Jump to content

Evren nasıl ortaya çıktı?


mantik

Recommended Posts

evren nedir? öncesinde ne vardı ya da ne oldu ve niçin oldu?

asıl sorun gözlem vermeyen şeyler hakkında soru soran beyinlerimizde?

bu boşa kürek çekmek değil midir?

Once kisa bir giris yapaslim.

 

Evren daimi gozlem veren bir mekandir.

 

Mekan oldugu icin zamana ihtiyaci yoktur.

 

Oyuzden zamansal olarak ortaya konamaz.

 

Sadece uzerinde olan zamansal teoriler ya da gozlemler dile getirilebilir.

 

Mekan olmadan uzerrindeki parcalarin ve bu parcalardan birinin yarattigi zamanin olmasi mumkun degildir.

 

Insanoglu henuz evrenin bir mekan olarak ebatlarini ortaya koyamamistir.

 

Evreni ve uzerideki her bir parcayi kendi parcasida dahil, gozlemlemektedir.

 

Evren, insanoglunca bilinen ve sinirlari henuz ortaya konmamis en genis mekan olarak bir fenomendir.

 

Dolayisi ile "evrenin oncesi" zamansal bir sorudur.

 

Evren olmadi daimi olarak orda. Bunun zamansal basi ya da sonu ya da genislemesi daralmasi paralel evrenler v.s. sadece varsayimlardir.

 

Cunku mekaninin henuz ebatlari bilinmeyen evrenin, neyin mekaninda genisledigi ya da daraldigi hangi mekandan var oldugu ne zaman oldugu v.s. sorulari ve yanitlari var sayimdir.

 

Bilim ayrica neden/nicin den ziyade, nasil sorusunu sorar.

 

Aksi sorular evrene beyin ve zihin soyutlamasi yuklemektir ve bir olduran aramaktir. Yani evreni oznellestirmek ya da tanri ile bag kurmaktir.

 

Aynen asil sorun, gozlem vermeyen seyler hakkinda soru soran beyinlerimizde.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

  • 6 sene sonra...

Evren hep var idi sonradan oluşmadı denirse...

Şöyle bir paradoks oluşuyor mu acaba...

Hep var olan evrende zamanda geriye dogru düşünsel olarak gittiğimizi farzedelim...

Bu gidiş sonsuza dek devam edecektir değil mi...

O zaman evren bugüne gelinceye kadar sonsuz bir zaman geçirmiştir...

Peki sonsuz zamanı aşıp bu güne gelmek nasıl mümkün olmuştur...

Yani sonsuz zamanı aşmak bir paradoks değil midir...

Link to comment
Share on other sites

On 13.09.2021 at 23:42, kirec yazdı:

Evren hep var idi sonradan oluşmadı denirse...

Şöyle bir paradoks oluşuyor mu acaba...

Hep var olan evrende zamanda geriye dogru düşünsel olarak gittiğimizi farzedelim...

Bu gidiş sonsuza dek devam edecektir değil mi...

O zaman evren bugüne gelinceye kadar sonsuz bir zaman geçirmiştir...

Peki sonsuz zamanı aşıp bu güne gelmek nasıl mümkün olmuştur...

Yani sonsuz zamanı aşmak bir paradoks değil midir...

Bence evren kavramını yanlış kullananlar var, çünkü söz konusu olan enerjinin daimi var olması. Kullandığımız zaman ve mekan bu evren için geçerlidir, çünkü ikisinin de başlangıcı bu evrenle baş göstermiştir. Enerji daima var ise, birden fazla evrenlerin olma olanağı ağırlık kazanıyor. Yani kainatta sayısız evren ve her evrenin kendine ait zaman ve mekanı olma olasılığı yok değil.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

On 14.09.2021 at 00:42, kirec yazdı:

Evren hep var idi sonradan oluşmadı denirse...

Şöyle bir paradoks oluşuyor mu acaba...

Hep var olan evrende zamanda geriye dogru düşünsel olarak gittiğimizi farzedelim...

Bu gidiş sonsuza dek devam edecektir değil mi...

O zaman evren bugüne gelinceye kadar sonsuz bir zaman geçirmiştir...

Peki sonsuz zamanı aşıp bu güne gelmek nasıl mümkün olmuştur...

Yani sonsuz zamanı aşmak bir paradoks değil midir...

Değildir. 

kavak ipucunu vermiş. 

Link to comment
Share on other sites

On 14.09.2021 at 00:42, kirec yazdı:

Evren hep var idi sonradan oluşmadı denirse...

Şöyle bir paradoks oluşuyor mu acaba...

Hep var olan evrende zamanda geriye dogru düşünsel olarak gittiğimizi farzedelim...

Bu gidiş sonsuza dek devam edecektir değil mi...

O zaman evren bugüne gelinceye kadar sonsuz bir zaman geçirmiştir...

Peki sonsuz zamanı aşıp bu güne gelmek nasıl mümkün olmuştur...

Yani sonsuz zamanı aşmak bir paradoks değil midir...

Zamanı tasavvur ederken film şeritlerinin birbirine bağlanması veya uzun bir köprü şeklinde düşünüyorsun.

Sonsuz zamanı aşıp bu güne gelmek nasıl mümkün olmuştur? diyorsun.

Karşında başı olmayan bir köprünün olduğunu, köprünün üzerinde olduğunu ve kırmızı bir topun üzerine yaklaştığını farz et.

Bu top nereden geliyor? diye sorarsın.

Ama top nihai bir yerden geliyor değildir.

Var olan tek şey şu andır ve şu an değişir.

Hareket vardır, sen ise hareketin nereden geldiğini soruyorsun.

 

Hareketin başlangıcı olan bir yerden geldiği ne malum?

 

Tahtada kendiliğinden sayılar ortaya çıkıyor ve bu durumun başı yok.

Zaman için geçerli durum bu olabilir.

Ortada paradoks yok.

Zamansızlıkta, başlangıcı olmayan zaman da tasavvur edilemeyendir.

Link to comment
Share on other sites

  • 7 ay sonra...
On 21.04.2011 at 10:46, mantik yazdı:

Günümüz fiziğinde evrenin kökeniyle ilgili mevcut en popüler teori olan Big Bang (Büyük Patlama) teorisi her ne kadar evrenin başlangıç anı ve onun sebebiyle ilgilenmese de (daha çok sonrası ile ilgilenir), bu konuda kafa yoran fizikçiler arasında bu konuyu açıklamaya çalışanlar olmuştur.

 

Bu açıkalamalardan en popüler olanlardan bir tanesi fizikte "simetri kırılımı" denen bir prensibe dayalı bir açıklamadır.

 

Big Bang teorisine göre evrenin ilk 10 üzeri -43 saniyelik döneminde tüm kuvvetler birleşik durumaydı. 10 üzeri -35 inci saniyede GUT simetrisi bozuldu. 10 üzeri -32 inci saniyede 'inflation' (şişme) sona erdi ve 'strong' (kuvvetli) ve 'electroweak' (elektromanyetik kuvvet ile zayıf nükleer kuvvetin birleşimi) ayrıldı. 10 üzeri -12 inci saniyede zayıf kuvvet ile elektromanyetik kuvvet ayrıldı.

 

Matematikte ve fizikte "Spontaneous Symmetry Breaking" (Kendiliğinden simetri kırılımı) diye bir kavram vardır. Bu kavramı anlatmak için bir tepenin üzerinde duran bir top örneği verilir. Top burada hareketsiz dururken simetriktir. Fakat kararlı değildir. Her an bir tarafa doğru yuvarlanabilir. Zaman içinde er ya da geç bu top şu veya bu tarafa yuvarlanacaktır. Yuvarlandığında ise, simetri bozulmus olacaktır, çünkü topun yuvarlandığı yön diğer tüm olası yönlerden ayırt edilmiş olacaktır.

 

Işte Big Bang'in ortaya çıkışı bu tür bir şey gibi düşünülüyor. Boşluk kendi başına simetrik fakat kararsızdır. Kuantum teorisine göre boşlukta sürekli kuantum dalgalanmaları gerçekleşir. Arada bir atomaltı parçacıklar ortaya çıkıp kaybolur.

 

Fizikte sanal parçacık diye de bir kavram vardır. Parçacıkların birbiriyle etkileşimleri Feynman diyagramı denen bir tür diagramla gösterilir. Örneğin elektron ve pozitron etkileşime girdiğinde, sanal bir parçacık olarak bir gluon salınır. Elektronlar etkileşime girdiğinde, foton salınır. Nükleon'lar etkileşime girdiğinde pion salınır, vs. Bunlar Feynman diagramında noktalı çizgi ile gösterilen sanal parçacıklardır. (Reel parçacıklar düz çizgi ile gösterilir).

 

Boşluktaki kuantum dalgalanmalarına bu sanal parçacıkların ortaya çıkıp yok olmalarının sebep olduğu söylenir. (Bu parçacıklar çok kısa ömürlüdür). Fizikte 'CP-violation' denen bir etki sonucunda, boşlukta sanal parçacıklar ile sanal antiparçacıklar arasında bir dengesizlik oluşur ve ortaya fazlalık parçacıklar çıkar. Bunlar ise evrendeki görünür maddeye denk gelir. İşte Big Bang'in neden meydana gelmiş olabileceğine dair mevcut açıklamalarin biri, hatta belki en popüleri budur.

Şu an daha fazla kabul gören ve ispatlanan  teori evrenin sonsuzdan geldiği ve sonsuza gittiği bu bağlamda bigbeng var ama başlangıç değil.

Link to comment
Share on other sites

18 saat önce, İsmail yazdı:

Şu an daha fazla kabul gören ve ispatlanan  teori evrenin sonsuzdan geldiği ve sonsuza gittiği bu bağlamda bigbeng var ama başlangıç değil.

Big bang bir baslangic, en azindan icinde oldugumuz yapinin (tozlariyla, gazlariyla, delikleriyle, yildizlariyla ,otuyla, bokuyla bir evren).

Sebep olan sey ise bir evren degildir. Elmas ile helyum gazi arasindaki farktan epeyce. 

Yanlis anlasilmasin , bir tanridan bahsetmiyorum. Yukarda zaten mantik anlatmis. 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Deadanddark yazdı:

Big bang bir baslangic, en azindan icinde oldugumuz yapinin (tozlariyla, gazlariyla, delikleriyle, yildizlariyla ,otuyla, bokuyla bir evren).

Sebep olan sey ise bir evren degildir. Elmas ile helyum gazi arasindaki farktan epeyce. 

Yanlis anlasilmasin , bir tanridan bahsetmiyorum. Yukarda zaten mantik anlatmis. 

Bigbang bizim başlangıcımız evrenin değil sonsuzdan gelip sonsuza gidiyoruz ışıktan hızlı genişleyen bir evren var. Diyor celal hoca

Link to comment
Share on other sites

14 saat önce, İsmail yazdı:

Bigbang bizim başlangıcımız evrenin değil sonsuzdan gelip sonsuza gidiyoruz ışıktan hızlı genişleyen bir evren var. Diyor celal hoca

Öyle degil iste. Bir baslangici olmasaydi hersey coktan olup bitmis olurdu. 

Ornegin galaksimiz coktan andromeda ile birlesmis ve hatta basak kumesi ile kaynasmis ve lainekea super kumesinin merkezine varmis. Tum yildizlar sonmus, kapkaranlik , sadece kara cuceler ve etrafta gelisi guzel dolanan sahipsiz gezegenler vs. olmus olurdu.

İgrenc bir ornek vereyim. Derin evrenin oncesindeki sey olsun, iste o pürüzsuz derinde aniden tek noktadan ortaya cikan ve buyuyen sigil evren olur.

 

Link to comment
Share on other sites

5 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Evrenin oluşumunu dünyadan bakarak anlamak imkansız gibi. Çünkü gördüğümüz galaksiler gerçekten orada mı değil mi bilmiyoruz. Bazılarının ışığı geliyor sadece.

İnsanlık uzayda koloniler kurup galaksiler arası bir iletişim ağı kurabilirse bunu daha iyi anlayabiliriz.

Galaksiler oradamı değil mi biliyoruz kesin olarak bir yıldızın kütlesinden ömrünü hesaplayabilir teleskoba gelen ışığın renginden mesafeyi hesaplayabilir yaşını tahmin edebiliriz 

Link to comment
Share on other sites

12 saat önce, Deadanddark yazdı:

Öyle degil iste. Bir baslangici olmasaydi hersey coktan olup bitmis olurdu. 

Ornegin galaksimiz coktan andromeda ile birlesmis ve hatta basak kumesi ile kaynasmis ve lainekea super kumesinin merkezine varmis. Tum yildizlar sonmus, kapkaranlik , sadece kara cuceler ve etrafta gelisi guzel dolanan sahipsiz gezegenler vs. olmus olurdu.

İgrenc bir ornek vereyim. Derin evrenin oncesindeki sey olsun, iste o pürüzsuz derinde aniden tek noktadan ortaya cikan ve buyuyen sigil evren olur.

 

Evren ışıktan hızlı genişletebilir mi? Genişleyemez diyorsan bu bilimi ve veriyi inkar olur eğer genişler diyorsan bu nasıl olur? Işıktan hızlı ne olabilir buyur sana soru?  Sicim dünyası daha öncede dediğim gibi çok boyutlu bir örgüdür ve çok boyutlu olan tek şey sicimlerdir. Temeli anlamadan hiç birşey zihinde canlanmaz. Yok efendim zaman boyutu yok nokta var iki boyutta o çizgi olurda yok devenin bale pabucu diyesim gelir. Sicim dünyasında mekan algısı yoktur aksi takdirde dolanık iki parçacık anlık bilişimde bulunamaz. Bunu parçacık boyutunda zaman mekan yoktur şeklinde açıklayamayız. Tek açıklaması parçacıkların sicimler vasıtasıyla zaman mekan algısını kaldırdıklarıdır.

 

Link to comment
Share on other sites

7 saat önce, İsmail yazdı:

Galaksiler oradamı değil mi biliyoruz kesin olarak bir yıldızın kütlesinden ömrünü hesaplayabilir teleskoba gelen ışığın renginden mesafeyi hesaplayabilir yaşını tahmin edebiliriz 

Bilinen 45 milyar yıllık evren var. Çoğu galaksinin ışığı geliyor. Gelen ışığı analiz edebilirsin ama kütlesi orada mı bilemiyoruz.

Işık evrenin dışında bir varlık değildir. Işığın ulaştığı her yer evrendir. Bilinen en büyük hız ışık hızı olduğuna göre evren ışıktan hızlı genişleyemez. Eğer ışıktan daha hızlı başka enerji kaynakları varsa o zaman evren ışıktan hızlı genişler diyebiliriz.

Link to comment
Share on other sites

8 saat önce, İsmail yazdı:

Evren ışıktan hızlı genişletebilir mi? Genişleyemez diyorsan bu bilimi ve veriyi inkar olur eğer genişler diyorsan bu nasıl olur? Işıktan hızlı ne olabilir buyur sana soru?  Sicim dünyası daha öncede dediğim gibi çok boyutlu bir örgüdür ve çok boyutlu olan tek şey sicimlerdir. Temeli anlamadan hiç birşey zihinde canlanmaz. Yok efendim zaman boyutu yok nokta var iki boyutta o çizgi olurda yok devenin bale pabucu diyesim gelir. Sicim dünyasında mekan algısı yoktur aksi takdirde dolanık iki parçacık anlık bilişimde bulunamaz. Bunu parçacık boyutunda zaman mekan yoktur şeklinde açıklayamayız. Tek açıklaması parçacıkların sicimler vasıtasıyla zaman mekan algısını kaldırdıklarıdır.

 

İsmail karistirma simdi,

Big bang evrenin baslangici degil bizim baslangicimizdir dedin. Bende hayir gayet icinde oldugumuz bu yapi evrenin taa kendisidir dedim. Baslangicida buyuk sismedir.

Bak bu evrenin kendine has ozellikleri var. Guclu nukleer kuvvet, zayif nukleer kuvvet, kutle cekim vs. Bunlar bu evreni evren yapan ozellikler. 

Oncesindeki sey bir evren degil, onceside evrendi zaten demek icin elimizde kanit yok. Senin yaptigin sey yarasaya kus demeye benziyor.

Ayrica evren bize gore isiktan hizli genisliyor ama ayni zamanda isiktan hizli genislemiyor. Ters yone giden iki otomobilden birinin otekine gore hizi daha buyuk gorulur, gercek hizlari ise daha dusuktur. 

Yani sapla samani karistirmamak gerek. Evren bahsi gecen 45 milyar isik yili yaricapindaki icinde oldugumuz kureye denilir.

Link to comment
Share on other sites

7 saat önce, Deadanddark yazdı:

İsmail karistirma simdi,

Big bang evrenin baslangici degil bizim baslangicimizdir dedin. Bende hayir gayet icinde oldugumuz bu yapi evrenin taa kendisidir dedim. Baslangicida buyuk sismedir.

Bak bu evrenin kendine has ozellikleri var. Guclu nukleer kuvvet, zayif nukleer kuvvet, kutle cekim vs. Bunlar bu evreni evren yapan ozellikler. 

Oncesindeki sey bir evren degil, onceside evrendi zaten demek icin elimizde kanit yok. Senin yaptigin sey yarasaya kus demeye benziyor.

Ayrica evren bize gore isiktan hizli genisliyor ama ayni zamanda isiktan hizli genislemiyor. Ters yone giden iki otomobilden birinin otekine gore hizi daha buyuk gorulur, gercek hizlari ise daha dusuktur. 

Yani sapla samani karistirmamak gerek. Evren bahsi gecen 45 milyar isik yili yaricapindaki icinde oldugumuz kureye denilir.

Işık ilerlemek için boşluğa ihtiyaç duyar demekki boşluk yada sicimler ışıktan hızlı bildiğimiz zaman mekan algısına takılmak işleri çıkmaza sokuyor

On 23.04.2022 at 13:32, Deadanddark yazdı:

Öyle degil iste. Bir baslangici olmasaydi hersey coktan olup bitmis olurdu. 

Ornegin galaksimiz coktan andromeda ile birlesmis ve hatta basak kumesi ile kaynasmis ve lainekea super kumesinin merkezine varmis. Tum yildizlar sonmus, kapkaranlik , sadece kara cuceler ve etrafta gelisi guzel dolanan sahipsiz gezegenler vs. olmus olurdu.

İgrenc bir ornek vereyim. Derin evrenin oncesindeki sey olsun, iste o pürüzsuz derinde aniden tek noktadan ortaya cikan ve buyuyen sigil evren olur.

 

Evren ışıktan hızlı genişletebilir mi? Genişleyemez diyorsan bu bilimi ve veriyi inkar olur eğer genişler diyorsan bu nasıl olur? Işıktan hızlı ne olabilir buyur sana soru?  Sicim dünyası daha öncede dediğim gibi çok boyutlu bir örgüdür ve çok boyutlu olan tek şey sicimlerdir. Temeli anlamadan hiç birşey zihinde canlanmaz. Yok efendim zaman boyutu yok nokta var iki boyutta o çizgi olurda yok devenin bale pabucu diyesim gelir. Sicim dünyasında mekan algısı yoktur aksi takdirde dolanık iki parçacık anlık bilişimde bulunamaz. Bunu parçacık boyutunda zaman mekan yoktur şeklinde açıklayamayız. Tek açıklaması parçacıkların sicimler vasıtasıyla zaman mekan algısını kaldırdıklarıdır.

 

Link to comment
Share on other sites

On 24.04.2022 at 17:41, İsmail yazdı:

Işık ilerlemek için boşluğa ihtiyaç duyar demekki boşluk yada sicimler ışıktan hızlı bildiğimiz zaman mekan algısına takılmak işleri çıkmaza sokuyor

Evren ışıktan hızlı genişletebilir mi? Genişleyemez diyorsan bu bilimi ve veriyi inkar olur eğer genişler diyorsan bu nasıl olur? Işıktan hızlı ne olabilir buyur sana soru?  Sicim dünyası daha öncede dediğim gibi çok boyutlu bir örgüdür ve çok boyutlu olan tek şey sicimlerdir. Temeli anlamadan hiç birşey zihinde canlanmaz. Yok efendim zaman boyutu yok nokta var iki boyutta o çizgi olurda yok devenin bale pabucu diyesim gelir. Sicim dünyasında mekan algısı yoktur aksi takdirde dolanık iki parçacık anlık bilişimde bulunamaz. Bunu parçacık boyutunda zaman mekan yoktur şeklinde açıklayamayız. Tek açıklaması parçacıkların sicimler vasıtasıyla zaman mekan algısını kaldırdıklarıdır.

 

Yazdiklarin pek anlasilir degil benim acimdan 

Evren ile isigin hizini neden kiyasliyorsun anlamiyorum.

Evren bir butundur. İsik onun icindedir. Evrenin isiktan hizli genislemesini ne engelleyebilirki. İsigin onune engeller koyarak ulasacagi noktaya daha gec varmasini saglayabilirsin. 

Yani evrenin isiktan hizli genisliyor olabilmesi sasilacak , olanaksiz bir durum olmaz.

Link to comment
Share on other sites

23 dakika önce, Deadanddark yazdı:

Yazdiklarin pek anlasilir degil benim acimdan 

Evren ile isigin hizini neden kiyasliyorsun anlamiyorum.

Evren bir butundur. İsik onun icindedir. Evrenin isiktan hizli genislemesini ne engelleyebilirki. İsigin onune engeller koyarak ulasacagi noktaya daha gec varmasini saglayabilirsin. 

Yani evrenin isiktan hizli genisliyor olabilmesi sasilacak , olanaksiz bir durum olmaz.

Evrende ışıktan hızlı ilerlemek ancak ışınlanma dediğimiz şekilde olabilir bir amip i ışınlamayı hayal bile edecek teknoloji miz yok.açılan konuda bir başlangıçtan bahis var bense sonsuzdan gelip sonsuza gitmekten bahsediyorum hal böyle olunca işin içine zaman ve ışık giriyor ve algıladığımız dünyada evrende temelde ışık sicim ve evren örtüsü var. Temeli anlamaya çalışmadan sonuç bağlamak zor sanki.

Link to comment
Share on other sites

Şu an, İsmail yazdı:

Evrende ışıktan hızlı ilerlemek ancak ışınlanma dediğimiz şekilde olabilir bir amip i ışınlamayı hayal bile edecek teknoloji miz yok.açılan konuda bir başlangıçtan bahis var bense sonsuzdan gelip sonsuza gitmekten bahsediyorum hal böyle olunca işin içine zaman ve ışık giriyor ve algıladığımız dünyada evrende temelde ışık sicim ve evren örtüsü var. Temeli anlamaya çalışmadan sonuç bağlamak zor sanki.

Bu arada temelden kastım varlığın en küçük yapı taşı yada yokluğun

Link to comment
Share on other sites

On 20.09.2011 at 23:02, evrensel-insan yazdı:

 

 

 

Zamani algilamak icin, once bu kavramin nereden ciktigina bakmak gerek. Insanoglundan oncezaman diye bir kavram yoktu ve zamani ortaya koyan insanogludur. Ayrica, zaman temporal olarak,gecici ve degiskendir. Insanoglunun tum numenal yetisinin fonksiyonu gibi.

 

Bilimsel olarak spatio temporal temelli dortlu algida, spatio spa yani sabit kokeninden gelir ve yer, mekan demektir. Bu temelde gorsel olarak uc boyutlu olsada algi olarak tektir. Zaman ise algi olarak ucludur. Yani gecmis, simdiki ve gelecek zaman, ya da dun bugun yarin.

 

Hem mekanin hem de mekandaki herhangibir parcanin, zamana bagimliligi yoktur. Insanoglu zamani kendi birinin dogma, yasama ve olme temelindeki degisimi icin yaratmistir ve zamana karsi yaris icindedir.

 

Zaman simdiki olarak yasanan, gecmis olarak yasanmis olan ve gelecek olarak yasanacak olsa da, insanoglu sadece simdiki zamani ve bugunu yasar. Gecmisi bugune tasir ve bugun gelecegin hayalini kurar.

 

Akan zaman degil; zamani yasayan ve zamana gore degisime ugrayan ve hareket eden mustakil var olan varliktir. Zamanin akiciligi, surekliligi de bu degisimin ve hareketin surekliliginden, daha dogrusu durdurulma ve sabitleme olanagi olmadigindan dolayidir.

 

Insanoglu fenomeninin disinda kalan baska hic bir fenomende, evren dahil; zaman yoktur.

''Zamani algilamak icin, once bu kavramin nereden ciktigina bakmak gerek. Insanoglundan oncezaman diye bir kavram yoktu ve zamani ortaya koyan insanogludur.''  

Kavram olmayabilir. Ama zaman ki ben hareketlerin sıralaması diyebilirim insandan öncede vardı sonrada var sayı dediğimiz soyut ama somut ifade eden kavramda, insandan önce vardı sonrada olacak sayki bizden başka düşünebilen bir medeniyet var uzayda onlar bire Hart ikiye zırt diyor yada anten işaretleri belkide telapati ile bu işi görüyor somut algı aynı sadece ifade biçimi farklı. Bade konuzda somut gerçekliğin soyut kelimelerle çarpılması mümkün değil.  

''

Hem mekanin hem de mekandaki herhangibir parcanin, zamana bagimliligi yoktur. Insanoglu zamani kendi birinin dogma, yaşama ve olme temelindeki degisimi icin yaratmistir ve zamana karsi yaris icindedir.'' 

Var yada yok evren var evren yok insan var insan yok çıkarımını bulan bu düşünce insanı temel alır biz olsakta olmadakta evren var olacak bir yıldız doğup yok olacak bir galaksi doğup yok olacak belli bir zaman içinde uranyum madeni kurşuna dönüşecek biz ona 4,5 milyar yıl diyoruz belki başka bir medeniyet sağa sola dik yatık anten sallama olarak ifade etse de uranyumun kurşuna dönme sürecini ifade edecek

Link to comment
Share on other sites

Evrenin var oluş şekli bilimin konusu olmaktan çok uzak şuan. Benim görüşüm ...eldeki bilgilerle mikro evrenler yaratabildiğimiz gün evrenin oluşumu biraz daha bilimin konusu haline gelecektir. Şuan için evrenin vbilimar oluşu bilim kurgu aşamasında.

Çünkü evreni iki boyutlu olarak bile göremiyoruz. Kara delikleri arkadan görmek bize büyük bir fikir verebilir. O zaman evrenin oluşumu ve genişlemesi hakkında bir çok teori çöpe gider ve daha net yol alınır.

Link to comment
Share on other sites

22 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Çünkü evreni iki boyutlu olarak bile göremiyoruz. Kara delikleri arkadan görmek bize büyük bir fikir verebilir. O zaman evrenin oluşumu ve genişlemesi hakkında bir çok teori çöpe gider ve daha net yol alınır.

Kara deliklerin arkası derken, neyi kastediyorsunuz?

Kara delikler, bildiğin bir topa benzer, yuvarlaktır. Görüntüsü her taraftan aynıdır.

Link to comment
Share on other sites

On 30.04.2022 at 09:49, Kafir İmam yazdı:

Çünkü evreni iki boyutlu olarak bile göremiyoruz. Kara delikleri arkadan görmek bize büyük bir fikir verebilir. O zaman evrenin oluşumu ve genişlemesi hakkında bir çok teori çöpe gider ve daha net yol alınır.

 

On 01.05.2022 at 09:05, kavak yazdı:

Kara deliklerin arkası derken, neyi kastediyorsunuz?

Kara delikler, bildiğin bir topa benzer, yuvarlaktır. Görüntüsü her taraftan aynıdır.

Kavak'in dedigi gibi karadelik dedigimiz ölmüs , ölürken sahip oldugu kutlenin bir kismini kaybetmis yildizdir. Önü arkasi, sagi solu hep aynidir.

Link to comment
Share on other sites

On 01.05.2022 at 10:05, kavak yazdı:

Kara deliklerin arkası derken, neyi kastediyorsunuz?

Kara delikler, bildiğin bir topa benzer, yuvarlaktır. Görüntüsü her taraftan aynıdır.

Belki De iki boyutludur olay ufku km ile ifade edilen merkezi ise nokta ile ifade edilen bir yapı bu tabi bunlar bilim adamlarının genel düşüncesi koca bir yıldız nokta ile ifade edilirse burada üçüncü boyutu izah zor olur buda benim görüşüm ki ben boyut saçmalığına da karşıyım.

Boyut saçmalığı derken boyut gibi soyut bir algıyı somutlaştırmaya  çalışan beyin onunla bir soyutu açıklamaya kalkarsa anlaşılması zor olur anlaşılması zor demekte anlatan anlayamamış demektir.

Link to comment
Share on other sites

19 saat önce, İsmail yazdı:

Belki De iki boyutludur olay ufku km ile ifade edilen merkezi ise nokta ile ifade edilen bir yapı bu tabi bunlar bilim adamlarının genel düşüncesi koca bir yıldız nokta ile ifade edilirse burada üçüncü boyutu izah zor olur buda benim görüşüm ki ben boyut saçmalığına da karşıyım.

Boyut saçmalığı derken boyut gibi soyut bir algıyı somutlaştırmaya  çalışan beyin onunla bir soyutu açıklamaya kalkarsa anlaşılması zor olur anlaşılması zor demekte anlatan anlayamamış demektir.

Kara delikler, bir noktadan ibaret değiller.

Hayır, 3 boyutlu olduğu kesin, çünkü aşırı sıkışmış vaziyette olan bir çapı ve kütlesi var. Mesela bizim güneşi kara delik yapmaya kalksak, çapı 6 km civarında olacaktı. Ancak bizim güneşin kara delik olması mümkün değil, çünkü mevcut kütlesi yetersiz. Samanyolunun merkezindeki kara deliğin çapı ise 24 milyon km civarında. Haliyle bir çapı ve kütlesi olan bir maddenin 2 boyutlu olması mümkün değil.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...