Kovulmuş Üye

Bu konuyu aşağıdaki saçma sapan haberlere dayanarak yazdım , gerçek olabilir de olmayabilir de.. http://sabetaycisoyadlari.blogspot.com/?m=1 Kripto Pontusçu ,Ermeni ve paganların ülkemizde en çok kullandıkları soyadları kendi belirleme yöntemlerime göre şöyledir. Erdoğan, Birinci, Yıldız, Sevigen, Zapsu, Erbakan, Yıldırım, Kurum, Kara, Bahçeli, Kurtulmuş, Akar, Karatay,Bayraktar, Küçük , Gülen, Ersoy,Avşar,Ural,Soylu,Metiner,Gökçek, ışık , Osmanoğlu, menderes, ağar, karamollaoğlu.

Amerika'nın en çok korktuğu şey dünya devletlerinin dolar sisteminden çıkıp kendi para birimlerini yada bitcoin gibi başka ortak para birimlerini kullanmasıdır. Yada para kullanmayı bırakıp altın gümüş gibi değerli metaller ile alışverşe başlamalarıdan çok korkuyorlar. Bunu yapmaya kalkan hengi ülke olursa olsun hemen savaş gemileri kıyılarına gidiyor , hemen ambargo söylentileri başlıyor. Amerika bugün çin ile savaşmayı bile göze alıyor bunun için. Çünkü aksi halde kendi ekonomisi iflas eder birliği dağılır. Amerika dolara endeksli dünya ticareti sayesinde kendi sebep olduğu krizlerin faturasını dünyaya ödetiyor. Kendi halkı da aslında bu düzenden etkileniyor ama bize göre daha az.

İnsanlık bilgiyi hakettiği zaman ilerleme elde edebilir. Şu dünya düzeninde bilgi düşmanlık ve ayrımcılık amacıyla kullanılıyor. Kapitalist sistemde Reklamlar ve dinci sistemde ise provakasyon amaçlı kullanılıyor. Bu insanlara bir şey öğretmek yeni bir icad kolaylık vermek aptallık olur. Bilim insanları bildiklerini saklamalılar. Çünkü ortaya koydukları her bilgi silaha ve sömürüye dönüşmekte.

Yetkililer demişmişler ki , çevrede siyanür izine rastlanmamışmış... Ohh be rahatladık. Aynı yetkililer o maden için uygun raporu vermişlerdi. Aynı yetkililer Soma için uygun demişlerdi. Aynı yetkililer Manisa'da zehirlenen bir tabur askerin neden zehirlendiğinin soruşturulmasına izin vermemişlerdi. Aynı yetkililer Ayvacık ahmetçedeki uranyum sondajları için de sızıntı yok demişlerdi. Aynı yetkililer abuk subuk üretilen ilaçlarda uygundur diyorlardır.. Nereden bileceğiz ki , ölünce zaten kader oluyor.

Son 20 yılda altın fiyatları tam 108 kat arttı. Uzun vaadeli düşünüyorsanız kesinlikle altındır.paranızı orada burada borsada yok bitcoin al sat takas makas heba etmeyin. Onlar büyüklerin troll ağlarıdır. Neyin ne zaman olacağını bilirler ve piyasayı da tersine yönlendirirler. Amaçları sizden paraları toplamaktır. Sizin açgözlü yönünüzü sürekli tahrik ederler. Toplumda buna meyilli salaklar da çoktur.orda burda dedikodu yaparlar. Falanca şu kadar kazanmış , millet parayı borsada götürüyor diye salak salak konuşurlar. Hiç bu ların lafına kanıp gazına gelmeyin.

Borsayı özetle anlatacağım. Borsaya açılan şirketler yatırımcı toplarlar. Çünkü siz bir şirketin hissesini satın aldığınızda o şirkete sıfır faizli borç vermiş olursunuz. Genellikle bankalardan borç alamayan şirketler borsaya asılırlar. Reklamlar yatırım haberleri arka arkaya gelir. Amaç piyasadan para toplamaktır. Şirketlerin yönetim kurulları zaten açılan hisselerin en az yüzde ellibirini baştan alırlar. Sonra piyasadan yatırımcı çekmeye başlarlar. Kar payı adı altında sözde helal kazanç dağıtırlar. İşçisine para vermeyen şirketler borsadan para dağıtıyoruz hemde çalışmadan veriyoruz diye reklam yapar mı? Amaçları sizden sıfır faizli para toplamaktır. Hatta hisseler batarsa birde para kaybedersiniz. Kaybettiğiniz para kimin cebine girer biliyormusunuz? Şirket yönetim kurulu üyelerinin cebine iner. Kar dağıtan belli başlı şirketler vardır. Onlar da çoğunlukla enflasyon yada altın karşısında düşük kalırlar. Borsada kesin kazanan iki taraf vardır. Birinci taraf şirket yönetim kurulu İkinci taraf ise aracılık yapan şirket. Üçüncü taraf olan yatırımcı vatandaş kaz olur. Böyle bir ülkede işsizlik tavan yapmış ama birileri size yüksek kar vaadediyor hemde çalışmadan... Bedava peynir fare kapanında bulunur. Bu nedenle borsa haberleri hep krizlerin döneminde zirve yapar. İşe bak ki kriz var ama borsa zirve yapıyor. Bu işte terslik olmaz mı?

Bu adam ülke yönetiyor. 65 yaş üstüne akıl sağlığı isteyen ülkemde bu adam yönetimde söz sahibi..

Şimdi o rakam 12000 TL oldu ama dolar bazında 290 dolar. Yıl orasında yine 250 dolarlara geri gelir.

Mehmet Şimşek Yine Vatandaşı Uyardı. Önümüzdeki günlerde yatırım yapanlar dikkat etsin diyor. Acemiler sahaya inmesin çarpışırsınız tokatlanırsınız demeye getriyor olabilir. Borsada dönen dolapları iyi biliyordur kendisi. Neyse en iyi yatırım senin temsil ettiğin sömürü düzeninin karşısında olmaktır. Hiç pişman olmam. Borsaya girenler zaten iki yıldır tokatlanıyor farkında değiller. Dolar karşısında ve altın karşısında hepsi zarar ettiler aslında.

Türkiye'de devlet ve din evliliklere bile karışıyor. Yani gidip devletten onay alıyorsunuz , onlar size Onay verirse evli sayılıyorsunuz . Onay vermezlerse zina yapıyorsunuz. Türkiye'de gözlemlediğim kadarıyla pek de evlenilecek insan yok. Birkaç kıza rastladım geçmişte onlarda evli çıktı. Zaten bu toplumda evlenip de üreyip ne yapacaksın. Devlet seni vatandaş olarak görmüyor müşteri olarak bile görmüyor. Zaten evlilik tamamen ticaret para olarak belirlenmiş. Öyle evli kalacağına bekar kal daha iyi. Ne gerek var.. Eskiden ingilitereden Fransa'dan kadınlarla evlenirlermiş ki ülke biraz nezaket kazansın diye. Biraz yararı olmuş ama devamı gelmemiş. O kadar Türk Avrupa'ya göçmen gitmişler ama aldıkları bir gıram medeniyet yok. Aynı tas aynı hamam.

Kendini araştırmacı gazeteci diye yutturan bir dinci yazar. Aslında hepsinin derdi para. Ortaokul mezunu birinin yazdığı hamasi romanlarla bu kadar para kazanmasına karşı değilim yeteneği varsa olur. Ancak kendini araştırmacı gazeteci tarihçi diye tanıtması hem komik hem ahlaksızca. Bir yandan Filistin mazlum diye bağıracaksın. Öğrencilerden bile yardım parası toplayacaksın diğer yandan da son model Mercedes ile gezeceksin. Hadi oradan.

Felaketin asıl boyutu seçim sonuçlarında ortaya çıktı. Halk hiçbir şekilde iktidarı sorumlu tutmuyor. Acaba kendimiz ettik kendimiz bulduk mu diyorlar. Ama öyle deselerdi aynı yanlışı ikinci kez yapmazlardı. Neyse yıllarca pompalanan din konusu işe yaramış. Kader , felaket , nasip kısmet... Sırada İstanbul var. 2 milyon insanın öleceği tahmin ediliyor. Maraş Hatay depreminde 37000 bina yıkılmış. Ama ölü sayısı gizlendi. Tahminen 250000 civarında ölü var. Sorumlusu allah. Ölenler de şehit. Burası Türkiye , cehalet, din ve faşizmin yoğrulduğu bir ülke.. kendinizi koruyun. Hala daha rant kavgaları devam. Deprem olsa sevinecek bir güruh bizi yönetiyor. Çünkü inşaat işi çıkacak. Rabbim verdikçe veriyor diye sevinecekler.

Seçim zamanı yada öncesi dışarıdan gelen sıcak paranın bedelini ödüyor Türkiye. Allahınız kabul etsin. Bu sıcak paranın karşılığında madenler ve topraklar satılıyor. Canınızla ve malınızla ödüyorsunuz. Filistin de aynı yöntemle işgal edilmişti. Afrika da aynı yöntemle talan edilmişti. Neredeyse tüm kaynakları sıcak para karşılığında sattılar gibi.

Amerika Ocak 2024 enflasyon verileri beklentilerin üstünde geldi. Buna rağmen altın ons fiyatlarında sert düşüş yaşandı. Bu da Amerikan piyasasısın gerçek dışı seyrettiği düşüncesini akla getiriyor. J.P Morgan geçen yıl yaptığı açıklamada Amerika'da faiz ve enflasyon düşmeyecek , piyasa şuan bunu fiyatlıyor demişti. Buna rağmen Bloomberg kanalı sürekli ters algı yaparak takipçilerini doğru yönlendirmedi. Teknik incelemelere göre ons altın 1920 dolara kadar düşebilir ancak bu sadece bir tahmindir. Yatırım tavsiyesi değildir. Anlık gelişmeler yaşanırsa herşey tersine de dönebilir. Benim yorumum geçmiş iki yıllık küresel ekonomiye göredir.

Soma maden faciasıyla başlayan büyük felaketler zinciri 15 temmuz muammasıyla taçlanırken Maraş Hatay depremleri ile zirve yaptı ardından yine bir Erzincan maden faciası haberi geldi. Küçük olanları saymıyorum sayfalar yetmez. Ama hiçbirinin sorumlusu bulunamadı. Depremde yıkılan binalara izin verenler belediyelerdir. Mütayitlerden önce devlet yetkilileri sorumludur. Ama bir tanesi bile yargılanmadı. Bütün siyaset böyle. Umarım onlar da kader kırbanı olurlar tez zamanda. Gönül dağı adlı ucube dizilerle halkı uyutma peşindeler. Akıl sır ermezmiş , anlamaya ömür yetmezmiş , gönül işi dağları delermiş , sevmek bizim hamurumuzmuş... Preh preh. Ne diyelim o zaman bütün felaketleri cinler yaptı diyelim. Ha bak buna da inananlar olur

Vatan toprakları maden şirketlerine bir bir satılıyor, borca karşılık istila ediyorlar ülkeyi ama sarayın umurunda mı. Onlar okullarda secde etmeyi öğretsinler. Zaten amaçları da bu. İnsanlara secde ettirip malları toprakları yağmalamak. İşte yerel seçim yakın , göreceğiz Anadolu irfanının ne kadar ne olduğunu.. Anadolu irfanı diyerek pohpohladılar ama diğer yandan da bütün meralara madenlere el koyup yabancıya sattılar

Afrikayı da böyle sömürdüler. Şimdi Türkiye'yi de aynı şekilde sömürürken afrikaya da yardım ettiriyorlar. Bir de bunu din adı atında yapıyorlar. Yani hem sömürüyü din adı altında yapıyorlar hemde sömüreye karşı yardım toplarken din adına yapıyorlar. Emperyalizm afrikanın madenlerini verimli topraklarını işgal etmişken orada açlık var diye çığlıklar atan dinciler bu sömürüyü görmezden geliyorlar. Orada su niye yok , suyu kim içti? Orada yemek niye yok kim yedi yemekleri? İş niye yok kim sömürdü kaynakları? Aynısını Türkiye'ye yapıyorlar şimdi de üstelik biz bir de yardım paraları toplayıp yolluyoruz ona buna.

https://halktv.com.tr/gundem/erzincanda-altin-madeninde-facia-806178h Son Dakika: Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeninde toprak kayması meydana geldi. Siyanür ve sülfürik asit dağları çöktü. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "667 çalışandan 9'u eksik. 400 kişiyle arama kurtarma çalışması sürüyor" dedi. Bakanlık ÇED uygun raporu vermesine rağmen  TMMOB olumsuz rapor vermişti.

Ben şahsen köy ürünleri diye satılan köy pazarı mallarını almıyorum. Bakın az önce Erzincan'da dağ devrildi. Toprak kayması demiycem bildiğin dağın yarısı devrildi. Orada altın madenciliği yapılıyormuş. Bakanlığın ÇED uygun raporu verdiği yerler birer birer çevre faciasına dönüşüyor. Böyle bir durumda köylere akarsulara siyanür bulaşmama olasılığı yok. Efendim bakanlık demiş ki asla Fırat ve Dicle ırmaklarına bulaşması söz konusı değil. Yavv bi git yaaa artık.. Aynı durum Çanakkale ahmetçe köyüü çevresinde geçerlidir. Ruslar uranyum aradılar iki yıldır belki hala arıyorlar. Yine bakanlık akarsulara radyasyon bulaşmadı diyor. Yav bi git yaaaa... Bu nedenlerle köylülerin ürünlerini tüketmiyorum. Erzincanon tulum peyniri almıyorum , çünkü çevre talan edilmiş nereden bileceksin o siyanürün koyuna ineğe bulaşmadığını? Kullandığın suyun siyanürsüz olduğunu?

Akp nin seçim müziği aynı kilise koro müziği  gibi değil mi? Sanki papaz ve rahipler eşliğinde kilisede ayin yapılıyormuş gibi bir hava estirmişler.

Bu yazı bu konuyla ilgilidir. Sanırım dergahta eroini fazla kokladın sen. Uzaylılar var mı diye sorsalar var dermişim. Benim adıma nasıl da sallıyorsun. Tıpkı allah hayaleti adına salladığınız gibi .. Uzaylılar şimdiye kadar yoklar. Ne zaman gelip bizimle iletişime geçer varlıklarını belli ederlerse o zaman varlar. İnsana benzemeyen yaşam formları olması da olasılıklar arasındadır. Ancak bugüne kadar sadece bir hayalden ibarettir. Evet ne zaman bizimle iletişime geçerler o zaman vardır deriz. Benimle iletişime geçerler demiyorum, bizimle iletişime geçerlerse diyorum. Anladın mı? Herkes için ispatı olan şeyleri kabul ederim ancak. Gerisi rüyadan ve zırvadan başka değildir. Varsayalım ki uzaylı yaşam formları dünya ile iletişime geçtiler. Bu senin için neyi ispatlar? Arapların kuru hurafelerinin doğru olduğunu mu? Aaa uzaylı varmış demek ki allah varmış gibi kel alakaya mı inanacağız? Birde şöyle düşün bizden üstün yaşam formları dünyaya gelseler ve deseler ki "müslimanlık salaklıktır, din nedir biz bilmiyoruz buna gerek yok zaten" böyle dese ne yapacaksın? Kafirleeeeer diyerek çığlıklar atıp kaçacakmısın? Büyük olasılıkla bizden üstün varlıkların din ile işi olmayacaktır. Çünkü din zayıfların hayal dünyasını süsleyen bir şeydir. Astral yolculuk yapabilen , bizden milyonlarca kat fazla enerjiye hükmedebilen varlıkların sağ el ile yemek yeme gibi bir sorunu olamaz yada cuma hutbesi dinlemek gibi bir zorunluluğu yoktur. Varsayalım ki uzaylılar geldi , onlar bizden daha yalancı çıktılar ve kuran gibi kitapları övmeye başladılar. Benim tavrım yine değişmeyecek sebebi belli, dediklerini ispat ederlerse kabulumdür. Yalana saygım yoktur.

Bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm başka bir yazı

Filistinliler topraklarının sadece yüzde birini satarak bu duruma geldiler. Yani yüzdebirlik satış onların işgal edilmesine yetti de arttı bile. Şimdi bunu kendi ülkemiz için düşünelim. Bütün yabancılara yeterki para versinler diye ne var ne yok satmaya kalkan AKP ve dinci sermaye kendini hiçbir şeyden sorumlu tutmuyor. Tıpkı Filistinli yöneticiler gibi hep başkalarını suçluyorlar. Vatan toprağını ve milli sermayeyi satmayı ticaret olarak gören bir zihniyetin iktidarda kalması tehlikelidir. Yarın öbür gün ülke fiilen askeri işgale uğrasa bu sözde yöneticiler kendilerini asla sorumlu tutmayacaklar. Tıpkı Osmanlı yıkılırken olduğu gibi. Asla hiçbiri kendi rezilliğini sorgulamadı. Ulu Hakan dedikleri aptülhamit en çok vatan toprağı satan padişah olarak kayıtlara geçti. Ülke ekonomik açıdan batarken 21.inci sarayını yıldız parkında inşa ediyordu. Adama bak ki Dolmabahçe sarayını eskidi diye kullanmamış ve Yıldız sarayını yaptırmıştı. aynı padişah döneminde duyunu umumi kurularak yabancılar Osmanlı'nın vergi gelirlerine el koymuştu. Yabancı vergi memurları köy köy kasaba kasaba dolaşarak Osmanlı adına halktan acımasızca vergi topluyorlardı. Peki şimdi ne oluyor? İngiliz vatandaşı maliye bakanı acımasız vergiler koyarak AKP'nin kötü yönettiği ve mahvettiği ülkenin dış borçlarını halka ödetiyor. Yinelemekte yarar var, vatan toprağı ve milli sermayeleri satmak ticaret değil ihanettir. İşte Filistin örneği...