kavak

Ortada kazık falan yok. Angela Merkel 2015 yılında insani açında yapılması gerekeni yaptı. Savaştan kaçan 1 Milyondan fazla insanı ülkeye aldı ve bu şekilde binlerce hatta onbinlerce insanın hayatını kurtardı. Diğer Avrupalı ülkeler ve siyasetçiler için aynısını söylemek mümkün değil, çünkü çoğu görmezden geldi. Yabancı Düşmanlığı Avrupa´da hep vardı ve ekonominin gidişatına göre kâh azalır kâh çoğalır. Bu hususu her ülkede gözlemlemek mümkün, çünkü insanlar iş ve aş kaygısında olduğu için ilk etapta mülteciler, yabancılar günah keçisi ilân edilir. Mesela Türkiye´deki Suriyeli düşmanlığının baş nedeni ekonomik sebeplerdir.

Bilim düşmanları dezenformasyonu veya kafa bulandırmayı severler. Bunları tanımak her zaman pek kolay değildir. Bilim insanları bu hususu açıklığa kavuşturan PLURV adında bir teknik geliştirdiler. PLURV nedir? P: Sözde/sahte uzmanlar L: Mantık hataları U: Karşılanması mümkün olmayan beklentiler. R: Kuru üzüm toplama, seçicilik V: Komplo mitleri Kaynak (Almanca): file:///C:/Users/opi/Downloads/6524_infografik_PLURV_DINA4_230523.pdf

Dördünden üçü sıfattır. Geriye kaldı sadece 1 tane.

Kölelik kurumunu öyle şaak diye ortadan kaldırılamazdı ve hiç kaldırılmadı. Kutsal kitaba göre kölelikte ısrar edenlere herhangi bir yaptırım yoktur. Ayrıca Batı Dünyasının baskısından ötürü İslam Dünyası 20. yüzyılda klasik köleliğe son vermek zorunda kalmıştır.

Anlamadığıma göreymiş..miş. Bu saaten sonra beş para etmez açıklamalarını kendine sakla Balık Efendi. N´oldu, balık tuttun mu bari? Balık nedir bilmiseeeen, şöyle bi şey: ><(((°>

Forumdaşlar sağolsun, fıkralar ardarda geliyor... Galata´da bir balıkçı avazı çıktığı kadar bağırıyor : "Canlı balık, canlı balııııık!" Oraya uğrayan yaşlı bir teyze yaklaşır ve sorar: "Evladım, balıklar taze mi?" Balıkçı hiç istifini bozmaz ve bağırmaya devam eder: "Canlı balık, canlı balııııık!" - Evladım, duymadın galiba. Balıklar taze mi? - Teyze, "Canlı" diyoruz ya işte! - Evladım, ben de canlıyım ancak taze miyim?

Bir de tercüme etmiş Balık Efendi. Sorumu adam gibi yanıtla. Artı: Birisiyle Türkce konuşuyorsan, Türkçe yanıt vereceksin. Tamam mı Balık Efendi? Şimdi git balık tutmaya.

Evet, Balık Efendi!

Etsinler, yine de iki farklı mesele. Peki, bu kaynağa nasıl ulaşılır?

Kahin, yalan kelimesini dikkatli kullan. Sanma ki insanların tek derdi yalan söylemek. İklim bilimcilerin görüşlerinin makale sayısıyla ne alakası var? Artı: 11944 rakamını nereden aldın?

Ben de paramı yurt dışından alıyorum. Haberin olsun. Yani demek ben de yamuk birisiyim.

5. Mark Hoofnagle 2007'de bilim blogunda iklim değişikliği, evrim ve HIV/AIDS gibi çeşitli konuları inkar edenlerin kafa karışıklığı yaratmak için her zaman aynı retorik teknikleri kullandığını kaydetti. Beş genel teknik, komplo, seçicilik (üzüm toplama), sahte uzmanlar, imkansız beklentiler (diğer adıyla kale direklerini hareket ettirmek) ve genel mantık yanılgılarıydı. Bu tekniğin kısa adı PLURV, bunların ne olduğu makalede (daha doğrusu tercümede) detaylıca açıklanıyor. İlgili videolar´da var. Kaynak: https://skepticalscience.com/translationblog.php?n=4706&l=6

15. saat evvelki Hubble teleskopuyla ilgili haber: Uzay teleskobu evrende “galaktik soru işareti” keşfetti. İnanmayanlar okusun. https://www.fr.de/wissen/weltraumteleskop-entdeckt-galaktisches-fragezeichen-im-universum-zr-93287246.html

Musluktan su içen birisi nalları diktiğinde, hangi sebepten ölmüş olur? Mikrop mu? Öyle şey mi olurmuş, elbette aşırı dozdan ölmüştür.

4. Bilim, dünya görüşlerini tehdit ettiğinde onu inkar edenler hemen peydahlanır. Popüler retorik hilelere ve şaşırtma taktiklerine genel bir bakış. Kaynak (Almanca): https://reatch.ch/publikationen/wie-wissenschaftsleugner-zweifel-saeen

İnsanların kendi kültürlerine sahip çıkması güzel bir şey. Bilişim ve teknoloji çağında bu gibi şeyler arada kaynayıp gidiyor. Öz kültürünü önemseyenlerin sayısı azalıyor. Yanlış anlaşılmasın, kastettiğim şey aşırı milliyetçilik falan değil.

Somut gerçeklere burun kıvıranlar var, bunları toplumun her kesiminde görmek mümkün. Düz dünya mevzusu tam bir tiyatro zaten. 600´dan fazla insan uzaya gitmesine rağmen, böyle salakça şeylere inananlar var. Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_astronauts_by_name

3. Bilim inkarcıları iktidarda: Brezilya'da güven krizi ve çevresel çöküş Aşırı sağın yükselişi, salgın ve iklim değişikliği zamanlarında trajediye dönüşen bir önemsizleştirme ve bilim inkar dalgasına neden oluyor. Kaynak (Almanca): https://www.boell.de/de/2021/01/19/wissenschaftsleugner-an-der-macht-brasilien

2. Bilim inkarına karşı çıkmak İklim sorunları hakkında yüksek sesle konuşursanız, aslında bilim inkarcıları, şüpheciler ve "erteleyiciler" olarak adlandırılması gereken iklim inkarcılarıyla çok hızlı bir şekilde uğraşmak zorunda kalacaksınız. Materyalimiz bu olguyla en iyi nasıl başa çıkılacağını gösteriyor ve en yaygın argümanları ve sahte gerçekleri çürütüyor. Kaynak (Almanca): https://info-de.scientists4future.org/materialien/falschbehauptungen-widerlegen/ Dipnot: Kaynakların yabancı dilde olması sizi hayal kırıklığınâ uğratmasın, çünkü Türkçe´ye tercüme ettirmek bir hayli kolaylaştı. Bunun için mesela Google Translate, DeepL vb. kullanabilirsiniz.

Bu hususla ilgili elime geçen bilgileri, kaynakları ve makaleleri buraya iliştireceğim, çünkü her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Bilgi kirliliği had safhada. Bilen bilmeyen, anlayan anlamayan uzman kesiliyor. 1. Bilime karşıtlık edenler, tüm öfkelerine rağmen bilime ve ürünlerine muhtaçlar. Sadece bu bile, bilimin gerçeğe ulaşmaktaki gücünü ve işlevselliğini gösteriyor. Kaynak: https://www.birgun.net/makale/yeni-moda-bilim-dusmanligi-bilime-guvensizlik-yaratmak-280115

Terör örgütü PKK´yı âlenen savunduğunu veya onlara arka çıktığını zannetmiyorum, böyle olsa yargılanır.

Yaşadığı ülkede iç savaş olan veya hayatı herhangi bir sebepten ötürü tehlikede olan insanların iltica taleplerine olumlu yanıt verilme olasılığı var. Ekonomik sebepler sayılmıyor. Suriyeliler mülteci durumunda, yine de %20´si iltica telebinde bulunmuş. Suriye tamamen güvenli hale gelene kadar geri gönderilmeyecekler. Yani uzun hikaye, çünkü bu ülkenin eski haline dönüşmesi kısa vadede imkansız. Türkiye ise güvenli ülke konumunda, bu nedenle iltica telepleri genellikle reddediliyor. Avrupa genelinde geçen seneki iltica taleplerindeki dilekçe durumu: 1. Suriye 2. Afganistan 3. Türkiye 4. Venezuela https://www.destatis.de/Europa/DE/Thema/Bevoelkerung-Arbeit-Soziales/Bevoelkerung/EUAsylantraege.html

Bence ayardan ziyade kıskançlık krizine işaret ediyor.

Ben sorun falan görmüyorum. Her ülke kendi bacağından asılır. Yani mesela Azerbeycanlılar neden Aliyew sülalesini sürekli seçer derdinde değilim doğrusu, onu onlar düşünsün veya Kıbrıs´da beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren sadece Türkiye ve orada yaşayan vatandaşlar. Çünkü Büyük Türkiye sevdalısı değilim, yeterki Türkiye´deki insanların durumu iyiye doğru gitsin.

Marie Ablamızın bakın ne kadar katkısı varmış: https://tr.wikipedia.org/wiki/Marie_Curie