Jump to content

27 Mayis 1960 Darbesi


evrensel-insan

Recommended Posts

 

Hem Kemalistlerin kaygıları seni neden ilgilendirsin ki...

PKK varken..

 

Evet sizin yüzünüzden bu ülkenin insanları olarak kırk katırla (AKP, PKK, terörizm) kırk satır arasında (Darbecilik, Ordu, otoriteryanizm) arasında seçim yapmaya zorlanıyoruz sürekli. Siz darbe darbe diye sayıklamayı bırakırsanız, katırlardan bir tane eksilecek.

Link to comment
Share on other sites

Evet sizin yüzünüzden bu ülkenin insanları olarak kırk katırla (AKP, PKK, terörizm) kırk satır arasında (Darbecilik, Ordu, otoriteryanizm) arasında seçim yapmaya zorlanıyoruz sürekli. Siz darbe darbe diye sayıklamayı bırakırsanız, katırlardan bir tane eksilecek.

Bunun da eşeklerden biri artmış gibi bir etkisi olacak o zaman.

Link to comment
Share on other sites

Semer vuran siz olmayın da varsın eşeklerden bir tane artsın.

Benden size zarar gelmez.

Çünkü eşeklerle uğraşmanın verimli olmadığını biliyorum.

Atatürk eşekleri suya indirmiştir ama su içirememiştir.

Çağdaş bir ülke olamamızın başka bir nedeni yok.

Yoksa akılsız insanlar değiliz. Tek kusurumuz Müslüman olmamız.

O da yetiyor zaten.

Link to comment
Share on other sites

 

Çağdaş bir ülke olamamızın başka bir nedeni yok.

Yoksa akılsız insanlar değiliz. Tek kusurumuz Müslüman olmamız.

 

 

Ya hacı dede, bu ülke ne zaman müslümanın elinde oldu ki müslümanı suçluyorsunuz siz? Üniversite, yargı, okumuş yazmış adamlar, para, devlet hep sizin elinizdeydi. Adam gibi ülkeyi kalkındırsaydınız. Siz beceriksizseniz müslümanlar ne yapsın.

Link to comment
Share on other sites

Ya hacı dede, bu ülke ne zaman müslümanın elinde oldu ki müslümanı suçluyorsunuz siz? Üniversite, yargı, okumuş yazmış adamlar, para, devlet hep sizin elinizdeydi. Adam gibi ülkeyi kalkındırsaydınız. Siz beceriksizseniz müslümanlar ne yapsın.

Biz dediğin kimler?

Atatürkçüler mi?

 

Onlardan sizden daha çok nefret ediyorum ben.

Her fırsatta onların ne kadar rezil pislikler olduğunu söylerim yüzlerine.

Dünyada eşi benzeri olmayan bir devrimi ne hale getirdiler!

İlerletemediler. Çağdaşlaştıramadılar. Üstelik yozlaştırdılar.

Ve sizin gibi çakallara laf söyletiyorlar.. Çakalı kötü anlamda kullanmıyorum. Kurnaz Müslümanları simgeliyor çakal..

 

Ben bazı ateistleri de beğenmem.. Onları da Türk Müslüman ateist olarak suçlarım.

Onlar da aynı aptallıklardan suçludur benim gözümde.

 

Aslında hepimiz suçluyuz.

Al birimizi vur diğerlerine..

 

Adam olmayız biz.

Link to comment
Share on other sites

Türkiye Cumhuriyeti, Suriye, Irak, Ermenistan, Gürcistan kurulmasaydı kalkınabilirdi. Bu bölge kuzey güney aksında bir bütün. Ticaret yapılıyor, mal alınıp satılıyor. Araya sınırlar girince işler zorlaştı. Bir de Sovyetler birliği kuruldu, bölgedeki ilişkiler dondu. Ticari hayat durgunlaştı, canlılık kazanmaya başlayan şehirler durgunlaşıp içine kapandı. Burada suçlayıcı bir şey yok. Sadece bu şekilde gelişti olay.

 

Osmanlı burjuva devrimi yapamadığı için geri kaldı.

 

Bu devletleri kuran T.C. ve Atatürk mü? Osmanlıyı kim parçaladı? Biraz tarih oku.

Osmanlı devleti bu saydığın ülkelerde 400 yıldan fazla hüküm sürdü. Sonuç ne oldu? Bak teşhisini kendin koymuşsun.

Sanayi devrimini yapamayan, aydınlanamayan bir ülkede bu hudutlar olsa ne fark edecektir ki?

Osmanlı bölünmeseydi petrol zengini mi olacak zannediyorsun? Ya da ticaret zengini?

 

Anadolu'da hangi şehirler canlıydı mesela. Bir sayar mısın?

Osmanlı'da Rumeli Anadolu'dan her daim üstündü. Bütün ilerici hareketler buradan başladı.

Osmanlı'nın anavatanı Anadolu değil, Rumeliydi.

Anadolu, cumhuriyet kurulduğunda virane, harabe halindeydi.

Oysa elden çıkan Rumeli şehirleri daha gelişkindi.

 

Oradaki geri kalmışlığı bile Cumhuriyete mâl etmek, ancak ya kasten ya da bilgi eksikliğinden olur.

G.Doğunun sorunlarının en büyüğü kırılamayan feodalitedir. Bu feodal zihniyet şehre gelse de sürer.

Adam kızını erkeklerle konuştu diye İstanbul'da, İzmir'de de öldürür.

Yine şeyhine aşiretinin reisine bağlılığını sürdürür.

Aşireti, cemaati, tarikatı için ölür, öldürür.

Bu feodal zihniyet mevcutken orada ilerleme göremezsin.

Link to comment
Share on other sites

Bu devletleri kuran T.C. ve Atatürk mü? Osmanlıyı kim parçaladı? Biraz tarih oku.

 

Okuduğunu anladın mı sen? Orada bunun sorumlusu Atatürk mü dedik, Türkiye Cumhuriyeti mi dedik? Oku da anla: Feodaliteyi çözen ticaret ve şehirleşmedir. Doğu Anadolu ve mezopotamya geçiş alanlarındandır. Osmanlı İmparatorluğu çöküp yerini küçük küçük ulus devletler alınca, araya çekilen sınırlar ve tasfiye edilen azınlıklar yüzünden Anadolu büyük zarar gördü. Bu bölgede yaşayan Türkler, Kürtler, Ermeniler ve Suriye-Irak Arapları ile Kafkas ulusları ekonomik çöküntü yaşadılar. Kendi içlerine kapandılar. Mesela bak bugün Ermeniler neden sınırların açılmasını istiyorlar? Körfez savaşı yaşanınca neden doğuda büyük bir ekonomik kayıp oluştu? Bu ekononik kayıp sosyal değişimi de yavaşlattı. Benim vurguladığım şey o.

Link to comment
Share on other sites

Okuduğunu anladın mı sen? Orada bunun sorumlusu Atatürk mü dedik, Türkiye Cumhuriyeti mi dedik? Oku da anla: Feodaliteyi çözen ticaret ve şehirleşmedir. Doğu Anadolu ve mezopotamya geçiş alanlarındandır. Osmanlı İmparatorluğu çöküp yerini küçük küçük ulus devletler alınca, araya çekilen sınırlar ve tasfiye edilen azınlıklar yüzünden Anadolu büyük zarar gördü. Bu bölgede yaşayan Türkler, Kürtler, Ermeniler ve Suriye-Irak Arapları ile Kafkas ulusları ekonomik çöküntü yaşadılar. Kendi içlerine kapandılar. Mesela bak bugün Ermeniler neden sınırların açılmasını istiyorlar? Körfez savaşı yaşanınca neden doğuda büyük bir ekonomik kayıp oluştu? Bu ekononik kayıp sosyal değişimi de yavaşlattı. Benim vurguladığım şey o.

T.C. demedin ama sorunu ulus devletlere bağladın o nedenle öyle yazdım.

Tarih oku dediğim sadece o değildi:

Ekonomik çöküntü yaşamalarının sebebi bu değil. Zaten doğru dürüst ekonomi yoktu ki ortada çöksün.

Saydığın ortadoğu ve kafkas ülkeleri en az 400 yıl Osmanlı egemenliğindeyken neden bu bölgeler gelişmişliğin zirvesinde değillerdi?

Geri kalmışlık yeni değil asırların sorunuydu.

Sen ticareti hala eski devirlerdeki gibi deve sırtında kervanlarla mı yapılıyor zannediyorsun?

O devir çoktan geçti. Ticaret denizle yapılır. Limanlarla olur. Bak Osmanlı'nın ticaret merkezlerine ya da ortaçağ ve roma dönemine.

Çoğu denize kıyısı olan şehirlerdir. bir kısmı da senin dediğin gibi ipek yolu, baharat yolu gibi kervanların geçtiği yerlerdedir.

Ama kervanların devri çoktan bitmişti. Osmanlı döneminde bile bitmişti ya da zayıflamıştı.

Bu bitişi zaten Orta Asya ülkelerinin gerilemesinden de anlıyoruz. Ve hepsi yine aynı tarihlere denk geliyor.

Osmanlı'nın gerilemesinden önce Venedik ve İtalya'nın şehir devletlerine de bakabilirsin.

Bunlar dönemin en gelişmiş kolonici ve denizci devletleriydi; Çünkü ortaçağda Akdeniz Ticaretin kalbiydi.

Çin'den, Mısır'dan, Hindistan'dan, ortadoğudan gelen mallar Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ve diğer ülkelere giderdi.

Osmanlı da bunu bildiğinden Akdeniz'e hakim olmak için Venediklilerle az savaşmadı.

Sonunda hakim olsa bile, bu sefer Portekizliler ve İspanyollar Akdeniz'i bırakıp Okyanuslara açıldılar.

Amerika'nın keşfi ve yeni ticaret yollarının keşfi ile artık Akdeniz'e ve Eski ticaret yollarına (Baharat-İpek yolları vb) ihtiyaç kalmadı.

İtalyan şehir devletleri ve Osmanlı ekonomik çöküşe giderken, İspanya, Portekiz, Fransa, İngiltere zirveye çıktı.

Birinci Dünya Savaşında Almanya okyanuslara açılamayan, ticaret ve sömürgeden pay alamayan büyük devlet olarak İngiliz ve Fransızlarla savaş girdi.

Bu nedenle bu ortadoğu ülkeleri 20. yy 'da artık tek bir ülke de olsalar ticaretten zaten pay alamazlardı.

O nedenle Cumhuriyet burada toprak reformu yaparak, sanayi götürerek feodaliteyi kırmaya çalıştı.

Ama bunu tam olarak gerçekleştiremedi.

Bugün bazı aklı evveller de feodalitenin temsilcileri olarak o dönemde isyan eden güruhu kahraman ilan ediyorlar.

Link to comment
Share on other sites

 

Ekonomik çöküntü yaşamalarının sebebi bu değil. Zaten doğru dürüst ekonomi yoktu ki ortada çöksün.

 

 

Olur mu ya? Ortadoğu şehirlerinin tarihini oku, bu şehirlerin son derece canlı olduğunu göreceksin. Mesela Bitlis'te açılan kız liselerini, Harput'taki opera evini görüceksin. Mardin'deki kumaş atölyelerinin ilginç hikayesine şaşıracaksın. Burada üretilen kumaşı alıp Halep'e Bağdat'a, Tahran'a satan tüccarları göreceksin. Sonra sınırlar kapanınca ve azınlıklara düşmanlık gelişince ticaretin ve sanayinin çöktüğünü, yerel müslüman halkın bir at nalı bile bulamaz hale geldiğini, feodalitenin nasıl ilerlediği falan seni şaşırtacak. Öyle basit değil iş.

Link to comment
Share on other sites

Olur mu ya? Ortadoğu şehirlerinin tarihini oku, bu şehirlerin son derece canlı olduğunu göreceksin. Mesela Bitlis'te açılan kız liselerini, Harput'taki opera evini görüceksin. Mardin'deki kumaş atölyelerinin ilginç hikayesine şaşıracaksın. Burada üretilen kumaşı alıp Halep'e Bağdat'a, Tahran'a satan tüccarları göreceksin. Sonra sınırlar kapanınca ve azınlıklara düşmanlık gelişince ticaretin ve sanayinin çöktüğünü, yerel müslüman halkın bir at nalı bile bulamaz hale geldiğini, feodalitenin nasıl ilerlediği falan seni şaşırtacak. Öyle basit değil iş.

Onlar ve diğerleri zamana ayak uyduramamış şehirler.

Bunun örneklerini batıda da görürüz. Şehirler gelişir, büyür, zenginleşir sonra küçülür ve fakirleşir.

Bu döngü ezelden beri devam eder durur.

Link to comment
Share on other sites

Nüfus artarken mi?

Nufusla alakası yok. Çünkü batıda nufus bizdeki gibi hızla artmaz.

Tabii bizde nufus artışı da ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Batıda bunu görmezsiniz.

Ekonomik zenginlik sırasında batı şehirlerinin nufusu artar. Nedeni oralara olan göçlerdir.

Ekonomik çöküntü nufus azlığına neden olur. Halk başka yerlere göçer.

 

Bunlar batıda ve doğuda şehirlerin kendi içsel dinamiklerini izlemesinin sonucu ortaya çıkan durumlardır.

 

Tarihi yakından inceleyenler Orta Doğu'da birçok şehrin büyüyüp zenginleştiğini, sonra fakirleşip küçüldüğünü reelize edecektir.

Link to comment
Share on other sites

20. yy ve devamı.

İyi de siz küçülme ve büyümeden ne anlıyorsunuz?

Ben yalnız nufus artışı anlamıyorum.

Tarihlerini yakından incelerseniz, Bağdat, Şam, İskenderun, Kudüs ve benzeri şehirlerin bir zamanlar sanat, müzik, kültür ve sanayi merkezi olduklarını görürsünüz.

Uygarlığın beşiğidir onlar.

İslam'dan sonra yozlaşmışlardır. Ama hemen yozlaşmamışlardır. Epeyi direnmişlerdir yozlaşmaya.

İslam'dan önce Doğu Anadoluda birçok şehir bu niteliklere sahiptir. Ama zamanla onlar da küçülmüşler, fakirleşmişler ve önemlerini yitirmişlerdir.

Daha da önceye gidebilirsiniz. Hititler (Etiler) zamanına, Asurlular zamanına.. Eski Mısır zamanına.

Onlardan kalan şehirler harabelerden ibarettir. Şehirler yok olmuşlardır.

 

Bunları doğal döngüler olarak kabul etmek en mantıklısı.. Başka bir anlamları yok...

Kemaizmi suçlarken insan biraz gerçekçi olur. Aptallığın sınırı yoktur belki ama gerçekçiliğin vardır.

Link to comment
Share on other sites

Evet de, ortadoğu şehirleri küçülmedi bu çağda. Büyüdüler.

 

Poyra gelişmişliği salt nüfus oranıyla almaya çalışırsan yanılgıya düşersin.

Timur döneminin Semerkand'ına bak bir de şimdinin.

Ya da Bağdat'a bak. Farkı anlarsın.

Ticaret yolları, rotaları değiştiğinden ve o ülkelerin bu değişime ayak uyduramayışından şehirler ve ülkeler gerilemiştir.

Tabii sadece ticaret rotaları değil başka etkenler de vardır.

 

Bütün yanlışların Kemalizme atılması ya aptallıktan ya da bilmemekten olur.

Link to comment
Share on other sites

İyi de siz küçülme ve büyümeden ne anlıyorsunuz?

Ben yalnız nufus artışı anlamıyorum.

Tarihlerini yakından incelerseniz, Bağdat, Şam, İskenderun, Kudüs ve benzeri şehirlerin bir zamanlar sanat, müzik, kültür ve sanayi merkezi olduklarını görürsünüz.

Uygarlığın beşiğidir onlar.

İslam'dan sonra yozlaşmışlardır. Ama hemen yozlaşmamışlardır. Epeyi direnmişlerdir yozlaşmaya.

İslam'dan önce Doğu Anadoluda birçok şehir bu niteliklere sahiptir. Ama zamanla onlar da küçülmüşler, fakirleşmişler ve önemlerini yitirmişlerdir.

Daha da önceye gidebilirsiniz. Hititler (Etiler) zamanına, Asurlular zamanına.. Eski Mısır zamanına.

Onlardan kalan şehirler harabelerden ibarettir. Şehirler yok olmuşlardır.

 

Bunları doğal döngüler olarak kabul etmek en mantıklısı.. Başka bir anlamları yok...

Kemaizmi suçlarken insan biraz gerçekçi olur. Aptallığın sınırı yoktur belki ama gerçekçiliğin vardır.

 

Amerikalı Musevi Tarihçi Martin Kramer'a göre "Eğer 1000’li yıllarda Nobel ödülleri dağıtılıyor olsaydı, neredeyse tümünü Müslümanlar alırdı."

Link to comment
Share on other sites

 

Bütün yanlışların Kemalizme atılması ya aptallıktan ya da bilmemekten olur.

 

Bunu söyleyen ben değilim, İlhan Tekeli konferansında anlatıyordu. Sovyeterler Birliğnin kurulması, Ermenilerin bölgeden sürülmesi ve Ortadoğu ve Kafkaslarda ulus devletlerin kurulmasıyla ticari hacim daralıyor.

Link to comment
Share on other sites

Bunu söyleyen ben değilim, İlhan Tekeli konferansında anlatıyordu. Sovyeterler Birliğnin kurulması, Ermenilerin bölgeden sürülmesi ve Ortadoğu ve Kafkaslarda ulus devletlerin kurulmasıyla ticari hacim daralıyor.

Yani senden başka aptallar da var demek istiyorsun.

Özrün kabahatinden daha büyük senin.......

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...