-
İçerik sayısı
3.653 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
187
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Kovulmuş Üye
-
Her iyiliğin ortasında bir dinci sembolu görmeye alışık olduk fakat dinlerin kendisi zaten iyilik kaynağı değildir. İkisi birbirinden farklı şeyler. Dinler sadece iyilik üzerinden çıkar sağlayan tehlikeli örgütlerdir. Çok ayrıntıya girmeye gerek duymuyorum. Zaten iyi olan heryerde iyilik yapar onun bunun tanrısına tapınmaya gerek yok iyi olmak için. Neymiş aksi halde Allah kabul etmezmiş. İstanbul'da deprem olsa kaçacak yer bulamazsınız. Peki ya sebep? Çünkü Tanrı bizi günahlarımız yüzünden cezalandırdı.. ama gerçek öyle değil. O çürük binaların yapılmasına göz yuman ahlaksız dinciler, hırsızlar ve ideolojik militanlar kendi cinayetlerini örtmek için böyle bir yalan uyduruyorlar. İşte halk bunu anlayıp da onların ağından kaçmasın diye ne yapacakmışız? Daha çok namaz kılıp daha çok para yardımları yapacakmışız..çünkü Japonlar da önceden çok namaz kılarak, tarikatlarda çok sümük yalayıp çok para ödeyerek böyle kalkındılar.
- 2 yanıt
-
- deprem
- dinler iyilik sebebi değildir
-
(7 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Teşekkürler, tarayıcının dil ayarları yüzündenmiş. Şimdi denedim usa çıkıyor artık.🙃
-
Selamlar, Torr programı ve VPN kullandığım halde bazı siteler hangi ülkeden bağlandığını görüyor. Ben ülke değiştirip yine giriyorum ama hep bulunduğum ülkeyi gösteriyor. IP numaram değişse bile bulunduğum ülkeyi gizleyemiyorum. Sebebi nedir , çözüm yolu var mı ?
-
İşte sorun da bu zaten. Tanrıyı ispat etmek için kendini referans alman doğru değil. Hiç düşündün mü kar yağarken İsviçre'de manzara ne kadar keyiflidir. Tanrıya şükürler olsun ... Ama diğer tarafta kar yağarken Afganistan da , Kırım'da ,Tibet'de yaşamanın ne kadar zor olduğunu da yaşayan bilir. Hindistan'da düşük kastta doğan bir kız çocuğu açlık yüzünden seks ticaretine atılıyor. Veya Türkiye'de yobaz bir ailede doğan çocuk dayak yiye yiye büyüyor. Bunlar fırsat eşitliği olmadan verilecek kararlar değil. Eğer herkes eşit fırsata sahip olabilseydi ... Herkes milyarder olamaz ama herkes fakirlik sınırının üzerinde yaşayabilir ve iyi eğitim alabilir. bence tanrı rüyalardan çıkıp fırsat eşitliğini sağlamalıdır.
-
Şimdi de savaş var diyerek fiyatları yükseltiyorlar. Ne Ukrayna imiş be!! Tüm dünyanın buğdayı , mercimeği , ayçiçek yağını üretiyormuş..
-
Nasil Bir Devlet ve Siyaset Dusunuyorsunuz?
Kovulmuş Üye replied to evrensel-insan's konu in Politika
Herşeyi halk yapacaksa ödediğimiz vergiler nereye gidiyor? Ramazan geldi yine yardım iyilik reklamları başladı. Yav iyilik nedir ki , sosyal düzeni bozup sürekli bir mağduriyet üreten etkilere karşı savaşmak yerine para toplayıp mağduriyet üreten sistemi beslemek midir? Darüşşafaka , darulaceze , lösemi vakfı , yok ne bilem ne dinci tarikat örgütler hepsi başladılar para dinlenmeye. Devlet ne için var !!! Silahlanma , kara para ve rant düzenine ses çıkarmayan hangi dernek cemaat olursa olsun canınız cehenneme.. Bu sisteme ses çıkarmayan kim varsa yüksek olasılıkla aynı sistemden rant sağlayan kişilerdir. Yani mağduriyeti üreten ile satanlar aynı kişiler. Dünyada Afrika örneği, ulan koskoca bir kıta , içinde her türlü zenginliği barındırıyor, hep mi açlık sefalet çekerler? Bunun sebeplerini azaltmak yerine aynı sistemi satıp para kazanmak iyilik mi oluyor. Dünyayı geçelim , ülkeye dönelim. Türkiye’de bütün ballı kaymaklı ihaleler ve rant alanları hepsi kara para aklama yöntemi midir. Bunun kaynağı kim , neden Avrupa mahkemeleri bu kara para aklama sistemine vekil tayin ediliyor. Avrupa ve ABD buna ses etmiyorsa bilin ki o paralar aklanıp pisliğin kaynağına temiz etiketiyle giriyorlar. Yani bu ülkedeki ihaleciler aslında komisyonculuk yapıyorlar. Bu çarka ses etmeyip benden ondan yardım isteyenlere inanmıyorum. O yardımlar da aynı kepazeliğin vicdanıdır. Halklar bu konuda birlik olup devlet sistemlerine köleliği bırakmalıdır. Çünkü devlet halkın devleti olmaktan çıkmış. -
Corona nın sebebi küresel bankacılık krizidir. Süreç boyunca cepteki para yani kayıtdışı olan para büyük ölçüde bankalara aktarıldı. Parada mikrop var diyerek herkes kart kullanmaya zorlandı. Elden nakit ödeme büyük ölçüde azaldı. Böylece paranın bankalarda kalması sağlandı. Ama yetmedi.
- 33 yanıt
-
- 1
-
-
Yada bu durum genetik midir nedir. Yurtdışında doğanlar da böyle. Örneğin Türkiye'ye gelip yabancı dil konuşuyorlar kendi aralarında. Karaktersiz bir durum. Kendilerini yükselmiş mi görüyorlar ki ? Sana Türkçe konuşup sonra dönüp kendi aralarında yabancı dil konuşuyorlar.
-
ABD ye yada Avrupa'ya gidip haremlik selamlık yapacaksanız, oranı ört buranı açma diyeceksiniz .. Niye gidiyorsunuz oralara, günaha girmeye mi yoksa ailelerinize eziyet etmeye mi , yoksa cihat etmeye mi? Aslında sadece para ...
- 2 yanıt
-
- toplumsal travma
- avrupadaki müslümanlar
- (5 etiket daha)
-
Kendi dilini konuşmayı istemez , olası her durumda yabancı ve anlaşılmaz sözcükleri seçer. Kendi ürününü aşağılar yabancı ürünleri kullanmayı ayrıcalık görür. Hep kendisinin başkalarından farklı yönlerini ortaya çıkarır. Kendini farklı hissetmeye çalışır? Kendi ortamını iyileştirmek yerine hemen daha iyi gördüğü yere kapaklanıp orayı övmeye başlar. Kendi yaşam kalitesini düzeltmek yerine göç eder ve oradan geldiği yere hava atar böbürlenir? Neden ki? Yada ben mi böyle anlıyorum, fikirleriniz nelerdir.
-
Kabe ve İslam da aynı sümer kafa yapısına sahip. Firavunlara düşman olmalarının sebebi ise firavunlar dini ayrıcalıkları da siyaset çevresinde toplayıp tapınakçıları devredışı bırakmışlar. Düşmanlıkları bu yüzden olsa gerek. Ayrıca sümer gibi tapınakçı devletlerin kalıntılarında düzgün yerleşim yeri yok. Hepsi tapınak kalıntıları. Yani insanları din ile uyutup kendi tapınaklarına çalıştırmışlar. Batı Anadolu'da luviler var. Batı Anadolu antik şehirlerinin hepsi neredeyse onlar tarafından kurulmuş. Onların kalıntılarında evler hamamlar, stadyumlar, çarşı dükkanlar,mezarlıklar ,limanlar gibi halkın sosyal alanları var. Yani din ile sosyal hayatı oldukça ayırmışlar sümerlere göre. Luvileri sevmemelerinin sebebi bu olsa gerek. Anadoluya göçler sırasında selçuklu devletleri luvlerin antik şehirlerini tekrardan kullanmaya başlıyorlar. Ama ilginçtir ki bir süre sonra onlar da antik şehri kaderine terkedip sıfır medeniyet noktasında yaşamaya başlıyorlar. Bunun sebebi şu olsa gerek , en büyük tanrıya inandığını düşünen halk bir süre sonra kendilerinden önceki luvi toplumlarının ne kadar şaheserler ortaya koyduklarını görünce kendi babar dinlerini sorgulamaya başlamalarıdır diye tahmin ediyorum. Çünkü Osmanlı tasallutu döneminde bu antik şehirler hiç görülmemiş bir tahribata uğramış ve hiçbir şekilde de örnek alınmamış. Yani alt yapı ve üst yapı sistemleri oldukça gelişmiş luvi şehirlerinin hiçbir normu Osmanlı tarafından halka örnek gösterilmemiş. Kanalizasyon ve şehir suyu hiçbir zaman osmanlıda olmamış. Osmanlıda antik kültürü inceleyen düşünürler de zaten mürted ilan edilmiş.
-
İndiragandi deyimini argo uydurma bir şey sanıyordum ama Hindistan'ın eski başbakanıymış , adına uluslararası havaalanı da varmış. İndira gandi international airport..😁
-
Türkiye’de iki grurup temel kitle. Birincisi eğlenmeyi yasaklayan , ağıt ve hüzünlerle yaşayıp köleliği saygı adıyla yücelten erken yaşta demans olup hayattan çekilmeyi kutsayan bir insan kitlesi İkincisi ise özgürlük adı altında ana dilini konuşurken bile seviyeyi koruyamayan , yaptığı her şeyi eğleniyoruz etiketiyle seviyesizleştiren , her ortamda kendini dağıtan kapitalizmin döl yatağı haline gelen bir insan kitlesi , Bu ikisinin dışında her ortamda saygı sevgi ve mantığını koruyarak eğlenen ,çalışan ve yaşayan minnak bir kitle var.
-
Zigurratların Ortaya çıkışları coğrafi olarak da aynı bölgeye rastlıyor. Kullanım amaçları ve ayrıcalıklı durumları falan hepsi aynı. Aşağıdaki yazı wikipediadan alıntıdır. Mezopotamya zigguratları sadece halkın ibadet ettiği ya da seremoni yaptığı yerler değildi. Bu yerlerde tanrıların bulunduğuna inanılırdı. Zigguratlar sayesinde tanrıların insanlara yakın olduğuna inanılırdı. Her şehrin kendi tanrısı mevcuttu. Sadece rahipler zigguratın içerisindeki odalara girebilirdi ve onların sorumluluğu altında tanrıların gereksinimleri karşılanırdı. Bu vesile ile, zigguratların içerisinde tanrılarla yüz yüze karşılaştıklarını ve diyalog kurabildiklerini iddia eden rahipler böylece Sümer halkının en güçlü üyelerinden olmuştur. Bilinen 32 ziggurat vardır. Bunlardan 4'ü İran'da, gerisi Irak'tadır.En son keşfedilen ziggurat İran'ın merkezi Tepe Sialk'ta bulunmuştur.
-
Evet ama bunun altında kalmamak gerek , tam tersine güçlenerek çıkmalıyız. Ülkenin son 35 yılı ilkeli faşizm ve ilkesiz muhalefet oldu. Bu yüzden güçlendiler. Ama son dönemlerde muhalefette ilkeli duruş daha ön plana çıkıyor. Bunu oy için mi yapıyorlar yoksa gerçek mi olup olmadığını yakın seçimlerde aday bildirisi üzerinden anlayacağız. Birbirlerine girerlerse onlarda faşist sistemin şımarık çocukları olacaktır.
-
Türkiyede yaşayanlar için soruyorum fikirleriniz nelerdir. Ben kendi fikrimi söyleyeyim. Kaliteli kişilerin yurtdışına çıkması taraftarı değilim. Çünkü buradaki faşist siyaseti ve Ortadoğu yaşam tarzını daha da güçlendiriyor. Ülkemizde kalıp buradaki vahşi dinci ve siyasetçilere mücadele edip "buradayız gitmiyoruz" dememiz gerek. Ülkemizde mücadale edersek daha iyi sonuçları olur kanısındayım.
- 2 yanıt
-
- avrupaya göç
- yurtdışında yaşam
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Biranın da faydası var. Domuz eti de faydalı ama onlara acayip kılsınız.
- 16 yanıt
-
- 1
-
-
Aç kalarak ahlakını yükseltmeye çalışmak nasıl bir kafa yapısı diye merak ederdim. Ama amaç ahlak değil beleşe cennete gitmek . Hayal dünyası kolaycılık ... Yıl boyu yaptığı bütün bibneliklerin ve şerefsizliğin arınması ritüeli diyelim. Ahlakla dertleri olmadığını hergün daha iyi anlıyorum Zaten din ile ahlak ayrı konular olduğunu düşünüyorum.
-
Bana göre dinler insanların yerleşik hayata geçebilmesi için uydurulmuş. Veya toplumların başka toprakları istila edip yayılması amacıyla kurulmuş politik araçlardır. Toplumlar büyüdükçe yeni topraklara yayılma gereği duyuyorlar. Oralarda kalıp yerleşim düzeni sağlayabilmek için yöresel bir kutsal uydurulmuş. Zamanla şehirleşme tamamlandığında din başka benzer amaçlara da hizmet etmiş haliyle. Bakınız dünyanın her yerinde bütün ilk yerleşimler bir kutsal adına başlamışlar. Antik çağların toplum yönetme aracı olan din sonraları kapitalist ve faşist evrelere bürünmüş. Modern çağda dini oldukça tırpanlayan sanayi devrimi ve sosyal reformlar şimdi dinin yerini almış. İnsanlar tüketim ve kaynak arayışına şimdilerde moda ve modernleşmesi alet ediyorlar. Ha eskiye göre daha iyi bir çözüm yolu en azından tabulaşma yok.
-
Evet ne de olsa reklamlarla şımartılmış kapitalist bir kalabalık var dünyaya. Egoları ile paraları arasında bırakılmış bir kitleden dünyanın her yerinde aynı şekilde davranması beklenir. Yaz geliyor , korono sonrası malum reklamlar. Dondurma ve çıkolata yiyerek orgazm olan kadınlar , plajda hava atan erkekler, cildiyle böbürlenen kadınlar, sürekli aburcubur yiyip ama kilo almayan insanlar falan filan.. Bu reklamlar da kapitalizmin kutsalı , tıpkı dincilerin kutsal yalanları gibi.
-
Hırsızlık her iki tarafta da yapıldı ama ben bilgi alımına hırsızlık demem. Çünkü bilgi öyle birşey ki anlamayan biri çalsa da bir işe yaramıyor. Çalmak değilde bilgiyi anlayan birinin arayıp bulması diyelim . 😁
-
Bir tek Türkiye'de oluyor sanmıştım. Sadece araba değil , tekerlekli sandalye hariç her türlü aracın üzerinde artistlik yapma dürtüsü ortaya çıkıyor. Bisiklet, scooter, tek tek teker bile böyle yani. Yada sen Türkiye'ye geri mi geldin?
-
Bu anlatıma göre Kuveyt dinarı ile japon yenine bakarak orantı yapabilir miyiz. Güç para değildir, yetenekli insandır. Rusya'yı sscb yapan Lenin'in insan politikasıydı. O ülkede yetişen bir çok yetenek ise sonraları ABD nin ve İngiltere'nin kışkırtmasıyla kaçtılar. Aynı durum Türkiye'de de yaşandı dil tarih baskını en büyük örneklerinden biridir. 80 darbesinden kaçan uğur Şahin'in ailesi de böyle.. Yetenekli insanları severek ülkenizde tutarsanız size kimse karşı koyamaz. Ama AB ve ABD nin kışkırtma politikaları sonucu ülkelerdeki yetenekler ya kaçıyor yada yok oluyor. En yakın örneği Afganistan , Pakistan..elli yıl önce neydi şimdi ne oldular. Bakın arkasında hep aynı yöntem . Yine elli yıldır türkiyede dincilik devletçilik milliyetçilik diktasıyla kontrollü yıldırma uygulanıyor. Yine aynı devletler fonluyor bunları..bu yüzden bu kadar cesur davranıyorlar , çünkü arkalarındaki fonlayıcılara güveniyorlar , fetöcüler gibi..
-
Teknoloji hırsızlığı deyimi doğru değil, Avrupa Rönesans ve reformu da uzak doğudan aldı. Pusula , aşı, dokumacılık , kağıt , barut gibi..hatta Afrika sönürgelerinin hala günümüzde bile göz ardı edilmesine anlam veremiyorum. Bence çalışan kazanıyor. Bilginin sahibi çalışandır.
-
Teşekkürler kavak, Anadolu tarihinin köşe taşlarından biri olan Sümer tabletlerinin Türkçesinin lise kitaplarında bile olması gerekiyor. Şöyle bir göz attım , Anadolu şehirlerinin çoğunun adı sümer kral ve kraliçelerinin isimleri gibi görünüyor.
- 2 yanıt
-
- sümerler
- sümer tabletleri
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler: