kavak

Ateistlerin herhangi bir misyonu yok arkadaşlar. Tüm dünyayı ateist yapmaya niyetleri yok. Bunu iddia edenler haltetmiş ve onları yapay zekaya havale ediyorum. Yapay zekaların da yobazları var, bunu bilmeyenenler var.

Onlar sana ait değil ki. Yapay zekaya sorduğuna göre ne yobazlık ne de ateistlik hakkında bilgin yok. Ateistlik nedir ve kimlere denir, bunu öğrenince açmış olduğun bu konunun gereksiz olduğunu anlayacaksın.

Ne günlere kaldık. Robotlar bile gevezeliğe başlamış. Böyle giderse kafamıza daş yağacak.

Hayır bilmiyorum, ondan sordum.

Jules Payot´u kısaca tanıtır mısın bize?

Bugünlerde krallıklar da yavan gelmeye başladı. Geçen hafta Avrupa´lı kralıyet ailesinin bir oğlu, kız arkadâşını dövmüş. Suudi Sülalesinde kimbilir neler oluyordur.

Demokrasi putu, ha. Hiç gülesim yoktu.

Bir şeyi kıptığımız yok, yanıt verilmeye değer yerleri alıntılıyorum sadece. Gerçek tasavvuf yolcusu nedir, sahtesi de mi var? Tıpkı eleştiriye uğrayan Müslümanlar gibi düşünüyorsun, onlar da gerçek İslam bu değil kafasındalar. Yani onlardan herhangi bir farklılığını göremedim açıkçası. Tamam, inancına bir şey demem ancak iddia ettiğin gibi zor bir şey yok ortada. Dünyadan kopmuş vaziyette yaşamak istiyorsan, kendin bilirsin.

Bunlar omurgalı değil. Mecliste yumruk atmak, kan akıtmak... İnsan bir utanır yahu. Orasının edepli bir şekil konuşmak ve tartışmak için bir yer olduğunu bunlara öğretmek lazım. Hatta milletvekili adaylarını seçimlerden önce imtihanlı kursa göndermeli. Başarılı olamayanları adaylıktan men etmeli.

Evet, şehitlik kavramını dinler yaratmıştır. İnancını kendi hayatından önemli kılan anlamını taşıyor. Mesela İsa, insanları kurtuluşa erdirmek için hayatını feda etmiştir. Hrıstiyanlar buna inanır. Müslümanlarda durum pek farklı değil. İslam uğruna cihat edenleri şehit ünvanı halihazırda bekliyor. Cennetle müjdelenmek, bunun bonusu olsa gerek.

Milletin seçilmiş vekilleri utanmadan magandalık yapıyor. Vukuatlı Alpay Özalan´ı futbolcu iken hiç sevmezdim. Kürsüde konuşan birisine saldırdı ve yumruk attı. Bu ilkel tipler milletin vekili ise, bu memleket belini doğrultamaz. Bu odunu nasıl veya neden AKP milletvekili yaptılar acaba? Bugüne kadar bir milletvekiline yaraşır ve ülkeye faydası olan bir icraatı olduğunu zannetmiyorum.

Evet, mevzunun bu kısmına kafa yorulmuyor nedense. Sakat veya aptal doğmak, sağlıklı iken sakat kalmak veya tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmak, başkalarına ömür boyu muhtaç olmak vs. Korkulması gerekenler bunlarken, takmışlar kafayı ölmeye veya daha sonrasına. Neye korkuyorlar acaba, diyecem de, demiyorum tabii, çünkü ölümden sonra korkmayı dinler icat etti. Baktılar insanları inandıramıyorlar, bari korkutalım demişler. Korkan insana her şeyi inandırmak mümkün. Başarılı oldular, diyebilirim.

Ateizmin dinlerde olduğu gibi, ne bir kitabı ne de bir manifestosu vardır. Böyle bir şey yok, haliyle tanımı gereği teist/deist/agnostik karşıtı olan herkes ateistir bir bakıma. Tüm ateistlerin tek bir ortak paydası var. O da şu: Dinleri ve tanrıları topyekün reddederler. Bunun haricinde her şey olabilirler. Yani herhangi gizemli bir yanı yok bunun.

Her şey basitlikten karmaşıklığa gidiyor, tersi mümkün değil, ki tek bir örneği bile yok ve milyarlarca senelik bir süreç var. Dünyamız 4 milyar yaşında. Bilhassa dindarlığa meyilli olanlar, milyar rakamında kaç tane sıfır olduğunun farkında değil gibi. Hal böyle iken canlılık elbette bir zorunluluk, ki en azından bir kere ortaya çıktı.

Kurnazlığın iyi olduğunu savunmuyorum, insanların hal ve hareketlerini ve eylemlerini izah etmeye çalışıyorum. Ancak kurnaz olmak daima kötü manada anlaşılmamalı, çünkü nihayetinde her birey bu dünyada varolma savaşı veriyor. Hepimiz yeri geldimi evvela kendimizi düşünürüyüz, ki düşünmeliyiz de. Yoksa gelen çarpar, giden çarpar.

Böyle bir şey yok. Kuru bir iddia. Hepsi bu. Niyeymiş? Dindarlar da evvela kalben iman edilmesi gerektiğini söylüyor. Böyle iddialarda bulunacağınıza muhatap sahibi olan şey (put, tanrı, uçan spagetti vs) gelsin buraya ve bizzat kendisi izah etsin, çünkü aracı olanları heç sevmem. Kapımız daima açıktır.

Denemesi bedava.

Mantıkçı da iyidir, çünkü bu şekilde fazla kafan ağrımaz ve seni kandıramazlar.

Belli bir yaştan sonra kendi kişiliğinizin nasıl olduğunu bilmiyorsanız, pes doğrusu.

İki küçük dilim zencefili suda bir güzelcene 10 dakika kaynattıktan sonra bardağa doldurun. Azıcık bal ilave etmeyi de unutmayın. Bir hafta boyunca günde bir kere sabah namazından önce için. Namaz mı? Kılmasanız da olur. Hâlâ korkuyorsanız, yapacak bir şey yok.

Türkçem çok iyidir iddiasında hiç bulunmadım, ki sadece ilkokul diplomam var. Aslında ne demek istediğimi daha evvel sen gayet iyi anladın, da, bir dahaki sefere kullandığım kelimeleri yapay zekaya sorduktan sonra kullanacam. Evet; normal. Dedik ya sana, insanlar rasyonel hareket etmezler. Kurnaz olmayan dindarlar gibi kurnaz olmayan dinsizler de var. Tersi de mümkün. Zaman zaman bilgili olan da olmayan da mantıkla ilğisi olmayan şeyleri pekala yapıyor. Kırmızı lambadan geçer, ki ezilmesi an meselesidir. Arabada kemer kullanmaz, ki hayatını riske atmaktadır. Senin memlekette köyden şehire göçe eden cahiler var diye, tüm dünyayı öyle belleme. Dünya sadece Türkiye´den ibaret değil. Hasılı piyasadaki 4-5 milyar dindar insanın, inançsız olanlardan her hangi bir eksikleri yoktur. Hasta falan da değiller. Turp gibiler. Bu kadar dindarı sadece cahillikle açıklamak pek mümkün değil, çünkü her yelpazeden insan var. Ömür boyu dayatılan dinsel öğretileri de unutmamak gerek, etkisi zannedildiğinden de büyüktür. Mesela ben ezan sesini çok hoş bulurum nedense, çünkü çocukken köyümde sabah akşam başka muzik dinleme olanağım yoktu.

Onu söyleyen kişi kaç tane? Senin tüm çevrende bu tipler mi var? Dünyada en az 4-5 milyar dindar var. Bunların hepsi mi hastalıklı? Yanılıyorsun. Senden daha sağlıklı ve akıllı dindarlar var. Hayali şeylere veya mucizelere inanıyorlar diye, senden benden pek bir eksikleri yok.

Üzgünüm; hastalık değil. Örnek vermeyi de gerekli görmüyorum, çünkü dindar insanların din dışındaki tüm eylemleri gayet normal. Hayali şeylere inanıyorlar diye, onları hastalıklı ilan etmek doğru değil. Mesela benim annem kesinlikle hastalıklı birisi değil, keza dünya kadar tanıdığım dindar var. Onlar da en az benim kadar sağlıklı.

Kendi gözlerimle gördüm; ihtiyaçtan daha büyük camiler inşa etmeye kalkıyorlar. Efendim, ilerde ahali çoğalacakmış ve bu nedenle şimdiden büyük yapılmalıymış. Valla, belki 50 kişiyle konuştum. Sadece iki kişi gereksiz yere büyük olduğunu itiraf ettiler. Dedim ki: "Madem, büyükçe yapıyorsunuz, o zaman üç farklı tuvalet yapın. Pissour, alafarga kesinlike olmalı, alaturka olmasa da olur." Az kalsın beni aforoz yapıyorlardı. Efendim, ayakta çiş (pissour) harammış. İyi, mi?

Akıllı ve zeki insanlar da dindar olabiliyor, bunlardan milyonlarca var. Yani dindarlarlık sadece cahillere özgü bir şey değildir. İnsanlar çocukluktan itibaren dinsel ögretilerle beyinleri yıkanıyor. Cahil ve akıllı ayırımı yapmadan herkesi etkiliyor haliyle. Ayrıca insanlar birçok konuda rasyonel hareket etmiyor. Mantıksız da olsa, yine peşinden gidiyor. Akıllı olanlarda da buna rastlanır. Bu husus pek önemsenmiyor gibi.