
Predictor
Üyeliğini sildirmiş kullanıcı-
İçerik sayısı
158 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
3
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Predictor
-
Üyelik sonlandırma talep ve duyuruları
Predictor replied to admin's konu in Öneriler ve Site Yardımı
Üyeliğimin sonlandırılmasını talep ediyorum! Mersi ve Ciao -
@Röpteşambırlı Uzaylı ne yeni tıpı, ne ruh'u kardesim.boş işler. ruh bedeni etkiliyormuşta limon gördükmü ağzimiz sulaniyormuş. Bugün salatayı hazırlarken salataya bir limon sıktım ve limonu sıkarken senin cevabın geldi aklıma. Bu da beni şu düşünceye götürdü: 14 yaşındayken, 13-16 yaşları arasında 4 erkek çocukla oturuyorum. O zaman 16 yaşındaki dışında hiç kimse bir kızla samimi bir aşk yaşamadı. Arkadaş, kızla ilk gecesini ayrıntılı olarak anlatmaya başladı. Geri kalanımız daha detaylı sormaya başladık, örneğin vulva nasıldır veya bir kız orgazm olduğunda ona ne olur? Bunu neden yazıyorum? Çünkü, Kız limona benzetilebilir, o fiziki olarak orada değil ama biz erkekler titreşiyoruz! Ruh, beyin ve organ o an değişmişti: Ruh: (güzel)Stres! Ruh bilgiyi alır ve Limonu düşünüyoruz (takıntılı-düşünme). Beyin: ('DHS'in') ilk saniyesinden itibaren Corpora cavernosa'ya sinyal gönderir. Organ: Bağ dokusu genişler = Ereksiyon! Bunu düşün! Müslüman kardeşlerimiz limonlarımıza baktıklarında ağızları sulanır. Ama kendi limonlarını örterler, limonun manzarasını diğer erkeklerle paylaşmak istemezler!
-
@pigeon Adamın bir tane tedavi uygulaması yok. Kendiliğinden geçmesini beklemiş hep hastalıkların. Ölen ölmüş kalan kalmış. Doğadaki hayvanlar gibi işte. Bir tedavi uygulaması olsaydı ciddiye alırdım ama yok sitesinde. Hamer'ın araştırmasını ya da doğanın 5 biyolojik yasasını anlamadın, değil mi? Hamer hiçbir yerde bir tedavi olduğunu iddia etmedi! Bir insanı tedavi edebilirim diyen herkes şarlatandır! Doğanın 5 biyolojik yasasında tedavi yoktur, orada terapiler hakkında konuşulur! Yunanca terapi hizmet anlamına gelir. Ben doğa terapistiyim dediğimde, doğaya hizmet ediyorum demektir! Kaza tıbbında bile cerrah yaralıları tedavi etmez, vücudun yani doğanın yaptığı budur! İnsan her şeyden önce manevi bir varlıktır. Bu, vücudun tüm işlevlerinin zihinsel kontrole tabi olduğu ve bunun tersi olmadığı anlamına gelir. Bu aynı zamanda mekanik bir yaklaşımın neden kesinlikle başarılı olabileceğini de açıklıyor, ancak yalnızca saf mekaniğin söz konusu olduğu durumlarda: Kaza cerrahisinde. Orada kesin anatomik bilgi gereklidir, kemikleri, damarları, sinirleri ve diğer dokuları yerine koymak için. Ama o zaman bile, iyileşme zorlanamaz. Düzleştirilmiş bölümlerin iyileşmesi vücut bunu yapacak güce sahipse bunu kendisi yapmak zorundadır. Temel olarak, iyi bir cerrah iyi bir zanaatkar olmalıdır.
-
@kavak Önce Wikipedia, Wikipedia nedir, ne değildir! Çevrimiçi ansiklopedi Wikipedia, transatlantik ansiklopedinin ayrılmaz bir parçasıdır, medya ve bilgi sistemi. Analizde, onların merkezi yönleri Gösterilen organizasyon yapısı, işlevsellik ve manipülasyon. Wikipedia'nın Önemi Almanca Vikipedi'de şu anda yaklaşık 2,2 milyon makale bulunmaktadır. Yaklaşık 100 milyon cihaz tarafından ayda yaklaşık 1 milyar kez erişildi. İçinde Almanca konuşulan dünyada Wikipedia en çok ziyaret edilen yedi web sitesinden biridir ve birçok İnternet aramasında ilk arama sonuçlarından biridir ve bu nedenle ilk temas noktaları. Çevrimiçi ansiklopediler alanında, Vikipedi bu nedenle merkezi, tekel benzeri bir konuma sahiptir. Vikipedi organizasyonu Vikipedi genellikle herkesin katkıda bulunabileceği ücretsiz ve açık bir ansiklopedi olarak kabul edilir. Bununla birlikte, Almanca içeriğin çoğu, ayda 100'den fazla düzenlemeyle yalnızca yaklaşık 800 yazar tarafından yazılmaktadır; ortalama olarak, yalnızca birkaç yazar ayda beşten fazla düzenlemeye ulaşır. Ek olarak, Wikipedia'da yaklaşık 30 yetkili ve 150 yönetici tarafından yönetilen katı bir hiyerarşi vardır. Bunlar tartışmalara karar verir, makale yazabilir kullanıcıları silmenin yanı sıra engeller. Yöneticiler yaklaşık 3.000 kişi tarafından desteklenmektedir. Oy hakkına sahip Vikipedistler, zaman sınırı olmaksızın, katılımın %10'dan az (yaklaşık 300 oy) olmasıyla seçilir; Vikipedi yönetimini atar ve bu nedenle büyük ölçüde kendi kendini doğrular. Güçlerine rağmen, yaklaşık% 90'ı Yöneticiler takma adlıdır ve okuyucular genellikle onlar hakkında çok az şey bilir. Yöneticilerin altında, yeni yazarlar tarafından yapılan düzenlemeleri inceleyen, onaylayan veya geri döndüren sözde gözden geçirenler (Gatekeeper = bekçi) bulunur. Bu önemli bir kontrol mekanizmasıdır ancak uygulamada çatışmalara da yol açabilmektedir. Kayıtlı yazarların (kullanıcı adlarıyla) yanı sıra kayıtsız yazarların da bulunması, tüm makale işlemenin yaklaşık %20'sinin gerçekleştiği yer. Wikipedia'nın manipülasyonu Vikipedi'yi manipüle etme sorunu, kuruluşundan beri var olmuştur. Odak noktası genellikle sözde 'vandalizm' (makalelerin tahrif edilmesi) ve şirketler, halkla ilişkiler ajansları ve ücretli yazarlar tarafından ticari amaçlı manipülasyon. Ancak aktivistlerin, hükümetlerin ve gizli servislerin siyasi ve jeopolitik manipülasyonları da biliniyor. Yani zaten 2007'de sözde WikiScanner, ABD gizli servisleri CIA ve FBI çalışanlarının, örneğin Irak savaşı ve Guantanamo'daki ABD askeri hapishanesi gibi Wikipedia girişlerini düzenlediğini kanıtladı. 2016 yılında, İsviçre federal yetkililerinin kendi istihbarat servisleriyle ilgili makaleden kritik bölümleri çıkardıkları ortaya çıktı. Ancak bu arada, Vikipedi'nin özellikle jeopolitik ve sosyo-politik konulardaki manipülasyonunun artık izole ve 'dışarıdan' değil, sistematik ve 'içeriden' olduğu açıkça ortaya çıkmıştır: Etkili çıkar grupları, aktörlerini Vikipedi hiyerarşisine görüntüleyen ve yönetici olarak yerleştirmiştir ve böylece ilgili makaleleri hedefli bir şekilde düzenleyebilir, istenmeyen düzenlemeleri kaldırır ve istenmeyen yazarları yasaklar! Çok sayıda Vikipedist de Vikipedi'deki agresif ve sinir bozucu bir iklimden şikayet ediyor; Aktif yazarların sayısı yıllardır azalıyor, bu da siyasi veya ideolojik olarak motive olan aktörlerin etkilerini kademeli olarak genişletmelerini sağladı. Ağlar aracılığıyla manipülasyon Vikipedi'nin sistematik manipülasyonu ağ benzeri gruplar tarafından gerçekleştirilir. Bunlar birkaç yüksek derecede aktif kullanıcıdan oluşur (veya Kullanıcı grupları), çoğu anonim veya takma adlıdır. Bağımsız araştırmacı gazeteciler tarafından yapılan araştırmalara göre, bu ağların üyeleri artık kısmen belirlenebilir. Özellikle buraya bak: İki film belgeseli »Vikipedi'nin Karanlık Yüzü« (2015) ve »Sansür« (2017) Çok bölümlü araştırma dizisi »Wikihausen'den Hikayeler« (2018) Wikihausen yalancı baron Münchhausen'e atıfta bulunuyor! Wikipedia ile pratik bir durum Manipülasyon hakkında mahkemelerin karar verdiği üç Alman mahkeme kararı var, örneğin Wikipedia'da fikir oluşumuna katılırsanız ve bu çok manipülatif bir şekilde olursa, anonimlik hakkınız yoktur! Birkaç yıl önce, bir Alman mahkemesi ilk kez bir Vikipedi yazarını mahkum etti, manipüle edilmiş bir giriş için toplam 8.000 Euro para cezası ve 6.000 Euro ek ücret karşılığı genel kişilik hakların ihlali için. Feliks, yani Jörg Grünewald, Markus Fiedler'in araştırmalardan sonra maskesini çıkarabildiği suçlu bulundu. Grünewald iki davada kendini savundu ve her iki davada da her biri 9 puandan 8'inde kaybetti! Fiedler onu ortaya çıkarmasaydı, mahkeme işlemleri mümkün olmayacaktı, Wikipedia onu ifşa etmezdi. Hamer'ın wikihausen hikayelerine daha sonraki bir tarihte cevap vereceğim. Bu, bir sonraki bölümün takip edeceği anlamına gelir!
-
@Cougar Sana bir şey sorduğumu hatırlamıyorum!
-
@pigeon Böyle diyorsan doğrudur değil mi? Bilim senin için gerçekten bu kadar ucuz mu?
-
İnsanın Gelişimsel Geçmişi Beyin sapı (en eski beynimiz) tarafından kontrol edilen tüm organlar, ilk ve en eski embriyonik filiz katmanı olan Endodermden türer. Bağırsak mukozasından kaynaklandıkları için, Bağırsak silindir epitelyum içerir. Biyolojik bir çatışma durumunda, bağıntılı organ çatışma aktif fazı sırasında hücre çoğalması başlatır. Pcl-fazında, ilave hücreler mantar veya tüberküler bakteri yardımıyla ortadan kaldırılır. Ağız ve yutağın sağ tarafı, hala yeme işini ('giren lokma') düzenleyen beyin sapının sağ tarafından kontrol edilirken, ağız ve yutağın sol tarafı artık boşaltım işini düzenlemeyen (bu şimdi rektum tarafından yönetilmektedir) fakat onun yerine kusma refleksini yöneten (gırtlağın bir önceki dışkı boşaltım işlevinden miras kalan) beyin sapının sol tarafından kontrol edilir. Ayrıca gırtlağın sol tarafının orjinal sinir bağıntısının korunmuş olması, organizmaya zarar verebilecek bir lokmanın kusarak dışarı atılabilmesi (boşaltım nitelikli) biyolojik amacına da hizmet etmektedir. İlkel deniz Atamızın, yiyeceği içine aldığı ve dışkıyı dışarı bıraktığı ilkel bir ağzı vardı, ilkel denizde yaşadı. Atamız halka şeklinde, solucan benzeri bir yaratık olmalıydı (deniz anemonları bugün hala böyle görünür). Hayattaki amacı yemek yemek ve çoğalmaktı. Organları glandüler (salgı bezi) dokudan ve beyni Beyin Sapından oluşuyordu. Çatışma potansiyeli besin (yiyecek) yığınıydı. Eğer yiyecek parçasını yakalamakta çok yavaşsa, o zaman beyin sapında tiroid bezine giden rölede bir sorun var demektir. Tiroid bezi artık doğanın 3. yasasına uygun olarak hücre çoğalması ve işlev artışı yapar. Daha fazla tiroid hormonları üretilir ve bu nedenle hipertiroidizm vardır. Ancak bu aynı zamanda hayvanı gerçek anlamda daha hızlı hale getirir ve böylece 'çok yavaştın' nedenini çözebilir. Eğer hayvan lokmayı yakalarsa, tiroid bezinin hücre çoğalması durur ve artık ihtiyaç duyulmayan artı hücreler iyileşme aşamasında ilişkili mikroplar, mantarlar ve mantar bakterileri tarafından ortadan kaldırılır. Eğer hayvan bağırsakta sindirilemeyecek şekilde duran bir lokmayı yutarsa, o zaman beyin sapındaki bağırsak villus hücreleri rölesinde bir çatışması vardır. Ağız yönüne doğru bağırsak villusları artık çoğalır ve karnabahar benzeri bir bağırsak kanseri gelişir ve bu sıkışmış lokmayı sindirebilmek için litrelerce sindirim suyu üretir. Bu lokma sonunda kayarsa, bağırsak villuslarının hücre bölünmesi durur. Iyileşme fazında, artık ihtiyaç duyulmayan bağırsak kanseri, mantarlar ve mantar bakterileri tarafından ayrıştırılır ve tüberkülozlu bir şekilde ortadan kaldırılır. Burada hala anlamayı öğrenmemiz gereken şey, Doğa 'Annenin' çağrışım yapması. Hayvan için genellikle gerçek gıda yığınıyla ilgilidir. Bugün biz insanlar için bu yığın kişinin almak isteyip de alamadığı para veya ev, ya da kayınvalideyle ilgili hazmedilemeyen, 'midede oturan' bir sorun olabilir. Dolayısıyla glandüler doku söz konusu olduğunda, her zaman aktif fazda hücre çoğalması ve dolayısıyla fonksiyonda bir artış söz konusudur. Bu nedenle biyolojik anlamı, hemen çatışma-aktif aşamasında bir lokmayı daha iyi parçalamak için daha fazla sindirim suyu üretmek. İyileşme fazında her zaman mantar ve mantar bakterileri tarafından bez dokusunda tüberküloz, nekrotizan bir parçalanma olur. Tüberküloz, nekrotizan parçalanma, çürüyen bir elmaya benzer. Biz her şeyi atalarımızdan miras aldık. Sindirim sistemi ve bunun için de beyni. Günümüzde beyin sapı beynimizin en eski bölümüdür. Kara Atamız denizden çıktı ve karayı fethetti. Ek organlara ihtiyacı vardı, keskin taşlara karşı kendini (iç derileri) korumak için. Bu ek organlar için ek bir kontrol ünitesine ihtiyacı vardı ve Beyincik eklenmesi gerekiyordu. Çağrışımlı çatışma içeriği şöyledir: Bütünlüğün ihlali, örneğin saldırı, tahribat veya kirlenme/lekelenme çatışmaları. Çatışma beyincikte, deri cilt rölelerinde. Örneğin atamiz lekelenme çatışması yaşadığında, biyolojinin üçüncü doğal yasasına göre, dermis (derı cilt) hücreleri çoğaltır, 'duvar dışa doğru' kalınlaşır. Bir melanom (deri kanseri) gelişir ve bu melanom lekelenme giderilene kadar büyür. Yani biyolojik anlamı melanom! Lekelenme çatışması çözülürse melanom durur ve iyileşme fazında sorumlu mikroplar, mantar tarafından parçalanır ve tüberküler bakteri yardımıyla ortadan kaldırılır. Kanamaya ve sızıntı yapmaya başlar. Ayrıca her tüberküloz iyileşme aşamasında olduğu gibi çürümüş et gibi kokmaya başlar. İyileşmenin sonunda melanom kaybolur ve artık teşhis bile konulamaz. Beyincikle birlikte atamıza, Doğa 'Ana' tarafından ilk sosyal davranış da programlanmıştır. Meme bezleri, gelişimsel olarak dönüşmüş ter bezleridir, bu yüzden meme karsinomunu beyincikte de buluruz. Anne çocukla birlikte bir kaza geçirirse ve çocuğu için bir endişe çatışmasını ilişkilendirirse, çatışması beyincikteki 'rölededir' ve program meme bezi hücrelerinin artışıyla tepki verir, yani meme karsinomuyla. Buradaki biyolojik anlam çatışma-aktif aşamasındadır, hücre çoğalması yoluyla daha fazla anne sütü üreterek yaralı çocuğa daha iyi bir hayatta kalma şansı vermek içindir. Bu çocuk sağlıklı hale gelirse, fazladan anne sütü gerekli değildir ve meme bezlerinin hücre çoğalması durur. İyileşme aşamasında inaktif meme kanseri, melanom gibi, mantar tarafından parçalanır ve tüberküler bakteri yardımıyla ortadan kaldırılır. Her tüberküloz iyileşme aşamasında gece terlemeleri de görülür. 'Eski beyin' (beyin sapı ve beyincik) temel yaşam meseleleriyle ilgili olan soluk alma, beslenme veya üreme için programlanmış. Lokomotor sistemi Sonra atamız kemikler, kaslar, tendonlar, kıkırdaklardan oluşan bir kas-iskelet sistemine ihtiyaç duydu. Bu ilave organlar için medüller yatak eklenmiştir. Medüller yatağın bulunduğu yer öz değerin koltuğudur. Sağlıklı özgüvene sahip bir kişi dik bir yürüyüşe sahiptir. Özgüveninde çöküş yaşayan bir kişinin skolyoz gibi kas ve iskelet sistemi ile ilgili sorunları vardır, ankilozan spondilit, lumbago, kemik kanseri, anemi, lösemi ve benzeri. Dikkat: Medüller yatak ile şu anda serebrumdayız (büyük beyinde) ve doğanın 3. biyolojik yasasına göre çatışma-aktif aşaması artık hücre çoğalması yerine hücre kaybı söz konusudur. Bu hücre kaybı bağ dokusunda nekroz, kemikte ise osteoliz olarak adlandırılır. Doğada, kendi öz değerindeki bir çöküşü çözemezsen, bu delikler kemik kırılana veya tendon yırtılana kadar gittikçe büyür. Doğada, av olurdun ve yenilebilirdin. Yani Doğa 'Anne' burada hemen yardımcı olmuyor. Bu programda önce çatışma çözülmeli! İyileşme aşamasında, buradan sorumlu mikropların, yani bakterilerin yardımıyla bu delikler şişlikle tekrar dolar. İyileşme aşamasının sonunda şişlik iner, ancak kemik ve tendon eskisinden daha kalın kalır. Aynı iyileşmiş kemik kırığı gibi, eski kırılma alanı da güçlendirilmiş olarak kalmaktadır. Bağ dokusundaki fonksiyon güçlendirmesi yaşamın geri kalanında kalıcıdır. Bu sebepten dolayı Dr. Hamer bu bağ dokusu grubunu 'lüks grup' olarak da adlandırmaktadır. Doğa 'Anne' burada hemen yardımcı olmuyor, ancak iyileşme sürecinin sonunda, ama bir ömür boyu. Sosyal etkileşim En genç beynimiz serebral korteksimizdir. Aynı zamanda en karmaşık beyin. Burada sosyal etkileşim koordine edilir ve bu ayrılık ve bölgesel alan çatışmalarını içerir. Serebral korteks yassı epiteli ve fonksiyonel kaybları kontrol eder. Ayrılık çatışması Doğada yavrunun anneden ayrılması yavru için kesin ölüm demektir. Bir ayrılık çatışmasının aktif aşamasında, kısa süreli hafızamız zayıflar. Alzhaymer bu nedenle çok sayıda şiddetli ayrılık çatışmalarıdır. Dokunmanın çoğunun anneden çocuğa doğru olduğu yerlerde, dış cilt derisi ülserleşir. Cilt pul pul dökülmeye başlar ve pürüzlü bir hal alır. Bu, kuru nörodermatitin tablosudur. Bunu bir tutkal ekleminin yırtılarak açılması gibi hayal edebilirsin. Bu acı vermez çünkü dış deride sensorik bir felç eşlik eder, burası sensorik uyuşukdur. Derideki bu uyuşukluk, kısa süreli hafızasının zayıflamasıyla birlikte, annenin hayatına devam edebilmesi için çocuğunu daha kolay unutmasına yardımcı olur. Eğer anne ayrılık çatışmasını çözebilirse, dış derinin altındaki ülserler şişlik ve iltihaplanmayla tekrar dolar. Skuamöz epitelin bu iyileşme aşaması mikropsuz çalışır. Deri artık kırmızı, sıcak, kaşıntılı ve ağrılıdır. Şimdi dermatologlar, aslında bir iyileşme aşaması olan cilt bozulmasından bahsederler. Bu tür çözümlenmiş ayrılık çatışmaları egzama, çiçek açan nörodermatit, kurdeşen vb. içerir. Alan Bölgesi-Çatışması Alan çatışması, bireyin eylem alanını (bölge) kaybetmesi anlamına gelir, örneğin geyik kendi orman bölgesini, kurt sürüsü lideri kendi bozkır bölgesini. Insanda ailesi, evi, şirketi, işyeri, vb. hatta bir araba bile bir alan olabilir. Doğa 'Ana', biyolojik olarak doğal hiyerarşiyi bölgesel çatışmalar yoluyla inşa eder, yani alfa hayvanı ve ikinci hayvan. Doğada sadece en güçlü olan genlerini aktarır. Doğada, bireysel insan varlığı hayatta kalma yeteneğine sahip değildir. Başarılı bir şekilde avlanabilmek için kendini sürü içinde organize etmek zorunda. Sürünün işleyebilmesi için bir yapıya, bir komuta ihtiyacı vardır. Klasik bölge savaşı Güçlü olan güçsüz olanı yener. Güçsüz olan artık bölgesini kaybetmiştir. Çatışması, koroner arterlerin beyin rölesinde. Bu bölge kaybı çatışmasında, koroner arterlerin yassı epiteli ülserleşir. Biyolojik anlamı, koroner arterlerin haciminin (enine kesit) daha büyük hale gelmesi ve kalp kasına daha fazla kanın ulaşabilmesi. Kalp daha güçlü olur! Bu özel programın amacı yine aktif aşamada, hücre kaybıyla fonksiyonel bir güçlendirme elde etmek için. Eğer bu özel programa ve kalbin gelişmiş performansına rağmen, bu bölge savaşındaki güçsüz taraf bölgesini geri kazanmayı başaramazsa, pes eder. Yani vazgeçer ve olaya teslim olur. Bu şekilde çatışmanın yoğunluğunu aşağıya doğru dönüştürebilir ve kaşeksıcden (zayıflıktan) ölmeden yaşlanabilir. Yaşadığı çatışmayla yüzleşti ve buna boyun eğdi. Böylece asılı-aktif çatışma sürecinde kalır ve çatışma kitlesi oluşturmaya devam eder. Boyun eğmesiyle birlikte, erkeğin beyindeki bölgesel tarafı kendisine kapalı kalır ve onu dişi yapar. Biz insanlarda, böyle bir pes etme yaklaşık 6 ay sonra gerçekleşir. Çatışma kitlesi 9 aydan fazla sürdüğü için artık bu bölgesel çatışmayı çözmemeliyiz. Çünkü klasik kalp krizini atlatamayız ve ölürüz. Şimdi, dişi doğada yumurtladığında, alfa hayvan mevcuttur. İkinci hayvanın hiç arzusu yoktur, çünkü aktif çatışma nedeniyle libidosu (cinsel içgüdü) yok denecek kadar az. Böylece dişi her zaman en iyisinden, alfadan çocuk sahibi olur. 'Eski beyin' (beyin sapı ve beyincik) temel yaşam meseleleriyle ilgili olan soluk alma, beslenme veya üreme için programlanmışken, 'yeni beyin' (serebral medula ve serebral korteks) çok daha gelişmiş konulara, örneğin alan veya alan korku çatışmaları, ayrılık çatışmaları, ve öz-değersizlik çatışmaları için programlanmıştır. Serebral korteks ve serebral medüller kontrollü kanserler söz konusu olduğunda, 'eski beyin' (beyin sapı ve beyincik) kontrollü organlardaki hücre çoğalmasının aksine, burada tam tersi bir durum söz konusudur, yani epitelyal mukozada hücre kaybı olur ve daha sonra bu mukoza yeniden inşa edilir. Sindirim sistemi iç filiz yaprak (Endoderm), kas-iskelet sistemi orta yaprak (Mezoderm), duyu organları ve epidermis ise dış yaprak (Ektoderm) tarafından oluşturulur. Hamer ayrıca bu 'doku tiplerinin' her birinin beynin belirli bir bölümü tarafından kontrol edildiğini ve çok özel çatışmalara ya hücre çoğalması ya da hücre kaybı ile tepki verdiğini keşfetti. Stres evresinde beyin sapı tarafından kontrol edilen 'iç yaprağın' (endoderm) ve beyincik tarafından kontrol edilen 'orta yaprağın' (eski mezoderm) organları hücre çoğalması ve onarım aşamasında hücre yıkımı yaptığını keşfetti. Tümörlerin Ontogenetik Sistemi gösteriyor ki 'eski beyin' (beyin sapı ve beyincik) tarafından kontrol edilen endoderm veya eski mezodermden oluşan organlar, akciğer, karaciğer, kalın bağırsaklar, prostat, rahim, alt deri, akciğer zarı, karın zarı, kalp zarı veya meme bezleri gibi, bağlantılı çatışma yaşanır yaşanmaz her zaman hücre çoğalması yaratırlar. Bu yüzden bu organlar sadece çatışma aktif fazı sırasında tümör geliştirirler. Serebral medulla tarafından kontrol edilen 'orta yaprağın' (yeni mezoderm) ve serebral korteks tarafından kontrol edilen 'dış yaprağın' (ektoderm) organları ise tamamen zıt bir şekilde davranır. Embriyonik filiz yapraklarını dikkate alındığında, 'yeni beyin' yönetimindeki tüm organ ve dokular (yumurtalıklar, testisler, kemikler, lenf nodları [düğümleri], epidermis, rahim ağzı duvarı, bronşiyal tüpler, kalp damarları, süt kanalları vb.) ektodermden veya yeni mezodermden kaynaklanırlar. Çatışma yaşandığı anda, biyolojik olarak bağlantılı organ hücre kaybı (örneğin yumurtalıklarda ya da testislerde nekroz, osteoporoz, kemik kanseri veya mide ülseri gibi) ve iyileşme fazında yeniden yapılanma ile tepki verir.
-
@Deadanddark Ne yapalım, ağaçlara çıkıp mağaralarda mı uyuyalım. Hayır, demek istediğim bu değildi. Homo sapiens doğaya uyum sağlamalı, çünkü doğa asla bize uyum sağlamayacak. 'Modern' insanın doğa ile bütünlük içinde yaşaması mümkündür!
-
@kavak Sorun doğada değil, sorun insanlarda, insanlar olarak artık 'türe uygun', yani doğal ortamımızda yaşamıyor olmamızdır! Bu bakımdan hayvanlar insanlardan daha akıllıdır.
-
@Cougar ... sen haklisin ... Mersi!
-
@BillGates Bu "Yeni Alman Tıbbı" dediğin modelde tedavi nasıl oluyor hala anlayabilmiş değilim. Hamer'in bilimsel çalışmalarını anlamak için en az 5.760 saate ihtiyacın var. Herkes bu yolu tek başına gitmek zorunda. Bu yoldan gittim ve sana adresi gösterebilirim: Adres Hamer'ın kitaplarının sonu!
-
@kavak Burun tikanıklıĝım yok ancak polen alerjisi var bende. Öncelikle Hamer'den alıntı yapmak istiyorum: Alerjiler uyarı işaretleridir kısa bilgi, Dr. Med. Ryke Geerd Hamer Yeni tıbbın temel taşı DHS'dur (Dirk Hamer Sendromu)! Çünkü DHS'nun ilk saniyesinde, hastanın çatışma şokunu nerede ilişkilendirdiğine karar verilir. Böylesine muazzam bir çatışma şokuyla, aynı zamanda ruhsal izolasyon içinde bize ulaşan bir DHS ile sarsıldığımızda, o zaman DHS anında sadece çatışma değil, kendini kodlar, ancak bu saniyede ayrıca bir Hameryan odağı (HH) oluşur, beyinde belirli bir noktayı işaretler. Herhangi bir çatışma şoku türü için biyolojik bir çatışmadan, beynimizin çok özel bir bölgesinden de sorumludur ve aynı zamanda çok özel bir organ bölgesi. İnsan ve hayvan ilk saniyensinde DHS 'fark eder', ama çevreleyen koşullar da dahil olmak üzere farkında olmadan. Bu eşlik eden durumlar (çevreleyen koşullar) daha sonra sözde alerji ile sonuçlanır. Bir alerji profesörü, yeni tıbbı anladığında, bir keresinde bunu biraz gelişigüzel bir şekilde şöyle ifade etti: Ayrıldığında, biyolojik ayrılık çatışması olan bir DHS'una maruz kalırsan ve o an bir inek geçiyorsa, sonrasında bir 'inek alerjisi' yaşarsın, eğer bir portakalı yeni ısırdıysan, 'portakal alerjisi' yaşarsın. Gelişigüzel, ama prensipte doğru. Bu eşlik eden durumlardan biri daha sonra tekrar meydana gelirse, o zaman tüm çatışma sözde nüksetme (tekrarlama) olarak tekrarlanabilir. Geçmişte, Yeni Tıp'taki nüksleri çok ilginç, önemsiz değil, ama merkezi süreçler olarak görmedik. DHS'nun temel, merkezi işlevini tanımada giderek daha iyi hale geldiğimizden beri bu durum kökten değişti. Diğer yaşamlarla veya yaşam anlarıyla karşılaştırıldığında, DHS'nin çok özel ve çok özel bir özelliği vardır, belirli kalite: Birey sadece o andaki en küçük detayları hatırlamakla kalmaz, DHS - flaş anlık görüntüsünde olduğu gibi - ayrıca sesler veya gürültüler, kokular, her türlü duyumlar ve tat duyumları ve birey onları korur, pratik olarak ömür boyu kayıt yapar. Bu, diğer durumlardan niteliksel olarak farklı olduklarını göstermektedir, genellikle deneyimlediğimiz ve az ya da çok hatırladığımızı. Geçmişte, ilk aşk neredeyse her zaman samanda gerçekleşirdi. Genellikle ilk samimi aşk eylemi sırasında, komplikasyonlara veya küçük felaketler olurdu. Bu felaket bir DHS ise, o zaman çatışma kompleksinde bir 'iz' olarak çoğunlukla saman kokusu girerdi. Etkilenen kişi daha sonra saman kokusunu her aldığında, düşünmeden bile çatışma (nüks!) geri gelirdi. İlk kez, etkilenen kişi genellikle 'bu bana kötü kokuyor' şeklinde biyolojik bir çatışma yaşamıştı. Tabii ki, hasta bu 'saman nezlesini' (samansız) aynı şekilde (iyileşme fazında'da) alabilirdi, örneğin, aynı veya başka bir kadınla aynı şekilde yakın ilişkide yine benzer bir felaket yaşayacaktı. – Çevirinin sonu – Burada 'alerjinin' nasıl ortaya çıktığına dair bir pratik vaka göstermek istiyorum, vaka yakın bir arkadaşımdan: Arkadaşımı 20 yılı aşkın süredir tanıyorum. Arkadaşım, o sırada birlikte yaşadığı uzun süreli partnerinden ayrılmıştı. Yaz mevsiminde, bir buluşmamızda ceket giydiğini gördüm. Ona yılın bu zamanı ceket giymek için fazla sıcak değil mi diye sordum. Bana 'güneşe alerjisi' olduğunu ve bu nedenle ceket giydiğini söyledi. Bunu sana kim söyledi diye sordum. Hekimim, muayene için orada olduğumda bana bunu açıkladı. Bakabilmem için ceketini çıkarır mısın diye sordum. Bana kollarını gösterdi. Kollarının dış yüzeyinde su çiçeğine benzer püstüller görebildim. Tipik bir ayrılık çatışması! Partnerinden ayrıldığını önceden bildiğim için, ayrılıkla ilgili herhangi bir sorun olup olmadığını sordum. Hayır, sorun olmadı ikimiz de ayrılmak istedik. Bir sorun olmalıydı, aksi takdirde 'güneş alerjin' olmazdı. Biraz düşündükten sonra, sadece ayrılıktan sonra 4 ay boyunca dairemde birlikte yaşamak zorunda olduğumuz problemini yaşadık. İşte karşımızda, ayrılık çatışmasıyla ilgili sorun! Ayrılık çatışması durumunda, ayrılığın istenip istenmediği vücut üzerinde belirleyebiliriz! Dış yüzeyler, örneğin kollar ve bacaklar, istekli bir ayrılmayı gösterir ve iç yüzeyler isteksiz bir ayrılmayı gösterir. Arkadaşım doğanın 5 biyolojik yasasını daha önce bilseydi, bu özel programın aslında sadece bir seferlik (sadece bu ayrılık için) amaçlı olduğunu bilirdi. Bu arada, kadın arkadaşının da 'güneşe alerjisi' vardı! Bu 'güneş alerjisi' 'iyatrojeniktir', yani hekimin açıklamasından tetiklenmiştir! Biyolojik programın korelasyonlarını arkadaşıma açıkladığımda ve o da anladığında, 'güneş alerjisi ortadan kalktı'! Nasıl mı kalktı? Arkadaşım (programcı) beynini (bilgisayarını) yeniden programladı! Bir doğa terapisti olarak, müşterilerime sadece doğanın nasıl çalıştığını açıklıyorum. Geri kalanını kendileri yapmalılar ya da doğanın çalışmasına izin vermelidirler! Bu dünyadaki hiçbir insan bir insanı iyileştiremez. Kim bunu söylüyorsa şarlatandır! Çene eĝriliĝi yok ancak cenemi açıp kaparken, saĝ çenemden tıkırtı sesi geliyor. Bu tıkırtı Eşimin çenesinde de vardı, 2 ay önce. Bana ne yapabileceğini sormuştu. Dedim ki, bırak doğa çalışsın, bu onarım aşamasıdır. Ve 2 hafta sonra gitti. İnsanın biyolojisinin nasıl çalıştığını bildiğin zaman bu iş o kadar kolay!
-
@Cougar Bu yaziyi simdi okudum. Adam tam bir facia ! Birsuru onlenebilir olume sebebiyet vermis, bilim dunyasindan kovulmus, hapse girmis, insanlarin sagliklariyla oynayan sapigin teki! Boyle sapiklardan uzak durmak lazim. Artık aptalmatik olduğunu kesinlikle onayladın! Not: Bir parmağınla başkasını gösterdiğnde, üç parmak aynı anda seni gösterir!
-
@Deadanddark Kemoterapi hakkında başkalarının görüşlerinden sadece birkaçı Kemoterapiyi bir 'tedavi' olarak satmak, muhtemelen tıp tarihinin en büyük aldatmacasıdır. Bu kemo işkencesini tezgahlayan her kimse cehennemde bir anıtı hak ediyor. Dr. Ryke Geerd Hamer Tıbbın kurulu düzeni, bu yüksek düzeyde toksik ilaçların barbarca kullanımını hiç bir kanıt bulunmaksızın ya da çok az kanıtla desteklemek için, hastaları son günlerini kusarak, güçten düşerek, kel kalarak ve onursuzca geçirirken, servet edinmeye devam ediyor. Dr. Robert E. Willner, M.D.,Ph.D. Veri yorumlama eğitimi almış biri olarak, hekimlerin kemoterapinin yarardan çok, çok daha fazla zarar verdiğini görmezden gelebilmelerini aklım almıyor. Alan Nixon, Ph.D., Amerikan Kimyasal Cemiyeti Eski Başkanı Bir hastanede hiç kemoterapi odası gördünüz mü? Umarım görmemişsinizdir. Bir ölüm sırası. Hasta önlüğünü kaldırsaydınız, bu kadının kolunun eroin bağımlısının kolunu çekici hale getirdiğini görürdünüz. Takılmış öyle çok şey var ki. Burada kadının önce işkence gördüğü ve sonra öldüğü bir durum var önünüzde. Neden? Çünkü yasaların gerektirdiği bu. Eğer hekimler standart prosedürlere sadık kalmazsa, bunun sonuçları geçim kaynaklarını kaybetmek, itibar kaybı ve iflasla karşılaşmaktır. Bu yüzden başarısız bir deneyi tekrar tekrar devam ettirmek zorundalar. Josephine kemoterapi ve kocaman bir ameliyat ve hayal edebileceğiniz her işlemden geçti; var olan her türlü ‘-oskopi’. Acayip. Ortaçağdan kalma. (Lord Saatchi, karısı romancı Josephine Hart’ın ölümünden sonra.) The Telegraph, 28 Nisan 2013 Bazı hastanelerde hastalardan %50’si kadarını kanser ilaçlarının öldürdüğünü gösteren araştırmadan sonra, hastalar kemoterapinin tehlikeleri hakkında uyarılmalılar. Araştırmacılar ilk kez ölüm sebebinin kanserden çok ilaçlar olduğunu gösteren, kemoterapiye başladıktan sonra 30 gün içinde ölen hastaların sayısına baktılar. The Telegraph, 30 Ağustos 2016 Bu çalışmanın yazarları yetişkinlerde 5 yıllık hayatta kalmaya kemoterapinin katkısının Avustralya’da %2.3 ve ABD’de %2,1 olduğunu buldular. Sebeplerinin çalışmada detaylı olarak belirtildiği üzere, bu rakamların 'etkililiğin en üst sınırı olarak dikkate alınması gerektiğini' vurgulamaktalar. Clinical Oncology, 2004
-
@Deadanddark AIDS hastası biriyle kankardesi olup kuduz bir hayvana kendini ısırttırir mısın, bunu yapabilir misin? Evet mi, hayır mı? Bulaşıcı hastalık olmadığından yüzde yüz eminim!!! Bu yüzden, kanından bile içerim, hayvanın köpüğünden de içerim! Tek şart, hastanın daha önce herhangi bir kemoterapi almamış olması. Kemo Birinci Dünya Savaşı'nda geliştirilmiş zehirli bir gazdır, hardal gazıdır!
-
Değerli forum üyeleri, burada açtığım konuda, bazı üyeler cevaplarımı yanlış anladı veya yanlış yorumladı! Cevabım: Predictor: Kulak çınlaman 9 aydan uzun sürdüyse, ÇÖZME! Bunu çözersen, 2 ila 6 hafta içinde 'kalp krizi' geçireceksin. Yorum: Deadanddark: Predictorun söylemek istedigi şey aslinda üzüntü ve stresin insani hasta ettigi. Dogru anlamismiyim? Üzüntü ve stres bağışıklık sisteminde çökmeye ve böylece virusler ve bakteriler için kolay av olmamiza sebep oluyor. Bağışıklık sisteminin çökmesi üzüntü ve stres altında kalan insan bedenin bunu tehlikede olduğunu varsayarak kendisini kapatmaya yani yaşamı sonlandırmaya çalışmasidir. Dogru mudur? Bence mantikli. Bu nedenle, yukarıdaki cevabımın ne anlama geldiğini veya hangi bağlamda söylediğimi kısaca açıklamak istiyorum! Tüm 'hastalıkların' gelişimsel kökeni yasası (Doğanın 3. Biyolojik Yasası). Hamer'ın tıbbi araştırmaları, embriyoloji bilimine sıkı sıkıya bağlıdır. Çünkü organların bir çatışmaya tümör büyümesi, doku erimesi veya işlev kaybı ile tepki verip vermeyeceği, organın kaynağı olan embriyonik filiz yapraklarına göre belirlenmektedir (3. Biyolojik Yasa). Anlamlı Biyolojik Özel Programların (SBS) ontogenetik olarak belirlenmiş sistemi kanser ve kanser eşdeğerleri (kanser SBS ve kanser eşdeğeri SBS). Kanser eşdeğerleri, tümör ve ülser olmadan, sadece fonksiyon kaybı SBS'lerdir. Embriyologlar genellikle embriyonik gelişimini üç sözde germ katmanına ayırırlar: Endoderm, mezoderm, ektoderm, ki bunlar zaten embriyonun gelişimi ve hangi ve tüm organların türetildiği yerdir. Bedenin her bir hücresi veya organı bu germ katmanlarından (filiz yapraklarından) birine ayırabiliriz. Geleneksel tıp'da hiç kimse bu kotiledonla (döleşi adası) ilgilenmiyordu. Hiç kimse ne kadar önemli olduğunu tahmin etmemişti. Aslında bu nedenle, şimdiye kadar hiç kimse kanser gelişimine bir sistem getirememişti. Yeni Tıbbın 3. Biyolojik Doğal Yasası, ontogenetik olarak belirlenmiş 'SBS Sistemi', yani kanser ve kansere eşdeğer SBS'ler, hastalıkları bu 3 filiz yapraklarına göre sınıflandırıyor. Eğer tüm bu farklı tümörleri, şişlikleri, ülserleri, gelişimsel geçmişine ya da filiz yapraklar olarak adlandırılan çeşitli kriterlerine göre sınıflandırırsak, o zaman aynı filiz yaprak bağlantısına sahip hastalıkların başka karakteristiklere ve özelliklere de sahip olduğunu görürüz. Gelişimsel nedenlerden dolayı, beynin her bir özel bölümü, belirli bir çatışma içeriği türü, beyinde belirli bir lokalizasyon, çok spesifik bir histoloji, filiz yapraklarıyla ilişkili spesifik mikroplar ve biyolojik anlamda gelişimsel tarih açısından anlaşılabilir sözde hastalıklar bu 3 filiz yapraklarına aittir. Embriyoda'ki 3 Filiz yaprakları (germ tabakası) – Organ düzeyi Embriyoloji döllenmiş yumurta hücresinin bir embriyoya dönüşmesinin öğretsidir. Anne karnındaki gelişim sırasında, gebeliğin ikinci haftasında döllenmiş yumurtadan hücresinden üç filiz yaprakları gelişir. Bunlar orijinal hücrelerden, yani epiblastlardan ortaya çıkar. Bu üç filiz yaprakların oluşumuna gastrulasyon denir. Filiz yaprakları 'iç filiz yaprak ' (entoderm), 'orta filiz yaprak' (mezoderm) ve 'dış filiz yaprak' (ektoderm) olarak ayrılır. Filiz yaprakların dokusu Filiz yaprakları, 3 veya 4 farklı çeşidi olan bir doku türünden başka bir şey değildir. 1. Salgı bezi dokusu 2. Salgı bezi benzeri doku 3. Bağ dokusu 4. Epitelyum Epitelyum: Tek veya çok hücreden oluşan, vücudun bütün dış ve ic yüzeylerini kaplayan doku: Geniz, ağız, mide gibi iç boşlukları epitelyum ile kaplıdır. Bir biftek yediğimizde bağ dokusu yemiş oluruz. Kas sistemi bağ dokusudur. Karaciğer yediğimizde salgı bezi dokusu ve epitelyum yemiş oluruz. Karaciğerin kendisi salgı bezi dokusudur, karaciğerde bulunan ve kesildiğinde gözle görülebilen damarlar ise epitelyum ile kaplıdır. Akciğerde oldugu gibi. Akciğerin kendisi salgı bezi dokusudur, içindeki halkalar bronşlardır ve bunlar da epitelyum ile kaplıdır. Dolayısıyla tüm vücudumuz dört farklı doku türünden oluşur. Ancak, tüberkülozu yalnızca salgı bezi ve salgı bezi benzer dokuda ve orada da sadece iyileşme aşamasında bulabiliriz. Tüberküloz bu nedenle bir iyileşme aşamasıdır, yani salgı bezi ve salgı bezi benzer dokularda gerçekleşir. Hangi tümörler salgı bezi ve salgı bezi benzeri dokuda ortaya çıkar? Salgı bezi dokusu ile: • Akciğer nodülü kanser • Karaciğer kanseri • Mide kanseri • Bağırsak kanseri • Tiroid kanseri • Bademcik kanseri vs. Salgı bezi benzeri dokusu ile: Meme kanseri Melanom Mezotelyoma vs. Filiz yaprağı ile 'akraba' olan organların, filiz yaprağı ile 'akraba' olan çatışmaları vardır! Bu kanserler her zaman lokma çatışmasıyla ilgilidir: Akciğer nodülü (şişlik kitle) kanserinde hava lokması, karaciğer kanserinde açlık çatışması, mide ve bağırsaklarda ise sindirilemeyen yiyecek lokmasıdır. Bu özel programların biyolojik anlamı da her zaman çatışma aktif aşamadadır: Hücre çoğalması yoluyla işlevde bir artış sağlamak, böylece lokmanın daha iyi sindirilebilir ve daha iyi emilebilmesi veya bu lokmanın daha iyi içeri veya dışarı kayabilmesi içindir. Akciğer nodülü kanseri söz konusu olduğunda, bunun nedeni ölüm korkusudur. Akciğerlerdeki hava torbacıkları sayısının artmasıyla kişi artık daha fazla hava alabilir ve böylece daha kolay hayatta kalabilir. Her bir biyolojik özel programın anlamını, gelişimsel açıdan anlamak lazım. Doğumdan önceki otonom sinir sistemi dağılımı ilkel halka formunu işaret eder. Sempatik sinirler omuriliğin ortasında düzenlenmişken, parasempatik sinirler (vagotonik) dış çephede, yani beyin tabanında ve sakral bölgede, yutak ve rektuma yakın konumlanmıştır. Uzun lafın kısası: Programın 9 aydan uzun bir çalışma süresinden sonra ölümcül olabilecek yalnızca birkaç program vardır!
-
@pigeon Aids hastalığına yakalanmış biride hiv viruslerini inkar eder. 1990'ların sonunda bir bilim adamı, Alman Sağlık Bakanı'ndan HIV'in bilimsel kanıtını istedi. Bakanlık, ileri geri bir sürü yazılar yazıldıktan sonra entelektüel çıkmaza girdi (bilimsel kanıt yok!) Bu entelektüel çıkmazdan çıkmak için şöyle cevap verdiler: Selbstverständlich gilt das Humane Immundefizienz-Virus (HIV) - im internationalen wissenschaftlichen Konsens - als wissenschaftlich nachgewiesen. (Elbette enternasyonal konsensüste, İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV'in) bilimsel olarak kanıtlanmış olduğu kabul edilmektedir.) Ulla Schmidt, Almanya Sağlık Bakanı 'konsensüste kabul edilmektedir' izole edilemez ve fotoğraflanamaz!
-
@Cougar Devam edebiliriz! Al, Turkce, bunu da oku mesela : İmmün Sistem ve Barsak Mikrobiyotası Immune System and Intestinal Mıcrobiota Kurgu hakkında kitap okumuyorum! Bunların kurgu olduğunu düşünmüyorsan, 'bağışıklık sisteminin' hangi sayfada olduğunu göster? Buraya kopyala! Bilimsel makaleleri okuyabiliyor musun? yoksa bu konuda hiçbir fikrin yok mu?
-
@Cougar Benim is hayatim, bilimsel makale okumakla geciyor. Elbette, bununla kanıtladın: Cougar: Bize, bagisiklik sistemi diye bir sey yoktur diyen "sadece bilimsel makaleleri" goster. değil mi? Şimdi dışarı çıkıp sigara içeceğim, oksijene ihtiyacım var!
-
@Cougar Bak, bu linkte BINLERCE bilimsel makale var. Ulasamadigin olursa bana soyle, Universitenin hesabiyla girip, ucretsiz ulasirim ve sana burada yayinlarim. Sen acabildigin kadariyla ac, oku, neye itirazin varsa soyle. Üniversitelerdeki kitaplar bilimsel eser değil, sadece ders kitabıdır! Bilimsel çalışma yok mu?
-
@Cougar Linkler degil, bilim insanlarinca yazilmis kitaplar. Nereden biliyorsun? Bunları okudun mu? Hayır, değil mi? Bilimsel makaleleri okuyabiliyor musun?
-
@Cougar Al mesela bu kitabi da ac oku. Resme tikla, ordan indir, oku. Nereye itirazin var soyle. Bu ve benzeri kitaplarda anlatiliyor. Okumadın, değil mi? Ya da, okudun ve anlamadın mı?
-
@Cougar Bak, sana yukarida link verdim. Ac kitabi oku. Ogren. Sonra neyine karsi cikiyorsun kitabin goster. Linkler sende kalsın. Bilimsel makaleleri biliyorsan, bana bildir, onları burada foruma kopyala!
-
@Cougar Bana bilimsel bir yayin, bir bilim kurulusu gosterir misin, bagisiklik sistemi uydurmadir diyen? Ne tür saçmalıklar yazdığını görüyor musun? Var olmayanın var olduğunu kanıtlaması gereken bilimsel bir çalışma talep ediyorsun! Talihsiz öğrenciler!