Jump to content

evrensel-insan

Members
  • İçerik sayısı

    3.544
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    391

Everything posted by evrensel-insan

  1. Kisi her zaman kendini kendince anlasilir sekilde belirtir. Ben bir seyi anlamak istersem, ve anlayamazsam; sorunu kendimde ararim. Ayrica anlamak istersem de her turlu algi ve bilgi ile sorgular v e sorular sorarim. Herkes kendi dusunce ve bilgisini kendi duzeyince dile getirir. Yoksa her duzeye gore oynayan bir bukalemun olur. Zaten senin bu ifaden de kendilik bilisselligi noksanligidir. Yani sorunu kendinde aramak yerine, baskasinda aramak.
  2. Tabiki direk degildir. Kisi bir seyin inanc olup olmadigini da sonradan ogrenir. Ogrenir ama bilmez, cunku otomatik olarak alir ve kabul eder. Hayir ogrenme inanctan once gelir ve insanoglu neyi ogrendigini sonradan ogrenir. Daha sonra ogrendiginin inanc oldugunu da ogrenirse, bu sefer de inanci ya da inancinin gerektirdigini ogrenir. Islam da bile sartlardan yukumluluk ergenlik ile baslar. Iman zaten inancin biatidir. Inanclar tabiki sorgulanir, yeterki sorgulama bilinci olsun. Iman yukumluluktur ve eylemseldir. Inanc ise daha once de yazdim, faith temelinde degil; belief temelindedir. Core faithler sorgulanmazlar. Taki kisi rahatsizlik duyana zarar gorene sorun yasayana kadar.
  3. Ogrenilenin ne oldugu bilinmez zaten. Cogu kisi dusuncelerinin bir inanc oldugunun farkinda ve bilincinde bile degildir. Sadece kendince gerekirse "......inaniyorum" der. Inanc iki temeldedir belief ve faith. Benim burada bahsettigim faith degil, belief. Cunku faith yonlendirimli ve yaptirimlidir. Inanc, ise kisinin bir ifadesidir. Ogrenme ve bilmernin temeli inanc ile celismezse mumkundur. Inanc ile celisirse, kisi kendini bilmeye de ogrenmeye de kapatir.
  4. Evet , inanan acisindan; oyledir. Bilimsel olmayan hic bir sey kanitlanamaz. Cunku yanlislanamaz. Inanclar kisiye ozgudur ve kendi dogrulamasidir. Bu dogrulama da bilimsel degildir. Sadece kisilere inanclarinin sorunlari gosterilmeye calisilir. Aksi zaten onu karsina almak otekilestirmek ve distalamaktir.
  5. Burada konu ustunluk degil, bilinc. Evet, insanoglunun kendi yarattigi degerlere kendini teslim etmesi bu demektir.
  6. Mesela hangi kavramlar. Kavramlarin anlam ve icerigi ...e gore temelindedir.
  7. Demek ki neymis, inanctan once ogrenmek geliyormus. Iman baska bir seydir. Inanc sadece bir durustur, iman ise o inanca teslim olmaktir. Sonucta sorgulamak ta bir bilinctir. Bu bilinci almamis beyinler, zaten sorgulamazlar.
  8. Insanoglu fiziginin zihinsel olarak insanlasmadigi algilanirsa, bahsedilir. Yoksa insanoglunun kendi bunyesinde biri birini yemesi iste boyle dogal zihniyet teslimiyeti getirir. Insanoglu ile insan arasindaki fark ta budur. Yani man kind ile human being farki.
  9. Ben ayirma ya da baglamadan bahsetmiyorum. Farktan bahsediyorum. Bu farkin varliginin en buyuk kaniti teizm ile deizm farkidir. Senin bahsettigin teizm, deizmi bilmeyen teisttir. Ulke ve toplumumuz da genelde bu bilincsizliktedir.
  10. Burada insanoglunuyn kendilik bilisselligi soz konusudur. Bu yoksa zaten, hayvan da olur, madde de kul da kole de. Burada aci olan kendisi fiziksel olarak insanoglu olanin kendisinin ne oldugunun farkinda ve bilincinde olasmamasidir. Zaten bundan dolayidir ki, kendini teslim eder.
  11. Zaten teizm genelde bunu iki farkli sart olarak birbirine baglar. Yani dini uygulamanin yapilmasinin nedeni inanilan baska bir seydir. Bu bir ideoloji ya da bir insanoglu disi bir guc olabilir. Zaten inancin bir yaptirimi yoktur. Ayni deizm gibi, yaptirim bu inancin getirdigi uygulasmadadir ve bu da din ya da izm dir.
  12. Insan degil, insanoglu bir hayvan turudur. Insani sadece kendisi ile ozdeslerstirebilirsin. Cunku onda olan bilisselligin getirdigi ustun yetenekler vardir. Kullanir kullanmazx bilir bilmez bu farkli bir sey. Bu basta matemetiksel/mantiksal bilgidir. Ayrica beynin gozlem ve algi temelinde TURETIMIDIR. Bu ikisi hayvanda yoktur. Yalniz insanoglundan bazi hayvan turleri bunu cok ilkel duzeyde ogrenebilir, ama BILINCINE VE BILISSELLIGINE VARAMAZ.
  13. Yanit Haci'nin su cumlesine; "Düşünce felsefe ise hayvanlar da felsefe yapıyor." Hayvanlarda bilissellik yoktur. Insanoglunun her turlu soyutlamasi bir bilissellik urunudur. Hayvan ise sadece bes duyusu ile hareket eder. Yani GOZLEMI NUMENAL YETIYE TASIMAZ.
  14. Epistemolojiye gore bilgi, gercegin ne oldugunun inanc ile dogrulanmasidir. Yukarda da acikladim , ogrenmek inanmaktan oncedir. Bilmek ise ogrenilenin ya da inanilanin ne oldugugunun bilgisini edinmek ve bilincli olarak bilmektir. Burada eylem koprusu gerekir. O da kisinin gercegin ne oldugu ile inanc arasindaki kurdugu kendi aklinca dogrulama eylemidir. Dogrulama olmadan inanc ta gercekte ortaya konamaz. O bilgi degil algidir. Bilgi bilmek ile ogrenmek ile ve inanmak ile paraleldir. Bu paralelligi de beynin dogrulama eylemi ortaya koyar. Bir kisinin neyi bilip neyi bilmedigi kendi beyninin kendince algi ve bilinci ile paraleldir. Cunku cogu zaman kisi inandigi ve ogrendigini de bildigini sanir. Yalniz ozel bir konudaki bilgi ancak ogrenilirse, bilmeye tasinabilr. Bu temelde bilmek ten ziyadfe kisinin bazi seyleri ogrenmedigini soyleyebiliriz. Bir kisinin kendince neyi bilip bilmedigi, yaniltici olabilir. Dedigim gibi bilmek ogrenmek ve inanmak degildir. O yuzden kisi ogrendigini de inasndigini da bildigini sanir ve hatta "ben herseyi biliyorum, bir sey ogrenmeme gerek yok" seklinde bilincalti bilincini ogrenmeye de kapastabilir. Cunku ogrenecek oldugu, inandigi bir seye ters olabilir, o yuzden ogrenmek istemez. Ustelik biliyormus gibi de aksini savunur. Bir inancin dogrulugu ya da yanlisligi kanitlanamaz. Cunku inanclar zaten kisinin kendine dogrulandigidir. Bilimsel olmadigindan da yanlislanamazlar. Dolayisi ile yasnlis inanc dogru inanc yoktur. Sadece bir seye inanan ya da inanmayan vardir. Bu da dogrulama ile gerceklesir. Insanoglunun her turlu insanlikdisi dusunce davranis ve duzen sistem v.s. kurmasinin nedeni, teslim oldugu dogal zihniyet ve kendini kendi disi ozdeslestirdigi fenomenal zihniyettir. Kisaca insanoglunun kul ve koleligi ve madde evren doga varolus ve hayvanligi. Bu durum iste insanogluna kendilik bilisselligini vermez. Bunun icin zihinsel devrim gerekir.
  15. Bes duyu ile algi gozlemdir ve tum insanoglu icin gecerlidir ve inanc ile ilgisi yoktur. Inanc aklin bilmedigi ya da algilayamadigi her hangi bir seyin dogruluguna kendfini kabul ettirmesidir. Bebek ONCE OGRENIR. Inanc OGRENILENIN BILINMEMESI YA DA SORGULANMADAN KABULUDUR. Iste burda onemli olan bu arzu inanc ve isteklerin bizim yarattigimiz degerler oldugunu algilamak ve onlara esir olmak yerinde onlari kontrole almaktir. Sistem izin vermediginden devami bir sonraki mesajda.
  16. Demek ki onyargin burda da nuksetti. Onemli degil, sen okuma baskasi okur. Ben bilermem, cunku hayvan ile ortak bir dialogum yok. Sen var dedigine gore, hayvan ile ortak dialog kurabilecek bir dilin var herhalde.
  17. Yapamaz. Cunku felsefe beyni dusunduren ve dusunce ureten sorgulatandir. Tabi ben yol gosteren felsefeden bahsediyorum. Bunun icin gerekli olan beyin yetisinin her turlu isleyisi bir ....e gore temelindedir. Bu da felsefedir. Benim ....e gorem insanoglu temelli ve zihinsel insanlasma hedeflidir. Yani analojik ve abductive, ...e goreye gore mana ve anlam cikarma. Insanoglu maalesef dogal zihniyet olarak zihinsel disiye sahip degildir, man kind. Yani disi sadece fiziksel goruntudedir. Insanoglunun her turlu beyinsel soyutlamasinin karakteristigi erkekseldir. Buradaki erkeksellik bir sifattir. Mesela ingilkizcedeki kadinin karsiligi olan woman, "erkegin geldigi yer, yani womb, rahim demektir) ayni sekilde male den female turetilmistir. Buradaki erkeksel karakteristik insanoglu fiziginin hem erkegiu hem de disisi icin gecerlidir. Ogul evlat demektir ve otomatikman erkege tekabul eder. Yani disilik ve kadinlik ya da kadin ile ilgili her turlu turetilmis kavram, erkekseldir. Iste dogal zihniyet te erkeksel karakteristik tasir. Guce otoriteye iktidara tapan, her turlu zorlama siddet iceren mutlakci, tekci, ilkci, emir temelli v.s. Kadinin hem zihniyeti hem de dili mevcut degildir. Halbuki hersey disisel ve uretkendir, degiskendir, Konu ile ilgili bir kac basligim var. Iste bu temelde insanoglu dogal zihniyetinin insanlasmasi soz konusudur. Kisaca insanoglu zihin olarak hayvan ile insan arasi bir ara gecis formudur. Insanoglu zaten her turlku yasam ve iliskisinde insanlasamamis olmasinin cezasini ceker. Psikolojinin temeli de bu celiskidir.
  18. Bir seyi kabul etmek ya da ona karsi cikmak icin, dusunceye de dusunmeye de gerek yoktur. Kendince ona bilinen inasnc ya da ideolojilerden bir ad verirsin; olur biter. Burada ne bir algi ne de bir bilgi ya da bilinc soz konusu degildir. Yani hazirlop bir secimdir. Onemli olan o kabul edilen ya da karsi cikilan seyin ne oldugunu v.s. sorgulamak bilmek bilisselligine varmak ve sorununu algilamak ve ondan kurtulmaktir. Iste benim yaptigim da budur. Yani seylerin sorunlarini gostermek. Mumkunse beyin algi bilgi bilinc v.s. duzeyine gore de kiside o seyi onun kendince sorgulamassini saglamak ve en azindan kabul ya da red ettigi seyin bir sorunsal algisinda onun beyninde bir ? isareti ve "acaba" uyandirmak. Tabi bu da kisinin sorununun algilanabilmesi ile mumkundur. Yalniz bu tip platformlar kisisel degil kitleseldir. O yuzden konu ve kavramdaki sorun kitle okunurluguna yonelik dile getirilir.
  19. Hayir. Ben sadece insanoglunun kendi varliginin ve birinin farkinda ve bilincinde olarak yasamasini ve iliski duzen sistem v.s. kurmasini istiyorum. Bu da zihinsel devrim demektir. Isin acisi bu devrimi ancak kisi kendisi kendi algisi ve bilinci temelinde yapar. Yeterki sorunlari algilasin. Iste benim butun yaptigim bu sorunlari ortaya koyarak gozlem ve algiya sunmak. Alip almamak v.s. kisinin kendi insiyatifindedir. Cunku bunu siringa ile vermek ya da kabul ettirmeye zorlamak tam da zihnin sorunudur. Yani dogal/fenomenal zihniyetin sahte egosal akilciligi. Bunun bir tarafi da, kisinin tek degeri ve kontrolunde olan yasamini kendi yasamasi, yani ona verilen hayati ya da baskasinin hayatini yasamamasi ve yasatilmamasidir. Iste dogal ve fenomenal zihniyet bu temel uzerine kurulmustur. yani dogumdan itibaren verilenler ile sorgusuz sualsiz yasamak, ya da dogal olarak sadece bu verilene karsi cikmak. Yani verilenin ne oldugunun bilgisi bilinci algisi ve sorgulamasi yok. Iste bu bile felsefenin onemini ortaya koyar.
  20. Maalesef ediyorum. Yalniz bu onlarin bilincli sorunu degildir. Sadece bilincalti olarak dogumdan itibaren kendilerine verilenleri sorgulamadan sadece ifadeye tasimak ve bunu da alisilagelmis olarak yapmak ve bilgi ve dusunceye de bilinclerini bilincsizce ve inancla ya da ideoloji ile kapamis olmaktir. Iste noncognitivizm de burada devreye girer. Cognition ve cognitivity bilissel bilimdir. Buna en guzel ornek kendilerine ateist ya da materyalist diyenlerin, ateizmi ve de materyalizmi bilmedikleridir. Iste o yuzden sorun insanoglunun biyolojisinde degil, zihnindedir. Zihinsel devrim de bu temeldedir. Her konudaki bilgi ogrenilebilir, yalniz ogrenmek ezberdir. Onemli olan ogrenilen bilgiyi bilmeye tasimak ve sorgulamak ve ogrenilmis olani bilgi olarak aciklayabilmektir.
  21. Bak sana soyle bir ornek vereyim. Mesela hirs, nefret, ozlem v.s. var mi? Kavramsal olarak var. Peki varliklari var mi? Fenomen ve goruntu veren olarak yok. Peki "bu adam hirsli/nefret dolu/ozlem dolu" derken, neyi kastediyorsun? Senin o adamin dile getirdigi konu ve kavram ile ilgili dusunceden ve davranistan algiladigini. Peki bu algi bir olgu mudur? Hayir degildir. Cunku algi bunu algilayanin sadece kendi inancini kendisine dogrulamasidir. Baskasinda bu inancsal dogrulama yoksa, boyle bir algi da yoktur. Hatta senin algiladigin kisinin bile kendisi hakkinda boyle bir algisi olmayabilir. Peki, o zaman bu alginin fenomenal tabasni nedir. Insanogludur, yani sensin ve senin gozleminin sence algisi. Insanogludur yani sana bu gozlemi dusunce ve davranisolarak veren kisi. Demekki algi gozlem temelinde iki turludur. Ya direk fenomenal goruntusu olan algi Ya da gozxlemi alinanin aklin inanci dogrulamasi ile yaratilan algi ve indirekt fenomen. Umut ediyorum ki bu mesaj senin acindan daha bir algilanir olacak. Yani varin varliksal algisi ve fenomenal tabani.
  22. Felsefe yegane pusula olamaz, onun gozlemi olgusu ve felsefi ortaya konanlarin saglanmasi ve takibi gerekir. Yani felsefe yasam ve iliskiden bagimsiz degildir. Ustelik saglamalidir. Felsefe yasam ve iliskiye yon veriyorsa, bu alinan yolun uygun olup olmadigi da gozlemsel ve olgusal kontroldur. Yukarida acikladim. Felsefe dusunce ve mantik bilimidir. Bunun hayata gecirilisi gozlemi ve saglanmasidir.
  23. Surda guzel bir felsefe tanimi buldum. Felsefe; varlık, bilgi, gerçek, adâlet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili genel ve temel sorunlarla ilgili yapılan çalışmalardır.[1][2] Felsefe düşünce sanatı olarak da bilinir. Yukaridaki tanimin disinda kalan herhangi bir sey kaldi mi? http://tr.wikipedia.org/wiki/Felsefe Iste yukaridaki bilgi bilimin de temelidir. felsefe yöntemiBulguların tutarlılığını denetlemek, türlü bulguları geniş düşünce örüntülerine yerleştirmek ya da bu örüntülerle olan ilişkilerini belirtmek, yani gerçeklere erişmek, araştırmaların ve bilimin temel konutlarını incelemek ve kurallara bağlamak, benimsenebilecek mantık ilkelerini önermek gibi özellikleri bulunan, gerçekler ile değerler üzerinde incelemeler yapılırken baş vurulan yol. Thomas Hobbes Felsefi düşünce insanın evreni içinde kendi varlığını merak etmesiyle ve bu konuda sorular sormasıyla başlar. Felsefe için merak etmek ve soru sormak yeterli değildir. Sorulara sistemli bir açıklama getirmek de önemlidir. Aynı zamanda getirilecek olan açıklamanın sistemli veya sistemsiz olması gerektiği de felsefenin bir sorusudur. Felsefi düşünüş sıradan düşünüşten tamamen farklıdır onun ayırt edici özelliği kavramsal ve soyut olma çabasıdır. Felsefi düşüncenin yöntemleri insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar. Felsefe eleştirel bir düşünüş biçimidir. Felsefi düşünce önceden kazanılmış bilgiler üzerine bir düşüncedir. Amaç ve yöntem Felsefe diğer disiplenlerden sorgulama yöntemiyle ayrılır. Filozoflar, ilginç, harika veya şaşırtıcı buldukları bir konudaki şüpheleriyle ilgili anlaşılır örnekler verebilmek için, genellikle sorularını problemler veya bilmeceler olarak çerçevelendirirler. Bu sorular genellikle bir inanca ait varsayımlarla veya insanların karar vermek için kullandıkları yöntemlerle ilgilidir. Filozoflar problemleri mantıksal bir şekilde ortaya koyarlar. Tarihsel olarak geleneksek mantıkın kıyaslarını, Frege ve Russell'dan itibaren de sembolik mantık kullanır ve daha sonra kritik okuma ve fikir yürütmelerle bir sonuca doğru ilerlerler. Sokrat gibi, tartışmayla, veya diğerlerinin ileri sürdükleri fikirlere cevap vererek, veya dikkatli kişisel düşünmeyle cevap ararlar. Filozoflar bu yöntemlerin birbirine göre üstünlükleirini tartışa gelmişler, örneğin felsefi "çözümlerin" nesnel, kesin yani gerçeklik hakkında bilgi veren mi; yoksa konuştuğumuz dilin mantığına açıklık kazandıran veya hatta kişisel terapi mi olduğunu sorgulamışlardır. Dil filozofun en önemli aracıdır. Analitik felsefede felsefi yöntemle ilgili tartışmalar felsefe ve dille ilgiliydi. Kıta Avrupa'sı felsefesinde de benzer kaygılar vardır. Meta-felsefe, yani felsefenin felsefesi, felsefi problemlerin, felsefi çözümlerin ve problemden çözüme gidişteki yöntemlerin doğasını araştırır. Bu tartışmalar aynı zamanda dil ve yorum üzerine yapılan tartışmalarla da ilgilidir.Yani felsefe düşünce ve mantık bilimi olup her şey hakkında birçok şey bilme sanatıdır.
  24. Uc sey ve bunlari kavramsal olarak caga bilimin gelismisligine ve gelisen teknige uyarlamaktr. Fiziksel bilgi Sosyal bilgi Matematiksel/mantiksal bilgi. Bu kavramsal bilgilerin her birinin mantiksal sorgulanmasi eskiyenlerin yenilenmesi ve felsefi bir temelde aciklanmasi. Felsefenin ne oldugunun olgusal bir tanimi henuz yoktur. Sadece kelime anlami bilinir. Iste bu temelde insanoglu fenomeninin beyninin her turlu yetisi ile ortaya koydugu herseyin felsefesi vardir. Bu temelde felsefe zihinsel bir acilim ve olanin sorgulanmasidir. Ben felsefeye tartisma yerine, yol gosterici bir pusula olarak bakiyorum.
  25. Bilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir: Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi Bu fenomene dair, gözlemler ile tutarlı, ancak kesin olmayan, hipotez adında deneysel bir açıklama getirilmesi Hipotezin tahminlerde bulunmak için kullanılması Tahminlerin deneylerle veya ek gözlemlerle test edilmesi ve sonuçlar ışığında hipotezde gerekli değişikliklerin yapılması (3) ve (4) numaralı adımların hipotez ve deney arasında tutarsızlık kalmayana kadar tekrarlanmasıhttp://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel_y%C3%B6ntem Su an bilimin bilimselliginin iki ana temeli vardir. Olgusal gecerlilik Gozlemsel yanlislanabilirlik. Yani bir olgu bilim icin gozlemsel olarak yanlislanana kadar gecerlidir. Eger ortada gozlem yoksa, olgu da yoktur. Sadece bilimsel verilere dayanan teoriler vardir. Nedir gozlemsel yanlislanabilirligin sorunlari? http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1080-bilginin-bilimselligi-ve-bilisselligi/
×
×
  • Create New...