Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.729
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. Fazla söze gerek yok aslında. @Emre_1974tr işine gelmeyen şeylerden daima uzak durur. Kör ve sağırları oynar. Son iletisi bunun kanıtı niteliğinde. Sanki kitabındaki insanlık dışı vukuatlardan haberimiz yok. İmanlıysan kıyak var, diğer durumda ise hakaret var, aşağılama var ve katliyam var. Tanrısının bu dünyada katliyam yaptığı ve sınavları devre dışı bıraktığı yetmiyormuş gibi, bir de bizim gibi imansızlara tahtalı köyde kebap işkencesi var. Suçumuz neymiş, efendim? İman, biat etmiyormuşuz. Saçmalığa bakar mısınız! Bildiğimiz şeyleri saptırıp/çarpıtıp bize satmaya kalkma. Senin gibilere bizim diyarda gülerler.
  2. Hadi oradan, korunmuş...muş. Sanki kendi gözlerinle gördün, diii mi?! Ha bire kaçıp muğlak konuşuyorsun. Hiçbir şey bilmiyorsun, bu kesin. Sadece biliyormuş gibi yapıyorsun. Nerenin kara hayvanları, isimleri, cisimleri ve sayısı? Hangi bölge? Kaç insan ve hayvan gemiye bindi? Boğulan insanların çocuklarına n´oldu? Geminin büyüklüğü ne kadardı? Araç diye gevelemistin. Ne iştir o? Senin gibi yüzsüzleri çok gördüm ben. Dininiz imanınız muğlak konuşmak! Şunu kulağının arkasına yaz: Kitabında dünya kadar intihal var, hem de en kötüsünden. Hem eskilerin masallaını çalmış, hem de çaldıklarını çorbaya çevirmiş. Sen de gelmişsin buraya, bu sahtekârlığı sanki ulvi bir şeymiş gibi lanse ediyorsun. Taptığın tanrının katliyamlarını utanmadan sıkılmadan ve yüzün hiç kızarmadan pazarlamaya çalışıyorsun.
  3. Zaten Muhammed´e "Hz." (saygıdeğer, yüce anlamında) kulpunu takanlar sadece Müslüman Türklerdir. Araplar ise ona Rasullah (Allah´ın elçisi) veya Nebiyullah (Allah´ın peygamberi) olarak hitap eder. Muhammed adını telafuz etmezler. Da, görüldüğü üzere bizim çok bilmiş Türkler, Araplardan daha fazla Muhammed´i yüçeltmişlerdir. Madem saygı duyacaklar, neden "Sayın Muhammed" olarak hitap etmezler? Hrıstiyanlar, İsa´ya sadece "İsa" der. Ne önünde ne de arkasında herhangi ekleme olur. Doğru olan da budur aslında.
  4. Hiçbir yasak olmamasına rağmen, günümüzde Muhammed´in yüzünü açık bir şekilde resimleyenlere Sünni diyarında iyi gözle bakmazlar. Zamanında bu zat peçeyle mi dolaşıyordu veya yüzünü mü gizliyordu? İslam dünyasında daima var olan yasakçı bir zihniyetin dayatmasından başka bir şey değil. Sanki yüzünü göstermeyince daha çok mu kutsallaşıyor veya değere biniyor?!
  5. Kaç kişi kurtuldu ve kaç kişi inanmadığı için boğuldu? Boğulan yetişkinlerin de çocukları vardı muhtemelen. Onlara n´oldu? Adamsan ve göya çok bilgiliysen rakam verirsin. Geminin büyüklüğü ne kadardı ve gemiye kaç kişi ve hayvan sığabiliyordu? Bilmiyorsan, "Bilmiyorum" demelisin. Araç neyin nesi? İnsanlar, hayvanlar ve araçlar, öyle mi? Şimdi bana geminin büyüklüğünün Titanik kadar olduğunu iddia etmezsin herhalde. Sen şu rakamları hele bir ver; o zaman geminin ne kadar büyük olması gerektiğini hesaplarız. Ha bu arada kurtulan imanlılar(!) ne kadar süre gemide kalmışlar? Öyle ya bunların yemesi, içmesi ve sıçması var. Hayvanların poku çok olur, ki köyde doğdum. Kokudan burnunuzun direği yıkılır, böyle bir şeydir. Yani vardır bir bildiğim. Bu arada İsa´nın babasının ismini de senden bekliyoruz. Zor bir soru değil aslında. Anasının adını ha bire söyleyenler, babasına gelince sus pus oluyorlar. Dindarlar diyarında kocaman bir sessizlik başlıyor. Evet; babası kimmiş? Her zamanki gibi kaçmak yok ve kaçamak yanıt vermek yok.
  6. Gözdağı vermek için muhtemelen bir kaç kişi hapise atılacak ve Leman dergisinin kapısına kilit vurulacak. Mahkeme başlamadan, RTE yine her zaman olduğu gibi hedef gösterdi. Savcılar da kukla gibi onun her dediğini yerine getiriyor. Öyle bir ülke ki, mizah/espri diye bir şey kalmadı.
  7. Geçen hafta Leman mizah dergisi bir karikatür yayınladı. Karikatürün vermek istediği mesaj aslında çok basitti: Sözde aynı(!) tanrının inanırları (Müslümanlar ve Museviler) birbirlerini öldürüyordu. Evet; barış içinde yaşamak yerine birbirlerine bomba atıyordu. İki tarafta kindarlık had safhadaydı. Bunu tartışacaklarına bilhassa Muhammed isminden ötürü neredeyse Leman elemanlarını linç edeceklerdi. Ellerinden gelseydi, kesin yaparlardı. Tıpkı Sivas katliyamı gibi. O karikatürde sadece Musa olsaydı, kimse umursamazdı. Müslümanlar, Muhammed´i taptıkları tanrıdan daha fazla kutsallaştırdılar. Öyle ya; Allah´a küfürler gırla giderken, Muhammed´e küfür edenine ben rastlamadım.
  8. Hükümet, tüm imkanlarını seferber ederek CHP´yi bitirmek istiyor. Bunun için her türlü manipulasyonu yapmaktan çekinmiyor. Sadece ve sadece CHP belediyeleri ve siyasetçilerini hedefe koydular. AKP ve MHP´li belediyelere hiç dokunmuyorlar. Halbuki mesela Melih Gökçek (Ankara) veyahut Kadir Topbaş (Istanbul) gibi AKP´li eski belediye başkanlarının suçlalarını hasır altı ettiler. Onlara hiç dokunmuyorlar. Resmen ayrımcılık yapıyorlar. Hal böyle olunca, ne İmralı´yı soran var ne de PKK´nın silah bırakmasını umursayan var.
  9. @Emre_1974tr, kaytarma! İsa´nın babası kim? Bir soru daha... Tufanda katliyama uğrayanların hepsi mi inkârcıydı, yani iman edenlerin hepsi mi gemiye binerek kurtuldu? Artı; inanmamak veyahut inkâr etmek neden öldürülme/boğulma sebebi oluyormuş? Senin kafan güzel galiba, çünkü inancını savunmak için insanların düşünce özgürlüğünü ve sınav iddianızı görmezden geliyorsun. Gemiye girerek kurtulan canlının ve insanın sayısını şimdilik sormuyorum, da, bunu kullanma hakkımı saklı tutuyorum elbette. Sen şimdiden geminin ebatlarını bulmaya çalış.
  10. @Emre_1974tr, kutsal kitabındaki cümlerin ve pasajların hangi sıralamayla geldiği yaz(a)madığın sürece, yukarıdaki gibi kendi kendine gelin güveyi olmaya mahkumsun. Yani iddialarının hiçbir geçerliliği yoktur.
  11. Maddeye sahte diyen mi oldu? Dinsiz imansızlar böyle bir şey demez. Ahiret mesela, zırvadır. Cin, melek, şeytan, tanrı mesela... Alayı zırvadır zaten. Bunların maddeyle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
  12. Din(ler), başlı başına andınlanmamayı hedefler. Hayali varlıklarla yatıp kalkanların bu dünyaya toplumsal barışı getirmesi şöyle dursun, kendilerinden olmayanları insandan saymıyorlar. Bunun en büyük kanıtı, sürekli yücelttikleri ve içeriklerine toz kondurmadıkları kutsal kitaplarında tarafgirliğin ve ötekileştirmenin her türlüsü yazıyor zaten. Sözüm ona sözde büyük filozof/düşünür dedikleri bazı zatlar (mesela Gazali) bile aydınsızlığı/gericiliği benimsiyor. Kendinden olmayanlara hakaret ediyor ve kadınlara mal muamelesi yapıyor. Gâzâli gibilerin yobaz olduğunu söyleyenler pek haksız sayılmaz aslında.
  13. Elbette. Mesela bugün 6 tane mini ekmek aldım, tanesi 30 sent, etti mi 1,80 Euro. Bozuk parayla ödedim. Dün bir avuç can eriği alayım dedim. 4,99 Euro istediler. Ben de çüş dedim, almadım tabii.
  14. Ara sıra alıştırma yapmak lazım. Ben de uzun süredir bozuk para kullanmıyordum. Son bir haftadır farkettim ki, hangisi 1, hangisi 2 Euro, hangisi 50, 20, 10 cent olduğunu unutmuşum neredeyse.
  15. Valla burada mis gibi yürüyor. Bu neye işaret acep? Sizin diyarın internet kalitesi bozuk galiba, yoksa insanların mı?
  16. @gun, böyle bir sistem Türkiye´de yürür mü?
  17. Geçen gün markete uğradım. Yeni bir ödeme kasası daha yapmışlar. Orada kendin ne aldıysan onları kendin bilgisayara yüklüyorsun. Kendin tartıyorsun ve nihayet kendin parasını veriyorsun. Seni kontrol eden yok. Ben yapmaya cesaret edemedim.
  18. 9. İlk adımlar Kaptan James Cook ve mürettebatı 1773 yılında Kuzey Kutup Dairesi'ni geçti, ancak Antarktika'ya hiç ayak basmadılar - hatta görmediler bile. İnsanlar dünyanın en güneyindeki kıtaya ilk kez 19 Ocak 1840'ta ayak bastı. İki yıl içerisinde Amerikalı deniz subayı ve kutup kaşifi Charles Wilkes altı gemiyle Virginia'dan Avustralya üzerinden Antarktika'ya gitti. 10. Güney Kutbu Norveçli kaşif Roald Amundsen ve dört adamı 1911 yılında dünyada Güney Kutbu'na ulaşan ilk insanlar oldu. Grubun kıtanın içlerine doğru yaklaşık 2.900 kilometre yürümesi 57 gün sürdü. Amundsen, İngiliz kaşif Robert Falcon Scott liderliğindeki araştırma ekibinin birkaç hafta önündeydi. Scott ve arkadaşlarının ölümü Norveçlilerin dönüşünü gölgede bıraktı.
  19. 7. En düşük ısılar Geophysical Research Letters'da yer alan bir çalışma kapsamında bilim insanları, 2004-2016 yılları arasında uydu aracılığıyla -98 santigrat derece civarında rekor gece sıcaklıkları kaydetti. Bunlar Dünya'da şimdiye kadar ölçülen en düşük sıcaklıklar. En soğuk sıcaklıklar, Antarktika buz tabakasındaki aşırı soğuk ve kuru havanın hapsolduğu küçük çöküntülerde bulundu. 8. Ateşli kalıntılar mı? Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen bir çalışma şaşırtıcı sonuçlar ortaya koydu: Antarktika'nın sürekli buzsuz bir bölgesindeki uzak göller sadece tarih öncesi orman yangınlarının kimyasal imzasını içermekle kalmıyor, aynı zamanda çok daha yakın zamanda fosil yakıt yakıldığına dair kanıtlar da sunuyor. Bu durum insanların varlığına işaret ediyor olabilir.
  20. 5. Buzul çağının kesin olarak belirlenmesi Araştırmacılar Antarktika'daki bir buz örneğinin yaşını C14 tarihlendirmesi kullanarak analiz etti. Sonuç: Örnek 120.000 yıllık buz içeriyordu. Bu keşif sayesinde bilim insanları artık Dünya'nın iklimine ilişkin araştırmalarında çok daha geriye gidebilecekler. Diğer şeylerin yanı sıra, bu onlara buzul çağlarını tetikleyen ve sona erdiren mekanizmaları daha iyi anlamalarını sağlıyor. 6. Çok çeşitli penguen cinsi İlk Antarktika kaşifleri penguen türlerinin büyük çeşitliliğini çoktan tanımlamışlardır. Bu 18 tür arasında gentoo, imparator, chinstrap ve Adélie penguenleri bulunmaktadır.
  21. 3. Kocaman bir delik 2017'de en güneydeki kıtanın uydudan izlenmesi sırasında bilim insanları Antarktika deniz buzunda ABD'nin Maine eyaleti büyüklüğünde bir delik keşfetti. Polinya olarak adlandırılan bu alanın büyüklüğü 90.000 kilometrekarenin üzerinde. Antarktika'da şimdiye kadar bulunanların en büyüğüdür. 1970'lerde araştırmacılar yaklaşık 77.000 kilometrekarelik buzsuz bir alan keşfetmişlerdi. 4. Süper güçleri olan foklar 2014 yılında Ulusal Bilim Vakfı, bilim insanlarının Weddell foklarında altıncı bir his keşfettiklerini duyurdu. Yaşam alanlarına mükemmel bir şekilde adapte olan bu hayvanlar, yüzlerce metre derinliğe kadar dalabilmekte ve buzun yüzeyinde hayatta kalmaları için hayati önem taşıyan nefes alma deliklerini esrarengiz bir kesinlikle bulabilmektedir. Dünya'nın manyetik alanını doğal bir GPS olarak kullanırlar.
  22. İşte en en önemlileri: 1. Fosil ormanlar 2018'in başında bilim insanları gezegenin en güney kıtasında beş fosilleşmiş orman daha keşfetti. Bu sayı, araştırmacıların daha önce dünyanın en büyük çölünde var olduğundan şüphelendikleri tarih öncesi ormanların sayısının neredeyse iki katı. Fosiller yaklaşık 300 ila 200 milyon yıl önce yaşamış bitki kalıntılarından oluşuyor. 2. Bakteriler International Journal of Science dergisinde 2017 yılında yayınlanan bir araştırma, Antarktika'nın çöl topraklarının zengin mikrobiyal yaşam barındırdığını buldu. Bu organizmalar çok az güneş ışığı, termal enerji ve besinle hayatta kalıyor. Çalışmaya göre bulgular, yaşamın minimum besin girdisiyle bile nasıl var olabileceğine dair yeni bir anlayış sağlıyor. Bu mikropların Antarktika topraklarında ve besin açısından fakir sularda yaygınlığını belirlemek için kapsamlı araştırmalara ihtiyaç var. Bu, diğer gezegenlerin atmosferlerinde olası yaşama dair bir bakış açısı sunuyor.
  23. Antarktika yaklaşık 200 yıl önce keşfedilmiştir ve hala dünya üzerinde en az araştırma yapılan kıtadır. Burada hala ortaya çıkarılması gereken pek çok sır var. Ancak ilk araştırmacıların ve zamanımızın bilim insanlarının bugüne kadar ortaya çıkardıkları da olağanüstü derecede şaşırtıcı. Örneğin, uzaydaki yaşam formlarını keşfetmemizi sağlayabilecek bakteriler. Ya da dünyanın manyetik alanını kullanan hayvanlar. Kullandığım kaynak: https://poseidonexpeditions.de/magazin/die-top-10-der-wissenschaftlichen-entdeckungen-in-der-antarktis/ Kullandığım tercüman: https://www.deepl.com/tr/translator Dipnot: Mevcut yapay tercümanlar hâlâ hatasız olarak tercüme edemiyor. Bunu dikkate almakta fayda var.
  24. Kuzey Alaska'da bulunan fosiller, kutup bölgelerinde üreyen kuşlara dair en eski kanıtları oluşturuyor. Oradaki yeni fosil buluntularının gösterdiği üzere, tarih öncesi kuşlar 72,8 milyon yıl önce Kuzey Kutbu'nda yuva yapıyordu. Bu fosiller, kutuplarda üremeye dair bugüne kadar bulunan en eski kanıtlar. Fosillere göre, birkaç tarih öncesi kuş grubu kutup bölgesinde yaşam için gerekli adaptasyonlara sahipti. Ekibin “Science” dergisinde bildirdiği üzere, bu adaptasyonların daha sonra kuşların Kretase döneminin sonundaki kitlesel yok oluşta hayatta kalmalarına yardımcı olması mümkündür. Kaynak: https://www.scinexx.de/news/biowissen/arktis-vogelnistplatz-seit-der-kreidezeit/
  25. Söyle düşünüyorum da... Acaba bir hafta boyunca dünyadaki tüm sosyal medyalar (x, facebook, youtube, instagram, sözlükler, forumlar vs.) kapansa n´olurdu? Muhtemelen dünya davaşından daha etkili olurdu ve ilk etapta bilhassa ego manyakları, din bezirganları, kara propagandacılar, troller ve her konuda uzmanlık taslayanlar kafayı sıyırırdı herhalde. Öyle ya; duvara konuşacak değiller ya.
×
×
  • Create New...