Kovulmuş Üye

Birşey söylemek istiyorum, herhangi bir milleti ve ülkeyi kastetmiyorum Ençok sanatçı sanata ençok yatırım yapan toplumlarda olur. Ençok bilim insanı bilime ençok yatırım yapan toplumlarda olur. Ençok orospu çocuğu orospuya en çok yatırım yapan toplumlarda olur.. bir toplumun ne olduğunu anlamak için söyleme değil eyleme bakmak lazım. Varın herhangi bir ülkenin durumuna siz karar verin

HDP ırkçı bir partidir. Demokrasi ile alakası yoktur. Oyuna gelmeyin Kürtleri kendi ırkçı köleleri olarak eğitip aşılamaktadırlar.

Şu bakış açısına uyuz oluyorum. Bakış açısı bile değil tamamen bencillik.. size tavsiyem bir kedi alın bayan.

Bir elin diğerini çizmesi demek birbirinin aynısı iki nesne demektir. Senin bedeninde bile hiçbiri diğerinin aynısı olmuyor. DNA bile her kopyada bir öncekinden biraz farklı oluyor. Bu yüzden yaşlanıyoruz. Birbirini çizen eller tamamen hayal ürünüdür. Evreni kendi dışında tutuyorsun çünkü evrene rastgelelik gözüyle bakarken ellerini tasarım ürünü olarak görüyorsun. Birazda insani egomuz var. Biz mükemmeliz havasındayız. Evrende eşit bir enerji dağılımı yok. Her atom ayrı bir enerji seviyesinde. Yani hiçbiri kopya değil. Kimisi yüksek enerjili kimisi düşük enerjili. Füsyon dediğin olayı dünya koşullarında değerlendiriyorsun. Başka yerde gerçekleşen rastgeleliliği taklit etmeye çalışıyoruz. Kendi faydanıza göre değerlendiriyoruz. Örneğin evrende rastgele çarpışan milyarlarca cisim var. Bu çarpışmayı kendi kontrol alanımızda değerlendiriyoruz. Aynısı kontrol dışında gerçekleşecek olsa kıyamet diye adlandırıyoruz. O zaman mükemmel tasarımcı diyemiyoruz..

Birinin tasarlayıp çizdiğini düşünürsek o zaman da kısır döngü içinde kalıyor. Resimdeki eli başka bir el yaptı , o eli de bir başka el yaptı...ilk eli kim yaptı? Kendi kendine oldu. Öyleyse diğer eller de kendi kendine olabilir ! Aklımızı şaşırtan şey evreni kendimizden hariç tutuyor olmamız veya kendimizi sistemin dışında görüyor olmamızdır. Yani on milyar yıl öncede sen bu evrendeydin.

Tahir elçiyi öldürüp ardından ağıt yakanlar kendileriydi. HDP denen siyasi oluşum başka bir faşist alternatif olarak masada durmaktadır. İzmir'de yolsuzlukları ortaya çıkaran gazeteciyi dövenler de aynı sistemin parçasıydı .

HDP neden kilit parti gibi gösteriliyor ki? Türkiye'nin kaderi onların elindeymiş gibi gösteriliyor ki. Sonuçta toplam oy oranı %12... HDP hariç muhalif seçmen oy oranı %45 .. öyleyse neden büyük çoğunluk küçük azınlığa borçlu görüntüsü çiziliyor. Tam tersine HDP ülkenin değil kendi kaderini belirleyecek. Eğer AKP'ye oy verirse neler olacağını kendileri daha iyi biliyorlar.Eğer %45 muhalif çoğunluk olmasa HDP zaten biter. Şu an bile Kürt seçmen içerisinde akp ve CHP ye oy veren bir gurup zaten var. CHP sanki Kürtlere borçluymuş mahkummuş gibi eziklik kompleksine niye giriyor. Arkadaş , Kürtlere AKP'nin neler yaptığını ve yapacağını adam gibi anlatırsan zaten kararı kendileri verecek. Eğer AKP'ye oy vermek isterlerse kendi cellatlarını da seçmiş olacaklar...

Siz kimse zorla iş vermiyor Size kimse zorla para vermiyor Sizi kimse iyileştirmek için zorla hastaneye götürmüyor Size kimse zorla ev vermiyor..vs..vs.. AMA SİZİ ZORLA DİNDAR YAPMAYA ÇALIŞOYORLAR!!!!!!!! Çünkü din insanın doğal ihtiyacı bile değil. Bu yüzden tek başına bir insan dindar olamaz. Köle olamaz. Bu yüzden sizi bizi çocuk yaşta din ile programlayıp köleliğe biat etmeye hazır hale getirmel için zorluyorlar. Benzer şekilde eğitim de zorla beyin yıkama faaliyeti olarak bize dayatılıyor. Özgür düşünmemizi istemiyorlar. İllaki onların kuralları ve onların ikonları ile düşünmemizi istiyorlar.

Yemek ayrımı yapmak doğru değil ama miktarı senin vücüt yapıma ve çalıştığın işe bağlıdır. Ona sen kendin de karar verebilirsin aslında.

Düzenli saatlerde yemek yemek en başta gelir. Onun dışında yaşına göre uygun besinler tüketip akşam saatlerinde hiç yemememek gerek. Herkesin yaptığı iş ve vücut yapısına göre çeşitlilik gösterir. Ama hep aynı saatlerde yemek sağlık için çok önemlidir. Rastgele saatlerde yemek vücudun direncini bozar. Fastfood bu yüzden zararlıdır. Kanser hücreleri vücütta her an olur ve akyuvarlar onları yok eder. Kanser hücreleri oluşutuğu andan itibaren sürekli olarak beyine acıktım mesajı yollarlar. Eğer her dakika canınızın istediğini yemeye kalkarsanız aslında kanseri beslemiş olursunuz. Eğer düzenli yemek yerseniz kanser beslenemez ve yok edilir.

Türkiye'de lgbt dendiğinde akla hemen seks geliyor. Çünkü onlara başka çalışma hakkı verilmiyor ki. İşte Anadolu insanının hayata bakış açısı aslında kendi zihin dünyasını yansıtan bir durum. İnanın ki bu ikiyüzlülüğüçe rağmen seks işçileri en çok Türkiye'de para kazanıyor. Toplumsal bilinç altımızda başka bir şey yok gibi. Zorda kalanı istismar etmek Türkiye'de yaşamanın temel kuralıdır. Kadınlar da zorda kalan erkekleri cinsel yolla istismar ediyorlar erkeklerde kadınları aynı yolla istismar ediyor. Kimi kendi zevkini kimi de cebini tatmin için yapıyor. Bu tecavüze uğramış zihin yapımız nedeniyle üçüncü cinsiyete de aynı yaklaşımı sergiliyoruz

Büyük patlama evrenin işleyişi için değil başlangıcı için üretilmiş bir teoridir. Bu teoriye göre bir patlama olduğu söyleniyor. Bu kabullenme yapılırsa çekim yasası ve ışık hızı yetersiz kalıyor. Ancak büyük patlama evrenin bir bölümünde gerçekleştiği kabulü yapılırsa o zaman çekim yasası ve ışık hızı geçerliliğini korur. Örneğin güneşte de büyük çapta patlamalar meydana geliyor ama çekim yasası gereği parçalanmıyor ve patlamalar merkeze geri dönüyor ancak ışık gibi kütlesi hızına çok küçük oranda kalan varlıklar kaçabiliyorlar. Eğer güneş veya ona benzer bir sistem başka bir sistemin çekimine girerse işte o zaman kütle/hız oranı yüksek olan parçacıklar da kopup yeni bir döngü oluşturabilir. Zaten bununla ilgili çalışmalar da var ve daha deneysel sonuçlar elde edilebiliyor. Özetle büyük patlama veya evrenin başlangıcı teorisi şuan için çok parlak değil. Ancak galaksimiz için varsayılabilir bir başlangıç diyebiliriz.

Tanımlamada hata var yani bu tanıma patlama denemezki. Bu tanım tamamen enerjinin hal değiştirmesi denir. Mekanik ısıya , ısı elektiriğe, elektirik radyasyona , yada tam tersi bir dönüşüm.. Patlama dendiği takdirde anlık büyük miktarda hacim değişimi akla gelir. Evrendeki değişim ise onun yaşına göre pek de anlık sayılmaz.

15 temmuzdan sonra devletten şutlanan gülenciler emek ile çalışıp kazanmaya başladılar. Umarım işçinin alın teri ile kazanmasının ne kadar zor olduğunu anlamışlardır. Esnafdan para isterlerken " sen ver abi Allah daha çok verir, sana 10 kurban yazdık ,sana 15 burs yazdık , sen verdikçe Allah daha çok verir" gibi yalan sözlerin nelere sebep olduğunu anlamışlardır diye düşünüyorum. Sözde insan eğitiyioruz diyerek yüzbinlerce gencin hayallerini söndürüp bilerek yada bilmeyerek ABD ye hizmet ettiklerini farketmişlerdir umarım.

İlginçtir ki 90 larda Kürt ve Kürtçe karşıtı olan bütün Kemalistler şimdilerde Kürtçe dostu oldular. Aynı yıllarda özgürlükçü olan sağcı İslamcılar da şimdilerde Kürt düşmanı oldular. Bunlar güzel U dönüşleri . Tıpkı klozetin U borusundaki gibi.. Özetle ülkeyi düşündükleri yok hiçbirinin.. sadece o dedi diye karşılar ve sadece o karşı olduğu için öbürü savunmaya geçiyor. Bu kadar net değil mi tablo

1962 de sscb kübaya askeri üs kurmaya çalıştığında ABD işi nükleer savaşa kadar götürüp ülkede sıkıyönetim ilan etmişti. Şimdi ABD Ukrayna'ya üs kırmaya kalktığında aynısını Rusya yapıyor. İkiyüzlü batı herzaman yaptığını tekrarlıyor. Yaygara , sabotaj , manipülasyon, iftira ...İrak'da kimyasal silah var dediler de ne buldular? Tüm Ukrayna halkının katili, azmettiricisi başta İngilteredir. Geçmişte yunanistanı kullandı şimdi ukraynayı kullanıyor. Avrupa ve ABD ise ikinci suçlularıdır. Rusya bu harekatta sınır güvenliğini sağlamak zorunda. Yalancı Almanya şimdi de Rusya'yı buğday krizi çıkarmakla suçluyor. Krizi isteyenlerin başında Almanya var bunu böyle istediği için gündeme getirip fiyatları yükseltmeye çalışıyor. Suçu başkasına atıp kendisi krizden rant çıkarma peşinde. Ukraynalı mültecilere beşbiner euro verip susturacaklarını sanıyorlar. Ukrayna halkı gerçek katilleri görmeli.

Karamanoğlu Mehmet bey ileri görüşlü bir insandı ve Osmanlı hanedanlığını Türk düşmanı olarak nitelemiştir. Karaman beyliği Selçuklu döneminde bilime ve sanata çok katkısı olan bir beyliktir. Ama Doğu Roma'nin Osman ailesini kadın ve iktidar yoluyla ele geçirmesi sebebiyle Osmanlı hanedanlığına düşman olmuşlardır. Fetret döneminde karaman beyliği Osmanlıyı yıkmaya çalışmıştır. Çünkü Karamanoğlu beyliği Türkçe'yi ilk kez resmi dil ilan etmişken Osmanlı Bizansın oyunu ile Türkçeyi dil olarak bile kabul etmemiştir. Bundan dolayı Karamanoğlu Mehmet bey Osmanlıyı Türk ve Türkçe düşmanı olarak ilan etmiştir. Karamanoğlu beyliği ileride Osmanlıya bağlandıktan sonra oradaki halk isyan etmesin diye batıya sürülmştür. Yunanistan'da karamannis soyadının bulunması buyüzden. Yani olayın Atatürk ile rumlukla bir bağlantısı yok. Tam tersine Türk olmakla alakası var. Bir de ekleme yapayım ayrı bir konu olarak tartışmak gerekir Osmanlı Türk değildi. Bir ekleme daha yapayım ben Konyalı değilim karamanlı soyundan da değilim ama gerçek bu o yüzden yazdım

Atma recep, ırkçılığn da bir raconu var. Üzerine tüy dikmeyin. Anatolia'da adamlar mermerden şehirler , stadyumlar yaparken Türkler de Orta Asya'da göçebeydi. Karaman Türkleri Rum diye postalanmış olabilir ama gerçek sebebi ırkları değil. Karamanoğlu Mehmet bey ve sülalesi Osmanlı'dan bu yana hep devletin başına iş açmıştır. Atatürk de demografisini bozdu tekrar sorun olmasın diye.

Ne oldu sonuç ? Bir anda parlayıp söndü sanki bütün medya anlaşmış gibi gece gündüz Ukrayna ile yatıp kalkıyorduk. Şimdi de hiç bahsi geçmiyor gibi. İşte bankacılık sistemi böyle. Savaş bahanesi ile piyasaları yükseltip insanlara malı yüksekten çaktılar. Şimdi Lavrov savaş istemiyoruz demiş. Savaşın başından beri elinde mısır patlağı ile seyreden dünya bunu bilmiyormuydu.. elbette biliyordu . Olan Ukrayna halkına oldu. Ukrayna başkanı kukla görevini yerine getirdi. Ödül mamasını alır artık abilerinden. İki gün önce nükleer atacaklar diye anıran Avrupa şimdi çekirdek çitlemeye başladı. Bu kadar öngörüsüz olacaklarını tahmin etmiyorum. Sistemi doyurmak için Ukrayna halkını yok etmeyi göze alıyorlar. Ukrayna halkları Avrupa'ya isyan etmeli bence.

Diğer insan ürünü fikirlerden bir farkı yok. Her fikrin iyisi kötüsü var tabiki. Dini kötü yapan şey tartışılamamasıdır. Tıpkı türklerdeki devlet anlayışı gibi. Tartışılamayan herşey kötüdür. Din de böyle kötü bir fikirdir.

Dinler de diğer insan ürünü fikirlerden biridir. Bu yüzden felsefe , sosyoloji , politika gibi konular altında da tartışılabilir.

Buna capcanlı bir örnek vermek gerekirse günmüzde AKP ve tarikatların dinciliği iyilikten kaynaklanmıyor. Tamamen İngilizlerin bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin temellerini atan Atatürke olan düşmanlığıdır. Bu düşmanlık tabiki açıkça " biz TC ye ve Atatürk'e karşıyız" şeklinde ortaya çıkacak değil. Türkiye'deki din algısının kontrollü bir şekilde yönlendirilmesi ile ortaya çıkıyor. Dinlerdeki kâfir ve şeytan, deccal algısını bir tarafa yönlendirerek düşmanlık ve fitne yaratma aracı şeklinde oluyor. Tüm merhamet dinleri bir karıncayı incitmemekten bahsederken kâfir dediklerini gayet rahat öldürmeye teşebbüs ediyorlar. Bütün dinler böyle İslam özel değil yani.

Yıllardır Türkiye'de aktif siyaset yaparak onlarca belediyeyi yöneten HDP kendi söylemlerini doğrulayamadı. Sosyalizm ve halkların eşitliği sloganları ile yola çıkan HDP sadece Kürt siyasetine dönüşmüştür. Buna rağmen kendi seçmenine de ırkçılıktan başka hiçbir ideoloji ve hayat ufku aşılamamıştır. Tüm siyaseti boyunca ağaların ayağına basmamak için yine marabaları sahaya sürüp siyasi rant kovalamıştır. Diyarbakır da yaşayan bir ırgat günümüzde de modern ırgatlığını ağaların sisteminde ve HDP desteğiyle devam ettirmektedir. HDP nin siyasi geçmişi herzaman güçlü ile anlaşıp kendi aristokratlarına menfaat devşirme olarak devam etmektedir.

Bu konu daha önce de açılmış . Din denen şey eski dönemin siyasetidir. Bir çeşit istila ve yönetme aracıdır.

Bugünkü bilinen çimentonun ilk kullanımı İtalya'da panteon tapınağının kubbesi olmuş. Devasa kubbe 2050 yıldır ayakta durabiliyor. Üstelik demirsiz .. Ayasofya'nın kubbesi de betondan!!! Binlerce yıl yaz kış deprem demeden ayakta kalabiliyorlar. Üstelik demirsiz... Demek ki beton yapılar düzgün yapıldığında yüzlerce yıl sorunsuz kullanılabiliyor. Yakın zamana ait diğer örnekler ise birinci ve ikinci dünya savaşlarından kalma sığınaklar ve mevziler doğadaki kaderine terkedilmelerine rağmen 100 yıldır ayaktalar. Günümüzdeki beton yapıları kırk elli yılda bir yenileme gerekiyor. Bu durum bilinçli olarak çevre katliamına davetiye çıkarıyor. İnsanların yaşam alanlarının standart ideal ölçülerle yüzlerce yıl ayakta kalabilmesi zorun olmalı bence. Çünkü hepinizin de bildiği gibi inşaat atıkları toprağa ve denize büyük tahribat yapıyor. Sürekli olarak denizden ve derelerden kum çıkarılıp inşaatlara yetiştirilmesi gerekiyor. Bu durum denizlerin doğal yaşamına tehdit olduğu gibi insanlara da zarar veriyor. Sivil toplumun bu konuyu sürekli olarak gündemde tutması gerekir. Çünkü inşaat sektörü hem kalitesiz hem de aşırı yüksek fiyatları ile de toplumsal dengeyi de bozar hale geldi.