Jump to content

evrensel-insan

Members
  • İçerik sayısı

    3.544
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    391

Everything posted by evrensel-insan

  1. Bilindigi gibi, diktatorun "demokrasi" anlayisi, sadece sandiktan cikmak ile sinirli. Yani ona gore "sandiktan cikana herkes saygi duyacak kimse karsi cikmayacak ve bir sorunu varsa da yine sandik ile halledecek" Iste diktator bu zihniyet ile herkese herseye karisiyor, bunu da sandiktan cikmaya bagliyordu. Kendisi ile taraf olmayanlari da sadece cesitli yontemlerle bertaraf ediyordu ve etmekte. Tabi bu bertaraf edise devlet ve polis teroru de dahil. Son Fenerbahce baskani secimlerinde, diktatorun hipokritikligi bir kez daha ortaya cikti. Nasil oldu. Fenerbahce baskanlik seciminde aday olan Aziz Yildirim ile, Diktator biatcisi Mehmet Ali Aydinlar cekisti. Mehmet Ali Aydinlar diktatorun her turlu yontemini kullanmasina ragmen, sandiktan acik farkla Aziz Yildirim cikti. Peki diktator ne yapti? demokrasiyi sandiktan cikmaya bagliyan diktator, A.Yildirim'i tebrik edecegi yerde, basladi veryansin etmeye ve diktatorlugunu ortaya koymaya. Kisaca yine bir hipokritik diktator ornegi sergileyerek, kendi dedigine kendisi karsi cikti. Eee iste boyle. Diktatorluk kolay degil. Diktatorlugu korumak adina her zaman kendi dediklerin ile celismek, dediginin tam tersini yapmak ve kendi yaptigini da baskalari yapmis gibi gostermek, mesru ve mubahtir. Neden mi mesru ve mubahtir? Cunku guc te otorite de ve ulke ve toplumun her bir kurumu da senin emrinin altindadir da ondan.
      • 7
      • Like
  2. Hic bir sosyo-etik degerin herhangibirinin topluma dayatilmali nitelik vesayetinin oldugu yerde demokrasi olmaz. Demokrasi basta birey bilinci ve insanoglu turu farkindaligi gerektirir. Demokrasi yasamdan ziyade iliskinin bir degeridir. Iste bu iliskideki karsilikli saygi ve karsilikli icsellestirme ancak iliskinin her iki taraf adina da saglikliligini ve ILISKI ARASI BILGI DUSUNCE ALIS VERISININ sagligini getirir. Iste demokrasi, IKI FARKIN FARKLARIN FARKINDA VE TANIMINDAKI ILISKISIDIR.
  3. Ben neden inanayim. Senin insanoglunu dusuncesel olarak bir dogalliga teslim etmenin fiziksel kadercilik oldugunu soyluyorum. Benim dusuncem de teslimiyet yok ki, kadercilik olsun. Iste senin sorunun algi denenin sadece FIZIKLE SINIRLANMASI. Indirgemeci ve teslimiyetci. Ne kisinin ne beynin soyutlamasinin bunu degistirebilecegini v.s. dusunmemen. Iste senin fiziki kaderciligin bu noktada. Asil akil hastaligi ve bilimum psikolojik sorun ve bozukluk, INSANOGLU FIZIGININ INSAN OLARAK DUSUNUP DAVRANAMAMASININ GETIRDIGIDIR. Serbest dusunurler, dunyada beyni en saglikli en zinde en aktif isleyen bireyleridir. Baslari bile agrimaz. Cunku teslimiyetleri yoktur, dogmalari yoktur, sorgulanmazlari yoktur v.s.
  4. Mantikli aciklamasi dusunce beynin devamli hareket halinde olan alicili bir uyarisidir. Iste bu uyari devamli aldigi sinyaller ile calisir. Iste bu sinyaller sonsuz sinirsiz ve karmasiktir. Bu beyni tasiyan kisinin de bunlari kullanmasi yonlendirmesi ve yonetmesi ve harekete somut olarak gecirmesi soz konusudur. Iste bu kisiye ait beynin kisiye yonelik olan kismi devrededir. Bu kisinin bilincinde ya da bilincaltinda olabilir, kisi bilerek ya da otomatik hareket edebilir. Dolayisi ile her beyin kendi kisisi bunyesinde degisik kullanima acilir.
  5. Bugun bir baslik actim, orayi bir oku. Emperyalizm, kendi yasadigi 100 yil hristiyanlik savaslarini ve onun tecrubesini bugun kendi her turlu cikari ve bu cikar adina her seyi mesru ve mubah kilarak, O.Dogu, Turkiye ve K.Afrika'da uygulamaya koymus durumda. Bu islam dini arasindaki iki ana mezhep olan sunni ve sii arasindaki bolgesel ittifak ve kutuplasmanin getirdigi Insanligi kana bulayan ve ustelik bolge disi para ile tutulmus terorun teroristlerini de iceren bir savastirmadir. Bu savasimda ulke ve toplumumuzun yeri, diktator eli ile bu ittifak ve savasimdaki tarafta sunni ittifakin basini cekmek ve MUSLUMAN KARDESLER SUNNI SERI REJIMINI ULKE VE TOPLUMA DAYATMAKTIR.
  6. Oncelikle basliga uygun olarak kullanilan "medeniyetler politikasi" aldatmacasinin ve emperyalizmin su an faal oldugu O.Dogu ve K.Afrika'da bu uydurma politikayi kullanarak ne yapmak istediginin ve de Turkiye' ye verilen rolu ve bu roldeki diktatorun yerini ve kendi politikasinin ne oldugunu ve bunu da nasil yeine getirdigini ortaya koyalim. Dunyada medeniyetler yoktur, Insanoglunun cagdas olarak tek bir medeniyeti vardir. Ya bu medeniyet yolunda ve ona dogra ya da bu medeniyet disinda ona karsi hareket edilir. Insanoglunun cagdas medeniyetinin, olmasi gerekenleri; her turlu egitim yetistirim ve ogretimde, gelisen teknige paralel olarak; INSANLASMAK, EVRENSELLESMEK, BILIMSELLESMEK VE BILISSELLESMEKTIR. Medeniyetler politikasi ise, sirf kendi cikarina ve her turlu insanlikdisi ve vicdan disi uygulamayi kendine mesru ve mubah kilarak, SOSYO-ETIGIN DINI YONUNU ONE CIKARMA VASFI ILE ve de DINLER ARASI DIYOLOG MASALI ile, yukarida belirtilen cografi bolge de bir politika yurutmektedir. Bu politikanin bolgesel somut faktoru ISRAILdir. Butun bu politika Israil'in bolgesel nufuzu ve hakimiyetinin fiziki, siyasi, diplomatik, ekonomik cikari temelindedir. Nedir bu politika? Bu politikanin iki ana ayagi vardir. Ikisi de Israil'in SOSYO-ETIK DINI TEMELLI CIKARI temelindedir. Birincisi: Israil ile Ermenistan arasinda cografi ve fiziki bir kukla kurdistan devleti kurmak. Bu fiziki ve cografi alan Turkiye, Irak, Iran, Suriye topraklarinin degisimini icermektedir. Ayrica KURDLERIN POLITIK KULLANIMINI gerektirmektedir. Ikincisi, Lubnan'daki Hizbullah ile Iran arasindaki bagi kesmek adina SURIYENIN DEGISIMINI icermektedir. Cunku hizbullah Israil ile savasirken, Iran'dan alacagi/aldigi yardimi Suriye eli ile almaktadir. Bu durum yeni bir durumu ortaya cikarir. Bolgede ISRAIL POLITIKASINA BAGIMLI SUNNI MUSLUMAN KARDESLER ITTIFAKI. Burada da Misir, Libya, Tunus ana ulkelerdir. Resmi biraz toparlamak gerekirse, ISLAM BOLGEDE IKI ANA KUTUBA AYRILMAKTADIR. Sunni seri Musluman kardesler ittifaki Sii Ittifak. Amac sii ittifaktaki Iran hizbullah bagini kirmak icin SURIYENIN SII REJIMINI DEGISTIRMEKTIR. Diger acidanda, kurulacak kurdistan icin KURD HAREKETINI BOLGE DE KORUKLEMEKTIR. Burada aslinda oyun icinde oyun vardir. Bu oyunu algilamak cok onemlidir. Cunku bu oyunda KURD TOPLUMU/HALKI SADECE SUNNI/SII MEZHEPSEL AYRIMI VE CATISMASI ICIN KULLANILMAKTADIR. Bu kullanimda da bolgedeki diger milli ve de dini halklar da harcanmaktadir, aleviler ve turkmenler gibi. Iste butun bu politikada Turkiye ve diktatorun rolu daha aciga cikmaktadir. Diktator kendi politikasi ve Israil/ABD ittifakinin emir kulu olma politikasini yuruturken kendisi ulke ve toplum adina MUSLUMAN KARDESLERIN SUNNI SERI SISTEMINI VE REJIMINI HEDEFLEMEKTEDIR. Diktator bu hedefinde ulke ve toplum bunyesindeki KURD VARLIGINI VE ONUN HAK VE OZGURLUKLERINI BU CIKARI DOGRULTUSUNDA KULLANMAKTADIR. Kisaca diktatorun hedefi MILLI DEGIL DINI HEDEFTIR. Bu acidan her turlu milli sorunu koruklemek ve bolmek adina KURDLERE SIRIN GOZUKMEKTEDIR. Ayni oyunun parcasi olarak bolgedeki TEROR HAREKETINI DESTEKLEMEKTEDIR. Bu gidisatta Diktator, ulke bunyesinde her turlu REJIME YONELIK DEGISIMI uygulamaya koyarken (kisaca "kindar/dindar nesil yetistirecegiz/taraf olmayan bertaraf olur"en son gelisme T.C. nin nisanlardan kaldirilmasi ve kizli/erkekli ayni evde kalinmaz cikisi) diger taraftan Suriye'de ki rejimin degisimi icin calismaktadir. Bu politikada diktatoru emir aldigi patronlari ile iki ana konu ters dusurmustur. Misir'da Mursi'nin devrilmesi yani musluman kardeslerin iktidardan alinisi Suriye'de rejimi yikmak adina, Suriye'ye askeri mudahele. Bugunku gelinen noktada, diktator; ulke ve toplumda MUSLUMAN KARDESLER TEMELLI SISTEMI REJIMI YERLESTIRMEYE CALISIRKEN; DISARIDA DA SURIYE TEMELLI HEM KURD HEM SUNNI ICERIKLI TERORISTLERE YARDIM VE YATAKLIK YAPMAKTADIR. Yani ve kisaca Israil/ABD cikari politikasini yerine getirirken, kendisi de kendine sectigi yer olan MUSLUMAN KARDESLER REJIMINI OLAN REJIMI DEGISTIREREK ULKE VE TOPLUMA HER GUN YENI BIR SEYLER SOYLIYEREK VE YAPARAK OTURTMAK VE TOPLUMA DAYATMAK ICIN CALISMAKTADIR. Burada kurdler uzerinden ise sadece ONLARI KULLANMA VE OYALAMA POLITIKASI YURUTMEKTEDIR. Evet ulke ve toplumda ve de bolgede olan her bir degisimi soylemi olayi v.s. iste bu buyuk resim bunyesinde degerlendirmek ve algilamak gerekir. Turkiye toplumu ve ulkesi ile iste bu medeniyetler politikasi bataginda diktator eliyle bolunmeye ve de musluman kardeslerin sunni rejimine dogru yol almaktadir. Toplum ve halkta da gorunen BIR AKIL TUTULMASI ve de sadece olanlarin degerlendirilmesi yanilgisi surmektedir. Toplum ve ulke her bir olani degerlendirirken, butun bu olanlarin ANA POLITIKANIN BIR PARCASI OLDUGUNUN FARKINA varamamaktadir. Cunku olanlar degerlendirilirken yeni olacaklar yoldadir ve hepsi bu cizilen politikanin birer parcalaridir. Mucadele OLANLARA TAKILARAK DEGIL; ASIL HEDEFLENENE YONELIK VERILMELIDIR. 2023 Hedefi en azindan, diktatorun ulke ve topluma hedefledigi musluman kardesler rejimi hedefidir. Bu hedef te bolge hedeflerinin bir parcasidir. Medeniyetler ya da medeniyetler arasi dialoglar ittifaklar politikasi tamamen bir kandirmaca ve cikar politikasidir. Cunku insanoglu icin tek bir medeniyet vardir oda, cagdasligin getirecegi teknigin sagladigi INSANLASMAK, EVRENSELLESMEK, BILIMSELLESMEK, BILISSELLESMEK.
  7. Benim oyle zannetmem, senin bunlari algilayamamandir. Cunku benim ufkum sende yok. Olmadigi icinde benim dediklerimin olabilirligi sana gore "zannetme" gelir ve bu dogasldir. Cunku senin temelin fizige benim ise insanoglunun beyninin yetisine dayaniyor. Sen fizigin esiri ve teslim olmussusun. Ben ise zihinleri degistirerek davranislarin da degistigini goruyor biuliyor ve yasiyorum. Sen bu gordugun ve yasadigin degisimi fizike mahkum ediyorsun, ben ise bunu degistirenin beynin yetisi oldugunun bilincindeyim. Dolayisiyla sende fiziksel kadercilik var, ben de ise sinirsiz zihinsel ufuk var. Evet zihinsel devrim, dogaya degil; dogal/fenomenal zihniyete karsi bir durustur, aykiridir, anarmaldir delalet icerir. Zaten sen bunu yapamazsin, cunku INSANOGLUNU KENDI ZIHNIYETI ILE OLUSTURDUGU DOGASINA TESLIM EDIYORSUN. Bir teistin ateist olmasi ZIHINSEL DEGISIMDIR. Eger bu degisimi yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin kokunden temelinden yaparsan bu devrim olur. Bu da yapilandirilmisligin yapi ve temelinin farkindaligi ve bilincini gerektirir. Yani evrensel-insan zihniyeti ve onun bunu ortaya qua felsefesi olarak koyusu.
  8. Gordugun gibi "siyasi" tirnak icinde. Ben dini uygulamanin sadece bir inanc temelinden geldigini her daim soyluyorum. Zaten bunu politikaya ve iktidara tasirsan, teokrasi olur. Ustelik ve genelde otokratik olarak. Iste emperyalistler bu mezhep savaslarini kiskirtabilmek icin, Islami siyaseye tasirlar. Ayrica teokratik devletlerde islam zaten iktidardadir. Bunu ilk degistiren Turkiye olmustur. Iste "ilimli/devrimci/siyasi" v.s. temelli sifatlar sirf bu ayrimcilik icindir. Yalniz unutmamak gerekirki, teokratik devleti olmayan ulke ve toplumlarda da muslumanlar yasamaktadir ve yasamlarini sadece bu konuda inanc olarak yani dindar olarak yuruturler, yani politikaya ya da savasima tasimazlar. Ayni 1960'a kadar Turkiye'de oldugu gibi.
  9. Ben bireysel yasamimda aklimi kendi yarar ve cikarima kullanirim. Her dusuncemin ise bir amaci vardir. Cunku ben beynimi kendim dusundurturum. Hic bir konuya duygusal yanasmam, mantiksal yanasirim. Kimseye zarar vermemek kimseye karismamak herkesi oldugu gibi algilarim. Bireysel hak ve ozgurluklerimi sonuna kadar savunurum, baskalarininkini de desteklerim. Ben zihinsel devrimi her an yasayabilirim. Dusunce olarak bazan yeniden dogarim. Memnuniyet v.s. gozlem temelindedir. Bir hata algilarsam kendimi sorgularim. Hatayi baskasinda degil, kendimde ararim. Garantisi su her insanlasma devrimimde herseyin bilgisi algisi bilinci cok daha farkli oluyor, ezber bozuluyor sorgulanmazlar sorgulaniyor. Yani "evrimci ve devrimci sorgulama" basliginda yazani uyguluyorum. Icimde ne ofke ne nefret ne de hirs var. Sadece sorgulayarak sorunlarin cozumu var. O da ben tarafli. Yasarim ve yasatirim. Bildigin gibi serbest dusunurum. Yani sorgulanmazim yok. Core faithim de yok. Sabit hic bir konu ve kavramda inancim ideolojim de yok. Ben de insanoglu oldugumun bilisselligindeyim. Bu da zihinsel devrim bilinci demek. Sonucta bir seyin bilisselligi onun asimidir.
  10. Insanoglundan soyutlayan yok. Zaten dusunce beynin fonksiyonu. Neyse ben insanoglunun insan gibi dusunmedigini bunun da nedeninin dogal/fenomenal zihniyet oldugunu ve bu zihniyetlerin kendiliginden geldigini ve sorgulama icermedigini soyluyorum. Zaten dusunen kisinin hem onemsedigi degerleri degisiyor, hem insanlik algisi degisiyor v.s. Bunun en guzel ornegi bilgili ile bilgisiz farki, herzaman bilgiye acik olmak ile, bilgilendigini kendine yeterli bulmak farki. Iste dusuncenin ve dusunmenin onemi bu farklardan ve insan gibi yasayabilip iliski kurabilmekten geciyor. Yoksa, O.Dogu'da insan cigeri yigenin de beyni var o da dusunuyor. Bir seri katilinde, bir iskencecinin de bir tecavuzcunun de, kizini diri diri gomen bir tore bagimlisininda, kadini taslayanin da, katliam yapaninda v.s. bir beyni var ve dusunuyor. Iste dusuncenin onemi BOYLE DUSUNMEMEKTEN GECIYOR. Cunku boyle dusunmemek demek, bu dusunce ve davranislarin insanlikdisi ve vicdan disi oldugunun algisina ve farkina varmak demek. Bir de hak ve ozgurluk taniyanlar, empati kuranlar, herkesi oldugu gibi algilayanlar, yardima ihtiyaci olana yardim edenler, devamli bilgilenen ve bunu paylasanlar, bilimin ne oldugunu algilayanlar v.s. nin de beyni var ve dusunuyor. Iste dusunceniun onemi BOYLE DUSUNMEKTEN GECIYOR. Cunku boyle dusunmek demek, insanlik demek, evrensellik demek, cagdaslik demek, v.s. bu dusunce ve davranisin insanoglu fenomenine yakisan oldugunun algisina ve farkina varmak demek. Iste dusuncenin onemi burda. Bu da senin gibi dusunceyi fenomenal zihniyet ile degil, numenal zihniyet ile degerlendirmekten kaynaklaniyor. Yani temelin insanoglu (tanri madde DNA atom, bitki, hayvan, evren, doga, dunya v.s. degil) hedefin( maddiyat ekonomi ideoloji inanc cikarci akilci bireyci egoist etik v.s. degil) zihinsel devrim alinmasi. Senin dusunurken aldigin temel ve hedefledigin amac nedir? Insanoglu ve zihinsel devrim olmadigi ortada.
  11. Herseyde oldugu gibi bu konu ve kavramda da fenomenal zihniyet ile dusunuyorsun. Yani yazdiklarindan ne dusuncenin onemi ne de dusunmek uzerine bir aciklama yok. Baslik "Dusuncenin insanoglu yasamindaki onemi" Sen bu basliktan ve yazilanlardan, dusuncenin onemi olarak ne algiladin? Evet bazilari bilgiyi para ile satar, bazilari bedava paylasir. Madem beyin devamli dusunuyorsa, ki aksini iddia eden yok; o zaman sen dusunce ve dusunmenin oneminden ne algiliyorsun. Sonucta senin aciklamalarina gore, dusunce ve dusunme yetisi insanlogluna tepside sunulmus, o zaman dusunce ve dusunmenin ne onemi olur ki; degil mi ama! Cunku ayni tepside sunulma, insanogluna dogumdan "insan" denerek veriliyor. Ama ne yazikki kimse insanlasmanin ne oldugunu bilmiyor, sadece eger vicdani korelmemis ise, insanlik disi bir dusunce ya da davranis sundugunda kisi o da farkina varirsa, pisman oluyor v.s. O yuzden bu baslik tepside sunulanlarin ne oldugundan ziyade yasamdaki onemini vurguluyor. Bu da tepside sunulanlarin farkina bilincine varmak ve onlara insan olarak hakkini vermekten geciyor. Iste tepside sunulanlarin onemi de ancak bu farkindalik ve bilincten sonra basliyor. Bak sana bu yazilanlar ile ilgili ner denmek istendigini bir yazi ile aciklayayim. Belki bu yaziyi okuduktan sonra tepside sunulanlarin onemini daha bir algilarsin. Tabi b unun icin fenomenal bakisin temelini insanoglu fenomeninin olusturmasi gerekir. Yoksa insanoglunu gene ozdeslestirecek bir fenomen ararsan, zaten insanoglunun yani senin farkindaligin ve bilincin henuz yok demektir. Dogumdan, Bireye; Bireyden, Insana Bu yazida, sizlere "yasam yolculugunu" aciklamaya calisacagim. Dogum ve doganin iradesinden bagimsiz kendisine verilenler; deri rengi, cinsiyet, ad, soyad, aile, sulale, cevre, ulke, milli koken, dini koken, yap-yapma egitim ve ogretimi, milli kokensel ve dini kokensel degerler, toplumsal degerler, cografi degerler, ailevi degerler, cevresel degerler, genel ve programli, egitim, ogretim, zorunlu arkadas ve okul cevresi, akraba iliskileri,ekonomik degerler, sosyal ve siyasal degerler, etiksel degerler, okunup ogrenilen degerler, tarihi, bilimsel, felsefi degerler, herturlu soyut degerler, v.s. Kisi buyudukce; bu degerleri, ozumseme, karsi cikma, kabul etme, tartisma, dusunme ve davranisa tasima, degerlerin, kendine gore ifadesi, kullanma, iletme, sahiplenme, bu degerlerin "en dogrusunu, iyisini, guzelini, olmasi gerekenini v.s." savunma, baskalarini bu savunulan degerlere, ikna etmeye cabalama, herkesi; kendi degerlerini savunmaya yonelik tartisma ve TUM VERILEN DEGERLERLE, DEGERSEL, INANCSAL, DOGRUSAL IDEOLOJIK VE TEORIK MUCADELE. Ne yazikki; bizim gibi, birey olma ve bireysellik egitimi vermeden yoksun toplumlar icin, hayat yolculugu burada bitiyor. Olmasi gereken, birey yolculugu ise; tum bu dogumdan itabaren verilen degerleri, kendi oz irade ve algi temelinde kendin icin; yeniden duzenleme, gereksizlerinden arinma, gerekli gorulenleri; kendi oz iradenle algilama v.s. KISACA; KENDI KENDINI, dogumdan itibaren verilen degerler yerine KENDI OZ DEGERLERINLE OLUSTURMA. Bireysel kisilik olusturumu. Son asama ise; gerek dogumdan itabaren verilen olsun, gerekse senin kendi oz degerlerin olsun; butun bu degerlerin, birer; ayrimcilik, bencillik, cikar, mucadele, TANRISAL, DOGRUSAL, INANCSAL, IDEOLOJIK temelli corefaith degerler oldugunun bilincine varma ve sanki, yeniden doguma doner gibi; insanlasmak ve insanlik sunmak adina; tarihi tamamen geri cevirerek; tum bu elde edilen degerlerden bir bir arinma ve hemen hemen her degerde, serbest dusunur olabilme. Bu arada; bireysel sayginin, hak ve ozgurluklerin bilincine varabilme; gercek ve dogru farkinin bilincine varabilme ve, tum ctetolojik ve evrenssel koken ve temele ait dusunce ve davranisin vasfina ererek; bu dusunce yapisinin, insandisi, insanlikdisi ve insanozaleyhte iceriginin bilincine vararak; bireysel temelde; tum bu insanozunun disindaki degerlerden arinma mucadelesi. Yani, birey bilinci almis yapiyi; bireysel olarak insanlastirmaya yonelme. En azindan, belki olum (olmek) gelmeden; hic olmazsa; bazi degerlerde insan olmanin ozde ne oldugu, tadilmis olur. Iste, yasam yolculugu; dogumdan, bireye; ve bireyden, insana dogru uzanan, yalniz, yorucu, zevkli, inisli cikisli, ama devamli ilerleyen bir yolculuktur. Once veri ile baslar, sonra algi ve kendinleme ile devam eder, sonra tum verilerin curutulmesi ve yanlislanmasi algisi ile, verilerden, arinma, ihtiyac duymama, ile; tamamen farkli kulvarda giden bir yolculuktur. Cok ilginctir, biryerde; tum yasam yolculugu, bir bebegin dogumda dile gelip"ben insanim, bana bu verileri bosuna vermeyin cunku bu veriler beni insan olmaktan alikoyuyor, uzaklastiriyor, bana ayrimciligi, bencilligi, cikari, ve herturlu insan olmayan degerlerle bir yasam surmemi benden istiyor, o yuzden; hic zahmet etmeyin. Birakin, beni kendi halime; ben bir birey olarak; bireysel temelde; tum insan olan ve insanlik sunan evrensel degerlerle yasam ve iliski sureyim" Iste, dunyanin neresinde olursa olsun, bir dogan bebek bunu diyebilse; tum yasam yolculugu cok degisik olur. Tum dogan bebekler, bunu diyebilse; dunya da degisik olur. En azindan, bir bebek yasam yolculugunu GERIYE DOGRU DEGIL; ILERIYE DOGRU yapar. Halbuki, dogan bebege; dogdugu andan itibaren insan diyorlar. Iste bu ilk ve dile gelmeyen veri. Tum yasam yolculugu da; bu veriyi almak icin geciyor. En azindan, birey bilinci alabilmis olan icin, bu olanak doguyor. Bence ilk alinmasi gereken bilinc te; BELKI INSAN OLARAK DOGUYORUZ AMA INSAN OLMAK ICIN YASIYORUZ. En azindan; bize verilen bu ilk, gorunussel ve ayrimsiz verinin anlamini kendimize vermek icin, onun ozunu ozde algilamak icin; yasam yolculugu yapalim.
  12. Artik bu tip demogojilere ve polemik davetlerine bir yanit vermenin anlami yok. Yazilanlar ortada, varsa bilgin ve dusuncen yazarsin; yoksa illa bir seyler yazmak icin kendini zorlamana gerek yok. Sonucta bir kisinin bir seye "zirva" diyebilmesi icin, sadece kendini egosal olarak tatmin etmek degil; o "zirva" dedigine neden yanit veremedigini algilamasi lazim. Ama ben artik alistim. Senin bilgin ve dusuncenin bittigi yerde, illa gereksiz ve anlamsiz bir seyler yazmazsan, gece uykularin kacacak. Cunku "zirva sacma" ancak bilgisi ve dusuncesi olmayanlarin kullanacagi ve siginacagi bir kavramdir.
  13. Dusuncenin akil ile ilgisi yok. Akil genelde egosal; ve her temelde aklin sahibinden yanadir. Dusunce ise, akla yon veren ya da teslim olandir. Zeka da arka planda dusunce ve aklin yonlendiricisidir. Akil bu temelde corefaith bagiyla sinirlidir. Akil mutlakci, kesinci ve pozitiftir. Ya kendine yontar ya da duygusal davranir. Dusunce ise daha genis kapsamlidir. Evet akil dusunceyi kendi egosal cikari temelinde kontrol edebilir. Dogal zihniyet ve onun dogal egosunun dusuncesinin temeli akilciliga dayanir. Aklin Algi "Cimazi/Celiskisi" Akilcilik, aklin yatkinligi, dogrulugu, sabitligi, sahipligi,savunusu, bencilligi, cikari, ayrimciligi, gucu,otoritesi olarak, ya bireyci, ya toplumcu, ya benci, ya bizci v.s. ortaya konur. Akilciligin temeli metafizik ve etigin, insandisi ve insanlikdisi temelini teskil eder. Akilcilikta, birin ne turu, ne de kendisi mevcut degildir. Aklinin bilincalti, otomatik yerlesmis, alisilagelmis; ve de dogumdan kendisine verilmis; cinsiyeti, milliyeti, dini, ahlaki, toplumu ve de elde ettigi, kisisel ya da toplumsal inancsallari (olumlu/olumsuz), ideolojileri, degerleri, verileri ve tabulari vardir. Akil, kendini goremedigi icin, kendini de dusunemez (burada bireyci akilciligi, bencilligi ve egoizmi metafizik ve etik ideolojik inancsal dogrular olarak, nihilizm sonrasi, farkli yere koymak lazim) Akil, sadece; kendi her turlu degeriyle, bir seyi anlamaya; yani; kendi degerlerine paralelligini ve karsitligini mukayese etmeye yarar. Akil, kendi disinda kalan her turlu dile gelimi, kendisine bir saldiri, bir satasma, bir terslik, bir olumsuzluk olarak anlar. Eger bu anlayis iman duzeyinde ise, zaten bu anlama bir rahatsizliga ve korunma/kollamaya donusur. Ornek verelim. Akli milliyetcilik/irkcilik ile imanlasmis bir dile gelimin, bunun disindaki bir milliyeti, irki algilamasi mumkun degildir. Akli, materyalizm ile imanlasmis bir dile gelimin, idealizmi algilamasi mumkun degildir. Akli herhangi bir dini inanc ile imanlasmis bir dile gelimin, din disiligi, dinsizligi algilamasi mumkun degildir. Iste bu ve buna benzer algilayamama nedeni; kendi imani disindaki dile gelimin, akla bir saldiri, bir karsi cikis, bir mudahele v.s. temelli bir alginin savunuya, kollamaya, korumaya gecisidir. Iste akil, bu temelde algilayamaz, gozlemleyemez, notr olamaz, empati kuramaz, disaridan bakamaz, gercekci olamaz, memnunsuz, mutlusuz duramaz, Aksine, ispatci, kesinlikci, dogrucu, sabit, sahipli olmak ve bu degerlerini kaybetme durumunda olmamalidir. Eger boyle bir durum akilca hissedilirse, savunu, koruma ve kollama baslar. Akil sadece kendi tarafindan, kendi yanindadir. Aklinhem kendisi, hem de karsiti yoktur ve akla gore olmamalidir. Cunku akil, sahipligi ve sabitligi, ayni zamanda psikolojinin de temelini teskil eder. Aklin algilanmasi, bilinc ve farkindaliga cikmasi; insanoglu turu ve birinin her yonunun o kadar cok algilanmasini saglar. Aklin Ic ve Dis "Savasi/Bilinc/Farkindalik Kapaliligi Aklin kendini ya dogumdan aldigi, ya da kendi kabullendigi; inancsal, ya da ideolojik dogrusunun verdigi iki tana savasimi vardir. Ic savasim; Bu savasim, aklin kendi bunyesindeki savasimdir. Bu savasimin harcadigi kinetik enerjinin, karsitli verdigi savas; hem inanilan dogrunun karsi tarafa kabul ettirme temelli, "galibiyet, sahiplik, sabitlik" savasi; hem de kendi "galibiyet, sahiplik, sabitligini, karsi tarafla "savasirken" " "kaybetmeme, yitirmeme, supheye dusmeme", yani, "maglup olmama savasi" Dis savasim ; Bu savasim pozitifleri savasidir. Mesela bir inanirin, inancini kabul ettirme/ kaybetmeme; Ya da bir inancsizin, inancsizligini kabul ettirme/kaybetmeme savasidir. Goruldugu gibi, inanan ve inancsizin biribirine olan zitliklari, kendi acilarindan kendilerinin dogrulari ve pozitifleri; biribirleri acisindan da, karsisindakinin negatifleridir. Yani inanirin pozitifi inanclilik olurken, negatifi inancsizlik (ic savas) Inancsizin pozitifi inancsizlik olurken, negatifi inanclilik (ic savas) Iste bu iki ic savasin, birbiri ile olan savasimi da dis savasimdir. Dis savasimda da ayni kinetik enerji karsitligi mevcuttur ve kisaca her iki dogrunun inanci acisindan kabul ettirme/galibiyet ve karsi tarafi da kabul etmeme/maglubiyet savasidir. Iste herhangibir aklin inandigi dogrusu ugruna verdigi bu ic ve dis savasim; potansiyel enerjisini kullanima acmaz. Potansiyel enerjinin kullanima acilmasi demek; aklin bu ic ve dis savasimi kendi bunyesinde notrlemesi, yani aklin dogrusuna inandigi o konudaki inancsal dan hem pozitif, hem negatif olarak kurtulmasi ve arinmasi, yani aklin inandigi o dogrunun her iki kinetik savasim ucunu birbiri ile notrlemesi ve boylece o konuda, kendini gozleme ve potansiyel enerjinin acikligina ve ozgurlugune, birakarak bilinci ve farkindaligi aciga cikarmasi ve alimini saglamasi. Iste bilincin ve farkindaligin acikligi ve ozgurlugu, dusuncenin bilinclenmesinin ve farkina varmasinin onunun acilmasi; gozlemin potansiyel enerjisinin acikligi ve algiliyabilirligidir. Notrluk ve disaridan bakis acisi da buradadir. Cunku, akil hem kendi icinde bir ic savasim, hem de disariya karsi bir dis savasim verirken; gozlem, potansiyel enerji, notrluk ve disaridan bakis acisi ve dolayisi ile bilinc ve farkindalik kapalidir. Aklin boyle bir ic ve dis savas verdigi surece de bilinclenmesi ve farkindalik kazanmasi, verdigi ic ve dis savasi ilgilendiren tabu, deger, veri, ideoloji v.s. temelinde mumkun degildir. Aklin kendini inandirdigi ve dogruluk adina verdigi bu ic ve dis savas; dogal zihniyetin her konusundaki ayrimci v.s. deger, veri ve tabu icin gecerlidir.
  14. Dogrudur, senin dogal/fenomenal zihniyet teslimiyetinin ve caresizliginin paradigmasina uyuyor. Benimkine uymasi icin, farkindalik ve bilinc gerekli.
  15. Akil ile dusunce farki nedir? Ingilizce de akil diye bir kavram yoktur, aklin sadece ifadesi olarak rational ve clever vardir. Mind zihniyet karsiligidir, intellect zeka karsiligidir, thought da dusunce karsiligidir, thinkingde dusunme yani dusuncenin hareketidir.
  16. Ben aldigim gozlem temelinde ve olunabilecek insanlasma temelinde goruntusu insanoglu olanin zihninin davranisinin v.s. insanlasamadigini soyluyorum. Bu da zaten caga teknige bilime ve bilginin geldigi yere gore degiskendir. Zaten insanin tanimini yapmak, onu bir yerde sabitlemektir. Ben ne kimseye bir emir veriyorum, ne de bir itaat bekliyorum. Evet bir insanoglu turu biri oldugumun farkinda ve bilincinde olarak ve bu turun her turlu gozlemini alan bilissel bilimsel insansal ve evrensel bir birey olarak, insanoglu fenomeninin numenal olarak insanlasmadigini gozlemliyor ve dile getiriyorum.
  17. Aksine insan olamamaktir. Iste zihinsel devrim de bunun algisinda yatar. En azindan kendine sor, mesela sen burada neden tartisiyorsun ve neyi tartisiyorsun. Ya da bu dogal bir durum ise, neye ve neden itiraz ediyorsun. Senin bir yerde yanasimin, ayni kurandaki Allah ile ilgiliu yazilanlara benziyor. Yani hem Allah izin verirse biat oluyor, hem de biat etmeyenler suclaniyor. Seninki de ayni hesap. Hem "insan boyle" diyorsun, hem de elestiriyorsun. Yani celiski. Insan boyle ise neyi elestiriyorsun, yok elestiriyorsan, insan nasil "boyle" oluyor? Kisaca "degisim" algin nedir? Neye baglidir?
  18. Milyarlarca yani sayisiz sey. Hem bilincli hem bilincalti hem konsantreli hem konsantresiz hem odakli hem odaksiz. Bunlar akildan degil, beyinden gecer.
  19. 3 nolu mesajin yaniti sana sorulan sorularin oldugu 4 nolu mesaja gore verilebilir. Demekki once sen 4 nolu mesajdaki sorulara yanit vereceksinki, yazida verilenleri verildigi gibi algilayip algilamadigin ortaya ciksin.
  20. "Ama bu bilgi birikimi ne töre ve kan davası cinayetlerini, ne de jenositleri, katliamları, kanlı savaşları ve cinayetleri önleyebilmiştir. Onlar devam etmektedirler." Bu katliamlara v.s.Devam etmelerinin onleyememelerinin nedeni nedir? Ya da katliamlarin v.s. devam etmesini saglayan nedenler nelerdir? Son cumlenin algisi bu aciklamaya bagli olarak gozlem verecek.
  21. Dusunce bugun fenomenal gozlem veren, beynin soyutlama yaparken kullandigi yetilerinden biridir.
  22. Dusunce ile dusunme farkini istersen once sen bir acikla. Yani FENOMENAL BIR OLGUNUN NUMENAL HAREKETI FARKINI.
  23. Su ilk cumleni aciklar misin? Yani nedenini. Eger bunu aciklayabilirsen, son cumlenin bilincinde olup olmadigin algilanacaktir.
  24. Burada algilanmasi gereken, insanoglu beyninin her turlu temelde artik dogal/fenomenal zihniyeti algilayabilmesinin sorunun farkina ve bilincine varabilmesinin ve ZIHINSEL DEVRIMINI GERCEKLESTIREBILMESININ her turlu numenal olgunlugunun saglanmis olmasidir. Bilhassa 20. yuzyilin baslarindan bu yana insanoglu bu sorunun farkina varmis ve bilincini de ortalarindan itibaren koymustur. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1155-numenal-yetinin-ortaya-cikisi/
  25. Su yazi isik tutabilir. INSANLASAMAMAK Herseyden once "insanlasamamak" tamamen insanoglu turu ve birine ait bir sorundur. Bu sorunun temeli maddesel/nesnel degil; dusunsel/ozneldir. Yani insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, onun bir soyutlamasi ve bu soyutlamasinin evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyis sorunudur. Bu soyutlama daki insanlasamama sorunu, insanoglunun tum kurgusal (felsefe, bilim ve din) verileri, degerleri ve tabularinin getirdigi; sabitlik, sahiplik, kesinlik icerikli sorgulanmazlari, on kabulluleri icin gecerlidir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, ona dogumdan itibaren giydirilen, dogal zihiyet ve dogal ego elbisesidir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu elbisenin bilimsellik ve dogallik kisvesi altinda vucudun ayrilmaz bir parcasi yapilmis olmasi ve boyunduruktur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel aynilikta yapilanan ve isleme konan koken ve temellerinin, insasnoglu turunu ayirici, bolucu, kutuplastirici bir icerige sahip olmasidir. Her ayrimin ve ayrimciliginin cikara, guce ve otoriteye dayanmasidir. Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan bu zihniyet, bilincalti bir yonlendirim ve yaptirim urunudur. Bir insanoglu turu ve biri disi, nesnel/oznel guc arama ve bu guce kendini teslim etme, ona karsi kendini caresiz kilma urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu insandisi ve insanlikdisi etik ve metafizik yonlendirim ve yaptirimlarin; insanoglu turu ve birinin varligini yok sayma, gale almama, onemsememenin verdigi yasami harcatma, cikar ve ayrimcilik degerleri temelinde kullanma ve yasamin disindaki herseyi yasamin onune koyma urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel ayni kokenin temelleri arasi ideolojik inancsal dogruluklarin "benimki dogru" savasidir, tartismasidir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamayi, yaratilissal, tanrisal, inancsal, dogrusal, ideolojik, mistik, doga ustu ve dunya otesi icerikli, spekulatif ve epistemoloji ustu icerikli, guya bilimsel ve inancsal teoriler, tezler, hipotezlerdir. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, dogal zihniyetin dogal egosunun temeli akilciligin, bencilligi, bananeciligi, bireyciligi, sadece kendi/cikari v.s. icin, herseyin mubahligi, akilciligin kendine emir kulu, kole aramasi, akilciligin teslim alma/olma icerigi ve akilcilik ufkunun tursellige ulasamamasi ve bir olarak kalmasi urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimsel olamamak, bilimsel metod kullanamamak, bilime inanci, inanca bilimi katarak bilim ve bilimselligi, inancsalligin dogruluguna peskes cekmek ve yamamak urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, nihilizm hicciliginin ve yukumsuzlugunun, emperyalist zihniyetin tanriyi oynamasinin, kutuplar ustu bir akilcilik ile kutuplari biribiriyle savastirabilmesinin ve kutbun birbirine zit her iki ucunu da beslemesi ve desteklemesi, kendisini de bir koruyucu/kollayici hakem pozisyonunda gosterebilmesinin bir urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilgisizligin, bilincsizligin,farkindasizligin, verilene ya harfiyen uymanin, ya da karsi olmanin, kendini kendi kendini kandirarak insanlik adina bir goreve yuklenildigine ideolojik olarak inandirilan dogrunun urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamasi, akla gelen her turlu insanlikdisi olgunun, siddetin, iskencenin, cinayetin, katliamin, vahsetin, kinin, nefretin, acligin, yoklugun, savaslarin, ustunlugun, ayrimciliginin ustunlugunu dile getirmenin, her turlu ideolojik iktidar ugruna, yalanin, dolanin, kandirmacanin, vicdansizligin v.s. urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimi ve dogalligi cikar icin kullanimin, toplumlari ve birleri dusundurtmemenin, robotlastirmanin, cemaatlestirmenin, onlari insandisi guclere ideolojik, teolojik, dini, teleolojik, mistik, spekulatif, doga ustu ve dunya otesilik kurgulara teslim edisin bir urunudur. Yani, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, insanoglu turunun bolunmez, mustakil parcasi birinin kendi kendini kendi iradesiyle, sorgulamamasinin, degerlendirmemesinin, insanlasmanin yolunu bulamamasinin, aksine; kolaya kacip, bilincaltinin yonlendirim ve yaptirimlarina teslim olmasinin, kendi birini ve turunu algilayamamasinin, bilinclenememesinin, rahatsizlik duymamasinin, zarar gordugunun bilinc ve farkinda olamamasinin sorunudur. Kisaca, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, kendi soyutlamasinin her turlu sorununu algilayamamasinin ve turun biri olarak insan temelli tursel bir DEVRIMI, SOYUTLAMASI UZERINDE GERCEKLESTIREMEMESININ bir urunudur. Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasinin, sorunu da cozumude soyutlamada yatmakta, evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyisin koken ve temellerini algilamakta ve TEMELLERDEN DEGIL; KOKTEN BASLAYAN BIR DEVRIMDE YATMAKTADIR. Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan soyutlamasinin insanlastirilmasi, ancak birinin kendinden baslayan kokten devrimi ile mumkundur. Bence, bu mesaji okuyan her yazar arkadasin; kendinden baslayarak "ben neden insanlasamiyorum?" sorusunu ve "benim insanlasmam nedir ve bunu nasil gerceklestirebilirim?" sorusunu ve de kendinin insanlasmasini onleyen ve ona dogumdan itibaren verilen her soyutlamanin, soyut ve somut temellerini kendi algisi, rahatsizligi, gordugu zarar temelinde ele almasi ve sorgulamasi, bu SOYUTLAMA DEVRIMI icin, esastir. Tabi, bu insanlasamamaktan rahatsizlik duyanlar ve zarar gorenler icin gecerlidir. Boyle bir sorunu oldugunu dusunmeyen, insandisi ve insanlikdisi bir degere zihniyetini teslim etmis beyinler icin, ya icinde bulundugu duzeyde, kendini adadigi ideolojik inancsal dogrusunun savasimini vermek, ya bananecilik, ya da yasanan bir mutluluk v.s. bilinc altinin hissettirdikleridir. Oyuzden duzeyi, ideolojik inancsal dogrusu ne olursa ve hangi konuda olursa olsun, sorun rahatsizlik yasamayan bir beyin icin, bu mesaj algilanmaya musait degildir.
×
×
  • Create New...