Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.730
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. Kuzey Irak´a yapılan hava harekâtında 29 hedef yok edilmiş...miş. Senelerden beri buna benzer haberler piyasaya sürülmesine rağmen, PKK örgütü ve onun eli kanlı yöneticileri hâlâ cirit atabiliyor. Yani birileri bizi kekliyor muhtemelen, çünkü bugüne kadar yapılan operasyonlar iddia edildiği başarılı olsaydı, hâlâ şehit(!) edebiyatı yapılmazdı. Ayrıca son senelerde "etkisiz hale getirildi" gibi bir masal üretmişler. Madem teröristler için bu sözler kullanılıyor, o zaman hayatını kaybeden askerler için de aynısı kullanılmalı, gerçekçi olmak istiyorsak. Çünkü o şehit(!) olan veya kahraman ilân edilen askerler de "etkisiz hale" getirildiler. İnsanlarımız hem duygusal hem de dindarlığa meyilli olunca sorumlu siyasetçiler ve TSK bu durumu dibine kadar kullanıyor. Çocuklarını kaybeden ailelerin isyan etmemesi için "şehit" ve " kahraman" kavramlarını uydurmuşlar.
  2. Dün ve evvelsi gün toplam 12 Türk askeri Kuzey Irak´ta yürütülen operasyonda hayatını yitirdi. PKK teröristlerince öldürüldüler. Ağırlıklı olarak Irak´ın kuzeyinde, yanılmıyorsam, 2022 baharından beri sınır ötesinde PKK ve YPG örgütlerine karşı yürütülen askeri bir operasyon. Başarılı oldu mu veya olur mu? Sanmıyorum, çünkü 40 seneden beri PKK çökertilemedi. Şimdi de değişen bir şey yok. Evvelsi günden beri hayatını yitirenler şehit ve kahraman olarak lanse ediliyorlar. Çünkü bugüne kadar hep böyle halkı idare etmeye kalktılar. Devlet Bahçeli "Kanları yerde kalmayacak" babında moral vermeye kalkıyor da, 40 seneden beri bu lafı söyleyen siyasetçilerin sayısı 100´ü geçti neredeyse. Boş laftan başka bir şey değil. Bu yaşananlardan ötürü insanlar sokağa çıkacak mı acep? Bunu merak etmiyor değilim, çünkü bilhassa ha bire "Filistin, Filistin" diye bağırıp çığıranlar ve Türk askeri Filistin´e gitmeli babında sayıklayanlar, aynısını hayatını yitiren Türk askerleri için yapacaklar mı? Sokaklara çıkıp onlara destek olacaklar mı? Yakında kimin kafası kel, belli olur.
  3. Hayatın amacını teğet geçiyorum, çünkü esas olan bireyin/canlının kendisidir. Gerisi teferruat. Bu yaşa geldim ve hayatın bana öğrettiği tek şey şu oldu: Sağlıklı olabildiğim ve huzurlu yaşayabildiğim zaman dilimleri. Bu zaman dilimleri düzenli ve uzun ömürlü olmuyor. Araya sürekli bir zımbırtı giriyor ve keyfim bozuluyor. Kimi zaman sağlığım yan çiziyor, kimi zaman insanların bir hiç uğruna saçma sapan eylemleri biramı keyifle içmeme mani oluyor.
  4. Anladığın iyi oldu yeğenim. Ben de genellemeyi sevmem ancak her ateist kendi bacağından asılır.
  5. Benim kıstasım masum siviller. Sivil insanları doğrudan hedef alanların nesini savunacaksın? Bunlar bildiğin terörist, çünkü teröristler kendi davaları uğruna masum insanları katletmekten, onları kalkan olarak kullanmaktan veya rehine almaktan çekinmezler. Şimdi geldik, zurnanın "Zaaart" dediği yere. Hal böyle iken iki tarafın kıçına tekmeyi vurmak lazım aslında.
  6. Sığınak dediğin dünya dışında bir yer olmalı, çünkü bu gezegenin her tarafını mahfetmelerine ramak kaldı denilebilir. Bir taraftan dindarlar diğer taraftan dinsizler bu güzelim gezegene tecavüz edip duruyorlar. Hasılı milyarların olsa ne yazar?
  7. Tüm dinler uydurmasyondur. Bunu yazmaktan dilimde tüy bitti neredeyse. Aborjinlerden tutun, Kızılderililere kadar hepsinin dini/inancı böyledir. Bunların içinde hiçbirinin ayrıcalığı yoktur. Hepsi aynı zımbırtı, kapiş?
  8. Devri daim Bizim Temel´in 5 yaşındaki cingöz oğlu Acar "Baba, devridaim makinesi nedir?" Temel: "Oğlum, bu hiç durmayan bir şey!" O sırada mutfaktan Acar´ın annesinin sesi gelir: "Yok ya, ona iktidarsızlık denmiyor muydu?"
  9. Muhammed son peygamber değildir, çünkü ondan sonra peygamberliğini ilân edenler olmuştur. Mesela Bahailik dininin kurucusu Mirza Hüseyin Ali el-Mazendarani en-Nurî bunlardan birisidir. Bir diğeri ise Joseph Smith´dir. Mormonlar kendisini peygamber olarak görür. Kaynaklar: https://en.wikipedia.org/wiki/Baháʼu'lláh https://en.wikipedia.org/wiki/Joseph_Smith
  10. Bu Arap tanrısı hiçbir şey bilmez. Bilgiçlik taslayanlar insanların kendisidir ve hatta o kadar ileri giderler ki piyasadaki tüm tanrıları kendileri uydurdukları yetmiyormuş gibi, bir de onları kukla gibi konuştururlar. Tanrı şöyle, tanrı böyle, şunu yaptı, bunu yaptı falan filan. Bunu iddia edenler hep insanlar oldu ve hep iddia da kaldı. Tamam anladık; tapınmak isteyenler veya her gün kellesini yere, kıçını havaya kaldırmak isteyenler kaldırsın. Bari tanrıyı/tanrıları hoşnut etmek ve onun rızasını almak uğruna her sene milyonlarca hayvanı katletmeyin en azından.
  11. Böyle soru mu olurmuş? İnsanlar oldum olası maymun iştahlıdır. Her şeyi abartır. Piyasaya o kadar çok tanrı adayı (sadece Hinduizm´de 300+ milyon tanrı/tanrıça var ) sürülmüş ki bu Arap tanrısına sıra gelene kadar insanların nesli çoktan tükenir ve kimbilir dinozorlar yeniden hortlar ve dünya rahat bir nefes alır. Evet; bu mâlum tanrı adayının diğerlerinden bir gram dahi farkı yoktur.
  12. Israil ordusu, Gazze Şerindeki şimdiye kadar en uzun tüneli ortaya çıkardı. Bu tünelin uzunluğu 4 km, 50 metre derinlikte ve İsrail sınırına çok yakın bir mesafede bulunuyor. Bu tünelin boyutları o kadar büyük ki, içerisinde araba kullanmak bile mümkün. Görünen o ki, Hamas teröristleri ve onları maddi olarak destekleyen İran, yıllarca tünel kazmışlar. Şimdiye kadar 800 civarında tünel girişi keşfedildi ve bunların 500 tanesi tahrip edildi. Hamas teröristleri Gazze´nin altını köstebek yuvasına çevirmiş.
  13. kavak

    Salih amel

    Deveye sormuşlar: Boynun niye eğri? O da demiş ki: Nerem doğru ki! Hasılı; yazılanları kıçıyla anlamak isteyenler var. Olsun; farketmez. Dinler, İslam, tanrılar, peygamberler... falan filan. Bunların tümünü bizler icat ettik; hepsinde parmağımız var. Kendimiz uydurduk, kendimiz güzellemesini yapıyoruz, kendimiz tapıyoruz. İnsanların yaptıkları çoğu şey rasyonel değil hatta mantıklı bir izahı dahi yoktur.
  14. Hamas teröristleri 7 Ekim´de resmen bir katliyam yaptılar. Festivale eğlenmeye giden gençleri katlettiler. Bununla yetinmeyip kalkan olarak kullanmak için rehin (çoluk çocuk, genç yaşlı, aile vs) aldılar. 2007 yılından beri Gaza Şeridini köstebek yuvasına çevirmişler; her tarafa tünel kazmışlar. Hal böyle iken bu katillerini savunan insanlar var. Habluki bunlar kendi vatandaşlarını dahi kalkan olarak kullanmaktan çekinmiyorlar, çünkü halkın içinde dolaşıyorlar ve kim Hamas teröristi kim masum Filistinli, ayırdetmek imkansız. Ancak İsrail, Hamas´ı bu defa tamamen çökertmeye karar vermiş bir kere. Bu nedenle rehinelerin ölümünü bile göze almışlar. Keza geçen gün 3 rehineyi yanlışlıkla öldürdüler, buna rağmen devam etmeye karar verdiler.
  15. Bu nedenlerle kitabın tümünü bir kaç kere okusanız dahi bir şey anlamazsınız. Paramparça konular, sayısız tekrarlar, akla ziyan mesajlar yüzünden kafanız bir hayli karışacaktır. Yalanım yok; denemesi bedava. İşte bu nedenlerden ötürü bizzat tanrı sözleri olduğu iddia edilen cümleleri, çokbilmişlik yapan veya kendini âlim görenler açıklamaya veya savunmaya çalışır. Halbuki bu Arap tanrısının biz insanlara ihtiyacı olmamalı, diiii mi? Safkan Müslümanlar sağolsun, bu tanrının bizlere ihtiyacı olduğunu her fırsatta kanıtlıyorlar.
  16. Yani diyorsun ki "Bu kitap karman çorman yazıldı, çünkü konu bütünlüğü yoktur. İlk defa okuyan hiçbir şey anlamaz hatta 10 kere okuyan da pek anlamaz." Biz de bunu diyoruz zaten, bu kitap bildiğin çöp, çünkü zamanında bu kitabı derleyenlerin/düzenleyenlerin kafası bir hayli kıyak olmalı. Zaten böyle olmasaydı, senin gibiler ha bire bu kitabın içeriğini senelerden beri savunmaya kalkmazdı. Düzgün kitap dediğin, hele ki tanrının sözleri ise, başkaları tarafından savunulmaya veya açıklanmaya ihtiyaç duymaz.
  17. Aynı kitaptan akla ziyan ilginç bir bölüm daha. Yaĝmur duasının temeli bakın nerede ve nasıl atılmış: Sözüne güvendiğim bir kimse bana şunları anlattı : Medine halkı kıtlık sıkıntısına düştüler. Bunu üzerine Tanrı elçisinin (S.A.S.) katına gelip ona dert yandılar. Tanrı elçisi (S.A.S.) mimbere çıkıp yağmur yağdırması için Tanrıya dua etti. Az sonra çok yağmur yağdı. O kadar ki etraf halkı Tanrı elçisine (S.A.S.) gelip sel baskınlarından şikayet ettiler. Bunun üzerine Tanrı elçisi (S.A.S.): "Ey Tanrım yağmuru Medinenin etrafına yağdır, üzerimize yağdırma" diye dua etti. O zaman bulutlar Medinenin üzerinden sıyrılıp şehrin etrafında, şehrin üzeri bulutsuz olmak üzere çepe çevre bir daire şeklinde toplandılar. Bunu gören Tanrı elçisi (S.A.S.) "Ebu Talib bugüne kadar yaşayıp bu olayı görseydi sevinirdi" dedi. Sahabilerin bazıları Tanrı elçisine "Ey Tanrı elçisi! Sen bu sözünle herhalde onun şu beyitine telmihte bulunuyorsun" dediler: "Muhammed ak benizli olup onun yüzü suyu hürmetine Tanrıdan yağmur dilenir. O öksüzlere bakar, dulları korur." Tanrı elçisi (S.A.S.) onlara: "Evet öyledir" cevabını verdi. Dipnot: Bu örnekler İslam´ın kaynaklarının içeriklerinin gerçekliĝi(!) ve güvenirliĝi(!) hakkında bir hayli ipucu vermektedir. Boşuna "Dinler, eskilerin masallarından ibaret" demiyoruz. Bu masallara sadece çocuklar insansa bir şey demem, ancak yetişkin dindarlar bile böyle saçmalıklara inanabiliyor.
  18. Ibn-Hišām´ın "Es-Siret'ün-Nebeviyye" (Muhammedin Hayatı) eserinden küçük bir kesit. Buyrun kendiniz okuyun ve karar verin: Yemenlilerin ileri sürdüklerine göre Yemen'de bir mesele üzerinde anlaşamadıkları zaman aralarını bulmak için hakem yaptıkları bir ateş varmış. Bu ateş zalimi yakar mazluma tesir etmezmiş. Tubba'ın milleti putları ile ve dinlerine göre putlar ına sundukları kurbanhkları ile, iki yahudi haham ise kendi mukaddes kitapları boyunlarına asılı olduğu halde çıktılar. Ateşin çıkacağı yerin karşısında oturdular. Ateş çıkıp onlara doğru gelince ondan korkup önünden çekildiler. Orada hazır bulunan halk onları teşvik edederek ateşe dayanmalarını emrettiler. Bunun üzerine Yemenliler tahammül ettiler, ateş onları sardı getirdikleri putları ile sundukları kurbanlıkları ve bunları götüren Himyerlileri yaktı. İki haham ise boyunlarında kitapları ile alınları terliyerek zararsız ziyansız ateşten çıktılar. O zaman bütün Himyerliler Tubba'ın yeni dinine girdiler. Yahudilik Yemen'e işte bu şekilde girmiştir. İbn-i İshak der ki: Birinin bana anlattığına göre iki Yahudi hahamı ile Himyerliler, ateşi çıktığı yere geri çevirmek hususunda iddiaya giriştiler ve hangisi bu işi başarırsa onun dininin hak dini olduğu kabul edilecek dediler. Bunun üzerine birkaç Himyerli, putları ile ateşe yaklaştı. Ateş onları yakmak için fışkırdı. Himyerliler korkup çekildiler; ateşi yerine geri çeviremediler. O zaman iki yahudi haham Tevrat'tan ayetler okuyarak ateşe yaklaştılar. Onlar okudukça ateş geri gitti. Böylece hahamlar onu çıktığı yere geri çevirmiş oldular; bunun üzerine bütün Himyerliler Yahudi dinine girdiler. Bu iki rivayetten hangisinin vuku' bulduğunu ancak Tanrı bilir. Dipnot: Bu kitapta buna benzer akla ziyan çok hikaye mevcut.
  19. Bilgi güçtür, diye çok yerinde bir özlü söz vardır. İslam hakkında ahkâm kesenler bazı verileri nedense hep hasıraltı etmeye uğraşırlar veya görmezden gelirler. Muhammed´i öve öve bitiremezler. Bu nedenle bunlarla karşılaşırsanız bilinmesi gereken bazı gerçekler var... İslam ile ilgili bilgilerin temeli Muhammed´in ölümünden en azından 100-150 sene sonra yazılan kaynaklara dayanır. Yani İslam´ın şekillenmesi bir bakıma 9./10. yüzyılda başlar. Bilmeyenler olabilir: Yine İslam kaynaklarına göre Muhammed, 8 Haziran 632 yılında Medine´de vefat etmiştir. Biyoĝrafiler: Es-Siret'ün-Nebeviyye (Muhammedin hayatı) : Ibn-Hišām (ölüm tarihi: 834), Ibn-Isḥāq´ın yazılarından esinlenir. Ki bu yazıların tümü kayıp. Kitāb al-maġāzī (Muhammedin savaşları): Al-Wāqidī ( ölüm tarihi: 822) Ṭabaqāt: Ibn-Saʿd (ölüm tarihi: 845) Annales, Ta’rīh: Al-Ṭabarī (ölüm tarihi: 922) İslam dünyasında genel kabul görmüş hadis yazarları: Al- Buḫārī, (ölüm tarihi: 870) Abū Muslim, (ölüm tarihi: 875) Abū Dawūd (al-Siǧistānī), (ölüm tarihi: 888) Al-Tirmiḏī, (ölüm tarihi: 892) Al-Nasā’i, (ölüm tarihi: 915) Ibn Māǧa, (ölüm tarihi: 886) Hasılı bu veriler bize şunu söylüyor: İslam´ın ilk devri bir hayli karanlıktır, çünkü elimizdeki bilgiler olayların yaşandıĝı iddia edilen tarihlerden çok sonraları kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alanların hiçbiri Muhammed´i görmemiş ve onun zamanında yaşamamıştır. Haliyle bu yazıtlardaki bilgilerin doĝruluk payı bir hayli güvensizlik barındırıyor, çünkü bunları İslam´dan baĝımsız olarak teyit edecek kaynaklar yok denecek kadar az.
  20. kavak

    Salih amel

    En son lafımı ilk önce yazayım: Cahil olan sensin! Verilen kaynaklar bizzat İslam dünyasının kabul ettiği bilgiler. Yani İslam´a göre gerçekler; haliyle bunlar İslam´ın temelini oluşturur. Yani kendi kıçımızından uydurmadık bunları. Sen önce git İslam tarihi öğren de gel. Hepiniz aynı kafada. "Aman da dimin şahane, aman da tanrım yakışıklı" minvalinde kafa ütülüme modundan bir türlü çıkamıyorsunuz. Zaten azıcık daha sıkışırsan, topyekün İslam tarihinin kaynaklarını inkâr edip sadece kitap demen işten bile değil. Sen Müslümansan, bu İslam tarihiyle olan bu verileri kabul etmek zorundasın. Şunu da unutma: Karşınızda bilgisiz cahil kerizler yok, yani boş beleş ve saçma sapan İslam güzellemeleri ile nefesini boşuna harcama burada.
  21. kavak

    Salih amel

    Kafan basmıyor galiba. İnanmakla ve inanmamakla alakası yok, çünkü eldeki veriler bunlar. Peşinden gittiğin Arap dinin, taptığın Arap tanrısının ve ha bire güzellemesini yaptığın Arap Muhammed´in temeli bunlar. Buna râğmen gelmişsin buraya çokbilmişlik taslıyorsun. Tamam anladık; dindarsın. Hem de cahilinden. Çünkü Müslümanların ezici çoğunluğu yukarıda iliştirdiğim bilgileri bilmez veya bilmekte istemez.
  22. Köşeyi dönmek. Bu kavram yurdum memleketinde bir hayli popülerdir ki başlangıcı tee 60-70 yıllara kadar geriye gider. Doğudan batıya doğru başlayan göçe dayanır. Kırsalda umduğunu bulamayan, umudunu batı kentlerine gelerek ve hatta Batı ülklerine göç ederek bulmaya çalışır. Bunlar eğitimli/bilgili insanlar değildi ve çalışarak kazandıkları birikimlerini en fazla faiz verme iddiasında olan bankalara yatırmak istediler. Bunu fırsat bilen bankerler türedi zamanla ve hatta faize karşı olan dindar kesimi de ikna etmek uğruna "kâr payı" gibi yapay kavramlar icat ettiler ve bir hayli başarılı oldular da. Sonrasında yaşanan olayları hepimiz biliyoruz. Olan bankalara veya bankerlere olmadı, alın teriyle kazandığı parasını bunlara kaptıran cahil/saf insanlara oldu. Bence müstehak, çünkü her söylenene inandılar/kandılar. Evet; köşeyi dönmek ve bunu bir an önce yapabilmek. Bunun için her yolu deneyen var. Kimisi basit yolla yapıyor kimisi karmaşık yolla.
  23. Bu memleket hâlâ tarikatlardan ve ne idiğü belirsiz derneklerden ve vakıflardan kurtulamadı bir türlü. Hele ki tek taraflı hizmet veren ve en büyük bütçeye sahip olan Diyanet orada durduğu müddetçe, bu devletten eşitlikçi bir tutum beklemek hayalcilik olur. Buna bağımsızlığını büyük ölçüde yitirmiş olan yarğıyı eklerseniz, güçü elinde bulunduranların insafına kalır her şey.
  24. Sivil halkı hedef alan hiçbir saldırı veya baskı meşru değildir. Adına terörizm derler ki bu noktada dünyada yakası temiz olan ülke/halk yok gibidir. Ayrıca Müslüman katliyam yapmaz/yapamaz diye bir kural da yok, çünkü bal gibi yaptı ve hâlâ yapıyor. Bunun en son örneğini Hamas ve Hizbullah teröristleri oluşturuyor. İsrail sınırını geçerek gözlerini kırpmadan önlerine gelen sivil insanları çoluk çocuk genç yaşlı demeden katlettiler ve bir kısmını kalkan olarak kullanma amacıyla rehin aldılar.
  25. Nerede yobaz, din hastası, radikal ve gerizekalı varsa, orada bulursun. Türk olmalarına rağmen, Arap yalakalığı (mahlas, resim, nick vs.) yapmayı sevenlerden kaynıyor orası. Bu foruma damlayan tüm Müslümanları oraya yönlendirmek gerek. Bunlar bile orada şutlanırlar.
×
×
  • Create New...