Jump to content

Kovulmuş Üye

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.653
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    187

Everything posted by Kovulmuş Üye

  1. Baska bir konuda yazdığım konuşma örneğinde paylaşmak istiyorum Geçenlerde bir genç ile konuşurken dinlerin toplumları kolay yönetme aracı olduğunu söyledim. Konuşma şöyle devam etti, O : peki abi bu evreni kimin idare ettiğini düşünüyorsun Allah değil mi yani Ben: kardeşim dünyada 80 küsür tane güncel din var ve hepsi de kendi tanrılarının evreni yarattığına inanıyor. O: Ama abi yüz kişi toplanmış din uydurmuş , onlarinki Allah degil put. İslam gibi değil ki onlar. İslam'a inanan milyarlarca insan yanılmış mi yani, onların bir bildikleri yok mu? Yıllarca boşuna mı inanmışlar? Ben : Şimdi tanrının kim olduğuna çoğunluk karar veriyorsa zaten o tanrı değildir o da puttur. Yani çoğunluk toplanmış ve evrene tanrı ataması yapmış , tek tanrı bizimkisidir diyerek tanrıya görev vermiş. Şimdi sence buna yaratıcı denir mi? O: yani tabi bende sorguluyorum , özünde öyle değil tabiki. Birçok hurafe karışmış bize anlatılan dinlere..
  2. Ateistler yada aydın kişilerin sorunu şu, insanların bukadar aptal olabileceğini hesaba katamıyorlar. Evet insanlar bu kadar aptal olabiliyorlar bu aptallığı küçümsememek gerekir. Onlara yumuşak argümanlarla yaklaşmak en doğrusu olur. Onlara örnekler de verilebilir. Örneğin putlar , insanları tanrıya yaklaştıran birer araçtır. Bunu bütün dinciler kabul ediyor. Onlara , hac , Kabe, kurban, mezarlık, şeyhler, peygamberler hepsi insanları tanrıya yaklaştıran birer aracıdır yani onlar da puttur. Demek gerekir. İtiraz edenlere verilecek cevap basit. Sen başkalarının putlarını redediyorsun ama kendi putunu koruyorsun..demek gerekir. Diğer bir örnek Kuran’da çok adı geçen firavunlardır. Firavunlar da kendilerini tanrının yeryüzündeki gölgesi olarak tanımlarlar. Öyle ise halifelik de bir Firavunluk yöntemidir. Tanrı kral gibi halife padişahlar yada halife yöneticiler de aynı yolun yolcusudur. Bu tür argümanlar çoğaltılabilir. İnsanlara bu yönden yaklaşmak daha iyi geliyor. Aptal olmaları bizim suçumuz değil ama bu kadar olunur mu demeyelim.
  3. Tembel işe yaramaz insanlar böyle üst akıl falan diyip dururlar. Dünyada hakim zihniyet her toplumda olduğu gibi birlik içinde çalışan ve paylaşan guruplardir. Çin calistigi için hakim olmaya başladı. ABD ve Avrupa da essek gibi çalıştığı için hakimdi. Yok onlar bizi somurdu falan filan... Uyuyup da sömürülmeseydin birader. Çalışan kazanır. Birde bunların haricinde Gelişmekte olan Avam Takımı var dünyada. Kısaca onlara GAVAT diyorum. GAVAT'lar Hizmet sektöründen komisyon ve avanta ile gecinirler. Ancak faazla para kazandıklarında simarir nereye sivayacagini şaşırırlar. GAVAT'lar semirmeye başlayınca asıl ureten kafa yoran çalışan kişilere tepeden bakarlar. İşte bu noktada krizler devreye girer. Son noktasına kadar GAVAT'lari bitirdiginde dünya yeniden ilerleme ve üretim aşamasına geçer. İyi insanlar savaş çıkarır ve kötüler savaşır. Böylece dünya pisliklerden arınır.
  4. Kuran'da putların ve putperestlerin tarifi sansürsüz bir şekilde şöyle örneklerle açıklanıyor Müşrikler ortaklarını görünce derler ki: “Rabbimiz! Bunlar senin dışında dua ettiğimiz ortaklarımızdır.” (Ortaklar:) “Siz gerçek yalancılarsınız!” diyerek bunlara laf atacaklardır. (16/Nahl 86) De ki: “O’nu bırakıp da (haklarında özel yetkiler, şefaat, kâinatta tasarruf, Allah’a yaklaştırma gibi) düşünceleriniz olanları çağırın (bakalım)! Ne sizden zararı giderme ne de hâlinizi değiştirme (gücüne) sahiplerdir.” (17/İsrâ 56) Kâfirler, beni bırakıp da benim kullarımı veliler/dostlar edineceklerini (benim de bu şirki cezasız bırakacağımı mı) sandılar? Doğrusu biz, cehennemi kâfirler için bir konaklama yeri olarak hazırladık. (18/Kehf 102) Kendilerine izzet/üstünlük/güç kaynağı olsun diye Allah’ın dışında ilahlar edindiler! (19/Meryem 81) Dedi ki: “Siz, Allah’ı bırakıp, sizi birbirinize ısındırsın/aranızda sevgi bağı oluştursun diye dünya hayatında putları (ilah) edindiniz. Sonra Kıyamet Günü'nde (sevgi bir yana) kiminiz kiminizi inkâr edecek, kiminiz de kiminize lanet edecektir. Barınağınız ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur.” (29/Ankebût 25) Aynı kuran kitabında Hac ve Kurban ile ilgili konularda şöyle açıklanıyor Ey iman edenler! Allah’ın dîninin alâmetlerine, haram aylara, Kâbe’ye hediye edilen kurbanlık hayvanlar ile onların boyunlarına takılan gerdanlıklara, Rablerinin lutuf ve rızâsını isteyerek Beyt-i Harâm’a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman isterseniz avlanabilirsiniz. Mescid-i Harâm’ı ziyaretinizi engellediler diye bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi onlara karşı saldırganlık yapmaya sevk etmesin. İyilik ve takvâda birbirinizle yardımlaşın; günah ve düşmanlıkta ise yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir. (Maide 2.cümle) Onlara Âdem’in iki oğlunun başından geçen ibret verici şu gerçeği anlat: Onlar Allah’a birer kurban takdîm etmişlerdi de birinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen kıskanıp: “Seni mutlaka öldüreceğim” deyince, öteki şu cevabı vermişti: “Allah ancak takvâ sahiplerinin ibâdetini kabul buyurur.”(maide27.inci cümle) İşte durum böyledir. Artık kim Allah’ın belirlediği nişânelere saygı gösterirse, Allah’a saygı göstermiş olur. Çünkü bu davranış, kalplerin Allah’a saygıyla dopdolu oluşundandır.(Hac , 32.inci cümle) Unutmayın ki, o kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Sizden Allah’a ulaşacak olan tek şey takvânızdır. Allah böylece o hayvanları hizmetinize verdi ki, sizi doğru yola ilettiği için tekbir getirerek Allah’ın büyüklüğünü ilan edesiniz! Rasûlüm! Artık o iyilik eden ve işini güzel yapanları müjdele! (Hac 37.inci cümle) Başladığınız haccı ve umreyi Allah rızâsı için tamamlayın. Eğer bir engel çıkar da tamamlayamazsanız, o zaman maddî durumunuza uygun bir kurban gönderin. O kurban, yerine varıp kesilinceye kadar başlarınızı tıraş etmeyin. (Bakara 196.ıncı cümle) Ve buna benzer bir çok cümle var Kuran'da. Kuran'da müşrik diye tabir edilen kişiler de kendilerini Allah'a yaklaştırmak için putlara tapıyorlardı. Onlar da Allah'a inaniyormuş bunu yine kuran söylüyor. Şayet o inkârcılara, “Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı yasalarına boyun eğdiren kimdir?” diye soracak olsan, hiç tereddütsüz “Allah’tır” derler. O halde haktan nasıl yüz çevirirler? ( Ankebut 61. İnci cümle) Yine onlara, “Göklerden su indirip de onunla ölü toprağa hayat veren kimdir?” diye sorsan, hiç tereddütsüz “Allah’tır” derler. De ki: “Hamd Allah’a mahsustur; ama onların çoğu akıllarını kullanmazlar.” (Ankebut 63.üncü cümle) İşte böyle, tevhid inancı dedikleri şey aslında Arapların put siyasetidir. Haşimi kabilesi kendi putlarini koruyup diğer Arap kabilelerinin putlarini reddediyor. İşte ispatı ..
  5. Müslümanlıkta birden fazla put vardır. Örneğin herşeyi gören bilen duyan ve heryerde olup hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir tanrinin mesajını ulaştıran elçiler vardır. Bütün peygamberler puttur. Çünkü tanrı ile insan arasında aracılık yaparlar. Karşılığında ise sınırsız sex ve muafiyet alırlar. Muhammed puttur. Allah bana doğrudan ulasamayip araya Muhammed'i koymussa buradaki put muhammeddir. Diğer taraftan yine belirttiğiniz gibi mezarlıklar puttur. Yani anitkabir gibi değil. Çünkü Atatürk'ü anmak sevap ve cennet mahiyetinde yapılmıyor ama mezarlık ziyareti tamamen ölüyü Allah'a daha fazla yaklaştırmak ve sevap kazanmak için yapılıyor. Mezarlık ziyaretinde iki taraflı putculuk mevcut. Ziyaret Eden kişi de kendini put yerine koyuyor ve Allah ile ölünun ruhu arasında elçilik yapıyor. Tam bir rezalet, sefalet ve kepazelik.
  6. Allah niye incili ve tevrati koruyamamiş da üzerine Kur'an'ı göndermiş diye soramayan dinci kitlesi ile teoloji tartışmam. İncili ve tevrati koruyamamiş olan allahiniz size Kur'an'ı koruyacağına söz veriyor. Allah da level atlamış demek ki.
  7. Aciklanabilen ve tekrarı öngörülebilen herşey bilgidir. Bir kez meydana gelip tekrarı mümkün olmayan veya öngörülmeyen şeyler bilgi değildir. Örneğin bana geçen sene bir yaratık geldi ve beni alıp uzayın en yüksek yerine götürdü. Orada evrenin yaratıcısı ile görüştürdü. Yukarıdaki önerme bilgi değildir. Çünkü tekrarı mümkün değil ve açıklanamaz. Örneğin , ben geçen sene araba aldım ve 5000 km yol yaptım . Bu bir bilgidir. Çünkü tekrarı mümkün. Geçmişe gitmek mümkün değil ama olayın tekrarı mümkündür. Açıklaması da yapılabilir.
  8. Zaten putsuz din olmayacagina k sin inandım ben. Putları reddeden tek yaşam şekli ateizmdir. Yani varlıklarla birebir iletişime geçmeye çalışan onlara olduğundan fazla rol bicmeyen ve olduğu gibi anlamaya çalışan tek yaşam tarzı ateizmdir. Ateistler saplantisiz olmalı , fala , horoskopa , astrolojiye , uğurlu rakama inanıyorsa zaten o da ateist değildir.
  9. Ama şöyle bir durum var, eğitici olmak ön planda tutulmali . Aksi halde insanların Çok daha ilgisini çeken ama yasak olan baska yayınlar da var. İlgi çekici ana zararlı oldukları için yayın yasağı konuyor. İlgi çekici ama faydalı olmalı TV yayınları. Türkiye'deki yayınlar ilgi çekici ama zararlı kategorisinder.
  10. Geçenlerde bir genç ile konuşurken dinlerin toplumları kolay yönetme aracı olduğunu söyledim. Konuşma şöyle devam etti, O : peki abi bu evreni kimin idare ettiğini düşünüyorsun Allah değil mi yani Ben: kardeşim dünyada 80 küsür tane güncel din var ve hepsi de kendi tanrılarının evreni yarattığına inanıyor. O: Ama abi yüz kişi toplanmış din uydurmuş , onlarinki Allah degil put. İslam gibi değil ki onlar. İslam'a inanan milyarlarca insan yanılmış mi yani, onların bir bildikleri yok mu? Yıllarca boşuna mı inanmışlar? Ben : Şimdi tanrının kim olduğuna çoğunluk karar veriyorsa zaten o tanrı değildir o da puttur. Yani çoğunluk toplanmış ve evrene tanrı ataması yapmış , tek tanrı bizimkisidir diyerek tanrıya görev vermiş. Şimdi sence buna yaratıcı denir mi? O: yani tabi bende sorguluyorum , özünde öyle değil tabiki. Birçok hurafe karışmış bize anlatılan dinlere..
  11. Toplumu yönlendirmede TV ekranlarının rolü çok büyük . Ekranlarda hep kibirli , hep entrika çeviren , hep ezmeye çalışan ve hep el öptürüp şükrettiren rol modeller var. TV8 , star, show , trt1 bu dizileri yayınlayanlarin başında geliyor. Senaristleri ve yapımcıları topluma karşı duyarlılık konusunda eğitmek gerek.
  12. Tarikatlarda yıllardır işlenen cinayetlerin gün yüzüne çıkan iki yakın örneği , biri Enes Kara, diğeri ise Antalya yurdunda kafası kesilen öğrenci.. ikisinin de ailesinden baba tarafı yobaz. Annelerinin açıklamalarını bilmiyoruz. Babaları resmen oğlumuz kurban öldü diye sevinip zil yakacak seviyede yobazlar. Ense Kara'nın videosunu izledim anlattıkları noktasına kadar doğrudur. Eğitim değil işkence yurdu. Daha öncede fetöcülerin yurtlarında da aynı tecavüz ve cinayetlere kurban giden gençlere de benzer yakıştırmalar yapılmıştı. Şimdi ise hapishanelerde kendilerine haksızlık yapıldığını iddia ediyorlar. Ya bu nasıl bir kafa , siz yıllarca çoluk çocuğa din adı altında işkence yaparken iyimiydi? Artık insanlara açıkça haykırmak gerekir , din konusu kişinin kendi insiyatifinde olmalıdır. Kimsenin tekelinde değil.. Gençlere buradan sesleniyorum anne babalarinizi bu konularda dinlemeyin, kaybolan sizin gencliginiz olur , size bunu anne babanız geri veremez. İyi insan olmak için başkasına zarar vermemek ve karşıdakini dinlemek yeterlidir. Ötesi tamamen siyaset ve kölelik düzeni içinde beyin yikamadir.
  13. 60 yıldır insan yetiştiriyoruz diyerek milleti soyan cemaat ve tarikatların bu ülkeye kurduğu iki tane fabrika bile yok. Toplanan o paralarla alman mühendislerini satın alır dünyaya teknoloji satardık. Ama nerede paralar diye sorduğumuzda “allah yolunda harcandı” diyorlar. Bu yol neredeyse bizde oraya gidelim , çünkü Allah yolu buralardan geçmiyor herhalde. Türkiye’deki tüm cemaat ve tarikatların amacı belli, birikimlerinizi toplayıp ülkeyi zayıflatmak. Çünkü hepsi cumhuriyet düşmanı olarak aynı paydaya sahipler. O kadar para toplayıp cebe indirdikleri halde bir de yüzsüzce cumhuriyeti eleştiriyorlar. Müslümanları geri bıraktılar diyerek. Tekrar ediyorum 60 yıldır topladiginiz paralarla bütün müslümanlar meslek sahibi edilirdi. Yalan yok beyin bedava. İşin ilginç tarafı kendi sempati duydukları cemaat ve tarikatları sorgulamayıp cumhuriyet sistemini suçluyorlar ya.. ne diyelim ki.. anlayana
  14. Ahlak evrenseldir din ise siyasidir. Örneğin yalan , hırsızlık , ikiyüzlülük, tecavüz gibi olaylar İslam'dan önce de ahlaksızlık sayılıyordu. Hatta İslam'ın hiç uğramadigi yerlerde ahlak kavramı daha güçlü daha etkin kullanılıyor. Dinciler bu ahlak kavramini kendi siyasetlerine alet ederek prim yapmaya çalışıyorlar. Bakınız bugün basit bir örnek vereyim "bizden önce cep telefonu mu vardı" diyen siyasetçi, bilimi kendi siyasetine alet ederek yeni nesillere sanki telefonu biz bulduk diye kabul ettirmeye çalışıyorlar. Aynen bunun gibi geçmişte de ahlak üzerinden prim yapmaya çalışmışlar. Bakın İslami kaynaklara sanki İslam'dan önce dünyada kural hak ahlak yoktu , sanki insanlar temizlik bilmiyordu , yemek kültürü ve sosyal yaşamı bilmiyordu , İslam'dan once insanlar kiminle evleneceğini bilmiyor da ensest yapiyordu , kan bağı kavramı bilinmiyordu da İslam bunu ilk kez getirdi algısı yaratıyorlar. Gerçekte ise İslam'dan önce insan haklarının ve ahlakın var olduğu, anayasa ve kuralların sosyal hayatın ve demokrasinin ve evlilik gibi kurumların kurallarla duzenlendigi bilimsel olarak ispatlaniyor. Yani İslam bu evrensel değerleri sanki ilk kez bulmuş gibi kendi siyasetini evrensel ahlak üzerine kurmaya çalışarak aslında en büyük ahlaksizligi kendisi yapıyor. Sanki Müslüman olmayanlar günümüzde her seyi yapıyor ensest ilişki içinde yaşıyor gibi algı yapıyorlar. Sonuç olarak din siyasettir , ahlak ise evrensel bir yaşam biçimidir. Din ve tanrı ile alakası yoktur.
  15. Akp li müptezeller ne demisti ki Erdoğan'ı anamın üstünde görsem kabahat anamdadir Bir belediye çalışanı bayan beni de haremine al diye twit atmıştı Bir kadın yine g*tunun kılı olurum demişti. Bir diyanet hocası faiz yiyen anasıyla seks yapmis gibidir, demişti Fetullah demişti ki , namazda sağa sola bakan cükunu çıkarıp suratıma işese daha iyidir , Allah'ın namusuna dokunur bu ... 13 yaşındaki kızla evlenilebilir.. Allah Kuran'da diyor ki , Allah doğurdu diyenler çok çirkin söylüyorlar.. doğurmak çok çirkin bir şey Allaha göre.. Gibi onların anladığı namusu belgeleriyle yüzlerine çarpmak lazım.
  16. Bence sorun şu , ateizm çok konuşuldu ve bence çok kişiyi de ikna eden argümanlar ortaya koydu , fakat orada kaldı. Dincileri kendi argümanlariyla yıkacak canlı örnekleri gündemde tutmadı. Örneğin 15 feto olayında fetoculeri kendi argumanlariyla yıkmak çok kolaydı. Ne diyorlardı şefkat tokatı , ne diyorlardı itaat , ne diyorlardı Allah'ın dediği olur... İşte şefkat tokatı yediler , itaatsizlik gosterdiler ve Allah'ın dediği oldu..gibi Başka bir örnek korona .. bütün dinciler tanrılarına dua ediyorlar ama ilacı bulan ateist yada deistler.. sonra dinciler dönüp tanrılarına sukrediyorlar. Bu trajikomik halleri israrla araştırıp onların önüne koymaktan vazgeçmemek lazım.
  17. Camaat ve Tarikatlar 21.yy evrensel normlarına aykırı bir yaşam iddia ettikleri halde hala dünyada varlıklarini koruyorlar. Halbuki iddia ettikleri her şey neredeyse yalan ve hurafeden ibaret. Saçma sapan kutsal önermelerle bilime karşı savasmalari da taraftar bulmaları da ayrı bir zihinsel durum. Ancak gençler çağa ayak uydurumadan bu cemaatlere saplanıp kayıp nesiller haline dönüşüyorlar. Aksine bir süre sonra akillanmasi gerekirken kaybettiği yaşamın hesabını kafir diye nitelendirilen çağdaş insanlardan sormaya kalkıyorlar. Bu durum artık küresel bir sorun haline gelmektedir. Dunyanin topyekun bilimsel bir uyanışa ihtiyacı var. Yeniden bilimsel gerçeklerin haykırıldığı bir devrime ihtiyacı var dünyanın.
  18. Kovulmuş Üye

    Corona

    Ben şunu anlamıyorum , korona yokken insanlar yine ölüyordu ama her akşam TV de şu kadar kişi şu hastalıktan öldü diye algı yapan olmadı. İşte kalp ve şekerden ölenlerin sayısı ortada , kanser hızla artıyor ama hiçbiri bu kadar gündeme gelmedi.
  19. Bu da farklı bir bakış açısı elbette , ama canlilardaki enerji aktarımı da azalma eğiliminde, omur boyu yaşam enerjisi azalırken ortaya koyduğu ürünler de azalıyor. Daha az verimli hale geliyor. Enerjisini aktarırken yaptığı işten fazlasını da doğaya veriyor. Örneğin insanın bir araba yapabilmesi için ne kadar nesil geçmesi gerekti kimbilir. Veya bir araba almak için nelere katlanıp para kazanıyorlar. Sonra aldıkları da eskiyip yeniden doğaya karışıyor. Yani doğa herzaman daha fazlasını alıyor öyle yada böyle.
  20. Korona biter omicron başlar sonra o biter alfa beta gama devam eder gider mi diyorsun yani.. tedavi olmaya da gerek tok ben de aynı görüşteyim. Neticede insanın düşmanı çok ..yedi yirmidört ilaç aşı manyak gibi yaşamal imkansız
  21. Ben bu görüşe katılmıyorum , sen kendi yaşam aralığına göre yorum yapmışsın. Yani yaşamı kendinle referans almışsın. Halbuki insanın ömrü bir kıtanın yada ormanın doğal hareketine oranla çok kısadır. Bizim canlı kalmamız da doğanın bu uzun ömürlü hareketine bağımlıdır. İnsan ile basket topunu kıyasladığımızda da aynı sonuca varırız. İkisi de üzerindeki enerjiyi çevresindeki doğal dengeye göre kullanır. Basket topuna vurduğunuzda hep aynı periyodu takip etmez. Her sektiğinde farklı bir rota izler. Bunun sebebi üzerindeki enerjiyi her zıplama sonrasında çevreye göre yeniden ayarlamasıdır. İnsan da aynen böyle. Yaşam enerjisini her gün çevresel belirleyici etkilere göre değiştiriyor. Bizim cansız dediğimiz varlıkların bizden farkı çok uzun ömürlü olmalarıdır. Yada tam gözlem yapamamamızdır.
  22. Fakirlik ve çaresizlikten kimler besleniyorsa üretenler de onlardır. Baktığımızda dinler, devletler ve terör örgütleri fakirlikten fayda sağlamaktadır. Fakirlik olmasa dinlere, cemaatlere ve terör örgütlerine üye bulamazlar. Devletler ise fakirliği pis işlerini yaptıracak kişiler bulmak amacıyla kullanırlar. Gerek ülke içinde gerek yurt dışında fakirlikten beslendikleri bölgeler vardır. Oralardan seçtikleri gerillalara pis işlerini yaptırılar. Özetle bu sistem devam ettiği müddetçe fakirlik bitmez. Bu böyle biline.
  23. Kovulmuş Üye

    Corona

    Kalp hastalığından daha çok insan ölüyor ve ilginçtir ki şekere bağlı hastalıklardan ölenlerin doğru düzgün sayısı bilinmiyor. Ama dünya tek vücut olarak ne şeker ne de kalp hastalığına savaş açmıyor bu bilgi de kenarda dursun https://www.who.int/health-topics/cardiovascular-diseases#tab=tab_1
  24. Ben de buna katılıyorum. Çünkü inanç ogrenilmez. Sadece uydurulan hayali varlıkların herşeyin sebebi olduğuna ikna edilmek yeterlidir. Örtük örüntü anladığım kadarıyla yine bir sistematik üzerinden test edilmiş. Geometrik bir şeklin üzerinden yanıp sönen ışıkları takip etmeleri istenmiş. Bir süre sonra şeklin tamamini görmedikleri halde bu şekil bilinç altından öğrenildiği için ışıklar yanıp sönmeden önce düğmeye basmaya başlamışlar. Bir marangizun metre kullanmadan ölçüm yapma yeteneği gibi.. Bu deneyin inanç ile pek alakası olmadığını düşünüyorum. Sistematik algılama iç güdüsü beynin karmaşık olayları çözmek için kullandığı bir yöntem . Din de bunların en ilkel olanıdır. Hala olayları din ile açıklamaya çalışmak doğalgaz varken evin ortasında ateş yakmaya benzer.
  25. Bu varsayım bir kurgudur bana göre. Çevredeki diğer etkilerin senin doğru zannettiğin şeye yuzdeyuz bağlı olduğundan bu kadar emin olabilirsen geçerlidir bu varsayım. Yani herşey senin dogruna bağlı değil. Evet belki bazı sistemler üyelerini kendilerine yüzde doksan oranında bağlayıp terörize edebiliyorlar. Sadece bu durumda kitlesel imhaya yol açacak felaketler oluşuyor. Ancak bir toplumun bu seviyeye gelmesi zaten başlı başına yılların birikimleriyle oluşan bir hatadır. Böyle bir durumu tek bir dogruyla düzeltmek imkansızdır zaten. Sonuç olarak doğru biliyorsan söylemelisiniz. Çünkü doğru söylediğin zaman senin ölüp olmeyecegin de kesin değildir.
×
×
  • Create New...