kavak

Netanyahu´nun günleri sayılı. Filistin´e karşı yürütülen hareketin bittiği gün, kapının önüne konulacak. Siyasi geleceği bitmiş vaziyette ancak geriye kalan rehineleri bir şekilde canlı olarak geri getirebilirse, belki paçayı kurtarabilir. Bunun dışındaki her durumda, Netanyahu kaybetmeye mahkum.

Piyasadaki tüm tanrılar bir kukladan başka bir şey değil, çünkü hepsinin ipi daima insanların elinde olmuştur. Buna rağmen insanlar kendi uydurduklarına tapıyorlar. Bundan daha büyük bir paradoksluk yoktur herhalde.

Kaza yapan helikoptere hâlâ ulaşılamadı. Bu saatten sonra onun canlı olarak kurtulacağını zannetmiyorum.

Bu galibiyet işe yaramaz, çünkü GS son maçını mutlaka kazanacak. Beraberlik bile yeterli.

Evet, açılıyor. Almanya derneklere karşı bir hayli liberal bir tutum sergiliyor. Yeni bir şey değil bu, ancak son zamanlarda bu tutum değişmeye başladı. Önümüzdeki seneden itibaren imamların yurt dışından ithal edilmesi yasaklanıyor. Diyanet ve diğer cemaatler bundan böyle imamları veya din adamlarını yurt dışından getiremeyecekler.

Burada tüm hayatı yazıyor, nesi eksik ki? https://tr.wikipedia.org/wiki/Şule_Yüksel_Şenler

Sadece insanlar tuzak kurmaz, tam tersine Arap tanrısı kitabında der ki: Tuzak kuranların en hayırlısıyım. Bu tanrı tuzak kuruyorsa, biz de boş kalmayız elbette. İnsanların aydınlanması, bilgilenlenmesi yönünde daha sıkı çaba sarfedelim ki, bu Arap tanrısı sap gibi ortada kalsın. Kur´an gibi ilkel kitapların gericiliği ve cahilliği körüklediğini her fırsatta dile getirelim. Bu kitabın içeriklerinin neredeyse tümünün başka dinlerden ve kültürlerden çalıntı olduğunu https://corpuscoranicum.de/de gibi bilimsel ve tarafsız çalışmalar yapan kurumlarda görmek mümkün.

3. bölümde de zırvalardan geçilmiyor. Şaşırdık mı? Elbette hayır. Neden şaşırmadık peki? Çünkü İslam, kadına hak ettiği eşitliği ve adaleti vermedi, vermiyor. Çünkü kadını insan yerine koymuyor. Kur´an der ki: Erkeği kadından üstün kıldık; hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Yani İslam ve Kur´an gericiliğin simgesidir.

Bu dürülme mevzusunu da Arap tanrısı icat etmedi; diğer dinlerin/kültürlerin masalları gibi bunu da aynen devraldı sadece. Daha doğrusu çaldı. Doğru mu eğri mi diye bakmadan ha bire çalmışlar. Dürülmeyi kimlerden çaldığı şu kaynakta net bir şekilde izah ediliyor: https://corpuscoranicum.de/de/verse-navigator/sura/21/verse/104/intertexts/840 https://corpuscoranicum.de/de/verse-navigator/sura/21/verse/104/intertexts

Arap tanrısı kararını vermiş bir kere. Erkekleri üstün yarattığını bas bas bağırıyor, hatta n´olur n´olmaz diye, kitabına da aynen not geçmiş. Yani hiçbir Müslüman "Böyle bir şey yoktur" diyemez ve ilelebet bunun böyle olduğunu kabul etmek zorunda. Bundan tek çıkış yolu var; bu sözde tanrıyı çöpe atarak böyle bir ilkel zihniyetten kurtulmuş olur.

@Deadanddark, iyi bir noktaya değindin. Bilhassa saç ektirmek isteyen erkekler soluğu Türkiye´de alıyor. Avrupa´ya nazaran orada çok ucuz olmalı. Diş, göz ve saç için ya Doğu Avrupa ülkelerine ya da Türkiye´de gidenler var. Mesela benim kayınçom saç ektirmek için Türkiye´ye gitti.

Rahibe´nin görüntüsü gayet şık ve sempatik. Diğerleri nedense bir hayli itici.

Bugünlerde kel olmak çok fazla göze çarpmıyor, çünkü sakal modası almış başını gidiyor. Saçı olan veya olmayan sakal bırakıyor. Da, kadınlar sakaldan tahrik oluyor mu, işte ondan pek emin değilim.

Sen salak mısın veya yazılanları okumuyor musun? Kainatın akibeti belirsizliğini hâlen koruyor, zibilyon tane hipotez varken, sen kalkmışsın kıçından uydurdukça uyduruyorsun ve papağan gibi tekrarlıyorsun. Buraya trollük yapmaya geldiysen, söyle de bilelim.

Kainatı oluşturan tüm fizik kanunlarını henüz açığa çıkardığımızı zannetmiyorum. Soru işaretleri olan bir çok mevzu var. James-Webb teleskopunun bazı noktalara açıklık getireceğini umuyorum.

Uyanık Emre, ben yazdıktan sonra iletini kısmen değiştirmişsin. Görmedik zannetme. Demek ki neymiş? Her yıldız karadelik o(a)lmaz, çünkü o duruma gelmesi için belirli bir kütlesi oması gerek. Bizim güneşin kütlesi yeterli değil. Ayrıca karadelik kavramı yanlış bir tanımlama, çünkü öyle delik falan olmayacak ve doğada tekillik diye bir şey yok. O durumda ne olup bittiğini henüz bilmiyoruz, çünkü yeterli verilere henüz ulaşamadık. Henüz diyorum, çünkü bilgi ve teknoloji seviyemiz emekleme seviyesinde. Bu durum günden güne gelişmekte. Kendi neslimizi yok etmezsek ve din doğmalarını çöpe atarsak, 200-300 yıl sonra bilim ve teknoloji açısından varacağımız noktayı hayal bile edemiyorum.

2. bölüm de zırvalardan oluşuyor, çünkü İslam´ın özü kadın düşmanlığına dayanır. Neden mi? Çünkü erkektir, esas olan. Ne diyordu bu saçma sapan kitap: Biz erkeği üstün kıldık.... Başka ne diyordu? Hee, şu yüz kızartıcı kısas/kast formülü de var: hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Bu tespitlerin üstüne olsa olsa bir bardak dolusu çörek otu kokulu soğuk su içilir.

Kulağıma gelen duyumlara göre, Adem ve sevgilisi Havva´da Türk DNA´ı bulmuşlar. Ne mutlu Türküm diyene!

Her yıldız karadeliğe dönüşmez. Mesela bizim güneş hiçbir zaman karadelik olmayacak. Da, o durumu ne sen görecen, ne taptığın tanrın ne de insan nesli görecek. Neden mi? Sana son saati soruyorlar. De ki: "5 milyar yıl sonra insanların i´si olmayacak. Artı; güneş dünyayı yutmuş olacak. Önce Kızıl Dev ve nihayetinde Beyaz Cüce olarak varlığını sürdürecek. Afiyet olsun."

Kitapların kendisi zararlı değil, zararlı olan, insan onurunu ayaklar altına alan zihniyette insanların olması. Yani başka bir deyişle, yazılı veya resimli eserleri yakmak lüzumsuz bir uğraştır; etik bile değildir. Daha da kötüsü belirli bir kitlenin elini güçlendirmiş olursun, çünkü bilirsin, mağdur ayağına yatmasını çok severler. Bu nedenle diyorum ki; isteyen istediğini yazsın veya okusun. İnsanlar bilinçlendikçe, otomatikman akla ziyan veya gerici eserleri kendileri çöpe atacaktır zaten.

@alpinçayırı, bu kitaplar gökten zembille inmediğine ve birilerinin kulağına tanrı/tanrılar tarafından fısıldanmadığına göre, kitapların içeriklerinin kalitesi bunları yazanların o yöredeki ve zamandaki bilgilerini ve cahilliğini yansıtıyor. Yazanlar diyorum, çünkü bunlar bir ekip işi. Tek başına yapılacak şeyler değil. Bunları yazanlar da cahildi ancak halka nazaran önemli bir avantajları vardı; okuma ve yazmasını biliyorlardı. Bu şekilde halkı istedikleri gibi yönlendirme imkanına sahiplerdi.

İçerikleri ne olursa olsun, kitapların yakılmasına veya yok edilmesine karşıyım. Nihayetinde bunlar insanların fikirlerinin, düşüncelerinin ve hayallerinin kağıda dökülmüş halidir. Bu düşüncede olan insanları da yok edelim, demek gibi bir şey oluyor bu. Bu çok yanlış bir tutum.

Zırvalardan demetler. Cahil geldiniz bu dünyaya, cahil kalacaksınız. Ne diyordu bu saçma sapan kitap: Biz erkeği üstün kıldık.... Başka ne diyordu? Hee, şu yüz kızartıcı kısas/kast formülü de var: hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Daha daha ne diyordu bu kitap: "Bana ve Muhammed´e inanmazsanız, kebap olacaksınız." Hadi biz dinsiz imansız erkekleri yakmaktan zevk alıyorsunuz, da, şu güzelim kadınlardan ne alıp vermediğiniz var? Bu kafayla evin yolunu bulamazsınız, işte bu nedenden ötürü Müslüman dünyası her bakımdan sefilleri oynuyor. Düzelecekleri de yok.

Gözlem, ölçüm, tekrarlama, yanlışlama, doğrulama yöntemlerini kıstas aldığınız müddetçe sırtınız yere gelmez, cahilliği önlersiniz, bilimde ve teknolojide çığır atlarsınız. Bunların yerine masallara, mitlere veya efsanelere bel bağlayanlar, insanlığın hem ayak bağı hem de çağdaşlaşmanın ve toplumsal barışın düşmanıdırlar.

Son saati soracakmış...ız ve gerçek bilgi rabbin katındaymış...mış. Saçmalığın daniskası, çünkü kendisi de bilmiyor. Atıyor boş keseden! Benim kendi saatim var zaten, Rolex olmasa bile, Arap tanrısının saatinden daha düzgün olduğundan eminim.