Jump to content

kavak

Members
  • İçerik sayısı

    2.730
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    137

Everything posted by kavak

  1. İslam´ın kutsal kitabından: Fetih 13. pasajı: Allah'a ve Peygamberine kim inanmamışsa bilsin ki, şüphesiz Biz, inkarcılar için çılgın alevli cehennemi hazırlamışızdır. Kaynak: Diyanet İşleri tercümesi
  2. - Ne istediniz de vermedik, ne isteniz de alamadınız? Eski Başbakan ve hâlen aktif Cumhurbaşkanı (Başkan) Recep Tayyip Erdoĝan
  3. - Bana saĝcılar suç işliyor dedirtemezsiniz... Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
  4. Dünyanın dört bir yanında insanların aĝzından çıkan veya yazdıkları bazı söylemler hem kırıcı olabiliyor hem de ötekileştiriyor ve hedef haline getiriyor. Tarihin tozlu sayfalarında ve günümüzde bunun çok örneĝine rastlamak mümkün. Hele bu söylemler örnek teşkil etmesi gereken insanlar tarafından dile getirilmiş ise, durum daha da vahim bir hale geliyor. Gördüklerimi, hatırladıklarımı ve önemli bulduklarımı yorumsuz bir şekilde burada yazacaĝım...
  5. Geldiĝi gibi gitti Birisi bir at çalmış ancak tanınmaktan korktuĝu için pazarda iyi bir fiyata atı satmasını oĝluna iyicene tembihlemiş. Oĝul ertesi gün pazarda bir süre müşterinin gelmesini beklerken, birisi atın orasına burasına uzunca bakmış. Müşteri: "Bunun ayaĝı sakat." Oĝul: "Hayır turp gibi saĝlam." Müşteri: "O zaman kendim denemem lazım. Binip bir bakayım." Oĝul: "Tamam buyrun." Müşteri ata binmiş ve gidiş o gidiş. Oĝul akşamüstü eve döndüĝünde, babası "Eee Oĝlum, kaça sattın?" diye merakla sormuş. Oĝul: "Valla baba, geldiĝi gibi gitti!"
  6. Bunları yazmak için bir hayli geç kaldınız. Eminim bunu yazmak için saatlerce düşünmüşünüzdür. Haliyle özürünüzü kabul etmiyorum. Ayrıca “kibrinizi, ön yargılarınızı bir kenara koyarak tarafsız bir şekilde ve doğru kaynaklardan okuduğunuzu düşünmüyorum ” demişsiniz. Bunlar sizin hüsnü kuruntularınız. Ne düşünürseniz düşünün. Hiç gülesim yoktu. Gerisini es geçtim, çünkü siz yazılanları görmezden gelmeyi ve sadece işinize gelen pasajları görmeyi yeĝliyorsunuz. Çünkü konu başlıĝı ve şu yazdıklarınız "Bana kötü olduğunu düşündüğünüz, insanlara kötülüğün emredildiği ayet örnekleri verebilir misiniz?" kör ve saĝırları oynadıĝınızın kanıtı. Bu konuda tüm yazdıklarımı okusaydınız, böyle garip bir soru sormazdınız. Çünkü bu kitabın en kötü paşajını yine bu konuda yazdım halbuki. Dipnot: Yazmaya kalkarsam bir sürü sıkıntılı pasajı yazarım. Siz yazdıklarıma odaklanın. Bundan sonra size ve Ömer´e yanıt yok! Yani şu andan itibaren istediĝiniz kadar atıp tutabilirsiniz.
  7. BIlimin en güzel yönü, ölçülebilir, tekrarlanabilir ve yanlışlanabilir gibi kıstasları koymasıdır. Yani bu durumda her önüne gelen, kafasına göre sallayamaz. Salladıĝı vakit ve kıstasları yerine getiremiyorsa, eninde sonunda boyunun ölçüsünü alır. Ancak bunun böyle olması bazı bilim insanlarını ürkütebilir ve uçuk saçık hipotezleri ulu orta dile getirmekten alıkoyabilir. Bu iyi mi veya kötü mü, orasını USC bilir.
  8. Akıllı(!) atalarımız ne demişti zamanında? - Görünen köy kılavuz istemez.
  9. Doĝanın boyunduruĝundan çıkmak için tanrı olmak lazım galiba. Tanrı icat etmesini iyi biliyoruz ancak tanrı olmasını henüz beceremedik.
  10. Benim açıdan bir sıkıntı yok, doĝa olmasaydı ve evrimsel süreç yaşanmasaydı, seninle burada bu zamanda muhabbet edemezdik. Ancak bu böyle diye ben doĝaya tapmam, ona biat etmem ve onun rızasını almak için hayvanları katletmem.
  11. Güney Amerika: Bolivya´nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan Motesene yerlilerinin yaratılış miti Dobbitt´in gökyüzü, uzayda sürüklenen kocaman bir sal idi. Melekvari ruhlar ona refakat ediyordu. Dobbitt, topraktan insanları yaptı ve yeryüzüne bıraktı. Sonra orada olanları öğrenmek için oğlu Keri´yi beyaz Kondor kılığında oraya gönderirken, onun aşağıya bırakılırken bağlı olduğu ip koptu ve Keri öldü. Dobbitt, oğlunun kafasından bir balık yaptı ve yaratılışı tamamlamak için bizzat kendisi yeryüzüne gitti. Bütün hayvanları yaptı; nehirleri, gölleri ve okyanusları yapmak için sepetinden su serpiştirdi. Daha sonra insanlara hayatta kalmayı öğretti. Bazıları der ki: "Dobbitt, gökyüzünü yeryüzünün üzerinde tutan kocaman bir yılan yaptı."
  12. Ömer; yeter. Karşında salak yok ve sen trollük yapıyorsun.
  13. @bilge şunu yazdı: ...ki öğrenmek istemediğiniz zaten kuranı hiç okumadım demenizden anlaşılıyordu. İyi oku, lütfen. Kitabı okumadıĝımı yazdıĝımı iddia etti ve sen onun yazdıĝını doĝru dürüst okumadan onun söylediklerine katıldın. Halbuki kitabını okumadıĝını Cougar yazmıştı.
  14. Benim bu kitabı okumadıĝımı yazdıĝımı söyledi konu sahibi. Kör müsün?
  15. Çünkü asılsız bir şey söyleyen birisini savunuyorsun, sırf bana laf sokmak için.
  16. Ne güzeli bre!. Konu sahibi bana iftira attı. Kör müsün?
  17. Afferin sana. Hep böyle ol.
  18. Ha gayret; bozacının şahidi şiracı.
  19. Samimi olmayan sensin. Konu sahibi gibi bana iftira atanlara sessiz kalacaĝımı bekleme.
  20. Kitabın apaçık olduĝunu iddia ediyor. Araplar anlasın diye, Arapça indirildiĝini de vurgular. Ama gel gör ki, günümüzün Arapları bile bazı yerlerin ne anlama geldiĝini bilmez. Sen de bilmiyorsun. Halbuki örnek teşkil etmesi beklenen bir eser, her kelimesine kadar anlaşılır olmalı. Sen de zaten açık olmayan ve her yöne çekilebilecek yerlerin olduĝunu söyleyerek, kitabını bir bakıma ucundan eleştirmişsin zaten. Bu iyiye bir işaret, çünkü bunu her Müslüman yap(a)maz. Ben düşünüyorum, aklım ve vicdanım var. Salak da deĝilim, bana bir kere söylenmesi yeterli. Öyle ha bire tekrarların lüzumu yok. Ha şunu diyebilirsin tabii: Her insan senin gibi deĝil. Olabilir; birisi kereden anlar diĝeri 10 kerede belki anlar. Bu konu başlıĝı kimin (ön)yargılı olduĝunu cümle âleme haykırıyor. Yani bizzat siz dibine kadar (ön)yargılısınız. Bu kuru bir iftira, çünkü bu iddianızın aslı astarı yok. Tam tersine; bilmediĝim şeyleri ya sorarım ya da farklı(!) kaynaklardan öĝrenmeye çalışırım. Öte yandan bildiĝim şeyleri soracak kadar salak deĝilim herhalde. Bu daha büyük bir iftira, çünkü ben böyle bir şey demedim. Demem de, çünkü ben de eskiden Müslümandım. 15-16 yaşına kadar bu kitabın tek bir kelimesini anlamadan Arapça okumuşluĝum var, daha sonraları hem Türkçe ve hem Almanca okumuşluĝum vardır. Hâlâ gerektikçe göz atarım. Siz önce yazılan iletileri kimin ve neden yazdıĝına iyicene dikkat edin. Çevir kazı yanmasın; halbuki sizin yanlışlarınızı gösterdiĝim için ne diyeceĝinizi şaşırmış vaziyettesiniz. Ayrıca sizin yanıt vermemeniz, daha doĝrusu verememeniz heeç umrumda deĝil. Hasılı konu başlıĝı numunelik aslında!
  21. Ben de bunu dürüstçe kabul ettiĝine sevindim. Kitabın ha bire "Görmez misiniz, düşünmez misiniz vb." söylemlerini tekrarlayarak kafa ütülüyor. Bu durum bir hayli sıkıcı ve okuma hevesini teşvik ettiĝi de söylenemez ancak bu yöntem yüzünden yazılanları anlamamak(!) için bir hayli art niyetli olmak lazım. Buna raĝmen kitabın bazı yerlerinin ne anlama geldiĝini ana dili Arapça olanlar bile %100 bilmiyor. Mesela bunlardan birisi Huruf-i Mukattaa kelimeleridir. Bu mevzuda İslam dünyasında görüş birliĝi yoktur. Huruf-i Mukattaa: Kur’an’da yirmi dokuz sûrenin başında yer alan ve isimleriyle telaffuz edilen harflerin ortak adı. Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/huruf-i-mukattaa
  22. Kitabın insanları ötekileştiriyor, kendinden olmayanları kebap yapmaya niyetli, onlara hakaret ediyor ve bol keseden sallıyor. Yukarıda iliştirdiĝim o iki pasaj bunun böyle olduĝunu tüm çıplaklıĝı ile göz önüne seriyor.
  23. Boş lakırdı yapıyorsun deyince, güceniyorsunuz. Mesele bir şeyi savunmak veya kötülemek deĝil; durum neyse onu dile getirmek. Bir şeyin kötü tarafı varsa (az veya çok), onlar da elbette dile getirilmeli. Bunu yapmak kötülemek deĝildir. Sıkıntılı durumları görmezden gelmek ve sadece şirin gözüken noktalara odaklanmak, hoş bir tutum deĝil. Hasılı sebebi ne olursa olsun, bunu yapamayanlar veya yapmak istemeyenler, 3 maymunu oynuyorlar.
  24. Evet; bu sefer yerel seçimlerde bütün büyük kentleri, belki Ankara istisna olabilir, kaybedecekler. Bunun baş sorumlusu KK´dır. Yapıştıĝı koltuktan kalkmadıĝı müddetçe muhalif kesimin kazanma şansı günden güne azalıyor.
  25. Okumalısın, çünkü daha neler var neler.... Bakara 171. pasajı der ki: İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar. Kaynak: Diyanet İşleri tercümesi
×
×
  • Create New...