Jump to content

Kahin

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    304
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    5

Everything posted by Kahin

  1. @Deadanddark Sonsuz enerjili elektronlara sahip bir maddeyi periyodik cetvelde göremiyorum. Periyodik tablodaki kimyasal elementler nelerden oluşur? Noel Baba'dan mı?
  2. @Röpteşambırlı Uzaylı oysa; ışık kaynaği dediğin şey: maddenin içinde ki eloktronların enerji seviyelerini artırmaya yariyan tepkimelerin sonucu eloktronların üzerindeki fazla enerjiyi foton /dalga olarak atmalaridir. fazla enerjiyi kelimesine kadar her şeyi doğru tanımladın! "...enerjiyi foton /dalga olarak atmalaridir." Burada yine hayaletler başlıyor! Fotonlar nedir ve ne kadar spine sahiptirler, 1/2 mi 1 mi? Fotonların taşıyıcısı nedir? Dalgalar hangi malzemeden yapılmıştır? Örneğin odadaki bir lambadan gelen enerji moleküllere (gaz, sıvı, katı) nasıl aktarılır? hiç bir maddenin işiği kendinden değildir.içlerindeki parcacıkların enerjilerini artıracak baska güçlere ihtiyac duyarlar. Bu doğru ve ben hiçbir yerde böyle olmadığını yazmadım! Ve, "başka güçler" dediğin: Elektriksel olarak gevşeme ve manyetik olarak gerilim, sorumlu olan kuvvet ve geri yükleyici kuvvettir. ay işiğini güneşten aliyorsa güneş işiğini nerden aliyor gibi sözler de şakirt saçmalamalaridir. Işık aya nasıl iletilir? Taşıyıcısı nedir?
  3. @Deadanddark Casimir etkisine gelince, Deney vakum ortamında gerçekleşiyor. Anlaşılması gereken şey vakum ortamında tüm elektronlar ve protonlar çıkarılmış olsa da bir boşluk oluşmadığıdir. Orada elektron ve proton dışında hep birşeyler var anlamına da gelir. Uzun zamandır böyle gülmemiştim. Sana gülmüyorum, kafana soktukları saçmalıklara gülüyorum! Hubble'e henüz cevap vermediğine göre, şimdi ana yörüngedeki bir teleskobun neden çalışamayacağını acıklıyacağım. Yörüngedeki bir teleskop yaklaşık 27.000 km/s hızla hareket ediyor olacaktır! Akla gelen ilk soru, bir teleskop bu hızda fotoğraf çekebilir mi? Cevap evet olacaktır. İkinci soru ise: Dünyadan evrene doğru bu kadar yüksek bir hızla çekilen fotoğrafların kalitesi ne kadar iyi olur? Kötüden boktanlığa, üzerindeki hiçbir şeyi tanıyamazsın! Bu da demektir ana yörüngedeki teleskop kaliteli resim yapamaz. NASA bunu biliyorsa, neden yörüngeye pahalı bir hurda parçası göndersin ki? Peki bir teleskop (SOFIA) saatte 800 km hızla uçan bir uçakla yüksek kaliteli fotoğraflar çekebilir mi? Sadece fotoğrafların çekildiği evrenin yönünde (referans noktası) "0 km/s" hıza ulaşırsa. Bunun için, Dünya'nın dönüş hızını ve dönüş yönünü dikkate almak gerekir. Dünyanın (Enlem 0) hızı yaklaşık 1.670 km/s ve rotasyonu doğu yönündedir. Boeing uçakları 800 km/s civarında bir seyir hızına ulaşabiliyor. Dünyanın ekvatordaki hızının yarısı kadar olan 0,5'lik bir kosinüse ihtiyac var. Bu da 60 derece ve üzeri enlemlerde mümkündür. Eğer uçak bu enlemlerde batıya doğru uçarsa, en iyi fotoğrafları çekmek için "0 km/s" hıza ulaşabilir. Ve NASA'nın SOFIA ile yaptığı da tam olarak budur!
  4. @Deadanddark Sadece elektron ve proton var ışık ve ışık hızı yoktur foton yoktur diyen kimdi? Ben sadece ışık (foton) ve hızın nesneler olmadan bir anlamı olmadığını söyledim. Işık (foton) ve hız kavramları hakkında konuştuğumuzda, her zaman ilişkili bir nesne olmalıdır. Madde parçacıkları ve madde olmadan ışık üretebilir misin? Sonsuz enerjiye sahip proton ve elektronlar ne oluyorda camda enerjiyi aktarmaya devam ederken aniden bir beton duvarda dalgaya son veriyorlar. Bunun taşıyıcı ile değil, materyal (madde) ile bir ilgisi var! Dalgadan bahsetmiyor muyuz? Dalgayı durduran nedir bunu soruyorum? Hangi dalga? Su dalgası mı? EM dalgası mı? Ayrıca, var olmayan bir şeyi neyin durdurması gerekiyor? Ya da soruyu en baştan ama anlaşılması kolay bir şekilde tekrar sor! Sonsuz enerjiye sahip proton ve elektronu da ilk defa senden duyuyorum. Nasıl anladın sonsuz enerjiye sahip olduklarını, nasıl ölçtün? Eğer madde parçacıkları bozunursa, nereye bozunurlar? Noel babanın çuvalına mı? Bozunursa, mutlaka bir iz bırakmaları gerekir. Iz var mı? Ayrıca varsayımların enerjinin korunumu yasasıyla çelişmektedir!
  5. @Deadanddark Işık verdiğin Newton beşiğinde olduğu gibi ilerliyorsa neden kırılıyor? Işık kırılması, ışık bir arayüze taşındığında, yani hava (= madde) gibi bir ortamdan su gibi başka bir ortama taşındığında meydana gelir. Işığın bir kısmı yansırken, bir kısmı da arayüzeyden (maddeden) geçerken yön değiştirir. Bunun istisnası, arayüze dik olarak taşınan ışıkdır. Sudan çıkan basınç! hemen önündeki havadaki atom yada elektronla düz devam etmesi gerekmez mi? Soru o kadar aptalca ki, cevap vermek mantığıma hakaret olur! Şeffaf yüzeyler Nbeşiğindeki gibi basıncın yoluna devam etmesine müsaade ederken ince metal bir levha neden soğuruyor ya da geri yansıtıyor? Maddeden kaynaklanan bir durumdur! Malzemeye ve yüzeyine bağlı olarak, ışık üzerine düştüğünde yüzeyde çeşitli etkiler meydana gelir. Gelen ışığın bir kısmı emilir, bir kısmı yansıtılır ve malzeme yüzeyine bağlı olarak bir kısmı da saçılır. Işık ayrıca önce emilebilir ve sonra (yeniden) yayılabilir (= remisyon). Ayrıca, bu basit sorularla ne elde etmek istiyorsun? Ben senin öğretmenin miyim? Bana zor sorular sor! Newtonun beşiğini milyarlarca kilometre uzatıp ilk topu serbest bıraktığında en son top haraket etmeyecektir. Enerji kayıplarından dolayı. Sarkaç sadece bir örnektir. Artık mantıklı düşünemiyor musun yoksa bunu bilerek mi yapıyorsun? Madde parçacıklarının enerjisi sonsuzdur! Bunu daha ne kadar sık yazmam gerekiyor?
  6. @Deadanddark Pentasen ile ilgili alıntıyı nereden kopyaladın? Alıntı bir tanım hatası içeriyor: "... kuantum mekaniksel bir etkiden kaynaklanmaktadır." Kuantum mekaniği saçmalıktan başka bir şey değildir! Neyse, uzay dokusu konusuna dönersek Casimir etkisini duymuş olmalısın. Casimir etkisi oldukça basit bir şekilde elektromanyetik bir etkileşim olarak açıklanabilir ve icat edilen sanal parçacıklarla hiçbir ilgisi yoktur. "Sanal parçacıklar" teriminin zaten ima ettiği gibi, bu "parçacıklar" gerçek değil, sadece matematiksel halüsinasyonlardır. Elektromanyetik etkileşim her yerde mevcuttur (bir Attometre boşluk bile yoktur) ve kalkanlanamaz. Uzay-zaman eğriliği ve gravitasyon eğrilerinin bir sonucu olarak uzay-zaman kendisiyle çelişir. Casimir etkisinin bir sonucu olarak nicelleştirilen gravitasyon sadece spekülasyon değil, aynı zamanda gülünçtür!
  7. @Röpteşambırlı Uzaylı Bunu gözden kaçırmışım: ... her hamile hamile değildir. Burada ne yazdığının farkında mısın? Bu, düşüncenin mantıksal yasalarına bir hakarettir. Her hamile hamiledir. Nokta! "sahte gebelik hamile değildir" yazmış olsaydın anlardım!
  8. @Röpteşambırlı Uzaylı Gölge ve dalga yoksa biz neyin gölgesinde serinliyoruz o zaman? Bir nesnenin "gölgesinde", örneğin bir güneş şemsiyesi! Bir gölgeden bahsetmek için en az iki nesneye ihtiyacımız var. Işığı üreten bir nesne ve "gölgeyi yapan" bir nesne! Geri kalanı kelime oyunları!
  9. @Mantılı Denizdeki dalgalar, Meksika dalgası, ses dalgaları, EM dalga... da var tabii. Deniz, Meksika, ses ve EM dalgaları diye bir şey yoktur. Başka türlü dalgalar da yoktur! Bunlar beyinde ortaya çıkan halüsinasyonlardır! Aslında bana ihtiyacın yok. Dikkatli düşünmen ve mantığını kullanman koşuluyla dalganın var olmadığını kendin de çözebilirdin! Dalganın sadece halüsinasyon olduğunu kanıtlamak çok kolaydır! Sörf tahtasıyla dalga sörfü yapan biri, neyin üzerinde sörf yapıyor: dalganın mı yoksa suyun mu? Ya da daha basit bir şekilde sormak gerekirse: yüksek dalgaların olduğu denizde boğulan bir kişi, neyin içinde boğuluyor, suyun mu yoksa dalganın mı? Eğer patalog bir otopsi yapacak olsaydı, ciğerlerinde ne bulurdu, su mu yoksa dalgalar mı? Ses "dalgaları" Tıpkı ışık gibi, ses "dalgaları" da mekanik bir süreçtir. Tek fark, maddenin (taşıyıcı!) arada olmasıdır! Ses ("dalgaları"), genellikle elastik bir taşıyıcıdaki mekanik titreşimleri tanımlamak için kullanılır (gaz, sıvı, katı). Ses titreşimlerle üretilir. Bir cisimin hızlı titreşimleri ses üretir. Her türlü ses üretiminde, bir nesnenin titreşmesi sağlanır, moleküller ileri geri itilir, bastırılır ve gevşetilir. Örneğin konuşurken, ekshalasyon akışı iki ince vokal kıvrımları gırtlakta titreşdirir (mırıldandığımızda, vokal kıvrımlar hava akımında titreşirler). Konuşma (ses) bile sadece hava gazlarından oluşur. Hava gazı yok, ses yok! Bilimde elektromanyetik "dalgalardan" bahsetmek yanıltıcıdır. Ve eğer bu bir şeyi tanımlamak için kullanılıyorsa, en azından bunun sadece bir kavram olduğunu, yani var olmadığını bilmeliyiz! Bir EM dalgasını nasıl görselleştirebiliriz? Bunun için La Ola'yı (seyirci dalgası) kullanıyorum. Bir izleyici dalgasında ne görürüz? Dalgayı görüyor muyuz? Hayır! Gördüğümüz şey, kollarını havaya kaldıran, tabiri caizse titreşen seyircilerdir. Seyirciler, kollarını önceden belirlenmiş bir yönde birbiri ardına kısa bir süre kaldırarak stadyumda daire şeklinde hareket eden bir su dalgasını taklit ederler. Bu beynimize bir dalga olarak yansır. Dalga sadece hayal gücünün bir yardımcısıdır! Bir EM dalgası da aynı şekilde çalışır: Her bir seyircinin bir proton ve bir elektronun kombinasyonu olduğunu hayal etmelisin. Her seyirci elektromanyetik bir salınımdır, ışık hızında salınırlar. Eğer ışık üreten bir nesne ilk sıradaki izleyicilerde elektromanyetik bir "basınç" yaratırsa, ilk sıra EM basıncını bir sonraki sıraya aktaracaktır. Seyirciler (protonlar ve elektronlar) hafifçe ileri ve geri, sağa ve sola ve yukarı ve aşağı hareket ederler, "elastiktirler". Seyirciler ışık hızında salındıkları için, tüm olay ışık hızında gerçekleşir! Şöyle de hayal edebiliriz: Işık, radyo, radar ve mikro fırın söz konusu olduğunda taşıyıcı madde parçacıklarıdır, ses söz konusu olduğunda ise maddedir. Taşıyıcı (madde parçacıkları ve madde) olmadan hiçbir şey olmaz. Kısaca: Dalga diye bir şey yoktur. Dalga bir nesnenin özelliğidir. Obje yok, dalga yok. Nokta! Eğer noktayı beğenmediysen, kendine 50 gramlık bir dalgayı posta yoluyla Kahine göndermenin mümkün olup olmadığını sor? Sicim teorisinin şu anda yanlışlanabilir olmadığı doğru. Buna bir lafım yok. Ama sırf o yüzden bunu bir saçmalık olarak görüp araştırmaları desteklememek de daha büyük bir saçmalık. Kopernik de güneşin merkezde olduğunu söylediğinde senin gibileri "saçmalık" tepkisini vermişti. Kopernik bir nesneden bahsediyordu. Bilimde, herhangi bir nesne hakkında tartışabilirsin. Ama bilimde tek bir nesneyi bile kanıtlayamayan sicim teorisi hakkında tartışamazsın. Ne hakkında tartışmak istiyorsun? Hayaletler hakkında mı? Bilimde hayaletler hakkında tartışmak mümkün mü? Alfred Wegener kıtaların zamanla kaydığını ileri sürdüğünde de. Burada da nesneler söz konusudur. Bu bilimseldir! Pastör ve Koch mikrop teorisini öne sürdüklerinde de aynısı olmuştu. Burada çok yanılıyorsun!!! Pasteur ve Koch sahtekârdı! Konumuz bakteri olmadığı için, Koch ve Pasteur'ün neyi keşfettiklerini burada açıklamanı rica ediyorum! @Röpteşambırlı Uzaylı en azindan sicimler varmi yokmu diye deneysel, matemstiksel, ölçümsel arastırma yapilan bişe.ama tanri deyince beyin donuyor. Bir gölge ile de deneysel, matematiksel ve ölçümsel araştırma yapabilirsin. Ama gölge var değildir! Kavram kavramdır. Az kavram, çok kavram diye bir şey de yoktur. Az veya çok hamile var mıdır? Hamile hamiledir. Nokta! ama tanri deyince beyin donuyor.üzerine hiç bir arastırma yapamazsin, makale yazamazsın, ölçümleyemezsin... Bir mümin için Kuran nedir? Doğru, allah'ın makalesi. Hadis kitapları da aynı zamanda bilimsel yayınlardır. Din bilimini hiç duymadın mı? Din bilimi, dini ampirik, tarihsel ve sistematik olarak araştıran bir beşeri bilimler disiplini veya kültür bilimidir. Bunun için dünyanın her yerinde fakülteler var. Orada çalışan bilim insanları sürekli bilimsel makaleler yayınlıyor! Bir çakma (doğa) bilimci ile bir çakma (din) bilimci arasındaki tek fark, doğa bilimcinin 'hokus pokusu' için ayrıca matematik ve teknik aletler kullanmasıdır!
  10. Çakma bilimcilerin iddiası şudur: "Sicim teorisi şu anda ne deneysel olarak doğrulanmış ne de çürütülmüştür." Herkesin anlaması için tercüme edeyim: "allah teorisi şu anda ne deneysel olarak doğrulanmış ne de çürütülmüştür." Bilimde her ifade çürütülebilir olmalıdır. Değilse, hiçbir geçerliliği yoktur! Var olmayan bir şeyi, çürütmek mümkün müdür? Saçmalık çürütülemez. Saçmalık saçmalıktır!
  11. Vay be EM dalgayı kabul etmiş ha? Yukarıda önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırmışsın: Elektro manyetik "dalgalar" taşıyıcının (evren = protonlar ve elektronlar) salınımlarıdır. "dalgalar"! Dalga = Konsept Bir dalganın var olduğunu düşünen herkes çakma bilmcidir!
  12. @somebody Ölçülmemiş bir şey hakkında kesin konuşmam senin gibi saftirik değilim. Elbette ölçüldü. Madde parçacıklarıyla uğraşan tüm bilim insanları bunu bilir! Bilimde frekans terimi başka nereden gelebilir ki? Frekans "(Latince frequentia 'sıklık'; salınım frekansı olarak da adlandırılır) fizik ve teknolojide periyodik bir sürecin tekrarlarının birbirini ne kadar hızlı takip ettiğinin bir ölçüsüdür, örneğin sürekli bir salınımda." Zaman senin için varsa proton için de olacaktır. Zamanın benim için ne anlama geldiğini burada anlattım. Tekrar oku! Gerisi, Laga Luga Bir daha dene, seni ileri zekalı!
  13. @somebody Zibidi , kütle sabittir, bölünürse azalır. Burada maddeyi tarif ediyorsun Elektron kütkesinde de azalma meydana gelebilir. Aslında hiçbir şey bilmediğini bununla kanıtladın: "gelebilir"! Yani bilmiyorsun. Tahmin ediyorsun! Çok uzun zaman geçmesi gerekeceğinden bize göre ölçülemez , ihmal edilir. Burada fizik (doğa) hakkında hiçbir fikrin olmadığını bir kez daha kanıtladın: "Çok uzun zaman geçmesi gerekeceğinden" Yani yine bilmiyorsun. Burada inaniyorsun! Proton ve elektronun zamanı yoktur çünkü sonsuzdurlar. Başlangıcı ve sonu olmayan şey sayılamaz, yani zamansızdır! Ve zamansız olan kütlesini kaybedemez! 1 gram altından 10 bin yılda sadece 0.1 mg aşınma yoluyla azalıyor. Önce karşılaştırma öğren zibidi. Karşılaştırma tamamen yanlış, çünkü burada da maddeyi tarif ediyorsun! Bir daha dene, seni ileri zekalı! @Röpteşambırlı Uzaylı biyolojik makina olduğumuz bir gercek. Bu doğru. Ancak ben bunu tanımlamak için "doğal otomat" terimini kullanıyorum, çünkü makineler insanların inşa ettiği bir şeydir Otomat: eski Yunanca automatos (autos) öz, kendi hareket eden, (matos) düşünen, isteyen. Organizmamız tıpkı bir OTOMAT gibi çalışıyor: Ruh (ben) programcı, beyin bilgisayar ve beden otomattır. Ama sistem daha da büyüleyici, çünkü bilgisayar (beyin) aynı zamanda kendi programcısını, ruhunu da inşa ediyor!
  14. @somebody Ben açıklarım da sana ispat borcum yok. Bana ispat borçlu değilsin, iddialarının ispatını borçlusun!
  15. @Röpteşambırlı Uzaylı eloktronun kütlesinde azalma oluyor mu taşiyiciysa? salinim yapinca.yoksa evrensel sabit midir? Bu soruyu görselleştirmek için kendimize şunu sorabiliriz: La Ola (seyirci dalgası) sırasında kütle azalıyor mu? Bireylerin her biri bir taşıyıcıdır, yani proton ve elektronların bir kombinasyonudur. Evrensel bir sabittir.
  16. @Röpteşambırlı Uzaylı elektro manyetik dalgaların mahiyetinin ne olduğunu bilmiyorum. Elektro manyetik "dalgalar" taşıyıcının (evren = protonlar ve elektronlar) salınımlarıdır. Örneğin ışık her zaman bir taşıyıcıya (ortama) ihtiyaç duyar. Güneşten gelen ışık bize taşıyıcı (protonlar ve elektronlar) tarafından iletilir. Üretici (madde = güneş) - taşıyıcı (protonlar ve elektronlar) - alıcı (madde = örn. gezegenimiz ve biz) = Sebep - Aracılık - Etki
  17. @Röpteşambırlı Uzaylı bu yüzden telepatik parcacık değilde telapatik manyetik dalgalar olabilir.... bu cihazlar arasındaki iletişim elektromanyetik radyo dalgalar ile kurulur... @somebody parcacık olmaz zaten de dalga olabilir bence. (Elektromanyetik) dalgalar nedir? Eğer dalga sadece hayal gücünün bir yardımcısıysa, dalgalar nasıl var olabilir? Dalga = Konsept! Bunu bana bir açıklayın? Schrödingerin kedisi sana çok kasmasın fıtık olur dedi. Schrödinger'in kedisi aynı anda hem ölü hem de canlıdır? İleri zekalılar ancak böyle saçmalıklara inanır! Telepatik parçaçık diye birşey de yok , bu kahin adlı boşganın uydurmasıdır. Ruh halin gerçekten o kadar kötü mü? Şimdi kimin ne dediğini de karıştırıyorsun!
  18. @MrBean "Doğadan edindiğimiz bilgilerin kaynağı, doğrudan insan duyuları ya da ölçüm araçlarıyla edindiğimiz deneyime dayanır." Ernst Mach Buna da katılıyorum!
  19. @somebody Yorumların arasında forum palyaçosunu mu oynuyorsun?
  20. Nerede nasıl atılmış, kastın nedir açar mısın? Üzgünüm, konuyu anlamadıysan sana yardımcı olamam! Konuyu baştan sona okumanı, üzerinde düşünmeni ve söyleyecek bir şeyin varsa yazmanı tavsiye ederim! Belki o zaman yardım edebilirim!
  21. @Mantılı Geçerliliği olmadığını söylemek de iddia değil mi yani? Sen hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin kısacası? Ortaya bir şeyler atıp atıp aksini kanıtlama işini başkalarına bırakıyorsun. Çok tanıdık bir davranış bu. Doğa hakkında anlattığım her şey kanıttır. Doğanın kendisi kanıttır! Neden ifadelerimi çürütmüyorsun? Örneğin buradakileri: Evrendeki tüm maddeler madde parçacıklarından, protonlardan ve elektronlardan oluşur. Her parçacık bir peerpetum mobiledir, yani sürekli salınım yapar. Maddi olmayan salınım (titreşim) yapamaz Titreşmeyen şey fiziksel olarak var değildir! Kimse, kesinlikle hiç kimse bunu çürütemez!!! Nedenini de söyle de biz de bir şeyler öğrenelim. Gerçekten komiksin. İddiada bulunan sensin. Hadi, bana ne bildiğini göster! Hangi mantık kuralLARını ihlal ettiğimi açıklar mısın? Ben hiç öyle bir açıklama yaptım mı ki sen böyle saçma sapan (mantıksız) şeyler yazıyorsun? Bir şey yazarken mantığını kullan! Bu yazıdaki hataları bana anlat bakalım o zaman. Küresel Konumlandırma Sistemi klasik fiziğe göre çalışır. Görelilik teorisi hakkında falan filan dışında hiçbir şey okuyamıyorum! Falan filana benim kafam çalışmıyor. O yüzden bana bunu burada tek tek adımlarla nasıl çalıştığını açıkla!!! Gerisi, Laga Luga
  22. @Mantılı Görelilik teorisi zaten 1915'te yayımlanmadı mı? Senin dediğin doğruysa yayımlandıktan birkaç sene çöpe atıldı. Net yalan söylüyorsun. Birini yalancılıkla suçlamadan önce, o kişinin yalan söylediğinden yüzde 100 emin olmalısın. Kanıt olmadan birini yalancılıkla suçlamak cezai bir suçtur! Bu yüzden ne söylediğine dikkat et!!! İnternette herkesin kimliği tespit edilebilir! Görelilik teorisi, yayınlandığı günden bu yana fizik tarihinin çöplüğünde yer almaktadır! Bir saniyeliğine bile geçerli değildi! Ayrıca kim çöpe attı? İddianı belgeyle kanıtla. Birisi bir şey iddia ediyorsa, bunu kanıtlamak zorundadır, değil mi? Ben bir şey iddia etmedim, sadece geçerliliği olmadığını söyledim! Geçerli olduğunu iddia ediyorsan, o zaman kanıtla!!! Telefonunda kullandığın GPS bile görellik teorisinden faydalanıyor. Bu doğru değil. Eğer öyleyse, kanıtla? GPS'in bundan nasıl yararlandığını tek tek adımlarla açıkla, ben de sana hatanın nerede olduğunu göstereyim! Gözle göremediğimiz sürece tüm teoriler çöp... Bilim dünyası bunun gibilere kalmış olsaydı atom modelini de kuramazdık. Burada farkında olmadan mantık kurallarını ihlal ediyorsun! Not: İnternette herhangi bir şey okumadan önce araştırma yapman ve dikkatlice düşünmeni tavsiye ederim. Doğa bilimlerinde bilgi edinmek birkaç yıl alır. Yani, sadece okumakla olmuyor!
  23. @Deadanddark Hubble'ın dünyadan çekilmiş bir fotoğrafını göremedim! Tam olarak nerede? Şimdi hidrojen atomu: Görünürlüğün mümkün olmadığını zaten biliyordum. Fotoğrafı çekilen şey monitörün ekranı. Alttaki bağlantıda yer alan resme bak! "Son zamanlarda yapılan lazer iyonizasyon deneyleri, bir atom veya molekülün dinlenme durumundaki ilk dalga fonksiyonunu kodlayan aşırı UV aralığında ışık üretmeyi mümkün kılmıştır. Bu tutarlı fikri deneysel gerçekliğe dönüştürmek hiç de kolay olmadı. Hidrojen atomları kimyasal olarak kararlı olmadığından, öncelikle uygun bir öncü molekülün (hidrojen disülfür) lazerle ayrıştırılmasıyla üretilmeleri gerekiyordu. Daha sonra hidrojen atomlarının ilgili elektronik durumlara uyarılması gerekiyordu ki bu da hassas bir şekilde ayarlanmış iki lazer kaynağı daha gerektiriyordu. Elektronlar uyarıldıktan sonra, atomun fiziksel boyutlarını milimetre ölçeğine kadar büyütmek için son derece hassas bir elektrostatik mercek kullanılması gerekiyordu; bu mercekler daha sonra iki boyutlu bir görüntü dönüştürücü üzerinde çıplak gözle gözlemlenebilecek ve bir kamera sistemi ile kaydedilebilecekti." Kaynak: https://mbi-berlin.de/de/forschung/highlights/details/wasserstoffatome-unter-der-lupe
  24. @Deadanddark Sana hubble fotoğrafı versem tatmin olmazsın değil mi? ("Hubble" in) Bilgisayar tarafından üretilen sahte görüntüleri mi, SOFIA'nın fotoğrafı mı? Uzay istasyonunu göndermişler buna inanıyorsun ama hubble olunca konu inanmam. Benim için inanç kelimesi bilimde yoktur! Hala anlamadın mı? Bana bu alttaki fotoğrafta olanı sebepleriyle açıkla. Noel Baba ve ren geyiği Rudolf'u görebiliyorum. Hediyeleri paketlediğini de görebiliyorum. Yine Noel yaklaştı mı?
  25. @Mantılı Bunu gözden kaçırmışım: Adam bilim camiasının fikir birliği içinde onayladığı şeyi "çakma bilimciler" diyerek reddediyor. Fikir birliği doğanın değil, dilin bir parçasıdır ve bu nedenle de zihinsel bir üründür. Dindar insanlar da allahın var olduğu konusunda fikir birliği içindedirler! Bir fikir birliğinin doğa, kimya ve biyoloji kanunları üzerinde hiçbir etkisi yoktur! Bilgiler biraz eski kalmış. 2012'den sonra çıkan makaleleri oku biraz da. Periyodik tabloda hayaletler (büyük patlama, Higgs bozonu, karanlık madde, karanlık enerji) listelenmiyor! Az evvel baktım! Bir insanın kendine kahin diye isim seçmesi için ne tür kompleksleri olması gerekiyor, bir ara da bunu anlatsana bize. Özel hayatımın konuyla hiçbir ilgisi yoktur ve kesinlikle seni hiç ilgilendirmez! Gerisi, Laga Luga!
×
×
  • Create New...