Jump to content

evrensel-insan

Members
  • İçerik sayısı

    3.544
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    391

Everything posted by evrensel-insan

  1. Yetiskin olma yasi,yetiskinligin ne olduguna baglidir. Ben size burdan ornek vereyim. Ilk yetiskinlik yasi, ki buna cinsel iliski ve evlilik dahil 16 nin bitmis olmasidir. Yine ayni yas, yaptiginin sorumlulugunda olarak suclanabilek bir yastir. Birahane, disko v.s. gibi yerlere girmek, kendi basina sigara ve icki almak ve ehliyet alabilme yasi da 18 dir. Yetiskinligin, ne fiziki gelismislik, ne de akil bagli olmuslukla ilgisi yoktur. Genelde cocuklar kiz erkek olsun 9 yasindan itibaren hem fiziksel gelisebilir, hem de akilbagli olabilir. Bu temelde bir kisi kiz veya erkek 16 yasini doldurmamissa, cocuktur 16 yasini doldurmus olan, is bulup calisabilir,kendisi ayri bir evde de kalabilir. Avrupa'da genelde de ayni oldugunu dusunuyorum. Ayrica cografya dan dolayi erken ya da gecgelisimin konu ile ilgili bir bagi oldugunu dusunmuyorum. Mesela zenciler cok cabuk gelisebiliyorlar. Ayrica cocugun gelisimi genetik ve kalitimsal olarak ailesi ile de paraleldir. Saygilarimla; evrensel-insan
  2. Pembe; Birincisi surda anlassalim. Herkesin kisisel dusunce ve yasami kendinedir. Sadece dusunceler yazisir ve tartisilir. Dolayisiyle konu,kisi, kisisellik ve kisilik degil; onlari yonlendiren ve davranisa acan, beyinde yer etmis, ideolojiler, inanclar ve degerlerdir. Eger bunlari tartisacaksak, bunlari bir e gore temelinde tartismak gerekir. Sende insan aradigina gore, sence insan nedir ve nasil olmalidir? Ayrica neden oyle olmalidir? Insani insan yapan degerler nelerdir ve neden onlardir? Insanin ustunde ya da disindainsana yon veren baska bir guc var midir,m varsa nedir? Simdilik bu sorularla basliyalim.
  3. Oldu, bakar ve gerekli gorursem de, yanitimi yazarim.
  4. Yani zihin bosaltimini ve bir cesit, mistik meditasyonu mu oneriyorsun, yoksa baska bir sey mi? Ayrica sence gercek nedir?
  5. Sen neye onem veriyorsun? Saygilarimla; evrensel-insan
  6. Zihin konusu, beynin fenomenal degil; numenal yapisinin bir konusudur. Akli, hafizayi, otomatik kullanimi, zekayi, dusunceyi, bilinci ve farkindaligi icerir. Konusu cognitive science, yani bilissel bilimdir. Bu konu daha once E. Kant tarafindan kim temelinde tanriya verilmistir. Konuyu fenomenal ele alirsak, beynin kendisine yansiyana verdigi !? temelli ve var icerikli algisidir. Zihnin nasil calistigi konusunda ve kullanimi konusunda bugun bilim hala uzerinde calismaktadir. Sonucta konu numenal oldugundan ve goruntu vermediginden,zihnin islevi sadece insanoglunun yasam iliski ve her konudaki dusunce ve davranisinin gozlemi olarak islenip, konu psikolojik ve sosyolojik olarak degerlendirmektedir. Biyolojik olarak beynin loblari ve bolumleri ad olarak ortaya konabilir, ama; tum bu yukaridaki ayrimlar, ideolojilerin, inanclarin, bilimin, felsefenin, dilin v.s. kisacasi insanoglu soyutlamasinin temelidir. Burada onemli olan, beynin hafizadan ve alisilagelmis bir kullanim mi uyguladigi, yoksa hafizada olanlari degerlendirdigi ve sorguladigi midir? Sonucta zihnin ve zihinsel faaliyetlerin her turlu, degisimi ve gelisimi; olanlari uygulamak yerine, sorgulamaya baglidir. Bu da evrimsel degil; devrimsel bir gelismedir. Cunku beyni sorgulayan kisinin kendisidir. Yani kisi beyini sadece kullanmaz, beyini calistirir ve dusundurur de. Oyuzden dusunen beyin ile, kullanan beyin farklidir. Saygilarimla; evrensel-insan
  7. Maalesef, insanoglunun bebegi insan olarak dogsa bile, insandisi ve insanlikdisi yetistiriliyor ve eger bebek bunu sorgulayarak algiliyorsa, ancak o zaman; zihinsel insanlasmaya yonelebiliyor. Bu da basta birey bilinci gerektiriyor ve de insandisi ve insanlikdisindan once bilinc alti, sonra da bilincli rahatsizlik duymak gerekiyor. Sonucta ortada ancak bir sorun varsa,m cozum ondan sonra gelir.
  8. Ahlak kavrami cok kere bahsettiginiz gibi geleneksel motifler icerir. Fakat ne yaparsak yapalim geleneklerimizden vazgecmemiz daha zor sanki.. Yani daha acigi, ahlak kavramina giren seyler, gelenege donustugunde.. Mesela kimilerince, ego'nun geleneksel mutevazilik kavramina ters dususu. Ve akabinde ego'nun insana dusman/kotu bir unsur olarak algilanisi..-neva- Evet, zaten gelenek demek; alisilagelmislik, otomatiklesmislik ve yerlesmislik demek; o yuzden de nesillerden nesillere bir yonlendirim ve yaptirim olarak aktarilir ve hatta uygulamayanlar "asi, bas kaldirici" v.s. ilan edilir. Zaten aklin inandigi bir yonlendirim ve yaptirim olarak sinirlari bunyesinde, vazgecmek yoktur, ancak karsi cikmak vardir. Vaz gecmek, ve/veya arinmak v.s. aklin sinirlari disina cikabilen sorgulamalar icin gecerlidir. Bu da zaten dusuncenin gelenek konusundaki ozgurlugu demektir. Zaten sorunun basini, bu nesilden nesile aktarilan yonlendirim ve yaptirimlarin sorgusuz/sualsiz bir emirmis gibi uygulanisidir. Burada ego'dan ne algilandigina bagli. Cunku geleneklerde bireysel bilinc yoktur ki, ego olsun. Aksine konu toplumsal ve "gorgulu kuslar,gordugunu isler" icerigindedir. Sonucta egonun egosal bir akli dusunce ve davranisi ben bilincli ve kendi bireyci akilcilik cikari bunyesindedir. Bu temelde, nihilizm oncesi bilincli benden bahsetmek zordur. Cunku ortada olan toplumsal kisiliktir, ya da toplum disi asiliktir. Saygilarimla; evrensel-insan
  9. Ateistforumda başlık açan arkadaşlar burada da açarsa faydalı olur herhalde.-pante- Bende o yuzden daha once actigim konulari, bu yeni kitle onunde yeniden dusundursun diye bazi "eski" bassliklarimi konuya giris amaciyla buraya aliyorum. Sonucta zihinsel, dusunsel davranissal yasam ve iliski, sistemlesme ve duzen kurma bilimi, bilimselligi daha net algilama, her turlu inanc ve ideolojileri, degerleri yeniden gozden gecirme ve sorgulama temelinde insanlasma adina her turlu insanoglu beyninde yer etmis, alisilagelmis tartisilagelmis her konunun yeniden gundeme gelmesi,o konunun cok ve farkli duzeyli degerlendirilmesi konunun daha detaylanmasina ve irdelenmesine ve uzerinde daha cok sorgulama yapilmasina neden olur. Saygilarimla; evrensel-insan
  10. Yazar arkadaslar, yaz tatilinde olsa gerek. Donduklerinde, yine ortalik senlenir.
  11. Insanin insana kullugunu red ediyorsun ama, kullugu insandan alip Allah'a veriyorsun. Sen kullugu red etmis olmadigin gibi, Insaninda kendi yarattigina kendinin kulluk etmesini istiyorsun? Insanoglu illa kul olmak zorunda mi? Kullugun mantigi, anlam ve icerigi nedir? Insanoglu neden kendikendini kendine ya da Allah'a kul etsin?
  12. Yasam, istesekte istemesekte "hoscakal" i gecici de olsa dedirtiyor. Asil sorun, hoscakal'in kaliciligidir ve geri donussuz olanidir. Saygilarimla; evrensel-insan
  13. Kadinin "ezilmisliginde" Disinin Rolu Nedir? Insanoglunun tek koken ve temelli dusunce yapisinin ortaya koydugu, iki tane ve birbirine zit fiziksel gorunumu vardir. Erkek ve disi. Tarih boyu bir konu one cikmistir. Erkek her nedense; disinin hep annelik yonunu one cikarmis, buna saygi duymus; ama, disinin kadin yonunu de; "ezmis, ikinci plana itmis, kolelestirmis ve kullanmistir" Ayni fiziksel bedende ayrimlastirilan bu farkta; acaba disinin rolu nedir? Ayni disi bedende; butunlesen annelik ve kadinlik, erkek acisindan, neden bu kadar farkli ve ayrimci bir dusunce ve davranis yaratir ve sistemlesmede rol oynar? Buradaki disinin rolu nedir? Eger bir disinin; bir anne olarak; insanoglunu yetistirdigi ve bilhassa erken caglarda egittigi dusunulurse; bu egitim ve yetistirimi almis, bir kiz veya erkek cocugu; nasil olurda; buyuyunce; kadina baska bir gozle bakar? Eger bir disi, anne olarak kadinliginin "ezilmisligini" istemezse; nasil olurda; erken yaslarda yetistirip egittigi evladi, kadina ayrimci bakarak dusunur ve davranir? Disinin, bu celiskisi nereden gelmektedir? Yoksa; disi de; anne olsa bile sadece tek evrensel dusunce kokeninin karakteristigi olan erkeksel yapi ve tabiatli dusuncemi uretmektedir? Ya da bunun baska bir izahi varmidir? Buradan da; cok net aciga cikmaktadirki; bir DISISEL DUSUNCE ve davranis sekli mevcut degildir. Olanda dogal dusunce de; ERKEKSEL DISILIK DUSUNCESI VE DAVRANISIDIR.
  14. Erkegin "Disilik Cikmazi" Tarihin ilk donemlerinden beri, erkegin; insanoglunu acisindan; bir cikmazi vardir. Bu cikmaz disi ve onun disiligi cikmazidir. Erkegin yasam ve iliskisinde; yarattigi, iki ayri disi turu vardir. Bunlardan birisi kadin, digeri ise annedir. Erkek icin; disi genelde ve gorunuste sadece bir kadindir. Ama, oz ve ozele gelindiginde ve bilhassa aile kavraminin da getirmesiyle goruntudeki kadin, anne olmustur. Bir erkek, eger bir disiyi algilarken; onu anne olarak algilarsa; kendisinin ve neslinin tamamlayicisi olarak gorur. Dolayisiyle onu korur, kollar ve hatta el ustunde tutar. Eger, bir erkek; bir disiyle bu ozellikte bir bagi yoksa; o zaman disiyi kadin olarak gorur. Hem duygulari, hem dusuncesi, hem davranisi; kisaca yanasimi tamamen farklilasir. Daha, sonralari bu aile iliskisi; teyzeleri, halalari, kiz kardesleri, ablalari, esleri, baldizlari, yengeleri, kayinvalideleri,nineleri v.s. getirmistir. Tarihte, sadece anaerkil toplum; erkegin, disiyi; doguran, kendisini ureten ve anne olarak gordugu bir toplumdur. Onun disinda ve bilhassa aile mevhumundan sonra, erkegin disiyi genelde; bir kadin olarak gormesi; sadece ozelde bir anne ve akraba olarak gormesini getirir. Ben, aciklamalarimi yapmadan once-ki o zaman yazimin "evrensel'in kosesi"ne tasinma ihtimali cok yuksektir- Sizlere soruyorum. Erkegin zihniyetinde yer eden ve dusuncesinde yarattigi; disinin bu iki farkli ozelliginin kokeni ve temeli nedir? Neden, birini korumus, kollamis ve kendisinin devami ve tamamlayicisi olarak gormus; digerini ezmis, kolelestirmis, karsisina almis ve "gun yuzu gostermemistir" Erkegin; disiye yanasimindaki bu farkliligin kokeni ve temeli nedir? Bu ayrimsal farki korumasi; genelde insanoglunu ne gibi bir dusunce ve davranisa itmistir? Bu farkin; disi uzerindeki karmasik etkisinin rolu nedir?, yani "ben disi olarak bir annemiyim?, yada erkegin ozel ve ozsel yakinimi?, yada ben bir disi olarak, kadinmiyim?, yani erkegin geneli goruntu olarak algiladigi ve "horgordugu" Umarim, bu yaziyi dilaver'de okur ve bana tarihi bilgi vermek yerine; erkegin disiye yanasimdaki bu "iki yuzlulugunu" izah edebilir. Sizce, insanoglunun; insan olma mucadelesinde; erkek, disiyi nasil gorur ve ozde algilarsa; bu ayrim ve fark ortadan kalkar? Erkek, bu ozel ve genel yanasimini; nasil dengelemelidir ki; insanoglu; insanlik iceren ve insan olan, bir dusunce ve davranis uretiminin yasam ve iliskisini sursun? Erkegin, disilik uzerinde, uyguladigi "ikiyuzlulukte, acaba disinin rolu nedir? Disinin; kadinlik ve annelik dusunce ve davranislarini, nedenleyip sorguladigimizda, acaba; disiligin kendi icindeki; dusunce ve davranis uyusmazliginin da, acaba algisina varabiliyormuyuz? Bir kadin, erkegin eliyle ezildigini gorur ve yasarken; nasil olurda, anne olunca bir erkek evladi kendisini ezen bir zihniyetle yetistirir ve destekler? Neden, bir kadin anne olunca; dogal dusuncenin erkeksel karakteristigini kadina nazaran, daha on plana cikarir? Dolayisiyle; disinin bu kadinin ezilmesindeki; annelik dusunce ve davranisindaki erkeksel karakteristigin rolu, neden bu kadar belirgindir? Bir disi, anne olduktan sonra; acaba, kadinlik yonunumu unutur? Neden, erkeksellik karakterinin erkegi;disinin kadinini ezebilirde,disinin annesini ezemez. Yoksa; ezmesi icin bir neden mi yoktur? Ozaman disiligin temeli; erkeksel karakteristigin ortaya koyusuna gore; fiziksel olarak annede yansidigi icin mi korunur? Ya da dusuncedeki, disilik erkeksel karakteristigin ortaya koyusuna gore, sadece kadinda mi vardir? Erkeksellik, disilik uzerindeki dusunce ve fizikteki bu anne-kadin ayrimini neden uygulamaktadir? Erkeksel karakter; hangi disiligi korur kollar, hangisini kullanir ezer? Erkekselligin; koruyup kolladigi disilikteki-ki dusunce olarak annelik, fiziksel dogum olarak annelik, dogurucu olarak kadin- fark ile; ezdigi ve kullandigi disilikteki-erkek olmayan cins, cinsi beraberlik, erkek icin yaratilan kole, hizmetci v.s. fark; nasil aciklanir? Disinin erkeksel karakter kokenli erkek egemen topluma karsi verdigi mucadelede; kadinlik mi annelik mi, yonu ortaya cikmalidir? Disi hangisidir. Fiziksel olarak; kadin mi?, annemi?, dusunsel olarak; kadin mi?, anne mi? bu erkeksel karakteristikli tek dusuncenin varliginda, disi hangisidir? kadin mi?, anne mi?, dogal dusuncenin erkeksel karakteristiginin dusunen dusuncenin insansal karakteristigine donmesi adina, disi; hangi yonunu one cikarmalidir; kadin mi?, anne mi? Bu temelde; hangi disi erkegi egitmelidir; annemi?, kadin mi? DISI HANGISIDIR?, HANGISI OLMALIDIR?,DISININ BU IKILI BUTUNLUGU NASIL SAGLANMALIDIR?, ERKEK BU KONUDA NASIL EGITILMELIDIR? INSANSAL OLAN HANGI DISIDIR?, KADIN MI?, ANNEMI?, HANGISI DUSUNEN DUSUNCENIN YONLENDIRICISI OLMALIDIR? Bir erkegin, insanoglu olarak; kendisi icin bictigi uc farkli karakter yapisi vardir. Bir erkek dogum ile olum arasi bu uc farki da; yasar ve belirli bir donem sonra ucunu birarada yasar. Bir erkek hangisidir? Evlat mi?, es-koca- mi?, babami? Bir erkek icin; bu ucunden hangisi onun bakis acisini ve dusunsel ve davranissal yasam ve iliskisini belirler? Evlat; bakima, kollanim ve korunuma, yetistirilmeye, egitilmeye ve ogretilmeye; kisaca yasam ve iliskiye hazirlanmasi gereken erkektir. Bizim toplumumuzda, birey yetismediginden de; bu alginin yasi ve duzeyi yoktur. Bir ebeveyn icin evlat evlattir. Koca, yani es; evinin erkegi olmaya, eve ekonomik getirim saglamaya, esini; koruyup kollamaya ve evinin duzenini saglamaya gorevli bir erkektir. Baba ise; ailesinden sorumlu, ailesinin refahi ve huzuru icin calisan; onlarin herturlu yasamsal sorunlarina gogus geren, ailesinin koruma, kollama egitim-ogretim gorevini hem maddi; hem manevi olarak ustlenen erkektir. Buradaki, tanimlar; Anadolunun; tarihsel birikim, deneyim ve bilinc temeli goz onune alinarak verilmistir. Her iki yone de genisletilebilecek tanim icerikleri-modern ve gerici- verilebilir. Ama bunlar Anadolu'nun gercekci yapisina uymaz ve istisna olur. Evet, bir erkegin; evlat mi, es mi, baba mi, olarak hayata bakis acisi; insansal ve antiayrimcidir? Bir disinin, tercih ettigi erkek dusunce ve davranis tipi, hangisidir? ve neden? Disi bu tercihi, hangi bakis acisi kisiligiyle yapar? Kadin mi?, Anne mi?
  15. Erkeksel Disilik Basliktan da; anlasilacagi gibi; insanoglunun dogal dusuncesinin, hic te dusunce siniri icine sokulamayacagi bir baslikla, sizlere; bu basligin ne anlam ifade ettigini ve bu basligin dogal dusuncenin evrensel temeldeki; ctetolojik koken ve yapisinin tam sinirlarini ve sorunsal cikmazini ortaya koymak istiyorum. Once elimizde olan dogal dusunce kavramlarini siralayalim. Iste basligimizin icerdigi kavramlar bunlardir. Bu ne anlama gelir. Dogal dusuncenin koken ve yapisinda; erkek ve disinin sadece goruntusel (fiziksel) olarak var oldugu, ama dusunce de yer almadigi;DISISELLIGIN ISE; HIC BULUNMADIGI, "YOK" SAYILDIGI VEYA GOZARDI EDILDIGI ortaya cikar. Erkeksel disilik ne demektir? Dusunce kokeni olarak erkeksel disilik. Dusuncenin erkeksel, yani X karakterini, ozunu; karsitlik ve ikilem ve goruntusel ve sey olarakta; Y sekillenisi, olusumunun uclemini, yani em-pozitif, tek ve nokta nin noktasal goruntusunu dusunce de, davranisa sunmaktir. Iste bu temelde; dusuncenin ozunde; ne erkek, ne de disi vardir; onun yerine erkeksel karakterli disiligi simgeleyen insanOGLU mevcuttur. Bu insanoglunun ozu bir ikilem; insan ve erkek; insan ve disi; ve de karsitliktir;erkek ve disi. Buradaki bir ikilemde; erkekte gorulur; kendi ve baba; disi de de; anne ve kadin. Ikilem ile karsitlik farkinin daha iyi algilanmasi icin, ikilemin ayni fiziksel yapidan kaynaklandigini; karsitligin ise; iki farkli fiziksel yapidan kaynaklandigini belirtebiliriz. Buradan once, Y uclem goruntusunun nasil olustugunu veya sekillendigini ortaya koyalim. Em pozitif; karsitliklari veren Y nin alt ucudur. Yani, pozitif ve negatifin, cikis noktasi ve de kaynagi em-pozitiftir. Ornek; Hak (em-pozitif) hakli veya hakki (pozitif), haksiz veya hakki degil (negatif) Buradaki em kokeninin, pozitifi, syn,sym yada davranistaki pro; em kokeninin negatifi, anti ya da davranistaki contra. Simdi de ikilemin, nasil teke indirgendigine bakalim. Bu A dir, veya bunda A vardir. Ilkinde, isaret ile (bu) kesinlik (dir); ikincide de; yine isaret ile (bunda) kesinlik (dir) ortak olarak A yi ortaya koyar. Iste A ikilemin teke indirgenmis sekillenisi ve olusumudur. Buradaki A yerine "hak" kelimesini koyabilirsiniz. Iste; tek ve em- pozitif olarak kesistirilen A da; noktadir. DILIN KULAK VE NOKTALAMA KOKEN VE TEMELI; BU KARAKTER VE GORUNUSU OLUSTURMUS VE SEKILLENDIRMISTIR. Dolayisi ile kontrol yaparsak; A noktasi, A ve Karsi A olarak; karsitligi. A var ve A olmak olarak ikilemi verir. Iste bu izahi verebilen ve dogal dusuncenin bunyesinde olmayan ve dogal dusunceyi ortaya koyabilen dusunduren dusunce, yani DISISEL OZ VE KARAKTERDIR. Bu karakterin ortaya konmasinda; ne bir erkeksel karakter, ne de bir bu karaktere sahip olan disilik olusum veya sekillenisi yoktur. Hem erkek ve disi gorunum farkinin farkindadir, hem disinin kadin-anne ikileminin, hem de erkegin baba versiyonunun farkindadir. ERKEKSELLIK VE DISILIK SOZ KONUSU DEGILDIR. ERKEK-DISI AYRIMI SOZ KONUSU DEGILDIR. ANNE-KADIN AYRIMI SOZ KONUSU DEGILDIR. ERKEGIN BABA VERSIYONU SOZ KONUSU DEGILDIR. Tek bir sey vardir soz konusu olan, INSAN ve ONUN FARKLI VERSIYONLARININ ESITLIGI, BIRLIGI, BUTUNLUK VE BERABERLIGI UZERINE YURUTULECEK DUSUNCE VE DAVRANIS. Iste bu tip bir dusunduren dusunce uretimi, INSANIN DISISEL URETIMIDIR. Not: Bu yazi tamamen bir dalalet, aykirilik ve terslik iceren bir dusunce urunudur. Mumkunse; ayni icerikte degerlendirilebilip, algilanmasi istenendir.
  16. Saygideger pante; Her zaman dedigim gibi, bu konular; birey bilinci, bilgi, birikim ve farkindalik gerektiren konulardir. Maaselef, TC'de hic bir zaman birey bilinci yerlesememis ve birey yetistirecek bir egitim ve ogretim mevcut degildir. Konular, yandas icerikli ve "vardir bir bildikleri" icerikli algilanmaktadir. Oyuzxden de, konunun ne oldugu, neyi icerdigi v.s. degil; konunun yandastan yana mi, yoksa karsi taraftan yanami oldugu ayrimciligi belirleyici olandir. Bu da her zaman her konuda, kisileri eklektik, cifte standartli ve neyi savunup, neye karsi ciktigini bilmez yapmaktadir. Hatirlarsan, "taraf psikolojisi" yazimda bunu aciklamistim. Zaten toplum boyle bir durumda olmasa, iktidarlar; boyle tutarsiz, hukuksuz, haksiz v.s. davranamaz. "ben yaparim, olur/ben yaptim oldu" ile "vardir bir bildikleri" birbirine paralel algi duzeyidir. Birey bilinci alinana, kisiler; baskalarina gore hareket etmek yerine, kendi goruslerini ortaya koyana, bilgilenene, bilinclenene ve farkina varana kadar da bu boyle devam edecektir. Buna en guzel atasozu "senin dibin kara" ve seninki benden kara" dir. Yani dip karaligi yarisi ve tartismasidir. Kimse ya neden dibin/dibim kara?" diye dusunmez ve dibini karaliktan kurtarmak mucadelesi vermek yerine, kendi dibinin karasini "saklar/gormez", baskasinin dibinin karasini ortaya koymaya calisir. Bu da sadece ve sadece topluma ve farkli halklarina zarar verir. Olan, topluma olur. Toplumda bu olani baskasinda arar, ya da "vardir bir bildikleri" olarak, kendine "kader" yapar. Saygilarimla; evrensel-insan
  17. Saygideger pante; Bence en iyisi, masumiyetin hukuktaki anlamini sormak lazim. saygilarimla; evrensel-insan
  18. Taa basta yazdigim mesaji dogru durust okusan, bu kadar laga luga yapip ta, benim dedigime geri donmezdin. Evrensel-insan zihniyetinin, hic bir ideolojisi,inanci metafizik ve etik degeri yoktur. Sadece gozlem yapar ve gozlemini dile getirir. Dolayisiyle, bilim ve bilimselligi one cikarmis, aklin sinirlarini, gozlemin dusunce ufkuyla asmis, herhangibir ideoloji ve inancsal bir degeri, tabusu verisi kalmamis ustelik dusunce ufkunu sadece dile getirerek, kimseye hic bir konuda empoze etmeyen ve karismayan, baski kurmayan ve zorlamayan bir zihniyete sahip, birey bilincini tursel bilinc ile ozdeslemis ve her seyin bir insanoglu yaptirilmisligin ve bunun yapi ve isleyisinin bilincine ve farkina varmis ve bu yapi ve isleyisin insan ve insanligi adina, her turlu sorununu dile getiren bir serbest dusunur, dinlerden ozgurdur.-e.i. Oyuzden yazilanlari dikkatli oku, kimseyi kendi aklinin sabiti ile etiketleme. evrensel-insan
  19. Ben diyecegimi dedim,yazacagimi yazdim. Artik yazilanlara gelmeyen bir dusunce belirtimi olmadan da yazmamin bir anlami yok. Yazilanlar, burda sitede, birakalim kimin ne yazdigina ve icerigine onlasr karar versin. Cunku senin aklinin sinirli calismasiyla, sahsim hakkinda verdigin her turlu etiket ve yakistirma, sadece seni baglar beni basglamaz. Dogru da seni baglar, gercegin de seni baglar. Senin dogrun ve gercegin ile hakkimda soylediklerin de seni baglar. Dolayisiyle beni baglayan bir sey yok. Dedigim gibi senin beyin seviyene duserekte, senin verdigin icerikli yanitlara benden bekleme. Senin muslumanliginda, seriatinda,m teslimiyetin de v.s. beni ilgilendirmez, seni ilgilendirir. Durumundan mutlu isen de oyle kalmaya devam edersin. Ayrica daha oncede dedigim gibi, senin siradan beyin duzeyin, cag disi kalmis beynin, benim dediklerimi ne algilayabilecek, ne de degerlendirebilecek duzeyde degildir. Bunun boyle olmadigi da, zaten; her mesajina yansiyor. Ayrica, senin beyin duzeyini onceden algilayamayipta, sana yazdigim mesajlar icin de ozur dilerim. Konu dinlerden ozgur olmak nedemektir,bu konuda yazacak bir dusunden olamayacagin icin, bu baslikta yazacagin hic bir mesajin basligin konusu ile bir bagi yoktur. Yazdigim bu ve bundan onceki mesaj ve yazi dili ve uslubu da, dile getirecegim senin mesajlarina yonelik son mesajdir. Beyinlerimiz farkli dunyalara ait ve ortak hic bir yani yok. evrensel-insan
  20. Neden konuyu uzatmak istiyorsunuz? Aslinda benim adima dile getirdikleriniz, tamamen kendi beyninizin ozellikleri. Bu basligi okuyan bir yazar bunu cok net algilar. Cunku siz dusunce olarak caresizsiniz, teslim olmussunuz ve savunmadan baska da bir careniz kalmamis. Bu da otomatikman, dusunce alis verisini sonlandirir ve sizin savunma icerikli, duygusal inancli bir yazi dili ve uslubu ortaya koymanizi gerektirir. Benim konuyu uzatmam halinde de sizin caresizliginiz, kisisellige yonelmeye ve atisma, satasmaya donusur ve olan da budur. Ben bu konularda yeteri kadar birkime sahip oldugumdan uzatmanin da bir anlamini gormuyorum. Ustelik sizi muslumanliktan vaz gecirme gib i bir amac ta tasimadigimdan, anti musluman bir yazi dili ve uslubu kullaniminas da ihtiyac duymuyorum. Ayni hassasiyeti sizden beklemem de, mantiksal olamayacagindan, bu karsilikli yazismayi surdurmenin de bir anlami yok. Ben dinlerden ozgurlugun ne oldugunu anlatmaya calisirken, siz benim ozgur olunmasi gereken konudaki dinleri ustelik, ozel bir din olan islami savunuyorsunuz Aslinda, sormadan gecemiyecegim, siz bu basliga neden mesaj atma geregi hissettiniz. Siz beyninizin yansittigi yazi dili ve uslubuyla, zaten; dinlerden ozgur olmaniz mumkun degil ki! Dine ve ustelik ozel bir dine, beyninizi ve kendinizi teslim etmissiniz. Ben ise bu baslikta, sizin herseyinizi teslim ettiginiz, ustelik ozel bir dinden, nasil ozgur olacagini, bu baslikta dile getiriyorum. Zaten bu ozgurlugun algilanabilmesi, dinlerden ozgur olabilecek duzeye gelmis beyinler ve dinleri sorgulayan beyinler icin gecerlidir. Sende de boyle bir beyin olmadigi yazilarindan belli zaten. Ozaman neyi tartisiyoruz? Son bir nokta da, en azindan kendini degerlendirmeyi once ogrenmelisin. Cunku baskalarini degerlendirmek, onlara karsi cikmak, aklinca etiket vermek ve aksi yorum yapmak; sadece senin kendini degerlendirmeni erteler ve kendini degerlendirecek duzeye cikamamanin bir bahanesidir. Ama daha once de belirtildigi gibi, inanc ve ideolojilere kendini teslim eden beyinler, zaten vucut olarak ta kendi varliginin farkinda ve bilincinde degildir. Iste bu nedenle de, beyinleri sadece tek tarafli, karsisindakini degerlendirmek, elestirmek v.s. icin calisir. Sonuctabir beynin kendisini degerlendirmesi, sorgulamasi v.s. buyukj bir beyin sicramasi ve bilincini gerektirir. Cunku, bu kendini degerlendirmiyen beyinler, egosal olarak akillarinin inandigi ideolojik dogrulara teslim olmuslardir. Onlar icin bu teslimiyeti sorgulamak mumkun degilidir. Oyuzden de savunmak tan baska, dusunce bittigi yerde de duygusal olarak kisilere yonelmekten ve onlara satasmaktan ve onlarla atismaktan baska, bir careleri de yoktur. Karsi tarafta egosuna teslim olup,yanit verirse; ozaman ortada karsiliki kisisel ve kisilik atismasi v.s. baslar. Maalesef, evrensel-insan zihniyeti kendi adina, buna izin veremeyecek kadar bilincli ve farkindadir. Oyuzden bir daha dusunce icermeyen ve sadece aklinin sinirlari ile yanitlayamadigin ve bu nedenden "sen susun/busun, soylesin/boylesin" icerigine donusen mesajlarin bilgi ve dusunce alisverisi adina bir anlam tasimadigindan, sadece karsi tarafi tahrik eden ve "asil sen susun/busun, soylesin/boylesin" icerikli bir mesaja donuseceginden ve evrensel-insan zihniyetinde de boyle bir yazisma duzeyi olmadigindan benim adima, mesajlar dusunce belirtene kadar, karsi tarafi hedef almak yerine, dusunceyi hedefleyene kadar, yazisma bu duzeyde benim acimdan bitmistir. Benim senin duzeyinde bir yazi dili ve uslubu, ustelik senin kisiselligine yonelik bir etiket, suclama v.s. yapacak bir bilinc duzeyim yoktur. evrensel-insan
  21. Sen tercih ettigin yerde kal. Kullandigin yazi dili ve uslubuna evrensel-insan zihniyeti yanit verecek duzeyde deildir. Siradan beyinli ile ayni duzeye inmek gibi bir amaci da yoktur. Siradan beyine verebilecegi bir seyi de yoktur. evrensel-insan
  22. Yazisma, dusunceden,bilgiden, bilincten v.s. disari cikmaya basladi. Bu tip yazismanin ne insana ne de insanliga verecek bir seyi yok. Ayrica hem kisisellige ve anlamini hic bilmediginiz kavramlari kullanmaya, ustelik kendi beyin yapisini baskasina vermeye ve suclamalara baslanan bir yazi dili ve uslubunda, evrensel-insan zihniyetinin yazacak bir karsiligi yoktur. Sana senin duzeyinde yazabilecek bir yazi dili ve uslubu kullanan bir beyin gerekir. evrensel-insan
  23. Sorusturmadan, "19 macta sike ve tesvik var" aciklamasi geldi. Boylece yargi sureci basladi. Simdi, bu aciklama temelinde karar sportif disiplimn olarak TFF'nunun verecegi kararlarda. Bunun da kilit tarihi 15 temmuz, cunku bu tarih Avrupa Kupalarinda ulkeyi temsil edecek takimlarin en son bildirilis tarihi. Eger bir takim, TFF tarafindan herhangibir sekilde cezalandirilirsa, boylece lig siralamasi degisecek ve bildirilecek takimlar da degisime ugrayacak. evrensel-insan
  24. Zaten sizin bir prototipiniz olmasi, dogal zihniyet teslimiyetciliginin bir urunudur. Yon ve yontemin prototipi olmaz. Cunku yol ve yontem sahis one cikarmaz, sadece caga ve insan ve insanligin her turlu gelisimine uygun bir sekilde degisim ve yenilenime acik, bilgi, bilinc, birikim ve farkindalik sunar. Adi ustunde, evrensel en genis mekani, insan da turumuzu belirler. Sahsi ve kisi kultu, ya da kahramanligi, ozelligi yoktur. Ozel olan beyindir ve bu beynin sorgulayarak kendi zihinsel devrimini kendisinin gerceklestirmesidir. Bu da aklin her turlu sinirlarini, teslimiyetini belirleyen insandisi ve insanlikdisi veri ve degerleri sorgulamak ve onlardan arinmak ile ve de akli, dusuncenin ozgur ve sinirsiz ufkuna acmak ile mumkundur. Bu da inancsal, ideolojik, dini larak gecerli degildir. Cunku bunlarin her biri, ortaya koyduklari veri ve degerlerle aklin sinirlaridir. Evrensellik, bugun insanoglunun algilayabildigi en genis mekandir. Bu eskiden doga ve dunya idi. Eger bu mekanda, yarin bir gun insanogluna bir alternatif cikarsa, o zaman durum degisebilir. Henuz insanoglu bu konuda alternatifsizdir. Insandisi, insan turu disinda kalan ve insanoglunun algiladigi her seydir, evren, dunya, doga, madde, ve her turlu herbir yaratici, tanri ve/veya tanrilasan hersey. Insanlikdisi olan da dogal zihniyettir, yani ego, ben, bireycilik, bananecilik, bencillik, ayrimcilik, cikar, ve butun bunlarin getirdigi, ideolojiler, inanclar, sistemler, duzenler, kurumlar, kuruluslar ve bu ugurda verilen savaslar, mucadeleler, katliamlar, soykirimlar, iskenceler, oldurmeler, aclik, yoksulluk, tum psikolojik degerler, tum etik degerler. v.s.; kisaca insanoglunu tum farklari ile birarada yasatmayan ve beraber kilmayan; aksine birbirine dusuren, ust/alt savasimi v.s. Doganin kanunlari dogada degil; dogayi gozlemleyen insanoglunun belirttigi, bildirdigi kanunlarinda, yasalarinda kurallarinda. Nesnenin, insanoglu nesnesinden baska; bir ozneligi yoktur. Her nesnenin ozneligi insanoglu eliyle verilir. Tapinma, sadece tanrisal bir yanasimdir. Konu, tapinma degil; insanoglunun bilinclenerek, bilgilenerek ve kendisine verilen herseyi sorgulayarak hem kendini teslim ettigi her turlu veri ve degeri, kendisinin yarattiginin, hem de kendi varlik ve yasaminin bilincine ve farkina varmasi. Insanoglu, ne dogumunda insiyatif sahibidir, ne de olumunu tadabilir, ya da bilebilir. Oyuzden insanoglunun elinde ve insiyatifinde bir tek yasami vardir. Bu da onun en buyuk degeridir. Kimsenin kimseye kulluk etmedigi tek duzeni kuracak olan yine insanogludur, bunu da ancak beyninin zihinsel devrimi ile gerceklestirebilir. Su andaki insandisi ve insanlikdisi zihniyeti, onu sadece baska bir guce teslim eder ve aklini sinirlar. Konu, insanin ne odugunun biyolojik, fiziksel, goruntu veren kismi degil; o goruntuyu hareket ettiren, yonlendiren zihinsel kismidir. o yuzden insanOGLUdur, insan degil. Cunku insanoglu zihniyet olarak insanlasamamis bir beyin hareketine sahiptir ve bu da sorgulama ve farkindaliktir. Cunku, bu sorgulama ve farkindalik yoksa, zihinsel degisim, yenilesim, insanlasim da mumkun degildir. evrensel-insan
×
×
  • Create New...