başlangıcı olduğundan kendinden önceki bir döneme ışık tutmaz. Tek başına bir değer ve anlam taşımamasına rağmen, her seferinde somut bir varlıkla birlikte açığa çıktığı için, algılanmasa ve gözlemlenmese bile, her zaman var olduğu ileri sürülebilir. Birlikte ortaya çıktı madde veya enerji ile yakından ilgili olması, onun yapısının bir öğesi olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Bu gözlemler zamanın çıktığı kaynağın iyi bilinmediğini göstermektedir. Yine de diyebiliriz ki maddenin ortaya çıktığı an, zamanın başladığı andır. Zaman ve madde aynı anda ve birlikte yaratılmış olmalıdırlar. Zamanın daha önce mevcut olması anlamsızdır. Çünkü varlığını daha önce gözlemlemek mümkün değildir. Zamanın madde ile sıkı bir ilişki içinde olduğu kesindir. Ayrıca zaman, kendisinden sonra yaratılan diğer varlıklarla da yakın bir ilişki içinde olmalıdır. Onlardan biri uzaydır ve Big Bang’den 300 bin yıl sonra evrenin şeffaflaşması süreci sırasında açığa çıkmıştır. Zaman ışıkla, daha doğrusu ışık hızı ile de yakından ilgilidir. Enerjinin maddeye dönüştüğü Big Bang, zamanın başladığı anı simgeler. Big Bang zamanın doğduğu sıfır noktadır. O andaki uzay yöresi sıfır genişliktedir. Einstein’a göre zaman görelidir. Büyük cisimlerin yakınlarında yavaşlar. Kara deliklerde çok yavaş geçmeye başlar. Durduğu bile söylenir ama karadeliklerde zaman durmaz. Genel görelik kuramına göre zaman büyük cisimlerin, örneğin dünyanın, yakınlarında yavaşlamalıdır. Bunun nedeni ışığın enerjisi ile frekansı (saniyedeki dalga sayısı) arasındaki ilişkidir. Enerji ne kadar büyükse, dalga sayısı da o kadar yüksektir. Işık dünyanın çekim alanında yukarı doğru hareket ederken enerji kaybetmekte ve frekansı azalmaktadır. Yani ışık dalgaları arasındaki mesafe uzamaktadır. Yukardakilere göre dünya yüzeyinde vuku bulan olaylar biraz daha uzun zaman almaktadır. Einstein’ın bu tahmininin doğruluğu, 1962 yılında bir su kulesinde deneye tabi tutulmuştur. Kulenin tepesine ve dibine son derece hassas atom saatleri konmuş ve aşağıdaki saatte zamanın daha yavaş ilerlediği gözlemlenmiştir. Çeşitli yüksekliklerdeki saatlerin hızları arasındaki fark günümüzde çok önemlidir. Çünkü günümüzde birinin yerini lokalize etmek ve kaybolmadan seyahat etmek uydularla sağlanmaktadır. Genel görelik kuramının ihmal edilmesi ve hesaplara dahil edilmemesi durumunda birkaç km’lik bir hata ortaya çıkmaktadır. Görelilik kuramının hesaplara eklenmesi durumunda, yanılma payı bir kaç santimetreyi geçmemektedir. Işık hızının belli bir sınırı vardır. Işık yaklaşık saniyede 300 bin km’den daha hızlı hareket edemez. Zaman iki referans noktası arasındaki hareketi gösterdiğinden, zamanın geçme hızı ışık hızını geçemez. Başka bir deyişle zamanın maksimum geçme hızı ışık hızına eşittir. Her ne kadar zaman ışık hızından daha hızlı geçemez ise de, daha yavaş geçebilir.
  22. Zamanı öğrenmek istemiyorsun.. Bildiğin saçma sapan zaman kavramını paylaşmak veya öğretmek istiyorsun. Önce öğrenmeni tavsiye ediyorum.. Maddeden soyut zaman yoktur. Zaten zaman tek başına geçmez. Bu konuda bilimsel düşünmüyorsun.. Kurgu bilimsel düşünüyorsun.
  23. Olgu özellikler ne demek? Vak'a özellikleri yani.. Zaman vak'alardan sorumlu değildir. Zaman vak'alara anlam verir. Vak'aların seyri sırasında zaman açığa çıkar. Hepsi o kadar.. Vak'alardan soyut zaman yoktur. Vak'a varsa zaman vardır. Vak'a yoksa zaman da yoktur.
  24. Solucan delikleri gösterilmiş falan değil.. Bir hipotez. Ve çok saçma bir hipotez. Abesle iştigal etmek gibi bir hipotez. Boş işlerle uğraşıyorsunuz. Zaman maddenin davranışlarından soyut bir kavram değildir. Dolayısıyla, eğer maddnein davranışları geriye doğru olmazsa (ki bu çok saçma bir kavram), zaman da geriye doğru akmaz.
  25. Hem laik hem de Müslüman olunmak mümkün müdür? Değildir... Ama sorun burada bitmiyor. Başlıyor. Günümüzde bir insanın tam anlamı ile Müslüman olması mümkün değildir. Müslümanların hiçbiri ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler orijinal İslam'ı yaşayamazlar. Eğer İslam Allah'ın emrettiği şekilde yaşanamazsa, hem laik, hem de Müslüman olmak mümkündür. Çünkü bir insan ne kadar çaba harcarsa harcasın tam anlamı ile bir Müslüman olamaz.
×
×
  • Create New...