-
İçerik sayısı
3.544 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
391
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by evrensel-insan
-
Son bir aydir, Ulusal Kanal; J. Steinbeck'in Klasiklerini sabahin erken saatlerinde yayinliyor. Kronik yassi olanlar hatirlayacaklardir, bu kitaplarin yasaklandigini ve toplatildigini. Simdiye kadar, Kader Baglayinca, Kucuk Prenses, Viva Zapata, Cennetin Dogusu ve adini hatirlayamadigim bir kac film daha gosterildi. Ben bu oykulerin kitabini o zamanlar okumustum. Bu son filmleri bugunku, bilgi, birikim, bilinc ve farkindalik ile seyredince; aslinda bu filmlerde islenen konunun, sosyalizm degil de; sosyallesme oldugunu algiladim. Sosyallesme nedir?, Sosyallesme, bulundugun ortam, zaman, cografya da; hic bir ayrim gozetmeden baskalariyla birlikte yasam ve iliski surmektir. Yani, beya/Zenci ile, irkciligi asarak; zengin/fakir ile ekonomiyi asarak, iyi/kotu ile ahlak degerlerini asarak, birarada yasamasi. Ulkemizdeki en buyuk sorun, belki onceden tarihi bir mirasolarak aldigimiz fakat bilinc ve farkindaliga varamadigimiz bu sosyallesmenin, yok olusu. Peki bu sosyallesmeyi, yok eden nedir?, elbetteki emperyalist zihniyetin, metafizik ve etik ideolojik inancsal dogru farklarini birbirinden ayiran, birbiri ile savastiran mikro ayrimciligidir. Neden bir Turk, Kurd ile; bir musluman, bir hristiyan ile, bir dinli, dinsiz ile, bir Alevi bir sunni ile, bir ermeni bir Turk ile v.s. sosyallesemez, iste bu yuzden. Okullarda, cocuklara bakiniz; buyuklerden cok daha rahat sosyallesirler, neden; cunku henuz beyinlerinde o ayrimci ideolojik inancsal dogrular yer etmemistir. Sosyallesme, toplumun her turlu farkinin ayni cografya, ortam ve zamanda birarada yasayabilmesidir. Iste bugun emperyalist zihniyetin, tek amaci bu birlikteligi ayrimci dusmanliga ve savasa donusturmektir. Ne ile bunu yapar, her turlu ideolojik inancsal dogru ayristirmasiyla. Maalesef, bu ayristirmaya anttiemperyalist savaslar da dahildir. Cunku ortada bir ayrisma, bir savas varsa; sosyallesme yoktur. Zaten sosyalizmi, bilhassa etimolojik ve linquistik olarak incelerseniz, sosyallesme olarak ortaya ciktigini algilarsiniz. Bugun ulkemizin en buyuk sorunu, SOSYALLESEMEMEKTIR. Bunun cok iyi algilanmasi, bilince cikmasi ve farkina varilmasi; ancak emperyalist zihniyete bir darbe olur, aksi her turlu ayrimcilik, anti emperyalist de olsa; emperyalist zihniyetin bir tezahurudur. Aslinda, Fransa ihtilali ile baslayan sehirlesme, yurtseverlik ve ulusalcilik; sosyallesme olmadan mumkun olabilirmiydi? Hani derler ya "bes parmagin, besi bir degil" iyi guzel de, el nasil oluyor? Demekki, elin varligi bu atasozune ters dusuyor, ya da "tabiki bir degil; onemli olan bir olmayanlarin bir birlik altinda birlesebilmesi" dusuncesi aciklama olur. Ozaman bugun ulkemizin en buyuk sorununun basinda, ister devrimci, ister ilerici, ister ulusalci, ister Turk, ister Kurd, ister dinli/dinsiz, farkli dine veyaayni dindeki farkli mezhebe mensup ol, olmasi gereken sosyallesebilmek. Ogrencisi, iscisi, memuru ve toplumun her farkli kesimi ve farkli halki biribiri ile sosyal dayanismayi saglayamiyorsa, gerisi bostur. Cunku, sosyallesme; emperyalist zihniyetin " ayir, bol yonet" siarina tek kasrsi koyabilecek bilinc ve farkjindaliktir. Bugun AKP de, CHP de MHP de ulkenin toplumunu ve farkli kesim ve halklarini sosyallestirmekten cok uzaktir. Hepsi, bir yandas ayrimci politika gutmektedir. RTE ogrencilerin karsisina, yandaslari surmeyi onerirken, MHP bozkurtlarini surmeyi onermektedir. Toplumun her turlu kutuplasmasi ve mikro ayrimciligi, zaten emperyalist zihniyetin tam da istedigi ortamdir. Herkes soyle bir yasam veiliskilerini gozden gecirsin, kim kimlerle sosyallesemiyorsa, oturup sorgulasin ve herkes kendinden kaynaklanan nedeni bulup ortaya cikarsin ve onun sosyallesmesini onleyen bu engelini kendi ideolojik inancsal dogrularini sorgulayarak asmaya calissin. Bunu basaramayanlar, neden ne olursa olsun bilmeli ki; emperyalist zihniyetten kurtulamamistir. Tabi, zihniyeti anti emperyalist olarak algilayabilir ve bu sosyallesememeye bunu bir bahane olarak sunabilir. Bugun ulkeyi kurtaracak olan, su anki toprak butunlugu, TC vatandasligi altinda her turlu farkin birbiri ile sosyallesebilmesidir. Aslinda, bu Anadolu toplumunun ve farkli halklarinin tarihi mirasidir. Yeterki bu hatirlansin ve bilincaltindan, bilince ciksin. Zaten ulkemizdeki, cesitli eylemlere bakildiginda, toplum ve cesitli kesimleri, ortaya koyduklari eylem ile, kendilerinin toplum olarak; kendine ilerici, devrimci v.s. diyen aydinlardan cok daha onde olduklari gorulur. Zaten kendine aydin diyenler, halkin bu tarihi mirasini gorebilse, kendi icinde bulunduklari ideolojik inancsal dogrularinin cikarci ve ayrimci cikmazinin farkina varacaklardir. Iste o zaman, verdiklerini zannettikleri anti emperyalist savasimin, aslinda emperyalist zihniyet oldugunun farkina varacaklardir. Varmazlarsa, zaten toplum ve farkli haklari, tarihi miraslari ile bunu onlara hatirlatir. evrensel-insan
-
Hem teoloji (tanrinin varligi), hem de teleoloji (amac, gaye, tasarim v.s.) birincisi, ne bilimin konusudur; ne de bilimseldir. Teolojik olarak, tanridan once; insanoglu tanrilastirmayi gelistirmistir. Tanrilastirmanin temelinde de, sorulan sorulara verilecek cevap bulunamamasi yatar. Cok tanrili donemlerde, gorungusu olan seylerin tanrilasmasi da bu yuzdendir. Daha sonra bu gorungulu tanrilar, ya insan gorunumlu, ya da insan-hayvan karisimi gorunumlu birer pitoresk, heykel halini almislardir, putlarda buna dahildir. Tanrilastirma zihniyeti; tanrisal yanasimda, tanriyi soyuta, erisilmeze, ulasilmaza, algilanmaza v.s. tasidiginda, bu tanrilastirmada yeni bir cag acmistir. Uc ibrahimi dinin tanrisi da, bu iceriktedir. Tanrilastirma, teolojik algi olarak; ya algilanan tanrinin bir gorungu ile ozdeslestirilmesi (evren-panteizm, madde-hyloteizm), ya iciceligi (panenteizm), ya belirsizligi (deizm), ya bilinemezligi (agnostisizm), ya anlam ve icerigi verilen bir tanrinin yoklugu (ateizm), ya bir araci temelinde tek tanricilik (kuran-Allah, Isa-god) temelindedir. Butun bu tanrilastirma temelinde, tanrinin ne oldugu da; ona verilen anlam ve icerikte ve bu anlam ve icerik ile kurulan bag ile belirlenir. (En son Hawking'in "bilimin yasalari tanridir" aciklamasi gibi) Eger tanri bir seye cevap olacak ise; bu zaten basta tanriya bir insanoglu anlam ve icerigi yuklemek anlamini tasir. Bunu insanoglu zaten sadece tanriya degil; her turlu algiladigina yonelik yapmaktadir. Yani, bir subjektivizm yuklenmesi; dogaya dogallik, kanun, yasa yuklenmesi gibi. Sonucta insanoglu disindaki bir gorunguye, subjektivizm yuklemek demek; onu tanrilastirmadan bile, bir akilli tasarimci yapmak demektir. Yani, insanoglu disinda bir gorunguye, teleolojik bir anlam ve icerik yuklemek. Bu temelde insanoglunun kendi dahil, her gorunguye yuklenen herhangi bir subjektivite, zaten uzerine yuklenene degil; insanogluna ait bir yuklemedir. Bu temelde de, bilimde negatif yoktur. Yani bilinmeyen yoktur. Cunku bilim, epistemolojik olarak gorunguyu gozlemler ve belirtir, bildirir. Belirtip, bildirdikleri de bilinendir. Eger, epistemolojik olarak sorulan bir sorunun henuz bir cevabi yoksa, ve ona aklin kendi kendini tatmininden dolayi bir inanilan dogru cevabi verilecekse; bu zaten bilimsel degildir. Bu temelde, kim kendi aklinin tatmini temelinde bir cevap veriyorsa, bu bilinmeyene cevap degil; aklin inandigi dogrunun dogrulama tatminidir. Buradaki en buyuk cikmaz da, tatminlik cikmazidir. Yani, tanrinin tanrilasma sorunu vardir. Oyuzden de, inanc bilmeye paralel olarak, sabit, sahipli, savunulu ve sorgulanmazdir, yani bir cesit tabudur. Iste bu temelde, gorunguyu tanrilastiran da, ona bir subjektiflik yukleyen de insanoglunun kendisidir. Bilim ise, bilimsel olarak gorunguyu gozlemler ve onun hakkinda bilgisini, bildirir ve belirtir. Bu epistemolojik olarak surekli suregelen bir surectir, yanlislanabilir . Iste bilim ve bilimselligi, inancin ispat ve sabitliginden ayiran durum; bu bilimin gelisebilir ve degisebilirligidir. Cunku bilim ve bilimsellik ispat degil; yanlislanabilirligi baki kalan bilginin bildirilmesi ve belirtilmesidir. evrensel-insan
-
Saygideger Astur; Turkce de bir kullanim vardir "herseyi dun gibi hatirliyorum" ve "yarin sen de evleneceksin." Buradaki dun ve yarin, kullanimlari zamansal dun ve yarin dan ziyade, gelecek ve gecmis anlamindaki kullanimlardir. Oyuzden benim kullandigim 100 yil da, bir cesit "modern dunya" oncesi, hani su C. Chaplin'in isledigi "modern Dunya" varya; iste onun oncesi. yani, yasam henuz sehirlesmemisken. evrensel-insan
-
Saygideger Astur; Evet, montro olacak. Duzelttigin icin, sag ol. Bu arada komplo teorileri zaten "yok devenin pabucu" dedirtmezse, komplo teorisi olmaz. Cunku, gunumuzdeki, olanlari algilayamayanlar, onlara komplo teorisi dediklerinden, olasi komplo teorisini zaten akillari almaz. evrensel-insan
-
Saygideger mantik; Dediklerine, bir birey olarak; aynen katiliyorum. Oyuzden de emperyalist zihniyetin,m gelismis toplumlarinin bireylerini dusunmeyen birer robot ve gelismekte olan ulkelerin vatandaslarini da, emir eri bir cemaat toplumu yapmak istemesi de bundan. Asil amac, tek merkezli, tek dusunce ve davranis yayimli, ortacag dunyasi. Bunun icin zaten, beyinler, ya inancsal, ideolojik vaatlerle, ya da; teknigin her turlu sanal dunyasi ile, uyusturulmak isteniyor. Insanogluna, sanal dunya hakimiyeti verilerek, gercek dunya bir yerde sanallastiriliyor. Medya da uc gun olaylar veriliyor, sanki ondan sonra olaylar bitmis gibi, konu kapaniyor. Mesela, Libya'daki saldirilar hala devam ettigi halde, o ilk gunlerdeki haber verimi artik yok. Sanki orada hersey sut-liman olmus gibi. Aslinda olan, batida vicdanin (benim algimda vicdan, kendine ve baskasina zarar vermemek demek), tamamen rafa kaldirildigi ve doguda da, vicdanin duygu ile somuruldugu bir bireyci akilcilik hakim. Bu da, batinin aklinin, dogunun duygusuna her zaman ustun geldigini gosteriyor. Korelmis vicdan, duyguyu somurerek, ideoloji ve inancla her turlu vicdan yokluguna yonleniyor. Iste bu yuzden de ben; insanoglunun zihinsel insanlasmasi icin, aklin sinirlarini belirleyen,her turlu ayrimci ve cikarci, inanc ve ideolojiyi vicdan adina sorgulamasini ve en azindan kendi biri ve turunun varliginin bilincine ve farkina varmasini oneriyorum. Sonucta insanoglunu ayrimci ve cikarci ideolojik ve inancsal her turlu deger savasina surukleyen, yine insanoglunun kendisidir. Oyuzden medeniyet bizlere, insanoglunun yurekler acisi durumunu, sanki bir filmmis, ya da dogalmis gibi seyrettiriyor. Insanligi, bireyci akilciliga ve insanogluna oldurtmek, bugun medeniyetin siari olmus durumda. Tum gucleri yenecek tek guc, beynin zihinsel gucudur. Yeterki, bu zihin insan ve insanlik icin dusunce ve davranis uretsin. evrensel-insan
-
Hatirladigim kadariyla, Osmanli'nin Sokullu Mehmet Pasa zamaninda, karadeniz ile Hazar Golu birlestirme projesi vardi. Belki biri birgun, Akdeniz ile Karadeniz'i birlestirme projesi ortaya atar. Bu projenin, Ecevit'in projesi oldugunu soylememek ve sahiplenmek bir yana; ne topluma ne de farkli haklarina bir yarari yoktur. Bu projeye ayrilacak maddiyat ile, Ulkenin toplumunun, saglik, konut, issizlik, yoksulluk ve aclik sorunu uzerine bir cozum getirilebilirdi. Isin bir yonu de, bu projenin batinin ekonomisine yardimci olacagi. Bence asil onemli olan, topluma, secmene ve demokrasiye yapilmis bir saygisizlik. AKP bu secimlerde basa gelse de, secim suresi 4 yildir ve 2015'e kadardir. Simdiden bir parti 4 sene sonrasi iktidarini nasil garanti edebilir. Ya proje tamamlanmadan, iktidar el degistirirse, o zaman ne olacak? Konunun bir de Mondros Mutarekesi yonu var. Bir de komplo teorisi soyleyeyim. Istermisiniz, bu ada olacak parcada; bir Istanbul Vatikan'i kurulsun. Sonucta toprak satilmiyor mu? Konunun tabi ki, doga ve deprem yonu de ayri bir sorun. Deprem ile yasayan Istanbul'da hem depremi tetikleyecek bir doga degistirimi, hem de harcanacak paranin, depreme dayanikli konutlar yapilmasina harcanmamasi da, ayri bir sorun. Nereden bakilirsa bakilsin, bu proje adindan da anlasilacagi uzre, cilgin bir projedir. Bir de bu projeye uyan bir atasozumuzu hatirlatalim. "Ayrani yok icmeye, tahtaravan ile gider si.maya." evrensel-insan
-
Saygideger astur; ama senin kastettiğin şekilde bir 'öz' olduğu düşüncesi bence sorunlu.-astur- Istersen, once "benim kastettigim sekilde bir oz" un ne oldugunu acikla, ondan sonra devam edelim. Cunku, kastedilen oz degil; insanoglunun, insan oldugunun bilinc ve farkindaligidir. Bu bilinc ve farkindaliga, teknik ve bilimin gelismesi degil; insanoglunun kendisini, aklini ve yaptiklarini sorgulamasi yardimci olur. En azindan 100 yil once, insanoglu baska bir ulkeye havadan ve denizden saldirirken, bunun bir saldiri oldugunun bilinc ve farkindaydi. Bugun emperyalist zihniyet sayesinde, bunun bir "demokrasi hareketi" oldugunu zannediyor. Yine 100 yil once dunyada, daha belirgin bir esitlik, adalet, insanlik hak, hukuk v.s. anlayisi vardi. Bugun ise "guclu olan kazaniyor." Yine eskiden insanoglu bir teknik ve bilimsel gelismeyi, insanoglu aleyhine degfil; lehine kullaniyordu. Bugun bir atom bombasini insanlarin uzerine hic dusunmeden atiyor. evrensel-insan
-
AKP'nin secim pardon, kaset propagandasi. Secime 46 gun kala, MHP ile ilgili kaset-Alinti- http://www.ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=20504:secme-46-guen-kala-mhp-le-lgl-kaset-&catid=49:guencel-&Itemid=174 evrensel-insan
-
AKP'lilesen CHP. http://www.ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=20489:yen-chpnn-secm-bldrges-qabd-karitliini-oenleyecezq&catid=56:tuerkiye4&Itemid=168 evrensel-insan
-
Orta Dogu Operasyonlari, Turkiye'den yonetiliyor.-Alinti- http://www.ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=20491:ortadou-operasyonlari-tuerkyeden-yueruetuelueyor&catid=49:guencel-&Itemid=174 evrensel-insan
-
Saygideger berguzar; Notamatik arkadasimizin, bizlere kazandirdigi, kizimizin yaninda, simdi de bir oglumuz oldu. Dusuncene ve oykune saglik. evrensel-insan
-
Medeniyetin ana sorunu; insanoglu teknik ve bilim olarak gelistikce, olan insan temeli ve insanlik ozunun her gelisimde geriye gittigidir. Yani 100 yil onceki insanoglu, dusunce ve davranis olarak,bugunku insanoglundan daha insanliga yakindir. Oyuzden medeniyet,insanogluna teknik ve bilgi sagliyor olabilir ama; bu insanoglunun insanligi ile insanlasmaya ulasmasi ile ters orantilidir. evrensel-insan
-
Saygideger berguzar; Yaratıcı bir şeyi yoktan var etmek (ol dedi oldu ibaresinden bahsetmiyorum) demektir. Eger farkindaysan, ben yaratistan bahsettim, yaratilistan degil. Cunku yaratis, etken ve oznesi belli (insanoglu turu ve biri), yaratilis ise edilgendir. Ayrica, yaratilisin, yaratici ve yaratan cikmazi vardir. Ingilizce de, creative; yaratici demektir ve her turlu sanat eseri ve de dusunce, fikir uretimi icin kullanilir. Yani, somuta acilan soyutlama demektir, yaratici. "Yoktan var etmek" ifadesi, hem bilime hem de bilimsellige terstir. Cunku, insanoglunun yok kullanimi ortaya konan bir kavramin, olmadigini veren negatif anlam ve algisidir. Cunku yok'u tek basina kullanamazsin. Birsey yok dersin. Dolayisi ile, yoktan once kullandigin kelime; insanoglunun zaten ortaya attigidir. Yok, ortaya atilmis bir seyin; Birincisi, o an o yer ve zamanda olmadigini bildirir, mesela "param yok. Ikincisi, eskiden var olup ta su an olmayan bir fenomendir. Mesela dinazorlar. Ucuncusu de, algi, ideoloji, inanc olarak varligina itiraz ve karsi cikistir."beni anlayacak birisi yok" gibi. Dolayisi ile yokluk, varin karsiti olarak, ortaya konmus bir em pozitifin algi, ideoloji, inanc, anlam ve icerik olarak yoklanmasidir. Üretici, eldeki materyallerler kullanım için başka bir şey var edilmesi demektir. Bunu yukarida, fenomenin degisimi, islenmesi olarak izah ettim. Mesela masa insanoglunun bir yaratimidir. (yaratilis degil) Burada yaratıcı ve üretici arasındaki farkı algıladıktan sonra iyilik-kötülük kavramını daha çok tartışabiliriz diye düşünüyorum. Masa insanoglunun bir yaratimidir. Yaratilan masanin cogaltilmasi ise, uretimdir. Senin dinlerden özgür birisi olduğunu, itiraz noktalarını çok iyi biliyorum. Ben dusunce olarak sadece dinlerden degil; insanoglunu ayristiran her turlu cikar temelli veri, deger ve tabulardan da ozgurum. Ve seninle benim aramda sadece Tanrı algısının olduğunu da biliyorum. Sen hangi pencereden bakıyorsan hayata bende tam senin yanındayım düşüncelerinle. Tanri algisi, eger anlam ve icerik olarak insanogluna bir yukumluluk yuklemiyor ve yasam ve iliskilerini etkilemiyorsa, o tanri algisinin bir zarari yoktur. Eger bu tanri algisi, belirli bir temelle kisinin yasam ve iliskisine mudahele ediyor ve kisi tanriya bagliligindan dolayi, kendi varliginin bilincine varamiyor ve yasamini inandigi tanrinin degerlerine harciyorsa, o zaman bir sorundur. Oyuzden konu tanri degil; kisinin, bu tanri algisina nasil bir icerik ve anlam verdigi ve bu verilen anlam ve icerikle, inandigi tanrisi ile nasil bir yasam iliski bagi kurdugu ve kendini nekadar, teslim ettigi, yokladigi ve adadigidir. Bu arada, ben seni lakabindan pek cikaramadim. Ama, algiladigim kadariyle, sen beni dile getirdigim dusuncelerden taniyorsun. Benim pencerem ve her konuya yanastigim ...e gorem bellidir. Ne insandisidir (madde/tanri), ne de insanlikdisidir (insanoglunun kimlik ve kisilik haline getirdigi, her turlu degerler, sistemler, duzenler, ideolojiler, inanclar, dogrular v.s.), benim bakisacim; Tum bunlari ortaya atan insanoglu turu ve birinin kendisidir ve onun zihniyet olarak, dusunce ve davranista insanlasamamasinin nedenini ortaya koymaktir. Dolayisiyle, pencerem insanoglu turu ve biri v de onu zihniyet olarak insanlastirmasyan nedenler, otomatiklesmis, yerlesmis, alisilagelmis aklin inandigi ideolojik takintilar ve sinirlardir. Bu temelde de, gunumuzde yapilandirilmisligin epistemolojisini ortaya koyarim. Yani,kendi dahil herseyin bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugu ve bunun evrensel olarak nasil olusturuldugu, yani dogal zihniyet (kendi kendine gelisen zihniyet) ve bu olusturulmuslugun, zihniyet olarak dusunce ve davranista insanlasmayi nasil onledigini konu ve degerine gore gozlem ile ortaya koyarim. Bu temelde dusuncelerde "benim yanimda olmak" demek; insan zihniyetinden ve insanliktan yana olmak demektir. Insanoglunun, ayrimci, cikarci, bencil, guce otoriteye tapan ve insanoglunun dusuncesini aklin inandigi ideolojik, etik dogrularla sinirlayan Hem insandisi hem insanlikdisiliga karsi. Bu da, bireyin kendi kendisini sorgulayarak kendi icin gerceklestirecegi zihniyet devrimi ile mumkundur. evrensel-insan
-
Saygideger mantik; Bu konuda, onemli bir seye dikkat edilmelidir. Emperyalist zihniyet, her konuda oldugu gibi, bilimi de yonetip yonlendirme adina, bazi genetik gorunumlu sadece kendi cikarina uyan soylemleri, dogallastirmak ve insanoglunu dusunce olarak caresiz birakmak amacindadir. Bunun altinda emperyalist zihniyetin, insanoglunu ana olarak yoneten/yonlendiren ve yonetilen/yonlendirilen ayrimini kalici kilmasi yatmaktadir. Ayrica, tanri, tanrisal yanasim, tanrilasma ve tanrilastirma konularini karsilikli tartistirarak, tanri konusunu herzaman gundemde tutmakta ve insanoglunun tanri kavramsiz bir nesil yetistirmesini, bilimi de alet ederek onlemektedir. Oyuzden genetik olarak nelerin aciklandigi ve bunlarin, emperyalist zihniyetin insanoglunu ayrimci tutmak adina, ne kadarini yonlendirdigini cok iyi algilamak gerekir. Sonucta tabulu rasanin ana anlami; kimsenin dusunce ve kavram ile dogmadigi ve dogalligin bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugunun algilanmasidir. Yani, doganin dogalligi yoktur. Dolayisi ile, insanoglu dogasi; yine insanoglunun yapilandirilmisligidir. Bu da maalesef, dogal zihniyet olarak; insandisi ve insanlikdisidir. evrensel-insan
-
Emperyalist Zihniyet ve Islami Inancin Iki Yuzu
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
Saygideger mantik; Yani dediğini bir paragraf ile özetlemek istersek, bizler aramızdaki farkların farkında olalım, farklılıklarımıza dayalı olarak yapılmak istenebilecek ayrımcılık ve bölme çabalarına karşı bağışıklık geliştirelim mi demek istiyorsun? -mantik- Bagisikliktan ne demek istedigini bilmiyorum ama; bir cesit farklarin farkinin gercekligini algilamayi ve her farkin, diger farki icsellestirmesini soyluyorum. Sonucta, farklarin bir arada antiayrimci olarak yasam surmesinin baska yolu yoktur. Ya emperyalist zihniyet cikari ile farklar kiskirtilarak biribirinde ayrilir ve savastirilir, ya da farklar farkin farkina vararak,biribirlerini kabullenerek bir arada ayrilmadan yasarlar. Bunun da temeli, birincisi; bir fark onculugunde ve bir fark penceresinden diger farklara bakmak degil; her farki biribirine esit kilarak her farkin, kendi fark yasamini surdurebilmesi icin, diger farklarin da yasamasina saygi gostermesidir.Bunu da birey bilinci almis, bireyi icin var olan bir devlet ve bu devletin sivil kuruluslarinin sagladigi hukuk guvencesi saglar. Iste bu guvence, hic bir farkin baska bire fark uzerinde, baski kurmasini, mudahelesini, zorlamasini ve kendi farkini ayirarak one cikarmasini onler. Hele hele cografyamiz, Anadolu topragi ise, bu daha da onem kazanir. Cunku bu toprak, her turlu etik farka tarihler boyu toplum ve farkli halklari olarak ev sahipligi yapmistir. Bu da hic bir farkin, bu mozayigin oncu farki, ayrimci farki, lider farki olmadiginin bir delilidir. Cunku Anadolu Topraklarinda, disaridan gelip yerlesmis bir etnisite yoktur. Her etik (milli, dini v.s.) fark; bu topragin ev sahibidir. Oyuzden kimse, hic bir sekilde, Anadolu topragini dini ya da milli bir kokensel farka mal edemez. Aksi, emperyalist zihniyetin, anti emperyalist oyununa dusup; farklar arasi ustunluk savasi ve biz/oteki ayrimciligidir. Herkes TC vatandasidir ve Resmi dili Turkcedir. Ama, bu vatandaslarin milli ve dini koken hak ve ozgurluklerini ellerinden almaz. Ustelik, Anadolunun bu zenginliginden, isteyen herkesin yararlanmasi da onun hak ve ozgurlugudur. Bugun hindistan'da 70 farkli dil konusulmaktadir. Neden bir TC vatandasi, Anadolunun mevcut dilllerinden yararlanmasin? Neden bir TC vatandasi, tek bir dine veya milli kokene mahkum kilinsin? Ama dedigim gibi, bu bir birey bilincidir ve herhangibir politikanin amacina cikar araci olmak yerine; vatandasin, talep edebilecegi bir bilinc ve farkindaliga ulasmasi gerekir. Dunyanin hangi cografyasinda dogarsa dogsun, herkesin bir milliyeti vardir. Sorun, bunu dusunceye, ustunluge tassimak ve milliyetcilik ideolojisine tasiyip, diger milliyetlerin onune koymakdir. Din de aynidir, herkese dogumdan bir din verilir ve kisi isterse, o dinden kendini distalayabilir. Sorun, dini dusunceye tasimak, ustunluge tasimak ve diger inanclara gore oncu gormektir. Kimse kimsenin, dini inancina/inancsizligina ve milli kokenine mudahele etmezse de zaten sorun olmaz. Herkes, herkesi kendini nasil ortaya koyuyorsa, oyle algilamalidir. Cunku bu degerler, kisilerin kimlik degerleri haline gelmis, demokratik hak ve ozgurlukleridir. evrensel-insan -
Saygideger mantik; Evet TD Sitesinde, gecen aya kadar aktiftim, Uc sene boyunca da orada yazdim. Bir ay oncesine kadar, bazi yoneticilerle "ayran icemeden, ayri dustuk." Ateist forumda da, hic uye olmadim ve hic yazi yazmadim. Bilimsel felsefe'ye hala uyeyim. Daha baska sitelerde yazdigim yazilarda, hep ayni lakab ve avatar ile uye oldum. Hic lakab degistirmedim. Bu arada, hem "eski" dostlari birlestirme firsati verdigin,hem de bu siteyi actigin icin; asil ben tesekkur ederim. Dusunceye dusunce ile karsilik verildigi, dusunce kisisellige cekilmedigi, dusunceye yonetici yasagi gelmedigi, dile gelen dusuncenin saygi ile karsilandigi surece de, kalici olabilirim. Onemli olan, dile gelen her konudaki her dusunce ile; dusunce dile getirenlerin karsilikli, bilgi birikim, gozlem, deneyim, bilinc paylasimi. Kimin ne dusundugu degil; dusuncelerin dile gelerek, kitlesel paylasimidir, onemli olan. Sonucta dusuncenin oznesi yoktur. Dile gelir ve kitleye sunulur, isteyen de, istedigi gibi algilar. evrensel-insan
-
Bugun, Islam Dunyasini, Anadolu, Orta Dogu ve Kuzey Afrika'da gozlemledigimizde, Islami Zihniyetin, duzen, sistem, yasam ve iliski acisindan farkliliklari oldugu gorulur. Osmanli Imparatorlugu zamaninda, hemen hemen bugunku Islami ulkelerin hepsi, Osmanli Topraklari sinirlari icinde idi. Osmanli'nin ilk toprak kaybi Karlofca Andlasmasiyla, Osmanli Imparatorlugu Toprak kaybina basladi. 1789 Fransa Ihtilali ile birlikte, bati ve dunya; sistemlesme ve duzen kurma adina, bazi yeniliklerle tanisiyordu, sehirlesme, laiklik, sekuler zihniyet, patriotizm, yani yurtseverlik ve milliyetcilik. Aslinda 1789 insanoglunun tarihinde, zihinsel insanlasmada her donem buyuk engelleyici rol oynamis, din ve dini hakimiyeti sorguluyor, bunun yaninda insanogluna yeni bir ayrimci engel olarak ortaya cikan milliyetciligi tanistiriyordu. Nitekim, Osmanlinin, bilhassa bati ve balkan topraklari; bu milliyetcilik sayesinde Osmanliya karsi bagimsizlik savasi veriyorlardi. Osmanli'nin diger topraklarinda ise, bati kaynakli ulkeler icinde kiskirtma calismalari yurutuluyordu. Balkan ve bati topraklarinin zaten cogunlugunu islami zihniyet kapsamiyordu, dogu ve Afrika'da ise islami zihniyet hakimdi. Bilindigi gibi, bu doguda kaybedilen topraklarin sinirlari bile, bati tarafindan ciziliyordu. Bu arada son Osmanli topragini tarihe gomecek olan, bugunku Turkiye; Bati ile dogu arasinda bir kopru teskil ediyordu. Bu koprunun en buyuk ozelligi bati ve dogunun ortak ozelliklerini tasiyor olmasiydi ve Ataturk eliyle, devrim; bati yolu olan milliyetcilik ile kazanildi. Bu acidan tarihe baktigimizda, Osmanli Topraklarinda, iki farkli islami zihniyeti gormek mumkun. Turkiye, cezayir, Misir, Iran (1974 oncesi), Suriye gibi ulkelerde, ne bir seriat sistemi vardi, ne de muslumanlik bilhassa imanin sartlari temelinde zorlamaya tabi tutuldu. Buna giyim, kusam ve yasam ve iliskilerde dahil. Bir yerde, tutucu islam yerine, bu ulkelerde ilimli, ya da yenilikci islam goze carpiyordu. Osmanli topraklarindan dogan bu ulkelerin her turlu ekonomik kaynaklarini ele gecirmek ve kendi politik amacini bu ulkeleri arac kullanarak yurutmek isteyen bati; bu konuda bu ulkeleri elde etmek icin, dini "modernlestirme" ve milliyetciligi korukleme temelli iki farkli alani ellerinde koz olarakj bulunduruyorlardi. Islam acisindan, ilimli olanlara, tutucu; tutucu olanlara da ilimli islami kiskirtarak, bu ulkeler ici kaos ve karmasayi orgutluyorlardi. Bu konuda yaptiklarini ise, "buralara demokratik hak ve ozgurlukleri getiriyoruz" naralariyla yapiyorlardi. Aslinda islam ve milliyetcilik onlarin umurunda degildi. Onlarin umurunda olan, bu ulkeleri nasil kendi emir kulu yapmak ve bu ulkelerin ekonomilerini ele gecirmekti. Fakat, Turkiye hem cografya, hem toplum olarak bu islam ulkelerinden her yonde farklilasiyordu ve Ataturk'ten bu yana da; bu ulkede her turlu milliyet ve din farkli mozayigi, emperyalist zihniyetin istahini kabartiyordu. Ustelik ulke, sekuler zihniyet ile laik olmasa da, din milliyetin arkasindan ikinci planda geliyordu. Fakat ulke hem milliyet, hem de din olarak teklestirmeyi secmis ve bu teklestirme temelinde, Anadolunun farkli dini ve milli mozayigine uyum sagliyamiyordu. Bugun, hepimiz tarihten biliyoruz. Batinin Iran'in degisimindeki, Iran-Irak savasindaki, Irak isgalindeki rolunu. Ayni zamanda, Inonu ile baslayan, Turkiye'deki rolunu. Son zamanlarda ise, bu eski Osmanli topraklarinda birden bire tum dunya kamuoyunu saran bir hareketlilik basladi. Misir, Tunus, Yemen, Bahreyn, suriye kendi icinde bir karmasaya sanki siralanmis gibi suruklendi. Misir ve Tunus'ta baskanlar devrildi. Yemen ve Bahreyn'de degisimler oldu. Suriye. demokratik hak ve ozgurlukler sozu verdi. Butun bunlara sessiz kalan bati, Libya'daki karisiklikta hemen devreye girdi. Buradan da anlasildiki, Libya henuz istendigi gibi bati tarafindan elde edilmemis. Anlasilan o ki, Suriye'ye de henuz planlanan saldirinin sirasi gelmemis. Bugun, bu Gelismis orta dogu ve kuzey afrika projesini gerceklestirmek icin, emperyalist zihniyetin elinde, iki ana koz var. Biri milli kokenli mikro ayrimcilik, digeri dini kokenli cemaat ve baskan sistemi, ya da islami demokratik ilimlastirma ve en cok ulkemizi ilgilendiren, yenilikci islam anlayisi, yani F.Gulen ve RTE'nin basini cektigi dinler arasi dialog ve evengalist orgutlenme. Soros ideolojisi, bu konuda ulkelerde ajanlari ile araliksiz calisiyor. Ilginctir, Turkiye'nin cografi ve toplumsal ilkligi bu konuda da gundemdedir. Yani evengalist orgutlenme, diger bir adiyla "demokratik, yenilikci" islam. Gorunen oki, bu ilk ileride diger orta dogu ulkeleri icin, simdilik yedekte tutulmaktadir. Islam inancinin iki yuzu de, setiatci/tek baskanlik sistemi ve ilimli, yenilikci islam olarak kendi icinde iki ana ve 4 farkli kola bolunmustur. Turkiye'nin bilhassa CHP'nin de "yenilesmesinin" gosterdigi gibi, Emperyalist zihniyetin emir eri oldugu algilandiktan sonra, Turkiye'nin bundan sonra alacagi yol; milli koken bolunumlu bir yenilikci islam olarak gorunmektedir. Bunun, CHP ya da AKP eliyle olmasinin, emperyalist zihniyet acisindan bir farki yoktur. Cunku, bu gidisatin biri dini, digeri milli yonunun basini cekmektedir ve icicelerdir. Burada insan ve insanligin zihniyeti ise, bizlere; bu antisini de, iceren emperyalist zihniyete karsi verilecek zihinsel mucadelenin, mikro ayrimciligin tam tersi olan antiayrimcilik oldugudur. Hem mikro, hem de anti ayrimcilik;dini ve milli farklarin farkinin bilincinde ve farkindadir. Farklari ise, mikro ayrimcilik, bu farklari birbirine savastirarak, kendi ekonomik ve politik amacini farklari arac olarak yuruturken ve her farki savasmalari icin desteklerken; antiayrimcilik, bu farklari farklari ile birlikte, beraber ve butun altinda tutmak, hic birfarki one cikarmamak, hic bir farkin penceresinden bakmamak, hic bir farki gormemezlikten gelmemek ve farklarin esitligi temelinde farklarin farklari ile birlikte birarada yasayabilecegi, hukuk guvencesini sivil kurum ve kuruluslari saglamak ve hic bir farkin hic bir farka mudahele etmeden herbirinin kendi farklarinin demokratik hak ve ozgurlukleri ile birlikte beraberce, saygi, hosgoru ve anlayis cercevesinde yasamasi. Bunun aksi, antiemperyalist de olsa, sadece emperyalist zihniyetin elini guclendirecek ve ekmegine yag surecektir. Oyuzden insan ve insanligin zihniyetinin dusunceve davranisi non emperyalist olarak antiayrimci farklarin esitligi, birligi, beraberligi ve butunlugu olmalidir. Her farkin farkinin farkli demokratik hak ve ozgurluklerini yasayabilmesi temelinde. Zaten o zaman emperyalist zihniyete, ayiracak bir fark kalmayacaktir. Cunku, farklar, farklarinin farkinda ve bilincinde olarak;birbirlerinin farklarina hukuk guvencesi ve saygi temelinde beraberce yasama bilincine varmis olacaklardir. evrensel-insan
-
Saygideger berguzar; Tanrının biricik özelliklerinden biridir yaratıcı olması, ondan başka hiçbir varlıkta bu vasıf yoktur. -berguzar- Insanoglunca, epistemolojik olarak, soyutlama yetisi olan, tek tur insanoglu turudur. Diger evren parcalarinin soyutlama yetisi olup olmadigini insanoglu bilemez, cunku onlar ile dialog kuramaz. Bu acidan, yine epistemolojik olarak soyutlama yetisi ile soyutlayan ve somutlayan tek tur, insanogludur. Yaratis olarak ta, tek yaratici insanoglu turudur. Yarattiklari; Kurgular (hipotez, tez, inanc, iman, teori, formul, din, ibadet,mistisizm, efsane, mitoloji, hurafe, fal, masal, hikaye, antitez, sentez, analiz, zaman, dil, felsefe, bilim, kanunlar, yasalar, kurallar, kaideler, yasaklar, etik-milli, dini, sosyal, siyasal, toplumsal,toresel, geleneksel v.s. degerler- suc, ceza, sistem, duzen, tarih, hak, hukuk, ozgurluk, esaret,iskence, katliam, linc,hirs, kin, nefret, azim, kararlilik, yalan, hile, akraba, sulale, v.s.) fenomenden yarattigi olgular;( her turlu teknik alet, edevat, kullanim esyalari, yerlesim yerleri, giyim, kusam, ev esyasi, savas malzemeleri, hava, deniz, kara tasitlari v.s.) Goruldugu gibi, saymak ile bitmez. Kisaca, kendi turu dahil; neyin ne oldugunu soran, cevaplayan, ortaya koyan, tartisan, varlayan, yoklayan, dogrulayan, yanlislayan, iyileyen, kotuleyen, guzelleyen, cirkinleyen v.s. insanoglu turu ve biridir. Senin anlayacagin, insanoglu tur olarak; kendi soyler, kendi dinler, kendi kendine gelin guvey olur, kendi eder, kendi bulur. Dolayisiyle, ortada bir sorun, data varsa; onun yaraticisi da, insanogludur, cozecek, aciklayacak olani da. Cunku insanoglu turunun disinda, baska bir otorite, teleolojik, teolojik, akilli tasarimci, planlayici, programlayici, amacli, gayeli, bilgili, bilincli, yoneten, yonlendiren v.s. doga ustu, dunya otesi, spekulatif, bilim kurgu bir guc yoktur. Insanoglu da, beseri, akli ve dunyevidir. evrensel-insan
-
Saygideger placebo; Zaten bu karmaşık sistem içerisinde bir çok acayiplikle uğraşırken, aklımızın sınırları yeterince zorlanmakta..Bi de sen zorlama-placebo- Tamam, soz. Yalniz, her turlu yapilandirilmisligin insanoglu tarafindan nasil olusturuldugunun vasfina, bilincine ve farkina varmis bir beyin olarak, sizler; her konuda her turlu dusunce ve soru ile benim aklimin her turlu sinirini zorlayabilirsiniz. Cunku aklin kendisine yapilandirilmislik olarak verilen her turlu olusturulmus sinirini asmis ve asmak icin yasam suren bir beynin dusuncesi icin, bu bir acilim saglayacak, ya da acilim saglanmis olanin detaylanmasina, aydinlanmasina ve netlesmesine, yardimci olacaktir. Belki bu arada, benim de, aklin sinirini asamamis bir dusunce yonumu, beraberce bulur, ortaya cikaririz. Bu konuda hep ben kendi kendimi sorgulayacak degilim ya, sizlerinde bu sorgulamada yardimi olmasi, en azindan, beni; benim disimdan bana sorgulatir. Bunca yillik yasamimda, bana bu konuda destek olan (beni sorgulatan), simdiye kadar pek cikmadi. Hep aklimin sinirlarini asmak icin, "kendi gobegimi kendim kestim." Umarim bu site, bu konuda bana, bende yer birakacak bir ilki yasatir. evrensel-insan
-
saygideger berguzar; Bana, insanoglu adina evrensel bir onay kazanmis, iyilik, ya da kotuluk soyleyin. Bir seyin iyi, ya da kotu olmasi; algi meselesidir. Olumden ornek vermissiniz. Savasta insanlarin bir birlerini oldurmesi, ya da sakat bir at oldurulurken dusunulen veya hayvanlarin aci cekmemesi icin, uyutulmasi v.s. Isterseniz, siz somut bir ornek verin; onun uzerine akil yurutelim. Mesela acliktan ekmek calan bir kisiyi, polise sikayet edip, iceri attirmak; iyilik midir, kotuluk mudur? Kime ve neye gore? Kim/ne icin iyilik, kim/ne icin kotuluktur. Ya da soyle dusun, ebeveyn "her zaman evladinin iyiligini ister" ve onun icin bir seyler yapar. Ama, evlat bazan bu yapilan "iyilikleri", kendine yapilan kotuluk olarak algilar. Iste bu nedenlerden, su dusunce ve davranis iyi, su dusunce ve davranis kotu seklinde evrensel onay almis bir anlayis sekli yoktur. evrensel-insan
-
Saygideger placebo; Ama evrensel hocamın bundan sonra -hiç değilse bize karşı- yazarken, biraz daha alçakgönüllü davranıp anlaşılabilir bir dil kullanacağına inanıyorum.-placebo- Seni "rahatlatmak" adina, yine bugun yazdigim bir cumleyi buraya aktarayim. O halde bu farkındalığınızı aşikar kılan tefriklerde bulunun, sevgili dostum-jeryfletcher- Yeri ve konusu geldikce, aklin sinirlarini zorlamamaya gayret ederek ve de ideolojik inancsal dogrulari "karsiya almamaya" dikkat ederek, o da olacak. Bu konuda "sutten agzim yandigi icin, yogurdu ufleyerek yemek" durumundayim. Benim dusuncelerimi taniyanlar, ne demek istedigimi algilayacaklardir.-e.i.- evrensel-insan
-
Türkiye'nin sorunları ile ilgili sizin çözüm önerileriniz nelerdir?
evrensel-insan replied to Genius's konu in Politika
Saygideger haci; "Saadete gelir misin?" Sen bana bu baslik felsefe degil dedigin icin, ben de konu din degil, dedim. Sonucta bir cesit teizm olan islamin sorun ve cozumu, teizmin ne oldugunun ve nasil algilandiginin temelindedir. Nedense, bizim toplum hep, detaylarla ugrasir. Sorunun, oz ve kokune, kokenine inmeyi dusunmez. Hak ve ozgurlukleri, turbana indirger. Demokrasiyi, sivil diktatorluk olarak algilar. Konulara disaridan bakmak yerine,hep kendi penceresinin ideolojik inancsal dogrusundan bakar. Ayrica, sen islamdan zaten kurtulmussan, senin acindan sorun degil ki! Seni islamdan kurtaran seylerin ne oldugunu dile getirmen yeterli degil mi? Tabi, mumkunse bir nonteist olarak, antiislamci olarak degil. Ayrica algilayamadigim, sen islamdan kendini kurtarmisken, neden islam konusunu cozumsuz gordugun. Sen cozdugune gore, baskalari da bu sorunu cozebilir. Yeterki sorunun, bilincine, farkina ve vasfinavarsin. evrensel-insan -
Evet "Turkcedeki karsiligi, neyse sonunda "anlastik" O halde bu farkındalığınızı aşikar kılan tefriklerde bulunun, sevgili dostum-jeryfletcher- Yeri ve konusu geldikce, aklin sinirlarini zorlamamaya gayret ederek ve de ideolojik inancsal dogrulari "karsiya almamaya" dikkat ederek, o da olacak. Bu konuda "sutten agzim yandigi icin, yogurdu ufleyerek yemek" durumundayim. Benim dusuncelerimi taniyanlar, ne demek istedigimi algilayacaklardir. evrensel-insan
-
Türkiye'nin sorunları ile ilgili sizin çözüm önerileriniz nelerdir?
evrensel-insan replied to Genius's konu in Politika
Saygideger haci; Basligimiz politika, din degil. Ama illa sorunun temel olarak nerede oldugunu soruyorsan, sorun insanoglunun dogal zihniyetinde ve bunun devrimini gerceklestiremeyip, insansal zihniyete gecememesinde. Bu konuda sorun, sadece etik (din, milliyet v.s.) degil; dogumdan itibaren bebege verilen, her konudaki her turlu veriler, tabular ve degerler. Sorunda bunlarin, ayrimci, cikarci olmasinda ve insanoglunun yasamini ikinci plana atmasinda, bu degerler ugruna savastirmasinda. Oyuzden din felsefesi olarak, konu sadece bir din felsefesi olan islam degil; tum din felsefeleri. Kisaca dini inanclarin insanoglunun zihniyet devriminde nasil bir engel oldugu. Mesela, emperyalist zihniyet ne dindardir, ne de dinci; ama, dini kendi ayrimci cikarlari icin alet olarak kullanmaktadir. Dolayisiyle dinin kullanimi, kisinin dinci olmasina da bakmaz. Sadece ayrimci cikarina ve o cikarin amacina bakar. evrensel-insan -
Saygideger jerryfletcher; Zannedersem bir ironi yaptiniz. Cunku "karsit" kelimesini, ben "Turkcedeki karsiti" olarak kullandim. Eger isterseniz konuya girebiliriz, yalniz; post modernizm, ya da post yapisalciligin ne oldugunun algilanmasi icin, modernizm ve yapisalciligin algilanmasi gerekir. Ayrica, alintiyi size gorebilmeniz icin verdim. Yoksa,benim kendi matematiksel/mantiksal bilgi, birikim, bilinc ve farkindalik algimda; her seyin farkli anlam ve icerigi var. Cunku, benim konulara bakis acim; yapilandirililmislik, olusturulmusluk( constructivizm) temelli epistemoloji. Dolayisiyle metafizik ya da etik degil. Bu temelde de yapilandirilmisligin, nasil olusturuldugu bunun evrensel kullanim isaretleri (x ve y) ve bu yapilandirilmisligin, insanoglunun bir urunu oldugu ve cozuculugu (deconstructivizm) (derida'nin deconstruction'i degil) Tum bu temelde benim her turlu bakis acim, insanoglu temelli onun bilgisi temelli ve dusuncenin numenal devrimi ile insanoglunun insanlasmasi temelli. evrensel-insan