Jump to content

Felsefe ve Filozoflara Dair Sorular


evrenselbirey

Recommended Posts

Bu baslik altinda akliniza takilan yada paylasmak istediginiz, cevaplanmasini istediginiz felsefi sorulari siralayabilirsiniz. Ornegin ozellikle Hume ile baslayarak birkac soru iletmek istiyorum. Cevaplamak isteyenler, cevaplamakta ozgurdurler. Sorularinizla yada cevaplarinizla konuya katki saglayabilirsiniz.

1- Hume'un herhangi bir kitabini okuma imkaniniz oldu mu? 

2- Tanri'nin varligi icin Tasarim Argumani nedir? Hume Tasarim Argumanina itirazini nasil temellendiriyor?

3- Hume neden-sonuc iliskisi anlayisimizi nasil analiz ediyor? Hume'un nedensellik konusundaki supheciligini nasil aciklarsiniz?

4- Hume'un Ampirizmi, onun zihin felsefesinde nasil temellendirilir?

 

Saygilarimla

 

Link to comment
Share on other sites

  • evrenselbirey başlığı Felsefe ve Filozoflara Dair Sorular olarak değiştirdi
On 2/20/2022 at 2:29 AM, aynar said:

Bu arada, şu notu da düşeyim...

Stephen Hawking, 2010'da çıkan "Büyük Tasarım" isimli kitabında, evrenin kökenini açıklamak için tanrıyı araya sokmanın gereksiz olduğunu yazmış.

http://tanrivarmi.blogspot.com/2010/09/stephen-hawking-tanriya-gerek-yok.html

Sayin aynar,

Paylasiminiz icin cok tesekkurler. Tanri, bir kelime olarak sozluklerde vardir. Bir dini, sosyal yada ontolojik bir kavram olarak vardir. Yani bir kelimedir. Dolayisiyla bu kelimenin evreni yada icindeki seyleri yaratmasini birakin, bir kibrit copunu bile yaratamaz; cunku kelimeler sadece harflerden olusur. Dolayisiyla evreni 'tanri'nin yarattigina olan inanc bostur. Fakat, diger soyutlar gibi, tanrilari insanlar yaratmistir. Tanri gibi butun kavramlar insanoglunun ontolojik birer urunudur. 

 

Burada bir "YARATICI"dan bahsedeceksek, bu yaratici da; kavramlari yaratan insan turudur. Yani, tek yaratici insandir. 

 

Saygilalarimla

Link to comment
Share on other sites

On 2/20/2022 at 3:27 AM, Ateist-Bakış said:

Vay be.
Yüce imamımız lütfetmişler engin bilgileriyle biz fanileri aydınlatacak.
Ukalalık.

Hume'un tasarim argumanindan baslayalim o halde. Madem aydinlanmaya ihtiyaciniz var. Yardimci olmak isterim. Simdi -Berkeley'den farkli olarak, hatta Lock'u da sayabiliriz ama gerek yok-, Hume'un kati Ampirizmi, onu din konusunda suphecilige goturur. Sansur veya zulumden kacinmak icin, 18. yuzyilda dini elestirenler cesitli sekillerde politik davrandilar. Hume'un dini inanca en erken meydan okumasi olan mucizeler hakkindaki denemesi, Treatise of Human Nature'indan (İnsan Dogasi Uzerine Bir İnceleme) cikarilmis ve daha sonraki Inquiries Concerning Human Understanding Inquiries'de yayimlanmistir.

Hume bu makalesinde mucizelere olan inancin asla rasyonel olamayacagini savunur. Mucize, Ilahi iradeden kaynaklanan tabiat kanunlarinin ihlali olarak anlasilir. Yani, savunanlar genelde bu ifade ile savunur. Ancak Hume'a gore, genel olarak deneyimimizin kanitlarinin agirligi, bize, daha guclu bir neden sunacaktir.

Hume, dini inanclari mucize temelinde kanitlamaya calisan kisisel tanikliklar hakkinda der ki, bir mucizeden bahsetmek icin hicbir sahitlik yeterli degildir.

18. yuzyilda egitimli insanlar arasinda dini inancin sadece Ilahi vahiy tarafindan degil, ayni zamanda dogal dunya deneyimlerimizle de desteklendigi dusunuluyordu.

Dogal dunyaya baktigimizda, seylerin dogal duzeninde etkileyici bir uyum buluruz. Cesitli turlerin tumu cevrelerine cok uygun hareket etmektedir ve ekolojik 'duzen", organizmanin cevrelerinde oynadigi cesitli roller tarafindan korunur.

Bir aciklama arayan zihin icin dunyada buldugumuz duzen ve uyum, Ilahi bir yaraticinin kasitli calismasina benzer. Bu dusunce cizgisi, Tasarimdan Argumani olarak bilinir. Hume'un olumunden sonra yayinlanan Dialogues of Natural Religion adli son calismasi, Tasarim Argumani da dahil olmak uzere Tanri'nin varligina dair bircok argumani adeta baltalar.

Hume'a gore Tasarim Argumani analoji yonunden zayif bir argumandir.

Makinelerin insan tasariminin urunu oldugunu dusunmek icin sebeplerimiz var cunku onlarin uretim araclarina asinayiz. Ama evren soz konusu oldugunda bizim bir benzerimiz yok. Yaratilisini gozlemlemedik. Biz, makineleri yaratip birseyler yaratabiliyoruz. Buradan hareketle, evrenin de bir baskasi tarafinfan yaratildigini dusunmek sacmalik olur. Cunku, ortada analoji yapabilecegimiz karsi taraf yoktur. Bunu hic gozlemlemedik. Yani kiyaslama yapabilmemiz icin ayni kosul ve karakterlerden bahsetmemiz lazim. 

Burada bir benzetme yapilacaksa, insan bir masayi yaratiyorsa, insanin evreni de yaratip yaratamamasi durumu goz onunde bulundurulmalidir. 

Dogada duzenlilikler buluyoruz, ancak doganin yalnizca asina oldugumuz kucuk kosesini gozlemlemekteyiz. Hume'a gore, buldugumuz duzenlilik, (duzen ve uyum), akilli bir tasarimci icin yeterince kanit saglamiyor.

Ancak, dogal dunyanin bir tasarimcinin isciliginin izlerini tasidigini dusundugumuzu varsayalim. Asina oldugumuz tek tasarimci turu, bizim gibi insanlar. Ancak bu bize, varliklarin karmasik yapisinin tasarimcisi olabilecegi hakkinda pek bir sey soylemez. Bu nedenle, tasarim goruntusunun oldugunu varsaysak bile, onun kisisel bir tanrinin ya da iliski kurabilecegimiz herhangi bir tur varligin urunu oldugunu dusunmek icin cok az nedenimiz var.

Charles Darwin'in dogal secilim yoluyla evrim teorisi, yasam formlarinda tasarimin ortaya cikisinin naturalist bir aciklamasini saglar.

Ilahi bir yaraticinin tasarim hipotezine karsi gelismis bir naturalist alternatif sunmasi sayesinde, Darwin muhtemelen Tanri'nin varligina iliskin tasarim argumanini baltalamada daha buyuk bir etkiye sahipti oldu. Ayrica, Darwin, Hume'u en cok etkilendigi kisiler arasinda sayar. 

Daha fazla bilgi icin, sorulariniz varsa; buyrun, paylasabilirsiniz.

Link to comment
Share on other sites

A priori bir şey olamaz, saçmalıktır.
Her şey a posteriori'dir.
İdealizm ihtimal ve olasılık tayininde sık sık a priori adımlar atar.

Kısaca idealizm  "sonuçlar her ne kadar şu istikamette olsa da, şu istikamette olma olasılığı da yoktur diyemeyiz"
Bu yaklaşımla bilimi, düşünceyi, bilgiyi zehirlerler. Üretilen tüm argümanlar zehirlidir ve bu zehrin argümanı hep a priori'dir.
Yani ihtimal yaratmak için a priori bir dünyaya adım atarlar.
Bunun mağarada bana melek geldi veya ben tanrıyı gördüm diyen bir peygamberle farkı yoktur.
O yüzden siz tüm idealistler hastasınız.

Hastalığınız öyle ileri boyuttaki elde edilmiş ve doğrulanmış tüm bilimsel sonuçların altına üstüne küçük notlarla bu saçmalıklarınızı ihtimal diye not düşüyorsunuz. Bunu bir de kültür ve etik olarak yapılması gereken diye lanse ediyorsunuz.

Senin kesinlik aleyhine üreteceğin tüm şüpheler apriori'dir.
Bu da kesindir.

Şu da olabilir, bu da olabilir, bu da ihtimal dahilindedir, vs vs Allah Allah suphanallah yani :)

Link to comment
Share on other sites

2 hours ago, Ateist-Bakış said:

A priori bir şey olamaz, saçmalıktır.
Her şey a posteriori'dir.
İdealizm ihtimal ve olasılık tayininde sık sık a priori adımlar atar.

Kısaca idealizm  "sonuçlar her ne kadar şu istikamette olsa da, şu istikamette olma olasılığı da yoktur diyemeyiz"
Bu yaklaşımla bilimi, düşünceyi, bilgiyi zehirlerler. Üretilen tüm argümanlar zehirlidir ve bu zehrin argümanı hep a priori'dir.
Yani ihtimal yaratmak için a priori bir dünyaya adım atarlar.
Bunun mağarada bana melek geldi veya ben tanrıyı gördüm diyen bir peygamberle farkı yoktur.
O yüzden siz tüm idealistler hastasınız.

Hastalığınız öyle ileri boyuttaki elde edilmiş ve doğrulanmış tüm bilimsel sonuçların altına üstüne küçük notlarla bu saçmalıklarınızı ihtimal diye not düşüyorsunuz. Bunu bir de kültür ve etik olarak yapılması gereken diye lanse ediyorsunuz.

Senin kesinlik aleyhine üreteceğin tüm şüpheler apriori'dir.
Bu da kesindir.

Şu da olabilir, bu da olabilir, bu da ihtimal dahilindedir, vs vs Allah Allah suphanallah yani :)

Sayin ateist bakis,

 

1- Ben, Tanriya, dine yada herhangi bir inanca sahip degilim. Tanri’nin insanlar tarafindan yaratildiginin bilgisini epistemoojik olarak ortaya koyarim. Tanriya inanmadigim gibi, metafizik hic bir goruse de inanmam. Yani ruhlara da inanmam. 
 

Bunla beraber, hicbir dine, kitaba, peygambere, gunaha ve sevaba da inanmam. Bunlarin da insanlar tarafindan uretildigini yani uyduruldugunun  bilgisini ortaya koyarim.

dolayisiyla idealist degilim. Inanc sahibi degilim.  

 

2- Bunu gordugunuz halde bana idealist etiketi yapistiriyorsunuz. Bu sizin terbiyesizliginiz. Bu bir cahillik ve terbiyesizliktir.

 

 

3- Her mesajimin altina idealism zirvasini tekrarliyorsunuz. Hicbirinde konu bu olmamasina ragmen. 
 

yani surekli konu disi anlamsiz seyler yaziyorsunuz. 

 

4- soylemedigim seyleri ben soylemisim gibi ifade edip, kendi kucuk aklinizla beni curutmeye kalkiyorsunuz. Buna fallacy yani mantik hatasi denir. 
 

Nedenini bilmedigim sekilde satasmaci bir dil ile ilgisiz seyler yazdiginiz, kendinizce karsi uyenin kisiligine saldirdiginiz icin sizi artik ciddiye almamaya karar verdim.

 

sizi artik CIDDIYE ALMIYORUM.

Cunku ciddiye alinacak biri degilsizniz bu yonlerinizle.

 
 

Cahil insanlar, kisileri tartisir, zeka sahibi insanlar konuyu ve fikri tartisir. Siz, konuya iliskin yazmiyorsunuz surekli sahsima yonelik yaziyorsunuz. Ustelik anlamsizca seyler uydurup kendi uydurdugunuz dusmana saldiriyorsunuz. 
 

bilgi sahibi olmadiginiz icin, ortaliga kufur edip, saldiriyirsunuz. Yani ortalama bir muslumandan asagi bir yaniniz yok. 
 

bu yonunuzle iki kelimeyi medenice konusamayan, insanlara onlrin sahsina saldiran hanzolarlan ne farkiniz kalir!

 

bunu kendinize niye yakistiriyorsunuz? Cunku bu sekilde yapirsunuz.

 

Her ne olursa olsun, sahsima yonelik lutfen yazmayin.


yok, hastayim, adi bir insanim ve sahsiniza yonelik yazacagim diyorsaniz da sizin hicbir yazinizi okumayacagim ve 

 

sizi dikkate almayacagim.

 

lutfen saygili olun.

saygiyla konusun.

 

sahislara yonelmeyin 

 

sahsima yonelik etiketleme yapmayin.

 

Taciz etmeyin.


Rahatsiz etmeyin.

 

konuyu tartisin.

 

safsata uretmeyin.

 

etrafa hakaret edip durmayin. 
 

yani insan olmaya calisin.

 

** terbiyesizliginiz yuzunden moderasyon geregini yapmadigi surece artik burada yazmayacagim. Bu son yazimdi. Siz, kendi halinizle eglenmenize bakin. 

 

 

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

3 hours ago, evrenselbirey said:

Sayin ateist bakis,

 

1- Ben, Tanriya, dine yada herhangi bir inanca sahip degilim. Tanri’nin insanlar tarafindan yaratildiginin bilgisini epistemoojik olarak ortaya koyarim. Tanriya inanmadigim gibi, metafizik hic bir goruse de inanmam. Yani ruhlara da inanmam. 
 

Bunla beraber, hicbir dine, kitaba, peygambere, gunaha ve sevaba da inanmam. Bunlarin da insanlar tarafindan uretildigini yani uyduruldugunun  bilgisini ortaya koyarim.

dolayisiyla idealist degilim. Inanc sahibi degilim.  

 

2- Bunu gordugunuz halde bana idealist etiketi yapistiriyorsunuz. Bu sizin terbiyesizliginiz. Bu bir cahillik ve terbiyesizliktir.

 

 

3- Her mesajimin altina idealism zirvasini tekrarliyorsunuz. Hicbirinde konu bu olmamasina ragmen. 
 

yani surekli konu disi anlamsiz seyler yaziyorsunuz. 

 

4- soylemedigim seyleri ben soylemisim gibi ifade edip, kendi kucuk aklinizla beni curutmeye kalkiyorsunuz. Buna fallacy yani mantik hatasi denir. 
 

Nedenini bilmedigim sekilde satasmaci bir dil ile ilgisiz seyler yazdiginiz, kendinizce karsi uyenin kisiligine saldirdiginiz icin sizi artik ciddiye almamaya karar verdim.

 

sizi artik CIDDIYE ALMIYORUM.

Cunku ciddiye alinacak biri degilsizniz bu yonlerinizle.

 
 

Cahil insanlar, kisileri tartisir, zeka sahibi insanlar konuyu ve fikri tartisir. Siz, konuya iliskin yazmiyorsunuz surekli sahsima yonelik yaziyorsunuz. Ustelik anlamsizca seyler uydurup kendi uydurdugunuz dusmana saldiriyorsunuz. 
 

bilgi sahibi olmadiginiz icin, ortaliga kufur edip, saldiriyirsunuz. Yani ortalama bir muslumandan asagi bir yaniniz yok. 
 

bu yonunuzle iki kelimeyi medenice konusamayan, insanlara onlrin sahsina saldiran hanzolarlan ne farkiniz kalir!

 

bunu kendinize niye yakistiriyorsunuz? Cunku bu sekilde yapirsunuz.

 

Her ne olursa olsun, sahsima yonelik lutfen yazmayin.


yok, hastayim, adi bir insanim ve sahsiniza yonelik yazacagim diyorsaniz da sizin hicbir yazinizi okumayacagim ve 

 

sizi dikkate almayacagim.

 

lutfen saygili olun.

saygiyla konusun.

 

sahislara yonelmeyin 

 

sahsima yonelik etiketleme yapmayin.

 

Taciz etmeyin.


Rahatsiz etmeyin.

 

konuyu tartisin.

 

safsata uretmeyin.

 

etrafa hakaret edip durmayin. 
 

yani insan olmaya calisin.

 

** terbiyesizliginiz yuzunden moderasyon geregini yapmadigi surece artik burada yazmayacagim. Bu son yazimdi. Siz, kendi halinizle eglenmenize bakin. 

 

 

Bütün bu saçmalıklara cevap veriyorum.
Hayır.
Ama yine de teşekkürler.
Yalanın verdiği mutluluktansa gerçeğin ıstırabıyla yaşarım ve yalancılara ıstırabı yaşatırım.
Senin kafanda dolaştırıp durduğun idealist saçmalıklar yüzünden tüm çocuk tecavüzleri, katliamlar, nefret, yalan, dolan bu dünyada.
Gerçeklik gölünün yüzeyinin durgunlaşmasına izin vermiyorsunuz siz idealistler. Taş sektirip duruyorsunuz.
O dalgalanma zincirleme reaksiyona yol açıyor ve işin ucu bir çocuğa tecavüz etmeye karar veren manyağa kadar uzuyor.
O gölü bulandıranlardan biri de sensin.

Aslında otur da bak.
Gerçek ve kesin adına hiç bir şey yok sende.
Ne bilgide gerçekle yüzleşebiliyorsun, ne araştırmada.
O yüzden idealist saçmalıkları paylaştığın, itibarlı bir bilgiymiş, olguymuş gibi anlattığın her yalanı düzelteceğim. 
Seni de bunu tekrarlamaman için caydıracağım.
Yani her seferinde ağlayacaksan işimiz var.
Ayrıca saygı kazanılır.
Bankamatikte tuşlara basarak para alamıyorsan bankamatiği kötü, saygısız, kusurlu ilan edip ağlamak da nereden çıktı?
Bilgi beraberinde ukalalık getirmez.
Olgunluk getirir.
Sende ukalalık varsa, sahip olduğun şey bilgi değildir.

Yani en azından Türkçe harf bile kullanmıyorsun ya.
Bundan daha büyük hakaret mi olur? Klavyen yoksa sanal klavye kullan, acı çek, çaba sarf et.
 

Link to comment
Share on other sites

3 hours ago, Charles Dawkins said:

@evrenselbirey Ben sizi öldü sanıyordum. (Evrensel insan miydi eski nickiniz?)

 

 

Sayin kavak'in da dedigi gibi farkli kisileriz. Farkli karakterlere ve fikirlere (bazi konularda) sahibiz. Nicklerimiz benzer. Biz yillarca ozel ve gercek yasamda da gorusur, bilgi alisverisinde bulunurduk. Maalesef hocam, en iyi dostum evrensel insan 2008 yilinda kanser tedavisi gorurken, son ameliyattan kalkamadi. Bizleri gozu yasli birakti. Hala acisi gitmedi. Son haftasinda dahi, felsefe yapiyordu. Olmeden once yazarsam, bu rumuzla yazacagima dair soz verdim. Kisisel bir karardir. Dikkatiniz icin tesekkurler.

Link to comment
Share on other sites

Evrensel insanı hatırlıyorum.
İstikrarlı bir idealist saçmalık üreticisiydi.
Su demezdi de suyunun suyunun suyu derdi.
Yoğun cebelleşmeler olduydu ateistforumda onla.
Ne dediğini benden başkası anlamadığından ekseriyetle ben tartışırdım veya tartışmalarında olurdum.
Kesinlik yok edicisi, sis bombacısı.
Başka bir şey değil.

Ama 2008, 14 yıl önce, o kadar gerilerde değildi bu anılar. Eminim.

Link to comment
Share on other sites

@evrenselbirey

Geçmişte başka bir yerde sorduğum bir soruyu sormak istiyorum.

Evrende mutlak düzen var mıdır?

Evren determinist midir?

Eğer evren determinist ise evrende mutlak düzen vardır denebilir mi?( Çünkü evrende indeterminist olaylar varsa evren determinist diyemeyiz. Evrende determinizm var deriz. Direkt kendisine öyle -determinist-diyemeyiz.)

Link to comment
Share on other sites

11 hours ago, Charles Dawkins said:

@evrenselbirey

Geçmişte başka bir yerde sorduğum bir soruyu sormak istiyorum.

Evrende mutlak düzen var mıdır?

Evren determinist midir?

Eğer evren determinist ise evrende mutlak düzen vardır denebilir mi?( Çünkü evrende indeterminist olaylar varsa evren determinist diyemeyiz. Evrende determinizm var deriz. Direkt kendisine öyle -determinist-diyemeyiz.)

Sayin Dawkins,

Ilk olarak sunu soylemem gerekiyor: Evrende duzen yok. Olmasi da neredeyse imkansiz. Isterseniz konuyu daha sonra detaylandirabilirim.

Ikincisi Determinism derken ne demek istiyorsunuz? Sizi daha iyi anlamamiz ve cevap verebilmemiz icin biraz daha acar misiniz? 

Fiziksel determinizmden mi bahsediyorsunuz? Yoksa felsefi determinizmden mi bahsediyorsunuz? Cunku pek cok cesidir vardir determinizmin. Bunlara ornek verecek olursak, 

  • Causal determinism
  • Nomological determinism
  • Necessitarianism
  • Predeterminism
  • Fatalism
  • Theological determinism
  • Logical determinism

vs. diye uzar gider. Kavramsal olarak bunlara yabancilik cekerseniz, siz kendi goruaunuzu ifade edin. 

Iki link veriyorum simdilik. Biri genel yaklasim, digeri ornegin causal determinism uzerine. Siz, konuyu biraz acarsaniz, yardimci olmus olursunuz. Daha sonra biz de konuyu detaylandiririz. 

 

Saygilarimla

 

Link to comment
Share on other sites

On 27.02.2022 at 06:18, evrenselbirey yazdı:

Sayin Dawkins,

Ilk olarak sunu soylemem gerekiyor: Evrende duzen yok. Olmasi da neredeyse imkansiz. Isterseniz konuyu daha sonra detaylandirabilirim.

Ikincisi Determinism derken ne demek istiyorsunuz? Sizi daha iyi anlamamiz ve cevap verebilmemiz icin biraz daha acar misiniz? 

Fiziksel determinizmden mi bahsediyorsunuz? Yoksa felsefi determinizmden mi bahsediyorsunuz? Cunku pek cok cesidir vardir determinizmin. Bunlara ornek verecek olursak, 

  • Causal determinism
  • Nomological determinism
  • Necessitarianism
  • Predeterminism
  • Fatalism
  • Theological determinism
  • Logical determinism

vs. diye uzar gider. Kavramsal olarak bunlara yabancilik cekerseniz, siz kendi goruaunuzu ifade edin. 

Iki link veriyorum simdilik. Biri genel yaklasim, digeri ornegin causal determinism uzerine. Siz, konuyu biraz acarsaniz, yardimci olmus olursunuz. Daha sonra biz de konuyu detaylandiririz. 

 

Saygilarimla

 

1- Fizik yasaları en basitinden düzen değil midir? Düzenin tanımı gereği konuşuyorum. Sonra insan vücundaki sindirim, boşaltım sistemleri... Bunlar düzen sayılmaz mı? 

 

2- Evet bu kavramlara bir hayli uzağım ve ne yazık ki ingilizcemi faha geliştirmedim. Haliyle bu linklerden faydalanamıyorum. Ama aklımdaki determinizm tanımını söyleyeyim size.

En basitinden neden sonuç ilişkisi, nedensellik. Bunlara determinizm diyorum. 

Link to comment
Share on other sites

 

10 hours ago, Charles Dawkins said:

1- Fizik yasaları en basitinden düzen değil midir? Düzenin tanımı gereği konuşuyorum. Sonra insan vücundaki sindirim, boşaltım sistemleri... Bunlar düzen sayılmaz mı? 

 

2- Evet bu kavramlara bir hayli uzağım ve ne yazık ki ingilizcemi faha geliştirmedim. Haliyle bu linklerden faydalanamıyorum. Ama aklımdaki determinizm tanımını söyleyeyim size.

En basitinden neden sonuç ilişkisi, nedensellik. Bunlara determinizm diyorum. 

 

Merhaba,

Ingilizce ile arastirma yapmaniza gerek yok gibi duruyor. Sanirim Turkce kaynaklar da bulabilirsiniz. Ben, Turkce kaynaklara uzak oldugum icin Ingilizceden ornek verdim. Kusura bakmayin. Farkli bir kaynak bulmaya calisacagim. Fakat kisaca sorulariniza cevap vermek isterim.

1- Fizik yasaları en basitinden düzen değil midir? Düzenin tanımı gereği konuşuyorum. Sonra insan vücundaki sindirim, boşaltım sistemleri... Bunlar düzen sayılmaz mı?

Hayir sayilmaz. Ne fizik yasalari, ne vucudumuzdaki organlar ve sistemler ne de dogada gordugumuz farkli dizayn gibi gorunen seyler bir duzen degildir. Duzen, sadece ve sadece insan turu tarafindan olgulari, bilgiyi yada fenomeni kategorize etmek, sistemlestirmek- duzenlemek icin kullandigi bir yontemdir.

Duzen-duzenli-duzenlemek gibi kavramlar sadece biz insan beyninin bir ozelligidir. Dolayisiyla insan disinda hic bir canli yada kavram (insan-disi hayvanlar ve tanri) duzenleme yetisine sahip degildir. Burada Tanri, insan ve insanlik disidir. Biz, ne demistik, duzenleme sadece insanin zihinsel, bilgisel, bilissel yani cognitive ve noumenal ozelligidir. 

Bu sebeple, duzenleme/tasarimlama insani bir kavramdir ve insan disinda hic bir fenomen/varlik bu zihinsel yetiye sahip degildir. Tanri bir insan olmadigi icin bir duzenleme yapamaz.

Ustelik, tanri bir kelimedir; sosyal, dinsel, kulturel ontolojik bir kavramdir. Yine bu kelimeyi sadece insan turu sahip oldugu beyin, zihin yetisiyle uretir. Yani, tanri kelimesi insanin urettigi bir kelimeden, fikirden, bilgiden, dusunceden baska bir sey degildir.

O halde tanri, bir kelime, bir dusunce bir kavram olarak vardir. Fakat bilinc sahibi, yaratici, bilge, cezalandirici, dusunen, tasarimlayan, yaratan gibi bilissel temelde tanri yoktur. Bir kelimenin, dusuncenin, fikrin, kavramin birakalim bir evreni yaratmayi, bir toplu igneyi dahi yaratmasi beklenemez. 

Soyle bir deney yapalim sizinle.

Aklinizda bir tanri yaratip, bu tanriya kendinizi inandiridiginizi farz edin. Zihninizde bu tanriyi kabul ettiniz, belki de farkli ozelliklerle baska baska nitelikler de yuklediniz. Bir baskasina bu tanriyi aktardiginizi farz edelim. O arkadasiniz da sizin tanriniza inandi.

Simdi durup dusunun, sizin tanriniz, bir evren yaratsin. Epey bir beklediniz ve yaratilan bir evren, para, araba, kadin vs yaratmadi tanriniz. Yarattigina sahit oldunuz mu? Hayir. neden?

Cnku sahiplendiginiz ve zihninizde inanc ile sabit tuttugunuz tanri, SADECE BIR DUSUNCEdir. Bu dusunceyi bir kavram ile ozdeslestirdiginiz vakit tanrinizi sozel ve zihinsel olarak formule etmis oldunuz, o kadar.

Yani, sahip oldugunuz tanri kavrami bir sey tasarlamadi, aksine SIZ TASARLADINIZ o tanriyi. 

Burada da ayni sey gecerli. Tanri, ontolojik bir kavram olarak vardir. Sozluklerde, kitaplarda bu kavrama rastliyoruz. Bu kavramin nerden geldigini sorguladiginizda illaki bir insan evladi tarafindan ifade edildigine sahitlik edeceksiniz. Bir inanc, bir dusunce, bir fikir organlarinizi, dunyanizi, evreninizi yaratamaz. Yaraticiyi ariyorsaniz, bu yaratici mutlaka kavramin yaraticisi olmasi sebiyle sadece INSANDIR.

Yani INSANDAN BASKA BIR YARATICI YOKTUR. .

Kavrami sadece insan yaratir; yaratilan kavram sadece insana aittir. 

Yani buraya kadar duzenlemek/tasarimlamak kavramlarinin sadece bir insan beyninin zihinsel, bilissel ve bilgisel yetilerinin bir urunu oldugunu, tanrinin da bir kavramsal gerceklige sahip olmasina ragmen bunun disinda bir gercekliginin olmadigini gostermeye calistim. 

Biyolojik olarak da baktiginizda bir "amac" goremezsiniz. Yine amac dedigimiz sey insnanidir. Insana aittir. 

Evrimin bir amaci yoktur; Surekli gelisen tek sey, bireylerin kendi cevrelerine uyum saglamalaridir. Cevre degistigi icin, bu "ilerleme, gelisim" her zaman goreli kalir - yani bir ortama uyum saglamaya gore ilerleme.

Evrimin bir “amacindan, hedefinden” bahsedeceksek, bu "amac" en basit idafe ile genlerin kopyalanma basarisidir. Ancak bu da stratejik olarak planlanmis bir sekilde gerceklesmez, cunku evrim – mecaz anlamda tekrar konusursak – “kor ve kayitsizdir”. Ortam neyse, mutasyonlar ne yondeyse, gen akisi neyse ona gore olur hersey. 

Link to comment
Share on other sites

@evrenselbirey Yani size göre tanri numenal olduğu için her şartta kanıtlanamaz ve insan tarafından yaratılmış bir varlık midir? Sizin felsefenize göre gerçek bir tanridan söz etmek dahi imkânsiz oluyor çünkü fenomenal değil? Bu bildiğimiz pozitivizm değil mi? Ve aynı pozitivizme göre düzeninde doğada olmadığını birnevi "matematik ve mantık" olduğunu mu söylediniz?

Link to comment
Share on other sites

37 minutes ago, Charles Dawkins said:

@evrenselbirey Yani size göre tanri numenal olduğu için her şartta kanıtlanamaz ve insan tarafından yaratılmış bir varlık midir? Sizin felsefenize göre gerçek bir tanridan söz etmek dahi imkânsiz oluyor çünkü fenomenal değil? Bu bildiğimiz pozitivizm değil mi? Ve aynı pozitivizme göre düzeninde doğada olmadığını birnevi "matematik ve mantık" olduğunu mu söylediniz?

Tanri bir kelime/kavram ve sosyal bir bilgidir. Bu anlamda vardir. Bu kavrami - ve diger her kavramda oldugu gibi - sadece insan yaratir ve bilgisini sadece insan ortaya koyar. Yani istesek de istemesek de tanri bir kelimedir, dusuncedir, fikirdir ve sadece insanin bilissel yetisine gore sekillenip uretilir.

Uretilen dusunce kavram ile ozdeslestirilip ifade edilir. Dolayisiyla tanri'nin "yaratici" anlaminda var olmasi mumkun degildir; cunku kendisi yaratilmistir.

Yani, bu bir bilgidir ve bilgi de insan tarafindan yaratilir.

Bana insan tarafindan yaratilmayan ve ifade edilmemis olan bir bilgi-kelime-kavram soyleyebilir misiniz? Sanirim bu mumkun olmayacak cunku bu kavrami ifade ettiginizde zaten sizin tarafinizdan yani bir insan tarafindan yaratilmis oldu. Demek ki kelime, kavram, bilgi sadece insanin urettigi birer fenomendir. 

Bu anlamda tanri kanitlanamaz demiyorum; tanri kavramsal bir bilgidir ve insan urunudur diyorum. Onu reddetmiyorum, ne tarafinda ne de karsi tarafinda yer almiyorum. Sadece insan urunu oldugunun epistemolojik bilgisini veriyorum. Bu anlamda ateist yada teist de degilim.

Bakin, sadece tanri degi, tum bilgisel seyler insan urunudur. Pozitivizm farkli bir alandir. Pozitivizm, bilginin duyularla deneyimlenebilen veya mantikla kanitlanabilen seylerden geldigini belirten teoridir, ancak bilginin yapilandirilmis oldugu, insanlarin bilgiyi zekalari, bilimsel, bilissel deneyimleri, deneyleri ve dunya ile etkilesimleri yoluyla insa ettigini belirten epistemolojik bir yontemdir. Yani, bu da benim bilgi teorimdir. Bilginin yapilandirilmis oldugu uzerinedir. Bilgiyi yapilandiranin da insan oldugudur. 

 

Link to comment
Share on other sites

7 hours ago, Charles Dawkins said:

@evrenselbirey Yani size göre tanri numenal olduğu için her şartta kanıtlanamaz ve insan tarafından yaratılmış bir varlık midir? Sizin felsefenize göre gerçek bir tanridan söz etmek dahi imkânsiz oluyor çünkü fenomenal değil? Bu bildiğimiz pozitivizm değil mi? Ve aynı pozitivizme göre düzeninde doğada olmadığını birnevi "matematik ve mantık" olduğunu mu söylediniz?

Sayin Dawkins, 

ve

Sayin diger uyeler;

 

 

Size iki arguman yazacagim. Biraz beyin mantik egzersizi yapip, uzerinde dusunelim. Sorun nerede bulalim. Bu argumanlari mantik esas alinarak sizin icin hazirladim.

 

A. Cosmological Arguman

  1. Var olan hersey var olmaya basladi. ______________________( 1. Oncul)
  2. Evren vardir. _____________________________________________(2. Oncul)
  3. Evren var olmustur. ._____________________________________ (1 ve 2. Onculden cikan Sonuc)
  4. Hic bir sey kendi kendini var edemez. ____________________(4. Oncul)
  5. O halde evren disinda bir sey evreni var etmistir. _________(3. ve 4. Onculden cikan sonuc)

 

 

Simdi yukarida yazdigim argumani daha acik bir sekilde yazacagim.

 

 

B. Cosmological Arguman

  1. Her olayın bir önceki nedeni vardır._____________________________________________(1. Oncul)
  2. Nedensel olaylar zincirinde geriye doğru bakıldığında Iki sey goruruz:__________(2. Oncul)
  3. A. Olaylarin sonsuz geri dongusu ___________YADA
  4. B. Bir ilk neden._____________________________(Tanri)
  5. Sonsuz donguyu kabul edemeyiz_______________________________________________(5. Oncul)
  6. O halde bir ilk neden vardir. ____________________Tanri____________________________(Oncullerden cikan Sonuc)

 

Bu iki arguman da sonucu oncullerden cikmasina ragmen problemli gorunuyor. 

Buradaki problem/ler/i bulabilir misin? 

Bu konu determinism ile ilgilidir.

 

Daha sonra tekrar konusalim. 

Bu arada sadece sayin Dawkins'e degil,

Diger forum uyelerine de ayni soruyu soruyorum.

Lutfen siz de fikrinizi paylasin.

 

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

4 saat önce, evrenselbirey yazdı:

Sayin Dawkins, 

ve

Sayin diger uyeler;

 

 

Size iki arguman yazacagim. Biraz beyin mantik egzersizi yapip, uzerinde dusunelim. Sorun nerede bulalim. Bu argumanlari mantik esas alinarak sizin icin hazirladim.

 

A. Cosmological Arguman

  1. Var olan hersey var olmaya basladi. ______________________( 1. Oncul)
  2. Evren vardir. _____________________________________________(2. Oncul)
  3. Evren var olmustur. ._____________________________________ (1 ve 2. Onculden cikan Sonuc)
  4. Hic bir sey kendi kendini var edemez. ____________________(4. Oncul)
  5. O halde evren disinda bir sey evreni var etmistir. _________(3. ve 4. Onculden cikan sonuc)

 

 

Simdi yukarida yazdigim argumani daha acik bir sekilde yazacagim.

 

 

B. Cosmological Arguman

  1. Her olayın bir önceki nedeni vardır._____________________________________________(1. Oncul)
  2. Nedensel olaylar zincirinde geriye doğru bakıldığında Iki sey goruruz:__________(2. Oncul)
  3. A. Olaylarin sonsuz geri dongusu ___________YADA
  4. B. Bir ilk neden._____________________________(Tanri)
  5. Sonsuz donguyu kabul edemeyiz_______________________________________________(5. Oncul)
  6. O halde bir ilk neden vardir. ____________________Tanri____________________________(Oncullerden cikan Sonuc)

 

Bu iki arguman da sonucu oncullerden cikmasina ragmen problemli gorunuyor. 

Buradaki problem/ler/i bulabilir misin? 

Bu konu determinism ile ilgilidir.

 

Daha sonra tekrar konusalim. 

Bu arada sadece sayin Dawkins'e degil,

Diger forum uyelerine de ayni soruyu soruyorum.

Lutfen siz de fikrinizi paylasin.

 

 

 

 

Hem benim gördüğüm hem de genelde bu tanrı argümanlarına verilen genel cevap her şartta nedenselliğin sonsuza kadar gittiğidir. Eğer nedensellik sonsuza kadar gitmiyorsa (mesela ikinci argüman) nedenselliğin kırılma noktası illa tanri olmak zorunda değildir. Evren de kırılma noktasi olabilir. İlkini ise cürütemiyorum. Lakin bu argümanın tanrıyı kanıtlayabildiğini düşünmüyorum da zaten. Evrenin dışındaki belirsizlik bile evreni illa tanrı yaratmıştır dememem için yeterli bir sebep.

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, evrenselbirey yazdı:

Tanri bir kelime/kavram ve sosyal bir bilgidir. Bu anlamda vardir. Bu kavrami - ve diger her kavramda oldugu gibi - sadece insan yaratir ve bilgisini sadece insan ortaya koyar. Yani istesek de istemesek de tanri bir kelimedir, dusuncedir, fikirdir ve sadece insanin bilissel yetisine gore sekillenip uretilir.

Uretilen dusunce kavram ile ozdeslestirilip ifade edilir. Dolayisiyla tanri'nin "yaratici" anlaminda var olmasi mumkun degildir; cunku kendisi yaratilmistir.

Yani, bu bir bilgidir ve bilgi de insan tarafindan yaratilir.

 

Bu dediklerinizi bilime dayandırıyor olmalısınız. Yani bir anlamda tek bilgi kaynaginiz bilim? Çünkü üstte dediklerinizin doğru olması için bilimin kabulü sart. Bilimk de eger tek bilgi kaynagi kabul edersek zaten otomatikmen tanrı da insan ürünü oluyor. 

Link to comment
Share on other sites

10 hours ago, Charles Dawkins said:

Bu dediklerinizi bilime dayandırıyor olmalısınız. Yani bir anlamda tek bilgi kaynaginiz bilim? Çünkü üstte dediklerinizin doğru olması için bilimin kabulü sart. Bilimk de eger tek bilgi kaynagi kabul edersek zaten otomatikmen tanrı da insan ürünü oluyor. 

Ben, bilim ve epistemoloji ile bu sonuca variyorum. Suanda bilimin ve felsefenin cagimizda geldigi en guncel, en dogru yer de budur. Her turlu ideolojiyi de reddediyorum. Idealistler ruhu, dusunceyi mutlaklastirip tanrilastirirlar; materyalistler maddeyi tek gercek, tek mutlak kabul ederler. Ben, bunlarin ikisinde de taraf olmak istemiyorum. Ben, seylerin bilgisi ile ilgiliyim. Inanclariyla ilgim, iliskim, bagim yok. 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...