Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.729
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. Türkiye´de yaşıyorsanız şayet, korku hikayeleri yazmaya/okumaya gerek yok aslında. Hayatınız korku olmuş vaziyette. Çünkü konuşmak yasak, boykot etmek yasak, sokakta birlikte yürümek bile yasak yahu. Bundan daha korkutucu korku hikayesi mi olur?
  2. @Saturn, her branşı/sektörü köklü bir şekilde etkileyecek maalesef.
  3. kavak

    Şeytan Ailesi

    Yapay hikayeleri sevmem.
  4. Dindarlar aksini iddia etselerde insanlar elbette bir hayvan türüdür. Hem de en tehlikeli cinsinden. O kadar tehlikeli ki tüm dünyanın ekosistemini çökertecek bir özelliği var. Nedir o? Neslini devam ettirmekten ve hayatta kalmaktan daha vahim olan vurdumduymazlıktır. Çünkü şahsi emelleri uğruna yapmayacağı şey yoktur ve bunu yaparken dünya batmış kimin umrunda?!
  5. Deli Trump yeniden başkan oldu olalı, gümrük vergisi adı altında tüm dünyayı tehdit etmeye çalışıyor. Vergileri yükselterek bir yere varamaz, çünkü dünya eski dünya değil. Bilhassa Çin´e diş geçiremez. Bu kesin. Gelir gelmez Ukrayna savaşını bitireceğini iddia etti. Fos çıktı, ki diğer deli Putin, Trump ile dalga geçiyor neredeyse.
  6. @Saturn, kitap yazarlığı olmanın bir esprisi de kalmadı artık. Yetenekli olmaya gerek yok, çünkü iyi bir yapay zeka herkesi anında yazar veya ressam yapabilir.
  7. kavak

    Şeytan Ailesi

    Hem büyük fırsat hem de büyük bir tehlike. Yapay zeka iki farklı yüzü olan bir madalyona benziyor. Hangi tarafa meyilleneceğini şimdiden öngörmek çok zor ancak onsuz bir dünya düşünülemez gayri.
  8. Kulağıma gelen duyumlar doğru ise Bahçeli yarın siyaset arenasına dönecekmiş. Aylardan beri son hali gizlenmişti. Ne bir foto ne de bir video yayınlandı. Sadece birkaç kere göya kendisine ait olduğu iddia edilen yazılı açıklamalar yapmıştı. Bu zat Türkiye´deki koltuk sevdalısı siyasetçilerin tipik bir örneğini teşkil ediyor. Yaşı (77 yaşında) bir hayli ilerlemesine ve sağlık sorunları olmasına râğmen MHP´de hâlâ kendisinden sonra kimin geleceği konusu tam bir muamma. Ölmeden koltuğu bırakmaya niyeti yok anlaşılan. Neyse... Konuya dönecek olursak... En geç bu ayın sonunda dananın kuyruğu kopacak gibi. Ya köklü bir değişiklik olacak, mesela Öcalan serbest kalabilir ve PKK kendini fesheder. Ya da her şey sil baştan misali, ortalık toz dumana bürünecek.
  9. Türkiye´de son günlerde yaşanan olaylara bakınca, hayvanları tenzih ederim, bazıları harbiden hayvanlık yapıyor. Koskoca TRT kurumu, bir dizi oyuncusu boykotları destekledi diye oyuncunun işine son vermiş, iyi mi! Zaten %100 taraflı olduğu yetmiyormuş gibi böyle insan onurunu hiçe sayan ve hukuksuz kararlara imza atıyor. Bunlar istiyor ki, insanlar (bilhassa gençler) konuşmasın, şikayet etmesin, eleştirmesin, fikrini söylemesin ve sokakta buluşmasınlar. Ne adalet ne de bağımsız hukuk kaldı. Hepsini yok ettiler ve korku dünyası yaratıyorlar, yarattılar.
  10. kavak

    Tarafgir yapay zeka

    @gun, görünen o ki yapay zekalar da insanlara benziyor. Aptalı var, akıllısı var. Kimbilir yakında kurnaz veyahut sahtekâr yapay zekaların türemesine şâşırmamak lazım.
  11. Yapay zeka ne anlar tanrıdan? Ona akıl verenlerin borazanlığını yapacak işte; kendi kafasına göre takılmasını ve tanrı hakkında felsefe yapmasını bizler göremeyeceğiz. Çünkü bilincin sırrını keşfetmek için daha çok ekmek yemesi gerek, ki biz insanlar bile nasıl oluştuğunu henüz bilmiyoruz. "Short Circuit" adında bir film vardı. Oradaki robot kahramanımız sürekli "More İnput, more input" diye ortalarda koşturuyordu. Yapay zekanın da durumu şu an böyle. Sürekli bilgi toplamakla meşgul ve tüm mesele o bilgileri bir şekilde işleyip kendine has benliğini oluşturabilmekte yatıyor.
  12. Gözükmüyor. Senin yapay zekanın bir sorunu var galiba.
  13. Attan düşen mâlum zat her gittiği yere araba ordusu veyahut uçak ordusu ile gidiyor. Zaten o olaydan sonra ata falan bindiğini gören olmadı.
  14. Bu devirde at kalmadı, ki asrın(!) lideri vaktinde ata bindiğine pişman olmuştu zaten. Avrat desen, Türkiye´li milliyetçiler ve dindarlar tarafından kââle bile alınmıyorlar. Ne kaldı geriye? Evet, pusat. Kulağıma uzun zamandan beri gelen duyumlara göre seçilerek gelenler, seçilmeyerek gitmemek için hem kendileri hem de müritleri pusatlanıyor. Şimdilik muhalefetin taşına toprağına kayyum atamakla meşguller. Bu taktik tutmazsa, pusatı kullanmaktan çekimeyeceklerdir. Hasılı... "At avrat pusat" diye bir şey kalmadı. O mert ve cesur Türk´ü Türk yapan özellikler size ömür diyebiliriz.
  15. Demokrasi ve bağımsız hukukun üstünlüğü olan ülkelerde masumiyet karinası diye bir şey var. Buna göre her birey, her vatandaş suçu mahkeme kanıtlanana kadar suçsuzdur. Bu kural Türkiye ve benzeri ülkelerde işlemiyor maalesef veyahut görmezden geliniyor. Hemen önyarğılı bir şekilde yargısız infaz yapılıyor. Gizli olması ve gizli kalması gereken bilgiler tarafgir medyaya servis ediliyor. Bu nedenle daha mahkeme başlamadan, hatta somut bir iddianame ortada yokken, insanlar suçlanıp etiketleniyor. Halbuki adalet, gün gelir, herkese lazım olur.
  16. 20. yüzyılda başlayan ve kırsal kesimden şehirlere doğru akan göç ve sanayileşme yüzünden, normal şehirler zamanla milyonluk metropollere dönüştü. Bu hareketlilik yıldızlarla dolu gökyüzünü ve zifiri karanlık olan geceleri neredeyse yok etti. Gece vakti gökyüzüne baktığımızda yıldızların %99´zunu göremiyoruz artık. Onları görebilmemiz için ya Orta Afrika´nın Sahara çölüne ya Orta Asya´nın Gobi çölüne veyahut Güney Amerika´daki Atamaka çölüne gitmek gerek. Bunun başlıca nedeni bilhassas şehirlerde yoğunlaşan ve sürekli artan suni aydınlatmanın getirdiği ışık kirliliğidir. Gece aktif olan hayvanları bile negatif yönde etkiliyor.
  17. @Kenopsia, var mısın, yok musun; belli değil. Ayda yılda bir seni görme şerefine nail oluyoruz. Böyle olmaz ki! Aklına esen bir iki konu açsan fena olmaz. Şu günlerde Türkiye´de o kadar olay yaşanıyor ki, her gün 10 konu açılabilir aslında.
  18. Sırf siyasi zorlu bir rakibi ortadan kaldırmak için sahnelenen antidemokratik ayak oyunları yüzünden, son 2-3 gün içerisinde, 20 Milyar Dolar buharlaşıp gitti. Merkez bankası müdahale etmek zorunda kaldı ve memleket biraz daha fakirleşti. Şimdilik başka bir şey demek gelmiyor içimden, Hakim Bey.
  19. Einstein "Tanrı zar atmaz" demişti vaktinde. Halbuki hem tanrı hem de doğa bir güzelcene zar atmış ve hâlâ zar atarak canlıları yaratıyorlar. @gun, sen de şansına ya tükür ya da küs.
  20. Zafer Partisi´nin genel başkanı 2 aydır hapishanede ve hakkında herhangi bir iddianame hâlâ yok. Ne arayan var, ne soran. Her önüne gelen veyahut her küsen, parti kurarsa, olacağı bu. Ekonomik enflasyon yetmiyormuş gibi bir de parti enflasyonu var. Artı; Zafer partililerin doğru dürüst bir protestosunu görmedim. Marjinal bir partiden fazlası olamaz ve orta vadede yok olmaya mahkum.
  21. Aylardır ortalıkta gözükmeyen Bahçeli, yazılı mesajında terör örgütü PKK´nın kendini feshetme kongresini 4 Mayıs´ta Malazgirt´te yapması çağrısında bulundu. Bu talep olmayacak duaya "Amin" demeye benziyor. Çünkü PKK´nın eli kanlı yöneticileri Kandil´den kalkıp Türkiye´ye gelmezler, bunu yapmaları için önceden genel bir affın çıkması gerek. Kimbilir belki de kapalı kapılar ardında bunun pazarlığı çoktan yapıldı.
  22. Son 20 senede yaşananlara rağmen hâlâ aynı partinin gücü elinde bulundurmasının başlıca sebebi halkın kendisi. Bu halkın çoğunluğu ezilmeyi, hakkının yenilmesini, çocuklarının geleceğinin karartılmasını ve dini inancının suistimal edilmesini istiyor. Umursamıyor demiyorum, harbiden resmen istiyor. Böyle irrasyonal hareket eden bir toplumun eşi benzeri görülmemiştir, desem, yeridir. Son deprem faciasında onbinlerce insan hayatını kaybetti, şehirler yerle bir oldu. TL yine pul oldu, ekonomi bir türlü düzelmiyor, insanlar fakirleşiyor. Hukuksuzluk, adaletsizlik almış başını gidiyor. Hani nerede bunun sorumluları, onlardan hesap soruldu mu? Solcusuyla, sağcısıyla, dindarı ve dinsiziyle alayının kafası güzel galiba. Hiç mi hesap sorulmaz? Hiç mi günlerce, haftalarca süren protestolar ve eylemler yapılmaz! Avrupalılar hakkını almak/aramak uğruna günlerce, haftalarca ve hatta aylarca süren protestolar ve eylemler düzenliyorlar. Başarılı olmayan partileri alaşağı ediyorlar, yanlış yapan siyasetçiler istifa etmek zorundalar. Yurdum memleketin insanının nesi eksik? Son 2-3 gün süren protestolar/mitingler, korkarım birkaç gün sonra yerini sessizliğe bırakacak. Bu durumda bu ülke hep böyle iki arada bir derede kalmaya mahkum. Sürekli 1 adım ileri, 2 adım geriye gitmekten kurtulamayacak.
  23. Hayır, haklı değil. Kimmiş bu Arapça bilenler ve hepsinin şiirsel olduğunu mu iddia ediyorlar? Bu kitabı kendim şahsen hem Türkçe hem de Almanca okudum. Bilhassa kısa pasajların (nam-ı diğer surelerin) şiirsel özelliği var. Hepsi bu. Yani durum aynen yukarıda dediğim gibidir, çünkü sadece bir kısmının şiirsel özelliği var. O da Mekki döneminde yazıldığı iddia edilen ilk dönem pasajları kaplıyor. Onların temel özelliği kısa olmalarıdır, buna mukabil daha sonra Medine döneminde yazılanlar uzundur ve şiirsel özellikleri pek yoktur. Kur'an´daki sıralama ise karman çorman bir görüntü veriyor. Sanki yüz sayfalık tek sayfalardan oluşan bir metin yere düşmüş ve onu yerden toplayanların hiçbir düzenleme/sıralama yapmamış bir hali var. Pasajların içinde bile konu bütünlüğü yok. Daldan dala atlama, bolca tekrarlama var. Zevkle anlayarak okumak mümkün değil.
  24. Bekir Coşkun, kendine has köşe yazılarını ilgiyle izlediğim birisi idi. Bakın seneler evvel ne yazmış: Bir gece yatıp kalktık.... Türk Ordusu yok... Darbe yapacaklardı ama silahları tarlada gömdükleri yeri de unuttular demek.... Darbe olacak mıydı, olmayacak mıydı derken, ordu artık yoktu... * Bir gece yatıp kalktık... Yargı yok... Yargıyı bölüşmüşler, yarısı hocaya, yarısı imama... * Bir gece yatıp kalktık... Cumhuriyetçi aydınlar yok... Hücrelerdeler... * Bir gece yatıp kalktık... Medya yok... Yarısını almışlar parayı bastırıp, kalan yarısının da gırtlağına bastırıp... * Bir gece yatıp kalktık... Ben yokum... Muhterem karıma “Ben yok muydum şu köşede yahu?” dedim... “Yoksun, kovuldun” dedi... Ağladı... * Bir gece yatıp kalktık... Laiklik yok... Devlet tekbirle açılıyor... * Bir gece yatıp kalktık... “Türk” yok * Bir gece yatıp kalktık... Bayrak yok... * Bir gece yatıp kalktık... Yarısı gitmiş... “Türkiye” de yok... * Bir gece yatıp kalktık, marşlar yok, andımız yok, bayramlar yok... Bir gece yatıp kalktık, bu 4+4+4’tür dediler... Çocuklar yok... * Bir gece yatıp kalktık... Cumhuriyet yok... * Ve bir gece yatıp kalktık ki.. Biz yokuz... * Yatma o zaman... Kaldır başını artık... Bir böcek gibi ezilip, bir dal gibi kırılıp, bir sürü gibi güdülüp, bir toz gibi üfürülüp, bir ot gibi sökülüp, bir kuş gibi vurulacağına... Yatma...
  25. Hep dikkatimi çekmiştir; Türkiye´deki birçok köşe yazarının yazı stili oldukça basit. Yazmasını mı bilmiyorlar, yoksa basit cümlelerek kurarak köşeleri için ayrılan bölümü mü doldurmak istiyorlar? Bana kalırsa fazla emek sarfetmeden köşelerini çabucak doldurmak istiyorlar. Kimbilir bekli de uzun cümle kurma becerileri yoktur ancak yurdum memleketinde okuma heveslilerin sayısı da pek fazla sayılmaz. Belki de bundan ötürü basit cümleler kurarak okuyucunun ilgisi çekmeyi amaçlıyorlar. Bu stili uygulayanlardan bazıları: Emin Çölaşan, Yavuz Donat, Ahmet Hakan, Can Ataklı vs. Dipnot: Bekir Coşkun´da kısa cümle kuranlardandı. Dört beş sene evvel hayatını yitirdi. Yazılarını severdim.
×
×
  • Create New...