Jump to content

AIDS virüsleri var mı?


Predictor

Recommended Posts

1 minute ago, Predictor said:

@Deadanddark

 

 Aids hastalığın adı. Hiv ise ona sebep olan virüsün adi.

Yapman gereken sey belli. 

Hiv taşıyıcısı biriyle birlikte olarak bu iddianı kabul ettirebilirsin. Bu tartışmayı sonlandirabilirsin.

Frengi hastasi biride sana yardımcı olabilir. 

Yazdıklarınız sadece kurgu! İşitmek, söylemek, sayılmaz? Burada, sadece gerçekler önemlidir! Yani, sadece bilimsel makaleler!

"sadece bilimsel makaleler!"

Tamam, guzel soyledin iste. Bize, bagisiklik sistemi diye bir sey yoktur diyen "sadece bilimsel makaleleri" goster. Sonra kim geveze gorelim.

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, Predictor yazdı:

@Deadanddark

 

 Aids hastalığın adı. Hiv ise ona sebep olan virüsün adi.

Yapman gereken sey belli. 

Hiv taşıyıcısı biriyle birlikte olarak bu iddianı kabul ettirebilirsin. Bu tartışmayı sonlandirabilirsin.

Frengi hastasi biride sana yardımcı olabilir. 

Yazdıklarınız sadece kurgu! İşitmek, söylemek, sayılmaz? Burada, sadece gerçekler önemlidir! Yani, sadece bilimsel makaleler!

Bunu deney ve gözlem ile kanıtlamak varken sen niye sayikliyorsun.

İllaki cinsel birliktelik yasaman gerekmiyor. Onun kullandigi injector u kendine sokman yeterli.

 

Link to comment
Share on other sites

Just now, Predictor said:

@Cougar

 

Bana bilimsel bir yayin, bir bilim kurulusu gosterir misin, bagisiklik sistemi uydurmadir diyen?   

 

Ne tür saçmalıklar yazdığını görüyor musun? Var olmayanın var olduğunu kanıtlaması gereken bilimsel bir çalışma talep ediyorsun!

 

Talihsiz öğrenciler!

 

Bak, sana yukarida link verdim. Ac kitabi oku. Ogren. Sonra neyine karsi cikiyorsun kitabin goster.

Link to comment
Share on other sites

Just now, Predictor said:

@Cougar

 

Bak, sana yukarida link verdim. Ac kitabi oku. Ogren. Sonra neyine karsi cikiyorsun kitabin goster. 

 

Linkler sende kalsın. Bilimsel makaleleri biliyorsan, bana bildir, onları burada foruma kopyala!

Linkler degil, bilim insanlarinca yazilmis kitaplar. Sana sinema bileti alman icin link vermedim. :) 

Dur sana bilimsel makale de vereyim.

Link to comment
Share on other sites

2 minutes ago, Predictor said:

@Cougar

 

Al mesela bu kitabi da ac oku. Resme tikla, ordan indir, oku. Nereye itirazin var soyle. Bu ve benzeri kitaplarda anlatiliyor.

 

Okumadın, değil mi? Ya da, okudun ve anlamadın mı?

Sen beni bosver. Sana kitap ismi verdim. Kitapta anlatiliyor. Ben sana burada anlatirim ama kitap benden daha iyi anlatiyor. Al kardesim oku. 

Link to comment
Share on other sites

1 minute ago, Predictor said:

@Cougar

 

Linkler degil, bilim insanlarinca yazilmis kitaplar.

 

Nereden biliyorsun? Bunları okudun mu? Hayır, değil mi? Bilimsel makaleleri okuyabiliyor musun?

Benim is hayatim, bilimsel makale okumakla geciyor. Sen beni bosver. Ben yazdim say kitabi. Ben, kitap ile ayni fikirdeyim. Sen oku once, sonra bize bildir.

Link to comment
Share on other sites

@Cougar

 

Bak, bu linkte BINLERCE bilimsel makale var. Ulasamadigin olursa bana soyle, Universitenin hesabiyla girip, ucretsiz ulasirim ve sana burada yayinlarim. Sen acabildigin kadariyla ac, oku, neye itirazin varsa soyle. 

 

Üniversitelerdeki kitaplar bilimsel eser değil, sadece ders kitabıdır!

Bilimsel çalışma yok mu?

Link to comment
Share on other sites

1 minute ago, Predictor said:

@Cougar

 

Bak, bu linkte BINLERCE bilimsel makale var. Ulasamadigin olursa bana soyle, Universitenin hesabiyla girip, ucretsiz ulasirim ve sana burada yayinlarim. Sen acabildigin kadariyla ac, oku, neye itirazin varsa soyle. 

 

Üniversitelerdeki kitaplar bilimsel eser değil, sadece ders kitabıdır!

Bilimsel çalışma yok mu?

Var dedik ya. Verdim acmadin mi linki? Turkce vereyim mesela. Neye itirazin varsa soyle.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/105535

 

Link to comment
Share on other sites

3 minutes ago, Predictor said:

@Cougar

 

Bak, bu linkte BINLERCE bilimsel makale var. Ulasamadigin olursa bana soyle, Universitenin hesabiyla girip, ucretsiz ulasirim ve sana burada yayinlarim. Sen acabildigin kadariyla ac, oku, neye itirazin varsa soyle. 

 

Üniversitelerdeki kitaplar bilimsel eser değil, sadece ders kitabıdır!

Bilimsel çalışma yok mu?

Al, Turkce, bunu da oku mesela İmmün Sistem ve Barsak Mikrobiyotası Immune System and Intestinal Mıcrobiota

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/376850

Link to comment
Share on other sites

5 minutes ago, Predictor said:

@Cougar

 

Bak, bu linkte BINLERCE bilimsel makale var. Ulasamadigin olursa bana soyle, Universitenin hesabiyla girip, ucretsiz ulasirim ve sana burada yayinlarim. Sen acabildigin kadariyla ac, oku, neye itirazin varsa soyle. 

 

Üniversitelerdeki kitaplar bilimsel eser değil, sadece ders kitabıdır!

Bilimsel çalışma yok mu?

Al, Turkce olarak, yuzlerce belki binlerce bilimsel makale var: https://dergipark.org.tr/tr/search?q="İmmun+Sistem"&section=articles 

Hepsi Turkce hepsi bilimsel. 

 

Link to comment
Share on other sites

4 minutes ago, Predictor said:

@Cougar

 

Benim is hayatim, bilimsel makale okumakla geciyor. 

 

Elbette, bununla kanıtladın:

 

Cougar:
Bize, bagisiklik sistemi diye bir sey yoktur diyen "sadece bilimsel makaleleri" goster. 

 

değil mi?

 

Şimdi dışarı çıkıp sigara içeceğim, oksijene ihtiyacım var!

Sen beni bosver. Sen beni ne yapacaksin. Sen konuya yonelik yaz. MBana yada aliye mehmeye yonelik yazma. Konuya sen odaklan. Yok dedigin bagisiklik sistemi hakkinda binlerce makale buldum. Bilimsel makale istedin, gosterdim.

Al sana binlerce makale guzel kardesim. https://dergipark.org.tr/tr/search?q="İmmun+Sistem"&section=articles

 

Link to comment
Share on other sites

@Cougar

 

Devam edebiliriz!

 

Al, Turkce, bunu da oku mesela : İmmün Sistem ve Barsak Mikrobiyotası Immune System and Intestinal Mıcrobiota

 

Kurgu hakkında kitap okumuyorum!

Bunların kurgu olduğunu düşünmüyorsan, 'bağışıklık sisteminin' hangi sayfada olduğunu göster? Buraya kopyala!

Bilimsel makaleleri okuyabiliyor musun? yoksa bu konuda hiçbir fikrin yok mu?

 

Link to comment
Share on other sites

35 dakika önce, pigeon yazdı:

Aids hastalığına yakalanmış biride hiv viruslerini inkar eder. 

Çünkü kurtuluşu yok . Birden birede öldürmüyor. :)

Atın ölümü arpadan oldu zannetsin boşver.

Bazı deneylerin neticesi geç alinabilir üstelik.

Hiv olmadı gitsin kuduz bir hayvana kendini kitlatsin.

Bizde kurtulalim.

Makaleye ne gerek var, deneyi yapmak bu kadar kolayken.

Link to comment
Share on other sites

 

@pigeon

 

Aids hastalığına yakalanmış biride hiv viruslerini inkar eder.  

 

1990'ların sonunda bir bilim adamı, Alman Sağlık Bakanı'ndan HIV'in bilimsel kanıtını istedi. Bakanlık, ileri geri bir sürü yazılar yazıldıktan sonra entelektüel çıkmaza girdi (bilimsel kanıt yok!) Bu entelektüel çıkmazdan çıkmak için şöyle cevap verdiler:

Selbstverständlich gilt das Humane Immundefizienz-Virus (HIV) - im internationalen wissenschaftlichen Konsens - als wissenschaftlich nachgewiesen.

(Elbette enternasyonal konsensüste, İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV'in) bilimsel olarak kanıtlanmış olduğu kabul edilmektedir.)

Ulla Schmidt, Almanya Sağlık Bakanı

 

'konsensüste kabul edilmektedir' izole edilemez ve fotoğraflanamaz!

 

Link to comment
Share on other sites

Değerli forum üyeleri, burada açtığım konuda, bazı üyeler cevaplarımı yanlış anladı veya yanlış yorumladı!

 

Cevabım:

Predictor:

Kulak çınlaman 9 aydan uzun sürdüyse, ÇÖZME! Bunu çözersen, 2 ila 6 hafta içinde 'kalp krizi' geçireceksin. 

 

Yorum:

Deadanddark:
Predictorun söylemek istedigi şey aslinda üzüntü ve stresin insani hasta ettigi. Dogru anlamismiyim? 
Üzüntü ve stres bağışıklık sisteminde çökmeye ve böylece virusler ve bakteriler için kolay av olmamiza sebep oluyor.
Bağışıklık sisteminin çökmesi üzüntü ve stres altında kalan insan bedenin bunu tehlikede olduğunu varsayarak kendisini kapatmaya yani yaşamı sonlandırmaya çalışmasidir. 
Dogru mudur? Bence mantikli. 

 

Bu nedenle, yukarıdaki cevabımın ne anlama geldiğini veya hangi bağlamda söylediğimi kısaca açıklamak istiyorum!

 

Tüm 'hastalıkların' gelişimsel kökeni yasası (Doğanın 3. Biyolojik Yasası).

Hamer'ın tıbbi araştırmaları, embriyoloji bilimine sıkı sıkıya bağlıdır. Çünkü organların bir çatışmaya tümör büyümesi, doku erimesi veya işlev kaybı ile tepki verip vermeyeceği, organın kaynağı olan embriyonik filiz yapraklarına göre belirlenmektedir (3. Biyolojik Yasa).

Anlamlı Biyolojik Özel Programların (SBS) ontogenetik olarak belirlenmiş sistemi kanser ve kanser eşdeğerleri (kanser SBS ve kanser eşdeğeri SBS). Kanser eşdeğerleri, tümör ve ülser olmadan, sadece fonksiyon kaybı SBS'lerdir.

Embriyologlar genellikle embriyonik gelişimini üç sözde germ katmanına ayırırlar: Endoderm, mezoderm, ektoderm, ki bunlar zaten embriyonun gelişimi ve hangi ve tüm organların türetildiği yerdir. Bedenin her bir hücresi veya organı bu germ katmanlarından (filiz yapraklarından) birine ayırabiliriz.

Geleneksel tıp'da hiç kimse bu kotiledonla (döleşi adası) ilgilenmiyordu. Hiç kimse ne kadar önemli olduğunu tahmin etmemişti. Aslında bu nedenle, şimdiye kadar hiç kimse kanser gelişimine bir sistem getirememişti.

Yeni Tıbbın 3. Biyolojik Doğal Yasası, ontogenetik olarak belirlenmiş 'SBS Sistemi', yani kanser ve kansere eşdeğer SBS'ler, hastalıkları bu 3 filiz yapraklarına göre sınıflandırıyor. Eğer tüm bu farklı tümörleri, şişlikleri, ülserleri, gelişimsel geçmişine ya da filiz yapraklar olarak adlandırılan çeşitli kriterlerine göre sınıflandırırsak, o zaman aynı filiz yaprak bağlantısına sahip hastalıkların başka karakteristiklere ve özelliklere de sahip olduğunu görürüz. Gelişimsel nedenlerden dolayı, beynin her bir özel bölümü, belirli bir çatışma içeriği türü, beyinde belirli bir lokalizasyon, çok spesifik bir histoloji, filiz yapraklarıyla ilişkili spesifik mikroplar ve biyolojik anlamda gelişimsel tarih açısından anlaşılabilir sözde hastalıklar bu 3 filiz yapraklarına aittir.

 

Embriyoda'ki 3 Filiz yaprakları (germ tabakası) – Organ düzeyi

Embriyoloji döllenmiş yumurta hücresinin bir embriyoya dönüşmesinin öğretsidir. Anne karnındaki gelişim sırasında, gebeliğin ikinci haftasında döllenmiş yumurtadan hücresinden üç filiz yaprakları gelişir. Bunlar orijinal hücrelerden, yani epiblastlardan ortaya çıkar. Bu üç filiz yaprakların oluşumuna gastrulasyon denir.

Filiz yaprakları 'iç filiz yaprak ' (entoderm), 'orta filiz yaprak' (mezoderm) ve 'dış filiz yaprak' (ektoderm) olarak ayrılır.

 

Filiz yaprakların dokusu

Filiz yaprakları, 3 veya 4 farklı çeşidi olan bir doku türünden başka bir şey değildir.

1. Salgı bezi dokusu

2. Salgı bezi benzeri doku

3. Bağ dokusu

4. Epitelyum

 

Epitelyum: Tek veya çok hücreden oluşan, vücudun bütün dış ve ic yüzeylerini kaplayan doku: Geniz, ağız, mide gibi iç boşlukları epitelyum ile kaplıdır.

Bir biftek yediğimizde bağ dokusu yemiş oluruz. Kas sistemi bağ dokusudur. Karaciğer yediğimizde salgı bezi dokusu ve epitelyum yemiş oluruz. Karaciğerin kendisi salgı bezi dokusudur, karaciğerde bulunan ve kesildiğinde gözle görülebilen damarlar ise epitelyum ile kaplıdır. Akciğerde oldugu gibi. Akciğerin kendisi salgı bezi dokusudur, içindeki halkalar bronşlardır ve bunlar da epitelyum ile kaplıdır.

Dolayısıyla tüm vücudumuz dört farklı doku türünden oluşur. Ancak, tüberkülozu yalnızca salgı bezi ve salgı bezi benzer dokuda ve orada da sadece iyileşme aşamasında bulabiliriz. Tüberküloz bu nedenle bir iyileşme aşamasıdır, yani salgı bezi ve salgı bezi benzer dokularda gerçekleşir. Hangi tümörler salgı bezi ve salgı bezi benzeri dokuda ortaya çıkar?

Salgı bezi dokusu ile:

• Akciğer nodülü kanser

• Karaciğer kanseri

• Mide kanseri

• Bağırsak kanseri

• Tiroid kanseri

• Bademcik kanseri

vs.

Salgı bezi benzeri dokusu ile:

Meme kanseri

Melanom

Mezotelyoma

vs.

 

Filiz yaprağı ile 'akraba' olan organların, filiz yaprağı ile 'akraba' olan çatışmaları vardır! Bu kanserler her zaman lokma çatışmasıyla ilgilidir: Akciğer nodülü (şişlik kitle) kanserinde hava lokması, karaciğer kanserinde açlık çatışması, mide ve bağırsaklarda ise sindirilemeyen yiyecek lokmasıdır.

Bu özel programların biyolojik anlamı da her zaman çatışma aktif aşamadadır: Hücre çoğalması yoluyla işlevde bir artış sağlamak, böylece lokmanın daha iyi sindirilebilir ve daha iyi emilebilmesi veya bu lokmanın daha iyi içeri veya dışarı kayabilmesi içindir.

Akciğer nodülü kanseri söz konusu olduğunda, bunun nedeni ölüm korkusudur. Akciğerlerdeki hava torbacıkları sayısının artmasıyla kişi artık daha fazla hava alabilir ve böylece daha kolay hayatta kalabilir. Her bir biyolojik özel programın anlamını, gelişimsel açıdan anlamak lazım.

Doğumdan önceki otonom sinir sistemi dağılımı ilkel halka formunu işaret eder. Sempatik sinirler omuriliğin ortasında düzenlenmişken, parasempatik sinirler (vagotonik) dış çephede, yani beyin tabanında ve sakral bölgede, yutak ve rektuma yakın konumlanmıştır.

 

Uzun lafın kısası: Programın 9 aydan uzun bir çalışma süresinden sonra ölümcül olabilecek yalnızca birkaç program vardır!

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...