-
İçerik sayısı
3.544 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
391
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by evrensel-insan
-
Evrenin canbli olmasi baskadir, senin kendi aklinin inandigina kendini dogrulama adina evreni akilli tasarimci ya da tanri yapman baskadir. Eh hyloteizmi de ihmal etmemissin. Anlasiliyor ki, senin beynin henuz tanrilastirma eylemine ihtiyac duymaktan kurtulamamis. O yuzden bu ihtiyacini gioderme adina bir tanri bulmussun. Sen bul da baskalarinas bulastirma. Cunku insanoglunun TANRILASMAYA/TANRILASTIRMAYA DEGIL, INSANLASMAYA IHTIYACI VAR.
-
Bunlar senin aklini kendine inandirmak icin uydurmalarin haci. Sen ateist degilsin, panteizm ile akilli tasarim arasinda gidip gelen bir inanclisin. Ben degil, insanlik senin gibi kendinin ne oldugunun bilincine varamayanlarin adina zaten agliyor. Sizler olmasaniz, emperyalist zihniyet nasil insanlari kandiracak?
-
Sana evren adina konusma hakkini kim verdi? Senin yarattigi tanri adina konusan muhammed'den ne farkin var? Senin tek farkin, evreni akilli tasarimci yapmak; bir cesit deizmin, panteizmi. Evrenin yaratilisi mi? Kim yaratmis evreni? Insanoglunun her seyi kendi ortaya koydugu temelde zaten bunun farkina varmasi, onun bilinclenmesidir. Senin butun yaptigin, tanri yaptigin evreni kendi agzindan konusturmak. Muhammed'den bir farkin yok. Yalniz merak ettim, evreni konustururken hangi ortak dili ya da dialogu kullaniyorsun? Evet senin bir akilli tasarimci oldugun iyice tasdiklendi.
-
Senin akilli tasarim esaretin zaten bu ufuk disini algilayamaz. Ben bir serbest dusunurum. Ateizmin bilimsellik ile de bir ilgisi yoktur. Konu teolojiktir. Sen once neyin nerede oldugunu ogren. Senin beynin fenomenal zihniyet ile dogal zihniyet arasinda gidip geliyor, o yuzden ne insansal zihn iyeti ne de numenal zihniyeti algilayamazsin, cunku ufkunun disinda. Cok bir basit soru? Sen kimsin/nesin? Insanoglu turunun bir ferdi misin, degil misin? Cunku degiulsen, zaten ortak bir dialogumuz olamaz. Cunku ben insanoglu gozlem aslgi ve kavramsal bilgi disinda kalan baska bir dil bilmiyorum.
-
Insanoglunun olan dogasi nedir, dogal olarak kazandigi ahlak nedir? Dusunce beynin bir yetisi olarak dogumdan gelir, yalniz insanoglu 0 dusunce ile dogar. Evrenin canliligi onun soyutlamayetisi oldugu anlamina gelmez. Asil yanlis olan sensin, insanoglunu bir yaraticiya esir ediyorsun. Akilli tasarimci mi desek, yoksa! Konu sifatsal iyilik kotuluk degildir. Bunlar sadece aklin verdigi sifatlardir. FENOMENIN IYISI KOTUSU OLMAZ. Gizem sir v.s. butun bu yakistirmalasr mistisizmdir, tasavvuftur ve deizmdir. Asil aci olan senin kendini ve turunu tanimaman, birak tanimamayi bir akilli tasarimciya esir etmen. Bir de ateistim diye geciniyorsun. Sen once beyninde yer etmis bir tanri arama ihtiyacini sorgula. Butun bu bakis acin ordan kaynaklaniyor. Aslinda lakabin ile cuk oturuyor, deizmin.
-
Bunlar insansal gorus olamaz, anca varolussal gorus olur. Ortada insanligin "yuceltilmesine de/asagilanmasina da" gerek yok. Bilimsel ve bilissel olgular yeterli. Evet humanizm emperyalizmin elinde bir duygu somurusudur. Insanin dogasi yoktur, insanin dusuncesinin "doga" diye ortaya konmasi vardir. Zaten teslimiyette burdan gelir. Teslimiyet dogallikta degil, dusuncededir. Sen, benim varolusculuk ile ilgili dusuncelerim adina spekulasyon yapacagina, yazilanlara yanit ver. Son serzenislerinden artik gina geldi. O yuzden yanit vermeye bile degmez. Cunku darlik senin beyninde, cunku SEN YOKSUN. Once kendini bul. Birak baskalarini elestirerek kendini sahte tatmin etmeyi. Ayrica kendi ozelliklerini bana yamamaya calisma.
-
Beni niye acitsin ki. Ben senin gibi ne oldugumu inkar da etmiyorum, ustelik teslim de etmiyorum. Aksine gayet net olarak bilinc ve farkindayim. Senin gibi daha oldugunu inkar eden ve kendi disinda kala bir guce kendini peskes cekenler, zaten emperyalizmin arayipta bulamadigi. Sizler sonucta kendinizi kul ya da caresiz kilabilirsiniz, ama bunu insanlara asilamana benim gibiler izin vermez.
-
Iste kendilik bilisselligi olmayan ve ne yazikki kendi bir insanoglu turu biri olanin, kendini bu kadar asagilamasi ve degersiz kilmasinin, Allahina karsi kendini kul addeden bir inanirdan hic bir farki yok. Her seyi kendi gozlemi ile kendi algisi ile kendi kavramsal bilgisi ile ortaya koyan insanoglu, kime neye gore bu sekilde ortaya konur? Kendi beyni ve ortaya koyumu ile kendisini gereksiz kilan ve epistemolojik olarak alternatifi henuz olmadigi halde TEK ROL OYUNCUSU OLAN in anlattigi masala yine kendi inanir. Yalniz surasi da bir gercek, bu yazida yazida yazanlar ve koyulasmis yerler, yazinin yazarinin beynine cuk oturmus. Bu tip dusunenlere sormak gerekir "sizler neden yasiyorsunuz?" diye. Ancak bu beyinler Yasamaya degil, iste boyle yasatilmaya yarar.
-
Ha ha ha yahu diyorum ya sen yoksun diye. Sen aslinda kendini egitemezsin, cunku egitmen icin once kendini bulman lazim. Bunun icin de kendilik bilinci ve farkindaligi gerekir. Ama egonun masallahi var da, selfinden eser yok. O yuzden zaten varoluscusun, sonucta bir yere esir olmayi amaclamis ve bunun tatminini varolusta bulmussun.
-
Ah ah hala kendini tanitiyorsun. Bak sana ogreteyim. Eger kendini cahil diye tanitacaksan, bu kavramin bugunku kullanimi "bilgisiz" demek, yani seni tanimliyor. Bu arada bir de bilissel olmamamavar, yani noncognitivizm. Caresi de bilinclenmek, bilgisizligin caresi de bilgilenmek. Tabi butun bunlar icin, beynin alicilarini kapamamis olmak gerekiyor; yani bilinc acikligi.
-
Dedim ya senin yazdiklarinin ne oldugunu baskasinin bile dile getirmesine gerek yok. Kendin pek ala bunu beceriyorsun.
-
Osenin husnu kuruntun. Ben varolusculugunun ne oldugunu senin bilmedigin kadar biliyorum. Sahi sen felsefe de neyi biliyorsun? Metafizigin ne oldugunu biliyor musun?
-
Serbest Dusunurluk-Free Thinking Serbest dusunurluk, insanoglunun bilinir tarihinin her doneminde, ortaya cikmistir. Tabi ki, her donemin, serbest dusunurluk degerlendirilmesi; o donemin sinirlarinin disini asabilme ile mumkun olmustur. M.O. serbest dusunur olarak kabul edilen bir dusunurun, bugunun sartlariyla serbest dusundugunu soylemek bile abestir. Peki, bir kisinin serbest dusunur olup olmadigini algilamak, nasil mumkun olacaktir? Bu herseyden once, konunun icerigine ve o konudaki dusunce belirtimine baglidir. Burada, iki farkli noktayi dile getirmek gerekir. Kisi, ya bilmeden serbest dusunur, ya bilerek serbest dusunur,olur ya da serbest dusunmedigi halde, serbest dusundugunu sanar. Serbest, dusuncenin, onundeki en onemli engeller, dogustan beri verilen veriler ve bunlarin; inanc ve hatta iman sabitligidir. Bir kisi; milliyet konusuna; milliyetci bir inancla bakiyorsa; serbest dusunemez. Cunku, onun baktigi milliyetci inanc; serbest dusuncesinin onunde bir engeldir ve o da, bu inanci sorgulamamakla; bu konuda serbest dusunemez olmaktadir. Bu ornegi, din, tanri, ahlak ve bilimum ideolojiler ve teoriler icin verebiliriz. Eger, bir dusunur, herhangibir konuda konuya belirli sabitlerle ve bunlara inanarak yanasiyorsa; serbest dusunemez. Birey olmanin, en on sartlarindan biri; serbest dusuncenin duzeyidir. Eger, birey; bireysel olarak; kendisine verilenlerin inanci temelinde bir dusunce uretiyorsa; henuz o konuda bireysel bagimsizligini saglayamamis ve serbest dusunemiyor demektir. Buradaki, bir tehlike de; bireyin; sorgulayipta kendi adina sabitlestirdigi ve kendi cikarina kullanima sundugu dusunce ve davranislari; belirli bir inanc temelinde, -ki bu guc, erk, otorite v.s. olabilir-uygulamasi; onu bireyselden ziyade; bireyci kilar. Bilim adamlarinin da; serbest dusunur olup olmamalari; ilgilendikleri konulara; belirli bir dogruluguna inanilan temelde yanasip yanasmamalarina baglidir. Serbest dusunce duzeyi; dusunurun; konulara yanasim temelinde de kendini gosterir. Sorun olarak yanasmasi, onun o konuda serbest dusunebileceginin kaniti; dogru veya belirli bir kalipla yanasmasi da; inancin kanitidir. Serbest dusunebilen, bireyler; genelde, akil, zihin, us, an v.s. temelli beyin sagligina sahip kisilerdir. Beynin sagliklilik duzeyi ve derecesi; o beynin; ne kadar, kendine verilenlerden arinmis olmasina ve verilenlerin sorgulanip, kendi oz dusuncesi haline getirilmesine baglidir. Beynin, uretiminin ve uretkenliginin sagligi; serbest dusuncenin; bir konudan veya bilincsiz yansimasindan ziyade; o beynin; bilerek ve bilincinde olarak, bu dusunceyi yansitmasi ve bu dusunce seklini, inanca karsi kullanarak gelistirmesine baglidir. INANCIN OLDUGU YERDE, SERBEST DUSUNCE OLAMAZ. Serbest dusunce sahibi olarak kendisini tanitan bir bireyin; hemen hemen hic bir konuda; bir inanc sabitligine sahip olmadigini gorursunuz. Buradaki inancin anlami; verilenlerin dogrulugunun hicbir sorgulamaya tabi tutulmadan kabuludur. Ki, bu kabul; tum ideolojiler, teoriler, hipotezler v.s. icin gecerlidir. Ne kadar az inanc, o kadar serbest dusunce. Yada; serbest dusunceye beyni yatkinlastirmak icin; durmaksizin ve dogrulamaksizin, sorun temelinde herseyi nedenleme-sorgulama. Gunumuzde, yani 21. yuzyilda; hem birey olma, hemde serbest dusunce bilincine erisme, hem bilim, hem felsefe de artik elzemdir. Tarihsel surecteki; serbest dusunurler sayesinde, artik hic bir inanc kalmamis; butun inanclar masaya yatirilmistir. Eger, beyin fonksiyonunun, dusuncesinin, aklinin, zihninin, usunun, aninin v.s. sagligini istiyorsak; Serbest dusunce ve birey olma bilincine erismeliyiz. Bugun artik, insanoglunun dunden daha cok; bu sagliga ihtiyaci vardir. Bu saglik, bireysel duzeyde saglanamazsa; kisinin yasam ve iliskileri de; saglikli olamaz. Bu konudaki, en yaygin gorunen bozukluk; sizofrenidir. Oyuzden, bize beyin fonksiyonunun sagligini saglamayan, inanclaribiran evvel masaya yatirip; sorgulamak-nedenlemek gerekir. Bu fonksiyonun saglikli hareketinin temel tasidir. Freethought is a philosophical viewpoint that holds that opinions should be formed on the basis of science, logic, and reason, and should not be influenced by authority, tradition, or other dogmas.[1] The cognitive application of freethought is known as 'freethinking,' and practitioners of freethought are known as 'freethinkers. Freethought holds that individuals should not accept ideas proposed as truth without recourse to knowledge and reason. Thus, freethinkers strive to build their opinions on the basis of facts, scientific inquiry, and logical principles, independent of any logical fallacies or intellectually limiting effects of authority, confirmation bias, cognitive bias, conventional wisdom, popular culture, prejudice, sectarianism, tradition, urban legend, and all other dogmas. http://en.wikipedia....iki/Freethought Serbest dusunurlugun, algi, bilgi anlam ve icerik olarak iki farkli yonu vardir. Ingilizcede, birisi beraber yazilir, yani freethinker, digeri ayri yazilir, yani free thinker. Free Thinker: Aciklama olarak ilk mesajda verilen linkin tanimi olandir, yani;"gerceklik ile ilgili inanclarin, ideolojilerin, fikirlerin, dusuncelerin v.s. dayandigi temelinin sadece bilim, mantik ve nedensellik (buradaki nedensellik, reasoning denilen ve sadece insanogluna bagli bir nedensellik) olmasi gerektigi, dusuncelerin, fikirlerin v.s. dinden, otoriteden, hukumetten, dogmalardan gelmemis olmasidir." Freethinker: Bireye ve onun bireyselligine dayanan, bu yazilis seklinin ise "inanci sadece bilim olan ve tanri olmayan kisi" burada bilimsellik ile inancsallik farki, varliksallik, inancsallik, ideolojilik ile bilimsellik, bilgisellik, bilissellik farki vurgulanmaktadir. Ana temeli ise insanoglu oldugu ve insandisi ya da insanlikdisi olmadigidir. Bu da bize mesela bir kisi, Freethinking, yani serbest dusunme olarak free thinker olabilip, freethinker olmayabilecegi, ya da tersi olabilecegini algilatir. Yalniz bir kisinin dusuncesinin serbest olabilmesi icin, her ikisinin de kiside dusunce olarak yerlesmis olmasi gerekir. Cunku biri genel, digeri ozel olarak biribirini tamamlar.
-
Kaynak viki. Varolusculuk, adindan da anlasilacasgi uzere "olus" yani "olmak" fiiline tekabul eder, being yani fenomene tekabul etmez. Olmak fiili de insanoglunun yapilandirilmisligidir. General criticisms[edit]Logical positivist philosophers, such as Rudolf Carnap and Alfred Ayer, assert that existentialists are often confused about the verb "to be" in their analyses of "being".[82] Specifically, they argue that the verb is transitive and pre-fixed to a predicate (e.g., an apple is red) (without a predicate, the word is meaningless), and that existentialists frequently misuse the term in this manner. Raymond Aron was a leader among those that did not embrace existentialism, and considered themselves rational humanists http://en.wikipedia.org/wiki/Existentialism
-
Senin gibi cagin gerisinde kalmis beyinler, zaten yazilanlari algilayamaz ki, ciddiye alsin. Bir seyi once algilamak gerekir. Ya da bilgi ve dusunce varsa onun ile yanit vermek gerekir. Acikca goruluyorki ne yanit verebilecek bir dusuncen ne de bilgin var. O yuzden de saygisizca kisisel saldiriya geciyorsun. Cunku kapasiten bu kadar. Sartre's philosophy[edit]Many critics argue Sartre's philosophy is contradictory. Specifically, they argue that Sartre makes metaphysical arguments despite his claiming that his philosophical views ignore metaphysics. Herbert Marcuse criticized Being and Nothingness (1943) by Jean-Paul Sartre for projecting anxiety and meaninglessness onto the nature of existence itself: "Insofar as Existentialism is a philosophical doctrine, it remains an idealistic doctrine: it hypostatizes specific historical conditions of human existence into ontological and metaphysical characteristics. Existentialism thus becomes part of the very ideology which it attacks, and its radicalism is illusory".[85] In Letter on Humanism, Heidegger criticized Sartre's existentialism: Existentialism says existence precedes essence. In this statement he is taking existentia and essentia according to their metaphysical meaning, which, from Plato's time on, has said that essentia precedes existentia. Sartre reverses this statement. But the reversal of a metaphysical statement remains a metaphysical statement. With it, he stays with metaphysics, in oblivion of the truth of Being.[86]
-
Ateizmden ne algilandigina bagli. Sonucta insanoglunu her hangibir degere veriye tabuya fenomene teslim etmek, nesnel ve oznel idealizmdir. Dusunen insan, serbest dusunur olur. Yani freethinker. Kendini esir edecek bir guc aramak icin dusunmek, dusuncenin mahkumiyetidir. Dikkat et gene lakabima satasmissin. Sen hem ne dedigini hem de ne yaptigini bilmeyen birisin. Sirf bu baslikta bile soylemlerin ikircimli. Ayrica benim adima konusmahakkini nerden aliyorsun? Ateizm bir tanriya inanmayabilir, ya da varlik olarak yoklayabilir; ama BEYNI HALA TANRILASTIRMA EYLEMINI KENDINE DOGRULAMA ICIN YAPIYORDUR. Iste varolusculuk ta her bir farki ile tanrilastirma eylemidir. Mesela Nietzche tanriyi oldurur, ama tanrilastirmayi oldurmez. Schepenhauer'de ayniydi.
-
Ilk kosula karsi cikmak asil idealizmin kendisidir. Insanoglu beyninin soyutlama yetileri bilissel bilim dalidir. Bilinc te bunlardan biridir. Varolusculugun temeli metafizige dayanir. Bu zaten kendi basina bir sorundur. Senin gibi bilim ile ilgili oldugunu soyleyen bir beynin, bilimsellige karsi cikan bir metafizik felsefeyi savunmasi da ilginc dogrusu. Ayrica varolusculuktaki verilen her turlu oz varolusa degil; insanogluna aittir. Varolusculuk mistisizm ve hatta bir tasavvuftur. Cunku varolus olarak her hangi bir fenomeni belirlememesi de onu deist yapar.
-
Bunlar guc degil, core faith denilen ve kisice ceitli newdenlerle kayitsiz/sartsiz kabul edilen onun nazarindaki sorgulanmazlardir. Iste bilinc ve farkindalik ta zaten bunun icindir. Beyinde yer etmis bu sorgulanmazlarin dokunulmazligini ortadan kaldirmak ve sorgulamak/sorgulatmak. Dolayisi ile tum bu veriler tabular ve degerler, zaten dogal degil; dusunsel ve insanoglunun kendine verdigi ve kendini esir ettigi kavramlardir. Iste insanoglu varliginin farkindaligi ve bilinci bunun icin gereklidir. Aksi kisilerin ogrendigi ile sabit kalmasi olurdu. Halbuki oyle olmuyor, teist olan birisi ateist oluyor, ya da milliyetci olan birisi enternasyonelist olabiliyor. Yani hic bir deger veri tabu ideoloji inanc v.s. sabit degildir. Sorgulandikca da ondan kurtulmak zor degildir. Yeterki sorgulansin. Iste birey bilinci de bunun icin gereklidir.
-
Neymis bu gucler?
-
Evet bir beynin dusunsel ozgurlugu de dusunsel serbestligi de sinirsizdir. Burada konabilecek tek sinir bu dusuncenin ifade ve davranis olarak somutlasmasindadir. Yani, insanoglu sosyal bir fenomendir. Bu temelde her bir birinin her turlu hak ve ozgurlugu, baska bir birinin hak ve ozgurlugune mudahele edemez. Iste sinir bu hak ve ozgurlugun birinin digeri uzerindeki hakimiyeti ustunlugu baskisi mudahelesi zorlamasi v.s. oldugu yerde biter. Bu insan haklari ve evrensel hukuk olarak hak ve ozgurluk ihlalidir. Hak ve ozgurlukler talep edilir, desteklenir ve savunulur. Sadece birinin hak ve ozgurlugunun baskasinin hak ve ozgurlugune mudahelesine karsi cikilir. Iste evrensel hukukun gorevi herkesin hak ve ozgurlugunu guvencer altina almak ve birinin digeri uzerindeki hakimiyet ve ustunlugune izin vermemesi icin vardir. Insanoglunun dusunce ufku, onun kavramsal bilgisidir. Insanoglu kendisine gozlem veren kendi dahil her turlu fenomeni gozlemler algilar ve kavramsal bilgiye donusturur. Bu temelde gozlem veren fenomen de, algi da kavramsal bilgi de sinirsizdir. Iste insanoglunun her turlu kavramsal bilgisinin yenilenmesi ve gelismesi de bu sinirsizlik temelindeki yaratimi ve dile getirimidir.
-
Herseyden once dusuncenin ozgurlugu ile dusuncenin serbestligi farkini algilamak gerekir. Dusuncenin ozgurlugu, dile gelmek istenen bir dusuncenin bir yasaga ugramadan rahatca ve acikca dile gelmesidir. Yani ifade ozgurlugudur. Dusuncenin serbestligi ise, bir beynin bunyesinde yer etmis her turlu ideolojik inancsal dogmalarin ve de etik her turlu deger veri ve tabunun sorgulanmadan kayitsiz sartsiz dile gelmesinin ortadan kalkmasi ve dusuncenin o deger de veride ve tabuda serbest olmasidir. Mesela tanri kavramindaki serbest dusunce; bir varliksal temelde tanriyi vara yoka tasimak ve birini kabul edip digerine karsi cikmak yerine, tanri kavramini ve onun beyinsel eylemi tanrilastirmayi sorgulamak ve varliksal karsitlikta yer almadan, tanri kavrami ve tanrilastirma eyleminin her turlu tarafsal sorununu ortaya koymak ve de ilave olarak bu kavram ve eylemin insanoglu yasam ve iliskisindeki her turlu sosyo-psikolojik sorunlari da ortaya koymaktir. Dusuncenin serbetligi demek-kavramsal ve ifadesel karsitliklarin her iki ucunun da sorgulanabilmesi ve ana pozitifin sorgulanabilmesi demektir. Aksi dusunceyi ne ozgur ne de serbest birakir. Kisaca kisi ya duzen/sistemden dolayi dusuncesini ozgurce dile getiremez, ya da bilinc ve algi duzetinden dolayi dusuncesini serbeste erdiremez.
-
Bir daha acikliyorum, insanoglunun ne bir dogasi vardir, nede esir oldugu bir guc. Insanoglu kendi dogasini ve de gozlemledigi herseyi kendi dogal zihniyetinin algisi bilgisi ve kavrami ile ortaya koyar. Ustelik bu insanoglu disinda kalan hic bir seyi de baglamaz ve ilgilendirmez. Varolusculuk felsefesi, insanoglunun kendini teslim etmek ve caresiz birakmak icin yarattigi fenomene OZNEL ICERIK VEREN felsefelerden biridir. Metafizik bir felsefedir.
-
Once kendi yazdiklarina bak, tabi aynaya bakmayi bilmeyen bunu basaramaz. Kendi yoktur ki, aynaya baksin. Hep karsiya bakar karsisini gorur, kendi olmadigi icin de goremez. Yani ne insanoglu bilinci ne de birey bilinci yoktur. Benim konu hakkinda ne dusundugumu ve bilgimi zaten ortaya koyuyorum. Burada sorun senin buna verecek bir bilginin ve dusuncenin olmamasi. O yuzden de polemige sapman. Benim yazdiklarimi algilayabilecek bir duzeyde olmus olsan, zaten yazdiklarimin kisi ile ilgili ya da kisiye yonelik degil; tamasmen yazilan yasziya ve dusunceye yonelik oldugunu gorursun. Benim mucadelem zihniyet iledir, sahislarla degildir. Ama ne yaparsin ki senin gibi bilgi ve dusuncesi olmayanlar yaziyi kisisellige ve polemige cekerler, ben de hakkim olan yanit vermeyi kullanirim. Zaten dusunce uretemeyenler, uretilen dusunceyi algilayacak duzeyde degildirler.
-
Cunku herkes senin gibi bilgi ve dusunceye saygisizlik etmiyor, sadece okumak ile yetiniyor. Okuduguna memnuniyetini de belirtiyor. Evet, dusunce ve bilgi ufku dar olanlarin beynini bilinclenmeye ve algilamaya kapatmis olanlarin, algilayabilrecegi yazilar yazmadigim ortada. Asil duzelmesi gereken bilgi ve dusuncenin onunu tikayan bir de bunu bilgi ve dusuncesi ile degil de, yetkisi ile yapan sensin. Zaten beyin olarak algilayamadiklarindan kacis en basit dogal zihniyettir. Neyse bir gun aynaya bakar ve oncelikle kendinin ne oldugunu ve neye/kime ve neden teslim ettigini esir ettigini algilarsin. Yalniz unutmaki sen esir oldun diye, herkes te esir olacak degil.
-
Kendi ozelliklerini baskasina yamama. Sen git diktatorlugunu yaptigin ateist forumda ot. Benim orada kalmam bile senin ic yuzunu aciga cikarmaya yetmisti. Seni, 18. yuzyildan kalma kendini esir etmis, fenomenal zihniyet caresaizi seni. Dusunmek kim sen kim? Sen ancak aklini tatmin eden bir degere kendini teslim edersin. Ayni bas yazindaki gibi. Senin gibiler emperyalist zihniyetin arayipta bulamadiklaridir. Insanligin onunu tikamak ve insani kendi paranoyasina esir etmek, tam da senin bilincsizce yaptigin emperyalizme hizmettir. Cunku bilgi ve dusunce ile mucadelen ancak onlemek ile mumkundur. O da ateist forumda gecer, burda degil. Burasi uye ve okurlarin bilglendigi bilinclendigi ve okuduklari temelindfe beynindekilerini sorguladiklari bir yerdir. Sabit dogmatik ve teslim olmus beyinler bu sitede kalici olamaz. Dedigim gibi algilayamadigin kavramlari agzina alma, esir olduklarina carpilabilirsin.