kavak

Benim annem hem normal görünüyor hem de gayet normal. Milyonlarca onun gibileri var. Ancak buna mukabil kafıyı sıyırmışlar yok mu? Elbette var. Bunların başında Taliban, İSİD, Boko Haram ve benzerleri gelir. Her bakımdan anormal olan bunlar.

Ben böyle düşünmüyorum, çünkü dindarların ezici çoĝunluĝu senin benim gibi gayet normal insanlardan oluşuyor. Birileri uçuk saçık şeylere inanıyor diye, onu anormal olarak görmemek lazım. Nihayetinde inanç bu ve birçok insan ihtiyaç duyuyor inanmaya.

@Bruce Wayne Seni eskiden beri tanıyorum. Neredeyse her ay din deĝiştiriyorsun ve bu mevzuyu daha evvel seninle konuşmuştuk halbuki. Forumdaşlarla daşşak geçtiĝini düşünmeye başlıyorum artık.

@pigeon Evet, haklısın. Bu saçma sapan kanunun etkisi bir hayli büyük. Bu kanun, resmen fikir özgürlüĝüne darbe vuruyor. En basitinden "Dinler yalan, tanrı yok!" söylemini Türkiye gibi ülkelerde âlenen sokakta söylemeyezsin. Hapis cezasını teget geçtim, oracıkta linç ederler.

Zengin ülkelerin vatandaşlarının vize alma derdi yok. Peki, neden? Çünkü onlar başka ülkelere para kazanmak için gitmek yerine para harcamak için gidiyorlar. Böyle turistlere her ülke kapısını açar.

Generasyon deĝişiyor/deĝişti. Dinden çıkanların sayısı azalmadı; sadece eskiye nazaran daha temkinli davranıyorlar, çünkü ifşa olmaktan korkuyorlar. Ayrıca 2000 - 2015 yılları arasında aktif olanlar yaşlandı. Bir kısmı yazmaktan bıktı, bir kısmının ilgi alanı deĝişti ve bir kısmı harbiden ifşa olmaktan korktuĝu için pasifleşti. Bunun böyle olmasında mevcut hükümetin baskıcı siyasetinin büyük bir rolü var.

Gözlemlenemeyen, ölçülemeyen bir varlıĝa neden var muamelesi yapalım? Buyursun, kendisini var olduĝunu kanıtlasın. Neden biz onca zahmete girelim ki veya onun var olduĝuna inanma numarası yapalım ki? Top onda (varsa şayet). Hep ondaydı aslında ancak nedense bugünlere kadar hâlâ gizlenip duruyor. Kendisinden tık yok ancak onun aracılıĝını yapan çok.

Tamam işte, demek ki eylem yapmama motivasyonun bir hayli yüksek. Bu da bir motivasyon sayılır ancak bunun için bile paralı gerekebilir.

@pigeon, bir türlü hipnoz olamadın gitti.

Gereken lüzum üzerine Wikipeida´nın bu mâlum şahısla ilgili kaynaklarını buraya iliştiriyorum (74 tane!). Boru deĝil, 74 tane kaynak/kanıt. Forumdaşlar kendileri bir fikir edinsin derim... Ilgi duyanlar buradan bakabilirler: https://de.wikipedia.org/wiki/Ryke_Geerd_Hamer

Kulaĝıma gelen duyumlara göre Wikipedia´yı beĝenmeyenler var. Olabilir, çünkü herkesin yoĝurt yiyişi bir hayli farklıdır. Bu nedenle konu ile ilgili başka bir baĝlantı veriyorum, çünkü tek yanlı olduĝum düşünülmesin. MedWatch adında bir kuruluş var ve bunların gayesi ve yaptıkları şu: MedWatch ekibi, tehlikeli ve şüpheli iyileştirme vaatleri için web'i tarar. Bir odak noktası, sözde şifacıların mucizelerini sunduğu İnternet'in gri alanında yapılan araştırmalardır. MedWatch bunları raporlar ve aydınlatır. Bu ekip Cermen Yeni Tıbbı ile ilgilenmiş. Sonuç itibarı ile Wikipedia´daki verileri destekler mahiyetinde. İlgi duyanlar okusun derim ancak maalesef Almanca: https://medwatch.de/alternativmedizin/germanische-neue-medizin-gefaehrlich-warum-menschen-auf-selbsternannte-gesundheitsberater-hoeren/ Dipnot: Eĝer çok yoĝun istek olursa bu baĝlantının içeriklerini de Türkçe tercüme etmeye/ettirmeye üşenmem. Kolay gelsin efendim.

Din, Allahın oluncaya kadar savaşın pasajı gayet net bir şekilde ana hedefi belirlemiş zaten. Yani bu mesele sadece bu dünya ile sınırlı deĝil. Hasılı uzaylıların bile bu müslümanlardan bir hayli çekeceĝi var.

Milletin vergilerini TRT gibi kurumlarda çarçur ediyorlar. Milletin umrunda bile deĝil. Halbuki TRT Recep Erdogan gibi yayın kanalları anayasaya aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Muhalefet desen, kör ve saĝırları oynuyor!

Sorunun doĝada olduĝu iddia etmedim. Kişisel olarak algılama ama siz ve eşiniz doĝal ortamda yaşıyor olmalısınız, çünkü eşiniz şıp diye 2 ayda düzelmiş. Ne mutlu size. Ben sürünüp duruyorum, demek ki doĝal ortamda yaşamıyorum. Şaka bir yana; mesele bu kadar basit deĝil, bunu siz de biliyorsunuz. Sıkıntılar benzer olsa bile sebepleri farklı olabilir ve bu nedenle çözümleri/tedavileri de farklı olabilir. İnsanların yaşam tarzının doĝanın umrunda olmadıĝının farkındayım. Doĝa insanlarla elbette ilgilenmez. Bunu bilmek için müneccim olmaya gerek yok.

Edebiyat Matthias Pöhlmann: Cermen Yeni Tıbbı, Cermen Tıbbı, Yeni Tıp. In: Sağ ezoterizm. Alternatif düşünce ve aşırılık tehlikeli bir şekilde karıştığında. Herder, Freiburg/Basel/Viyana, 2021. ISBN 978-3-451-82601-6. s. 174-181 Ve son olarak Web baĝlantıları ve delil kaynaklarını görmek isteyenler şuraya bir zahmet tıklasın (onları ısrarla görmek isteyenler olursa, elbette hepsini buraya yamayabilirim) https://de.wikipedia.org/wiki/Ryke_Geerd_Hamer

Ödüller 2016'da Ryke Geerd Hamer, son on iki ayın en büyük bilim dışı sahtekarlığı nedeniyle Negatif Ödülüne (Das Goldene Brett) layık görüldü.[74]

Yazılar (kendi kendine yayınlanan, seçim) Öğrenci kızım: arkaik sihirli melodi. Amici di Dirk, 2013. Yeni Tıbbın Özeti. 3. Baskı. Amici di Dirk - Ediciones de la Nueva Medicina SL, Fuengirola, España 2000, ISBN 84-930091-8-0. Yeni Bir Tıbbın Mirası, Cilt 1. 1. Baskı. Amici di Dirk Verlagsgesellschaft, 1987, ISBN 3-926755-00-8. Herkese karşı bir. Amici di Dirk, ISBN 978-84-96127-15-9.

Yahudi düşmanlığı ve komplo teorileri Tutuklanmasından bu yana Hamer, "Ortodoks Yahudi Tıbbı" dediği şey tarafından zulmedildiğini gördü. "Yahudi localarının" profesörleri, gazetecileri ve avukatları, Hamer'in GNM'sine karşı "aptal eski usul tıbbın" "benzeri görülmemiş bir bilişi bastırma kampanyası" yürütmek için etkilediğini iddia etti. Bu kampanya, "Talmud Siyonistlerinin tüm Yahudi olmayanları öldürmek için verdiği çılgınca mücadele" hakkındadır.[64] Cermen tıbbı ise, "Hahambaşı" Karol Wojtyla ve "Chabad Messiah" Schneerson'ın kararıyla 1981'den beri yalnızca Yahudi hastalar için izin veriliyor.[65] “İyi bilindiği gibi, Yahudi dini, sözde Yahudi geleneksel tıbbı gibi, her şeyi iyi huylu ve kötü niyetli olarak ikiye ayırır. Biz Yahudi olmayanlar, Yahudi tıbbını uygulamaya devam etmek zorunda kalıyoruz. [...] Son 20 yılda kendi halkınızdan 15 milyon yurttaşınız [onlar tarafından] öldürüldü […].” – Hamer 2003[66] Hamer'in Yahudi karşıtı komplo teorileri, Almanya'daki onkologların büyük çoğunluğunun Yahudi olduğu ve "Almanya'da hiçbir Yahudinin kemoterapi görmediği" (kemoterapi) iddiasını içeriyordu. Hamer'e göre, hastaları hedefli bir şekilde öldürmek için uydu tarafından tetiklenebilen "zehir odaları" ile sağlanacak olan kemoterapide kullanılan kanüller aracılığıyla "çipler" implante edilecek. "Bu çipler öndeki kanüle yerleştirilir. Kanülün çapı 0,3 milimetredir ve oraya herhangi bir uzunlukta, buna bağlı olarak bir veya iki milimetrelik bir çip yerleştirebilirsiniz. Ve sonra zehir odaları var ve beklemede olan bir patenti bile var ve onları uydu aracılığıyla istediğiniz zaman tetikleyebilirsiniz. Ve sonra öldü.” – Hamer 2010[67] 2009/10 H1N1 salgınına ("domuz gribi") karşı aşılama kampanyası, insanları çiplerle etiketlemek için de kullanıldı.[68] Hamer, bazı yayınlarında "Hahambaşı Dr. Teorilerini doğrulayan Esra Götz”. Bu, unvanları gasp etmekten ve nefreti körüklemekten hüküm giymiş sözde komiser Reich hükümetinin çevresinden Iwan Götz.[69] Reich Vatandaş Hareketi'nin komplo-teorik argümanlarına dayanarak Hamer, Federal Almanya Cumhuriyeti'ni geçerli bir anayasası veya yargısı olmayan bir "Müttefik işgal bölgesi" olarak görüyordu. Mahkemelerin, ("loca anayasasına" göre) her zaman Yahudi dinine mensup olması gereken "loca yöneticileri" olan "şirketler" olduğu söylenir.[70] 2006'da gelecekteki bir Alman İmparatorluğu'nun Reich Başkanı olarak göreve aday olmaya istekli olduğunu ifade etti ve 2009'da yeni bir Almanya eyaleti için kendi takvimine sahip olacak bir anayasa taslağı sundu (13 ay, yılda 28 gün)[71 ] ve biri GNM sağlık sistemine dayalı olmalıdır.[72] 2006 röportajında Hamer şunları söyledi: "En azından bize anlatıldığı şekliyle Holokost'a inanmıyorum bile. Ayrıca o adamın ayda olduğuna inanmıyorum ve daha da kötüsü İkiz Kuleler'in Araplar tarafından yıkıldığına da inanmıyorum ama artık neredeyse kimse buna inanmıyor."[73]

Taraftarları Antisemitizmi nedeniyle sözde tıp özellikle aşırı sağcı çevrelerde yaygındır.[57] Cermen Yeni Tıbbının destekçileri arasında u. a. Kendini Almanya'nın kralı ilan eden Peter Fitzek.[58] Germania Prensliği'nin mikronasyonunda da birkaç taraftar bulundu. 2005 yılında, Heidelberg'de Cermen Yeni Tıbbı destekçilerinin düzenlediği bir gösteride, Almanlar üzerinde işlendiği iddia edilen bir "kemoholokost"tan söz edildi.[59] Fransız doktor Claude Sabbah, Hamer'in GNM'sine dayanarak, aynı zamanda travmatik deneyimleri ve çatışmaları tüm hastalıkların nedeni olarak kabul eden ve uygun tedavileri türeten bir "biologie totale" kavramı geliştirdi. Tedavi ettiği bir hasta öldükten sonra Sabbah, "yanlış etiketleme" (Fransızca: publicité mensongère) nedeniyle 2015 yılı sonunda iki yıl hapis ve 30.000 Euro para cezasına çarptırıldı.[60] Gelsenkirchen'deki bir çocuk ve gençlik kliniğinde, pediatrik psikosomatik bölümünde GNM'ye dayalı bir terapi programı vardı. Elternschule belgesel filmi, tedaviye ilişkin içgörüler sağladı.[61] GNM'nin destekçileri için sigara ile akciğer kanseri arasında hiçbir bağlantı yoktur. Metastazlar bu nedenle tanının neden olduğu şokun bir sonucudur.[62] Aynı şekilde GNM destekçileri, COVID-19 salgınının toplumsal bir çatışmayla da açıklanabileceğini iddia ediyor ve mesafe ve hijyen önlemlerini, test veya karantinayı reddediyor. Aşıya karşı da bir uyarı var: Bu, otizm ve epilepsiyi tetikleyen psikolojik bir çatışmaya yol açıyor. Hamer'in "Doğanın 5 Biyolojik Yasasını" yayan Studienkreis 5BN derneği, sosyal medya aracılığıyla, akciğer hastalıklarını teşvik ettiği için ağız ve burun koruyucu takılmasına karşı açıkça uyarıda bulunan bir bilgi broşürü dağıttı.[63]

Tıbbi Değerlendirmeler Cermen Yeni Tıbbı, kabul görmüş tıbbi bilgiyle çelişiyor. Hamer'in karsinojenez teorisi bilimsel açıdan yanlıştır.[44] Alman Kanser Araştırma Merkezi'nin Kanser Bilgi Servisi,[45] Alman Kanser Derneği,[2] Kanserde Tamamlayıcı ve Alternatif Yöntemler için İsviçre Çalışma Grubu,[3] Bavyera Kanser Derneği,[46] diğer bilim adamları[47] [48], tıbbi dernekler ve tüketici merkezlerinin[49] yanı sıra Hamer'in iddialarıyla çelişmektedir. Yöntemlerinin tamamen etkisiz olduğunu vurguluyorlar, bu en iyi ihtimalle hiçbir şey yapmamakla sorumsuz kanser tedavisine eşdeğer olacak ve aksi takdirde önlenebilir yüksek risklerle ilişkilendirilecek. İsviçre Kanserde Tamamlayıcı ve Alternatif Yöntemler Çalışma Grubu (SKAK) da Hamer'in yöntemlerinin etkinliğine dair hiçbir belirti görmemekte ve tedaviye karşı tavsiyelerde bulunmaktadır.[50] Etkili olduğuna dair bir kanıt yoktur. Uzmanlar GNM'ye karşı tavsiyede bulunuyor. Hamer odakları, radyologlar tarafından halka artefaktları olarak tanımlanır.[51][52] Hamer ve takipçilerinin sunduğu vaka açıklamaları, veri eksikliği nedeniyle bilimsel açıdan yararlı değildir. GNM'nin talep ettiği etkili konvansiyonel tedavi yöntemlerinden kaçınılması ve hastalara önerilen yanlış güvenlik olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Ağrı kesicilerden tamamen uzak durma önerisi, birçok kanser hastası için gereksiz acı çekmesi anlamına geldiği için sert bir şekilde eleştirildi.[2][3][53][54][55] Manfred Heim tarafından spontan remisyonları inceleyen bir psiko-onkolojik çalışma, GNM'yi hastalar tarafından bildirilen "öznel iyileşme teorilerinden" biri olarak listeler. 63 hastadan 4'ü, algılanan spontan remisyonu GNM'ye, örneğin Tanrı inancına, diyetlere veya ruhsal iyileşmeye göre daha az bağladı. Araştırmaya göre, bu sübjektif teorilerin geleneksel tıbbi tedaviyle, gerçek tedavi başarılarıyla ve hatta kanserin teyit edilmiş varlığıyla hiçbir bağlantısı yoktu.[56] Hamer yandaşlarının GNM uygulamasının yasak olduğu iddiasının aksine durum böyle değildir.Doktorun tedavi özgürlüğü GNM kullanımını da içermektedir. Bununla birlikte, Cermen Yeni Tıbbı, tıbbi bilginin kabul görmüş durumuyla çeliştiği için, bunun uygulayıcı için mesleki ve genel yasal sonuçları olabilir. Bu yöntemi uygulayan doktorlar, geleneksel tedaviyi bırakmaları veya başlamamaları durumunda yardım sağlamamak ve ağır tıbbi uygulama hatası, tıbbi bakım yükümlülüğünün ihlali ve kasıtlı kötü muamele nedeniyle barodan ihraç edilmekle suçlanıyor.

Olivia Pilhar davası Hamer, 1995'te o zamanlar altı yaşında olan Olivia Pilhar'ın davasıyla Avrupa medyasında heyecan yarattı. 18 Mayıs'ta Landesklinikum Wiener Neustadt'ta kendisine erken evre Wilms tümörü teşhisi konuldu.[30] Etkilenen hastaların %90'ında bu durum geleneksel tıp ile uzun vadede tedavi edilebilir. Olivia'nın %95 iyileşme şansı olduğu bildirildi.[30][31] Pilhar'lar, kurucusu Erika Hedwig Bertschinger-Eicke tarafından Hamer'e atıfta bulunulan Fiat Lux hareketine aitti.[32] Hamer, sözde GNM aracılığıyla kızın ailesine iyileşme umudu verdi. Bu nedenle ebeveynler kemoterapi ve cerrahi tedaviyi reddettiler ve bunun üzerine velayetleri geri alındı. Mahkeme tarafından yakalanmamak için kızları ile birlikte Almanya ve İsviçre üzerinden Málaga'ya kaçtılar.Fiat Lux mezhebinin dört takipçisi tarafından kaçış mümkün oldu.[30] Hamer, kızı acı içinde basına sunarak kamuoyunu Hamer aleyhine çevirdi.[31] 72 gün sonra ancak ebeveynlerle yapılan görüşmelerden sonra Avusturya'ya dönebildiler.[33] Burada birkaç kilograma ulaşan ve bir futbol topu[30] boyutuna ulaşan tümör, velayet geri alındıktan sonra ebeveynlerin iradesi dışında alındı ve Viyana Şehri Genel Hastanesinde radyokemoterapi ile başarılı bir şekilde tedavi edildi. Hayatta kalma olasılığı zaten %10'a düşmüştü.[14] [30][33] 1997'de ebeveynler, ihmalkar bedensel zarardan sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı.[34] Olivia artık iyileşmiş kabul ediliyor.[35] Hamer, İspanya'ya kaçarak Avusturya'da yasal kovuşturmadan kurtuldu. Geçmişe bakıldığında, olaya karışan herkes çeşitli yazarlar (özellikle tıp gazetecisi Krista Federspiel) tarafından eleştirildi; davayı kendi çıkarlarını ve görüşlerini ilerletmek için kullanırlardı. Özellikle medya, korkunç haberler yayınlayarak hastalıktan yararlandı ve Hamer'in teorilerine eleştirel olmayan bir platform sundu.[36][37] Olivia'nın eşi Erika'nın "Jünger Hamers"[38] olarak adlandırdığı babası Helmut Pilhar, artık tam zamanlı olarak GNM pazarlamakta ve böylece kendisi ve ailesinin geçimini sağlamaktadır. Pilhar, web sitesinde COVID-19'dan sorumlu koronavirüsün varlığını da reddediyor.[39][40][41] Benzer bir vaka, 2009/2010'da, 12 yaşındaki bir çocuğun ebeveynlerinin kızları için daha fazla kemoterapi almayı reddedip Hamer'e başvurdukları zaman da meydana geldi. Tedavideki gecikme nedeniyle, başlangıçta sınırlı olan kanser metastaz yaptı. Hamer, metastazların varlığını reddetti ve 8 Kasım 2009'da bir "son raporda" çocuğun "neredeyse sağlıklı" olduğunu ve "kızın ölmesi için gerçekten hiçbir neden bulamadığını" belirtti. Kız altı hafta sonra öldü. Hamer daha sonra komplo teorilerine atıfta bulunarak, kızın ve ölen başka bir hastanın "tedavisi sırasında fark edilmeden bir çip yerleştirdiklerinin, böylece her ikisinin de kesin bir doğrulukla kapatılabilmesinin" göz ardı edilemeyeceğini tahmin etti. [42] Aynı yıl, ebeveynleri aşırı sağcı çevrelerde (Artgemeinschaft - doğaya dayalı yaşam tarzlarının Cermen dini topluluğu veya Viking gençliği) sosyalleşen ve Hamer'e güvenen diyabet hastası dört yaşında bir kız öldü. öğretileri, kızları için tıbbi tedaviyi ihmal etmişti. Ebeveynlere daha sonra yardım sağlamadıkları için ertelenmiş cezalar verildi.[43]

Bende 20 seneden beri var. Doĝa bende beceriksiz davranmış herhalde.

Cermen Yeni Tıbbı Hamer, keşfettiği "Yeni Tıbbın" her sözde hastalığın nedenini bildiğini ve tedaviyi de içerdiğini iddia etti. İnsanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde her durumda bir hastalık için geçerli olan, "demir kurallar" olarak adlandırılan, ampirik olarak bulunan beş "doğanın biyolojik yasasına" dayanmaktadır. Bunun katı bir doğa bilimi olduğunu iddia etti. Hamer'in öğretileri bilimsel standartları karşılamamaktadır ve herhangi bir profesyonel takdir görmemiştir. Hamer'e göre herhangi bir sözde hastalığın tetikleyicisi daima biyolojik bir çatışma, Hamer'in DHS (Dirk Hamer Sendromu) adını verdiği bir şok deneyimidir.[26] Hamer'in kendi şokunun ardından oğlu Dirk'in kaza sonucu ölmesinin ardından Hamer'in daha sonra testis kanserine yakalanmasının sebebini de bu isim verdi. Hamer, bu sendromu bilgisayarlı tomografi kullanarak beyindeki dairesel Hamer odakları aracılığıyla teşhis etme olasılığını öne sürdü. Sözde kanser hastalıkları, gerçekte anlamlı biyolojik özel programlar (“SBS”) ve kendi içlerinde, tetikleyici şok deneyiminden sonra başlayan doğal iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Bakterilerin, virüslerin ve mantarların da dahil olduğu bu iyileşme süreci, ancak istisnai durumlarda ilaçla veya ameliyatla desteklenmelidir. Hamer, tedavide her şeyden önemli olanın sağduyu olduğunu, yani "Germen Yeni Tıbbı"nın hastayla olan bağlantılarını açıklamak ve hastalık korkusunu ortadan kaldırmak ve nihayetinde çatışma çözümü[26] veya çatışmanın çözümü olduğunu iddia etti. deneyim. Örneğin kanser durumunda bu, doğal iyileşmenin ön koşuludur. Hamer ve takipçilerinin sözde kanser vakalarının %95'ine varan oranda iyileştirme vaatleri, etkilenen kanser hastalarının ve yakınlarının Alman Yeni Tıbbına sıkı sıkıya inanmalarına ve bazen geleneksel tıp çerçevesindeki tedavileri kategorik olarak reddetmelerine yol açmıştır. Çeşitli ülkelerde Hamer'in etrafında bir grup takipçi oluştu ve GNM'nin öğretilerini derslerde, yuvarlak masa toplantılarında ve çeşitli ana sayfalarda ve tartışma forumlarında internette yoğun bir şekilde yaydı.[27] Hamer aynı zamanda AIDS inkarcılarından biriydi. Ona göre AIDS, smegmaya karşı bir alerjiydi, bu nedenle Hamer'e göre, Yahudiler bundan sünnetle korundukları için yalnızca Yahudi olmayanlar bundan etkileniyordu.[28] Hamer'in teorilerine göre çürük, okul çağındaki çocukların yabancı sınıf arkadaşları tarafından korkutulması ve solak kadınlarda diyabetin cinsel bir çatışmanın sonucu olması nedeniyle ortaya çıkan bir "ısırmama" çatışmasıydı.[29]

Diskalifiye, mahkumiyet ve hapis Hamer'in tıp uygulama lisansı 1986'da iptal edildi. Koblenz İdare Mahkemesi 19 Temmuz 1989'da Hamer'in akli melekelerindeki zayıflık, güvenilmezlik ve psikopatolojik kişilik yapısı ile içgörü eksikliği nedeniyle hekimlik yapamayacak duruma geldiğine karar verdi (VG Koblenz, Az. 9K215/ 😎 .[19] Buna rağmen Hamer, yasadışı olarak uygulamaya devam etti. 1992'de genç bir adamın kötü muamele gördükten sonra bacağının kesilmesi gerekmesi üzerine Köln'de altı ay gözetim altında tutulmaya mahkûm edildi. Ceza daha sonra dört aya indirildi. 1997'de Hamer, Köln'de tekrar tutuklandı ve 12'si Köln-Ossendorf hapishanesinde yattığı naturopatik yasayı ihlal ettiği için 19 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yeni tıbba göre tedavi edilen üç kanser hastasının ölümünden sonra yakınlarından gelen şikayetler, kovuşturmanın çıkış noktasını oluşturdu.[20] 1990'dan itibaren Hamer, Burgau Kalesi'nin sahibi olan Burgau (Styria) belediyesinden odalar kiralamış ve 1995'te resmen kapatılan bir yeni tıp merkezi kurmuştur. Hamer, 1990'larda faaliyetlerini Fransa ve İspanya'ya kaydırdı. Hamer, Eylül 2004'ten[5] Şubat 2006'da erken tahliyesine kadar, birkaç kanser hastasının ölümünden sonra Fransa'da üç yıl hapis cezasını çekti. Daha önce orada dolandırıcılık ve yasadışı doktorluk yapmaktan gıyabında hüküm giymiş, Avrupa tutuklama emri temelinde İspanya'da tutuklanmış ve Fransa'ya iade edilmişti.[21] Olivia Pilhar davasının özel dikkat çektiği Avusturya'da hakkında tutuklama kararı çıktı. Yurt dışına (Norveç) kaçarak kurtulduğu Almanya'da da tutuklama kararı vardı. Avrupa'da, GNM'nin neden olduğu birçok ölüm artık mahkemeler tarafından biliniyor.Yalnızca 1995 yılına kadar, Almanya ve Avusturya'daki yetkililer tarafından Hamer ile tedavi edilen 80'den fazla hastanın ölümü araştırıldı.[14] Tıp muhabiri Krista Federspiel, Hamer'in "tedavisi" sonucunda yaklaşık 500 kişinin öldüğünü varsaymaktadır.[22] Hamer, nefret söylemi ve ölümle sonuçlanan bedensel zarar nedeniyle Almanya ve Avusturya'da yürütülen cezai kovuşturmalardan kaçınmak için 2007'den beri Norveç'te bulunuyor.[5][23] Orada, adı altında küçük bir yayınevi işlettiği sahte bir üniversite olan "Universitet Sandefjord"un "rektörü" olarak göründü.[1] Norveç'te lisans alma başvurusu Nisan 2010'da Sandefjord'daki mahkeme tarafından reddedildi.[24] Ryke Geerd Hamer daha sonra, Alman doktorluk yapma lisansını geri almak için mahkemede tekrar denedi. Ancak başvurusu Şubat 2017'de reddedildi (VG Frankfurt Main. Az. 4K3468/16.F).[25]

Cermen Yeni Tıbbının Ortaya Çıkışı Aralık 1978'de Hamer'in oğlu Dirk, dört ay önce Korsika'da kaldığı sırada kasığından vurularak ciddi şekilde yaralandıktan sonra 19 yaşında öldü. Uyuyan ve olaya karışmayan Dirk Hamer'ın vurulduğu iddia edilen bir tekne hırsızlığı sonucunda teslim edilmişti. Bu akşamki olaylar daha sonra mahkemede yeterince açıklığa kavuşturulmadı. Vurduğu iddia edilen Viktor Emanuel von Savoyen, kısmen Hamer'in oğlunu tedavi eden doktorların tavsiyesine rağmen Almanya'ya kritik bir durumda Heidelberg Üniversite Hastanesine[8] nakletmesinden dolayı ilk duruşmada beraat etti, böylece Ölüm artık tek başına ateşli silah yarasına kadar izlenemez. Daha sonra von Savoyen, yasa dışı silah bulundurmaktan ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldı.[9] Mahkeme dışı milyonlarca dolarlık tazminat talepleri, Eylül 1978'de neredeyse bir anlaşmaya yol açtı, ancak Hamer, suç sırasında uyuyan kızının olası ifadeleriyle baskı uyguladığı için iptal edildi. Savoyen ailesi, hastane masraflarını karşılamak için 200.000 Mark transfer etti.[10] Birkaç ay sonra, 1979'da Hamer'e testis kanseri teşhisi kondu.[5] Hamer, kendi isteği üzerine bu tümörü ameliyatla aldırdı. Hamer daha sonra, o sırada bilgiye zaten sahip olsaydı, cerrahi olarak çıkarılması emrini vermeyeceğini iddia etti. Sonuç olarak, kanserin kökeni hakkında, merhum oğlu Dirk tarafından defalarca rüyalarında doğrulandığını iddia ettiği bir teori geliştirdi.[11] Hamer, bu şekilde geliştirdiği kavramları Ekim 1981'de Tübingen Üniversitesi'ne “Hamer Sendromu ve Kanserin Demir Kuralı” başlıklı bir habilitasyon tezi olarak sundu. Habilitasyon başvurusu, eserin şekil ve metodolojisindeki bilimsel eksiklikler nedeniyle yapılan değerlendirme sonucunda reddedilmiştir. Hamer, habilitasyon tezinin yeniden gözden geçirilmesi için yasal yollarla başarısız oldu. Dava Haziran 2010'da reddedildi.[12] Hamer'in onkolog olarak hiçbir deneyimi veya eğitimi yoktu.[8] Hamer başlangıçta tedavi konseptini "Yeni Tıp" olarak adlandırdı. Ancak adını korumayı başaramadığı ve diğer 15 "alternatif tedavi" de "Yeni Tıp" adını taşıdığı için, 2003 yılında adını "Germen Yeni Tıbbı" olarak değiştirmeye karar verdi, çünkü Hamer'e göre, " Şairlerin ve düşünürlerin, müzisyenlerin, mucitlerin ve kaşiflerin halkı olan Germanya'da bu ilaç”[13] (krş. Neue Deutsche Heilkunde). Hamer çok geçmeden karsinojenez teorilerini tüm hastalıklara genelledi. Doktorluk ruhsatı iptal edilene kadar, sonraki yıllarda Almanya ve Avusturya'nın farklı yerlerinde sağlık sigortası şirketlerinden ruhsat almadan ağırlıklı olarak kanser hastalarını tedavi etti. Bu amaçla çeşitli özel klinikler (“Dammersmoor”, “Rosenhof”) kurdu ve bunların bir kısmı ruhsatsız olduğu için yasadışıydı.[14] Stern araştırmasına göre bu kliniklerden birinde bir yıllık “terapi” sonrasında 50 hastadan sadece 7'si hayatta kaldı ve hayatta kalanların hiçbiri sağlıklı değildi.[6] Hamer daha önce Mainz'deki bir tıp dışı pratisyenler kongresinde tedavi edilen 50 hastadan 7'sinin "iyileşme sırasındaki komplikasyonlar" nedeniyle öldüğünü iddia etmişti. Tedavilerinin kurbanlarıyla ilgili olarak Hamer, bir televizyon röportajında "her hastayı kurtaramayacağını" söyledi. Geleneksel tıptan olan, kemoterapinin onuncu raundundan sonra gelir ve bozulursa, o zaman her şey bozulur, [...] zehirlenmiştir. "Evet, Hamer'e gitti ve sonuçta öldü" diyemezsiniz. Her zaman mümkündür. Ancak Almanya'da her gün on binlerce kişi ölüyor ve benim yerimde daha önce geleneksel tıpla tedavi edilmiş yüzlerce kişi gerçekten ölseydi, bu hiçbir şey olmazdı.”[15][16] Hamer'in kliniklerinden birinde çalışan bir hemşire Hamer'in hastalara pek bakmadığını söyledi. Terapi esas olarak birlikte şarkı söylemek ve yemek yemekten oluşuyordu. Ölmek üzereyken Hamer hastaları evlerine gönderdi.[17] Hamer yöntemiyle tedavi edilen 500 kişinin öldüğü tahmin ediliyor.[18]