haci

Benim bu olaydan haberim yok. Ben de şaşırdım. Hakim bir yerlere sürülmedi mi? Ucubenin heykelini yapabilirsin elbette ama hiç bir sanat eseri ucube olarak nitelendirilmemelidir.

Neden hissettiğini bilemem. İçindeki nefret onu yönlendiriyor. O nefretin gerçek doğasını henüz tam olarak bilmiyoruz. Bir sanat eserini, sanatın (etik) sınırları dışına çıkarak eleştirmek çoğu kere ona hakarettir. Aslında bu hakareti yapan eleştiri hedefi olmalıdır. Ucubeyi simgeleyen bir sanat eseri olabilir. Ama ait olduğu sanat kategorisi farklıdır.

Bu amaç değil. Kritiğin ne olduğu.... Bir insan bir sanat eserini neden kritik eder?

Kadın erkek ilişkileri ile ilgili olabilir. İnsan hakları ile ilgili olabilir. Özgür düşünce ile iglili olabilir. Ateizm ve estetik olabiir... Daha çok şeyler olabilir.

Herşeyden önce kritikten amaç nedir? Bir sanat eseri neden kritik ediliyor? Kim kritik ediyor? Kritik etme hakkına sahip mi? Öyle bir hak var mı? Kritik etmek zorunda mı? Yani kritik etmek onun görevi mi? Kim kritik ediliyor? Ne kritik ediliyor? Kritik hangi ülkenin sanat eserine ve sanatçısına yönelik? Buna benzer bir çok soru sorulabilir.

Felsefe konusunda senin açtığın başlıklara baktıktan sonra böyle bir sonuca vardım. Felsefede tartışılması (discussion) imkansız ya da yasak (forbiden) bir konu yok.. Yine de çoğunluğun ilgisini çekecek, neşeli bir konuyu tartışmak çok başka..

Felsefeyi olan ve olmayan ve çoğu kere olmayacak olan şeyler için laf üretmek sanatı olarak tanımlayabilir miyiz?

Eger bunun insanogluna ait oldugu algiulanmazsa da, o zaman ister istemez, akil; kendine bir tasarimci, planlayici, programlayici v.s. arar. Sen insanoğlu değil misin? Ya da akılsız mısın?

Ben o cümleye itiraz mı ettim? O cümle senin düşüncelerini belirtiyor. Sen o cümle ile kendi özelliğinden bahsediyorsun ve bize kendini ifşa ediyorsun. Seni bize tanıtan gayet de yerinde bir cümle.

Ne biliyorsun o konuda bir düşüncemin veya bilgimin olmadığını? Yine fodulluk yapıyorsun.. Kendi kendine bir takım sonuçlar çıkarıyor, yalan yanlış yorumlar yapmada israr ediyorsun.

Sapkın bir ifade içermesi için cümlenin bana yönelik olmasına gerek yok. Bu cümle sana ait.. Senin düşüncelerini belirtiyor. Sen böyle düşünüyorsun..

Eger bunun insanogluna ait oldugu algiulanmazsa da, o zaman ister istemez, akil; kendine bir tasarimci, planlayici, programlayici v.s. arar. Bu tümce kime ait? Sen başkalarının bir Tanrı aradığını falan sanıyorsun.. Arayan sensin aslında.

Pardon.. Ben bunları babam için yazdığını anlamamış, üstüme alınmışım.. Özür dilerim babam adına sana itiraz ettiğim için...

Sen yazılanları ya anlamadığın için onlara böyle yerli yersiz cevaplar veriyorsun, ya da anlamak istemediğin için... Yazılanları kendi sınırlı aklına göre yorumluyor ve yine kendi sınırlı aklınla onları yanıtlıyorsun. Bu bir akıl hastalığıdır.. Senin burada bana atfetmeye çalıştığın davranışların hiç birisi bana ait değil. Onlar senin hüsnü kuruntun..

Sen aklını dinle ve Tanrı ile bozmuşsun. Sanki başka alternatifler yokmuş gibi.. Uyan artık.. Ben dindar, teist falan değilim.

Onları da senden öğrenelim. Benden bu kadar.

Entropinin tanımında rastgelelikten ve düzensizlikten bahsedilir. Popüler literatürde entropinin çok sayıda sıradan tanımı ve açıklamaları vardır. Onların çoğu entropinin yalnız bir özelliğini tanımlar ve matematiği ile ilgilenmez. Entropi nitel bir antite değildir. Nicel bir antitedir ve denklemlerle ifade edilir. Entropi için düzensizliktir demek de yanlıştır, düzen demek de.. Ama matematikle belirtilen bir kavram ve bir doğa yasası olduğundan bir düzeni simgeler.

Sen fenomene kafayı takmışsın. Canlı maddenin davranış şekillerinden biridir. Bu gerçeği fenomen saplantısı ile değişitiremezsin. Enerji ile madde arasındaki ilişki.. Benim algım budur. Einstein'dan adapte ettim. E=MC2

Entropi düzensizlik değildir. Düzendir.. Entropi enerjinin kullanılabilirliğinin azalmasıdır. Hepsi o kadar. Burada faydalı ve faydasız enerji terimlerinin bilimsel karşılığı enerjinin kullanılabilirliğinin azalmasıdır. Sistemlerdeki düzensizlik arttıkça entropi de artar tümcesi yanlış. Her sistemin entropisi zamanla artar. Artmak zorundadır.

Değişim değişen herşeyi bünyesinde barındırır. Spesifik olmayan bir deyimdir. Evrim spesifik bir değişimdir. Evrim değişimin bünyesi içinde yer alır. Evrim değişimdir ama her değişim evrim değildir diyebilirsin. Çünkü değişim evrimden çok daha fazla birşeydir. Temelde evrim değişimdir. Evrimin değişim olarak tanımı evrimle değişimin özdeş oldukları anlamına gelmez. Ben hiç bir yerde hiç bir şekilde evrimin değişmle özdeş olduğunu iddia etmedim.

Canlılık maddenin davranış şekillerinden biridir. Canlılık enerjinin dağılma zorunluğu sonucu ortaya çıkan, koşulların uygun olduğu hemen her ortamda çıkması mümkün bir davranış şeklidir. Enerjinin dağılması paradigması entropi olarak bilinir. Bir yerde durmaya zorlanmayan enerji dağılır. Bu entropinin tanımlarından biridir. Maksimum entropi üretimi yasası maddeyi organize olmaya zorlar. Canlılık bu organizasyon sırasında ortaya çıkar.. Canlılık evrende enerji dağılımı sürecine katılır ve onun hızlandırır. Canlılık bir düzen olduğundan ve her sistemde entropi artmak zorunda olduğundan, canlının olduğu ortamda entropi artmaya devam edecktir. Entropi canlılığı kolaylaştırır. Canlılık entropinin ürünüdür. İronik olarak yaşlanma ve ölümden de entropi sorumludur.

Hayır.. Bu cümle yanlış.. Evrim evrilme sürecinde her zaman değişimdir.. Değişimden başka birşey olamaz..

Evrim elbette değişimdir. Her değişim evrim değildir ama her evrim değişimdir. Her zaman değişime uğrayan maddedir. Değişim genel olarak kullanılan bir deyimdir. Evrim=değişim diyebilirsiniz. Yanlış değildir. Bunu evrimi bilmeyen anlamayabilir. Onlar için eksiktir diyebilrisiniz.. Açıklamanız gerekir. Ama evrimin ne olduğunu bilenler için bu analoji doğrudur ve yerindedir. Sizin anlamanız gerekir. Çünkü evrimin ne olduğunu bildiğinizi tahmin ediyorum. Yanılıyor muyum?

Buna cevap vermeyim ben. Çünkü uzayıp gidecek. Verimsiz bir tartışma.

Bunların çoğu senin önyargıların. Onların öyle olduğuna o kadar çok inanıyorsun ki, kısır bir döngüde olduğunun farkında değilsin. Ve işin acı tarafı, o konularda yazılanları ya anlamıyorsun ya da doğru değerlendiremiyorsun. Bunlar senin idiosenkronizilerin.. Değişmen zor.. Benden duymamış ol...