-
İçerik sayısı
2.730 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
137
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by kavak
-
Soru bankasıymış, model sorularmış. Yani resmen senelerden beri ezberci bir nesil yetiştiriliyor. Bu tip kitaplarla belki sınavı geçebilirsiniz ancak meslek hayatınızda hiç işe yaramaz, çünkü bu yöntemle bilinçli bir şekilde öĝrenme imkanı yok. Somut sorunları analiz etme ve onları formüle uyarlamayı bu tip kitaplardan öĝrenemezsiniz. Peki, nereden bilinçli bir şekilde öĝrenilecek? Elbette iyi okullarda, tam tesisatlı üniversitelerde ve kaliteli öĝretmen ve öĝretim üyeler eşliĝinde öĝrenilecek. Bunlar yoksa, belki mühendis diploması alabilirsiniz ancak kaĝıt parçasından öteye gidemez. Verilen paralara yazık. Artı; buna ek olarak bir ara dersane furyası vardı yurdum memleketinde. Neredeyse daĝ taş dersane olmuştu. En azından onlar maziye karıştı.
-
@Cougar, biraz abartıyorsun. Fabrika var, üretim var, satış var. Peki, satış rakamları yeterli mi? Elbette deĝil ki bunu zaten önceki iletilerimde izah etmiştim.
-
Burada yanılıyorsun, çünkü bu araç üretiliyor ve şimdiye kadar olan teslimat sayısı 3000 adet civarında. Şimdilik tamamen yerli pazara yönelme var ancak uzun vadede bu yeterli olmayacak, çünkü şimdiye kadar alanların maddi durumu iyi olanlar, AKP çevrelerinden olanlar vs. Bu nedenle kâr yapabilmesi ve piyasada tutunması açısından en azından 5 sene beklenmeli diyordum ve hâlâ aynı fikirdeyim. Kaynak: https://www.webtekno.com/bugune-kadar-kac-togg-teslim-edildigi-belli-oldu-h134939.html
-
Film zevklerimiz bir hayli benzer. 1.,2., ve 4.´yü ben de izlemiş ve beĝenmiştim. Bunların haricinde... Yedi Samuray (orijinali) ve Ran: Bu iki film Akira Kurosawa´nın eseri. Eşkiya The Life of Brian (@Cougar, izlemediysen bunu izlemeni tavsiye ederim) Die Welt am Draht Matrix 1 2001: A Space Odyssey ve elbette Star Wars (A New Hope)
- 6 yanıt
-
- 1
-
-
@pigeon, her hastanenin internet sayfası mutlaka var. Orada uzmanlık alanları yazılı olmalı. Avrupa ´da bu böyle.
-
@pigeon, böyle ay gibi uzak nesneleri düzgün/pürüzsüz çekmek için aygıtını nasıl sabitliyorsun? Herhangi bir yere yaslanmak lazım veya aygıtın kendisini sabitlemek gerek. Dipnot: Kameraları sabitlemek için kullanılan bir ekipman var. Ona tripod diyorlar, iyi mi? Bilhassa teknik kelimeleri Türkçe´ye doĝru dürüst tercüme etmiyorlar. Sürekli yabancı dillerden esinleniyorlar. Bu durum hiç hoşuma gitmiyor.
-
Taksitle ödersin. Ayrıca onlardan seni kesinlikle hipnoz edeceklerine dair yazılı bir taahhüt iste.
-
Keşke herkes böyle olabilse ancak gerçek yaşamda durum çok farklı. İnsanlıĝın bu seviyeye gelebilmesi için fırınlar dolusu ekmek yemesi lazım. Mesela iklimin ısınması, tüm insanlıĝı çok yakından ilgilendiren bir mevzu olmasına raĝmen, senelerden beri ortak bir noktada anlaşılamıyor. Sürekli ileri bir tarihe erteleniyor veyahut görmezden geliniyor. İnsanlar çok garip tür; anlaması için köklü bir facia yaşanması lazım galiba.
- 32 yanıt
-
- 1
-
-
Yine atmasyon moduna girmişsin. Kölelikte ısrar edene herhangi bir yaptırım yoktur senin kutsal kitabında. Yani kitabın köleliĝi yasakla(ya)madı, çünkü iyi bir kazanç ve iş yaptırma kapısı idi. Köle ticareti Muhammed´den önce vardı, o yaşarken vardı ve o öldükten sonra köle ticareti devam etti. Teee 20. yüzyıla kadar.
-
Müslümanlar, Hindular veya Museviler nasıl inanıyorsa, Hrıstiyanlar da kendi dinlerine öyle inanıyor. Bireysel noktada hiçbir dindar başkasına, neden bu dine inanıyorsunuz deme lüksüne sahip deĝildir. Hele ki bunu yapan kişi kendini bir dine yakın hissettiĝini iddia ediyorsa, bu mevzuda tartışmanın bir anlamı yok, çünkü çıkacak sonuç şimdiden belli. Kısır döngü.
-
@Cougar, 24 saat bir kulaĝında çınlama olan bir kişi meditasyonu zor yapar.
- 28 yanıt
-
- 1
-
-
Farzedelim ki İslam hariç tüm dinler kötü. İslam, çok mu iyi?! Bu din ve kitabı: 1. Köleliĝi yasakla(ya)madı. 2. Toplumu birleştireceĝine, ötekileştirdi. Onları Müslüman, dinsiz, kitaplı olarak ayrıştırdı. 3. Kadını üçüncü sınıf görüyor (1. Sıra hür(erkekler), 2. sıra köleler, 3. sıra kadınlar). 4. Kendinden olmayanlara hakaret ediyor. 5. Ölmeyi/öldürmeyi bir çözüm olarak sunuyor. 6. İnsanların neredeyse her şeyine karışıyor. Ve en önemlisi şu: Allah´a ve Muhammed´e inanmayan, tahtalı köyde kebap olacak. Birisi sırf inanmıyor diye cezalandırılacak. İstediĝiniz kadar iyilik yapın, insanlara hizmet edin vs.. Farketmez; isterse dünyanın en dürüst insanı olun, yine farketmez. Tüm yaptıĝınız iyiliklerin hiçbir anlamı yok, çünkü Allah´a ve Muhammed´e inanmak şart.
- 17 yanıt
-
- 1
-
-
Bunların vaatleri açık arttırmaya benziyor. Eskiden köleleri ve cariyeleri meydanlarda kurulan pazarlarda açık arttırmayla satarlardı. En çok parayı veren, malı(!) götürürdü. Köle ticaretinin getirisi çok büyüktü, işte tam bu nedenden ötürü İslam´da kölelik yasaklan(a)mamıştır. İslam´da kölelikte ısrar edene herhangi bir yaptırım yoktur. Kur'an`da domuz etine yasak vardır ancak köle bulundurmak isteyene yasak/yaptırım yoktur. Bu zihniyet pek fazla deĝişmedi. Şimdilerde kuru sıkı atan atana, cenneti kendi gözleri ile görmüşler gibi ballandıra ballandıra boş beleş sallıyorlar.
-
Cennette cinsellikten satranca kadar aklımıza gelebilecek tüm nimetler varmış..mış..mış. İnsanları inandırmak veya ikna etmek için iddia etmeyeceĝin bir şey yok gibi. Yani mesela orada 1000 tane Huri istemek aklına gelse, şıp diye ayaĝına gelecekler ve sen hiç utanmayacaksın. Pişkin pişkin "Acaba hangisinden başlasam?" derdine düşeceksin. Demek ki şimdiden bir nevi "Tahtalı köydeki Bucket List" hayalini kurmaya başlamışın. Bizim diyarda böyle insanlara şunu derler: "Her tarafın ... olsa, ne yazar!" Hasılı... @Emre_1974tr, "Hayatımda senin kadar pireyi deve yapan ve Atmasyon Recep moduna giren birisini görmedim." desem, yalan olmaz.
-
@Cougar, Hrıstiyanlıkta kitabı okumadan evvel, okurken veya kiliseye gitmeden evvel yapılması gereken kurallar var mı?
-
@pigeon Bu kitaplarda faydalı bilgi olup olmadıĝı bir yana, Müslümanların kutsal kitabını öyle her kafana takıldıĝında eline alıp okuyamazsın. Onu okumak için bazı ön hazırlıkları yapman gerek. 1. Derlenip toparlanmalısın, çünkü kainatın sahibinin sözlerini okuduĝunun bilincinde olmalısın. 2. Temiz olmalısın(Abdest almalısın) ve dişlerini yıkamalısın. 3. Mümkünse cami veya mescit gibi tapınaklarda okumak gerek, çünkü orası dünyanın en şerefli/mubarek yerlerindendir. 4. Kibleye dönmüş vaziyette okumalısın. 5. Başlarken "Besmele" çekmelisin. Bitmedi.... 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12... 13,14, 15... Tam tamına 29(!) tane dikkat etmen gereken nokta var. Bunların içinde 10. nokta var ki, evlere şenlik mahiyetinde. Bak ne yazıyor orada: Kur´an okurken mümkün olduĝu kadar aĝlamalı. Aĝlanamasa bile aĝlar gibi bir hâle girilmeli. Hasılı tüm bu noktaları dikkate almaya çalışırsan akşam olur ve okuma hevesini kaybetme olasılıĝı var. Kaynak: https://sorularlaislamiyet.com/kuran-okumada-adab-usul-ve-sunnet-nelerdir
-
Batılı(!) Oryantalistler sayesinde piyasaya giriş sıralamasına göre bakış açısı yavaş yavaş ilgi görmeye başladı. Çünkü başı ve sonu belli olmayan bir kitabı okuyup anlamaya çalışmak, bir hayli tuhaf. İslam dünyası bu kitabın 23 senede indiĝini iddia etse bile, bir günde apar topar bir araya getirilmiş ve karman çorman bir izlenim veriyor. Ben ilk defa Türkçe tercümesini okuduĝumda böyle bir hisse kapılmıştım.
-
Bu kitabı ilk defa okuyanlar içeriĝini anlamakta bir hayli güçlük çekerler, çünkü belirli bir düzeni ve konu bütünlüĝü yoktur. Halbuki piyasaya giriş sıralamasına göre yazılsaydı daha iyi anlaşılırdı ve kitaplar dolusu açıklamalara pek fazla gerek kalmazdı.
-
Bu pasajın şiirsel bir yapısı var ve kafiyeli. Bunu yazan veya yazdıran bir şair olmalı. Halbuki bu kitabın başka bir yerinde şairlere iyi gözle bakılmıyor. Şuara pasajı; 224. cümle: Şairlere gelince, onlara da yoldan sapanlar uyar. Bilhassa piyasaya giren ilk pasajlar hem kısadır hem de onların şiirsel özelliĝi vardır. Zamanla pasajların şiirsel yapısı kaybolmuş ve pasajlar uzamış. Yani bu kitap tek bir kişinin elinden çıkmadı, çünkü kitaptaki paşajların yapısı, üslubu bir hayli farklı. Dipnot: Şuara, şairler anlamına gelir.
-
İnsanlar oldum olası karanlıktan korkar; bu nedenle bazılarına göre şeytanın ana çalışma alanı gecedir. Şeytanın şerrinden korunmak istiyorsan, karanlık yerlerden sakınmalısın. Felak paşajının ilk cümlesinde "sabah ışıĝının" rabbinden söz ediliyor, yani aydınlık, tanrının gücünü gösterdiĝi yermiş. Ben böyle anlıyorum.
- 8 yanıt
-
- 1
-
-
Anlaşılan o devirde büyücülük bir hayli yaygındı ve sözde her şeye gücü yeten bir tanrı bazı insanların büyü yapma gücü olduĝunu kabul/itiraf ediyor. Keza bu devirde bile bazı insanlar büyücülüĝün mümkün olduĝuna inanır. Ayrıca gecenin/karanlıĝın kötülüĝe ve aydınlıĝın(sabah ışıĝının efendisi/rabbi) ise iyiliĝe işaret ettiĝi vurgulanıyor bu pasajda.