-
İçerik sayısı
2.831 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
146
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by kavak
-
İlahi @gun, 1 tane olması gerektiğini ben resime bakarak(!) bulmuştum. Benim yazdıklarımı teğet mi geçtin yoksa?
-
Komisyon İmralı´ya gitme kararı aldı. CHP ise bu kararı reddetti, ki bana göre CHP´nin davranışı doğru bir karar, çünkü komisyonun İmralı´ya gitmesinin hicbir anlamı yok. Ayrıca halkın çoğunlu da Apo´nın ayağına kadar gidilmesine karşı. Oraya gidip ne yapacaklar, oraya gitmenin ne tür bir getirisi var? Abdullah Öcalan tescilli bir terörist örgütün ele başı ve sayısız sivillerin ölümünden birince derece sorumlu birisi. Komisyonun oraya gitmesinin hiçbir anlamı yok, çünkü komisyonun ana görevi PKK´nın silah bırakmasını ve dağdaki teröristlerin bir şekilde tasfiyesini barışçıl yollardan sağlamak. PKK silah bırakacağını beyan etmişti zaten.
- 64 yanıt
-
- i̇mralı
- abdullah öcalan
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Yapay zekayı insanlar yarattığına göre onlardan insanlar sorumlu. İnsanlar tanrılara nazaran daha tutarlı oldukların ötürü tüm sorumluluğu kendileri üstleniyor. Yani eğer bir gün yapay zekanın birisi bir yamukluk yapacak olursa şayet, bundan biz insanlar sorumluyuz. Çünkü onları biz yaratık. Yapay zekanın mayası bozuksa, demek ki onun mayasını iyi tutturamamışız. Hasılı imtihan gibi zımbırtıların arkasına saklanmıyoruz ve sorumluluğu başkasının üzerine yıkmıyoruz. Birisi birine, tanrı da olsa, özgürlük veremez, ki buna mutlak özgürlük denemez. Özgürlük alınır. Bazen barışçıl yollarla, bazen zorla.
- 50 yanıt
-
- 1
-
-
İşleyen demir paslanmaz. İyi, hoş. Buna bir itirazım yok, da, bu devirde göz ardı edilen bir durum var. Ömrümüz günden güne uzuyor, ki bunun bir bedeli var elbette. Elli yaşından itibaren vücudumuz gözle görülür biçimde yaşlanıyor. Tüm organlarımız bundan nasibini alıyor. Gözlerimiz ve kulaklarımız zayıflıyor, cildimiz sarkıyor, hafızamız zayıflıyor, belimiz ağrıyor vs. Bilhassa beyin organımızın işleyişini tam olarak çözmüş değiliz, bu nedenle onu nasıl dinç tutacağımız hakkındaki tavsiyelere ben pek fazla güvenmiyorum açıkçası. Yok, bir tavsiyem var aslında. Beyninizin dinç kalmasını istiyorsanız, fazla yaşlanmayın.
-
Gödel'in eksiklik teoremlerini kullanan bir fizikçi/matematikçi ekibi, dünyanın yalnızca algoritmalardan oluşmaması gerektiğini gösterdiğini iddia ediyor. Yani bu kainatın simüle edilmesinin mümkün olamayacağını söylüyorlar. Kaynaklar: https://www.sciencealert.com/physicists-just-ruled-out-the-universe-being-a-simulation https://www.derstandard.de/story/3000000295433/mathematischer-beweis-soll-zeigen-dass-wir-nicht-in-einer-simulation-leben https://www.nefes.com.tr/bilim-insanlari-simulasyonda-miyiz-sorusuna-noktayi-koydu-76001 Bu hususta son sözün söylendiğini düşünmüyorum, çünkü teknoloji henüz emekleme aşamasında. Quantum bilgisayarları henüz iş başı yapmadı. Son olarak: İçinde yaşadığımız kainatın tüm sırlarını (kara madde, kara delik, kara enerji, zaman/mekan vs.) tam olarak henüz bilmiyoruz. Hal böyle iken buna benzer konulara biraz temkinli yaklaşmak gerek.
-
- matematik
- simulation
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Fikir güzel ve gerekli ancak bunu kötüye kullananlar olacak. Denetlemesi çok zor.
-
Okuldayken matematik öğretmenimiz bazı durumlarda kara tahtaya bakarak çözümlemenin çok zaman kazandırabileceğini söyleyip dururdu. Ben de ortadaki boşluğa bakarak en az 4 dairenin sığacağını düşündüm. Küçük dairelerin yarı çapı diğerleri gibi aynı olacaksa eğer, sayıları daha az olmalı. Bakarak bulduğum cevap 1 daire.
-
Bu maaş zaten var ancak CDU/CSU, bu maaştan yararlananları daha sıkı bir takibe almayı istiyorlar ve kurallara uymayanlara katı yaptırımlar getirilecek.
-
Tanrı(lar) yeryüzünde her gün tecavüze uğrayan, ezilen, öldürülen çocukları ve kadınları hiçbir zaman umursamadı, yetişkin insanları mı umursayacak?! Sınav mı, yemişim sınavını! Sınav mevzusu dinlerin en büyük yalanlarından birisidir.
-
Evet, aynen böyle. Ayrıyeten bir araştırmaya göre bize sunulan sonuçların %40´ını kendileri (ChatGPT, Gemini ve yoldaşları) uyduruyorlarmış. Gel de gülme. Al sana kapı gibi kaynak: https://www.tagesschau.de/wissen/technologie/kuenstliche-intelligenz-fakten-100.html
-
Gooogle Amca´nın yapay zekası dedi ki: Analog bir saatte üç göstergenin (saat, dakika ve saniye ibreleri) belirli açısal ilişkileri oluşturduğu zamanları bulmak, ibrelerin hızlarının farklı olması nedeniyle karmaşık bir matematiksel hesaplama gerektirir. İbrelerin hızları şu şekildedir: Saat ibresi: 12 saatte 360°, yani dakikada 0.5° hareket eder. Dakika ibresi: 60 dakikada 360°, yani dakikada 6° hareket eder. Saniye ibresi: 60 saniyede 360°, yani saniyede 6° veya dakikada 360° hareket eder. Bu ibrelerin konumları sürekli değiştiği için, tam olarak aynı anda istenen açıları oluşturdukları anları kesin olarak belirlemek gerekir. Saniye ibresinin çok hızlı hareketi nedeniyle, bu tür hizalanmaların gerçekleştiği anlar genellikle sadece belirli anlık zamanlardır. Soruların yanıtları, her 12 saatlik döngüde (veya daha spesifik olarak her saatte) birden fazla kez gerçekleşebilen durumları ifade eder. Göstergeler saat kaçta 3 eşit açı (120 derece) oluşturur? Üç ibrenin de birbirlerine göre 120 derecelik açı oluşturduğu durumlar mevcuttur. Bu durum, ibrelerin kadranın 120 derecelik aralıklarla (örneğin 12, 4 ve 8 yönlerinde) hizalandığı anlarda gerçekleşir. Ancak, ibrelerin farklı hızları nedeniyle bu tam hizalanmanın gerçekleştiği kesin zamanı hesaplamak gerekir. En bilinen yaklaşım, saat ibresinin yaklaşık olarak 4 veya 8'i gösterdiği zaman dilimleridir. Göstergeler saat kaçta 2 tane dik açı oluşturur? Üç ibrenin birbirine göre ikişerli olarak (Saat-Dakika, Dakika-Saniye veya Saat-Saniye) iki farklı dik açı oluşturması durumu daha karmaşıktır. Bu, ibrelerin konumlarının özel bir geometrik düzenleme oluşturduğu anlarda gerçekleşir. Göstergeler saat kaçta 2 tane eşit açı oluştururlar? Üç ibrenin iki farklı çifti arasında eşit açıların oluştuğu durumlar da mevcuttur. Örneğin, Saat-Dakika arasındaki açının Dakika-Saniye arasındaki açıya eşit olduğu zamanlar gibi. Bu kesin anları bulmak için matematiksel denklemler çözmek gerekir. Ancak genel olarak, bu tür hizalanmalar gün içinde birçok kez, ancak genellikle saniyenin belirli bir kesrinde gerçekleşir. Örneğin, saat 12:00'de üç ibre de çakışıktır (0 derece açı), ancak bu 3 eşit açı değildir. Saat 4:00 veya 8:00 civarında, saat ve dakika ibreleri yaklaşık olarak 120 derece açı oluşturur, ancak saniye ibresinin konumu da bu denkleme dahil edilmelidir. @DreiMalAli, yapay zeka biraz kaytarıyor gibi. Çünkü karmaşıklıktan falan bahsediyor. Zaten "Biraz düşüneyim" demesinden şüphelenmiştim.
-
@Saturn, hastalıkla alakası yok. Hepsi beyin yıkanmasından ibaret. Sen doğuştan itibaren örneğin Hinduların içinde yaşamış olsan, muhakkak onların her şeyiyle haşır neşir olacaksın. Diğer toplumlara/dinlere ise yabancı bir madde gibi bakacaksın. Tıpkı Müslümanların kendinden olmayanlara baktığı gibi. Bunlar herhangi bir hastalık belirtileri değil, bilakis canlıların yaşadıkları ortamda nasıl uyum sağladıklarının ve neye dönüştüklerinin bir göstergesidir aslında. Adına evrim diyorlar, ki öyledir zaten. Çünkü kültürümüz, dilimiz, inancımız, yaşam tarzımız vs. sürekli dönüşüyor. Ayrıca insanlar sürü canlılarıdır, bunu göz ardı etmemek gerek. Yani sürüde kazanılan bilgileri bir sonraki nesillere aktarıyoruz, ki dini saçmalılar da bunların içinde var. Hasılı dinsel inançlar/eylemler her ne kadar sana saçma gelse de, dindarların senden pek bir farkları yoktur ve hastalık belirtisi falan değildir.
- 25 yanıt
-
- 1
-
-
Bence olmamış, çünkü böyle tek kişilik küçücük UFO´mu olurmuş?
-
Grok gizli Müslüman olmalı herhalde. Camisiz, minaresiz bir şehir bulamamış mı?!
-
Azizim; Yahudiler seçilmiş bir halk olduğuna göre (valla ben onların yalancısıyım), dünyanın yaşını hay hay elbette bilecekler. Neye göre hesapladıklarını onları seçen tanrı Yahwe biliyor mu, işte orada tam emin değilim. Yine de en doğrusunu Allah(!) bilir tabii.
-
İnsanların, daha doğrusu erkeklerin uydurduğu dinlerde ve yazdıkları kitaplarda elbette bu tip akla ziyan eylemler ve söylemler olacaktır. Hatta o kadar abartmışlar ki, her şeye gücü yeten tanrının/tanrıların özellikleri bile gayet insani. Daha doğrusu erkeksi. Her şeyleri ile bizlerin aynası adeta. Ataerkil bir toplumda kadınlar daima ezilmişlerdir. Kölelik ise insanlık tarihi kadar eskidir ve büyük uğraşlar sonucunda kölelik nihayet 20. yüzyılda resmi olarak kaldırılmıştır. Köleliği, ticaretini hiçbir din tamamen ortadan kaldıramamıştır, çünkü onu araç olarak kullanmaya devam etmişlerdir. Kölelikte ısrar edenlere dini kitaplarda hiçbir yaptırım/ceza öngörülmemiştir. Hırsızların elinin kesilmesini uygun görenler ve bunu kutsal kitaplara yazanlar, insanları köle yapanlara gıklarını çıkar(a)mamıştır. Bu nedenle kölelik mercii varlığını asırlar boyu sürdürebilmiştir Ne zaman insanlar bilim sayesinde aydınlanmaya, bilinçlenme ve çağdaşlaşmaya başladı, işte o zaman kölelik, dinlere rağmen ortadan kaldırılabildi ve kadınlar eskiye nazaran rahat bir nefes alma olanağı buldu. Yine de kadınlar hâlâ dünyanın birçok yerinde 2. sınıf muamelesi görüyor maalesef. Bunda dinlerin etkisi bir hayli büyük ve dinler varlıklarını hâlâ sürdürüyor.
- 2 yanıt
-
- 1
-
-
İsa, Muhammed´e kıyasla bir hayli popüler sayılır. Meryem´in puanlarını da İsa´ya yazmak lazım, ne de olsa anası. Adem´in puanları geçersiz, çünkü sadece kendi ailesinin peygamberi olmuş. Böyle peygamberlik olmaz; resmen şike kokuyor. İbrahim hiç aklıma gelmemişti, sayende aydınlandım. Oysa bu kitabı okumuş birisi olarak, nasıl da gözümden kaçmış. Hayret.
-
Topu forumun azılı mı azılı, tebliğci ve bir o kadar da sadece kitapçı olan @Emre_1974tr forumdaşına atıyorum. Bakalım herhangi fikir beyan edecek mi? Niye Emre, çünkü taptığı kitabın içinde en fazla Musa ´nın adı geçiyor, ki İsa´da bir hayli popüler. Bu yalın gerçek, toz kondurmadığı kıtabın temelini kimlerin yazdığını ayan beyan ortaya seriyor. Diii mi, Emre! İsminin anılması babında Muhammed öksüz oğlan muamelesi görüyor. 1 kere mi desem, yoksa 4 kez mi deseeem! Kimbilir belki de bizim Emre muhtemelen gizli musevi olduğundan ötürü her diyarda "Aman da Tanrım çok yakışıklı, aman da kitabım en gözeli!" gazelini takılmış plak gibi okuyor.
-
Valla benden bu kadar. İlginç olan Türkçe ve Ingilizce tercümelerinin bir hayli farklı olduğu. Sayfalar 1:1 uyuşmuyor ve İngilizce tercümesinin en son sayfalarında olan kaynaklar, Türkçe tercümesinde yok mesela. Hangisinin orijinal Arapça´ya daha yakın olduğunu bulmak sana kalmış. Bak ne diyom! Bir hafta izine çık (şayet emekli olmadıysan) ve o haftayı Gazzali haftası ilân et. Vermiş olduğum sitedeki onun bazı kitaplarını gözden geçir, da, zamanına yazık olacağını şimdiden belirteyim. Kadınlara ne gözle baktığını tekrar belirtmeme gerek yok ve bu zat Müslüman olmayanların alayını düşman bellemiş ve bizlere hakaretin âlâsını ediyor.
-
Kaynak olarak kullandığım sitede Türkçe´sini okuyabilirsin.. https://archive.org/details/imam-gazzali-kitapligi-35-kitap/Imam Gazali - Devlet Baskanlarina Nasihatler/page/n1/mode/2up Orada diğerleri de var.
-
Gazali gibi gerici müslüman filozoflar (diğer dinlerde de var bunun gibilerden) çağdaş insanlık için büyük bir tehlike arzediyor, çünkü bunların yazdıklarına körü körüne inanan ve bunların peşinden giden kökten dinciler var. Bunlar temelde şeriatın hüküm sürmesini hayal ederler. Böyle bir düzende hele ki bir kadınsanız, vay halinize.
-
Eğri oturup doğru ve kısa konuşalım, çünkü ortada sayfalar/kitaplar dolusu yazmayı gerektirecek bir şey yok. Herhangi bir canlının (bitki, hayvan veya insanın) hayatındaki tüm (geçmişte, şimdi ve gelecekteki) hal ve hareketini birisi (adına ne derseniz deyin) önceden somut bir şekilde biliyorsa, ortada özgürlüğün ö´sü olamaz. Artı; her şeyi önceden bildiğini iddia eden bu sözde varlık aynı zamanda her şeyi yarattığını da iddia ediyor. Bilenle yaratan aynı varlıkmış, böyle diyor bu dindarlar. Eee, bariz bir şekilde belli işte. Onlara göre her canlının hal ve hareketi somut bir şekilde önceden belirlenmiş işte. Yarın benim ne bok yiyeceğim en ince detayına kadar belli ise ve tüm bunlar benden bağımsız birisi tarafından göya önceden biliniyorsa, özgür irade diye bir şey yoktur. Olamaz, da! Var diyenler, özgür/özgürlük kavramının ne anlama geldiğinden bihaberdir ve bunları tekrar ilkokula göndermek lazım. Hasılı en basit bir mevzuyu sayfalar dolusu yazılarla açıklamaya kalkanlardan uzak durun. Bunları tek gayesi var; mevzuyu olabildiğince bulanıklaştırmak ve kafa karıştırmak. Çünkü kendi kafaları da çok karışık.
- 50 yanıt
-
- 1
-
-
Gerçek zeka bugüne kadar bunu beceremedi, varsın yapay zeka yapsın. Zaten gidişat o yönde.
-
Deyimi yerindeyse neredeyse her şeye bahis oynamak mümkün. At, it, deve yarışları olduğu gibi bunlara bahis yatıran insanlar var. Insanlar bunlarla yetinmez tabii, dünya çapında aklınıza gelen her spor dalında büyük çapta bahisler oynanıyor. Geçen gün TFF(Türkiye Futbol Federasyonu) futboldaki bahis skandalını patlattı. Yüzlerce hakem, binlerce sporcu ve muhtemelen sayısı az olmayan yönetici, menejer vs. bu işe bulaşmış vaziyette. Daha bunun basketbolu, voleybolu falan filan da var. Bu spor dallarındaki durumun futboldan pek farklı olduğunu zannetmek veya beklemek aptalık olur. Zaten Türkiye´deki hakemlere hiç kimse güvenmiyordu, bu olay bunun tuzu biberi oldu adeta. 150 hakem suçlu bulunmuş, da, bu sadece buzul dağının tepesi anca. Gerçek rakamların daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bahis oynayan ve oynamaya tenezzül eden bir hakemin kendi yönettiği maçlarda objektif davrandığı/davranacağı tartışılır. Zevkine bahis oynuyorsa bir sorun, para kazanmak için oynuyorsa daha büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu saatten sonra köklü bir temizlik yapılmazsa, maçlar oynanamaz hâle gelecektir.
