-
İçerik sayısı
3.544 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
391
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by evrensel-insan
-
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Soykirim ile katliamin farki nedir? Neden biri uluslar arasi suctur da, digeri degildir? Ermeniler uzerinde uygulanan her turlu insanlikdisi olayi, soykirim olarak alip ta katliam olarak almamanin; politik cikar disinda farki nedir? Kimler boyle bir sucu one surerek bundan yarar saglar? Bilimsel olarak bir seyin katliam ya da soykirim oldugu farki nasil ortaya konur? Neden konu 1944 te ustelik bir yahudi tarafindan ortaya atilmistir? Neden ayni yahudi buna ermenileri de katmistir. Hitlerin yahudi oldugu iddialari vardir. Bir kisi kendi sosyo-etik kokenine neden katliam yapar, Hitler'in yahudilere duydugu kin needen gelmektedir? Ayrica sadece Almanya da alman olmayanlar yahudiler midir, neden hitler diger dini ya da milli kokenden olanlarin ustune gitmemistir. Israil O.Doguya hangi tarihte yerlesmistir, Nato ve BM ne zaman ne neden kurulmustur. Bugunku BOP projesindeki ermenistan israil arasini toprak olarak baglayacak olan sahte kurdistan projesinin amaci nedir? Soy kirim adi ustunde "soyun kirilmasi/kokunun kurutulmasi" bu feodalizmden kalma bir uygulamadir, nasil olur da ilk defa 1944 te gundeme gelir . Gundeme gelen bu soykirimin polituik temeli suc olmasi degiklmidir, katliam dense suc olmayacaktir. Bu ve buna benzer sorulari iyice sorgulamak ve TARAFSIZ DUYDUSAL OLMAYAN bir temelde degerlendirmek gerekir. Ayrica osmanlilar sadece ermenileri mi katletmistir, diger katliamlarin neden lobisi yoktur? T.C. devleti oncesi olan bu olayi neden sadece Turkiye ustlenmektedir. Osmanli'dan ayrilan devletler olarak neden digerleri osmanliya sahip cikmanmakta ve onun yaptiklarindan sorumlu tutulmamaktadir. Burada yapilacak sudur "Biz T.C. devletiyiz ve 1923 te kurulduk. Bundan oncesi tarihte topraklarimizda olanlardan Osmanli sorumludur. Bizler bunun bilincindeyiz ve tum dunyadan osmanli'nin her turlu insanlik disi uygulamasi adina ozur diliyoruz. Yalniz bu ozur sadece bize ait degil; Osmanli topraklarinda yer almis ve bugun kendi ulkesini kurmus her bir millete aittir. Biz Osmanlidan ne kadar sorumlu isek, Balkanlar da, O.Dogu ulkeleri de sorumludur. Ustelik Osmanli'yi tarihe gomen son milliyetci cikisi yapan ulke de biziz. Evet ozur dileriz ama kimse bizleri osmanlinin uyguladigi insabnlikdisi olaylardan salt sorumlu tutamaz. OIzrumuz de osmanli adina degil; insanlik adinadir" seklinde bir aciklama. Iste bizi kurtaracak olan dunyaya tanitacak olan kim oldugumuzu ortaya koyacak olan bu icerikteki resmi bir aciklamadir. Yukarida yapilacak olan aciklanmistir, neden bu yapilmamaktadir? -
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Study Suggests Adolf Hitler Had Jewish and African Ancestors By Jennie Cohen Was Adolf Hitler of Jewish and African descent? A recent DNA study by Belgian researchers suggests that the Fuhrer may have been more closely related to ethnic groups he considered “subhuman” than to his “Aryan” compatriots. In the decades since Adolf Hitler’s death, the Nazi leader’s ancestry has been a subject of rampant speculation and intense controversy. Some have suggested that his father, Alois, born to an unwed woman named Maria Schickelgruber, was the illegitimate child of Leopold Frankenberger, a young Jewish man whose family employed her as a maid. (She subsequently married Johann Georg Hiedler–later spelled “Hitler”–whose surname her son adopted.) Others have claimed that Alois’ biological father was also the grandfather of Hitler’s mother, Klara Pözl, making Adolf the product of an incestuous marriage. history.com/news/study Ataturk te dahil HER NEDENSE kitleye mal olmus kisilerin kimin nesi oldugu bir turlu bilinemiyor? Halbuki ne kadar basit? Basit te gercegi kim biliyor ya da sakliyor ve neden. Does it matter that Hitler had traces of Jewish ancestry? in Columns, Opinion / by Debra Flax / on August 25, 2010 at 10:24 PM / It has long been suspected that Adolf Hitler, the leader of the Nazi party and voice behind the extermination of 11 million “misfit” people, was a descendant of Jewish stock. The simple story goes that Adolf’s papa, Alois, was the illegitimate offspring of a young maid named Maria Schickelgruber and a 19 year-old Jewish man named Frankenberger. Earlier this week, however, Belgium’s Knack Magazine reported that after tracking down and DNA testing 39 relatives of the Fuhrer, both in Europe and the United States, a chromosome called Haplogroup E1b1b1 showed up in the family samples. The chromosome, which is rare in Western Europe, is most common in the Berbers of Morocco, Algeria and Tunisia and is one of the major founding lineages of Ashkenazi and Sephardic Jews. cw.ua.edu Suraya da bir goz atin. jewishvirtuallibrary.org Neden Hitler yahudilerden "nefret ediyordu" acep? Ya da... -
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Hitler fasizmi devrinde, Almanyada baska bir milliyet olarak sadece yahudiler mi yasiyordu? Neden yapildigi soylenen bu soykirim sadece yahudilere yonelik. Baska acidan bakalim. Bir ideoloji ya da inanc ugruna guc ve otorite savaslari oluyor ve insanlar olduruluyor, buna ne diyecegiz "ideoilojik soykirim /inancsalk soy kirim mi? Ustelik ideoloji de inancta zihinde tekrar yeseriyor. Islamin cihadi nedir, soykirim degil mi? yani musluman hatta sunni olmuyanlarin oldurulmesi. Nedir soy kirim? Ayrica 1944'te isimlendirildi ne demek. Taa ortacagdan beri "soyunu tuketmek/kurutmak" kullanimi yok mu? Feodal bir aga kendine rakip olan bask agayi yendiginde en kucuk bebege kadar neden olduruyor? Bu neden soy kirim olmuyor? 1944 nerede ortacag nerede? arada en az 1000 yil fark var. Neyin ne oldugunu algilamak adina, insanoglunun nasil duygu ve akil somurusu ile galeyana geldigini unutmayalim. Herhangi bir insanl,ikdisi ve vicdan disi uygulasmanin ne anlam ve icerikte oldugbu sadece bunu kendi ideolojisince degerlendirenin ve bunun ne olduguna kendini inandiranin dogrusudur. Bu dogrunun bilimsel hic bir yani yoktur, ustelik yanlislanamaz. Sosyal bilgi temelinde neyin kavram olarak ne oldugu ve yasamda olup olmadigi sadece algidir. Burada unutulmamasi gereken, bu anlatimdan tanimdan kimlerin nasil cikar saglayacagi ve insanoglunn duygu ve vicdanini politik olarak nasil somurup kasmuoyu olusturup, hedefi neyse onu nasil elde edilecegidir. Buradaki ilk hedef israil'in orta doguda kurdugu devlettir ve hemen arkasindan onu koruma adina kurulan BM ve NATO'dur. Bugun de bu israil adi gecebn diger ulke olan ermenistan ile arasinda sahte bir kurdistan ukjkesi kurarak; ermenistan israil arasi cografi butunlugu saglkayacaktir. Tabi bu butunluk ne israile ne ermenistana din olarak ter olmayacaktir. Tarih ortadadir, isteyen takip eder olanlari sorgular degerlendirir, isteyen komplo der, isteyen herseye gozunu kapatir ve sadece seyreder. Yalniz bu tip duygu ve vicdan somurusunu politik cikar adina kullanmak herkesin de yutacagi sey degildir. Beyni olan birey olan neyin ne oldugunun bilgisinde ve algisinda olan bunlari yemez. -
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Once kelime olarak suc kabul edilen soykirim kavramini aciklayalim. Yukaridaki mesajda eskiden ornek verdim. Kundaktaki bebegin bile olduruldugunu acikladim. Katliam ile soykirim arasinaki fark nedir? soykırım- genocide katliam- massacre Soykırım Kavramının Ortaya Çıkışı Lemkin Jenosit kelimesinin ortaya çıkışını anlatıyor(ingilizce). Soykırım ya da Jenosit (ing. Genocide) kavramı 1944’de Polonya Yahudisi bir hukukçu olan Raphael Lemkin tarafından Yunanca “ırk”, “soy” anlamına gelen génos ile Fransızca’ya Latince “katletmek” anlamına gelen cidium kökünden geçmiş cide sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Lemkin "Jenosit konusuna nasıl geldiniz?" sorusuna cevaben "Jenosit ile ilgilenmeye başladım, çünkü birçok kez gerçekleşti. Önce Ermenilerin başına geldi, ardından da Hitler harekete geçti" diye cevap vermiştir.[3] 1944’te Carnegie Uluslararası Barış Vakfı Lemkin’in en önemli çalışması olan, İşgal Altındaki “Avrupa’da Mihver Devletleri’nin yönetimi”ni ABD’de yayınladı. Bu kitap II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal edilmiş ülkelerdeki Alman yönetiminin soykırım terimi eşliğinde geniş bir hukuki analizini içeriyordu. Lemkin’in uluslararası yasaların ihlali olarak soykırım fikri uluslararası kamuoyu tarafından yaygınlıkla kabul edildi ve Nürnberg Mahkemeleri’nin hukuki temelini oluşturdu. 1943’te Lemkin soykırımı şu şekilde tanımlıyordu: Genel anlamda konuşursak, soykırım milletin tüm üyelerinin kitlesel kırımlarla yok edildiği durumlar hariç, bir milletin anında yok edilmesi anlamına gelmek zorunda değil. Ulusal bir grubun yok olması niyetiyle grubun elzem yaşam kaynaklarının yok edilmesi amacını taşıyan çeşitli hareketlerden oluşan örgütlü bir planı ifade eder. Bu tür bir planın hedefi ulusal gruplara ait siyasi ve toplumsal kurumların, kültürün, dilin, milli hislerin, dinin ve iktisadi varlığın tahrip edilmesi ve bu gruplara dahil kişilerin bireysel güvenlik, özgürlük, sağlık, onur ve hatta yaşamlarının yok edilmesidir. wiki Ermeni olaylari ne zaman oldu? 1915-1922 arasi. Soykirim ne zaman ortaya cikmis? 1944'de yani 22 sene sonra. Tarihi tarihine gore degerlendirelim. Ayni hatayi milli temelde turk ile kavim temelindeki turk de de yapiyoruz. "Osmanli zamaninda ucak uctu" diyebilir miyiz? Aslinda daha once de dedigim gibi israil'in O.Dogu'ya yerlesmesi BM ve Nato kuruluslari nedense hep hitler olayindan sonra. Ermeni israil arasinda kurulmask istenen sahte kurdistan acaba bir cagrisim yapiyor mu? Kelimeyi ortaya atanin yahudi olmasina ne denir? Bu soykirim iddialarinin kimlere nasil cikar sagliyacagi var. Zaten sirf bunu dusunmek bile neyin ne oldugunu gayet guzel algilatir. -
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Bir kac onemli noktayadeginelim. Bahsedilen tarih T.C.Devleti oncesi, o zaman bu konu T.C. devletini neden ilgilendiriyoror, Oasmanli'nin konusu degil mi? Osmanli sadece T.C den mi olusuyor, cografi olarak taa balkanlardan kuzey afrika ve o.dogu'yu icine aliyor, o zaman neden sadece T.C. devletini bir konusu? Ikincisi orada olan ermeni ceteleri ile osmanlilar arasindaki isyan bastirma savasi. Ermenilerde osmanlila da katliam yapiyor. Onemli olan bu karsilikli katliama insanlik adina cikmak, katliamin bir tarafi olmak degil. Ayrica "soykirim" anlam ve icerigi olan ve ilk defa Hitler ile dile gelen bir kavram, o devir de isi ne? Daha once kralliklar ve feodaller devrinde "soy kurutmask" temelli bir soya ait olan en kucuk bebeklr bile katledilirdi, amac soyun kurutulmasiydi. Bu acidan bu kadar algi ve ideolojik inancsal ustelik taraf icerecek bir sekilde bir katliama soykirim demek ne kadar tutarli? Bugun ermenilrin soyu mu kurumustur, ya da T.C. 'nde Ermeni kokenli vatandaslar yok mudur? Eger Ermeniler ya da yahudiler soykirima ugrasalardi, bugun soylari adlari kalir miydi? Tarihte olan olaylari tarihi bunyesinde ve olanlar temelinde degerlendirelim. Tarafli duygusal ve bir tarafin subjektif tarafi olarak yani BIR POLITIK CIKAR SAGLAMA ADINA DEGIL. Evet ortada bir osmanli katliami surumu vardir ve buna karsilikta ermeni cetelerinin yaptigi katliamnlar vardir. Biri devlettir digeri isyandir. -
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Tarihi daha iyi algilama ve mumkunse tarihin akisi temelinde TARAFSIZ degerlendirme adina; 1915-22 yillari arasindaki katliamlari BENCE SEVR ANDLASMASI ILE FARKLI KILMAK GEREKIYOR. Cunku Sevr'i KABULLENEN OSMANLI, KABULLENMEYEN BUGUNKU T.C. KURUCUSU "KURTULUS SAVASCILARI" dir. Bakin sevr ne diyor? Sevr Antlaşması, (Fransızca: Le Traité de Sèvres), I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (Musée National de Céramique) imzalanmış antlaşmadır. Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyeti'ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.) Goruldugu gibi tarih; sevr ile DEGISIME UGRUYOR VE SEVR'E KARSI savasi veren OSMANLILAR DEGIL. Yani 1920-22 arasi hala ortada bir KATLIAM IDDIASI MI VAR? ki varsa bu katliamlar OSMANLI'YA DEGIL KUVAY-I MILLIYE'YE AITTIR. Ermeni Sorunu, Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye dönemine uzanan, Türk devletleriyle Batı ülkelerin arasında siyasi bir yaklaşımla ele alınan Ermeni konusudur. Simdi herkes LUTFEN VE SAKINCE TARAFKAR OLMADAN su soruya yanit versin? Kurtulus savasi sirasinda ermeni katliami olmus mudur? Kurtulus savasi sirasinda ermenik ceteleri ermeni olmayanlari katlet mis midir? Kurtulus savasini ve kazanilan bu gunku siniri, Ermeni sevr "haklari" acisindan nasil degerlendirmek gerekir? Kurtulus savasinda Ermeniler ile savasil mis midir? Sevr'deki andlasmadan Ermeniler nasil vaz gecmistir? Ortada bir kurtulus savasinin getirdigi ermeni savasi mi, yoksa Ermeni katrliami mi vardir? Ermeni sorunun sevr temelli "cozumu" temelinde "Kurtulus savasi Ermeni topraklarini eline gecirmistir" dusuncesi tasiyan var mi? Soykirim iddiasi yada karsilikli gerceklesen katliam, neden 1922'ye kadar surmustur. Cunku bunun son iki senesi sevr'e karsi cikan Kuvay-i milliyeyi ilgilendirir, Osmanli'yi degil. Asagidaki alintiladigim kisim ne kadar dogrudur. Ermenistan, Mondros sonrası ortaya çıkan durumdan yararlanarak, Doğu Anadolu’da kendisine ait olduğunu iddia ettiği yerlerde işgal faaliyetlerine girişmiş, Arpaçay ile Aras Irmağı kıyılarına kadar ulaşmıştır. * Ermenilerin işgal faaliyetlerine karşı TBMM tarafından Doğu Cephesi Komutanlığına atanan Kazım Karabekir Ermenileri mağlup ederek işgal edilen yerleri kurtarmıştır. * Ermenilerin isteği üzerine yapılan Gümrü Anlaşmasıyla (3 Aralık 1920); Ermeniler Doğu Anadolu’nun Türkiye’ye ait olduğunu kabul etmişlerdir. Ardahan’ın bir bölümü ve Artvin dışında bugünkü sınırlar belirlenmiştir. Bu durum Sevr Anlaşmasının yürürlüğe girmeyeceğinin ilk kanıtıdır. * Ermenilerin mağlup edilmesi TBMM Hükümetinin ilk askeri başarısı, Gümrü Anlaşması ise ilk siyasi başarısıdır. * Ermenistan parlementosu Gümrü Anlaşmasını onaylamamışsa da, daha sonra Rusya ile yapılan Moskova Anlaşması ve yeniden Rusya’ya bağlı duruma gelen Kafkas Cumhuriyetlerinden Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile yapılan Kars Anlaşması, bazı değişikliklerle Gümrü Anlaşması’nın yerini almıştır. NOT :Ermenilerden başka; Mondros Mütarekesi sonrası Ardahan, Artvin ve Bat um’u işgal etmiş olan Gürcistan Gümrü Anlaşması’nın ardından, TBMM’nin vermiş olduğu bir nota sonucunda bu bölgelerden çekilmiştir (Mart 1921). Moskova Anlaşması’yla Batum dışındaki yerlerin Türkiye’ye ait olduğu kabul edilmiştir. Evet ne dusunuyorsunuz, sevr sonrasi kuvay-i milliye ile ermeniler arasindaki yasananlar hakkinda! Bu konu da tamamen farkli bir alinti verebilecek ya da bilgi verebilecek var mi? Yoksa tarih yukaridaki alintidaki gibi mi olmustur? Oyle ise NEDEN ERMENI SOYKIRIM IDDIASI YA DA KATLIAMI 1922 YILINA KADAR TASINIYOR? -
Ermeni Tarihi-1915-22 Yillari Arasinda Ne Oldu?
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Genel
Tarihsel olarak merak ettigim bir konu var Kurtulus savasi ile Ermeni katliamlari tarihsel olarak 1919-22 arasiunda cakisiyor. Bu tarihler arasinda yasamini surduren Ermeniler ne yapti? Kuvay-i milliye-Ermeni iliskisi ne idi? Kongrelerde (Sivas/Erzurum) ve 23 nisan 1920 ilk meclisinde Ermeni varligi gundeme geldi mi? 29 Ekim 1923'te T.C. kurulurken Ermeniler uzerindeki milli politika neydi? Ataturk'un kendi agzindan, Ermeni katliamlari nasil degerlendirildi? Buna benzer sorularin yanitini bilen var mi? Tarihi belge ve linkleri ile birlikte. Yani tarihe tek tarafli bakarak degil. -
1915-22 arasi olanlar neydi? Birincisi o devirde ne T.C. devleti Ikincisi ne de turk ya da milliyetciligi kavrami yoktur. Konu osmanli ile ermeni ceteleri arasindaki bir "isyan bastirma" yerine; her iki tarafinda KENDINDEN GORMEDIKLERI MASUM HALKI KATLETMELERINE DONUSMUSTUR. Ortada tek tarafli degil; iki tarafli katleden; yine tek tarafli degil; iki tarafli katledilen masum halk vardir. Soykirimi katliam yerine kabul etmek, sadece POLITIK BIR CIKAR TASIR cunku soykirim suctur. Ben bu temelde insanlik adina katledilen her iki halktan da onlari katleden insanliktan nasibini almamis Osmanli ve ermeni ceteleri adina ozur dilerim. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti http://www.turandursun.com/forumlar/images/geruh/misc/progress.gif
- 19 yanıt
-
- 1
-
-
Daha bugun diktatorun sorumlu bakani; yakinda ekonomik olarak bir cokuntuye girecek olan ulke ve toplumunu hala "agdali/kulaga hos gelen" sozlerle kandirmaya calisiyor. Bugunku geldigimiz ekonomik krizin yeri basta "iyilesmeme" adina yasanan politik (yolsuzluklar, yarginin ele gecirilmesi, devletteki degisikliklerdeki diktator darbesi v.s.) istikrarsizliktir. 2009 krizinin bir yerde teget gecmesi o zamanki politik durumun bugunku algida olmamasi ile paraleldi. Demekki once sunu algilamak gerekiyor. Diktator politikasi olarak tamamen sicak para ekonomisine dayanan ithalata dayanan kisaca YABANCI SERMAYEYE dayanan bir ekonomik politika ulkemizi bu gunlere getirdi. Soyle dusunelim bir yangin var bir de bu yangini sondurecek olan su kapasitesi. Iste durumun vahimligi bu yangini sondurecek olan suyun su kapasitesinin "YANGINI SONDURMEYE YETMEYECEK OLMASI VE YANGININ GIDEREK BUYUMESI" Buradaki "yangin" ekonomideki kriz anlamindadir. Kisaca acikliyalim. Dolar durmadan yukseliyor. Bu ne demektir? Bu en basta ulke bunyesinde dolar ile yasamini ekonomik duzenini yuruten her bir isyerinin bunu basaramayacak hale gelmesi demektir. Ornek bundan bir ay once dolar ile odediginiz kirada oturuyorsunuz, ya da dolara ile kredi aldiniz, ya da borclarinizi dolar ile oduyorsunuz? Ogun diyelim. 1.75'ler civarindaki dolar bugun 2.20 duzeyinde. BU ACIGI NE ILE KAPATACAKSINIZ? Politik olarak et dahil bir suru urun disaridan ithal ediliyor. Demekki ONCEDEN 1.75 UZERINDEN ODEYEREK ALDIGINIZ ETI, BUGUN 2.20 ODEYEREK ALACAKSINIZ. Bu ne olacak et fiatlarina yansiyacak yani akliniza ne geliyorsa alim fiyati yukselecek ve kisinin ALIM GUCU DUSECEK. Yukaridaki isyerleri v.s. aldiklari krfedi borclarini ODEYEMEYECEK HALE GELECEK. Ne olacak, cogu is yeri kapanacak ve ISSIZLIK ARTACAK. Peki 2009'daki gibi sicak para ulkeye girecek mi? Bakan olacak acikladi "faizler yukselmeyecekmis" ayrica disaridan para yatiran ya da ICERIDE YATIRIM YAPAN YABANCI SIRKETLER politik istikrarsizlik yuzunden TURKIYE YERINE BASKA ULKELERE YONELECEK. Boylece hem olan para cekilecek, hem de yeni yatirim olmayacak, yatirimi olanlarda yatirimini baska ulkelere kaydiracak. Borclar odenemediginden bankalar isverene kredi veremeyecek. Kisaca politik istikrarsizligin ekonomik krize olan FATURASI DEVLET ULKE VE TOPLUMA COK PAHALIYA MAL OLACAK. Devlet bu durumda ne yapacak, ucretleri daha da azaltacak; YASAM GECIM OLARAK YASANAMAZ HALE GELECEK. Ellerindeki dolari diyelim bir ay once Turk lirasina cevirmis olanlar buguyn dolar almak iste se karsilamayacak. Kisaca DOLAR YUKSELDIKCE, ULKE DEVLET, TOPLUM TUMUYLE COKUSE GECECEK. Aslinda durumun VEHABETINI GOSTEREN cok daha ornek var, onlarida basliga katilacak yazar arkadaslara birakalim ve; Bir soru sorup yazimizi bitirelim. Kimsenin umurunda mi/ ya da herkes en kisa zamanda ulke ve toplumunun nasil gunler beklediginin farkinda mi? Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti http://www.turandursun.com/forumlar/images/geruh/misc/progress.gif
-
- 3
-
-
Bilindigi gibi daha once insanoglu beyninde beliren !? (unlem/soru) nun isareti ALGISAL TEMELDE "VAR" dir. Buradan alginin daimi olarak pozitif oldugu sadece dilbilgisi ya da ifade olarak olumlu/olumsuz temelde kullanimlasi anlamina gelir. Insanoglu fenomenal yapisinin numenal yani zihinsel islevinin ve bu islevin yapilandirilmisliginin evrensel sembol olan x ve y yapi ve isleyisinin HER TURLU NUMENAL DEGER TURETIMI VE HER TURLU SOYUTLAMASI VE DE DUNYAYA BAKIS ACISI ALGI TEMELINDEDIR. Algi ikilidir. Birincisi duyusal algi Ikincisi duyumsal algidir. Bu da bize zihnin islevi yani soyutlaamaya gecisi ve beynin vucudunun zihinsel ve de fiziksel hareketi olarak ALGILAMA SORUNU sunar. Buradaki algilama sorunu, algilama eyleminin olmasi gereken sekilde biri birini tamamlamasi seklinde degil; yapilandirilmis yapi ve isleyis geregi, biribirine ters/zit ve karsit olarak eyleme gecmesidir. Bu temelde biribirine zit iki turlu algilama eylemi vardir. Birincisi GOZLEMSEL ALGILAMA Ikincisi-AKILSAL ALGILAMASDIR Yukaridaki ikili algi ile paralellik kurmak gerekirse; duyusal algi gozlemsel algilamaya; duyumsal algi da akilsal algilamaya denk dusmesi gerekjirken; ya tam tersi olur, ya teke indirgenir ya da karmasa yaratir. Aciklayalim. Algilama bir eylemdir, algi ise beynin/vucudun bir islevidir. Iste buradaki sorun ALGI ILE ALGILAMA EYLEMINDEKI YAPILANDIRILMISLIGIN SORUNUDUR. Cunku kisi yasamda kendine verilen temelde SAHTE ELBISE OLAN EGONUN ALGISINI ALGILAMA OLARAK KENDINE SECER. Bu secim bilincli degil, sadece verilme aliskanligi yerlesmisligi ve otomatiklesmisligidir. Nedeni egonun baska turlu islev gorememesindendir. Dolayisi ile sahte elbise ego, hem duyusal hem de duyumsal algiyi ego/duygu temelli AKILCI ALGILAMAYA DONUSTURUR. Halk dilinde "bu isine gelmektedir, cikari burdadir, tatmini burdadir v.s." Iste zaten sokrates ile baslayan metafizigin gercegin ne olduygu tartismasinin fizik otesinin kisaca AKILCILIGIN TEMELI iste bu AKILCI ALGILAMAYA dayanir. Tum toplumsal degerler veriler tabular sisstemler duzenler etik degerler ve bunun bir ideoloji inanc niteligi temelinde topluma guc ve otorite kullanilarak dayatilmasi; iste bu akilci algilamanin urunudur. Kisaca insanoglunu zihinsel davranissal olarak insanlastirmayan evrensellestirmeyen bilimsellestirmeyen bilissellestirmeyen ve birbiri ile daimi catistiran dogal/fenomenal zihniyetin temeli de bu akilci algilamaya dayanir. Peki bu yapilandirilmis sorun neden boyledir ve bu sorundan kurtulma adina zihinsel degisim ve devrim nasil saglanir. Bunun icin bir ornek verecegiz. Insanoglu duyusal algisina gozlem veren fenomen, insanoglu duyumsal algisina gozlem veren numenal degerdir. Bunu felsefi dile tasilayim, yani metafizik/varliksal dile; Insanoglu duyusal algisina gozlem veren nesnel madde, insanoglu duyumsal algisina gozlem veren numenal deger, oznel dusuncedir. Burada onemli olan bir fark dusuncenin bir numenal degerden ziyade numenal yeti olmasidir. Simdi bu ornegimizi somutlastiralim. insanoglu duyusal algisina gozlem veren fenomen (nesnel madde) var isareti ile algilandi ve algi gozlemi vfen ile ozdeslestirildi ve adina "evren" dendi. Diger taraftan, insanoglu duyumsal algisina gozlem veren numenal deger var isareti ile algilandi ve algi gozlemi veren ile ozdeslestirildi ve adina "tanri" dendi. Iste burada iki farkli algilamanin iki farkli temeli ve adi ortaya cikmistir. Aciklayalim. Evren denen kavram gozlemsel algilamaya girerken; tanri denen kavram akilsal algilamaya girer. Iste bu temelde yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin tum sorunu insanoglunun DUYUMSAL ALGILAMASI TEMELINDEKI AKILCI ALGILAMADIR, YANI FELSEFEDIR. Digeri ise tum insanoglunu kapsayan yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin DUYUSAL ALGILAMASI TEMELINDEKI GOZLEMCI ALGILAMADIR, YANI BILIMDIR. Bunu biraz daha acalim. Insanoglu AKILCI ALGILAMASI TEMELINDE METAFIZIGI, ETIGI,ESTETIGI TUM IZMLERI, IDEOLOJILERI, INANCLARI, FIZIK OTESI VE BILIM KURGUYU yaratir. Insanoglu GOZLEMCI ALGILAMASI TEMELINDE BILGIYI BILIMI BILISI, BULUSU ORTAYA KOYAR. Iste buraya kadar hala akilsal ve gozlemsel algilama ic icedir ve diolayisi ile felsefe ile bilim de ic icedir. Simdi verecegimiz ornek bu ikisinin farkini ortaya koyacak Cunku hipotez de tez de her ikisinde de vardir, gozlem de algi da her ikisinde vardir, gercek de olgu da her ikisinde vardir. Kisaca kavramsal olarak her bir kavram hem akilsal hem de gzlemsel algilamada vardir. Peki o zaman once felsefe ile bilim farki nasil ortaya konabilecek? Bunu ben cogu baslikta ve mesajlarimda konu ve kavramina gore genis ve detayli olarak acikladim. Burada kisaca bu basligin onemi acisindan; bilimsel olan yanlislanabilir, yenilenebilir, degisebilir, KISACA SABIT DEGILDIR Felsefi olan sadece dogrulayanca dogrudur, yanlislanamaz, mutlaktir kesindir indirgemeci deterministtir. KISACA SABITTIR. Iste sabit olmayan DOGMALASMAZ TUTUCULASMAZ CAG DISI KALMAZ, sabit olan ise dogmalasir, tutuculasir, gericilesir, cag disi kalir Yani BIRI DAIMI DEGISEBILIRKEN, DIGERI EBEDI SABIT KALIR. Simdi de bir yontemin felsefi mi bilimsel mi oldugunun nasil algilandigina bakalim. Ortaya bir tez attik ve bunu hipoteze tasidik. Bu hem felsefi hem de bilimseldir. Ikisi de gozlem verir biri gozlemsel algiiya, digeri akilsal algiya. Gozlemsel algiya gozlem veren TEORIYE, Akilsal algiya gozlem veren IDEOLOJIYE donusur. Simdilik akilsal algiya gozlem verenin de teoriye donusebilecegini akilda tutarak ileri birakalim. Teoriye donusen, gozlem ile deney ile v.s. test edilir cunku ortada bir fenomen vardir. eger bu testler her seferinde gozlemm veriyorsa da OLGUSAL GECERLI HALE GELIR. Yani TEORI OLGUSAL/GOZLEMSEL OLARAK GECERLIDIR. Gelelim digerine; yani akilsal algiya gozlem veren ideolojiye; basta neden teori degildir de ideolojidir, CUNKU SADECE DOGRULAYANA GOZLEM VERIR VE DOGRULAYAN ICIN GECERLIDIR. Mesela demokrasi tezi hipotezi peki ana fark nedir. Ana fark; TEORIYI OLGUSAL/GOZLEMSEL OLARAK GECERLI KILMAK; TEORIYI GOZLEMSEL OLARAK YANLISLAMAK ILE GECERSIZ KILMAKTIR. Boylece bilim DAIMI OLARAK YENILENIR ILERLER VE GELISIR DEGISIR Digerinde ise, boyle bir olanak yoktur, cunku demokrasi fenomen degildir ve gozlem vermez. Dolayisi ile ancak dogrulayana gozlem verir ve o yuzden de YANLISLANAMAZ. Bu temelde IDEOLOJI GERCEKSEL/AKILSAL OLARAK GECERLIDIR VE BU GECERLILIK HIC BIR ZAMAN AYNI IDEOLOJI TEMELINDE DEGISMEZ VE DOGMALASIR INANCLASIR DAIMI OLARAK AYNI SABIT MUTLAK KALIR. CUNKU MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI SADECE BU IDEOLOJIYI DOGRULAYAN ICIN VARDIR YA DA OLASILIGI DAYANDIGI IDEOLOJIK VERILER TEMELINDE OLASI VE YUKSEKTIR. Yalniz sadece bu ideoilojiyi kendine dogrulamis olana yani baska ideoloji dogrulayan icin gecerli degildir. Ornek yine demokrasi. Bir ideolojiye gore demokrasi soyle soyle olursa gerceklesir ve dogrulanir ve bunun dayandigi ideolojik veriler bu demokrasiyi olasi kilar ya da olma ihtimali yuksektir Simdi gelelim ortaya atilan tezin ve bunun hipotezinin AKILSAL ALGIYA GOZLEM VEREN IDEOLOJIYE DEGIL; TEORIYE DONUSMESINE. Iste burada yine yukaridaki AKILSAL TEMELDEN GELEN TEORININ OLGUSAL/GOZLEMSEL OLARAK GECERLI OLMASINA. Iste buradaki IDEOLOJI ILE TEORI FARKI; GOZLEMIN GERCEKSEL/AKILSAL OLARAK DEGIL, OLGUSAL GOZLEMSEL OLARAK GECERLILIGIDIR. Iste bilimdeki ve herdalindaki evrim de dahil teoriler bu temeldedir. Yani, olgusal/gozlemsel olarak gecerlkiliginin MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI DAYANDIGI BILIMSEL VERILER TEMELINDE OLASI VE YUKSEKTIR. Fakat gozlem alinana kadar hala teori kalir ve olgu olmaz. Buna en guzel ornek evren ile ilgili teorilerdir. Bilindigi gibi big bang dan once bilimsel olarak evrenin sabit durumda oldugu ortaya atildi. BUNUN GOZLEMI BILE DEGERLENDIRILMEDEN, BIG BANG HIPOTEZI MANTIKSAL TEMELDE DAHA BIR BILIMSEL VERI UZERINDEN OLGU VE GOZLEM VERMEYE MANTIKSAL OLABILIRLIK OLASILIGI OLARAK YA DA DAYANDIGI BILIMSEL VERILER TEMELINDE OLASI VE YUKSEK KABUL EDILDI. Gunumuzde evren ile ilgili baska bir suru hipotezler var ve henuz hic biri teori bile degil. Bilindigi gibi de CERN'de buyuk patlama gozleme tasinilmayave olgu haline getirilmeye calisiyor. Tum yazinin kisa ozu; Insanoglu zihinsel yapilandirilmisligi duyumsal/akilsal algi temelli ego onderliginde AKILCI ALGILAMAYA YATKINDIR. Iste insanoglunu insanlastirmayan dogal/fenomenakl zihniyetin de, klasik sozde alternatif ve ilahi ilimin de kendilerini "bilimsel" yapma cabasi tam da bu alisilagelmis sorgulanmaz yerlesmis AKILCI ALGILAMAYA DAYANIR. Halbuki evrensel-insan zihniyeti hem bilimsel hem felsefi hem akilsal hem gozlemsel hem duyusal hem duyumsal algiyi GOZLEMSEL ALGILAMA TEMELINE DAYANDIRIR. Iste bu da bilime her turlu akilci algilamayi bulastirmasnin onune gecer ve GOZLEMSEL ALGILAMA TEMELINDEKI BEYNIN HER TURLU ISLEVI BIREY BILINCININ VE DE HER TURLU KAVRAMSAL BILISSELLIGIN TEMELINI TESKIL EDER. Sonucta gozlemsel algilamanin duyu ya da duyum akil ya da gozlem den gelmesi fark etmez. FARK EDEN ALGILAMANIN AKILCI DEGIL; GOZLEMCI OLMASIDIR. Cunku ancak bu algilama insanoglunun beyninde yer etmis her turlu degeri inasnci ideolojiyi savunma/karsi cikma yerine sorgulamayi yenilemeyi degistirmeyi yanlislayabilmeyi kisaca beyni her yonuyle isleterek zihinsel degisim ve devrimi saglar. Buradaki bireysel oneri ego duygu guc otorite cikar v.s. temelli AKILCI ALGILAMAnin sorunun bilisselligine varip; beynimizin ALGILAMA EYLEMINI TAMAMEN GOZLEMCI ALGILAMAYA TASIMAKTIR. Iste insanoglunu insanlastiracak olan ve insan gibi yasatacak iliski duzen sistem kurduracak beynini daimi isletecek bilgisini bilincini algisini gozlemini bu temelde yenileyecek caga ve insanliga evrensellige bilimsellige ve bilissellige tasiyacak olan budur. Baslik cok onemli ve cok yogundur, her turlu algilama sorunu yaratabilir, akillarda her turlu soruyu dogurabilir, her turlu "kafa karistirabilir v.s. Iste bu temeldebilgi toplumunun bilgi caginda ozgur bireyin serbest birey olma caginda; konu kavram ve tum basliktaki yazilanlarin anlam ve icerigini algilama adina isteyen arkadaslar asagidan bu baslik ile ilgili katki dusunce bilgi saglayabilir her turlu soru sorabilir ve konu ve de kavramlari hakkinda kasilikli dusunce ve bilgi paylasimi yapabilirler. Dusunce ve bilgi paylassimi icin basligin linki; http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/1174-evrensel-insana-sorular/ Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
-
Feyzioglu Kanadoglu dusunce farki bagi ve iliskisi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
Iste patlak veren Ulusal Kriz Ulusalcı kesimde Metin Feyzioğlu krizi 11 Ocak 2014 Cumartesi - 12:56 AK Parti- Cemaat savaşı ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun krizi çözmek için yürüttüğü girişimler, ulusalcı kesimde krize neden oldu. Emin Çölaşan: “Feyzioğlu son girişimleriyle gündemi değiştirdi, konuyu dikkatlerden düşürdü. (…) İktidarın rezilliği ne yazık ki ikinci plana atılmış oldu. AKP böylece rahatladı. (…) Feyzioğlu’nun seçim yatırımı için kendi açısından olumlu girişimlerde bulunduğunu kabul etmek gerekir!” Yılmaz Özdil: “Velev ki, ABD Başkanı olup Beyaz Saray’a yerleşmek istiyor... Haksız yere yatanları çıkarmaya çalışması yanlış mı birader?” KRİZ ULUSALCI KESİMİ DE BÖLDÜ Konu malum: Cemaat – AK Parti savaşları… Ülkedeki kutuplaşma… Derinleşen kriz… Fakat bu kez yeni bir durum söz konusu. İktidar için savaşanlar arasında alıp başını giden kriz bu kez muhalefeti de çatlattı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun krizi çözmek için yürüttüğü girişimler, siyasi liderlerle görüşürken gündemin üst sıralarına tırmanıp dikkat çekmesi; laik, Kemalist ya da ulusalcı olarak adlandırılan kesimde farklı algılamalara neden oldu. Bunun en önemli göstergesi de, bugüne kadar benzer politik perspektiflere sahip görünen iki yazarın, yukarıda alıntıladığımız yazıları, Yılmaz Özdil’in Emin Çölaşan’ı sert bir dille eleştirmesi. BÜTÜN MESELE… Konu bugün Radikal gazetesi köşe yazarı Oral Çalışlar’ın da gündemindeydi. Çalışlar köşe yazısında ulusalcı kesimden bazı yazarların yazılarından alıntılar yaptıktan sonra, herkesin şu soruya yanıt vermesi gerektiğini söyledi; “AK Parti’ye olan öfke ve eleştirilerden yola çıkarak, gayri meşru vesayet girişimlerine destek mi vereceğiz, yoksa meşruiyeti mi savunacağız? İşte bütün mesele…” METİN FEYZİOĞLU KRİZİ… Yılmaz Özdil ve Emin Çölaşan’ın son günlerdeki yazılarından ilgili bölümleri burada aktaralım: Emin Çölaşan: “Feyzioğlu son girişimleriyle gündemi değiştirdi, konuyu dikkatlerden düşürdü.Bunu belki bilerek, belki bilmeyerek yaptı ama iktidarın rezilliği ne yazık ki ikinci plana atılmış oldu.AKP böylece rahatladı. ‘Elbette, Balyoz ve Ergenekon sanıkları için yeni ve olumlu şeyler düşünürüz, çare buluruz’ demeye başlayan iktidar, gündem değişsin diye topu Hoca’nın kucağına attı. (...)Bu konuda hiçbir olumlu gelişme olmayacağını, yeniden yargılama falan yapılmayacağını yaşadıkça göreceğiz. Zamanlaması biraz erken bile olsa, Feyzioğlu’nun seçim yatırımı için kendi açısından olumlu girişimlerde bulunduğunu kabul etmek gerekir!” Yılmaz Özdil: “Vay sen misin, zifiri karanlıkta umut ışığını yakan... Chp ağız burun kıvırıyor, Mhp ayak diretiyor. Barolar birliği başkanı’nın başka hesabı var, cumhurbaşkanı olmak istiyor, chp’nin başına geçmek istiyor diye makale döşenen arkadaş mesela... (...) Velev ki, ABD Başkanı olup Beyaz Saray’a yerleşmek istiyor... Haksız yere yatanları çıkarmaya çalışması yanlış mı birader? (...) Başbakan aslında dümen yapıyormuş da, kimseyi bırakmaya niyeti yokmuş falan... Hiç denemeyelim o zaman, (...) kılımızı kıpırdatmayalım, bırakalım yatan yatmaya devam etsin değil mi?” http://haber.gazetevatan.com/ulusalci-kesimde-metin-feyzioglu-krizi/599838/11/medya- 6 yanıt
-
- 1
-
-
Feyzioglu Kanadoglu dusunce farki bagi ve iliskisi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
Iste bahsedilen tuzak Başbakan Erdoğan: 'İçeride günahsız yatan çok kişi var' Bunu söyleyen Başbakan Erdoğan 10.01.2014 14:14 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Malezya’da Uzakdoğu seyahatine eşlik eden gazete yazarlarına açıklamalarda bulundu. A Haber'in geçtiği bilgilere göre Erdoğan yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin, “İçeride günahsız yatan cok kişi var” derken 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası gelişmeleriyle ilgili olarak ise “28 Şubat Post Modern ise günümüzdeki Dost Modern'dir” dedi. Erdoğan ayrıca, 'İçeride çok sayıda suçsuz insan bulunuyor' dedi. Odatv.com- 6 yanıt
-
- 1
-
-
Feyzioglu Kanadoglu dusunce farki bagi ve iliskisi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
TSK temelli Ergenekon, Balyoz v.s. gibi duzmece davalarda; af ya da tahliye durumunda diktatorun tuzagina dusulmus olacaktir. Cunku ikisi de haksiz tutuklularin uzerlerine atilan sucun kabulu demektir. Tamamen beraat etmeleri ise AKP' acisindan mumkun degildir "kimse t.k.rd.g.n. yalamaz" Buradaki sorun, yapilan ittifakin yasal olarak anayasa aykiriligi ve yargi bagimliligi icermesidir. O zaman once anayasaya uygun yeni yasama ve buna bagimli bagimsiz mahkemeler ve yargi ve de savci gerekir ki; bu da mukun degildir. Cunku AKP buradan bir politik cikar saglayamayacagi gibi, "itibar kaybeder." Mevcut sekilde yasama temelindeki bir ittifak ise, sadece mahkeme ve cikan sonuc olarak yine AKP'nin insafina kalmis olacaktir. Bu insafta oy somurusu ya da duygu somurusu ile ilgilidir. O yuzden kanadoglu'nun ne demek istendigi ve uyarisi algilanma adina cok onemlidir. Zaten su an yeni HSYK yasasi gecerse, YARGI=ADALET BAKANI dolayisi ile diktator olacaktir. Bu onun zaten basindan beri rahatsiz oldugu bir konudur. Iste bunu saglarken feyzioglu ve ulusal kanat ile yapilacak bir ittifak diktatore sanki "iyi bir sey yapmis" algisi ile puan saglayacaktir. Evet duygusal olarak kimse haksiz yere iceride bosuna yatanlarin yatmasini tabiki istemez. Yalniz onlarin ordan cikarilmasi HUKUKUN ZAFERI ILE OLMALIDIR, AKP KANUNUNUN ITTIFAKI ILE DEGIL. Iste algilanmasi gereken oz budur. Ttutuklularin hukuk zaferidir, ittifak ile tahliyeleri degil. Cunku her bir ittifak bir "al gulum/ver gulum" andlasmasidir. Burada duygusal degil; mantiksal ve hukukun adaletin yarginin kazanci olarak konuya bakmak gerekir. Bu da su anki yasama ve mahkemeler ile mumkun degildir. Ozel yetkili mahkemeler yerine kurulacak guya "hukuki" mahkemeler zaten mevcut yasa ile basta hukuksuz olacaktir.- 6 yanıt
-
- 2
-
-
Kanun namına durun!Türkiye Cumhuriyeti, kısa tarihinin en büyük siyasi krizlerinden birini yaşıyor. Bir yolsuzluk soruşturmasıyla başlayan süreç, güçler ayrılığı ilkesini yerle bir eden düzenlemelere kadar ulaştı. Yasama, yürütme, yargı büyük bir kavgaya tutuştu. Demokrasi açısından uzun süredir sorunlu bulunan hukuk sistemimiz de kilitlendi. Gelin bu pazar günü, en temel haklar ve metinlerde kalan yasaları hatırlayalım. Türkiye’nin, taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve çıkardığı yasalarda kalan ‘demokratik hukuk devletini’ analım. Kanun namina durun! Devlet niye var?ANAYASA MADDE 5- Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. Kanun namına durun!HİÇBİR KİŞİ, HİÇBİR ZÜMREANAYASA MADDE 6/3 Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. Kanun namına durun!Özel hayatANAYASA MADDE 20 Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. /3 Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir Kanun namına durun!ANAYASA MADDE 10/4-5Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar Kanun namına durun!Eviniz aranacaksa!ANAYASA MADDE 21 Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 119/4 Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur. Kanun namına durun!ANAYASA MADDE 141/4Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir. Kanun namına durun!İnternet yasaklanamazANAYASA MADDE 22 Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme Madde 17 Hiç kimsenin özel hayatına, ailesine, evine ya da haberleşmesine keyfi ya da yasadışı olarak müdahale edilemez; hiç kimsenin şeref ve itibarına yasal olmayan tecavüzlerde bulunulamaz. Kanun namına durun!Din, vicdan ve yargıANAYASA MADDE 24/5 Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Kanun namına durun!Fikri hür vicdanı hür ANAYASA MADDE 26 Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Kanun namına durun!ANAYASA MADDE 28Basın hürdür sansür edilemez Kanun namına durun!AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDE 10/1Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarına müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Kanun namına durun!UZUN TUTUKLULUK SÜRELERİ HAKKINDACeza Muhakemesi Kanunu Madde 102 Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme Madde 9/3 Bir suç işlediği iddiasıyla yakalanan ya da tutuklanan herkes, derhal bir yargıcın ya da yasalarla yargı erkini kullanmaya yetkili kılınmış bir başka resmi görevlinin önüne çıkarılacak ve uygun bir süre içinde yargılanma ya da salıverilme hakkına sahip olacaktır. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme Madde 14/3 Herkes, itham edildiği suçla ilgili olarak, tam bir eşitlik içinde, aşağıdaki asgari garantilere sahip olacaktır: c) Gereksiz bir gecikme olmadan yargılanma. Kanun namına durun!ANAYASA MADDE 160Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Kanun namına durun!AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDE 5/3-4Yakalanan veya tutulan herkesin derhal bir yargıç veya yasayla adli görev yapmaya yetkili kılınmış sair bir kamu görevlisinin önüne çıkarılması zorunlu olup, bu kişi makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkına sahiptir. Salıverilme, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminat şartına bağlanabilir. Yakalama veya tutulma yoluyla özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, tutulma işleminin yasaya uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesi ve eğer tutulma yasaya aykırı ise, serbest bırakılması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Kanun namına durun!Cumhurbaşkanının göreviANAYASA MADDE 104 Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Kanun namına durun!VENEDİK KOMİSYONU YARGI SİSTEMİNİN BAĞIMSIZLIĞI RAPORU Avrupa Konseyi’nin anayasa hukuku konularında danışma organıhttp://www.turkish-media.com/forum//public/style_emoticons/default/sad.png…) Önemli bir hastalık veya menfaat çatışması gibi geçerli nedenler dışında, bir dava; o davaya bakan hâkimden alınmamalıdır. Davanın alınmasını gerektiren bu tür nedenler ve usuller kanunla düzenlenmeli ve hükümet ya da idarenin menfaatlerinden etkilenmemelidir. Kanun namına durun!Toplantı ve gösteri hakkıANAYASA MADDE 34 Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Kanun namına durun!AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDE 11/2Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması veya suç işlemesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışında sınırlamalara tabi tutulamaz. Kanun namına durun!Yargı bağımsızlığı ANAYASA MADDE 138 Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Kanun namına durun!Adli kollukAdli Kolluk Yönetmeliği Madde 5 a) …Adlî kolluk, adlî görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrindedir. Adlî kolluk görevlilerine, adlî görevi bulunmayan üstleri tarafından, yürütülen soruşturma ile ilgili emir ve talimat verilemez. Kanun namına durun!ANAYASA MADDE 159Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Kanun namına durun!Rüşvet yasaktırDevlet Memurları Kanunu Madde 29 Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır. Kanun namına durun!Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin biber gazı kararıDiyarbakır’da 2006’daki bir gösteride polisin ateşlediği biber gazı kapsülü yüzüne isabet eden 13 yaşındaki Abdullah Yaşa hakkında karar: Göstericilerin biber gazı kapsülleriyle yakın mesafeden ve doğrudan hedef alınması, “ölümcül vakalara veya ciddi yaralanmalara yol açabileceği için” uygun bir polis davranışı olarak kabul edilmiyor. Polisin biber gazı kapsüllerini ‘eğik atış’ (45-50 derecelik açı) yaparak kullanması gerekiyor. Maalesef hic bir sey hic bir guc hic bir kurum v.s. diktatorun terorist partisini orgutunu devletini ve hukumetini "Kanun namina durduramamis."
-
Feyzioglu Kanadoglu dusunce farki bagi ve iliskisi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
Feyzioglu ile Kanadoglu arasindaki farki algilamak cok onemlidir. Bugun hayretler icinde seyrediyorum ki "gunu kurtarma/iceridekileri cikarma" adina; bir suru AKP'nin bertaraf ettigi kesim basta ulusalcilar bu konuda duygusal ve formel dusunuyorlar. Burada diktatorun tuzagini cok iyi algilamak lazim. Sonucta oy avi ile icerdekiler cikabilir. Yalniz mevcut yasa anayasaya aykiri oldugu gibi yargiyi da ele gecirmistir ve bu son HSYK degisimi bunun en acik ornegidir. Yarin bunu sadece oy icin kullanip; gecmis yasa temelinde otokratik politik yargi bunyesinde ayni kisilerin tekrar tutuklanmayacagini kim garanti edebilir. O yuzden konu MEVCUT YASALAR ILE GUNU KURTARMAK YA DA ICERIDEKILERI CIKARMAK DEGIL; BU YASALARIN YARGIYI POLITIK CIKASR TEMELINDE DIKTATORUN IKI DUDAGI ARASINA BIRAKTIGINI ALGILAYABILMEKTIR. Bu yasalar Anayasaya gore uyarlanmaz ve yargi olmasi gereken politik bagimsizligini elde edemezse, olacak olan basta feyzioglu'nun ve ulusalcilarin dustugu diktator tuzagina; tum ulke ve toplumun ve de her turlu bertaraf olmusun dusecegidir. Bunun adi, "elini kurtarayim derken; kolunu kaptirmaktir" O yuzden bu konudaki her turlu gunluk tartismalar degerlendirmeler oneriler cok iyi takip etmeli ve en seytani sekilde "diktaztor bir seyi kabul ediyorsa, mutlaka bunun altinda bir capanoglu vardir" algisini bilhassa son 11 yili bilincli olarak yasamis ve olani her yonu ve sekli ile takip etmis beyinler, "kus beyinli" degil ise; algilamali ve tehlikeyi gormelidir. En basitinden "neden HSYK yasasi meclisten gecirilmeye calisiliyor?" sorusuna bir yanit vermek durumunadirlar. Yargi politikanin iki dudagi arasina s1k1st1ginda tum yasama ve yurutmeler sadece birer cikar gosterisi olmaktan ileri gitmeyecektir. O yuzden HSYK degisim yasasinin neler iicerdigi cok iyi algilanmali, duygusal ve formel dusunmek gunu kurtarmak v.s. adina; gelecek yakilmamali ve is isten gecmeden basta feyzioglu ve savunanlari bu durumu degerlendirerek bu konudaki dusunce ve onerilerini ortaya koymalidir. Yoksa bilincsiz olarak AKP'nin tuzagina duseceklerdir. Daha once CHP ve MHP'nin dustugu gibi. Ilki Diktatorun parlemento yolunu acti, ikincisi de F.Gulen yanlisi A.Gul'u cumhurun basi yapti. Oynanan oyunlart cok zeki bilgili ve bilinclidir. Belliki diktatorun danismanlari her turlu politik cikar derslerini iyi caklismislar ya da iyi yonlendirilmektedirler. Diger tehlike de AKP-Cemaat arasinda s1k1s1p kalmaktir. Cunku buraa oynanan oyun ya ben ya onlar" dayatmasidir. Sanki baska secenek yokmus gibi. Unutulmamalidir ki cemaatte iktidarin ortagidir ve diktator ne yapiyorsa ortak yapiyorlar. O yuzden bu son yolsuzluk, kara para aklama rusvet "topluma hesap verin" siarini sadece diktatorden degil; cemaatten de istemelidir. Oyun toplumu bu iki iktidar cikar ortagi arasinda tikamak san ki baska secenek yokmus gibi gosterilmek durumundadir. O yuzden herkes sapksasini onune koysarak kimi neyi hangi olayi v.s. destekliyorsa; UNUTMAMALIDIR KI BU DESTEK BIR POLITIK CIKAR DEGIL; SADECE TOPLUM VE FARKLI HALKLARININ LEHINE VE YARARINA OLMALIDIR. Ne pire icin yorgan yakmak, ne de pireyi deve yapmak cozum degildir. Her bir soylem dusunce eylem v.s. tek bir yone yonelmelidir; yolsuzluklara iktidara ve ortagi cemaate ve de sadece toplumun farkli halklarinin her turlu hak ve ozgurlugu adina kuvvetler ayrimi adina hukukun islemesi adina yarginin bagimsizliginin ve anayasanin ihlal edilmemesine yonelmelidir. Aksini zaten kimse dusunmek istemesin. Cunku aksi, sadece ummetin minnet edenin biat edenin ve diktastorden oyle ya da boyle her turlu cikar saglayanin dusundugu ve yaptigidir. Daha dogrusu verilen emri yerine getirmesidir. Burada bizleri guclu kilan diger nokta da hic bir sekilde mesru bir devlet ve hukumetin ve hatta TBMM'nin kalmamis olmasidir, bunu TBMM baskani kendi agzi ile soylemistir "devlet olmustur (olmek)" diyerek. Kendisi yarginin oldurulmek istediginin de bilincindedir, demekki cikari henuz bunu aciklamaya elverisli degildir.- 6 yanıt
-
- 2
-
-
Feyzioglu Kanadoglu dusunce farki bagi ve iliskisi
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Politika
AKP'nin gizli planını açıkladı! Sabih Kanadoğlu'ndan önemli iddia: "Yeni HSYK teklifi AYM tarafından iptal edilecek ama hükümet iptale kadar hukuktaki kadroları değiştirecek." Sabih Kanadoğlu’dan flaş iddia Sabih Kanadoğlu'ndan önemli iddia: "Yeni HSYK teklifi AYM tarafından iptal edilecek ama hükümet iptale kadar hukuktaki kadroları değiştirecek." Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, CNN Türk’te Rıdvan Akar’la Habere Dair programı’na konuk oldu. Paralel devlet iddialarına değinen Kanadoğlu, “Bir ülkede paralel devlet iddiası varsa o ülkenin çivisi çıkmış demektir” dedi. Yeni HSYK teklifinin bu haliyle kabul edilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğini söyleyen Kanadoğlu, ancak hükümetin iptale kadar hukuktaki kadroları değiştireceğini iddia etti.- 6 yanıt
-
- 2
-
-
Bilindigi gibi HSYK'daki degisiklik tamamen HSYK'nin tum yetkilerini parlemento'daki iktidarin adalet bakanina veriyor. Bu konuda yapilan toplantida, once salon yetersiz kaldi, sonra kahve kulturu temelinde kufurlesmeler ve yumruklasmalar yasandi. Aslinda bu olaylar, "kus beyinli" olmayanlara; egitim ile ilgili 4+4+4 yasasinin nasil apar topar degistirildigini hatirlatti. HSYK ile ilgili degisimdede ayni surec yasaniyor. Sonuc belli parlementer nicelik cogunluguna sahip AKP'nin oylari ile yasa gececek. Cunku ortada bir parlemento da meclis te yok, sadece "ben cogunlugum, ne dersem o olur" zihniyeti var. Peki sonra ne olacak? En fazla iki gun icinde HSYK alt ust edilecek, tum kadro degistirilebilecek, Adalet bakani istedigini istedigi yere atayacak, istedigi bassavci ya da savciya istedigi gorevi verecek istedigini gorevden alacak. Cumhurbaskani mi, tabiki once isterse veto hakkina sahip? Sonra karar tekrar meclisten gecer ve cumhurun basinin onayina sunulursa veto hakki da yok. An ayasa mahkemesinin de bir yetkisi yok. Cumhurbaskaninin belki bu gidisatin onune tas koyabiklecek girisimleri olasbilir ama; bunu hic simdiye kadar denemedi. Boylece yasam ve yurutmeden sonra da yargi da tek elde toplanacak; iste bir iktidar temelli parlementer "demokrasi" tek adamli otokrasiye boyle donusuyor. Rejimin teokrasiye donusmeye basladigi ise zaten ortada. Pardon yolsuzluklar mi, kim neyi sorgulayacak kim bu konu ile yurutmeyi baslatacak savci, savciya kim bu gorevi verecek ya da verdigi gorevi alacak, adalet bakani; adalet bakani kim, tam da yolsuzlugu yapan iktidarin bakanlarindan biri. "it itin kuyruguna basar mi? Ne yazikki T.C. devleti hic bir saglam temel uzerine insa edilememis. Cumhuriyet, Demokrasi, laiklik, sosyallik gibi kavramlarin ne oldugunu algilayamamis ve yasayamamis. Eeee AKP ne yapsin, yasamayan gibilerin rejim de hukumette devlette kalmasina ne gerek var, degil mi ama! En azindan ummet toplumunun minnet eden biatkarlarina tam da onlarin ne oldugunu bile algilayamadan bilmeden sadece kendilerine sunulan YASAMA GECIRILECEGI dusunulen, sivil vesayet, otokrasi, teokrasi, toplumu tek duze "dindar/kindar bir nesil" olarak yetistirecek olan ve parlementer bile olsa, sandiktan bile cikilmis olsa "taraf olmayanin bertaraf edilecegi" hipokritik, provakotif, ulke ve toplumu hivc dusunmeyen, sadece kendi ve etrafindakilerin cebini dolduracak bir otokratin "iki dudagi arasina s1k1sm1s" her sozu yerine getirecek guya yetkisi olan bakanlar kurumlar kuruluslar devlet ve hukumet bizleri bekliyor. "YETMEZ AMA, EVET" cilere hayirli olsun. Bu arada kimse ulke ve toplumun su anki orta dogu rejim ve yasamindan tarihsekl olarak daha geriye gideceginden de suphe duymasin. Yeni adimizi da koyalim. TURKIYE OTOKRATIK DIKTATORLUGU. T.C. bundan boyle T.O.D. olarak tarihte yerini alacak. Otokrasinin diktatorlugu mu, tabiki babadan ogula gececek te; hangi ogula. Bu da ulke gundeminde yeni "ogullar savasi" olarak medyada yerini alacak. "Yasasin turkiye otokratik diktatorlugu ve onun baskani RTE" demeyen diyemeyen, kendine baska bir ulke ve toplum bulsun. Yoksa gozaltilar tutuklamalar hapishaneler onu bekliyor. Doğdun Üç gün aç tuttuk Üç gün meme vermedik sana Adiloş bebem Hasta düşmeyesin diye Töremiz böyle diye Saldır şimdi memeye Saldır da büyü Bunlar Engerekler ve çıyanlardır Bunlar Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır Tanı bunları Tanı da büyü Bu, namustur Künyemize kazınmış Bu da sabır Ağulardan süzülmüş Sarıl bunlara Sarıl da büyü ......................................... Bu sofracık efendiler halkımızın varı yoğu hayatı Kan ağlayan can çekişen halkımızın Bekler sizi efendiler önümüzde titrer durur Ama sakın çekinmeyin yiyin yutun yiyin yutun şapur şupur Yiyin efendiler yiyin Bu iştah veren sofra sizin Doyuncaya tıksırıncaya patlayıncaya kadar yiyin Verir fukara bu memleket nesi var nesi yoksa hepsini Verir malını canını umudunu düşünü Rahatını sağlığını içinin bütün ateşini Hadi yuvarlayın düşünmeyin harammıdır helalmi Hepsi bu nazlı beylerindir ne varsa ortalıkta Soy sop onur düğün oyun konak saray caka Hepsi sizin efendiler konakta sarayda alayda gelinde Hepsi sizin hepsi sizin hem hazır lop kolayca Bu harmanın gelir sonu kapıştırın gider ayak Yarın sönmüş bakarsınız bugün çıtırdayan ocak Hazır mideler sağlam hazır mideler sıcak Atıştırın kapıştırın tıkıştırın kapış kapış kucak kucak Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti http://www.turandursun.com/forumlar/images/geruh/misc/progress.gif
-
Aramizdaki ana farklar; Mantik farki-Benimki analojik ve abductive mantik Felsefi dal farki-Benimkisi epistemolojik, bilimsel felsefe Beyin soyutlama farki- Benimkisi-bilissel algi, bilimsel gozlem, bilincli kavrm ve sorgulamali degerlendirmeli bilgi Temel ve hedef farki-Benimkisi insanogluna ve onun zihinsel/davranissalinsanlasmasi evrensellesmesi bilimsellesmesi ve bilissellesmesi ve tum bunlarin temeli tursel bilisselligin bireysel bilinci Abductive ve analojik fark- Benim temelime gore kavram ve anlam ve mana cikarma, analojik olarak ta insanoglu turu ve onun biri temelindeki yararcilik. Genel fark- Eger insanoglu kendi varliginin farkina varir ve bunun bireysel bilincini algilarsa; zaten tum bakisi kendi disi fenomenler olarak degisir ve baskalasir. Kendine turu olarak zarar vermezse, uzerinde yasadigi dunyaya da kendi disindaki canli ya da cansiz fenomenlere de bu bilissellik ile yanasir. Umarim farklar algilanmistir. Iste bu farklarin getirdigi farkli kulvarlar farkli algi gozlem anlamlandirma ve kavramsal bilgi. Noncognitivizm temelli ezber bozmama, birey olamama, insanoglu turunun farkina varamama ve de tum bilgiyi ortada olan bilgi temelinde aktarma. Kendi bireysel beyine has kendi serbest iradesi ile bilgi sahibi olamama. Kisaca yanlis algilama ayni dili konusmama beyin soyutlama ve yeti kullanimi farki. Kisaca farkli beyinlerin birleriyiz. Diologa uygun ben ortak bir taban da bulamiyorum. Cunku yasnasim da farkli- Benimkisi dusunce ve bilgi alis verisi, herkesin kendi dagarcigindakini dile getirmesi. karsilikli yazisma ve verileni algilama. Diger taraf ise catisma otekilestirme inatlasma kendi dogrusunu kabul ettirme, ustelik verileni carpitma ve sanki verilen kendi dogrusuymus gibi degerlendirme, kendi akli ile acik yakalamaya calisma ve illa inandigi dogrusunda israr etme.
-
Senin ile yazisabilmek icin ezberlerinin bozulmasi bilincacikligi yazilani verildigi gibi algilama dusunce ve biulgi aslis verisi niyeti olmasi gerekiyor. Sende ise bunlarin hic biri yok. Catisma, ego tatmini sadece kendi dedigini dayatma, karsi taraf demedigi halde oinun dedigini carpitma, onun dediginin sanki kendi dedigin ile ayniymis gibi gosterme.
- 9 yanıt
-
- 1
-
-
Evrensel sifati evren olarak bugun insanoglunun ortaya koyabildigi bilinen en genis mekandir. Bu eskiden dunyasal olarak ta dile geliyordu. Ayrica bu bilgi en genis bilinen mekandaki bize ait tek bilgi. Henuz bizim ile dialog kurabilecek ortak bir dil kullanascagimiz baska bir fenomen ne bu dunyada ne de evrene ortaya cikmadi. Cikarsa bakariz. O yuzden insanoglu bilgisi sadece dunyasal degil; evrenseldir. Tab ki dunya sartlari temelindedir.
-
Cunku senin bu konu ve kavramlar ile ilgili ne bildigini gormek istiyorum. Senin gibi tartismak acigini yakalamak ya da yorumunu yapmak degil. Benim soru sormasmin amaci, sadece kisinin o konu uzerinde ne dusundugunu ve neye gore oyle dusundugfunu algilayabilmek icindir. Sonucta herseyin asnlam ve icerigi hem ...e goreye hem de kisinin kendi beyin duzeyinin ve degerlerinin algi gozxlem bilgi cve bilincine gore degisir. Iste kisi sorulanlara yanit verdigince tum bu duzeyi yanitindan gozxlem verir. Ya da verdiginden emin olmak adina yeni sorular sorulur.
-
Insanogluna Dogumdan Gelen Hicbir Kavramsal Deger/Bilgi Yoktur.
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Bilim
Yok saymak ta insanoglu algisi ve bilgisidir. Insanoglunun olmadigi bir ortamda olan her ne ise bunun ne oldugunu her bir canli kendi bunyesinde yasar. O yuzden insanoglu dogaya neler ekledi baliginin okunmasini oneririm. Sonucta burada bizler ayni turun uyeleri olarak ortak bir dil kullaniyor ve sadece turumuzu bilgilendiriyoruz. Bu insanoglu disinda kalan ve de uzerineden bilgi turetileni ilgilendirmiyor. Iste o yuzden insanoglu kendi dahil bir seyi ortaya koyma adina alternatifsizdir. Ustelik bir seyi ortaya sadece kendi adina kendi icin kendi eliyle ve kendi yetileri ile koyar. Bu da insanoglu disindaki baska hic bir fenomeni ilgilendirmez, ortada diolog degil; insanoglu tarafli monolog vardir. Tanriyi da ortaya koyan insanogludur. Ortaya koyum araci dildir ve bu dile ait her ne varsa ve de ortaya koyan fenomen insanogludur ve sadece onun yetisidir. Ortaya koyulan da insanoglu dahil; ona gozlem veren her bir fenomendir. Insanoglu algisi bu fenomebn ile bilgiyi iki sekilde koyar, duyusal ve duyumsal algi. Her ikiside kavram ile ozdeslestirilerek bilgiye donusturulur. Bilgiyi tureten de bu bilgiyi kendi gozlemi ve algisini gozlemini aldigi ile kavramsal ozdeslestirende ve bu kavram uzerinden bilgi tureten de insanogludur. Bu tek tarafli bir monologdur. Insanoglu iste bu yuzden tartisir. Cunku ayni monologu turune uyguladiginda ayni yeti sahibi olan turu, buna yanit verir. Bilgileri cesitlerine gore ve niteliklerine goe de siniflayan insanogludur. Burada bilimsel bilginin onemi tum insanoglunu tartismasiz kapsamasi, yine tum insanoglunca tartismasiz yanlislanasbilmesi temelli daimi surectir. Bilissel bilginin onemi bu ortaya koyan bilginin ne oldugunun neden ve nasil oldugunun her yonunde bilincinin kavranmis algilanmis ve idrak edilmis olmasidir. Kimin icin kendi icin, bilimsel bilgi de turu icin. Hem kendi turu hem de gozlemini ortaya koydugu diger insanoglu disinda kalan fenomenler icin. Mesela yukaridaki ornekte karincalar. Varligi var eden degil; gozlemi ile algiladigini var ile isaretleyen ve bu vari kavram ile ozdeslestiren adlandiran ve bundan bilgi tureten insanoglu. Senin izah ettigin sekil metafizik izahtir ve varliksal temelde sanki varligi var edenin insanoglu oldugu algilanir. Insanoglu VAR ETMEZ, GOZLEMI VAR ILE ALGILAR. Demekki gozlem veren ve var ile algilanabilecek bie sey olmassi gerekir, bu da fenomendir ve insanoglu iradesinden bagimsiz olarak gozlem vermektedir. Fenomen+gozlem+var algisi+kavram= fenomenin adlandirilmasi Iste bilgi bu adlandirilan fenomen uzerinden turetilir. Insanoglu var eder=soyutu kavrami bilgiyi Insanoglu algilar-vari Insanoglu oldurur, var olarak algiladiginin kavramsal bilgisi ile. Dolayisi ile insanoglu hem var eder, hem de vari oldurur. Ayrica vari ortaya koyar. Ama VARI YARATMAZ. Cunku var insanoglu beyninde!? olarak belirenin isaretidir. Bu temelde var !? olmadan ortaya cikmaz. Yani VAR BIR ALGIDIR. Bu algida olan bir seyin gozleminin beyinde yarattigi !? isaretidir. Tabi ki bu algi duyusal da duyumsal da olur. Bunu ben "insanoglunun epistemolojik alternatifsizligi" basliginda detayli acikladim. Sorun var algisi ile metafizikten gelen varlik tartismasininin vari yoku olarak karisiyor. Bunu da hem var ve varlik hem de varligin epistemolojisi basliklarinda acikladim. -
Insanogluna Dogumdan Gelen Hicbir Kavramsal Deger/Bilgi Yoktur.
evrensel-insan replied to evrensel-insan's konu in Bilim
Yukaridaki bilgiler de insanoglunun gozlemi algisi ve kavramsal dile getirimidir. Karincayi baglamaz. Insanoglu'nun karinca'yi gozleminden turettigi bilgilerdir. -
Tesekkurler, dunku gec satlerde siteye hic bir sekilde erisim alamama nedeninden haberin var mi?
-
Nasil bir "sorunlara sebep olmak" ya da sebep olmsmak icin ne yapmak gerekiyor? Kullaniciya dusen "gorev" ne bu konuda? "gozlerini acik tutmalari" adina ne yapmalilar?