Jump to content

Tanrı var mı?


Agnostik

Recommended Posts

Ey Tanrının varlığına ispat isteyen, 

Sen delilsin

Sen ispatsın

Nasıl diye soruyorsun değil mi?

Gel daha içinden bak kendine

Kalbine dön ve içine bak

Ne buluyorsun orada 

Bir boşluk mu, hiçlik mi yoksa sonsuzluk mu, varlık içre varlık mı

Şüpheleri, arzuları, dertleri, sözleri bırak da bak

Bunları bırakıp bakabilsen bir vicdan bulacaksın, her şeyde Hak diyen 

Sen bunu ister adalet olarak tanımla, ister doğruluk, ister güven, ister koşulsuz kabul, istersen de süphesi olmayan gerçek

İçinde mükemmeli, hatasızı, hiç kötülük taşımayan iyiyi, hiç çirkinlik içermeyen güzeli arayan bir kalp bulacaksın

Berrak bir akıl arayacaksın, şüphesiz bir delil, kalbine huzur verecek bir görüş 

O inciyi berrak denizlerden sor orada

Yalanı olmayan kalbine, kalbinin arayısına sor bir yoku mu arıyor? Hiç olmadıysa neden arıyor?  Ne arıyor? Neden arıyor?

Bil ki bu arayışında çok haklı.

Bil ki bunu herkes aradı.

Gerçekten arayanlar, özlem duyanlar bilsin ki, aslında susuz suyu değil, su susuzları arar.

Samimi olarak arayana, içten arayana Selam.

Ve dua ile 

Biz bulduk, bulmaya da devam ediyoruz, belki bulduk dedik ama kendimizce 

Kadrini bilmek her kişinin kendince

Emin ol kim ne aradıysa bulmuştur

O'nun varlığını ispata kitap gerekmez, din gerekmez, arayışta doğruluk, kendine dürüst bir akıl, kendine güven veren bir vicdan gerek zira Allah Kur'an'da hiç bir ayette varlığına bir delil getirmedi. İnsanın, varlıktaki noksanlıktan, kötülükten, acıdan, kusurdan, fanilikten o kadar rahatsızlığı, yok olma ya da zarar görme korkusu, güçsüzlüğü o kadar vardı ki, bir mükemmeli, bir sadece doğruyu, sonsuz güven veren adaleti, solmayan güzelliği mutlaka olmalıydı, O mutlaka olmalıydı, O olmazda her şey yarım, her şey eksik kalacaktı, O olmazsa bir gün herşey yok olacaktı, çünkü görüyordu acılarla savaşlarla zulümlerle hastalıklarla istediğine ulaşamamış hevesler arzularla insanlar ölüp gidiyordu birer birer 

Evet olmalıydı 

Aklımın ona evet var diyebileceği

ama nasıl 

ben varım evet kendimi hissedebiliyorum, görebiliyorum, tüm duyularım hasar görse içten içe ben varım

evren var dünya var anne baba var 

ama O'nu göremiyorum

ama dünyada ağaçlar var her ağaç hem birbirinden çok farklı ama hepsi de ağaç 

bebekler çocuklar farklı milletler hepsi birbirinden çok farklı ama bir cerrah kimliğine bakmadan herhangi birini ameliyat edebilor

bir elmanın tüm kodları bir çekirdekte yazabiliyor

bu çekirdek akıl iddiasında bulunmuyor ama cümle akıllıların yapamadığını yapıyor

daha da ilginç olanı bu bir tanecik elmanın var olabilmesi için bütün bir alemin var olması tam da elmanın istediği gibi olması gerekiyor 

ama alemin o elma çekirdeğinden haberi yok 

onların haberi yokken bu devran öyle bir dönüyor ki

sanki hepsi birbirinden haberli, sanki hepsi hepsinin en ince ihtiyacına vakıf bu düzenin böyle devam edebilmesi için evrenin en uzak köşesindeki bir zerrenin dahi tüm evrenin bütün bilgisine ama aklına gelen gelmeyen bütün bilgisine ve hiç eksiksiz tüm olarak sahip olması gerekiyor ki tam olarak davranması gerektiği gibi davransın ve sadece o zerre değil  var olan her bir zerrenin de en az onun kadar bilmesi gerekiyor aynı zamanda da banane o elmadan  ya da diğer almalardan demeyecek bir an bile canının istediği gibi değil tam olması gerektiği gibi davranacak 

yani özetle bir elmanın yetişebilmesi ve senin onu yiyebilmen için tüm var olan zerrelerin tanrısal bir bilgi düzeyi tıkılmaz bir iradesi ve kainatın tüm kurallarını hiç istisnasız işletebileceği işlem gücünde akılları olması gerekir

ve en önemlisi tüm bu sonsuz sayıdaki tanrısal güç ve bilgideki zerrelerin fikir birliği etmesi hiç birbirlerine ihtilaf etmemeleri gerekir yoksa bunlardan biri yok benim canım elma istemiyor derse kainat dağılır gider

bir tanrıyı kabul etmezsen sonsuz tanrıları kabul edeceksin yok o da olmaz dersen sana elma yok

kusura bakma kiraz da yok

daha yazardım ama vaktim yok

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, Cougar yazdı:

"bunlar çarpıtma." Neyler carpitma?

şu da ölçülemez, bu da ölçülemez deyip suyu bulanık gösterme çaban çarpıtmadır. bir belirsizlik yaratıp buradan varlığına inandığın şeyleri gerçekmiş gibi sunamazsın. ben "ölçme" dersi aldım: doğrudan, dolaylı ve türetilmiş ölçme olmak üzere üç türü vardır. her ölçme işleminde de "hata payı" vardır. hata payını düşürdükçe ölçüm gerçeğe en yakın olur. akıl yürütme farklı, ölçüm yapmak farklıdır. bilgiyi de ölçebilirsin, sıcaklığı da ölçebilirsin. bilim adamlarının yellenip yellenmediğini de ölçebilirsin ama meleklerin yellenip yellenmediğini ölçemezsin. meleklerin varlığına inanabilirsin, yellenmediklerine de inanabilirsin ama bunu ispatlaman olanaksızdır. tanrı'ya inanmanı hiç kimse eleştirmiyor burda, en azından ben eleştirmem. fikir düzeyinde her şey mümkündür: paralel evrenler de olabilir, tanrı da olabilir, tanrılar da. fakat ölçme işlemi bilimsel bir eylemdir, verdiğin örneklerle bu eylemi tartışmalı gibi göstermek iyi niyetle açıklanamaz. ölçülebilir olmak, bilimsel bilgiyle dini bilgi arasındaki en önemli farktır.

dünya'nın yuvarlak oluşu, evrim vs. keşifleri dini metinlerde göstermeye çalışmak da en başta tarihi gerçekleri çarpıtmak demektir. aslına bakarsan dünya'nın yuvarlak oluşu da hatta evrim de çok eski tarihlerde dile getirilmiştir. ancak bunlar fikir düzeyinde kalmış, kabul görmemiş ya da yaygınlaşmamıştır. insanlar dünya'nın düz olduğuna inanagelmişlerdir, ta ki ispatlanana kadar. hiçbir dini metin de bilimsel bir gerçeği içine doğduğu toplumda tartışmaya açmaz. dinler esasen siyasal hareketlerdir. bir dünya görüşü vardır ve insanları bu dünya görüşü etrafında toplanmaya çalışır. bir toplum tasavvuru vardır. güç birliği vardır, ortak tavır alma vardır. emirler vardır, yasaklar vardır. ama dünyanın yuvarlak oluşu hiçbirinin derdi değildir. kozmolojiye ilişkin tutarlı ya da tutarsız bazı bilgiler vermesi onların bilimsel ya da entelektüel bir dert edindikleri anlamına gelmez. çok eski tarihlerde yazıldıkları için bilimsel gerçeklere ters ifadeler içermesi kaçınılmazdır. yüz yıl önce yazılmış bir bilimsel kitapta bile hata bulmak mümkünken dini metinleri bugünün bilgi ve değer anlayışıyla büsbütün bağdaştırmak, binlerce yıllık dinsel metinlerle bilimsel gerçekler arasında paralellik kurmak akla ziyandır. Yardımseverlik, iyilik, cömertlik gibi erdemleri bulabiliriz onlarda ama günümüz standartlarında kadın hakları, çocuk hakları gibi değerleri bulabilmek olanaksızdır.

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

2 hours ago, tabu said:

şu da ölçülemez, bu da ölçülemez deyip suyu bulanık gösterme çaban çarpıtmadır. bir belirsizlik yaratıp buradan varlığına inandığın şeyleri gerçekmiş gibi sunamazsın. ben "ölçme" dersi aldım: doğrudan, dolaylı ve türetilmiş ölçme olmak üzere üç türü vardır. her ölçme işleminde de "hata payı" vardır. hata payını düşürdükçe ölçüm gerçeğe en yakın olur. akıl yürütme farklı, ölçüm yapmak farklıdır. bilgiyi de ölçebilirsin, sıcaklığı da ölçebilirsin. bilim adamlarının yellenip yellenmediğini de ölçebilirsin ama meleklerin yellenip yellenmediğini ölçemezsin. meleklerin varlığına inanabilirsin, yellenmediklerine de inanabilirsin ama bunu ispatlaman olanaksızdır. tanrı'ya inanmanı hiç kimse eleştirmiyor burda, en azından ben eleştirmem. fikir düzeyinde her şey mümkündür: paralel evrenler de olabilir, tanrı da olabilir, tanrılar da. fakat ölçme işlemi bilimsel bir eylemdir, verdiğin örneklerle bu eylemi tartışmalı gibi göstermek iyi niyetle açıklanamaz. ölçülebilir olmak, bilimsel bilgiyle dini bilgi arasındaki en önemli farktır.

dünya'nın yuvarlak oluşu, evrim vs. keşifleri dini metinlerde göstermeye çalışmak da en başta tarihi gerçekleri çarpıtmak demektir. aslına bakarsan dünya'nın yuvarlak oluşu da hatta evrim de çok eski tarihlerde dile getirilmiştir. ancak bunlar fikir düzeyinde kalmış, kabul görmemiş ya da yaygınlaşmamıştır. insanlar dünya'nın düz olduğuna inanagelmişlerdir, ta ki ispatlanana kadar. hiçbir dini metin de bilimsel bir gerçeği içine doğduğu toplumda tartışmaya açmaz. dinler esasen siyasal hareketlerdir. bir dünya görüşü vardır ve insanları bu dünya görüşü etrafında toplanmaya çalışır. bir toplum tasavvuru vardır. güç birliği vardır, ortak tavır alma vardır. emirler vardır, yasaklar vardır. ama dünyanın yuvarlak oluşu hiçbirinin derdi değildir. kozmolojiye ilişkin tutarlı ya da tutarsız bazı bilgiler vermesi onların bilimsel ya da entelektüel bir dert edindikleri anlamına gelmez. çok eski tarihlerde yazıldıkları için bilimsel gerçeklere ters ifadeler içermesi kaçınılmazdır. yüz yıl önce yazılmış bir bilimsel kitapta bile hata bulmak mümkünken dini metinleri bugünün bilgi ve değer anlayışıyla büsbütün bağdaştırmak, binlerce yıllık dinsel metinlerle bilimsel gerçekler arasında paralellik kurmak akla ziyandır. Yardımseverlik, iyilik, cömertlik gibi erdemleri bulabiliriz onlarda ama günümüz standartlarında kadın hakları, çocuk hakları gibi değerleri bulabilmek olanaksızdır.

 

"şu da ölçülemez, bu da ölçülemez deyip suyu bulanık gösterme çaban çarpıtmadır." Carpitma yapan varsa sensin carpitma yapan. Itham eden, carpitma yapan. 

"bir belirsizlik yaratıp buradan varlığına inandığın şeyleri gerçekmiş gibi sunamazsın" E sen sunuyorsun ya. Kafanda bir ateizm var. Onu sunuyorsun bize. Ben, inandigim seyleri, degerleri, prensipleri herseyi uygun dilde sunarim da savunurum da. Sana mi sorucaz?

Bilim, kesin olarak olcemezsem o sey yoktur mu diyor? Hangi bilim dali diyor bunu? Nerede diyor? :) Kaynak ile belirt. Kendi kafandakine gore konusma. 

 

Link to comment
Share on other sites

2 dakika önce, Cougar yazdı:

"şu da ölçülemez, bu da ölçülemez deyip suyu bulanık gösterme çaban çarpıtmadır." Carpitma yapan varsa sensin carpitma yapan. Itham eden, carpitma yapan. 

"bir belirsizlik yaratıp buradan varlığına inandığın şeyleri gerçekmiş gibi sunamazsın" E sen sunuyorsun ya. Kafanda bir ateizm var. Onu sunuyorsun bize. Ben, inandigim seyleri, degerleri, prensipleri herseyi uygun dilde sunarim da savunurum da. Sana mi sorucaz?

Bilim, kesin olarak olcemezsem o sey yoktur mu diyor? Hangi bilim dali diyor bunu? Nerede diyor? :) Kaynak ile belirt. Kendi kafandakine gore konusma. 

 

anlaşıldı iyice kontrolü kaybettin.

referansın akıl ve bilim olmazsa saçmalamak, tutarsızlık, çarpıtma kaçınılmaz olur.

tanrı'nın günüyle insanın günü farklıymış...

bu tanrı, kutsal kitabı canı sıkıldığında kendisi okumak için mi göndermiş,

yoksa insanlar anlasın diye mi?

tanrı'nın insanlarla da diğer canlılarla da ilgilenmediği açık.

depremde 'baba galiba öleceğim' diye çığlık atan kızın sesini duymayan,

enkazın altında hangi koşullarda can verdiğini umursamayan,

kuyruğuna teneke bağlanan yavru kedileri görmeyen,

sadist hayalî tanrı'nla sana mutluluklar dilerim.

dilerim küçük çocuğun bir gün o kız çocuğu gibi aynı çığlığı atmaz,

eğer atarsa onu kurtaracak olan bilim ve vicdanını yitirmemiş insanlar olacaktır.

senin tanrı'n yine kör, sağır ve dilsizi oynayacaktır.

 

Link to comment
Share on other sites

19 hours ago, tabu said:

bunlar çarpıtma. her şeyi aynı şekilde ölçememen birini gerçek, diğerini gerçek dışı yapmaz. kriter bu değildir. bir şey varsa ölçülür, yoksa ölçülmez. kişinin annesine olan sevgisi ile kişinin kilosunun ölçümleri farklıdır. birinde tartıya çıkar, diğerinde ise hem açık gözlem vardır hem de mutluluk hormonu salgılarsın. ayrıca sevgi gibi soyut kavramlarda net ölçümden söz edilemez zaten. bu duygunun organizma üzerindeki değişimlerini gözlemleyebilirsin. bir bebek tanrı'ya inanmadan yaşayabilir ancak bir bebek sevgisiz yaşayamaz. yapılan deneylerle sabittir. 

ayetlerin edebi, mecaz, üçüncü anlamı, beşinci anlamı diyerek çağdaş yorumlara uygun şekilde okunması da bir başka çarpıtmadır. ayrıca bir iki ayeti tartışma konusu yapmak değil asıl mesele. durduğun yer önemlidir. bilim birikimli olarak ilerler; yanlışlanabilir, eleştirilebilir, tartışılabilir, düzeltilebilir. darwin'in kitabında yanlış bulabilirsin, doğrusunu söylersin. şurada yanılmış dersin yeni bulgulara dayalı olarak. oysa dini metinlerin doğruluğu yanlışlığı tartışmaya dahi açılamaz. 

bilim adamları yellenen insanlarmış... işte bu bilimsel bir görüştür. ancak senin amacın konuyu sulandırmak. 

 

"bir şey varsa ölçülür, yoksa ölçülmez."

 

Once sunu belirtelim: bilim OYLE DEMIYOR :)

Mesela fizik alanindan gidelim. Madem olcme uzerine egitim almissin. Bildigin konulardan konusalim. Fizikte, zorlayici veya su anda dogrudan olcme yetenegimizin otesinde olan belirli olgular yok mudur? Var midir yok mudur? Anlat bakalim. Mesela sana bir hatirlatarak yardimci olalim.

Planck uzunlugunu ve planck zamanini konusalim. Internette cok kisa bir aramayla bile tanimlarina ulasabilirsiniz. Fakat yine de ben soyleyeyim: bunlar sirasiyla isik hizi, Planck sabiti ve yercekimi sabiti gibi temel sabitlerden turetilen inanilmaz derecede kucuk uzunluk ve zaman birimleridir. Bunlarin uzay-zaman dokusunda mumkun olan en kucuk olcekleri temsil ettiklerine inaniliyor. Su anda, bu tur kucuk olcekleri dogrudan arastirmak icin deneysel teknikler ve teknolojiler yok. Yoksa var mi guzel kardesim?

Peki, onu gectik, kara deliklerin icindeki tekilliklere ne diyecegiz? Madem olcme dersi aldin. Buyur olc bakalim. Konuya yabancilar icin aciklamak gerekirse, genel gorelilige gore kara delikler, cekim alaninin asiri derecede guclendigi ve cekirdeklerinde bir tekillik olusumuna yol actigi bolgelerdir. Bir tekillik, sonsuz yogunluk ve uzay-zaman egriligi noktasidir. Bir kara deligin icindeki yogun yercekimi kuvvetleri nedeniyle, tekilligin ozelliklerini dogrudan gozlemlemek veya olcmek su anda imkansizdir.

Tamam, diyelim ki onu da olcebiliyoruz. ve ben yanlis biliyorum. -KI HER ZAMAN BENI DUZELTEBILIRSIN- onu olctun diyelim- nasil olceceksen artik- karanlik madde ve karanlik enerjiyi nasil olceceksin? Bunlarin varliklari yercekimi etkilerinden anlasilabilse de, henuz karanlik maddeyi veya karanlik enerjiyi dogrudan tespit edemedik veya olcemedik. Dogru mu? Olcebiliyorsan neyle olcebildigini anlat bize.

Bu örnekler öyle senin iddia ve itham ettiğin gibi, benim gerçeklerimi savunmamla alakalı değil. Bunlar, mevcut ölçümlerdeki belirli sınırlamaları vurgular. Bu kadar. Bilimde sınırlamalar da vardır, belirsizlikler de vardır. Bunun bilimadamlarinin yellenmesiyle alakasi yoktur. Çünkü insan sınırlı bir varlıktır. Bu tanrının varlığını yada yokluğunu kanıtlamaz. Kafan bu kadarına basmıyor mu? bilimsel ilerlemeyle birlikte birgun teknoloji ve deneysel teknikler de ilerler, belki suan ölçemediğimiz şeyleri ölçmeye başlarız.

Fakat senin iddia ettiğin gibi, suan ölçemiyorsak o ŞEY YOKTUR DEMIYOR bilim. Önce bilimi öğren.

Link to comment
Share on other sites

9 dakika önce, Cougar yazdı:

Bilim, kesin olarak olcemezsem o sey yoktur mu diyor? Hangi bilim dali diyor bunu? Nerede diyor? :) Kaynak ile belirt. Kendi kafandakine gore konusma. 

Gözlem ve ölçme yapılamayan şeylere tanımsız anlamsız denilir.

Tanımsız anlamsız olana da yok denilir.

Beyninin içinde güvercin  olduğuna inanıyorum dersem var mı diyeceksin? :)

 

Link to comment
Share on other sites

5 minutes ago, tabu said:

anlaşıldı iyice kontrolü kaybettin.

referansın akıl ve bilim olmazsa saçmalamak, tutarsızlık, çarpıtma kaçınılmaz olur.

tanrı'nın günüyle insanın günü farklıymış...

bu tanrı, kutsal kitabı canı sıkıldığında kendisi okumak için mi göndermiş,

yoksa insanlar anlasın diye mi?

tanrı'nın insanlarla da diğer canlılarla da ilgilenmediği açık.

depremde 'baba galiba öleceğim' diye çığlık atan kızın sesini duymayan,

enkazın altında hangi koşullarda can verdiğini umursamayan,

kuyruğuna teneke bağlanan yavru kedileri görmeyen,

sadist hayalî tanrı'nla sana mutluluklar dilerim.

dilerim küçük çocuğun bir gün o kız çocuğu gibi aynı çığlığı atmaz,

eğer atarsa onu kurtaracak olan bilim ve vicdanını yitirmemiş insanlar olacaktır.

senin tanrı'n yine kör, sağır ve dilsizi oynayacaktır.

 

"anlaşıldı iyice kontrolü kaybettin." Ben kontrolumu kaybetmem :) Once Mormon kiyabini oku, Incil'i oku. Sonra tanriya uygun bir yurekle sorularini sor. Kutsal Ruhu alinca anlayisin acilacak. Ruhsal konular bu sekilde bilinir. 

Link to comment
Share on other sites

7 minutes ago, pigeon said:

Gözlem ve ölçme yapılamayan şeylere tanımsız anlamsız denilir.

Tanımsız anlamsız olana da yok denilir.

Beyninin içinde güvercin  olduğuna inanıyorum dersem var mı diyeceksin? :)

 

 

Daha once karadelikler icin de dogrudan olcum /gozlem yoktu. (fakat karadelik diye bir sey vard. Bizim bilgimiz yoktu yada sinirliydi) Hatta kara deligin var olup olmadigi tartisiliyordu. Sonra resmini de cektiler. Insan dedigimiz sey sinirli varliklardir. Kullandigi teknoloji de bilim de sinirlidir. Dolayisiyla birseyi henuz dogrudan/direct olcememesi yada olcerken zorlanmasi, resmin butununu alamamasi o seyin aslinda OLMADIGINI gostermez. Yukaridaki sigara icen arkadas bunu henuz anlayamadi. Ben suan olcemiyorsam o yoktur diyor. Teorik fizigi de bilmiyor.

Link to comment
Share on other sites

2 dakika önce, Cougar yazdı:

Planck uzunlugunu ve planck zamanini konusalim. Internette cok kisa bir aramayla bile tanimlarina ulasabilirsiniz. Fakat yine de ben soyleyeyim: bunlar sirasiyla isik hizi, Planck sabiti ve yercekimi sabiti gibi temel sabitlerden turetilen inanilmaz derecede kucuk uzunluk ve zaman birimleridir. Bunlarin uzay-zaman dokusunda mumkun olan en kucuk olcekleri temsil ettiklerine inaniliyor. Su anda, bu tur kucuk olcekleri dogrudan arastirmak icin deneysel teknikler ve teknolojiler yok. Yoksa var mi guzel kardesim?

planck uzunluğu  nesne mi?

Tanrı nesne mi yoksa sabit mi? :)

 

Link to comment
Share on other sites

3 minutes ago, pigeon said:

planck uzunluğu  nesne mi?

Tanrı nesne mi yoksa sabit mi? :)

 

Sevgili pigeon;

 

Ben diyorum ki, birseyi henuz dogrudan/direct olcememesi yada olcerken zorlanmasi, resmin butununu alamamasi o seyin aslinda OLMADIGINI gostermez. Yukaridaki arkadas, ben suan olcemiyorsam o sey yoktur diyor. Bilimin boyle bir iddiasi var mi? Yok.

Link to comment
Share on other sites

Ben mesela hristiyanlığa seçsem kesinlikle protestan, ortodoks ve katolik mezheplerinin birini seçerdim. Çünkü mormonluk bana yeni bir uydurulmuş din gibi görüyorum. Zaten hristiyanlarda mormonluk dinini sapkın olarak görüyorlar. Ve ayrıca Joseph Smith ya bir deli, yada insanları kandırıp kontrol etmeyi felan amaçlamıştır.

Link to comment
Share on other sites

9 minutes ago, Bruce Wayne said:

Ben mesela hristiyanlığa seçsem kesinlikle protestan, ortodoks ve katolik mezheplerinin birini seçerdim. Çünkü mormonluk bana yeni bir uydurulmuş din gibi görüyorum. Zaten hristiyanlarda mormonluk dinini sapkın olarak görüyorlar. Ve ayrıca Joseph Smith ya bir deli, yada insanları kandırıp kontrol etmeyi felan amaçlamıştır.

Yapma Bruce ya. Ne kadar sacma iddialar bunlar. Inanma sunlara. Simdi disardayim sonra konusalim olur mu 

Link to comment
Share on other sites

3 dakika önce, Cougar yazdı:

"Tanrı nesne mi" Benim dusunceme gore tanri, uzayda bir yerde yada uzaydaki bir boyutta, nesnel bir varlik.

iyice çocuklaştın.. senin fantezilerin kimin umurunda? kutsal kitabında en basit fizik kurallarından habersiz tanrı'nın cahilliğini görmezden geliyorsun da sıra benim kara delik bilgime mi geldi? vize şartlarım tutmuyordu, dua ettim ardından kolayca vizemi aldım diyen salak sen değil misin? ineğin g.tünde bile tanrı arayan bir hindu'dan ne farkın var senin? bilim birikimli olarak ilerler, bugün ölçemediği bir şeyi yarın ölçebilir diye sıranın senin hayalî varlıklarına geleceğini mi sanıyorsun?

 

Link to comment
Share on other sites

1 hour ago, tabu said:

iyice çocuklaştın.. senin fantezilerin kimin umurunda? kutsal kitabında en basit fizik kurallarından habersiz tanrı'nın cahilliğini görmezden geliyorsun da sıra benim kara delik bilgime mi geldi? vize şartlarım tutmuyordu, dua ettim ardından kolayca vizemi aldım diyen salak sen değil misin? ineğin g.tünde bile tanrı arayan bir hindu'dan ne farkın var senin? bilim birikimli olarak ilerler, bugün ölçemediği bir şeyi yarın ölçebilir diye sıranın senin hayalî varlıklarına geleceğini mi sanıyorsun?

 

Yoo, kufur etme. Dediklerini ispatla. Ben sana bir kac ornek verdim. Nasil olcum yapiyorsun anlat bize. Olcum uzerine ders alan sen degil misin? Anlat nasil olcttugunu. Cevap ver sana yazdigim yaziya.

 

Oyle kufur ederek kacamazsin.

Link to comment
Share on other sites

1 hour ago, tabu said:

iyice çocuklaştın.. senin fantezilerin kimin umurunda? kutsal kitabında en basit fizik kurallarından habersiz tanrı'nın cahilliğini görmezden geliyorsun da sıra benim kara delik bilgime mi geldi? vize şartlarım tutmuyordu, dua ettim ardından kolayca vizemi aldım diyen salak sen değil misin? ineğin g.tünde bile tanrı arayan bir hindu'dan ne farkın var senin? bilim birikimli olarak ilerler, bugün ölçemediği bir şeyi yarın ölçebilir diye sıranın senin hayalî varlıklarına geleceğini mi sanıyorsun?

 

"bir şey varsa ölçülür, yoksa ölçülmez."

 

Sen once bu yaziya cevap ver de salak olmadigini kanitla bize. Yoksa salakligini tescillemis oluruz.

Kacma, kufur etme. Cevap ver. Hep boyle bilgisiz cahiller de hemen kufure sariliyor. Konuyu degistiriyor. 

 

Dedin ki sen, olcemiyorsam, yoktur dedin. Hangi bilim dalinin hangi bilim kurulusunun hangi bilimsel yayinin bunu soyledigini goster. Kufur edip kacmayacaksin. Durustce bilmiyorum, salak bir laf ettim iste diyeceksin. Ha, demiyorsan, zaten salaksin.

 

Once sunu belirtelim: bilim OYLE DEMIYOR :)

Mesela fizik alanindan gidelim. Madem olcme uzerine egitim almissin. Bildigin konulardan konusalim. Fizikte, zorlayici veya su anda dogrudan olcme yetenegimizin otesinde olan belirli olgular yok mudur? Var midir yok mudur? Anlat bakalim. Mesela sana bir hatirlatarak yardimci olalim.

Planck uzunlugunu ve planck zamanini konusalim. Internette cok kisa bir aramayla bile tanimlarina ulasabilirsiniz. Fakat yine de ben soyleyeyim: bunlar sirasiyla isik hizi, Planck sabiti ve yercekimi sabiti gibi temel sabitlerden turetilen inanilmaz derecede kucuk uzunluk ve zaman birimleridir. Bunlarin uzay-zaman dokusunda mumkun olan en kucuk olcekleri temsil ettiklerine inaniliyor. Su anda, bu tur kucuk olcekleri dogrudan arastirmak icin deneysel teknikler ve teknolojiler yok. Yoksa var mi guzel kardesim?

Peki, onu gectik, kara deliklerin icindeki tekilliklere ne diyecegiz? Madem olcme dersi aldin. Buyur olc bakalim. Konuya yabancilar icin aciklamak gerekirse, genel gorelilige gore kara delikler, cekim alaninin asiri derecede guclendigi ve cekirdeklerinde bir tekillik olusumuna yol actigi bolgelerdir. Bir tekillik, sonsuz yogunluk ve uzay-zaman egriligi noktasidir. Bir kara deligin icindeki yogun yercekimi kuvvetleri nedeniyle, tekilligin ozelliklerini dogrudan gozlemlemek veya olcmek su anda imkansizdir.

Tamam, diyelim ki onu da olcebiliyoruz. ve ben yanlis biliyorum. -KI HER ZAMAN BENI DUZELTEBILIRSIN- onu olctun diyelim- nasil olceceksen artik- karanlik madde ve karanlik enerjiyi nasil olceceksin? Bunlarin varliklari yercekimi etkilerinden anlasilabilse de, henuz karanlik maddeyi veya karanlik enerjiyi dogrudan tespit edemedik veya olcemedik. Dogru mu? Olcebiliyorsan neyle olcebildigini anlat bize.

Bu örnekler öyle senin iddia ve itham ettiğin gibi, benim gerçeklerimi savunmamla alakalı değil. Bunlar, mevcut ölçümlerdeki belirli sınırlamaları vurgular. Bu kadar. Bilimde sınırlamalar da vardır, belirsizlikler de vardır. Bunun bilimadamlarinin yellenmesiyle alakasi yoktur. Çünkü insan sınırlı bir varlıktır. Bu tanrının varlığını yada yokluğunu kanıtlamaz. Kafan bu kadarına basmıyor mu? bilimsel ilerlemeyle birlikte birgun teknoloji ve deneysel teknikler de ilerler, belki suan ölçemediğimiz şeyleri ölçmeye başlarız.

Fakat senin iddia ettiğin gibi, suan ölçemiyorsak o ŞEY YOKTUR DEMIYOR bilim. Önce bilimi öğren.

Link to comment
Share on other sites

7 dakika önce, Cougar yazdı:

Yoo, kufur etme. Dediklerini ispatla. Ben sana bir kac ornek verdim. Nasil olcum yapiyorsun anlat bize. Olcum uzerine ders alan sen degil misin? Anlat nasil olcttugunu. Cevap ver sana yazdigim yaziya.

 

Oyle kufur ederek kacamazsin.

Senin tanrın ölçülmek için daha neyi bekliyor. Yine ve şimdi insan olarak gelsin, bizde boyunun ölçüsünü alalım. Daha önce bunu yaptı ve insan olarak geldi. Bizim başımız kel mi? Bize de gelsin.

Link to comment
Share on other sites

16 dakika önce, Cougar yazdı:

Yoo, kufur etme. Dediklerini ispatla. Ben sana bir kac ornek verdim. Nasil olcum yapiyorsun anlat bize. Olcum uzerine ders alan sen degil misin? Anlat nasil olcttugunu. Cevap ver sana yazdigim yaziya.

 

Oyle kufur ederek kacamazsin.

küfretmiyorum, ben aklını hayalî varlıklarla bozmuş biri miyim?

dua ettim, vize işlemlerim çabucak bitti diyene "salak" derim.

dua ile vize işlemleri arasında nasıl bir korelasyon olduğunu açıklarsan salak olmadığını anlarız.

hangi soruma cevap verdin de kara delikler üzerine tepinip duruyorsun?

kedi olalı bir fare yakalamış gibi şu ahlaksızdaki sevince bak!

kara delikler üzerinden tanrı'nı mı ispatladın sen şimdi?

bilim bugün ölçemediğini yarın ölçer. 

ama senin gibi din simsarları belirsizliklerden beslenir.

senin tanrı'n evreni kaç günde yarattı anlat bakalım?

gün kelimesini çarpıtmazsan senin bir ahlaksız olmadığını da anlarız.

 

Link to comment
Share on other sites

2 hours ago, Deadanddark said:

Senin tanrın ölçülmek için daha neyi bekliyor. Yine ve şimdi insan olarak gelsin, bizde boyunun ölçüsünü alalım. Daha önce bunu yaptı ve insan olarak geldi. Bizim başımız kel mi? Bize de gelsin.

Benim tanrim neyi olcsun anlamadim? Neyin boyunun olcusunu alacaksin? 

Link to comment
Share on other sites

1 hour ago, tabu said:

küfretmiyorum, ben aklını hayalî varlıklarla bozmuş biri miyim?

dua ettim, vize işlemlerim çabucak bitti diyene "salak" derim.

dua ile vize işlemleri arasında nasıl bir korelasyon olduğunu açıklarsan salak olmadığını anlarız.

hangi soruma cevap verdin de kara delikler üzerine tepinip duruyorsun?

kedi olalı bir fare yakalamış gibi şu ahlaksızdaki sevince bak!

kara delikler üzerinden tanrı'nı mı ispatladın sen şimdi?

bilim bugün ölçemediğini yarın ölçer. 

ama senin gibi din simsarları belirsizliklerden beslenir.

senin tanrı'n evreni kaç günde yarattı anlat bakalım?

gün kelimesini çarpıtmazsan senin bir ahlaksız olmadığını da anlarız.

 

Benim duam bana ozel kisisel bir deneyim. Suan benim kisisel deneyimimi konusmuyoruz. Sevinmiyorum, kizmiyorum da. 

olcemezsem yoktur dedin. Ben de sana bir kac ornek verdim. Bunlari nasil olctugunu, neyle, hangi seyle olcttugunu soyler misin?

 

Link to comment
Share on other sites

19 saat önce, Cougar yazdı:

"Dünya'nın küre olduğu antik yunandan beri biliniyor" Kim diyor? Hangi gozlemden yola cikmis? 

Çok işimiz var seninle.

Eratosthenes - Vikipedi (wikipedia.org)

19 saat önce, Cougar yazdı:

"incil yazarları düz zannetmişler. " Incil yazarlari, ornegin Pavlus, Petrus dunya duzdur mu demis? Yok dostum, yok. Oyle birsey demediler.

Onlar dese bile yazıya geçmediği için kanıtlayamayız. 

İncil ve Tevratta ise açık bir şekilde düz olarak tarif ediliyor. Kuran'da da öyle. 

Link to comment
Share on other sites

9 minutes ago, BillGates said:

Çok işimiz var seninle.

Eratosthenes - Vikipedi (wikipedia.org)

Onlar dese bile yazıya geçmediği için kanıtlayamayız. 

İncil ve Tevratta ise açık bir şekilde düz olarak tarif ediliyor. Kuran'da da öyle. 

"Onlar dese bile yazıya geçmediği için kanıtlayamayız. " onlar kim? Incil yazarlari sanirim. Yani incil yazarlari duz dunya gorusunu yaziya gecmis mi gecmemis mi? Gecmisse hangisi gecmis?

 

"İncil ve Tevratta ise açık bir şekilde düz olarak tarif ediliyor." Nefrede mesela?

Link to comment
Share on other sites

32 minutes ago, Cougar said:

Benim duam bana ozel kisisel bir deneyim. Suan benim kisisel deneyimimi konusmuyoruz. Sevinmiyorum, kizmiyorum da. 

olcemezsem yoktur dedin. Ben de sana bir kac ornek verdim. Bunlari nasil olctugunu, neyle, hangi seyle olcttugunu soyler misin?

 

Daha kimya ile ilgili seyleri de sorucam. Nasil olcuyorsun neyle olcuyorsun anlatirsin bize. Fiziktekileri cevapla, kimyaya gececegiz.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...