Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Tamam iste fark etmez, korkulan her ne ise ve nedeni her ne ise, o bilindikten sonra; korku gecer. Mesela bir tanri korkusu ya da olum korkusu ya da cehennem korkusu, nasil gecer? Maalesef farkediyor. İkidir, yazdığımı düzgün okumuyorsun : " Korkunun nesnesi fenomenal ise, gerçekten korkulması gerekiyorsa ( bu öğrenildiğinde ) bilinçlenme ile korku artar. Korkulmaması gerektiği öğrenildiğinde bu bilinçle korku azalır. Korkunun nesnesi nesne değilse, soyut inanç kaynaklı ise, gerçek öğrenildiğinde korku azalır. " Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Bu konuda da guzel bir oyku vardir. Bir anne bir kac aylik bebegi ile piknik yaparken, su almaya gider ve bebegi yalniz birakir. Dondugunde ise gordugu manzara karsisinda kendinden gecer ve bayilir. Manzara sudur, bebek elinde bir yilan tutmakta ve yilanin kafasini onundeki yogurda bandirip yalamaktadir. Yilani oyle s1k1 tutmusturki, yilan olmustur (olmek) 0-1 yaş arası bebeğin dış dünya ile kurduğu ilişki yalnız ağız yoluyla ( oral )dır. Beyninin yoğunlaştığı tek algı reseptörleri ağız ve dudaklardadır. Ve bu aşamadaki bebeğin tek korkusu beslenememe korkusudur. Bu döneme saplanan yetişkinde madde bağımlılığı ve depresif kişilik bozuklukları görülür. Daha sonraki yaşlarda sırasıyla Anüs ve Fallus önem kazanır. 1-3 yaş arası Anal dönemde, nesneleri tutup bırakmama, bağımsızlık ( ben yaparım tarzı ) davranışları görülür. Bu aşamadaki bebeğin korkusu kontrolü kaybetme korkusudur. Yavaş yavaş toplumsal kurallar algılanır, çatışmalar başlar ve Süper Ego gelişmeye başlar. Bu döneme saplanan yetişkinde obsesif-kompülsif kişilik bozuklukları görülür. Yani yılanı tutup bırakmayıp ağzına götüren bebek bu iki dönem arası geçiş döneminde olduğundan normaldir. Çünkü, henüz yılan korkusunu tetikleyecek bir duyumu beyin algılamamaktadır. Beyninin yoğunlaştığı algı reseptörleri ağız, dudaklar ve ağırlıklı olarak anüstedir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 0-1 yaş arası bebeğin dış dünya ile kurduğu ilişki yalnız ağız yoluyla ( oral )dır. Beyninin yoğunlaştığı tek algı reseptörleri ağız ve dudaklardadır. Ve bu aşamadaki bebeğin tek korkusu beslenememe korkusudur. Bu döneme saplanan yetişkinde madde bağımlılığı ve depresif kişilik bozuklukları görülür. Daha sonraki yaşlarda sırasıyla Anüs ve Fallus önem kazanır. 1-3 yaş arası Anal dönemde, nesneleri tutup bırakmama, bağımsızlık ( ben yaparım tarzı ) davranışları görülür. Bu aşamadaki bebeğin korkusu kontrolü kaybetme korkusudur. Yavaş yavaş toplumsal kurallar algılanır, çatışmalar başlar ve Süper Ego gelişmeye başlar. Bu döneme saplanan yetişkinde obsesif-kompülsif kişilik bozuklukları görülür. Yani yılanı tutup bırakmayıp ağzına götüren bebek bu iki dönem arası geçiş döneminde olduğundan normaldir. Çünkü, henüz yılan korkusunu tetikleyecek bir duyumu beyin algılamamaktadır. Beyninin yoğunlaştığı algı reseptörleri ağız, dudaklar ve ağırlıklı olarak anüstedir.Kisaca bebek her turlu bilgiyi yasamdan ogrenir. Ogrenmeden once yaptigi her turlu davranis onun bilgisinde degildir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 "Bilgi varliga KESIN OLARAK iliskin degildir" ne demek, bilimsel bilgi de "kesin olarak" diye bir kullanim yoktur, cunku boyle bir gozlem yoktur, ustelik her turlu kesinlik akilciliginin determinist indirgemeci bir ideolojik inancidir. Doğru. Zaten o yüzden bunu diyen Yapılandırmacı Epistemoloji de bu kesinlik üzerinden akilciliginin determinist indirgemeci bir ideolojik inancidir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Doğru. Zaten o yüzden bunu diyen Yapılandırmacı Epistemoloji de bu kesinlik üzerinden akilciliginin determinist indirgemeci bir ideolojik inancidir.Yapilandirmaci epistemolojide boyle bir soylem yoktur. Cunku ona gore INSANOGLUNDAN BAGIMSIZ ONA YANSIYAN GERCEKLIGIN, HERSEYI ADI, TANIMI, ANLAMI ICERIGI V.S. YAPILANDIRILMISTIR. Yani gerceklik ontolojik degil, yapilandirilmistir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Kisaca bebek her turlu bilgiyi yasamdan ogrenir. Ogrenmeden once yaptigi her turlu davranis onun bilgisinde degildir. Hayır, yazımdan anlaşılması gereken; belli dönemlerde aktive olabilen doğumdan gelen genetik ön bilgilerin yaşam deneyimleri ile bilgi haline geldiğidir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yapilandirmaci epistemolojide boyle bir soylem yoktur. Vardır : " Constructivist epistemology is a branch in philosophy of science maintaining that natural science consists of mental constructs that are constructed with the aim of explaining sensory experience (or measurements) of natural world. " ( eng.wikipedia ) Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Hayır, yazımdan anlaşılması gereken; belli dönemlerde aktive olabilen doğumdan gelen genetik ön bilgilerin yaşam deneyimleri ile bilgi haline geldiğidir.On bilgi sadece yasamdadir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Vardır : " Constructivist epistemology is a branch in philosophy of science maintaining that natural science consists of mental constructs that are constructed with the aim of explaining sensory experience (or measurements) of natural world. " ( eng.wikipedia )Eeee nerde burda "kesinlik?" Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Bilgi uc cesittir. Fiziksel, sosyal ve matematiksel/mantiksal. Bunlar Knowledge'dir. İnformation ve Data değil. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Onlar infarmasyon tasimazlar, onlari gozlemleyen insanoglu onlar ile ilgili infarmasyon verir. Ben taşır mı demişim ? İyi oku. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 On bilgi sadece yasamdadir. Değildir. Doğumdan önce genetik olarak aktarılan, evrimsel temel korkular ön bilgidir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Eeee nerde burda "kesinlik?" Orada Y.Epistemolojinin Bilim Felsefelerinden biri olduğu yazıyor. Kesinlik ise aynı kaynakta burada : " According to constructivists the world is independent of human minds, but knowledge of the world is always a human and social construction. " ( eng.wikipedia ) Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Orada Y.Epistemolojinin Bilim Felsefelerinden biri olduğu yazıyor. Kesinlik ise aynı kaynakta burada : " According to constructivists the world is independent of human minds, but knowledge of the world is always a human and social construction. " ( eng.wikipedia )Tamam, sorun nedir. Yapilandirmaci epistemoloji, adindan da anlasilacagi uzere; bilgi temelindedir. Ayni zaman da bilis ve bilimi de icerir. O yuzden bilgisel bilimsel ve bilissel. Ayni seyi ben sana "gerceklik" ile ilgili verdim. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Değildir. Doğumdan önce genetik olarak aktarılan, evrimsel temel korkular ön bilgidir.Bu yasamdan ogrenilir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Maalesef farkediyor. İkidir, yazdığımı düzgün okumuyorsun : " Korkunun nesnesi fenomenal ise, gerçekten korkulması gerekiyorsa ( bu öğrenildiğinde ) bilinçlenme ile korku artar. Korkulmaması gerektiği öğrenildiğinde bu bilinçle korku azalır. Korkunun nesnesi nesne değilse, soyut inanç kaynaklı ise, gerçek öğrenildiğinde korku azalır. "Olmayan bir sey artmaz, olan bir sey artar. Yani once beyinde yerini ve bilgisini alir sonra derecelenir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Ben taşır mı demişim ? İyi oku.Sinir hücreleri ( nöronlar ) yapıları gereği information taşıması gerektiği information'ına sahiptir Görme hücreleri ( foto reseptörler ) yapıları gereği information algılaması gerektiği information'ına sahiptir. İşte bu informationların tümü doğuştan hazır ve nazırdırlar. Tıpkı elektronların molekül oluşturması gerektiği information'ına sahip olması gibi. Tıpkı su moleküllerin su oluşturması gerektiği information'ına sahip olması gibi. Tıpkı bir makinenin bir işlevi yerine getirmesi gerektiği information'ına sahip olması gibi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Bunlar Knowledge'dir. İnformation ve Data değil.Informasyon nedir? Data nedir? Knowledge yani bilinebilen degil midir? Bilginin islenmesi knowledge dir. Hersey bir bilgidir. Ben sana bilissel cesitlerini verdim. Deger cesitlerini degil. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Tamam, sorun nedir. Orada dünyanın insan zihninden bağımsız olduğu söylenmiş. Ya değilse ? Nereden biliyorlar ? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Olmayan bir sey artmaz, olan bir sey artar. Yani once beyinde yerini ve bilgisini alir sonra derecelenir. Evet işte olan bir şey; ön bilgi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Sinir hücreleri ( nöronlar ) yapıları gereği information taşıması gerektiği information'ına sahiptir Orada bir şerh koymuştum. Onu da alıntıla. Anlatmak istediğim başka nasıl anlatılır ? Her defasında izah edecek halim yok. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Informasyon nedir? Data nedir? Knowledge yani bilinebilen degil midir? Bunlar bilimsel bilgi çeşitleridir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Orada dünyanın insan zihninden bağımsız olduğu söylenmiş. Ya değilse ? Nereden biliyorlar ?Insanoglu dunyada mevcut degilken, dunya yok muydu? Dunya da her bir fenomen gibi, numen icermez. Ona da her bir fenomene oldugu gibi numeni insanoglu verir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Bunlar bilimsel bilgi çeşitleridir.Informasyon, sosyal bilgi de olabilir. Data, matematikksel/mantiksal bilgidir. Knowledge ise BILGI DEGIL, BILGININ BILGISIDIR. Yani bilmektir, ...ile ilgili bilginin olup olmadigidir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 3, 2013 Orada bir şerh koymuştum. Onu da alıntıla. Anlatmak istediğim başka nasıl anlatılır ? Her defasında izah edecek halim yok.Kisaca, insanoglu disinda kalan baska herhangibir fenomen de bilgi var mi? Yani insanoglu vermeden bir seyin kendinde bilgi var mi? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now