Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.730
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. Seni en geç 1 gün içinde banlarlar, çünkü orada İslam´ı eleştirenlere iyi bakmıyorlar. İştediĝin kadar kibarca eleştir, farketmez.
  2. Senin derdin nedir, anlamış deĝilim. Belki de buraya trollemek için geldin. Madem dinsiz imansızları ve forumlarını beĝenmiyorsun, şurası tam size göre: https://islam-tr.org/ Oradaki forumdaşların çoĝu Arap isimlerini seçmiş, bol bol dua ediyorlar ve sürekli İslam güzellemesi yapıyorlar. Merak ediyorum acaba siz orada ne kadar tutunacaksınız!
  3. Bu sene yolum Urfa´ya düştü. Kendi yaşıtlarımla oraya 1 günlüĝüne gittik. Gitmişken de şehri gezelim dedik, yanımızda dini bütün bir arkadaş olduĝu için haliyle tarihi cami ve türbelere de uĝramadan etmedik. Yanılmıyorsam Eyüp Camii´sine doĝru giderken, camiden çok kalabalık bir cemaat çıktı. Çoĝu arap giysili idi ve bir zatın etrafında dolanıyorlardı. Merak ettik; oradakilere bu zatın kim olduĝunu sorduk. İsmini unuttum, meĝerse önemli bir tarikatın lideri imiş. Caminin girişinde son model Mercedes limuzin onu bekliyordu. Yanındaki bir kaç kişi ile içine bindi ve oradan süratle uzaklaştı. Çevresinde pür dikkat dolanan müritlerini görünce gülümsemiştim.
  4. Biraz da spontane yazmayı dene, çünkü hep günlerce bekleyeceksek işimiz yaş. Farkında mısın ama tamamen ön kabullere dayalı tanrı profili çiziyorsun. Tanrının kendisi hiçbir şey yapmazken, senin gibi dindarlar ha bire tanrı şöyle olmalı böyle olmalı minvalinde ona özellikler yamıyorsunuz. Kim diyor, tanrı anlamsız, hikmetsiz bir şey yapamaz diye? Tanrıya soran yok. Ne hikmetse onun nasıl olup olmayacaĝına, ne yapıp yapmayacaĝına kendini bir şey zanneden insanoĝlu karar vermeye kalkıyor. Diĝer yandan vahiy dediĝin nedir dostum? Sen bu kadar saf olamazsın. Kusura bakma tutturmuşsunuz vahiy diye bir zımbırtı. İnanmaya nereden başlarsan başla, akla ziyan şeylere (melek, şeytan, cin vs.) inanmayı yeĝliyorsun. Görmediĝin tanımadıĝın insanlar bir şeyler yazmışlar. Neden bu insanlara inanma yolunu seçiyorsun? Neden inanmak istediĝin tanrıdan direktiflerin/emirlerin doĝrudan sana gelmesini istemiyorsun? Şu sözde elçilerden, peyamgerlerden neyin eksik? Hiçbir şeyin eksik deĝil aslında ancak bunu görmek istemiyorsun, çünkü bilincin küçüklüĝünden beri onun bunun huraferleri, masalları ile yıkanmış. Silip atamıyorsun bir türlü. Bana şimdi bu durumda sınav falan filan deme lütfen, çünkü bu sınav zımbırtısı da insanoĝlunun hayal ürünü. Gereksiz yere uzunca izahat etmeye çalışmışsın ancak yine tarafgir bir şekilde Sünniliĝi savunmaya kalkıyorsun. Neden? Çünkü o çevrede büyüdün. Fazla uzatmayacaĝım. Sen de enine boyuna düşünürsen, seni sünniliĝe iten yegane sebebin yetiştiĝin çevrenin sünni olmasını görmen işten bile deĝil. Bunu inkar edemezsin. Sen kolaya kaçarak, kendini güvende hissettiĝın limanda kalmak istiyorsun. Bunu yadırgamıyorum, çünkü senin gibi kabuĝundan çıkamayan milyonlarca dindar var. Bu bir cesaret meselesi bir bakıma. Gençler hakkında o kadar boş şeyler yazmışsın. Gören de gençlerin tüm derdinin ona buna hava atmak olduĝunu zannedecek. Hava atmak için de dinsiz imansızlıĝı seçtiklerini zannedecek. Tamamen boş bir iddia. Gençleri küçümseme derim sana. Benim ateist olmam ve tüm dinleri çöpe atmamın iki sebebi var. Birincisi ben dünyayı televizyondan, bilgisayardan tanımadım. Bol bol gezdim... Benim gezmediĝim kıta neredeyse kalmadı. İnsanların kültürlerini, inançlarını ve dinlerini bizzat yaşadıkları yerlerde gördüm. Ben çok gezdim. Yoktur birbirlerinden bir farkı. İkinci nedeni gayet basit. Piyasadaki tüm kitaplar insanların elinden çıkmıştır. İnsanlar konuşmuş, insanlar yazmış, insanlar silmiş, insanlar yeniden yazmış. Durum bundan ibaret; hangi kitabı açarsan aç, farketmez. Hiçbirisi gökten zembille inmedi. Hiçbirisini söze bir varlık dikte etmedi. Hasılı dindar olacaksan, piyasadaki tüm dinleri çöpe atmalısın. Çünkü hepsini insanlar manipule etmiştir. Merak etme, bunu yaptıĝında hâlâ dindar kalacaksın. Deist olabilirsin, Agnostik olabilirsin. Bu durumda tanrı seni cezalandıracaksa, varsın cezalandırsın. Ne yani, insanların uydurduĝu dinlerin peşinden gitmiyorsun diye cezalandırılaĝını mı zannediyorsun? Eski yazdıklarından dolayı pişman olduĝunu yazmıştın yanılmıyorsam. Pişmansan eĝer, demek ki bir hayli korkuyorsun eski yazdıklarından ötürü. Ben bunu anlamıyorum, çünkü hayat beyaz ve karadan ibaret deĝil. Elbette yanlışlarımız olacak, elbette hata yapacaĝız. Hayat bu. Adam öldürmedin, sahtekarlık yapmadın. Sadece fikirlerinde deĝişikliĝe gitmişsin, bunun için pişman olmaya gerek yok. Neyse odur diye bir şey yok. Tüm ritüelleri şöyle bir gözden geçirdiĝinde, hepsinin hayali bir varlıĝı hoşnut etmek uĝruna olduĝunu göreceksin. Sözde her şeye gücü yeten bir varlık nasıl oluyorda, bizim ona tapmamıza ihtiyaç duyuyor, diiii mi?! Uzatmayacaĝım dedim, yine de uzunca oldu. Ancak hepsini spontane yazdım. Öyle bir hafta beklemedim. Aklıma geleni/eseni yazdım, çünkü bazı şeyleri öyle fazla büyütmemek lazım.
  5. Hali vakti yerinde gözüküyor. Göbeĝi bir hayli büyümüş ve gözlerinde gelecek kaygısı gözükmüyor. Bu tiplerin peşinden giden geri zekalılar olduĝu müddetçe bunlar güllük gülistanlık içinde yaşayacaklar. Bunlar başkalarının sırtında yaşayan parasitlere benzerler. Cahillik ve geri kalmışlık devam ettikçe beslenecekler, sırıtacaklar ve saçma sapan masallar anlatacaklar. Nasıl olsa bu masallara inananlar var.
  6. Pazarlamayı konuşan pek yok, halbuki en önemli ayaĝı bu arabaları satabilmek. Tüm mesele de bu noktada başlıyor. Piyasadaki rekabet çok fazla ve çoĝu kendini kanıtlamış dev araba şırketlerinden oluşuyor. Bunlara karşı başarılı olmak, öyle göründüĝü gibi kolay deĝil. Batarya doldurma istasyonları henüz yok denecek kadar az. Gazeteci Fatih Altaylı´ya göre Türkiye´de tsadece 6800(!) elektirikli araba bulunuyor. Evet; yanlış okumadınız. Bunun başlıca nedeni altyapının henüz olmaması. Avrupa bu mevzuda çok ileride. Yeni bir elektirikli araba aldıĝınız vakit 100 metre civarında batarya doldurma tesisi yoksa, devlet/belediye size batarya doldurma istasyonu inşa ediyor. Bir başka sorun fiyatı. Hedeflenen fiyatı orta direk ödeyemez; muhtemelen zenginleri hedefliyorlar. Zenginler böyle arabaya binmezler, çünkü daha iyileri daha lüks olanları var. Alacak olanlar ilk etapta yandaşlardan olacak ve onlar da sadece göstermelik olarak alacaklar ve bir süre sonra ya geri verecekler ya da bodruma koyacaklar. Milli bir şey üretmek başka; onu başarılı bir biçimde piyasaya sürmek bambaşka. Bunu hiç konuşan veya dile getiren yok. Önümüzdeki 1 sene boyunca da hiç gündeme gelmeyecek, çünkü seçimler var. Sembolik bir şekilde bazı önde gelenlere bir kaç tane hediye edilecek ve göz boyamak için ha bire gündemde tutulacak. Umarım pazarlama işi başarılı olur ve ülke ekonomisine katkısı olur. Bunun için en azından 2-3 sene beklemek lazım.
  7. - Kasa - Ayna - Teker
  8. Çarpıtmadır. Twitter çöp yıĝınından ibaret. Karalamak istiyor. Hangi kolu olursa olsun farketmez. Kendisini savunamaz birisini bel altından vurmak isteyenler ahlaksızın önde gidenidir benim nazarımda.
  9. Yazılanları okumadım, çünkü Twitter gibi yerler çöp yıĝınından başka bir şey deĝil Ölen birisinin arkasından atıp tutmak hiç hoş deĝil. Fehmi İlkay Çeçen muhtemelen koyu bir dindar ve bu iddialarını ispatlayabileceĝini zannetmiyorum. Ölen kişinin kendisini savunma imkanı hiç yok, bu nedenle Fehmi´nin yaptıĝı çamur at izi kalsın metodu ile aklınca T.D.´yi karalamak istiyor. Bu tip insanlarda terbiye, etik ve ahlak aramak nafile.
  10. Bu da güzel...
  11. Ateistler´e nefret kusan dindar ve dinsiz imansızlara hediyem olsun.
  12. Zırvalamaya devam. Kullandıĝım tep hap tansiyon hapı!
  13. Umutsuz ve hayalperest bir vakasın sen.
  14. John Frum´u bekleyen yerliler gibi diĝer dinlerin müritleri de bir şeylerin olması bekler durur. Bazıları kıyametin gelmesini beklerken, bazıları da bir elçinin/mesihin/mehdinin gelmesini bekler durur. Hepsinin ortak yanı bu. Bugün müslümanlıĝı veya diĝer dinleri allayıp pullamaya kalkanlar, nedense var olan gerçeklere kulaklarını tıkamayı seçiyorlar. Ha bire "Aman da benim dinim şahane, aman da benim tanrım çok yakışıklı!" minvalinde propaganda yapıyorlar. Yahu; yoktur John Frum´u bekleyenlerden bir farkınız. Hâlâ mı görmezsiniz, düşünmezsiniz?"
  15. Mesih John Frum´u bekleyen yerliler!
  16. Birkaç sene sonra, eskisinden daha az yanlış olmayan, yeni bir öğreti ortaya çıkmış: John Frum Amerika´nın kralıymış. Haliyle Amerikalı askerlerin Tanna´ya uğraması - hatta aralarında bulunan siyahiler de farklı ciltlerine rağmen doğaüstü bir şekilde eşyalarla temin ediliyorlardı - bu inancın daha da pekişmesine yol açmış. Daha sonra Britanya kralı adayı ziyaret ettiğinde, bu kült yine bir değişime uğramış. Prens Phillip çabucak John Frum gibi ilahlaştırılmış ve kült bir rönesans geçirmiş. Elçisiz bir kült olmaz elbette. Nambas isimli bir din adamı, telsiz kullanak John Frum´la düzenli konuştuğunu iddia ediyordu. Kullandığı telsiz aygıtı beline tel sarılmış yaşlı bir kadındı. Bu kadın trans halinde konuşuyordu ve Nambas bunları John Frum´un beyanları olarak yorumlayıp tercüme ediyordu. John Frum, senesi meçhul olan 15. Şubat´ta tekrar gelecekti. Hălă günümüzde onun müritleri ona "Hoş geldin" demek için bu tarihte toplanıyorlar. Onun şimdiye kadar hiç gelmemesi, dindarların şevkini kırmışa benzemiyor. Hălă neden bekledikleri sorusuna, dindarlardan birisi şu yanıtı vermiş: "Siz 2000 senedir İsa´yı bekliyorsunuz, bu durumda biz de birkaç sene daha John Frum´u bekleriz." Hasılı bu Kargo kültün hikayesi bize ne öğretiyor? 1. Kültler çabucak oluşuyorlar. 2. Oluşum nedenleri ve izleri de çabucak muğlaklaşıyor. 3. İnsanların yapısı yanlış çıkarımlara epeyi elverişli. 4. Dinler birbirlerine benziyor, yoktur birbirlerinden bir farkı. Kargo kült gibi Hrıstiyanlık, Yahudilik, İslam ve daha niceleri de zamanında yerel bir kült idi. Dindar olmaya hevesli(!) ve dinden kopamayan bireylerin bu konuyu dikkatlice okumalarını ve dikkate almalarını umuyorum. Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/Cargo_cult https://www.univativ-magazin.de/wie-religionen-entstehen/
  17. Kargo kültlerin en meşhurlarından birisi olan ve hălen ayakta duran birisinin hikayesi, oluşmasının nedeni de dahil, aynen aşağıdaki gibi cereyan etmiştir. Yıl: 1941 Yer: 1980´den beri Vanuatu´ya ait olan Tanna adası Orada görevli olan Amerika´lı askerlerin yaşamı gayet rahat. Bunlar, yerlilerin nazarında "iş" denebilecek herhangi bir şey yapmıyorlar; bütün yaptıkları, yazı masalarının arkasında oturmaları, uzun ve telli direkler çakmaları, ışıklar yanıp sönmeye başlayınca küçük cihazlara konuşmaları veya anlamsızca daire içinde yürümeleri. Vaziyet yerliler açısından gayet net: Askerlerin ataları veyahut bir tanrı için, bunlara düzenli aralıklarla değerli malları ve eşyaları göndermesi için yapılan dinsel eylemler olmalı bunlar. Adanın yerlileri, kendileri hiçbir şey üretmeden defalarca çeşitli malların beyazlara geldiğini görmüşler. Yerliler bundan şu çıkarımı yapmışlar: Gelen malların kökeni doğaüstü bir varlık olmalıydı. Bu yüzden beyazları taklit etmeye başlamışlar. İlk uçaklar beyazlara malları getirdikten sonra adanın yerlileri, yakındaki adanın birinde çalılıkları kesip, temizleyip orada bir tane iniş alanı inşa etmişler ve yanına bambus ağacından bir kontrol kulesi ile agaçtan kulaklıklarla birlikte bir de uçak maketleri yapmayı ihmal etmemişler. Bütün bu uğraşlar John Frum´un uçağını oraya ayartmak içindi - o ise iyi ki hiç gelmemiş, yoksa kült ideolojisine göre dünyanın sonu gelmişti. Aslında yeni bir kültün oluşması bu noktada bitti denebilir ve onlar gerçekleri yanlış yorumlamaları yüzünden ömürlerinin sonuna kadar mutlu mesut yaşamışlar. Ancak Tanna´daki kargo kült de diğer dinlerde olduğu gibi, gerçek oluşum nedenini sürekli muğlaklaştıran bazı değişimlere uğramış.
  18. İnsanoğlu şimdiye dek binlerce dinler, kültler ve tarikatlar üretmiştir; bazıları yeryüzüne epeyi yayılıp uzun ömürlü olmuşlardır, diğerleri ise kısa ömürlü olup yerel kalmışlardır. Hăl böyle iken bir dinin oluşması için neye ihtiyaç vardır? Bu sorunun cevabı biraz şaşırtıcı olabilir: Aslında fazla bir şeye gerek yok. Yeni bir dinin oluşumunu gözlemlemenin imkansız olduğunu düşünenler olabilir, çünkü genel kanıya göre dinler çok eski oldukları gibi upuzun bir zamanda büyümüş olmakla beraber somut olarak elle tutulabilir bir yanları da yoktur. Elbette tanınmış mevcut dinlerin yeni yan kolları olmakla beraber, yeni bir din hiçbir zaman en başlangıcından çöküşüne kadar detaylı bir şekilde gözlemlenmemiştir. Tüm dinlerin başlangıcı bir hayli karanlıktır ve muĝlaktır. Kargo kültlerden bihaber iseniz, dinlerin durumu kısaca böyle tanımlanabilir. Kargo kültler isimlerini İngilizce bir kelime olan ve "yük" anlamına gelen cargo´dan alır. Bu bir çatı kavramı olup, birçok farklı ama benzer dini kültlerin olduğu Melanezya´da bayağı yaygındır. Melanezya´nın coğrafik konumu, Avustralya´nın kuzey doğusunda olan, Papua Yeni Gine´nin de ait olduğu Pazifik ada kümeleridir. Bu kültler 2. Dünya savaşı esnasında meydana gelip gelişmişlerdir. Çoğunun ortak noktası, müritlerin bir mesihi beklemeleri ve kıyamet gününde bir "yük" getirecek olması. Çoğunlukla "John Frum" diye anılan bu mesih, bir efsaneye göre tıknaz, yüksek sesli, saçları ağarmış ve parlak düğmeli olup kehanet kabiliyeti olan bir adammış. John Frum´un gerçekten yaşayıp yaşamadığı ise meçhul. Müritlere göre kıyamet gününde yaşlılar gençleşecek, ölümcül hastalıklar tedavi edilebilecek ve "dağlar düpdüz olacak, vadiler dolacak". John Frum, son noktayı İncil´den araklamış olmalı (Jesaya 40, 4) - İncil´i üretenlerin de daha eski olan dinlerden arakladığı gibi.
  19. @Tasvir-i Efkâr Günlerce durup yanıt vermiyorsun. Sonra safyalarca mesaj yazmaya kalkıyorsun. Zannerdersem önce ne yazacaklarını oradan buradan biriktiriyorsun, çünkü bu kadar uzunca yazıları öyle spontane yazamazsın. Kimbilir, belki de kalemi güçlü birisi de olabilirsin. Halbuki üşenen(!) birisi bu kadar çok uĝraşmaz aslında. Diĝer yandan günümüzde bile meleklere, şeytana, cinlere inananları anlayamıyorum bir türlü. Bunları iddia edenlerin senin/benim gibi insanlar olduĝu hiç aklına gelmiyor mu? Sünni olduĝunu yazmışsın. Neden Sünnisin? Bana şimdi "Sünniliĝi, Şiiliĝi ve diĝer mezhepleri araştırdım ve nihayetinde Sünnilikte karar kıldım" minvalinde bir şeyler yazma lütfen, çünkü inandırıcı olmaz. Sen de bilirsin ki, bizleri biz yapan bir bakıma ailemizin, çevremizin ve içinde yaşadıĝımız toplumun inançları, dili ve kültürü. Şii ortamda yetişen birisi zor Sünni olur ve Sünni ortamda yetişen birisi elbette zor Şii olur. Günde 5 kere namaz ritüelini yapmaya başladın mı, yoksa bu ritüeli esnetmeye niyetin mi var?
  20. Bu harika!
  21. Ateist olmak kolay deĝilmiş...miş...miş! Beni kimse kandıramaz; seni bilemem. Artı; modanın(!) m´sinden de anlamam. Kafana göre kavramlara anlam veremezsin. Kusura bakma, yine saçmalaya başladın. Sataşmak istiyorsan, git başkasına sataş. Günlerden beri her konudaki yorumun bir hayli garip; birileri gerçek hayatta senin kuyruĝuna basmış galiba.
  22. Evet; mevzu tam olarak bu. Bunlar sadece sizi baĝlar. Olmayan şeyleri var saymaya çalışmak kimseye fayda saĝlamaz. Ne alaka yahu? O kadar meraklı isen git kendin ne olursan ol! Şu ateistliĝi amma da büyütüyorsun gözünde. Sanki bulunmaz hint kumaşı.
  23. Ne alaka? Gerekmiyor. Ateizm, teizmin karşıtıdır. Bunun aptallıkla, cahillikle ve bilgisizlikle hiç alakası yok. Ateist olmak için süper akıllı, süper ahlaklı, süper bilgili olmak gerekmiyor. Bu mevzuyu es geçiyorum, çünkü seninle bu konuda yeterince tartıştım. Toplumlar derken genelleme yapıyorsun; bu doĝru deĝil. Derneĝin başkanı Yahudi olmuşsa n´olmuş? Sen tüm Yahudilerin Musevi veya dindar olduĝunu zannediyorsun galiba. Onlarda da elbette dinsiz imansız var. Ateizmin ideali falan yok. Manifestosu da yok, kutsal kitabı da yok. Bu tam olarak böyle. Tamamen kişisel bir tercih ateist olup olmamak!
  24. Bir bakıma öyle sayılır ve buna anne figürü de denebilir. Çünkü insanlar ilk etapta kendilerine güvenli bir liman ararlar. Huzurlu bir ortam isterler. Bu görevi doĝal olarak anne ve baba üstlenir. Bireyler yetişkin yaşa geldiklerinde bu huylarından/alışkanlıklarından öyle kolay kolay vazgeçemiyorlar. Haliyle ebeveynlerin dışında başka şeylere yöneliyorlar. Bunların başında elbette tanrı geliyor.
  25. Kafir, onları savunduĝum yok. Ancak sen de bu mevzu (Yahudi ve Avrupa karşıtlıĝı) takıntı haline gelmiş. Bunu daha önceden de tartışmıştık. Yine aynı şeyleri tartışmaktan bıktım. Ayrıca ateistliĝi de yanlış deĝerlendiriyorsun. Ateist olan bireylerin tek bir ortak paydası vardır. Tanrıyı reddetmek. Bunun haricinde her şey olabilirler ve her şeyi yapabilirler.
×
×
  • Create New...