Jump to content

Predictor

Üyeliğini sildirmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    158
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    3

Everything posted by Predictor

  1. @pigeon Çevresinde karadeliğe düşen cisimlerin yaydığı ışıkları görürüz sadece. Kim, ne zaman, nerede ve nasıl cisimlerin yaydığı ışıkları görmüştür? Böyle bir şey yok, böyle bir şeyi görünür kılmak mümkün değil. Böyle bir teknoloji yok ve asla olmayacak! Böyle bir şeyi 'görünür' kılmak için güneşin enerjisi bile yetmez. Neden resim videoları kabul etmiyorsun anlamıyorum. Çünkü kara deliklerle ilgili videolar animasyondur!
  2. Terim her şeyi söylüyor, kara delikler yoktur: Kara (konsept) delikler (konsept)! 10 Nisan 2019'da 'sansasyonel bir resim' Kara Delik' sunuldu. Ama önce, görüntüde kara delik yok; sadece olması gereken yerde bir alan var, veya alan olabilir. Yani bu aslında bir kara deliğin görüntüsü değil, olabileceği alan. Bu bakımdan bir kara deliğin sözde 'görüntüsü' hatta 'fotoğrafı' bir kara deliğin tespiti bile değildir. Ve bunun bir kara deliğin resmi olduğu iddiası sahtedir, yani yoktur. Bu resimle dünyadan gizlenen tam da budur (yani onların yokluğudur). Bu nedenle, prensip olarak, kara deliklerin olmadığını ve görelilik teorilerini yıkımdan korumak için kara deliklerin yokluğunu gizlemeye büyük ilgi vardır. İkincisi, dünya çapında bir sansasyon olarak sahnelenen bir 'fotoğraf' fikri, kara delikler, görecelikçiler tarafından bir sahnelemeyi ölümcül bir şekilde hatırlatıyor. Yüz yıl önce: O zamanlar, dünya çapında bir sansasyon olarak da sahnelenen bir medya kampanyasında, sonuçlarına (bugün sahte olduğu ortaya çıkan) dayanan göreli ışık sapması, ilk olarak 1919 Güneş Tutulması Keşif Gezisi tarafından onaylandı ve görelilik teorilerinin mucidi sonra dünya çapında en büyük fizikçiye sahnelenen benzersiz bir medya aldatmacasıyla tüm zamanların en büyük dahisi oldu. Sahnelenen bir kara delik 'fotoğrafın' sunumu, 1919'dakine benzer bir yutturmacayı tetiklemeye çalıştı, Einstein'ın teorilerini sansasyonel olarak doğrulama amacıyla. Koşullar Değerli forum üyeler, tema benim temam. Sorularınızı veya cevaplarınızı cevaplamak için aşağıdaki koşullara sahibim: Matematiksel halüsinasyonları ve bazı profesörler/doktorlar şunu ya da bunu dedi, kabul etmiyorum. Ya bilim insanını buraya, bu siteye getirirsiniz ya da en azından o bilimcinin bulgularıyla uğraşmızsınızdır! Diğer (ölmüş/ölmemiş) bilim adamların/kadınların bilimsel bulgularını kopyalamak serbest, bunu size bırakıyorum. Bilimsel olmayan çalışmaları kabul etmiyorum! Onların bilimsel çalışmalarını burada kısa ve öz bir şekilde basit kelimelerle açıklamanız yeterli. Linkleri, resimleri veya hızlı resimleri (videoları) kabul etmiyorum, yani bağlantılara tıklamıyorum! Predictor, sen aptalsın, saçma sapan konuşuyorsun, tımarhaneden kaçtın, halüsinasyon görüyorsun ve benzeri sözleri kabul ediyorum. Ama bunun neden böyle olduğunu yazmalısınız! Konuyla ilgili duygu dolu da yazabilirsiniz, ancak yalnızca duygularınız gerçekçi kaldığı sürece. Bel hizasının altına inen kelimeleri kabul etmiyorum, bunlar zaten bu web sitesinin kuralları! Konunun kapsamı dışında yazmamanızı veya cevap vermemenizi rica ediyorum. Konu dışı yazmak istiyorsanız, lütfen yeni bir konu açın, oraya geleceğim ve size hatanızın ve kurgunuzun nerede olduğunu göstereceğim, SÖZ. Bu konudaki sözüm, mümkün olan zamanım dahilinde! Konum kara delikler! Bu konu hakkında yazmak isteyen herkes objektif bir tartışmaya davetlidir. Predictor
  3. Aklima gelmişken yazayım: Einstein'ın matematiksel halüsinasyonları kolay değildir. Einstein'ın halüsinasyonlarıyla uğraşan kimse aptal değildir, doğru düşünür, ama geçersiz fikirlerle düşünür, kurgu (kavram) ve gerçeklik (nesne) arasında ayrım yapamiyor! Einstein gibi düşünmek zordur. Buna yüksek frekanslı düşünme denir. Herkes (ben dahil) ayağa kalkmalı ve bunu alkışlamalı! Sorun, bu kavramların gerçeklik (temel yükler) üzerinde hiçbir etkisi yoktur! Neyden bahsettiğimi biliyorum. Bir süre bu beyin akrobasisini ben de yaptım! out of order
  4. @Rhodium Senden değerli değil o ışık hızı. Sen de benim için 'ışık hızından' daha değerlisin. En içten saygılarımla! Not: Değerli forum üyeleri, ışık hızı konusunda, sadece birisi bana 'ışık hızının' var olduğunu kanıtlamaya çalışırsa cevap vereceğim. Matematiksel halüsinasyonları kabul etmiyorum! Bir dahaki sefere yazana kadar out of order olacağım. Mersi ve ciao
  5. Değerli forum üyeleri, Işık hızının var olup olmadığı konusunda, sadece Rhodiuma cevap vereceğim! Anlayışınız için mersi ederim!
  6. @moderator Burada kuralları sizin düzenlediğinizin farkındayım! Yukarıda lütfen kelimesini kullandım! Tema benim temam. Işık hızının olup olmadığını bilmek herkesin çıkarınadır!
  7. Predictor: Lütfen, ondan cevap gelene kadar buraya yazmayın! Bunun neresini anlamadın? @Rhodium Ortaya çık, işte Meydan! Bekliyorum!
  8. Lütfen, ondan cevap gelene kadar buraya yazmayın!
  9. @Rhodium Aslında artık yazmak istemiyordum ama madem vedalaşmama cevap verdin, bir istisna yapacağım! Ne zaman birisi yazdıklarımı çürütmeye çalışsa, buraya gelip cevap vereceğim! Her şeyi izliyorum! Eğer sana göre ışık hızı yok mu, buyur ispatla zira karşında ben değil Einstein var. Yokluğun varlığı ispatlanamaz! Işık hızının var olduğunu sen kanıtlamalısın! Işık hızının nerede olduğunu göster! Bana Einstein'ın matematiksel halüsinasyonlarıyla gelme. Bana bunun nasıl yapılacağını basit terimlerle açıkla! Çünkü diğer bilim adamları ve bilimle ilgilenenler de burada okuyor, onlar da görsün! Bekliyorum!
  10. @ Düşünce Dünyasi ELVEDA Temel yüklerin yasalarına dokunulamaz, ne şiddet, ne para, ne din, ne ideoloji ne de retorik ile. Hiç bir argüman, kimya, biyoloji ve doğal yasalara karşı duramaz. Doğanın kanunları demokratik değildir, yani oylama ile veya oy birliği ile belirlenemez. Doğa kanunlarının etkisi ertelenemez. Insanlar doğa kanunlarını ignore edebilir ama bunların sonuçlarını değil! Sitenize yazmama izin verdiğiniz için ÇOK MERSİ! Saygılarımla Predictor
  11. Kaynak sırasında üretilen ışık güneşle kıyaslanamaz. Gezegen sistemimizde, güneş en büyük enerjiye sahiptir. Kaynakla da işim vardı, ortaya çıkan ışık şaka gibi. Ayrıca, dakikalarca güneşe bakmıyorum. Kaynak yaparken koruyucu gözlük kullanmadan birkaç dakika çalışabilinir, tabii ki, mesafe ile. Yalnızca koruyucu gözlük olmadan daha uzun süre kaynak yaparsan sorun yaşarsın. kum kaçmış gibi oluyor Kaynak sırasında termal radyasyon üretilir, bu da gözlerin kurumasına yol açar.
  12. @pigeon Bilinçli pupil çapını değiştiremezsin. Kendin denemediğin bir şeyi nasıl söyleyebilirsin? Bunun nasıl yapıldığını burada anlattım. Işığın hareket halinde iken hızlı kamera ile çekilmiş görüntüsü. Herhangi bir salınım görmüyorum. Benim doğrudan güneşe bakarken gördüğüm salınım tahmini bir ışık hızında! Ve salınım saat ibresi yönündedir.
  13. @Deadanddark ><(((°>
  14. @pigeon Az önce aklıma geldi, bu yüzden cevabına eklemek istiyorum. Parlak ışığa bakılınca Pupil çapı küçülür. Işığın şiddeti azalır. Benzer düzenek fotoğraf makinelerinde de var. Işığın şiddetinde dalgalanma olur sadece. Pupili kapatmıyorum, çünkü gözlerimi doğrudan güneşe bakacak şekilde eğittim!
  15. @pigeon Parlak ışığa bakılınca Pupil çapı küçülür. Işığın şiddeti azalır. Benzer düzenek fotoğraf makinelerinde de var. Işığın şiddetinde dalgalanma olur sadece. Bana bir madde parçacığın salınımını gösteren bir resim veya hızlı resimler (videolar) gösterebilir misin? Böyle bir şey mümkün değil, böyle bir teknik yok! Gümüş rengini sarı renk görmende kırmızı yeşil mavi koni şeklindeki alıcıların doyuma ulaşmasından kaynaklanıyor. RGB (Rot, Grün, Blau) renk modeli bir eklemeli renk modelidir ki burada kırmızı, yeşil ve mavi ışık geniş renk yelpazesi üretmek için çeşitli şekillerde birbirine eklenir. Modelin adı, üç ek ana rengin (kırmızı, yeşil ve mavi) baş harflerinden gelir. Renk var mı? Hayır, ışığın rengi yoktur. Renk, beynimizin yarattığı bir şeydir. Öyle olmasaydı, o zaman renk körlüğü de olmazdı. Gözlerimiz elektromanyetik dalgalar için fotoreseptör hücrelere sahiptir, sinyalleri algılayan, frekansı ilgili bir frekans aralığında yer alır. Fotoreseptör hücreler, sinyalleri ve yoğunluklarını değerlendirir ve bunları beyinde 'rengi' oluşturmak için kullanır. Fotoreseptörler 'kırmızı', 'yeşil' ve 'mavi' frekanslarını tanır. Örneğin 'kırmızı'nın ve 'yeşil' bir karışımı frekanslar sübjektif olarak 'sarı' olarak algılanır. Van Eck radyasyonu olarak da bilinen Van Eck phreaking yöntemi, gözlerimizin yalnızca frekansları alabileceğinin doğrudan doğrulanmasıdır. Tüm elektrikli cihazlar elektromanyetik dalgalar yayar. Van Eck radyasyonu, veri trafiğini gizlice dinlemek için elektrikli cihazlardan gelen elektromanyetik dalganın uygun ekipmanla (ör. anten/monitör) daha uzak mesafelerde yakalanabildiği bir gizli dinleme biçimidir. 'Gördüğümüz' şey, gözlerimizdeki fotoreseptörlerle etkileşime giren monitörün temel yüklerinin elektromanyetik etkisidir, ki bu da sırayla elektrikli sinyaller iletir ve görmemizi sağlayan beyin hücrelerini uyarır.
  16. @Deadanddark Bak, sana hatalarının ve kurgularının nerede olduğunu göstereyim: Ne oluyor yukarda? Yukarısı neresi? Yukarıda, aşağıda, önde, arkada, sağda, solda, doğuda, batıda, güneyde, kuzeyde vs yoktur bunlar tamamen kurgudur! Biz mekanın neresindeyiz? Hiç kendine bu soruyu sordun mu? Hiç kendine şu soruları sordun mu: Ben neredeyim? Gezegenimiz nerede? Gezegenimiz hangi maddeden yapılmıştır? Ben hangi maddeden yapılmışım? Benim organizmam nasıl çalışır? Ben neyin içindeyim? Bir hiçin içinde olamazsın ve senin organizmanın hacme ihtiyacı var, değil mi? Ve sonra iki saçma soru daha buluyorsun: Pulsarlar ne yapıyor, magnetarlar ne yapıyor. Wolf rayet yıldızları ne yapar? Madem böyle saçmalıklarla kendin uğraşmadın, neden bana soruyorsun? Yıldızlar en iyi ve en çok kaynak. Burada bir şeyi açıklamadan iddia ediyorsun. Ben buna çakma bilim derim! Peki uzayda metre kareye bir atom düşerken bize gözümüze gelen ne! Nasıl geliyor? Kim, ne zaman, nerede ve nasıl böyle bir şey keşfetti? Böyle saçmalıklar duyduğumda hep geçmişi düşünürüm. Bir zamanlar cennette toprak satmış biri vardı, metrekaresini kaça sattı hatırlamıyorum. La ola dalgasinda insanları ayağa kaldıran güç nedir? Tamam dalgalanıyorlar ama onları ayağa kaldıran birşeye ihtiyaç var! Başlangıçta insanın elektromanyetik olarak çalıştığını yazmıştım, okumadın mı? yoksa bu başka bir aptalca soru mu? Ayrıca benim yazmış olduğum proton ve elektron konusunu okumanı tavsiye ederim. Cevabım senin saçma sorularına atıfta bulunuyor, şahsına değil!
  17. @Deadanddark Burası ağır siklet, sinek sikletinle seni aşar! Lütfen kurgularla zamanımı çalma! Ya mekanımızdan, kendi araştırdığın ve bunun doğru olduğunu bildiğin doğru gerçekleri getirirsin, ya da felsefe forumunda yaz!
  18. Foton ışını mıknatıs yanında geçerken sapmıyor. Ama elektron yön değiştiriyor. Birine saptığı için elektron demişler diğerine sapmadığı için foton adını vermişler. Elektronlar veya protonlar ışığı taşısalardı mıknatıs yanından geçerken sapma yaparlardı. ???
  19. Işık hızı tam olarak ne anlama geliyor? Işık hızı, yalnızca madde parçacıklarının salınımını (titreşimini) tanımlar. Örneğin, ışık ve radyo mekanın (madde parçacıkları) aracılığıyla, bir parçacıkdan başka bir parçacığa ışık hızında enformasyon olarak aktarılır. Madde parçacıklarının salınımı dışında, hiçbir insan, hiçbir araç, hiçbir madde ışık hızında hareket edemez. Böyle bir şey sadece bilim kurguda var! Işık hızının tüm 'hokus-pokusu' budur!
  20. Predictor: Işık hiçbir yere gitmez, çünkü olmayan hiçbir yere gidemez. Sadece enformasyon aktarılır, yani bir taşıyıcıdan (proton/elektrondan) diğerine aktarılır. Her bir parçacık (dinlenme halinde) ışık hızında salınır (titreşir). Bunu nasıl hayal edebiliriz? Bunu bir La Ola'yla (seyirci dalgasıyla) hayal edebiliriz. Seyircilerin her birinin (görünmeyen) proton ve elektron kombinasyonun olduğunu hayal ediyoruz. Seyircileri güneş ve dünya arasına yerleştiriyoruz. Güneş (üretici) ilk seyirciye (taşıyıcıya) ışık enformasyonunu verir. İlk seyirci enformasyonu bir sonraki seyirciye aktarır. Her bir seyirci bilgiyi ışık hızında aktarır. Ve biz (alıcı) bu süreci dünyadan gözlemliyoruz. Bizim bakış açımızdan, bu bilgi (ışık) yaklaşık altı saniye içinde görülebilir hale gelir. Buna bir elektromanyetik ışık 'dalgası' denir. Bir stadyumda bir La Ola dalgası izlersek, bir seyircinin yerinin değiştiğini görüyormuyuz? Hayır, gördüğümüz şey, seyircilerin sadece ellerini kaldırdığıdır ('titreşimleridir'). Bu dalga, daha önce orada olan ve daha sonra hala orada olan seyirciden oluşur. Bu model su 'dalgası' için de geçerlidir. Aksini söyleyene sorarım, suda mı yoksa dalgada mı boğulabilirsin? Dalga tamamen hayal gücünün bir yardımcısıdır.
  21. NASA söz konusu olduğunda, şunları eklemek isterim: NASA'da var olan mühendislik bilimiyle ilgileniyorum, (teknoloji meraklısıyımdır), çünkü teknoloji ile nelerin yapılıp yapılamayacağını bilmek istiyorum. Resimlerle de ilgileniyorum. Ama sadece gerçek olan resimlere bakıyorum, animasyonlara bakmıyorum. Bu gerçek görüntüleri yorumlamak için kimseye ihtiyacım yok, bunu kendim yapiyorum. Doğrudan güneşe bakarsam, madde parçacıgın salınımını görebiliyorum! Bildiğim kadarıyla bu dünyadaki hiçbir teknoloji bunu görüntüleyemez. Bilen varsa lütfen buraya yazsın. Bunu buraya yazmadan önce dışarı çıktım, sağ gözümü kapattım, güneşe baktım ve saydım. Salınımı görmem tam 6 saniyemi aldı. Salınım saat ibresi yönündedir. Bu salınım taşıyıcının madde parçacıkları mı yoksa gözün retinasının mı olduğunu bilmiyorum. Bunu kimse söyleyemez. Bence, görüntü beyinde yaratıldığı için, beynin parçacıkları. Bunun kanıta ihtiyacı yoktur, herkes bunu deneyimleyebilir. Bunu deneyimlemek isteyen herkese şunları tavsiye ederim: Doğrudan güneşe birkaç saniyeden fazla bakarsanız, gözleriniz şoke olur. Bu beyinde elektriksel bir dürtüden kaynaklaniyor. Bu yüzden gözlerinizi bunun üzerinde eğitmelisiniz. Bir gözünüzü elinizle kapatın ve diğer gözünüzle sadece 2-3 saniye bakın. Birkaç saat sonra veya ertesi gün, bu işlemi tekrarlayın, salınım görünene kadar. Güvenin bana, göze zararı yoktur, neyden bahsettiğimi biliyorum. Bazen abartıp 30 saniyeden fazla bakiyorum, hoşuma gidiyor, çocuk gibi seviniyorum. Bununla ilgili tek sorun, beynin frekansları tekrar doğru bir şekilde tanıması için 10 ila 15 dakika sürmesidir. Bu süre zarfında, örneğin, gümüş renkli arabaları bakır renginde görüyorum.
  22. 'gamma-ray burst' ('gama ışını patlaması') elektromanyetik bir süreçtir. Daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum, çünkü kendileri şunu diyor: gama ışını patlamalarının kaynağı henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Yani, rüyalara devam. Bu nasa'nın yazdığı her şeye inanma ve amerikalılara kesinlikle inanma. Bunların ABC (Atomik Biyolojik Kimyasal) silahları da vardır. A ve B silahlar kesinlikle yoktur! Aksini iddia edene Hodri Meydan Hodri Meydan: Kendine güvenen ortaya çıksın, işte meydan! Bu, her bilim insanı için geçerlidir!
  23. Bağlantılara tıklamıyorum, ama lazer konusunda şunları söyleyebilirim. LASER: Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation (Uyarılmış Radyasyon Emisyonuyla Işık Amplifikasyonu) Amplifikatör: yükselteç Yani, Lazer stimule edilmiş (uyarılmış) hizalama yoluyla ışık amplifikasyonudur. Lazer, bir tür ışık demetleridir. Normalde, ışık odaklanmaz, her yöne yayılır. Öte yandan lazer, yapay, odaklanmış bir ışındır: belirli bir noktaya çarpar. Lazer ışınları elektromanyetik dalgalardır. Akkor lamba gibi aydınlatma için kullanılan bir ışık kaynağının ışığından, öncelikle yüksek yoğunluklu, genellikle çok dar frekans aralığının (monokromatik ışık), ışının keskin bir şekilde paketlenmesi ve büyük tutarlılık uzunluğunun başka türlü elde edilemeyen kombinasyonunda farklılık gösterirler. Ayrıca, çok geniş bir frekans aralığıyla, tam tekrarlama frekansına sahip son derece kısa ve yoğun ışın darbeleri mümkündür. Akkor: Işık saçacak beyazlağa varıncaya kadar ısıtılmış olan Bu nedenle, lazer asla doğal bir ışıkla eşitlenmemelidir.
  24. @Röpteşambırlı Uzaylı Biraz absürt olacak ama bence hız - hareket diye bişey yok.o zaman etrafimizda ki gördüğümüz hareket eden nesneler de neyin nesi? buraya ve buraya tıkla! Buraya yazacağını önceden biliyordum ve kabaca kim olduğunu da tahmin edebiliyorum. Bunu yazdıklarından okuyabiliyorum! Sadece benimle tartışmak istiyorsan, tavsiyem, kendine bir çay demle, bilgisayarın başına otur ve oyununu oynamaya devam et! Ben burada bilim yapıyorum ve kurgunun nasıl yaratıldığını deşifre ediyorum. Bana yazdıklarımda neyin yanlış olduğunu SÖYLE! Aksi takdirde, yukarıda zaten tavsiye ettiğim gibi!
×
×
  • Create New...