-
İçerik sayısı
690 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
8
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Küresel Vana
-
İletimin alıntısını niye " üç "ledin ? Bir kere yetmedi mi ? Ben de böyle bir ortama zorlayanın en başta emperyalizm ve onun işgal tehditi olduğunu söylüyorum. O nedenle en başta gidip vicdani reddini işgalcilere yapacaksın. Tabii kabul ederlerse. .. Zaten o yüzden Vicdani Reddin emperyalist bir ülke vatandaşı için anlamlı olduğunu söylüyorum.
-
Otokrasi olmayıp kapsayabilen nedir ? Örnek ?
-
Insanogluna Dogumdan Gelen Hicbir Kavramsal Deger/Bilgi Yoktur.
Küresel Vana replied to evrensel-insan's konu in Bilim
Bu konunun ilgili başlığı burasıdır. Dolayısıyla, bu iletinin yer aldığı o ikili başlıkta " arkamdan " eleştirmek yerine, burada eleştirini yüzüme yapabilirdin. Neyse. İnsanların bilgiyle doğduğunu söylemek Metafiziki bir görüş değildir. Benim " iç dinamik " kavramına bilgi adını vermem sonucu değiştirmez. Eğer, İNSAN BİLGİ İLE DOĞAR DEMEK METAFİZİKİ İSE; İÇ DİNAMİK İLE DOĞAR DEMEK DE METAFİZİKİDİR. Fenomende öyle yada böyle kendi yolunu bulan bir iç dinamik vardır. İşte bu dinamik bilgiyi üretir ve taşır. Yani bilgi bilgiyi üretir. Bilgi ancak bilgi ile aşılır. Örnek, bir FM Osilatör Modüle edilmiş EM dalga üretir. Bizim bu Osilatör fenomeninden gözlem yapıp bu bilgiyi ( ses, görüntü, mesaj vs. ) çıkarmamız fenomenin insan gözlemi dışında enformasyon anlamında bilgi üretmediğini göstermez. Gerçekten üretip üretmediğini asla bilemeyiz. Gözleme göre üretiyor olmasının tespiti bilimsel temelde yeterlidir. Zira, bilimler insan gözlemine göre ise ( ki öyle ), fenomende bilgi olmadığını kesin bir dille söylememiz zaten bilimsel olmayacaktır. Gözlemimiz budur demekten öte bir yargı belirtmek ancak felsefi bir çabanın sonucu, bilimsel olmayan bir yargı olur. Ayrıca, bilimsel / bilişsel düşünen bir serbest düşünür, düşüncelerinde aman Teolojiye gitmeyelim veya Teleolojik kanıt öne sürenlere prim vermeyelim gibi bir kısıt da bulunduramaz. Neyse onu gözlemler ve bu temelde söyler, inanç belirtmez. -
Insanogluna Dogumdan Gelen Hicbir Kavramsal Deger/Bilgi Yoktur.
Küresel Vana replied to evrensel-insan's konu in Bilim
Şahsen benim düşünmek ve düşündüğümü ifade etmekten başka bir amacım yok. Dayatma veya Satma olarak algılanıyorsa, bu algı gerçekten bunu yapanın karşı fikirde beyanda bulunanı suçlayıcı, aşağılayıcı tavrı ile yarattığı ortamın gerilimi sebebi iledir. Buna " Sen " dili de buna dahil. Felsefe, Bilim, Politika gibi çetrefilli konuların tartışılmasında kullanılan kahvehane dilinin yaratığı gerilim ortamı böylece anlaşılmıştır umarım artık. -
Insanogluna Dogumdan Gelen Hicbir Kavramsal Deger/Bilgi Yoktur.
Küresel Vana replied to evrensel-insan's konu in Bilim
Keşke bu şikayetini o ilgili başlıkta " bana " ifade etseydin de ben de o iletideki açıklamamın sana yönelik olmadığını sana orada anlatabilseydim. -
Zaten bu ayrım önceki sayfalarda da vurgulanmış. Ama benim bahsettiğim bu değil. Bu bir çıkmazdır bana göre. Şöyle ki; bir vahşi Leoparı asla öldürmek istemeyiz ama bir sebeple bize saldırdığında ve kaçacak bir fırsat olmadığında iki seçenek vardır : Direnmek veya teslim olup onun tarafından parçalanmak. Buna göre, Vicdani Ret, emperyalist ülkelerde yaygınlaşmadıkça, emperyalizmin tehdidindeki ülkelerde yaygınlaşmasının insanlık adına bir faydası olamayacaktır. Tarihten bir örnek : Bugünkü Arnavut ve Helenlerin ataları İliryalılar çok barışçı bir halktı ama tarihte kuzeyden gelen vahşi kavimlerin katliam ve işgallerinden kurtulamadıkları gibi, kendi ülkelerini işgal eden kavimlere barışçılıklarını sirayet de ettiremediler ve tam tersine Arnavut veya Helenler gibi savaşçı kavimlere dönüştüler.
-
Devrim tamamlanamadığı için algılama bu şekilde olabilir. Ama biz Türklüğün Patriotizm olarak ele alınan bir kavram olduğunu, yani Türk olmanın ve demenin, sosyo etik farklardan birisinin diğerlerine üstünlüğü ve politik dayatımı olmadığını söylüyoruz. Hak ve özgürlük konusu ancak Millet bilinci geliştikten sonra söz konusu olabilir hem teoride hem de Batı ülkelerinin yaşanan yakın tarihinde.
-
Otokrasi bunları kapsamayabilir mi ?
-
Muktedirler olmadığında halkların kardeşçe yaşaması ancak bireylerin birey bilincine insanlaşma temelinde sahip olması ile mümkündür. Ki zaten bu temelde gerçekten birey bilinci olan halklarda muktedir olamaz. Bununla beraber, hangi temelde olursa olsun birey bilinci Emperyalizme direnmeyi de gerektirir. Kendi birey olma hakkının olamayacağı bir muktedirin egemenliğine direnme hakkı da birey bilincinin ortaya koyduğu bir haktır. O nedenle, birey bilincine sahip olanların, kendi birey olma haklarını elinden almaya çalışan kendi muktedirlerine direnirken ve bunu bir hak olarak görürken, emperyalist muktedirlere direnmemesi çelişki olur. Hatta bu direniş eğer son raddede yaşam hakkına bile tecavüz düzeyine inmesi de dahil olmak üzere meşru müdafaa temelinde yaşanması gerekiyorsa, muktedirin iç veya dış olması direnen açısından bir şey farkettirmemeli diye düşünüyorum.
-
Evet işte Türk Osmanlı algısı sünni temelde iken, Atatürk bu adı Laiklikle beraber tüm vatandaşları kapsayacak şekilde anlam genişlemesine uğratmıştır. Bu anlamda Türklük bilinci, Patriotizm ile aynı anlama gelecek şekilde Atatürk Milliyetçiliği çerçevesinde düşünülmüştür. Bu bilincin vurgulanması ve devletin bu temelde yapılandırılması, devrim gereği olarak Ümmetten Millete geçiş döneminin bir gerekliliğidir. Ancak, DP'nin gayri müslümlere saldırı tertibi asla bu temelde değildir. Bu saldırıların dayandığı temel adı üstünde gayri müslümlere duyulan ilkel tepki temelindedir. Yani, bu saldırılarda Türklüğün algısının Osmanlı Sünni algısına geri döndürülmesi söz konusudur.
-
Yugoslavya ve SSCB Milleti diye bir şey yoktur. İkisi de Etnik temelli Milletler birliğinin ortak kurduğu devletlerdir.
-
Hala Milliyet kelimesini Etnisite anlamında kullanıyorsun. Elbette, Patriotizm Millet bilincidir ve aynı zamanda Milliyetçi bilinçtir. Etnisite Bilinci tabii ki Millet bilincinden öncedir. Milliyet, bireyin o Millete mensubiyetinin ifadesidir. Hangi Millettensin sorusunun karşılığıdır. Sen bu sorunun cevabı olan Milleti Etnisite temelli düşünürsen, ancak o zaman Milliyet Etnisite ile eş anlamlı olur. Aksi durumda, Milliyet ile Etnisite aynı anlama gelmez.
-
Ekonomideki Liberalizmden söz etmedim. Bir siyaset felsefesi olarak Liberalizm, birey devletlerinin temel felsefesidir. Yani, bu felsefe de ideolojik, inançsal bir felsefedir ve objektif bakıldığında bu da topluma bir dayatmadır. Yalnız dikkat; dayatma olması kötüdür demiyorum. O nedenle, cümleni şu şekilde revize temek gerek : " OTOKRATİK OLAN TÜM DINLER, IDEOLOJILER, INANCSALLAR VE IZMLER; TOPLUMSAL DAYATMALARDIR. "
-
Orada duracaksın bak. Bilakis kendi ezberinin dışına çıkamamak yalnızca senin sorunun. Liberalizm nedir ? Liberalizmde toplum devlet tarafından nicelik olarak mı algılanır ?
-
Kirlilik rahatsızlık vermiş ki sana hiç gereği yokken ifade etme gereği duymuşsun.
-
Yukarıda anlattım ama yoğun talep üzerine yeniden anlatayım. Milliyet bilinci Millet bilincinden önce değildir. ÇÜNKÜ MİLLİYET ETNİSİTE İLE EŞ ANLAMLI DEĞİLDİR. Modern Millet bilinci farklılıkların aynı ortak bir amaç için bir siyasi birlik kurup yaşayabileceğini anlamak, kabul etmek ve bunu özümsemekle mümkündür. Bunu anlamak, kabul etmek, özümsemek de ancak kendi bireysel farklılığının farkına varmak ve başka farkların da olabileceğinin farkına varmakla mümkündür. Modern Millet temelinde toplumsallaşma bilinci bu koşullar oluşmadan ortaya çıkmaz. Ortak bir kadere sahip olduğunu düşünen insanların bu temelde bir siyasi birlik oluşturmaya karar vermeleri yeterlidir. Bu temelde Türk olmak ile Türk demek de aynıdır. Çünkü zaten Türk bir etnisite adı değildir.
-
Özgür birey devleti dediğin de Liberalizm ile aynı değil mi ? Yine dediğime geldin işte. Liberalizm de netice itibariyle devletin bir dayatması, bir çeşit din oluyor.
-
N'oldu rahatsız mı oldun ? İki mesajın farkının farkına varamadın mı yoksa ? : : : ::
-
Millet ile milliyet ayni kavramlar degildir. Ama bunun böyle olmasının Etnik Milliyetçilik ile birebir ilgisi yoktur. Millet herhangi bir değer üzerinden kader ortaklığı temelinde bir siyasi yapının toplumsal tabanı iken, Milliyet bu tabana mensubiyeti ifade eder. Yalnızca etnisiteye mensubiyeti değil. Dolayısıyla, Etnik Milliyetçilik ile Demokratik Milliyetçilik kavramları da aynı şey değildir. Çünkü, Modern Millet etnik üzerine oturan bir kavram değildir. Dolayısıyla, Milliyetcilik savasimi vermek ile; millet savasimi vermek te ayni seyler olduğu gibi, Modern Milliyetcilik savasimi vermek ile;Modern millet savasimi vermek te ayni seylerdir. Olmayan hak ve özgürlüklerin savunusunda şiddet yöntemi benimsenmişse, bunu meşru görmemek, bunu etnik milliyetçilik menşeyli olarak görmek, demokratik milliyetçiliğe aykırı değildir. Türküm demek modern anlamda siyasi temelli birliği kabul etmek bilincine, modern toplumsallaşma bilincine sahip olmak demektir. Bu toplumsallaşma bilincine sahip olmak da birey olmakla, birey bilincine sahip olabilmekle mümkün olur. Olan karşı devrimin etkisiyle bu bilince sahip olamayan Asimilatif olarak Türk dedirtme savaşı veren Etnik Milliyetçiler ile buna karşı olanların ve /veya başka Etnik Milliyetçilerin savaşımının tezahürüdür. Etnisiteler arasi birlik beraberlik butunluk ve uniterlik temelinde hak ve ozgurlukcu karsilikli saygili bir yasam ve iliski, Modern Millet ve Milliyetçiliğin ne olduğunun farkina varmak ve bilincine ermek bilisselligi ile mümkün olur. Asıl bu bilinç ve farkındalık yoksa, ayrılmak, bölünmek, çatışmak, ayrıştırılmak kaçınılmaz olur.
-
Milleti olmayan Modern Devlet yoktur. Millet herhangi bir değer üzerinden kader ortaklığı temelinde bir siyasi yapının toplumsal tabanı iken, Milliyet bu tabana mensubiyeti ifade eder. Yalnızca etnisiteye mensubiyeti değil. Dolayısıyla, Etnik Milliyetçilik ile Demokratik Milliyetçilik kavramları da aynı şey değildir. Çünkü, Modern Millet etnik üzerine oturan bir kavram değildir. Türküm demek modern anlamda siyasi temelli birliği kabul etmek bilincine, modern toplumsallaşma bilincine sahip olmak demektir. Bu toplumsallaşma bilincine sahip olmak da birey olmakla, birey bilincine sahip olabilmekle mümkün olur. Onun dışında Kültürel / Etnisite bilincinin siyasi yapı ile bir ilişkisi bulunmaması gerekir Modern bir Millet içerisinde. Modern Milliyetçilik farklılıkları yok saymaz. Eger bir kisi kendisine "ben turkum" diyor ve bunu "herkes turktur" e tasiyorsa; BİREY BİLİNCİNE DOLAYISIYLA MODERN TOPLUMSALLAŞMA BİLİNCİNE SAHİP DEMEKTİR. TÜRK OLMAK / OLABİLMEK İLE TÜRKÜM DEMEK / DİYEBİLMEK AYNI BİLİNÇTEN KAYNAKLANIR. Ancak bu bilinç olursa Modern Milleti oluşturan etnisite unsurları çatışmadan, bölünmeden, emperyalizm tarafından ayrıştırılamadan yaşayabilir.
-
O söz " Ne mutlu Türküm Diyebilene " anlamı taşır. Yani; bunu diyebilme bireysel bilincinin, bir Millet oluşumundaki, yani, toplumsal bilincin bilincine varabilmenin önemi vurgulanır. Yoksa, " Ne Mutlu Türküm Dedirtebildiğimize " değil.
-
Milliyetçilik o dönemde " geri bir duruş " değildir. Tüm gelişmiş Batı ülkelerinin duruşudur. Bunun yanı sıra, Modern Milliyetçilik etnik bazda tanımlanmaz. Atatürk Milliyetçiliği de Etnik Milliyetçilik değildir.
-
Liberalizm nedir ? Bir ideoloji değil midir ? İdeoloji ise o da bir toplumsal dayatma mıdır ?
-
Liberalizm nedir ? Bir ideoloji değil midir ?
-
Kısaca bu konudaki teorik görüşüm : Vicdani Red demokratik bir haktır. Ancak, bu hak Emperyalist bir devletin vatandaşı için anlamlıdır. Eğer, bu hakkın talep edildiği devlet emperyalistler tarafından sömürülen, işgale uğrayan, tehdit edilen bir ülkenin devleti ise ve bu devlet başka bir ülkenin toprağında gözü olmayan ve bu amaçla asker bulundurmayan, yalnızca savunma amacı ile asker bulunduran bir devlet ise bu hak anlamlı değildir. İşgale, saldırıya maruz kalan bir ülkede, vicdani red hakkının bulunması ve kullanılması, ülkenin profesyonel ordu ile savunulmasının yeterli görülmesi söz konusu olamaz. Bireylerinin askerlikten bu yolla muaf olabildiği, yalnızca maddi veya politik veya patalojik saldırgan güdülerini tatmin edenlerden terkip edilmiş profesyonel askerlerin oluşturduğu bir orduya sahip böyle bir ülkenin halkı durumunun vehametini asla idrak edemeyeceği gibi, bunun sonucu olarak da yeterli kamuoyu desteği sağlanamayacağından veya neticede kamuoyunda ölenler için bir duyarsızlık söz konusu olacağından işgal kaçınılmaz olacaktır. Zira, bir ülkenin işgal edilmesine karşı savaşan ordu ile saldırgan ülkenin ordusu arasındaki savaş, TV'den izlenerek eğlence için kritik yapılabilecek iki profesyonel futbol klübü arasındaki maça benzemez.