Kovulmuş Üye

Rıdvan Dilmen Reno serçe ve Lassa

Forumlar bilgi edinme açısından çok yararlı. Özellikle de Google çöplüğe dönmüş ve ülkelere göre bilgi kısıtlayan botlar kullandığı için her bilgiyi orada bulamıyoruz. Bunun açığını forumlar kapatabilir ancak düzgün kategörize edilmeli. Kategoriler artırılmalı. Örneğin terör ve şehit haberleri başlığı altında sadece ilgili haberler paylaşılmalı. Din başlığı altında sadece din paylaşılmaşı. İç politika dışa politika , müzik , oyun ,sağlık , araba , gibi alt kategoriler olmalı. Aksi halde aynı başlığın altına yazılan binlerce konuyu taramak olanaksız duruma geliyor.

"Bülent Ecevit FETÖ'nün adamıydı, Erdoğan gerekirse siyasi ayaktan yargılanmalı" https://www.indyturk.com/node/134616/röportaj/bülent-ecevit-fetönün-adamıydı-erdoğan-gerekirse-siyasi-ayaktan-yargılanmalı Geçmişten günümüze “FETÖ’nün siyasi ayağı” https://medyascope.tv/2020/02/05/gecmisten-gunumuze-fetonun-siyasi-ayagi/

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/akplilerin-terorist-abdullah-ocalana-ovgu-sozleri-yeniden-gundem-oldu-598756h.htm Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere dönemin AKP yöneticileri, terör örgütü PKK ve elebaşısı Abdullah Öcalan’a övgü dolu ifadelerde bulunuyor. İşte o sözler: - “PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan varsa bana söylesin.” - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17 Eylül 2015, Recep Tayyip Erdoğan-cumhurbaşkanı: “Çözüm süreci içinde valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği PKK’ye operasyon yapmadı! Bu süreçte hazırlık safhasına girdiler, mayın döşeyip bombalar yerleştirildi. Bu terör eylemlerini biz görmezden gelmeye nereye kadar devam edeceğiz.” - “Öcalan''ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. O, bölgenin yeni aktörüdür.” – Dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan - "Sayın Öcalan’ demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan biz çıkardık...” - Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç - “Abdullah Öcalan, Kürtler''in lideridir. Onun mesajları bizim de düşüncemizdir…” Eski Devlet Bakanı Beşir Atalay - “Öcalan''ın durduğu yer Türkiye''ye katkı sağlıyor. Çok değerli şeyler söylüyor.” Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner - “Abdullah Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor. Onun talepleri normaldir, meşrudur.” Eski AKP Milletvekili Yasin Aktay - “PKK terör örgütü değildir... Apo, Türkiye için fırsattır. Yeniden devreye girmelidir.” AKP Milletvekili Orhan Miroğlu 1 Ekim 2012, Galip Ensarioğlu-AKP milletvekili: “Yerel yönetimlerin güçlendirildiği bir modelde PKK seçime girsin ve seçilsin. Seçilerek gelsin.Abdullah Öcalan’ın PKK üzerindeki hâkimiyeti, gücü ve sembolleşen liderlik konumu devlet için bir şanstır. Öcalan, şu anda en güçlü konumunda ve devlet için bir aktör haline geldi.” 21 Mart 2013, Abdurrahim Boynukalın-AKP gençlik kolları başkanı: “Şu anda binlerce Türk oğlu Türk, Abdullah Öcalan’ın mesajıyla duygulanıyorsa; artık gerçekten yeni bir dönem başlamış demektir. Barışı ne uğruna harcamak istiyorsunuz? En azından Abdullah Öcalan kadar ilkeli olun.” https://halktv.com.tr/siyaset/arsiv-yine-unutmadi-akpliler-ocalan-i-boyle-ovmustu-750319h Pensilvanya’ya gidip FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile fotoğraf çektiren ve namaz kılan 12 AKP milletvekilinden 5’i yeniden ve seçilecek sıralardan aday gösterildi. AKP Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, Aksaray’dan 1. sıra, AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik Burdur’dan 1. sıra, AKP Siirt eski Milletvekili Osman Ören, Siirt’ten 1. sıra adayı yapıldı. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz, seçim bölgesi olan Bitlis’ten İstanbul’a alınarak, 5. sıradan aday gösterildi. Kayseri Milletvekili İsmail Tamer de Kayseri 5. sıradan aday oldu. https://www.sozcu.com.tr/pensilvanya-ziyaretcisi-akpliler-yeniden-listede-wp2423539

Türkiye beşten büyüktür. Artık şu siyasetteki ilk beş partiye oy vermeyelim. Daha küçük partilere oy verelim. Ülkemizin gerçek gündemine odaklanalım. Tüm kanallarda akşama kadar İmamoğlu mu Tayyip mi düellosu konuşuluyor. İkisinden de bana ne. Ülkenin sorunları konuşulmuyor. İşsizlik , adaletsizlik , sağlık sistemindeki çöküş konuşulmuyor. Gelin artık blok oy kullanmayalım , küçük partilere oy vererek tepkimizi gösterelim. Küçük partiler de belediye meclislerine temsilci gönderebilir. Böylece güç zehirlenmesinden uzaklaşırız. Meral Akşener ile Tayyip'in farkı yok. İkisi de aynı. MHP ile DEM parti farkı yok . CHP ile AKP farkı yok . Maganda siyaset istemiyoruz.

Tüm mesele seçime doğru programına girmiş olmamız. Bu kadar yüksek faizi Erdoğan istemiyor çünkü yandaş mütayitler ev satamyorlar. Araba satamıyorlar.Bu kadar yüksek kredileri de bankalar vermiyor. Birinin kellesi gitmesi gerekiyor. Faizleri 20 lere indirip doları da 50 ye çıkarınca mutlu olacaklar. Enflasyon 200 falan olur o zaman. Kimin umurunda, sela okuturuz bol bol. Millet birbirini soymaya başlar , baksanıza 250 TL için taksici öldürmeler , parasızlıktan tecavüzler , market soymalar başladı yine.

Müslümanlar Hoşgörüyü Hakediyor mu?   400 yıllık reform süreci , sanayi ve elektronik devriminin hiçbir aşamasında bulunmamış bir inanç kitlesinden bahsediyoruz. Tarikatlarda tekkelerde okullarda zikir sabır şükür öğrenip anlamsız sözler ezberlemekten başka bir icraatları olmamış. Cinlere , meleklere , şeytana inanmışlar ve hala daha aynı ritimde gidiyorlar. Böyle yaşamak suç değil. İnanca saygı var elbette. Asıl sorun şu ki , müslümanlar kendileri gibi olmayan herkesi düşman olarak görmekteler ve bu iddialarında da ısrarlılar. İşte burada tel kopuyor. Amazon Afrika muson ormanlarında yada Tibet yaylalarında bu şekilde yaşayan insanlar var. Kimseye karışmıyorlar hatta Amerika’nın ortasında Amişler var. Kimseye karışmadıkları sürece onlara da kimse karışmaz. Ama sen hem teknolojinin ve insanlığın ilerlemesinin önünde durup 5000 yıllık dogmaları savunacaksın hemde seni çalışarak geçen toplumlara düşmanlık yapıp onlara savaş açacaksın. Kendin gibi olmayanların mallarını canlarını helal göreceksin, hatta onlara pislik , kâfir , zalim , aşağışık , piç gibi iftiraları kutsal dediğin kitaba dayandıracaksın. Sonra da bana saygı duy diyeceksin. Eğer müslümanlar kendilerine karşı orantısız güç kullanıldığını iddia ediyorsa o zaman kendileri de orantısız gücü kışkırtıcı davranmamalıdır. Amazon ormanlarından tut da şehrin göbeğinde bile inancını yaşayabilirsin ancak tek bir şart var , önce sen saygılı olacaksın. Sırf minietek giyiyor diye yada içki içiyor diye doktora kâfir pislik gözüyle bakmayacaksın. Bunu dediğiniz takdirde orantısız gücün cevap hakkı doğar. O zaman da ağlamayın. Güldür Güldür şov programları son bir kaç ayda çok politikleşti. Özellikle de bu akşamki programı tamamen yanlı bir şekilde tasarlanmış. Onlara söylüyorum kullandığınız tüm projeksiyon batı tarafından üretilmiştir. İslam ülkelerini geri bırakan şey Batı’nın çok güçlü olması değil ki , İslam ülkelerini geri bırakan şey tekkeler tarikatlar ve halkın özgür düşünmesine ket vuran din baskısıdır. Asıl konu burası. Lütfen bir dahaki sefere bunun da mizahını yapınız. 22. İnci Yy. Oldu hala daha oruç tutmayanlara saldırıp namaz kılmayanlar yüzünden deprem oldu diyen tarikatların elidesiniz. Hatırlatırım. Özet olarak şöyle ki , sizin batıya bakış açınızın onda birini bile size yapmıyor onlar. Yani biraz ayrımcılık gördüyseniz önce kendinize bir bakın derim. İslam'ın batılılara bin yıldır bakış açısı hiç de masum değil. Buna karşı size iyi bile davranıyorlar. Nankörlük yapmayın.

Vücudumuza girmesi en olası nanoplastik kaynağı sakızdır. Sakız da gliserol reçine poli estertürevi bir maddedir. Suda çözünmez , sindirilemez. Bugüne kadar sakız yutan milyonlarca insan var. Sakızdan ölen insanı görmedim ,soluk borusuna kaçırmamak şartıyla. Dolayısı ile nanoplastik söylentileri çok iddialı gelmiyor. Sadece plastik tüketmeyin cari açığı artırıyor ,cam tüketin yerli malı kullanın demenin farklı bir yolu. Tabiki asıl tehlikeli olan arabaların tekerleklerinden kopan mikro parçalar. Bunu kimse gündeme getirmiyorsa nanoplastik sadece fantaziden ibarettir.

Türkiye'de her deprem ardından gündeme gelen ilk komplo teorisi HAARP tir. Amerika yaptı depremi bu yüzden insanlar öldü bizde hiç kabahat yok demek için uydurulmuş bir teori. HAARP silahı nasıl deprem yapıyor Dalgaların üst üste binmesi ilkesinden yola çıkarak dünyada deprem yapıyorlar diye uyduruyorlar. Evet dalgaların üst üste binmesi ilkesi gerçek böyle bir şey var tabiki. Bir köprü üzerinde bulunan yüzlerce insan aynı anda zıplayıp ritim tutarsa o köprü yıkılır. Doğrudur. Ancak bunun fiziki şartları var. Bir kere uygulann kuvvetin köprüyü titreştirecek kadar güçlü olması gerekir. Bir köprüyü yüz kişi zıplayarak titreştirir bu küçük ölçekte doğal olarak gerçekleşir. Ancak bir kişinin zıplaması o köprüyü titreştirmez ve yıkamaz olanaksız bu. Çünkü enerjisi sönümlenir. Ritim tutturamaz. Peki elektromanyetik dalgalar deprem fayını titreştirir mi? Sadece elektromanyetik dalga enerjisi ile bu olanaksızdır. Deprem fayı trilyonlarca ton ağırlığa sahiptir. Dünyanın bütün nükleer santralleri birleşşe bu kadar güçlü titreşim dalgası üretemezler. Küçük küçük titreşimler ile bunu yapamazsınız çünkü dünyanın içerisinde aynı anda bir çok titreşim daha meyadana geliyor. Bütün bunları ihmal edecek bir enerji kaynağı olanaksızdır. Ancak şöyle bir durum var , kırılmaya ramak kalmış bir fayı bir kamyon tekerinin çukura kaçması bile tetikler. Zaten böyle bir fayı uzaydan elektromanyetik dalgalarla kurcalamaya gerek yok. çünkü eli kulağında en geç bir haftaya kırılacak. Hem Amerika neden Türkiyede habire deprem yapıp duruyor. Öyle bir silahı olsa bizi elegeçireceğine başkalarına karşı kulanır. Amerika ne yapabilir? Sondaj ile fay hatlarına nükleer silah yerleştirebilir. Bu da kırılması olası bir fayı tetikler. Buna inanırım işte. Ancak o zaman demezler mi koskoca devlet bunu görmüyor mu, elin herifi senin ülkene sondaj kazıp nükleeri yerleştiriyor?

6 granit taştan oluşan anıtın yüzeylerinde, 8 modern dil ve 4 antik dilde yazılmış 10 ilke bulunur. 4 granit taş birbirine ayrı yönlere bakarken ortalarındaki ince bir granit sütun tepeye yerleştirilmiş kapağı tutar. 5.47 metre yüksekliğindeki yapının toplam ağırlığı yaklaşık 108 tondur (107.840 kg). Kim oldukları bilinmeyen ve takma adları R. C. Christian olan bir topluluk tarafından, Haziran 1979 tarihinde anlaşma yapılarak Elberton Granit şirketine yaptırılmıştır. Deccalın on emri 10 ilke, yapının dört büyük parçasının yüzeylerine İngilizce, Rusça, Arapça, İspanyolca, Çince, Hintçe, İbranice ve Swahi dilinde kazınmıştır. İlkelerin birincisinde "İnsan nüfusunu 500 milyonun altında, doğayla değişmeyen bir dengede olacak şekilde sabit tut" yazar. Sonuncusu ise "Dünyanın kanseri olma, doğaya yer bırak"tır. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Georgia_Guidestones 500 milyon olma fikri gayet güzel bir fikir. Çünkü bu dünya kaynakları 8 milyara yetmiyor ve bozuluyor. Eğer 500 milyon olursak kaynaklar yeter ve gıda sorunu çözülür , kirlilik çözülür , stres çözülür , salgın hastalıklar çözülür. Kronik hastalıklar çözülür. Bence iyi fikir. Köle üreten dinciler bu fikre hiç sıcak bakmıyorlar. Çünkü nüfüs azalınca kölelik de azalacak. Bu teknolojik olanaklarla 500 milyon insan çok rahat cennet gibi yaşar , işte o zaman cennet olur dünya.

Okültizm yeni dünya düzenine uygun bir din üretme çabalarının odak noktasında olabilir. Uzaylılar pek tutmazsa okültist kanaldan yıldızlardan alfa beta sinyallerinin yücelere getirdiği mesajlardan başlanabilir. Sonuçta İslam da madara oldu bu bilgi karşısında. Şimdi yeni bir bilgi kitabı üretmek için bilimi de manüpüle edecekler. Aynştayn bile söylese bunları, tekrarlanabilir olmayan bilgi niteliği taşımayan hiçbir şeyi kabul etmem.

Dinlerin insanlığa hiçbir katkısı olmadı bugüne kadar. Kutsal diye inanmaya zorladıkları arap sülalesi neyi icad etti. Elektriği mi , aşıyı mı, dikiş makinasını mı, gözlüğü mü, cep telefonunu mu, ilaçları mı, fermuarı mı... Neyi icad etmişler? Bir de müslümanlar bugün yaşadıkları hayata dair allaha şükretmezler mi. Yahu bugünkü kolay ve kaliteli yaşamın hepsini kâfir dediğiniz insanlar sayesinde yaşıyorsunuz. Ama elektriği bulan Alexandra Volta bunun karşılığında sizden kendisine tapmanızı istemedi. Bunun patentini bile alıp servet biriktirmeyi düşünmedi. İnsanlığa armağan etti. Allah'a değil elektriği bulan ,aşıyı bulan , dikiş makinasını bulan medeniyete teşekkür edin. İbrahim , Musa , Muhammed size ne verdi? Üstelik bir de kendilerine zorla saygı duyulmasını istiyorlar. Biraz gerçekçi olalım.

Bitkisel ilaçlar ne kadar güvenilir Bitkisel modası çıktı. Televizyonda ticarete başlayan sözde profesörler sürekli bitkisel ilaçları övüp yüzünü bile görmediğimiz hatta adını bile duymadığımız değişik bitkilerin özlerinden yapılmış ilaçlar pazarlıyorlar. Her hastalığa ayrı karışım yapılmış , hatta hastalıktan çok kozmetik amaçlı da üretimleri var. Ben bu işin içinde bir iş var diyorum. Yüzünü bile görmediğimiz bitkilerin özlerinden ilaç yapıyorlar hemde her aktarda her eczanede her kozmetik dükkanında raflarda bol bol var. Şimdi 10 ton kantarondan hepi topu 4-5 kilo yağ çıkıyor. Papatyası kekiği nanesi falanı filanı binlerce şifalı bitki özütü piyasada tonlarca var. Bu kadar bitkiyi ben doğada görmedim açıkçası. Yüzünü görmediğimiz bitkilerin özü nereden geliyor? İşin sırrı nedir dersiniz? Bir olay yaşanmıştı geçmişte Zibbabwe denen ülkede. Hani var ya , anladınız siz. Bir hasta modern tıbba güvenmiyor ve Bitkisel denen ilacı alıp içiyor sonra öksürüğü şıp diye geçiyor ama akşama yüzü gözü şişmiş kızarmış olarak hastaneye gidiyorlar. Zibbabweli doktor soruyor sen ne içtin diye. Hasta diyor ki bitkisel Zibbabwe markası ilacı içtim öksürüğümü şıp diye kesti. Zibbabweli doktor diyor ki , oğlum onlar bitkisel değil , içinde bildiğin ilaç var , size bitkisel diye ittiriyorlar. Ama sen aşırı doz tüketmişsin bu yüzden alerji yapmış. Evet şerbetin içine bildiğin ilacı koyup , mantara , öksürüğe , basüre , ağrıya bire bir diye satıyorlarmış Zibbabweden bahsediyorum. Üreten şirketler de Zibbabweli resmi patentli baya bildik şirketler olduğu için olayın üstü kapanmış gitmiş. Resmi ama merdiven altı işler bunlar. Düşünsenize günde 20 mg dan fazlasının tehlikeli olduğu bir ilacın etken maddesinin kat kat fazlasını şuruba karıştırıp ilaç değildir “BİTKİSEL GIDA TAKVİYESİDİR” adı altında çocuklara bile satıyorlar Zibbabwede. Kimse de reçeten var mı demiyor çünkü ,”İLAÇ DEĞİL GIDA TAKVİYESİDİR” yazıyor üzerinde. Sebebi çok para kazanmak tabiki de. Zibbabwe piyasasında satılan tüm bitkisel yağlar en az %90 zeytin yağı içerir. Zeytinyağının bile litresini çiftçi fabrikaya 400 TL ye satıyor havada kapıyorlar. İnanmayan bir yağ tüccarını arayıp sorsun. İyi kalite olduğu zaman 500tl ye kadar satılıyor. Düşünsenize markette litresi 160 lt organik saf hakiki, doğal , özenle toplanmış fıs fıs fos.. Bilginiz olsun. Sonra duydum ki bir zamanlar zibbbabbe de herkes birbirini kazıklayıp hamdolsun , vatan sağolsun diyorlarmış. Gerçi ben insanın kıymetsiz olduğu ülkelerde normal ilaçlara da güvenmiyorum ya. Neler döndüğünü kim biliyor?

TCMB başkanı Hafize Gaye Erkan istifa etti. Son dakika: Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan görevinden istifa ettiğini açıkladı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Erkan "Son dönemde şahsıma yönelik büyük bir itibar suikastı kampanyası düzenlenmiştir. Bu süreçten ailem ve dahası henüz bir buçuk yaşına bile girmemiş günahsız evladımın daha fazla etkilenmemesi için, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk günden beri şerefle yürüttüğüm görevimden affımı talep etmiş bulunuyorum." ifadelerini kullandı. https://finans.mynet.com/haber/detay/ekonomi/son-dakika-merkez-bankasi-baskani-hafize-gaye-erkan-gorevinden-istifa-etti/476810/ İstifa açıklaması çocuğu ile tehdit edildiği iması uyandırıyor sanki.

Şimdi de Türklük Müslümanlık tartışması açmaya çalışıyor. Sen onu bunu bırak da çaldığın paraların ve Türk gençlerinin geleceğini çalmanın hesabını ver. Bunun hesabını vermemek için gündem bulandırıyor. Emeklinin sefalete sürüklenmesinin nedeni sensin , genç işsizliğin nedeni sensin, ülkedeki yozlaşmanın sahtekarlığın artışının nedeni sensin , bitmeyen terörün nedeni sensin. Senin çaldığın paralar bu ülke gençlerinin geleceğiydi , emeklilerin refahıydı , işçilerin emeğiydi. Ama sen ve tarikatlar işbirliği ile yüzmilyarlarca para stoklayıp yarattığınız sefaleti şükür sabır ile yamamaya çalışamazsınız. Türküz , birliğiz beraberiz laflarına karnımız tok. Bunu senden öğrenmedik senden de öğrenecek değiliz. İşgal ettirdiğin ülkelerin, dış politikada yanlızlığın , iç politkada iflasın , yaptığın yolsuzluğun , fetöcülere , menzilcilere, süleymancılara yedirdiğin paraların hesabını ver. O paralar bu ülke gençlerinin geleceğiydi. Şimdi ise doğan her çocuk senin ve yanlılarının yüzünden yüzbinlerce liralık borç ile doğuyor. İnsanlar uyuşturucu yada sakinleştirici depresyon ilaçları kullanarak senin yarattığın cehenneme katlanmak zorunda kalıyorlar. Maraşta Adıyaman'da Hatay'da çürük binalara çürük zemine mahkum ederek ölümüne sebep olduğun onbinlerce insanın hesabını ver. Önce bunların hesabını ver.

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Okültizm Kaynak Vikipedi'den alıntıdır. Zaten çok da fazla kaynak bulamadım internetten. Ne de olsa gizemcilikten bahsediyoruz tabiki kaynağı da gizli olacak. Okültizm gizemcilik demektir. Doğa üstü olayların bizi yönlendirdiğini inanmak demektir. Vikipedia yazarı dinleri bundan hariç tutmuş ama yanlış söylemiş. İslam'da ilm-i ledun adında gizli ilimler diye bir uydurma vardır. Ebced hesabı sufilik gibi birçok akım var ve hatta kuranda hurufı makatta denen harfler var. Yani dinlerin hepsi aslında okültizmin tam ortasında yer alıyor. Hiçbir kutsal kitapta matematik fizik kimyadan bahsetmez. Arada bir yalan yanlış bioloji öğretmeye kalkarlar o kadar. Geri kalanı tamamen antik Yunan mitolojisinden, mısır ve şaman mitolojisinden alınmış okültist sözlerdir. Okültizm sözcüğünün kök anlamı Latince occura yani gizlemek fiilinden geliyormuş. İngilizce bilenler daha kolay bağlam bulabilir. Bu okültistler sembollere ve tılsımlı sözlere inanırlar. Doğada gizli güçleri bu şekilde kendilerine yardıma çağırdıklarına inanırlar. Yahudilik , Hristiyanlık yehova şahitleri , müslimanlık, nurculuk , nakşibendilik , Şamanizm , mormonculuk gibi şeylerin hepsi aslında okültisttir. Daha ayrıntılı bilgisi olan yazabilir. Ben Google çöplüğünden magazinsel şeyler buldum ama paylaşmaya değmez.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ocak 2024 faiz kararını yüzde 45 olarak açıkladı. Önceki faize göre 2.5 daha fazla. Ancak açıklanan resmi enflasyon rakamları yüzde 58. Ekonomistler bu enflasyona göre bu faiz kararının yetersiz olduğunu düşünüyor. Enflasyonu dizginlemesi için gereken faiz oranı yüzde 50-55 bandında olmalı diyorlar. Ayrıca bankaların vatandaşa verdiği faiz oranları ise resmi faizden daha da düşük. Üç ay yüzde 45 verip sonra yüzde 25 e indiriyorlar. Bu durum faizdeki paranın enflasyon karşısında daha da ezildiğini gösteriyor. Bu şartlarda bankaya faize konan paranın değer kaybettiği anlaşılıyor. Çünkü yüksek faiz ve enflasyon sarmalında bankalar da kendi ceplerini koruma derdindeler. Aksi halde batıklar oluşur.

ABD merkez Bankası FED 2024 Ocak ayının sonunda açıkladığı faiz kararı ile politika faizini yüzde 5.5 olarak sabit bıraktı. Piyasalar yıl orasına kadar faizin bu civarda sabit kalacağı görüşünde.

Kocaeli Gebze'de bir Amerikan fabrikasına İslamcı biri silahlı baskın yaparak 7 kişiyi rehin aldı . Olay yerine özel harekat gönderildi. Son dakika haberi... Ona bu konuyu okutsunlar yada okusunlar. Kendine gelir belki. İşgallerin hepsi akp desteği ile yapıldı. https://www.kocaelitv.com.tr/haber/19072349/kocaelide-7-isci-rehin-alindi

İşin rezil tarafı şu ki ; Irak'ın işgal edilmesi Türkiye'nin bekası için lazımdır dediler. Suriye'nin işgali Türkiye'nin bekası için gereklidir dediler. Libya , Ürdün , Mısır, Cezayir'in işgali Türkiye'nin bekası için gereklidir dediler. Şimdi ise aynı şarlatanlar İsrail'in Filistini işgal etmesi Türkiye'nin bekası için tehdittir diyorlar. Sizi en sevdiğiniz şeylerin gazabına bırakıyorum. Milyonlarca insanın ölümüne ve topraklarının işgaline sebep olup da sıra Filistine gelince hedef Türkiye demek şerefsizliktir.

AKP döneminde iddiaedilen yolsuzluklar yaklaşık 35 müslüman ülkenin milli gelirine eşit. Afrikada bulunan müslüman ülkeler arasında yaklaşık 35 ülkenin tahmini milli geliri hesaplandığı zaman AKP'nin iktidarı boyunca yaptığı yolsuzlukların miktarına eşit olduğu görülüyor. İddialar ilk olarak 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonunda patlamıştı. Sonra apar topar üstü örtüldü. Tabiki bu sayılara kara para aklamalar dahil değil. Kaç milyar dolar kara para aklandı ben bilmiyorum. Belki sıfır belki yüz milyarlarca kim bilir. Bu konuyu soruşturacak bir muhalefet de bulunmuyor mecliste üzgünüm. 100 milyar dolarlık yolsuzluk dosyası açıldı  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, ekonomik büyüklüğü 100 milyar doları bulan, “kara para aklama, rüşvet, ihaleye fesat ve yolsuzluk’ suçlarından yeni bir soruşturma yürüttüğü ortaya çıktı Afrika ülkelerinin tahmini yıllık gelirini aşağıdaki bağlantıdan bakabilirsiniz. Son 35 ülkenin yıllık gelirinr eşit neredeyse. Hepsi de müslüman ve hepsi de fakir. Ama çalan da müslüman , çaldıran da müslüman . https://tr.tradingeconomics.com/country-list/gdp?continent=africa

AKP kendini İslam dünyasının lideri olarak gösteren Recep Tayyip Erdoğan'ın güdümünde yönetiliyor. İlk iktidara geldikleri 2002 yılında bu kadar belli olmasa da yıllar ilerledikçe tek adam kontrolü altında yönetildiği netleşti. İktidara gelmelerinin sebebi neydi hatırlayalım; Ecevit hükümeti ABD nin Irak'ı işgal etmesi için Türkiye topraklarını ve sınırlarını Amerikan askerlerinin geçişine kapatmıştı. İşgal planları çok önceden Türkiye hükümetine bildirilmiştir. Türkiyenin Irakın işgaline izin vermeme olasılığı yüksek olduğu için dönemin AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi derhal ABD'ye giderek hükümet kurma onayı aldılar. İktidara gelir gelmez Irak'ın işgal edilmesi Türkiye'nin bekası için gereklidir diye reklamlar yapıp meşhur Mart 2003 tezkeresini meclise sunarak onaylattılar. Bu tezkere ile AKP tarafından müslüman Irak'ın kapitalist ve kâfir Amerika tarafından işgaline onayı verildi. Ama AKP kendi yüzünden ölen resmi verilere göre bir milyon ıraklıyı hiç gündeme getirmedi. Her zamanki gibi hep Amerika suçluydu. Sonra Arap baharı dönemi başladı , ırakın ardından Cezayir , Libya , Lübnan , Mısır sırayla isyanlar ile dizayn edildi. Kiminin sınırları değişti kiminin iktidarları değiştir. Ama sonuçta yine resmi verilere göre yine yüz binlerce müslüman yine müslüman AKPnin kapı aralaması nedeniyle öldürüldü. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da İngiltere Fransa ve ABD nin müslüman ülkeleri işgal etmesine ve kaynaklarının sömürülmesine çok destek oldular o dönemde. Aradan az bir süre daha geçti Yine aynı müslüman AKP Suriye topraklarına yabancı askerlerin girmesi için tezkereyi meclisten geçirip kapıyı araladı. Milyonlarca Suriyeli göç etmek zorunda kaldı , yüzbinlercesi öldü. Aradan az bir zaman daha geçti yine aynı AKP yine müsliman Filistine savaş açan İsrail ile ticaretini kat kat artırdı. Sonra İsrail Filistine savaş açtı. AKP her zamanki gibi hepsinde 'eyyyy dış güçler' diye naralar atarak müslimanların tarafındaumış gibi göründü. Ve hepsini de iktidarda kalmak için seçim malzemesi olarak kullandı. Şimdi yine Mart 2024 seçimlerinde aynı taktiği kullanıyor. AKP yi dini için destekleyen tarikatlar ve seçmenlet bunları hatırlar mı? AKP yi para için destekleyen insanlara saygım var. Menfaatini korumak için bunu yapıyor diyebiliriz. Ama dinciler takiyye yapıyor. Yani iki yüzlüler. Umarım seçmen kararını verirken bunları hatırlar. Çıkıp desinler ki , evet ille de Tayyip Erdoğan , çünkü çıkarımız var..

Yine allahın emirlerinden bahsetti Erdoğan. Aynı zamanda İsraile petrol taşımaya devam etti , aynı zamanda kuran yakan isveçin nato üyeliğini de onayladı. Aynı zamanda kendi zararını emeklinin işiçinin parasından keserek ödetti millete. Aynı zamanda sarayın lüks harcamalarını allah için yaptığını söyledi. Ama allah için namaz kılıyor oruç tutuyor, değil mi? İşte şeriat bunun için var. Siz daha da fakirleşip şükredesiniz diye var. Allah fakiri sever zaten allah için fakirleşin aslanlarım. Allah katında fakir çok değerlidir. Hala ne demek istediğimi anlamayan varsa bütün parasını malını allah için bana versin anlatayım.🤣🤣

Karate Kamil 2.5 Horoz