- 
                İçerik sayısı2.778
- 
                Kayıt tarihi
- 
                Son ziyareti
- 
                Kazandığı günler144
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by kavak
- 
	Mügmün de neymiş? Mümin veya Müslüman demek istiyorsun herhalde. Evet; kusura bakma sen hastasın çünkü takıntılı bir şekilde insanların ölmesini arzuluyorsun. Bu normal bir şey deĝil. Ha evet; İŞİD veya Boko Haram gibi kendinden olmayanların bu dünyada yaşamasını istemeyen aşırı dindarlar da var. Onlar da senin gibi takıntılı ve normal deĝiller. Bunlar azınlıĝı teşkil ediyorlar, çoĝunluĝu ise kendi halinde ve suya sabuna dokunmayan dindarlardan oluşuyor. Bu kendi halinde ve kimseye karışmadan yaşayan dindarlardan birisi benim annemdir mesela. Annem gibi niceleri var; bunlar akıl hastası falan deĝil.
- 
	@Frankenstein Başkalarını akıl hastası olarak yaftalayarak eĝlenmek bir çeşit akıl hastalıĝı olmasın sakın? Ben annemin veya dünyadaki diĝer dindarların çoĝunluĝunun akıl hastası olmadıĝından %100 eminim. Cahillik başka bir şey ve akıl hastası olmak başka bir şey. Ayrıca dünyadaki insanların ezici çoĝunluĝu doĝduktan itibaren yetişkin çaĝa gelinceye kadar dinsel öĝretilere maruz kalıyor. Bu öĝretilerden kurtulmak öyle zannedildiĝi gibi kolay deĝildir ve akıl hastalıĝı ile alakası yoktur. Ha evet, dinle kafayı bozanlar yok mu? Elbette var. Mesela onlardan birisi bu forumda senelerden beri İslam güzellemesi yapar. Lafın kısası şu: genelleme yapılarak inançlarından ötürü tüm dindarların aynı kefeye konulmasını doĝru bulmuyorum. Diĝer yandan @Mistik´e gelince. Kendisi dünyadaki tüm(!) insanların yok olmasını ve öldürülmesi gerektiĝini ister. Sen, ben hepimizin yok olmasını istiyor. Ancak iş kendisine gelince, nedense topu hep taca atar. Akıl hastası birisini arıyorsan, fazla uzakta aramana gerek yok aslında.
- 
	Insanları karalamak hoş bir şey deĝil. Dindarların bir kısmı cahil olabilir ancak hasta falan deĝiller. Herkes gibi aklı başında onlan insanlardan oluşuyor dindarlar. Onları hasta olarak lanse etmeye çalışmak, art niyetten başka bir şey deĝildir.
- 
	Aslında İslam´ın şartlarından olan bu maddi yardım kampanyası(!) özünde fana bir fikir deĝil. İnsanlar arası bir dayanışmayı pekiştirme potansiyeli var. Ancak sorun şu ki yapılan yardımların önemli bir kısmı ihtiyacı olanlara ulaşmıyor. Dünyanın her yerinde durum aynı. Ayrıca bu tür para yardımları fakir fukaranın karnını belki bir günlüĝüne doyurabilir ancak onun durumunu kalıcı olarak iyileştirmekten çok uzaktır. Hiç unutmam; Avrupa 80-90´lı yıllarda Afrika ülkelerine büyük ölçekte maddi yardım yapıyordu. Sonuç ortada; hiçbir işe yaramadı, oradaki insanlar Avrupa´ya gelmeye devam ediyorlar, çünkü hazır para tek başına bir şey ifade etmiyor. Hasılı temelinde iyi gözüken para yardımının kimseye bir faydası yok. @Kenopsia, belki de bu yüzden zekat alanlar hâlâ RTE´den medet umuyorlar, çünkü RTE müslüman. Bu nokta çok önemli bir husustur bir müslüman için.
- 
	Benzer konuyu yine açmışsın. Sen ne içtin böyle?
- 
	Evet; sihirli kelime şu: uyum saĝlamak. Hayatta kalmak uĝruna, insanların yapmayacaĝı şey yoktur. Diktatörlerin yönetiminde olan ülkelerdeki (Rusya, Kuzey Kore, Suudi Arabistan, İran vb.) insanlar aĝır baskı ve yaptırımlar yüzünden sessiz kalmayı tercih ederler genellikle. Çünkü karşı çıkmaları durumunda kendi hayatlarının tehlikeye gireceĝini biliyorlar. Geçenlerde İran´da halkın bır kısmı bir kadının gözaltında ölmesi yüzünden sokaklara dökülmüştü ve yönetimi günlerce protesto etmişlerdi. Bunun üzerine İran yönetimi binlerce kişiyi tutuklamıştı ve hatta bazılarını idam etmekten de geri kalmadı. İnsanları bu şekilde sindirmeye kalkıyorlar ve bir yere kadar da başarılı olabiliyorlar. Dindarların durumu da bundan pek fazla farklı deĝil, çünkü taptıkları tanrıdan öcü gibi korkuyorlar. Ona inanmayanlar, ona iman ve biat etmeyenler tahtalı köyde kebap olacaklar. Açıp okuyun; kendinden olmayanlara karşı neredeyse her pasajda tehdit var. Tanrıya rest çekmeye kalkarsanız ayvayı yersiniz. Evet; korkutarak ve tehdit ederek yönetmeye kalkıyorlar. Bu yöntem çoĝu kere başarılı olmuştur.
- 
	https://en.wikipedia.org/wiki/Johnny_Got_His_Gun_(film) https://www.imdb.com/title/tt0067277/
- 
	Hrıstiyanı, Musevisi, Müslümanı, Hindusu vs. vs. vs. Al birini vur ötekine. Birisi deli, diĝeri daha deli. Bunların kafası harbiden çatlak olmalı, çünkü bu kadar saçmalıklara inanmak için bir yerlerin çatlak olması gerek. Bunun başka bir açıklaması yok.
- 
	HÜDA PAR veya Yeniden Refah Partisi gibi radikal ve marjinal partilerden bile medet ummaya başladılar. Görünen o ki bu seçimler bir hayli kapışmalı ve sert geçecek, çünkü iki büyük ittifak arasındaki fark fazla deĝil. Cumhur İttifakı bunun farkında, bu nedenle neredeyse herkesle ittifak yapmaya niyeti var.
- 23 yanıt
- 
	
		- din dömürüsü
- siyaset
- 
					(1 etiket daha) 
					Konudaki etiketler: 
 
 
- 
	Enerji tanrı ise kesinlikle kötü deĝildir. Olsa olsa aptaldır, çünkü evrime şöyle bir baktıĝımızda, canlılar dünyasını yap boz tahtasına çevirmiş. Bilinçsizce deneyerek, yanılarak, düzelterek, eleyerek, bozarak bir şeyler yapmaya çalışan bir çırak görüntüsünü veriyor.
- 
	Varsa, buyursun gelsin! Kapımız her zaman açık.
- 
	Seçimler 14 Mayıs´ta yapılacak. Memleket çaĝdaşlıĝı, özgürlüĝü, kuvvetler ayrılıĝını, baĝımsız yargıyı, tarafsız adaleti ve toplumsal bir barışı yakalayabilmesi için yeni bir fırsat. Peki, RTE nam-ı diĝer AKP neden 14 Mayıs´ı seçti? Çünkü DP(Demokrat Parti) 14 Mayıs 1950´de seçimlere girmişti ve Ramazan ayının sonuna denk geliyor. Yani yine Menderes sömürüsü ve Ramazan boyunca bol bol din sömürüsü yapılacak. Din bir kere daha siyasete alet edilecek. Bu o kadar aşikar ki!
- 23 yanıt
- 
	
		- din dömürüsü
- siyaset
- 
					(1 etiket daha) 
					Konudaki etiketler: 
 
 
- 
	Sana vazgeç diyen yok ancak bu dinin diĝer dinlerden hiçbir farkı yoktur. İnsanlar tarafından uydurulmuştur. Zaten dinlerin insan ürünü olduklarını idrak edebilsen, tüm dinleri çoktan sepetlerdin ve piyasadaki din zırvalarına inanmayı tamamen bırakırdın.
- 
	Her güç sahibini sevmek veya ona tapmak mecburiyeti mi var? İsterse her şeyiyle iyi olsun, yine de onu sevmek veya ona tapmak zorunluĝu yoktur. Korkutma veya sindirme siyaseti güden tanrılar, krallar ve güç sahiplerini güçlü oldukları için sevmeye veya onlara tapmaya kalkışmak, hastalıktır. Bana göre çıkarcılıktır, bencilliktir.
- 
	Tamam işte, birbirimizi tanıyoruz işte. O nedenle inanç bazında kesin veya son kararım minvalinde bir şeyler yazmaya devam edersen, inandırıcılıĝını yitirirsin.
- 
	Ben seni eskiden beri tanıyorum, bu nedenle böyle kesin ifadeli cümleler kurmamanı tavsiye ederim. Şöyle dön de bak; son senelerde kaç defa inanç deĝiştirdiĝini kendin gör.
- 
	Zırvaya, zırva denir. Sen de 3 gün sonra yine başka dine geçersen veya yine dinsiz olursan hiç şaşırmam. Ha bire inanç deĝiştiriyorsun. Yani çok tutarsızsın.
- 
	Zırva!
- 
	Çarşamba günü ateist olmuşsun ancak bugün Hrıstiyan olduĝunu iddia ediyorsun. Seni kafa bir hayli karışık anlaşılan.
- 
	Gerçek Hrıstiyan deĝilmiş..miş. Yahu Müslümanı da Hrıstiyanı da sıkışınca "Aman da onlar gerçek Müslüman deĝil veya onlar gerçek Hrıstıyan deĝil" saçmalıĝının arkasına sıĝınıyor. Hâlâ anlamıyorsun, deĝil mi? Sen önce misyonerlik nedir onu öĝren. Misyonerlik, Hrıstiyan dininin yayılmasının temel taşıdır. Bu zihniyet hâlâ devam ediyor. İnsanların yaşamına karışıyorlar, daha ne yapsınlar!
- 
	O zaman sen Hrıstiyan tarihini pek bilmiyorsun ve yazdıklarımı iyi okumadın. Misyonerlik: https://en.wikipedia.org/wiki/Christian_mission
- 
	Bu mevzuları @müftü yukarıda gayet güzel izah etmiş, bu nedenle ben diĝer yazdıklarına bir iki cümle sarfetmek istiyorum. İlginçtir ki sizin durumunuzda olanların sayısı bir hayli fazla. Konu sahibi de dinsiz imansız bir yaşamı kabullenemedi ve tabiri yerindeyse, eksi konumuna(sünni müslüman) geri döndü. Bunun böyle olmasının çok nedenleri var elbette; içinde yaşanan toplumun kültürü, ahlak anlayışı, yaşam tarzı ve dini. Bunlar insanları çok yakından etkileyen şekillendiren hususlar. Ancak bir tanesi daha var ki bence en önemlisi aslında. O da şu: Ölüm korkusu, yani ölümden sonraki bilinmezlik. Bu durum çoĝu insanı ürkütüyor ve onları güvenli bir liman arayışına itiyor. Kendisinden kat kat daha güçlü hayali bir varlıĝa tapmak, ona adaklar (kurban) sunmak veya sorunlarını çözmesi için yalvarıp yakarmak bazılarını rahatlatıyor galiba. Bu üç eylem (tapmak, kurban sunmak, yalvarmak) insanlık tarihi kadar eksidir. Hrıstiyanlık hâlâ misyonerlik maskesinin altında diĝer insanların yaşamına karışmaya çalışıyor. Tıpkı İslam gibi yayılmacılık hedefi olan bir dindir. Bu nedenle bu 2 din, dünyanın en ucra köşesine kadar gidebilmişlerdir. Kendinden olmayanların hayatına karışan ve hayali bir tanrıya tapınılmasını isteyen dinler güzel ahlaklı deĝildir. Hangi tanrı dünyadaki yaşama karışabilmiş veya onu umursamış ki? Hiçbirisi! Evet; piyasaya sürülmüş olan tüm tanrılar dut yemiş bülbül gibi sessizliĝini koruyor. Kutsal kitaplardaki tanrı eylemlerinin ve söylemlerinin hepsini bizler uydurduk. Hergün tecavüze uĝrayan çocuklara ve kadınlara hepisi sessiz kalmıştır ve hâla öyle. Sınavmış..mış falan filan, hepsi boş laf aslında. Araştır, araştırmaktan zarar gelmez ve iyidir, ancak dinler insan ürünü olmaktan kurtulamayacaktır.

 
         
                 
					
						