Jump to content

evrensel-insan

Members
  • İçerik sayısı

    3.544
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    391

Everything posted by evrensel-insan

  1. Ben sen anlamiyorsun demiyorum, yazilanlari verildigi gibi algilamadigini soyluyorum. Bu da bir suclama degil gozlem verendir. Burada alinan gozlem de verilmek istenen algiya verilen yanittir. Iste bu yanit verilenin verildigi gibi alguilanmadigini gosteriyor. Bu da bir suclama degil bir tesbitin dile gelmesidir. Zaten sorun kabul ve redde, algilamak ise bunun disindadir. Yani verileni verildigi gibi; kendi degerlerin ile mukayese etmeden algilamaktir. Kisaca "evrensel-insan lakapli sahis bu yazida bunu vermek istiyor" algisidir. Yani verilen alginin dogrulugu yanlisligi kabulu ya da reddi degil. Bir seyi baskalarinin destekleyip desteklememesi onlarin bilecegi seydir. Bilissel bir beyin, baskasina gore hareket etmez. Kendi bireysel dusunce ve gorusunu ortaya koyar. Bu da kimseye "kabul et/karsi cik" anlaminda bir mudahele ya da empoze degildir.
  2. Hala benim adima konusuyorsun. Sen benim neyi savundugumu benden iyi mi bileceksin? Savunan benim bu savunuyu kendi takintilarin ile yorumlayan sensin. Somut uygulama yani evrensel-insan zihniyetini benim bir birey olarak uygulamam asagidadir. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1012-evrensel-insan-zihniyetinin-bireysel-bilisselligi/?p=8726 Buna yazilarimdan, teolojik temelde tanrisal bir zihniyet tasimadigimi ve tanri kavramini sadece insanoglu yasaminda bir sosyo-psikolojik sorun olarak gozlemledigimi de ekleyebilirsin. Zaten hic bir dine de mensup degilim. Ne oldugum da buradadir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti Quantum dusuncesinde "dusuncem ne ise oyum" gecerlidir.
  3. Son iki mesajiniza yanit bu basliktadir. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1080-bilginin-bilimselligi-ve-bilisselligi/
  4. Ben bilimsel ve bilissel temelde mantiksal olabilirligin olanagi temelinde yanit verioyorum. O da epistemolojik olarak yani bugunku gelinen teknik ve kavramsal bilgi ve de bilimin isiginda. Ben gelecek ile ilgili bir sey soyleyen bir medyum degilim. Benim her turlu temelim gozleme dayanir. Gelecek ise henuz gozlem vermiyor. O yuzden en azindan sizin metafizik ...e gore temelli sinirlamaniz bende yok. Burada zaten epistemolojik gelinen nokta bir sinirdir. Yalniz bu sinir sinirli degildir ve insanoglu teknigi bilgisi bilimi temelinde surekli olarak yenilenen ve degisendir. Iste cagdaslik ta zaten bu degisime ayak uydurabilmektir.
  5. Bir seyin dile getirilmesi baskadir. Onun bir nitelik olarak toplumu zorlama mudahele baski temelinde yonlendirmesi yapilandirmasi baskadir. Senin buradaki en buyuk algi farkin, olayi BIREYSEL DEGIL; TOPLUMSAL OLARAK ALGILAMAK. Evrensel-insan zihniyeti BIREYE YONELIKTIR VE TAMAMEN BIREYIN KENDI BILISSELLIGI ILE ZIHINSEL DEVRIMINI KENDISININ YAPMASINI ONERIR. Ideolojiler, inanclar izmler ise, kendi niteligini topluma dayatmak ve bunun icin de guc ve otoriteyi ele gecirmek icin vardir. Toplumdaki uygulamasi BIREYSELDIR.
  6. Burada evrensel-insan zihniyeti ile birey farkinin algilanamamasi konusu var. Evrensel-insan zihniyeti adi ustunde bir zihniyettir, vucudu fiziki yoktur. Bu zihniyerti uygulamak isteyen birey, mesela ben; bunu kendi algimca bilgimce ve bilincimce uygularim. Burada bir pratik vardir. Dolayisi ile somutluk, ZIHNIYETTE DEGIL, BU ZIHNIYETI UYGULAYAN BIREYIN YASAM VE ILISKISINDEDIR.
  7. Burada benim dile getirdigim gozlemdir. Ben bunun elestirisini yapmiyorum. Sadece bu gozlemin neden ve nasil bir sorun oldugunu dile getiriyorum. Burada bir suclamada kabule zorlama da yok.
  8. Evet bilgi toplumu caginda yetisen cagdas ve ozgur bireyin, bir serbest dusunur olabilmesi mumkun. Yalniz henuz serbest bireylerin toplumu ortada yok. Bu ozgur bireylerin kendi adlarina istedikleri degersel ve zihinde ayrimcilik iceren hak ve ozgurluklerinin gereksizligini ve bunlasrin sadece ayrimciliga yaradigini algiladiklarinda ve zihinsel ayrimciligi zihinsel degisim ve zihinsel devrim ile ortadan kaldirdiklarinda mumkun olacak. Zaten serbest dusunce ZIHINSEL AYRIM YAPMAYAN FAKAT BU ZIHINSEL AYRIMIN VERDIGI GOZLEMI FARK OLARAK ALGILAYAN bir zihniyettir. O yuzden olan farkin hak ve ozgurlugunu tanirken, bunun ayrimciliginin zihinde oldugunun bilincindedir. Evrensel-insan zihniyeti bolumune yazdigim som mesaji oku. Gelelim "bocek olma" konusuna. Basta serbest dusunebilen bir beyin, evrimsel olarak nasil bir gorunumu varsa, buna mudahele edip degistirmek istemez. Cunku gereksiz luzumsuz ve anlamsizdir. Zihinsel olarak ise bocek olmak mumkun degildir. Cunku insanoglunun bocek ile ortak bir dili ve dialogu yoktur. Bocegi kendi gozleminin algisi bilgisi temelinde kendine ait kavramsal bilgisi ile ortaya koyar. Bocek sadece gozlem veren bir fenomendir. Boyle bir kavramsal bilgi bocege ait degildir, insanogluna ait bir monologdur.
  9. Dogru/yanlis sadece zihinsel temeldeki bir indirgemeci ve determinist bir ayrimdir. Buradfa yapilmasi gereken, bilimsel/bilissel farkini ortaya koymaktir. Yani dogrulama temelli bir taraflilik sergilemek yerine, qua felsefesi ile farkinin farkinda olarak farkini ortaya koymaktir. Bu da ...e gore olarak bilimsel/bilissel temeldedir. Sosyal bilgi olarak ta insanogluna getirdigi sosyo-psikolojik sorunlarin gozlemini ortaya koymak gerekir. Yani senin "yanlis" diye ifade ettiginin, sosyo-psikolojik ve gozlem veren sorunlarini. Sosyal bilgi, insanoglunun kendi turu bunyesindeki kendi adina ve kendi icin yasam ve iliski duzen ve sistem kurma adina yonlendirimli ve yaptirimli nesilden nesile aktarilan core faithlerdir. Temeli inancsal ideolojik metafizik ve etiktir. Bilimsel ve bilissel olarak etik te dogru yanlis yoktur. Sadece insanoglu dusunce ve davranisinin aayrimci zihniyet temelindeki yasam ve iliskiye tasinmis gozlem veren sosyo-psikolojik sorunlari vardir. Iste bu sorunlari gozlem vetren olarak ortaya koymak bilimseldir. Evet etik bilgiler sosyal bilgilerdir. Yani insanoglunun sosyal yapilanmasina islevine iliskisine ve yasamina yon vermesine aittir.
  10. Ben bana gore bilimsel olmaktan bahsetmedim, ..e gore temelindeki bilimsel olmaktan bahsettim. Bilimselligin seni beni tabi ki olmaz. Son yazdigim yaziyi okudunuz mu? Bunun yaninda, beyin duzeyi olarak ve ..e gore olarak; Bilimsel felsefe yani yapilandirmaci epistemoloji gerekir. Serbest dusunurluk gerekir, Qua felsefesi gerekir, dogal/fenomenal zihniyetin bilisselligi temelinde ondan numenal zihniyet olarak kurtulmak/arinmak gerekir. Basta dogumdan itibaren kendisine verilen her turlu degerin ve onun yonlendirim ve yaptiriminin bir sorun oldugu algilanacak ve butun bu alinan ve beyinde yer etmis degerler sorgulanacak ve onlardan arinilacak.
  11. Algilayamadiginiz belli. Ben gozlem olarak INSANOGLUNUN INSANLASAMADIGINI ORTAYA KOYUYORUM. Yine yanlis algi. Evrensel-insan bir zihniyettir ve yol/yontemdir. Ucuncu yanlis algi. Evrensel-insan zihniyeti zaten insanlasamamis olmanin gozlemini sorunlarini ve cozumunu oneriyor. Dorduncu yanlis algi, utopya yasama gecirilemeyen ve olmamis olandir. Oneriler de yazilarda aciktir. Basta algi bilgi bilinc ve farkindalik beyin duzeyinin sorgulanmasini onerir. Evrimci ve Devrici Sorgulama Daha onceki mesaj ve basliklarda, sorgulama olabilmesi icin; bir rahatsizligin, bir zararin ve bir sorunun algilanmasi gerektigini daha once belirtmistim. Simdi de, bu mesajda; sorgulamanin evrimci(bilinc altinin, bilinci zorlamasi) ve devrimci (bilincin, bilinc altini zorlamasi) iliski, bag ve farklarini ortaya koyacagim. Herseyden once bir dogumun, dunyanin hangi cografya ve toplumunda olursa olsun, o toplumun verdigi tabu ve degerler ile kisinin yetistigini ve buyudugunu hatirlamak gerekir. Bir kisi, eger kendisine verilen bu deger ve tabularla buyurken, sadece verilenleri uyguluyorsa; mutlu, huzurlu ve rahattir. Eger bir huzursuzluk, rahatsizlik duymaya baslamissa, bu once bilincalti olarak meydana gelir ve kisiyi huzursuz, mutsuz etmeye baslar. Cun ku kisi bilincalti olarak denilenleri uygulamaktan bir rahatsizlik duymakta, bir terde aklinin be verilenlerin dogruluguna inandirmakta sorun yasamaktadir. Iste bu yasanan sorun, kisiyi direk olarak uygulamakta olduklarinin tam tersine, karsitinayoneltir ve kisi, inandiklarinin dogrulugunu teyit etmeye, kendini bu dogrulara inandirmaya yonelir. Ya kendi kendini tatmin eder ve tekrar, verilenlerin dogruluguna inanarak huzur bulur, ya da aklini verilen dogrularin tam tersini yapmaya yonelterek, dogruyu yapilanda degil; ona karsi cikmakta, onu red etmekte bulur. Toplumda bu sekilde bir dusunceye ve davranisa yonelmis kisiler, toplumun gozunde ve algisinda "aksi, isyankar, itirazci, soz dinlemez, yaramaz v.s." temelli toplumun "uygun gidisatina" uymayan kisiler olarak algilanirlar ve toplum genelde bu tip kisilere "suphe, endise v.s." ile bakar. Hatta bu kisiler, ya toplumsal bir sorun olurlar, ya ailelerinden ayrilmak zorunda kalirlar ve de genelde toplum tarafindan distalanirlar. Burada kisinin, boyle bir yasam ve iliskide nasil bir yol alacagi, tamamen kisinin, bu isi ne yone yonlendirecegi, ya da topluma uyarlayacagi temelinde degisiklik gosterir. Iste buraya kadar anlatilan kisim, sorgulamanin evrimci kismi ve bilincaltinin bilinci zorlama kismidir. Devrimci sorgulama ise, basta birey bilinci gerektirir. Yani kisinin, kendi varliginin bilincinde ve farkinda olmasi, kendi kararlarini kendine verildigi gibi degil de, kendi insiyatifi ile almasi ve kendi varligini yasam ve iliskilerinde ortaya dusunce ve davranis olarak koyabilmesi ve bu konuda kararli,azimli davranabilmesidir. Yani toplumsal kisilikten, vatandasliktan ve toplumun bir biri olmaktan kurtulmus bir bilinc ve farkindaliktir. Iste bu duzeye gelmis bir kisi, verilenlerin, karsitini dusunmek ve uygulamak yerine, verilenlerin ne oldugunu, neden uygulanmasi gerektigini, bunlarin kendisine ne saglayacagini v.s. sorgulamaya baslar. Iste bu sorgulama, devrimci sorgulamadir. Cunku burada, ne bir bilinc alti rahatsizligi vardir, ne de bir bilincalti zorlamasi. Burada olan, bilincin; kisiyi her yonuyle, ne yapmasi hakkinda verilenleri degil; kendi kararlarini uygulamaya yonlenme vardir. Iste bu yonlenim, ister istemez kisinin her bilincalti uygulamasinda, bunun kendi karari olup olmadigi sorusunu ortaya atacak ve kisiyi sorgulamaya itecektir. Iste bu noktadan sonra, bilinc; bilincalti bir uygulamayi yerine getirmeden once "bu benim uygulamam mi olacak?" sorusu ile bilincalti uygulamayi uygulamadan once, bilinciyle sorgulayacaktir. Bu asamanin bir ilerisi, artik uygulama oncesidir. Yani kisi daha uygulama asamasina gelmeden once, tum bilinc altini bilinciyle sorgulayacak ve bilincalti uygulamaya gecmeden, bilinci ile o uygulamayi onceden kendi karari ile kontrol edecek ve yonlendirecektir. Iste bu asama "bana dogumdan itibaren verilen hersey bir sorun" algisini getirecek ve kisi, bilincaltindaki her verileni bilinci ile sorgulayacaktir. Bu bilincin bilincaltini sorgulamasinin bitecegi yer,kisiye gore degisir. Ama, genelde biten yer; kisinin aklinin kendini inandirdigi dogrusunu uygulamadaki, sorunsuzlugu, rahatligi ve huzur/mutlulugudur. Bu devam ettikce de, sorgulamaolmayacaktir. Buradaki en buyuk sorun, kisinin kendisine verilen dogumdan itibaren her degeri sorgulamasi yaninda, kendi sorguladiklarini sorgulamayarak bilincaltina atmasi ve KENDI BILINC ALTINI BILINCSIZ OLARAK KENDI YARATMASIDIR. Cunku bu asama, kisiyi bencil, ayrimci, egoist, cikarci v.s. kisaca bireyci akilci kilacak ve kendi aklinin inandigi dogrularini sabitliyerek, sahiplenerek sorgulamadan bilincaltina atacak ve bu seferde bu bilinc altinin uygulama emri altina girecektir. O yuzden bilincin, bilincaltini sorgulamasi ve tekrar bilinc alti sorununu yaratmamasi icin, bu sorgulama sadece verilenler degil; kendi inandigi dogrularinin da sorgulanmasiyla devam ettirilmelidir. Yani, bilincin onu herhangibir aklin inandigi dogru ile tikanmamali ve sinirlandirilmamalidir. Bu da zaten, bireyin bilinc olarak surekli suregelen surec icinde bilinclenmesi demektir. Unutmamak gerekir ki, her mutluluk, huzur v.s. o konudaki sorunlarin, ertelenmesi ve bilincalti yonlendirimine birakilmasi demektir. Cunku insanoglunun her turlu yapilandirilmisliginin yapi ve isleyisi sorundur. Bu sorundan da, ancak bu yapilandirilmis yapi ve isleyisin evrensel koken ve temellerine erisilerek ve algilayarak ve de onlarin disina cikarak kurtulunabilir. Cunku, her noktalama, kesinlik, mutlaklik, sahiplik, sabitlik, dogruluk v.s. aklin inancidir ve sorunun ertelendigi ve de bilincaltinin yonetimi ele gecirdigi yerdir. Burada en onemli yol gosterici, ..e gore konusudur. Yani neye/kime gore sorundur, rahatsizliktir,zarardir? Iste burada, tum bu yapilandirilmis yapi ve isleyisin bir insanoglu urunu oldugunu algilarsak ve insanoglu disinda bir guc aramaz ve ...e gore belirlemezsek; herseyin ...e goresinin insanoglu turu oldugunu algilariz. Buradan da sorunun, insanoglu turunun zihniyet olarak insanlasamamasinin sorunu oldugu algilanir. Iste her birey bilinci almis kisinin,bilincli ve farkinda olarak bilinc altini bilince cikarmasinin altinda yatan neden, insanoglunun yapilandirdigi zihniyetin, insansal/evrensel yonlendirimi, sorgulanmasi ve degisimidir. Iste bir birey, bilincli ve farkinda olarak, zihniyetini insanlasmaya yonelttigi surece sorunu, rahatsizligi ve zarari algilar ve bilincalti devreye girmeden, bilincli olarak insanlasmaya yonelir. Bu da zaten bir surekli suregelen bir surectir ve noktalamali, huzur, rahatlik v.s. de sorun da soz konusu degildir. Cunku bilincin duraganligi degil; (mutluluk ya da rahatsizlik), surekliligi ve hareketi soz konusudur. Yani ne rahatsizliktan yola cikilmistir, ne de rahatliliktan; bilincli ve farkindalikli olarak insanoglunun yapilandirdigi yapi ve isleyisin zihinsel devriminden yola cikilmistir. Iste bu devrimin "oldu" su yoktur, sadece devrimci zihinsellik ile yasam ve iliski surmek vardir. Ustelik bu yasam ve iliski, kisiyi yonlendiren ve kontrol eden, bilincaltinin degil; aksine, kisinin bilincli ve farkinda olarak kendi kendini kontrol ve yonlendirmesidir. Zihnini insanlastirmaya yonelik. Iste birey bilincinin, tursel duzeyi ve farkindaligi bu bilinctir. Bu arada verdigim linklere bakiyor musunuz?
  12. Size gore olmayabilir. Ayrica "evrensel insan degil, "evrensel-insan" yani evrensel ile insan arasinda - var. Dedigim gibi zaten ilk cumlenizdeki olumsuz yanasim, sizin dusunce sinirlariniza dayasniyor. Bir birey gayet mumkun bir sekilde, kendisini insanlastirabilir ve evrensellestirebilir. Totoliterlikte bir guc ve otorite olmanin topluma dayatimi vardir. Totoliter otorite/otoriter den gelir. Ben ise oto kontroldan yanayim. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/211-kontrol-sorunu/?hl=kontrol
  13. Hayir ben evrensel-insan zihniyetini kendi bireysel yasam ve iliskimde uygulamaktan soz ediyorum. Bir niteligi tum topluma tek nitelik olarak dayatmak ve zorlamak bunu da guc ve otorite ile saglamaktir, totoliterlik. Benim yazilarimda boyle bir algiyi nerden ve nasil aldiniz?
  14. Insanoglunun dogal zihniyetine uygun. Hayir bu hak ve ozgurluklere aykiri. Ozgur den ne algiliyorsun? Neye ya da neyden ozgur. Tabiki cunku uzerinde baski ve dayatma vardir. Tum ideolojik inancsallar ve izmler kendi niteliklerini topluma onlari nicelik olarak algilayarak dayasttiklarindan totoliterdir. Bunu da guc otorite ve iktidar ile saglarlar. http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1142-bagimlilik-ve-baglilik-farki/
  15. Benim adima konusuyor ve karar veriyorsunuz. Bunu neden yapiyorsunuz da, benim verdiklerimi verildigi gibi algilamaya calismiyorsunuz? Sizin totoliterden alginiz nedir? Bir kisinin kendi beyin duzeyinin her turlu temelini dusunce ve bilgi olarak dile getirmesi ve kendi adina yasam ve iliskilerinde uygulamasi nasil bir utopya ve totaliterlik oluyor? Aciklar misiniz?
  16. Bir seyin utopya olup olmadigini ne belirler? Benim dile getirdiklerimin davranisini ben yasam ve iliskilerimde uyguluyorum. Utopya ise tamamen yasam ve iliskiden uzak bir teori cesididir. Dolayisi ile birey bilincinin tursel evrensel insansal bilimsel ve bilissel duzeyinin yansisi da bireyseldir. Zaten bu zorlanirsa o zaman ideolojiden inanctan farki kalmaz. Burada bireyin ne algiladigi ya da bu algiladigini nasil yasam ve iliskiye tasiyacagi kendi insiyatifindedir. Yani kimseye "sen de boyle yap" temelli bir zorlama, dayatma degildir. Sadece "ben boyle yapiyorum" un dile gelmesidir.
  17. Ben dusunce birligi degil derken, siz totoliter bir dusunce savundugumu soyluyorsunuz. Cunku algi olarak dusunceyi ve bilgiyi sabitliyor indirgiyor ve determinize ediyorsunuz. Halbuki bunlar sinirsizdir. Ayrica insanin dogasdi yoktur, insanoglu dusuncesinin insanin dogasi olarak ortaya attigi vardir. Zateb dogal zihniyetin insanoglu dogasi temelli siniri ve teslimiyeti de budur. Iste siz bu sinir temelinde degerlendiriyor ve yazilanlari verdiginiz sinirin icine koyamiyorsunuz. Evet ne anladiginiz sizin beyin bilinc ve algi temelinizdedir. Halbuki burada anlama degil algilama onemlidir. Yani yazilanlarin kendi dogrulariniz ile mukayesesi degil, ne yazildigini verildigi gibi algilamak. Sonucta her bir ortaya koyum bir method ve zihniyet icerir. Bu da egore temelli ve hedeflidir. Burada dile gelenler de bu temel ve hedefteki zihniyetin ve metodun geldigi algi bilgi ve bilinc duzeyinin ortaya koyduklaridir.
  18. Dusunce birligi degil, algi bilgi ve bilimsellik bilissellik birligi. Evet dinde bilimseldir. Cunku herkes bilir ki bir seye bilim etiketi takmak onu yukseltir. O yuzden her bir ideoloji ve inancin BILIMI KENDI CIKARINA YONELIK KULLANMASI kacinilmazdir. Iste boylece, bilimselligin ve bilisselligin algisinin bilgisinin bilincinin oneminin farkindaligi ve bu farkindalik temelinde neyin neden ve nasil bilimsel olup olmadigi da ortaya cikar. Benim yazilarim gozleme ve bilissellige dayanir. Bilimsel olup olmadigi olgu icerip icermedigine baglidir. Sonucta sosyal bilginin bilimselligi SADECE GOZLEM OLARAK BU BILGININ INSANOGLU UZERINDEKI YARATTIGI SOSYO-PSIKOLOJIK SORUNUN TESBITININ VE DILE GELISININ BILIMSELLIGIDIR. Iste bilissel gozlem, sosyal bilgi de bu sorunu ortayakoyar. Yani ideolojik inancsal ve izm temelli akilciligin yasama uygulanirken getirdigi her turlu sosyo-psikolojik sorunu.
  19. Insanligin bugunku geldigi cagdasligin bilimselligine bilisselligine insansalligina ve evrenselligine gore. Yukaridaki cumleden siz ne anliyorsunuz? Sizin ...e goreniz farkli ise, nedir ve onun olmasinin nedeni nedir? Yani ne amac temelinde sectiginiz ...e goreyi sectiniz?
  20. Tabi ki farklidir. Yalniz burada ...e goreler ve temeller onemlidir. Benim ....e gorem insanoglu, temelim de insanoglunun zihinsel faaliyetinin dusunce davranis yasam iliski duzen sistem v.s. olarak yasama gecmesidir. Iste buradaki ...e gorem de insanlasmak, evrensellesmek, bilimsellesmek ve bilissellesmektir. Tum degerlendirmeler bu temeldedir. Burada bir ideoloji inanc v.s. olmasindan ziyade, insanoglu varliginin farkindali birey bilinci ve insanoglunun bir arada yasayabilmesi adina evrensel hukuk insan haklasri ve hak ve ozgurlukler vardir. Bunlar algilandigi ve bilince ciktigi zaman, dunyadaki her insanoglunun isteyecegi seylerdir. Tartisma tam da senin dedigin gibi, dogal/fenomenal zihniyet temelli insanoglu varliginin farkinda olmayan birey bilinci olmayan farkli temeller temelindedir. Zihinsel devrim her seyden once Zinhin ne oldugunun algisi insanoglu vucuduna verdigi yon ve yontem ve de yasam ve iliskinin duzen ve sistemin her turlu belirleyici faktoru oldugu algilandiginda ve kisinin kendi zihnini kendi kontrolunde bilincli olarak degisime ugratmasinda kendini bulur. Devrimi ise butun bu degisimlerin ne oldugunun ve degisim olmasini gerektiren faktorun ne oldugunun ve bunun yapilandirilmisliginin yapi ve isleyisinin temel ve kokenlerinin ne oldugunun algisi ve bilinci temelinde KOKTEN VE TEMELDEN DEGISIMININ getirecegi devrimdir. Bu devrim basta insanoglu fenomenini zihinsel davranissal olarak insanlastiracak ve evrensellestirecek, yasam ve iliskisini de bilimsel ve bilissel olarak duzenleyecek gelistirecek ve yenileyecektir.
  21. Birincisi boyle bir soru icin tesekkur ederim. Bilginin ne oldugu epistemolojide, GERCEGIN NE OLDUGUNUN INANCA GORE DOGRULANMASIDIR. Olarak gecer. Bu genel bilginin ne oldugu anlamidir. Bu bilgi cesitlidir. Sosyal fiziksel ve matematiksel mantiksal. Bir de bilginin nitelenmesi ve sifatlari vardir. Bunlar da bilgiyi sifatlayanlardir. Benim buradaki bakis acim bilimsel bilgidir. DOLAYISIU ILE BILGI INANCSAL SIFATA SAHIP OLABILIR, AMA INANCIN KENDISI BILGI DEGILDIR. Yukaridaki siir bilimsel bilissel bilgi YE GORE YAZILMISTIR. Dolayisiyle herkes her cesitte ve her sifatta builgilenebilir. Yalniz bunlardan gecerli olan bilimsel ve bilissel bilgidir. Ayrica yukaridaki siirde bir seyi bilmek ve inanmak" farkina atif vardir. Bir seye inanmak, sadece yuzeyseldir. Bir seyi bilmek ise, bilgi olarak bilinenin ne oldugunu aciklayabilecek bilgiye sahip olmaktir. Dolayisi ile inanc=bilgi degildir. Yani INANC BILGI ILE OZDES DEGILDIR. Yalniz bilginin sifati niteligi INANCSAL OLABILIR. Inancsal bilgi de sosyal bilgidir, BILIMSEL DEGILDIR. Her tur bilginin de yani fiziksel sosyal matematiksel mantiksal, sifat olarak BILIMSEL VE BILISSEL BILGI OLANI FARKLIDIR. BILIMSEL/BILISSEL BILGI INANCSAL OLAMAZ. Yani niteligi temeli inanca dayanmaz. Mesela tanri kavrami bir inanctir ve her turlu tanri ile ilgili bilginin sifati inancsaldir ve bilgi olarak ta sosyal bilgidir.
  22. Kritik ve analitik dusunceyi ve de beynin ayni kavram ve konu uzerindeki hem leyhte hem de aleyhte beyin jimnastigini ve de her bir beynin sorgulamasinin, degerlendirmesinin savunu ve karsi cikisinin, kabul ve reddinin neden bir kavramin bir ifade ucundan digerine gecisinin ne oldugunun algilanmasi lazim. Bunun bir ana nedeni de insanoglu beyninin yapilandirdigi yapi ve isleyisin temelleri ve kokenleridir. Herhangi bir seyin yapilandirilisi, gorunussel olarak Y linear temelli bir pozitif nokta olurken, bu noktanin karakteristigi; ikilem ve karsitlik, kendisi ve karsitidir. Isleyis te bu uclu oluysturumun, TEK EM TEMELINDE HANGI UCUNUN BEYIN TARAFINDAN BENIMSENECEGIDIR. Yani dortlu karakteristigin; Ikilemi- karsitina Karsitligi-kendisine Bir ve pozitif te noktaya indirgenir. Bu temelde noktalanan her hangi bir nokta, hem kendisini hem karsitini, hem pozitifi hem noktayi, hem de karsitlik ve ikilemi bunyesinde barindirir. Kisaca pozitif- kendisi ve karsitlik Bir-karsiti ve ikilemdir. Kisaca yapilandirilmis yapi ve isleyisin noktalamasi A olsun. Bu A (em)nin hem kendisi( sym A) hem de karsiti(anti A) vardir, A ikilemdir. A var ve A nin var. Ikilemi soyle de acikliyabiliriz. A varligi, A inanci, A ideolojisi v.s. Bu A varligi v.s. nin Counter A si vardir. Counter A A yi tersten tamamlayandir. A nin varligi da, inanci da v.s. karsitlik icerir; var/yok v.s. Kisaca aciklama insanoglu yapilandirilmisliginin yapi ve isleyisidir.
  23. Biatcilar icin oyle olabilir. "Yagcilarda inecek var"
  24. Madem ilk alintimda ne deniyorsa sende ayni fikirdesin, gerisi ayrintidir. Cunku diger sorularin yaniti senin ozel bir konuda sordugun sorunun yanitini da icermektedir. Ama dedigim gibi, akil bir yere takilirsa; otesini goremez. Cunku hala bana ozel bir konu ile ilgili bir "dayatma sorusu" soruyorsun. Beni inanclarin ideolojilerin v.s. ozelleri pek ilgilendirmiyor ve bu site de yeri degil. Indirgemecilik, bir suru olanaktan birini iclerinden cekerek illa bir teke indirgemektir. Yani dogmaciliktir. Cagimiz bu tip dusunce soru yanit v.s. yi cagdisi kilmistir. Onemli olan kritik analitik analojik ve mana anlam cikarma temelinde ve de sorulan soru ve alinacak yasnitin evet/hayir, dogru/yanlis v.s. temelli noktalayici ve otekilestirici sekilde olmamasi ve herkese sorulan soru ya da verilecek yanitta kendi beyninde olani aciklama firsati veren bilinclendiren v.s. olmasidir. O yuzden cagi yakalamak icin ezber bozmak ve beyinde yer etmisleri sorgulamak gerekiyor. Bir seyin sabitliginin temeli kendi sinirlari icindeki degisim ile degismez. Kendi sinirlarindan disari cikabilmesi ile degisir.
  25. Sen hasta misin? Bunca yaziyi okuyup da bu soruyu bana nasil sorarsin? Ama dogru sizler bukelemun gibi ruzgara uyup fikir degistirdiginizden, beni de kendiniz gibi zannediyorsunuz. Ben senin gibi sabit fikirli klasik mantikli birisi degilim. Benim tum yasnitlarim, kritik analitik sorgulatan ve dusundurendir. O yuzden yanitlarim senin gibi aklini evete/hayira, vara/yoka v.s. sinirlamis ve indirgemeci sekilde tatmin olanlara pek bu tatmini saglamaz. Yanitim gayet aciktir. Hic bir sosyo-etik farkin vesayeti ister dini ister milli ister politik ister ahlaki ister sosyal v.s. ne olursa olsun; topluma bir yonlendirim yaptirim dayatimi oldugu surece demokrasiyi icermez. Bu temeldeki her turlu ideoloji inanc izm demokratik olamaz. Burasi dini bir site degil. Dusunce dunyasi sitesi.
×
×
  • Create New...