Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.730
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. Mübarek TL o kadar çabuk değer kaybediyor ki, yetişene aşkolsun. Bu ne ya? Her iki üç dört ayda yapılan düzenleme mi olurmuş? Otomatiğe bağlasınlar bari, böylece toplantı yapmaya bile gerek yok. Nasılsa TL ha bire değer kaybediyor.
  2. Yegane amacı sürüleri gütmektir, çünkü sürüsüz din olmaz. Sürünün olduğu yerde onları güden de elbette olur.
  3. İslam, son din falan değil. Muhammed´de son uydurukçu değil. Hele bir Ay´ya ve Mars´a ayak basalım. İşte o zaman görün siz şenliği. Mantar gibi yeni dinler türeyecek, türemek zorunda. Çünkü bu dünyada uydurulan dinler, bu dünyaya mahsustur. Ibadetinden tut ritüeline kadar hepsi bu dünya için tasarlanmıştır (üfürülmüştür). Bir örnek verelim; Ay´ya giden bir Müslüman ne oruç tutabilir, ne kurban kesebilir ne de namaz kılabilir. Bana sorarsanız; seferi sayılmalı.
  4. Bir kere senin arkadaşın falan değilim. Artı; Arap dünyası Türklere dibine kadar düşman. Ne bilip bilmeyeceğimizi senin gibilerden öğrenecek değiliz elbette. Ha evet; Cumhuriyetin kurucusundan da hiç hazzetmezler, çünkü halifeliği hak ettiği yere, yani çöpe attı.
  5. Arapların bize olan düşmanlığını analamak mümkün. Dinlerini bir güzel değiştirmişiz, ılımlaştırmışız ve üstüne halifeliği de araklamışız. Gören de bu dinin Türklere geldiğini düşünür herhalde.
  6. Firefox´da sorun var. Google Crome ile sorun yok.
  7. Kocaman bir yalan. Çekici olsun diye bizim hoca çekmiş gözlerine sürmeyi.
  8. Yapmalı.
  9. Şu göya etkisiz hale getirilen teröristlerin sayımını bağımsız bir kuruma versinler, çünkü TUIK´in enflasyon rakamlarını açıklamasına benziyor. TUIK rakamları indiriyordu bunlar da ha bire yükseltiyorlar. Bu hızla giderlerse dağda bayırda terörist kalmayacak. Tabii yersen.
  10. Besmele çekilmezse şeytan ortak oluyormuş fanfinifinfoya. Peki, taptıkları Arap tanrısı ne yapıyormuş bu arada? Öyle ya; o her şeyi bilen ve görendi. Bize böyle öğretmişlerdi vaktinde. Besmele çeksende çekmesende dikizliyor olan biteni.
  11. Vay be... Vaktinde 1 Dolar 10 TL imiş. Rüya gibi valla, 2 senede 30 TL´yi geçmiş iyi mi! Gerçi beni hâlâ teget geçiyor ancak memlekette yaşamak zorunda olanlarınki hayat değil valla.
  12. Kurban bayramı Hayal meyal hatırlıyorum ve o günler aklıma geldikçe bir hayli hüzünleniyorum. Henüz çocuk sayılırdım; 7-8 yaşları civarında olmalıydım ve ilkokula yeni başlamıştım. Köylü çocuğuydum; fakirdik ama sefil değildik. İyi kötü yamalı kıyafetimiz ve lastik ayakkabımız vardı. Günlerden bir gün okuldan eve geldiğimde evimizin önündeki ağılda çok sevimli bir kuzuyu gördüm. İlk bakışka onu sevmiştim; yerinde hiç durmuyordu ve hoplayıp zıplıyordu. Keyfi yerinde gibiydi. Eve girer girmez "Baba, bu kuzu kimin?" dedim. "Bizim", dedi babam. "Oğlum, bu günden itibaren bu kuzuyla sen ilgileneceksin. Suyunu ve yemini ihmal etme," dedi. Çok sevinmiştim buna. Her gün okuldan geldikten sonra onunla ilgileniyordum. Hatta okulu bile önemsemez olmuştum. Kendi yaşıtlarım köy meydanında çeşitli oyunlar oynarken, ben kuzunun yanından ayrılmıyordum. Bir gün okuldan döndüğümde kuzuyu ağılda göremedim; buna bir anlam veremedim. Hemen eve koşup "Anne, kuzumuz nerede?" diye sordum anneme. Annem beni görünce "Baban bahçeye götürdü," dedi üzüntülü bir şekildi. "Neden, götürdü?" diye sordum. Annem yanıt vermedi. Koşar adımlarla evden çıktım ve bahçeye doğru yola koyuldum. Oraya vardığımda bahçe bir hayli kalabalıktı. Babam, amcalarım ve büyük abim de oradaydı. Sonra yerdeki beyaz bir şey gözüme ilişti. Ayakları bağlanmıştı ve başının hemen yanında küçük bir çukur vardı. Hâlâ ne olduğunu anlayamamıştım. Kuzu beni görünce kalkmak istedi ancak ayakları bağlı olduğu için kımıldayamıyordu. Sonra babamın elindeki bıçağı gördüm ve "Hayır, baba yapma!" diye haykırdım. Koştum kuzuya doğru ancak yarı yolda abim beni yakaladı ve tuttu. Gözlerimden yaş gelmede başladı. Babam bana bakmadan elindeki bıçağı kuzunun boğazına götürdü ve "Ya Bismillah," diyerek kuzumu oracıkta boğazladı. Boğazından fışkıran kan çabucak çukuru doldurdu. O gündür, bugündür Kurban bayramlarından nefret ederim. Bayram olmadığını ta o zaman o çocuk aklımla anlamıştım. Kelimeler: kuzu, çocuk, kurban
  13. Her zamanki boş beleş suçlamalar aslında. Her olayda muhalefeti terör örgütüyle iş birliği yaptığı yönünde karalamaya çalışılıyor. Binbir türlü sahtekârlıklar dönüyor. RTE bile montaj yapılmış yalan haberleri piyasaya sunmaya utanmıyor. Bu hükümet son 20 seneden beri olan bitenlerden birincil derecede sorumlu. Gerisi hikaye. Şehit zımbırtısı son bulmadığı ve sorumlular gitmediği müddetçe, askerler ölmeye ve insanlar kandırılmaya mahkum.
  14. Belki de AKP´nin taktiğini uygulamak lazım. Önce beleşe ekmek veya kışın kömür dağıtalım fakir dindar mahallelerinde. "Allah sizden razı olsun" dedikleri zaman ilk sloganımız su olsun evvela "Her can bu Cumhuriyet için değerlidir." Da, bu durumda güçlü sponsorlara ve kışta kıyamette kapı kapı dolaşan gençlere ihtiyaç var. AKP böyle büyüdü; onların sloganında Cumhuriyetin C´si yoktu elbette. Hâlâ yoktur.
  15. Gayet şeffaf bir şekilde izah ettiğimi düşünmüştüm, demek ki yanılmışım. Elbette hasarlı, çükü olan birisinin başka çüklü birisine sulanması olacak şey değil. Doğa bu durumda harbiden bir dalgınlığa gelmiş olmalı. Da, bize ne diii mi?
  16. Örgütlenmek elbette suç değil, hatta düzenin değişmesini istiyorsan örgütlenmek zorunluluk. Yani aynı kafada olanları biraraya getirerek, önceden belirlenmiş olan ortak hedefler için uğraşılabilir. Ancaaaaak, evet büyük bir ancak var. Türkiye buna hazır değil, daha doğrusu dindar muzafakar kesim hiç hazır değil. Yüreklerine iner, sonra başlarlar cadı avına, pardon Ateist avına. Bu gidişatla hazır olacağını da zannetmem.
  17. Bu kadın aynı zamanda Epstein öküzünün kız arkadaşı, yoldaşı, sırdaşı gibi bir şey.
  18. Bu savaş dün başlamış olsa bir şey demem ancak 40-50 seneden beri süren bir durum var. Bunun sorumluları ilk etapta bu süreçte görev yapmış olanlar. Kim bunlar? Komutanlar, generaller, askerler ve elbette siyasetçiler, hükümetler. Hem askeri hem de siyasi bakımdan doğru dürüst bir başarı yok ortada. Suçu sürekli dış güçlere atmak çok kolay, halbuki suçun ve başarısızlığın büyüğü, yukarıda saydıklarımda. Son olaylar daha önce 12 kayıp verilen yerde imiş, iyi mi?! Dünyanın herhangi bir ülkesi olsa, muhakkak birileri sorumluluğu alırdı ve çoktan istifa ederdi. Madem askerleri bu kışta kıyamette (kötü hava şartlarında) koruyamıyorsunuz, o zaman geri çekin onları. Hava şartları çok kötüymüş, öyle diyorlar sözde uzman olanlar. Demek ki bu şartlarda orada konuşlanmak başından büyük bir hataydı. Diğer yandan kötü hava şartları teröristler için de geçerli. Demek ki onlar bu şartlarda daha düzgün hareket ediyor. Hasılı kim bu kararı almışsa acilen istifa etmeli.
  19. J. Epstein pisliğin teki elbette ancak gözden kaçan önemli bir nokta var. Bu pisliğe masum ve saf kadınları/kızları kandırıp ikram eden başka bir pislik daha var. Evet; kendisi kadındır (Ghislaine Maxwell) ve rezilin tekidir. 20 yıla mahkum oldu; umarım Epstein gibi orada geberip gider. Aslında ömür boyu mahkum olmalıydı.
  20. Yok; forum yorgunluğu/bıkkınlığı var. Artı; yeni nesil (Zero, Z vs.) yazma özürlüsü. Ellerinden gelse sadece emoji paylaşacaklar.
  21. En güçlüsü kim? Senelerden beri CİA, Mossad ve KGB önemli bir noktada anlaşamazlar bir türlü. Üçü de azılı suçluları kimin yakalayacağı hususunda bahse girerler. BM genel sekreteri bunu açıklığa kavuşturmak için bir deney hazırlar: Bir tavşan balta girmemiş bir ormana bıraklır ve istihbarat örgütlerinin görevi onu en kısa zamanda bulmak. Önce CIA ajanları başlar aramaya. Ormanın her yerine casuslar, muhbirler ve sayısız kamera yerleştirirler. Tüm hayvan ve bitki dünyasını sorgularlar. Üç ay sonra tavşanın var olmadığını ortaya çıkarırlar. Sonra Mossad ajanları eyleme başlar. İki hafta sonra hâlâ tavşanın izine rastlamadıklarında ormanı yakarlar ve tavşan dahil tüm hayvanları öldürürler. Sebebi: Tavşan bunu hak etmişti. Sonunda sıra KGB'ye gelir. Sadece birkaç saat sonra ajanlar, yanlarında kötü bir şekilde ağzı burnu kan içinde kalmış ve gözleri morarmış bir ayıyla ormandan çıka gelirler. "Tamam, tamam!" diye bağırıyordu ayı. "Ben bir tavşanım! Ben bir tavşanım!"
  22. Elbette ilgilenmez, çünkü devletin kendisi arızalı.
  23. Kan kokusu Bu mevsimi hiç sevmezdi; kış gelip çatmıştı yine. Yapraklar dökülmüş, hava bir hayli soğumuştu. Her taraf bembeyaz örtüye bürünmüştü ve avladığı hayvanları bulup öldürmek zorlaşmıştı. Günlerdir avlayamamıştı, çok acıkmıştı, yorgundu ve halsizdi. En son parçalayıp keyifle yediği tavşanı hatırlamıyordu. Diz boyu karla kaplı ovada istemsizce dolaşırken aniden durakladı. Havayı kokladı ve yerdeki izleri gördü. Birdenbire umutlanmıştı, gözleri parlamaya başladı. Evet; kokusunu aldığı şey kandı. Bundan emindi ve kokunun geldiği tarafa doğru yöneldi. Oraya bir an evvel varmalıydı; yorgun olmasına rağmen adımlarını biraz hızlandırdı. Yaklaştıkça kan kokusu daha da belirginleşiyordu ve kargaları gördü. Onların en büyük parçayı kapabilmek için birbirlerine saldırışını izlediğinde ise daha da hızlandı. Bunu gören kargaların keyfi bozulmuştu ve oraya buraya kaçıştılar. Kan kokusu bir süre evvel öldürülmüş bir ceylanın leşinden geliyordu, fazla bir eti kalmamıştı ve kemikleri oraya buraya dağılmıştı. Hemen başladı kemiklerdeki son etleri kemirmeye. Kelimeler: kan, av, karga
  24. Son 2 senede asgari ücret kaç defa yükseldi? Asgari ücretteki değişkenlik , mevcut eknominin aynasıdır bir bakıma. Ne kadar çabuk ve çok yükselirse, ekonomi o kadar çabuk bozuluyor demektir.
  25. Bunların hepsini yerel seçimlere yatırım olarak düşünün. Başka bir işlevi yok bu tür gösterilerin. Tercümesi şu: "Padişahım sen çooook yaşa!"
×
×
  • Create New...