Jump to content

Kovulmuş Üye

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.653
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    187

Everything posted by Kovulmuş Üye

  1. Chrysler Turbine Efsane Arabalar Bu markayı çok duyduk ama turbine adlı modeli belki çoğunuz duymadı. Amerika 1962’de petrol krizine girince uçak motoru üreten Chrysler işletmesi uçak motorunu arabaya uyarladı. İşte jet motoru ile çalışan bu modele turbine adını verdi. Peki bu araç petrol ile çalışmıyor mu? Evet yine petrol ürünleri ile çalışıyor ancak bunun diğerlerinden bir farkı var. Yanıcı herhangi bir sıvı ile çalışabiliyor olması onu asıl ilginç yapan özelliğiydi. Yani alkol , kolanya , gaz yağı , benzin...hepsi ile çalışıyordu. Diğer bir üstünlüğü ise diğer araçlardan farklı olarak aktarma kayışı yada zinciri bulundurmamasıydı. Gücü doğrudan tekerleklere aktarıyordu. Çünkü motoru benzinli klasik motorlara göre daha küçüktü. Çalışırken aynı bir jet uçağı sesi çıkarması insanları da cezbediyor. Sadece 55 tane üretildi ve apar topar piyasadan kaldırıldı. Araç çok gürültülü olduğu iddia edilerek piyasadan kaldırıldı. Aracın çalışması aşağıdaki videolarda var. O dönem araçlarına göre o kadar da gürültülü değil. 5000 CC motorların tercih edildiği Amerika’da bu gürültü çok normal bana göre.
  2. Dıştan yanmalı motorlor Stirling motorları   Mucidi Robert Stirlingdir. İçten yanmalı buharlı motorların sık sık patlayıp çevresindeki insanlara zarar vermesi nedeniyle bir alternatif olarak tasarlanmıştır. Stirling motorları dıştan yanmalı motorlardır. Bunun anlamı basitçe şudur; motoru çalıştıran ısı silindirin içinde üretilmez. Bu nedenle stirling motoru herhangi bir yakıtla veya ısı kaynağıyla çalıştırmak mümkündür, güneş enerjisi ile bile. Tabii ki bir stirling motorunun sıcak tarafı kullanılacak ısı kaynağına veya yakıta göre tasarlanır. Aşağıda videoda basit bir Stirling motorunun yapımı ve çalışma şekli anlatılmaktadır. Stirling motorları devamlı yanmalı motorlardır. Temiz çalışan bir motor yapmak istediğinde bu büyük bir üstünlük sağlar. Elinize bir kibrit çöpü alıp birkaç saniye yakın ve söndürün. En çok duman ne zaman çıktı? Yanmanın en parlak ve güçlü olduğu sırada değil, sönmek üzereyken ve söndükten sonra. Bu nedenle devamlı yanma işlemi, tekrarlanan yanma ve sönme işlemlerinden (içten yanmalı motorlarda olduğu gibi) çok daha temizdir. Stirling motoru denizaltılarda kullanıldı. Çünkü sessiz olması , titreşimsiz olması ve gaz çıkışının daha az olması avantajları vardı. Ayrıca ısı değişimi için soğuk deniz suyunun da kullanılması avantajı vardı. Arabalarda kullanılmamasının en önemli nedeni ısı değişimi yapacak soğutma bölümünün zorluğudur. Bunu denizaltılarda yapmak çok kolay. Ayrıca arabalarda ilk hareketi vermek için beklemek gerek. Denizaltı aracında kullanımı şöyledir.. Özel rafine edilmiş motorin yakıtı ile önceden depolanmış saf oksijen kaynağı sayesinde denizaltında bulunan Stirling motorunun çalışmasına yeterli olan ısı kaynağı elde edilir. Soğutma işlemi için ise deniz suyu yeterlidir. Günümüz modern denizaltılarında motorin ve saf oksijene gerek kalmamıştır. Çünkü nükleer yakıt ile ısı kaynağı oksijensiz elde edilebilmektedir. https://www.saab.com/newsroom/stories/2015/march/the-secret-to-the-worlds-most-silent-submarine
  3. Adana: Uru Adaniyya “Ada’nın Bölgesi”, Hititçe Adıyaman: Türkçe Afyonkarahisar: Afyon; Opium Yunanca, Hapanuwa Hititçe Ağrı: Ararat “Kral Ara’nın Dağı”, Urartuca Aksaray: Türkçe Amasya: Amaseia, Yunanca Ankara: Ankyra “Çapa”, Hitit döneminde belediye başkanlığına çapa atan bir figüre istinaden. Antalya: Attaleia “Kral Attalos’un Beldesi”, Yunanca Ardahan: Arta-Han, “Han Ülkesi”, Ermenice Artvin: Arta-Vani “Verimli Ülke”, Ermenice Aydın: Türkçe Balıkesir: Palaeokastron, “Eski Kale”, Yunanca Bartın: Parthenia, Yunanca Batman: Batman nehrinden gelen bu ismin kökeni kesin bilinmiyor. 1 batman 7.7 kg ağırlık birimi Bayburt: Baydbert, Ermenice Bilecik: Belekoma, Hititçe, Arjantin ovalarını sulayan nehir Bingöl: Türkçe Bitlis: Bedlis, Büyük İskender’in Makedon Komutanı Bolu: Muhtemelen “Şehir” anlamına gelen Polis, İstanbul ve Safranbolu gibi. Burdur: Polydoro/Polydorion “Taşlık yer”, Bizans Bursa: Prusia; “Kral Prus’un Beldesi”, Yunanca Çanakkale: Türkçe “Çanak Kalesi” Çankırı: Gankira “Tiftik keçisi”, Hitit Çorum: Çoğurum, Türkçe, Denizli: Donguzlu “Çok Domuzlu” manasında Diyarbakır: Diyar-ı Bekir “Arap Ailesi Bekir’lerin Diyarı”, Arapça) Şehrin Arap işgalinden önceki ismi Amid+Amed, Asur Düzce: Türkçe Edirne: Hadrianapolis “Kral Hadrian’ın Şehri”, Yunanca Elazığ: Mamüretülaziz (“Aziz inşaası”, Bu Arapça isim Osmanlı tarafından konmuş. Erzincan: Yerznka, Ermenice Erzurum: Arzan Ar-rum “Rumların Arzan’ı”, Türkçe; Arzan/Artsan Ermenice Eskişehir: “Eski” Türkçe, “Şehir” Farsça Gaziantep: Aintap “Kral Yolu”, Hitit Giresun: Kerasus “Kiraz”, Yunan, Keras “Boynuz / Yarımada”, Yunanca Gümüşhane: Gümüş, Türkçe; Hane Farsça. İlginç bir şekilde bu şehrin adını Yunanlar da “Kioumioushane” olarak türkçesini kullanmışlar. Hakkari: “Hakkar Aşiretine Ait”, Farsça Hatay: Türkçe, Antakya: Antiochia “Antioch Beldesi”, Yunan, attic ionia “Attis’e Tapan İonyalılar”, Hitit/Yunanca Iğdır: Türkçe Isparta: Yunanca İstanbul: Eis Stinpoli “İç Şehir”, Yunan, Konstantinopolis “İmparator Konstantin’in Şehri”, Yunanca İzmir: Smyrna, Yunanca Kahramanmaraş: “Kahraman” Farsça, “Maraş” Hitit Kumandanı ‘Maraj’ Maraj>Markasi>Germenik>Mer’aş>Maraş) Karabük: Türkçe bük , dönemeç viraj yada böğürtlen anlamına gelir. Karaman: Türkçe Kars: Kari Gürcüce Kastamonu: Kastra Komnenon “Komnenos’un Şatosu”, Yunanca Kayseri: Caesareae “Sezar’ın Kayzer’in Yeri”, Roma Kilis: Kilseh “Kireç”, Arapça Kocaeli: Türkçe Akçakoca adlı komutanın adına verilmiş , koca ili İzmit: Eis Medeia “Nikomedeia’ya”, Yunan Konya: İconium / İconia “Resim”, Yunan Kütahya: Kotyaion “Yunan Tanrıçası Kotys’in Şehri”, Yunan Kırklareli: Kırk Kilise Türkçe Saranta Ekklisses “Kırk Kilise”, Yunan Kırıkkale: Türkçe Kırşehir: Kır Şehri; Kır:Türkçe, Şehir:Farsça Malatya: Malidiya, Hitit. Melid, Asur Manisa: Magnesia “Yunan Kabilesi Magnetlerin Beldesi”, Yunan Mardin: Marde, Süryani Mersin: Yunanca Muğla: Mobolla, Hitit/Karya Muş: Muşa “Suyu bol”, Süryani, Nevşehir: “Yeni şehir”, Farsça Niğde: Magida, Hitit Ordu: Türkçe Osmaniye: Osmanlıca, Osman'ın yeri Rize: Riza/Rizaeus “Dağ Yamacı”, Yunan Sakarya: Zakharion “Saldırgan”, Yunanca- Sangarios, Yunanca -Sangari Hititçe Samsun: “Eis amisos” “Amisos’a”, Yunanca Siirt: Sirte Yunanca / Saird Ermenice Sinop: Sinope Yunanca, Sinowa Hititçe Sivas: Sebaste/Sebastia “Fem. Agustus”, Latince Şanlıurfa: Urfa, Hitit Şırnak: Bir rivayete göre “Şehr-i Nuh” Tekirdağ: Tekfur Dağı Türkçe Tokat: Dokeia Bizans Trabzon: Trebizond, Trapezous “Masa”, Miletli yunan tacirlerin koyduğu isim Tunceli: Türkçe tunç diyarı demek Uşak: Uşşak “Aşıklar”, Arapça Van: Biaina, Urartu Yalova: Türkçe , yalı ova, düz ova anlamında Yozgat: Türkçe “Yoz-kat”, “Koyunların otlamasının bereketli olduğu ova” anlamında. Zonguldak: Zone geul-dagh “Göldağı bölgesi”, Fransızca
  4. Artık şu barbar siyasete tekmeyi vurma zamanı gelmedi mi? AKP de CHP de halk ile organizasyon gücünü kaybetti. Kendi aralarında güç birliği yapıyor olabilirler ama güç zehirlenmesi yaşıyorlar artık halkı küçük görüyorlar. AKP döneminde iş mahkemesinde hakkını aradı diye iş verilmiyor insanlara. Başkasının sendikasına üye oldun diye işten çıkartılıyor insanlar. Sırf o partiye üye değilsin diye kamu haklarından yoksun bırakılıyor insanlar. Yurttaşlık bilincini kaybettiler artık Artık akp kendini fildişi kulesinde görüyor. Topluma karşı hiçbir sorumluluk hissetmiyor. CHP de bundan farklı değil. Bakın sol siyasette TİP (Türkiye işçi partisi), memleket partisi , sağ siyasette ise zafer partisi gibi halka daha yakın ve halk ile daha işbirliğine açık siyasi oluşumlar var. Artık bu kangren olmuş çürümüş siyaseti uzatmaya gerek var mı? Sermaye ve dış mihraklar ile tamamen işbirliğine girmiş fosilleri bırakalım. Oyları blok olmaktan çıkaralım , daha dengeli olarak küçük partilere dağıtalım. Sırf onun partisine üye olmuyor diye insanları dışlamayı ve aşağılamayı siyaset olarak gösteren bu fosil zihniyete dur diyelim. 80 li yıllardaki gibi halkın sokaklarda çatışmasını bir daha mı seyredelim istiyorsunuz. O günlerde de CHP ve Demirel siyasetinin bu ayrımcı tavırları halkı ikiye bölmüştü. Bu kepazelik artık bu çağda bize yakışmaz. Akp ve CHP halk ile işbirliğine kendini kapattı ve tamamen sermaye odaklı düşünmeye başladı. Bu aslında çoktan beri böyle.. topluma karşı ben senin ayağına gelmem sen benim ayağıma geleceksin şeklinde üstenci yaklaşımları on yıldır devam etmektedir. Artık bunlar marjinal oluşuma dönüştüler. Akp yi ortada kaldıracak CHP değildir. Küçük partileri büyütün. Bu dengesiz düzeni değiştirmek en masum şekilde böyle olur.
  5. Bu toplum birbirinin orasıyla burasıyla uğraşacağına , oruç tutup tutmadığına karşacağına , namaz kılıp kılmadığına , içki içip içmediğine , ne giyip giymediğine bakıp uğraşacağına.... Keşke siyasilere kentsel yaşam ve deprem dirençli yapılar konusunda baskı yapsaydı şimdi paristen güzel olurdu heryer. Keşke siyasilerin yolsuzluklarına karışsaydı şimdi isviçreden daha zengin olurduk. Sözüm sadece dincilere değil solcuların da kendisinedir.
  6. Japonya plotlarını insansız uçaklar için eğitmeye başladı. Yani hem plot hemde insansız nasıl olur demeyin. Plotlar ileri dönemlerde uçakta olmayacak. Kontrol odasından rotaları yönlendirecekler. Belki bir pilot tek seferde iki uçak uçuracak. İlk olarak taşımacılık alanında denemeler başladı. Tabiki altyapı çok önemli. İnsansız olmasının çok yararları var. Öncelikle kaza riskini azaltıyor. Tehlike anında pilotun panik yapmasını önlemiş oluyor. Diğeri ise maliyet açısından önemli. Birçok parça eksilmiş oluyor. Kokpitler tarihe karışıyor. Taşımacılık alanında uçağın kaportası kapısı kabin basıncı gibi bir çok parça olmayacak. Bu da daha fazla yükün taşınmasını sağlıyor. Sonraki aşama pilotsuz yolcu uçakları olacak. Zaten birkaç deneme yapıldı. Hemde bir uçak simülasyon oyunu şirketinin cep telefonu uygulaması üzerinden birkaç kez pilotsuz yolcu uçuş denemeleri yapıldı. Kıtalararası büyük yük taşımacılığı denemeleri bile yapıldı. Artık yapay zeka çok kişiyi işsiz bırakacak. Sadece niteliksiz iş gücüne değil , nitelikli iş gücüne kadar etkilenecekler. Türkiye bunun neresinde? Henüz Türkiye böyle bir altyapıyı yapmadı. Sadece reklam amaçlı birkaç kargo şirketi üç sokak öteye koli götürüp bıraktılar. Çünkü ülkenin şehir planları uygun değil. Hatırlarsınız Turkcell dron baz istasyonu reklamları yapmıştı. Ama yalan olduğu ortaya çıktı hem de Maraş depreminde. Bu yüzden iyi ceza yediler kamuoyu baskısı ağır geldi. Keşke her konuda bu kamuoyu yani toplum baskısını devreye sokabilsek. Yoksa siyasetçilerin umurunda değiliz. İşte Maraş depreminde tartışmaya neden olan o reklam videosu
  7. Kokpit inceleme videosun , hangi düğme ne işe yarar ön bilgi
  8. Hadi bakalım seçim sonrası 2024 nasıl bir batağın başlangıcı olacak göreceğiz. Başlangıç olacak diyorum.. Tiktokta ve adını vermek istemediğim +18 sayfalarda başörtülü bacılarımız yayınları çoğalarak devam ediyor. Gerçekten sohbet odasına giriyorum iki konuşmadan sonra inşallah maşallah başlıyorlar sonra tesettürlü olduklarını söylüyorlar. İbne sayfalarında da dindar erkekler çoğalıyor galiba. Kadınları ekranlarda pazara çıktığına göre erkekleride oradadır. Bu işler orantılı gider. Günah dedikleri , haksızlık dedikleri herşeyi artık çekinmeden kendileri yapıyorlar. Yakındır bu şerefsizler yüzünden başınıza gelecek belalar. Allahınız kabul etsin şimdiden. Bakın bu toplum geneli ikiyüzlüdür. Sokakta otobüste erkek yanına oturmaz , orasını burasını çekiştirir de sosyal medya hesaplarında göstermediği yerleri kalmamıştır.
  9. Şuan 42 TL , hadi bakalım , size iyi uykular.
  10. 2024 yerel seçimleri yaklaşıyor. Belediyeler başladılar kaldırım sök tak yenilemeye. Seçim öncesi iş alımları , yardımlar falan kesenin ağzını açtılar. Bir de aday başvurularında da iyi para topluyorlar tabiki. Gereksiz yere park ve kaldırım düzenlemeleri yapılıyor. Ülkenin sorunu bu değil şu an. Ama kentsel dönüşüme gelince kaynak yok diyorlar. O kadar boşa harcayacak para varsa iki tane yapıyı yenile kemtsel dönüşüm yap. Kaşdırımfa ölen olmuyor ama göçük altında ölen oluyor. İmamoğlu denen adam da aynısı kurum denen adamda aynısı. Bunların birbirinden farkı yok. Kimseye oy vermeyin. Oy verecekseniz de küçük partilere dağıtın oyları. Herzamanki gibi bildik senaryo. Seçime kadar oyala , seçimden sonra bildiğini oku. Olay bu kadar net.
  11. Cennet vatan diye reklam ettikleri yerde 250 bin insan bir gecede öldü. Bu siyasetçilerin hepsi ikiyüzlü. Bir oy bile haketmiyorlar. Ama kime sorsan hepsi en iyisini yapıyor hiç sorumlulukları yok.
  12. Filistinliler Osmanlı döneminde Türklere de ihanet etmişlerdir. Şerif Hüseyin denen adam İngilizlerin desteği ile devlet kurma hayalleri ile arapları Türklere karşı kışkırtmıştır. Bazı ümmetçiler bunu kabul etmese de gerçek böyledir. Eğer aksini iddia ediyorlarsa soru gayet açık , o zaman Araplar Osmanlıya neden isyan ettiler? Sanki durduk yere kendi kendine bir bakmışlar sabah uyandıklarında irili ufaklı on tane Arap devleti peydahlanmış gibi anlatıyorlar. Evet Arapları İngilizler kışkırttı çünkü araplar Türklere zaten düşmanlık yapmaya uygın bir topluluktu. Şimdi bu ihanetin bedelini çekiyorlar.
  13. 2010 yılında getirdikleri araçlar çok kalitesizdi. Türkiye distribütörünü geçtim Çin'deki fabrikası bile kendi markasının arkasında durmadı. Çoğu Chery marka araç kısa sürede hurdaya çıkarak ayrıldı. Yedek parçasını bile ithal etmedi Türkiye satıcısı. Özellikle de servis ağı üç beş yılda yok oldu. Aracı alanlar dolandırıldığını düşündü. Yedek parçaları da uyumsuz olduğundan kara borsaya düştü. Parçacılar mersedes yedek parça fiyatına sattılar avucuna düşen müşterilere. Ve artık 2010 yılında getirdikleri araçlardan piyasada neredeyse hiç yok. Elinde olanlar da satamıyor çünkü parça yok. Uzun yolda kalsan kime nereye tamir ettireceksin. Böyle araçlara her usta el atmak istemiyor çünkü bilinen bir araç değil. Parçası lazım olsa ne zamada bulunur , kaç günde gelir bilinmez bir muamma. Bu sebeple müşteriden fazla geçen günler için park parası talep ediyorlar haklı olarak.
  14. Doğa seni bu kadar önemsese idi senin atalarına da aynı soruyu sordururdu. Ama senin atomdan ve biolojik moleküllerden haberin daha 150 yıllık süreçten ibaret. Okudum yazıyı ancak sonuç tamamen bencil bir bakış açısı. Yani evrende milyonlarca canlı var ama bir tek insan çok önemli diyorsun. Diğerleri garnitür diyorsun. Bence bu kadar emin konuşma. İnsanın aç gözlü ve bencil karakteri sana bunları söyletiyor sadece. Geldiğimiz yer belli gideceğimiz yeri de kimse bilmiyor. 4.5 milyar yıllık dünya zamanında senin varlığın taş patlasa 100 yıl. İnsanlığın toplam düşünsel bilinçsel ve organize yaşam evresi de 100 bin yılı geçmez. Evrende herşey denge halindedir. Sen insan olarak evrenden daha fazla yararlandıkça sana bu soruları sordurarak biraz da keyfini kaçıracaktır. Öldükten sonra hakkında kimse birşey bilmiyor. İşte bu cevapsız konu sana palavraları ve hayalleri öğreten şey.
  15. Hadi ebabil kuşlarının mitolojik olduğunu kabul edelim. Peki nerede mücahitler nerede sadat nerede kefenli tipler? Nerede bu takiyyeciler? Filistinde iş bittikten sonra teşkilat-filistin adlı bir dizi serisi başlar. Biz orada şöyle yaptık böyle yaptık diye palavraları yazarlar.
  16. Bu manipülatif bir video olmuş , bunun gibi çok var. Elbette heşeyin aşırısı zarardır. Alkolün de aşırı tüketimi zararlı ve ayyaşlıktır. Ancak o solucanı tuza yada şekere koysan yine ölür. Çünkü kendi metabolizması ve kütlesi ile orantısız bir deney. İnsanı da suya koyun bekletin birkaç ay sonra ölür. Kafası dışarıda nefes alsa bile. Şimdi su zararlıdır diyemeyiz. Alkol içmek isteyen de görgülü bir biçimde içebilir. Tamamen dini dürtülerle mantıksız karalamaya karşıyım. Alkolden daha zararlısı şekerli katkı maddeleridir. Ama gel gör ki alkol ve sigara günah keçisi olmuş , aslında kolaycı bir bakış açısı ve kapitalistlerin de işine geliyor. Örneğin, şekerli katkı maddelerinin verdiği zararı alkol yada sigaranın üzerine yıkıp görmezden gelmenin ayrı bir yoludur. Gıda boyalarının verdiği zararı alkolün üzerine yıkıp görmezden gelmenin ayrı bir yoludur. Deterjanların verdiği zarar yine aynı. İnsanın iç organlarına en açık ulaşım yolu boğazıdır. Dolayısı ile en kolay günah keçisi alkol ve sigara dumanıdır. Peki havadaki toz oranı ve deterjan buharlarını umursayan var mı? Araba egsoztlarından çıkan dumanı görmezden geliyorlar. Ne var yok tüm zarar alkol ve sigaraya atılıyor. Neymiş bağımlılık yapıyormuş. Peki efendim , şekeri yemeyi bırakın kaç gün yemeden durabileceksiniz? Peki efendim , ekmek ve hamurişini bırakın kaç gün dayanabileceksiniz? Hiç denediniz mi? Yediğimiz tüm besinler bağımlılık yapıyor zaten. Ama hamurun zararlarından konu açan yok. Niye?
  17. Hiç yoktan yararlı bir uygulama ama yeterli değil. Bundan sonra yapılması gerekenler dev ekran televizyonların kısıtlanmasıdır. Aşırı enerji tüketerek çevreye zarar veriyorlar. 70 ekrandan fazlası bir ev için çok bile. Dev ekranların ancak işletmelerde kullanılması ve fazla vergiye bağlanması uygun olur. Diğer bir konu ise araba modellerinin sürekli yenilenmesinin önüne geçmek asıl çevre için yarar sağlayacak temel konudur. Bir araç en az on yıl kullanılmalıdır. İkinci aracı almak isteyene aşırı vergi yükü getirilmelidir. Ayrıca on yıldan önce arabasını nedensiz yere yenilemek isteyen olursa ona da vergi yükü getirilmelidir. Çevre için diğer bir konu , dayanıklı tüketim mallarının 15 yıl garanti ile kullanımının zorunlu olmasıdır. Her yıl yeniden modeller çıkarak insanların gereksinimi dışında eşya tüketmeleri çevreye zarar vermektedir.
  18. Avrupa Birliği'nin yıl sonu itibarıyla satılan tüm elektronik eşyalarda standart USB Type-C şarj kablosu kullanımına geçme kararı sonrası BTK'dan da hamle geldi. Artık tüketici, şarj cihazı olmadan da ürün alabilecekken, bu yöntemle yılda 7,5 milyon adet tasarruf sağlanacak. Bu sayede elektronik cihazlar şarj kablosuz satılacak. Çünkü evde bir tane varsa ikincisini cihazla birlikte tekrar almak zorunda kalmayacaksınız. https://www.ntv.com.tr/teknoloji/btk-harekete-gectielektronik-cihazlarda-ortak-sarj-donemi,t9Wp5c63AkiDO97nvXZn2Q
  19. Hadi diyelim ki eskiden tanrılar meşhurdu , dünya evrenin merkeziydi , ama niye petrolu bulmalarına yardım etmedi. Üstelik tek parmağı ile ayı ikiye yarmş, uçan eşeğe binip uzaya çıkmış ve hatta cinleri köle yapıp kullanan süper güçlerle donattığı insanları göndermiş. Ama üzerinde tepindikleri petrol denizini onbinlerce yıl saklamış onlardan.
  20. Turp ve şalgamın bilinen yararları şunlardır Bağışıklığı güçlendirir: C vitamini açısından zengin olan şalgam, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve enfeksiyonlara karşı korunmaya yardımcı olur. Sindirime yardımcı olur: Lif oranı yüksek olan şalgam sağlıklı sindirimi destekler ve kabızlığı önler. Kemik sağlığını destekler: Şalgam, güçlü kemiklerin korunması için gerekli besin maddeleri olan kalsiyum ve K vitamini içerir. İltihaplarla savaşır: Şalgamdaki antioksidanlar vücuttaki iltihabın azaltılmasına yardımcı olur. Kalp sağlığını destekler: Şalgamdaki potasyum kan basıncını düzenlemeye yardımcı olarak kalp hastalığı riskini azaltır. Beyin fonksiyonlarını geliştirir: Şalgamlar, bilişsel işlevi ve hafızayı destekleyen folat ve K vitamini gibi besinleri içerir. Kilo kaybını destekler: Düşük kalorili ve yüksek lifli şalgam, kilo verme diyetine besleyici bir katkı olabilir. https://www.relish.com/food-wiki/153895/turnips-important-facts-health-benefits-and-recipes
  21. https://pharmeasy.in/blog/ayurveda-uses-benefits-side-effects-of-turnip/ Şalgam ve turp aynı aileye aittir bilimsel adı Brassica rapa olup Brassicaceae familyasına aittir. Dünya çapında yetişen otsu bir bitkidir. Turp sebzesinin anavatanı Avrupa, Amerika, Rusya ve Asya'dır. Turpun yaklaşık 4000 yıl önce yetiştirildiğine inanılıyor ve evcilleştirilmesinin çeşitli antik kökenleri var. Amerika ve Afrika'daki kölelik döneminde önemli bir rol oynadı. Turpun anavatanının Akdeniz bölgesine ait olduğu düşünülmektedir. Turp dünya çapında ekonomik açıdan önemli bir üründür ve yumuşak büyüyen üst kısımları, yem maddeleri, etli kökleri ve yağlı tohumları için canlı bir şekilde yetiştirilmektedir. Genellikle ılıman bir iklimde ilkbaharın başlarında veya kışın yetiştirilir. Şalgamlar mor, beyaz ve sarı karışımı halinde bulunur ve soğanlı bir şekle sahiptir. Pek çok organik asit içerir, güçlü bir aromaya sahiptir, besin değeri ve tıbbi değeri olan bir üründür, sağlığa faydalarından bazılarına bakalım. Şalgam ve turp glikozinolatlar, izotiyosiyanatlar, flavonoidler, indoller, kükürt bileşikleri, fenolikler, karbonhidratlar ve uçucular gibi çeşitli organik bileşikler içerir.1 Aşağıdaki besin bileşenlerine sahiptir: Energy 16 kcal Water 95.7 g Fat 0.16 g Protein 1.04 g Fibre 1.8 g Carbohydrate 2.94 g Iron 0.7 mg Calcium 23 mg Phosphorus 20 mg Magnesium 10 mg Sodium 25 mg Potassium 137 mg Vitamin C 4.4 mg
  22. İslamfobi doğal birşeydir. Çünkü birisi size küfür etse , hayatınızla ve malınızla sizi tehdit etse onu sevmezsiniz. Eğer buna rağmen sizden sevgi bekliyorsa karşı taraf psikolojik sorunludur. Bakınız güncel olarak altı yaşındaki çocukların evliliği konusunda bile İslami referans var. Kadınlara ganimet gözüyle bakıyor. Kendi gibi düşünmeyen herkesi düşman olarak kabul ediyor. Kendi gibi düşünmediği için başkasının Mal varlığını ve canını helal kabul ediyor. Tehdit ediyor.haraç istiyor Şimdi böyle bir yapıya sıcak bakamaz kimse. Bir de kalkıp bizden nefret ediyorlar diyerek başkalarını düşmanlıkla suçluyor. Kendilerini sevgi dini olarak göstermeye çalışıyorlar. İslamfobi düşmanlık değil doğal bir süreçtir. İnsanın organlarını bile sağ sol diye ayıran ve ötekileştiren bir zihniyetten bahsediyoruz. Sağ el iyi sol el kötü..Sağ taraf iyi sol taraf kötü.. Çok yakın diğer bir örnek daha. Filistin İsrail kavgası. Bir insan müslümansa masumdur İsrailli ise kesin suçludur algısı yaratıyorlar. Heleki müslüman Filistinli ise cennetliktir gözüyle bakıyorlar. İslam’ın Yahudilere ettiği tehditlere karşın , kurandaki küfür ve hakaretlere karşın İsrailliler müslümanlara gayet iyi davranıyor diyebiliriz. Mescidi aksa denen yerde namaz kılmalarını yasaklamış. Çünkü her Cuma olay çıkarıyorlar. E müslümanlar da bir çok yeri camiye çevirmiş. Şimdi hristiyanlar Ortaköy camisine gelip her Cuma taş sopa ile eylem yapsalar olur mu? Peki sen gidip Avrupa’nın hristiyan Mahallesi’nde cami yapıyorsun buna karışan yok ama ezan okumana izin vermiyorlar diye “vay din düşmanları vay kâfirler vay İslam düşmanları “ diye anırıyorsun. Günün anlam ve önemine göre hatırlanması gereken bir konudur. Kendinden başka herkese hakaret eden ve hatta hızını alamayıp kendi üyelerine bile hakaret eden bir dine karşı olmak çok doğal bir durumdur. İslam probagandası yapan herkes yargılanmalıdır. Çünkü içeriği baştan sona suçtur. Suçu ve suçluyu övmekten yargılanmalılar.
  23. İslam reklamı yaparlarken müslümanların çok temiz olduğundan bahsederler ve diğerlerinin pis olduğunu vurgulamadan geçemezler. Hatta İslam su medeniyetidir derler. İslam’dan önce dünya karanlıktı medeniyet yoktu falan filan başlarlar anlatmaya. Bakalım sadece Anadolu topraklarında İslam’dan önce kurululan MEDENİYETLERE , İslam’ın başkenti Mekke şehri bile halen bu ANTİK kentlerle medeniyet alanında yarışamaz. Bergama krallığı Müslümanlıktan çok önce kurulmuş. Hatta Hristiyanlıktan da önce kurulmuş olmasına rağmen tiyatroları , şehir meclisi, Pazar yerleri günümüze kadar ulaşmış. Daha da önemlisi şehir şebeke suyu ve kanalizasyon sistemleri günümüze kadar ulaşmışlar. Pis su ile temiz suyu birbirinden ayırarak kullanan medeniyetlere biri. Psidya antakyası ( antiocheia-antiokya) yine İslam’dan ve Hristiyanlıktan önce kurulmuş ve şehir şebeke suyunun kullanıldığı medeniyetlerden biridir. Sosyal yaşamı ve yönetim şekliyle birlikte günümüzde bile adından bahsettiren harabelerinden bile örnek alınan bir şehirdir. Luviler milattan önce 2300 yılında Anadolu’da ortaya çıkan ve şehir mimarisinin ilk örneklerini mükemmel şekilde ortaya koyan bir medeniyettir. . Yine aynı şekilde kültürel ve sosyal yaşam şekli ile adından binlerce yıl bahsettiren bir topluluktur. Bunun gibi onlarcası var dünyada. Ve bu medeniyetlerin sonu hep aynı şekilde gerçekleşmiştir. Ortadoğu dinlerinin istilasına uğradıkları andan itibaren yok olmuşlardır. Osmanlı su medeniyeti diyerek yalan atmaktan başka birşey bilmeyen sözde tarihçilere soruyorum Osmanlı’nın 350 yıl başkentliğini yapmış İstanbul’da bile kanalizasyon ve şehir suyu sistemi yoktu. Sadece Mimar Sinan’ın yaptığı belli başlı su kemerleri ve meydan çeşmeleri var. Şimdi İslam’dan önce medeniyet yoktu diyenlerin gözüne sokuyorum bu antik kentleri!! Sizin kutsal Mekke şehriniz hala bok kokuyor çünkü kanalizasyon sistemi açık kanallardan akıyor. Muhammed ve arkadaşları bunları neden düşünememiş? Allah neden bu konuda ayet koymamış? Sonsuz dedikleri zemzem suyunu bile evlere dağıtmayı başaramamış bir Arap kabilesinin yalanlarına inanıyor musunuz hala?
  24. Amerikan cocker spaniel , ortalama 13 yıl yaşıyor ,saldırgan değil. Bir de bunun İngiliz cinsi var.
×
×
  • Create New...