Jump to content

Insanogluna Dogumdan Gelen Hicbir Kavramsal Deger/Bilgi Yoktur.


evrensel-insan

Recommended Posts

Küresel Vana, on 05 Jan 2014 - 14:28, said:

 

 

Ben canlılar dışındaki fenomende bilgi olduğunu söylemediğim halde, bu konudaki anlamsız ısrarın var.

 

Canlılar için ortaya koyduğum gözlem ve olgular da ortada. Neyi anlamıyorsan, alıntıla, sor, bakarız."

 

Ayni kisir dongudesin, CANLILAR ICIN ORTAYA KOYDUGUM GOZLEM ne demek, koyan sen degil misin, sen bir insanoglu turu degil misin, bu bilgi senin bilgin degil mi?

 

CANLILARIN BILGISI NERDE?

 

Asil sen neyin israrindasin. ORTAYA KOYAN SENSIN SENIN DISINDA KALAN CANLI DEGIL.

 

BILGI SENIN BILGIN CANLININ DEGIL

 

DAHA HALA NEYI ISRAR EDIYORSUN.

 

CANLILAR ICIN ORTAYA KOYDUGUM OZNE SENSIN, ORTAYA KOYDUGUN CANLILAR DEGIL.

 

Zaten bu mesajin bile siurf laf olsun diye tartistigini gosteriyor.

 

Cunku daha ortaya koyanin kendin oldugunu soyledigin halde bunun farkinda ve bilincinde degilsin.

 

Diyorum ya sen yoksun diye.

 

Artik bu kadar acik bir seyi de algilamaz ve sirf yazmak icin zyazarsan yanit vermeyecegim.

 

Cunku baslik sayende zaten corbaya dondu.

 

Sirf kendi dedigini kabul ettirmek icin ugrasiyorsun. Iste bu mesaj tam da seni kendi elinle ele veriyor.

Link to comment
Share on other sites

CANLILARIN BILGISI NERDE?

 

Asil sen neyin israrindasin. ORTAYA KOYAN SENSIN SENIN DISINDA KALAN CANLI DEGIL.

.

Genlerde. Genlerde bilgi olduğunu ortaya koyan, " genlerde bilgi vardır " bilimsel bilgisini ortaya koyan tabii ki insan.

 

SEN GENLERDE VAR OLAN BİLGİ İLE " O BİLGİNİN GENLERDE OLDUĞU " BİLGİSİ'Nİ AYNI GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORSUN YA DA BU İKİSİNİN FARKININ FARKINDA DEĞİLSİN.

 

Baştan beri anlatmaya çalıştığım fark bu.

Link to comment
Share on other sites

.

Genlerde. Genlerde bilgi olduğunu ortaya koyan, " genlerde bilgi vardır " bilimsel bilgisini ortaya koyan tabii ki insan.

 

SEN GENLERDE VAR OLAN BİLGİ İLE " O BİLGİNİN GENLERDE OLDUĞU " BİLGİSİ'Nİ AYNI GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORSUN YA DA BU İKİSİNİN FARKININ FARKINDA DEĞİLSİN.

 

Baştan beri anlatmaya çalıştığım fark bu.

Insanoglu genlerde bilgi oldugunu ortaya koymuyor. GOZLEMLEDIGI GENLERI KENDI ALGI KAVRAM BILINC TEMELINDE BILGI ILE ACIKLIYOR.

 

Dolayisiyle bilgi genden degil; onu gozlemleyen insanoglundan geliyor.

 

Genlerde bilgi yok. Obilgiyi genlerde oldugunu soyleyen insanoglu. Yani bilgi insanogluna ait gen sadece bu bilgiyi turetecek gozlemini insanboglu algisina sunuyor.

 

Bak soyle izah edeyim.

 

Bilgiyi tureten-insanoglu

 

Nasil turettigi-beyninin numenal yetisi ve gozlemi

 

Bilgiyi turettigi ve turettigi bilgi ile ozdeslestirdigi ise ona gozlem veren fenomen.

 

Yani fenomende bilgi yok. Insanoglu bu turettigi bilgiyi kendi numenal yetisi ve gozlemi ile gozlemini aldigi fenomen ile ozdeslestiriyor.

 

Benim de basliginda dedigi bu.

 

Kisaca insanoglu yok ise, ne ona gozlem veren fenomen, ne ondan alinan algi ne de onun ile ozdeslesen kavram ne de turetilen bilgi olmaz. Ustelik bu sadece insanoglu patentlidir, gozlem veren fenomeni de eger o fenomen insanoglu degilse, basglamaz. Yani tek tarafli bir monologdur.

 

Bu son cumleye itirazin varsa, konuyu carpitmadan kendi dogrunu dayatmadan verildigi gibi algilayarak neresine ve neden itiraz ettigini acikla.

Link to comment
Share on other sites

Genlerde bilgi yok. Obilgiyi genlerde oldugunu soyleyen insanoglu. Yani bilgi insanogluna ait gen sadece bu bilgiyi turetecek gozlemini insanboglu algisina sunuyor.

.

İnsan türü olmasa hiçbir canlı neslini devam ettiremez, taşıdığı özellikleri bir sonraki nesle geçiremez mi diyorsun ? :) Sen gen anlam ve içeriğindeki kavrama ve adlandırmasına takılıyorsun. İnsanın ortaya çıkmadığı devirlerden kalan fosillerden ulaştığımız evrim olgusu canlıların nesilden nesile bilgi aktardığının en açık kanıtı. Nesilden nesile bir bilginin aktarıldığı gerçeği başka, insanın kendi numenal yetisi ile evrim olgusuna ulaşması başka. İkincisi İnsan olmadan olmaz, birincisi insan yokken de vardı. Yani fenomenin gözleminden olguya gitme farklıdır, insan türetimidir. Ama Fenomenin kendi iç dinamiği ile bilgi aktarması farklıdır.

Link to comment
Share on other sites

.

İnsan türü olmasa hiçbir canlı neslini devam ettiremez, taşıdığı özellikleri bir sonraki nesle geçiremez mi diyorsun ? :) Sen gen anlam ve içeriğindeki kavrama ve adlandırmasına takılıyorsun. İnsanın ortaya çıkmadığı devirlerden kalan fosillerden ulaştığımız evrim olgusu canlıların nesilden nesile bilgi aktardığının en açık kanıtı. Nesilden nesile bir bilginin aktarıldığı gerçeği başka, insanın kendi numenal yetisi ile evrim olgusuna ulaşması başka. İkincisi İnsan olmadan olmaz, birincisi insan yokken de vardı. Yani fenomenin gözleminden olguya gitme farklıdır, insan türetimidir. Ama Fenomenin kendi iç dinamiği ile bilgi aktarması farklıdır.

Hayir oyle bir sey demiyorum. Bu dunya insanoglu yokken de vardi ve uzerinde bulunan her turlu fenomenin kendi bunyesinde de bir yasami ve iliskisi vardi.

 

Canlilar nesilden nesile bilgi aktarmaz. Sadece insanoglu canlilarin her turlu golemi temelinde onas kendi algisi ve kavramsal bilgisi ile ekleme yapar. Zaten bilim de budur.

 

Fenomenin ic dinaminiginde bilgi yoktur. Insanoglu sadece bu ic dinamigi kendi algi ve kavramsal bilgisi ile degerlendirir be yine kendine adi gecen fenomen ile ilgili bilgi verir. Bu bilgi o fenomeni hem baglamaz hem de ilgilendrmez. Cunku insanoglu ile ortak dialogu yoktur. O yuzden de insanoglunun her turlu gozlem algi ve kavramsal bilgisi sadece kendi tarafli kendine kendi adina kendi icin ve kendi eliyle olarak bir monologdur.

 

Ayni seyleri tekrarlamaktan biktigimi da belirteyim.

 

Cunku bir sey daha nasil bundan net ve acik iah edilir bilmiyorum.

 

Tabi burada bunlarin algilanmasi icin bilincacikligi ve ne verilmek istendiginin algisi gerekiyor.

Link to comment
Share on other sites

Canlilar nesilden nesile bilgi aktarmaz.

.

Mesela, Karınca yuvalarını ele alalım. Toprak altında buğday ve ekmek parçalarının depolandığı odacıklar ayrıdır, böcek kalıntılarının, ölü böceklerinin depolandığı odacıklar ayrıdır, ölü karıncaların götürüldüğü odacıklar ayrıdır. Şimdi, karıncalar neden bunu yapsın ? Bu ayrıştırma ve depolama mantığı genetik olarak nesilden nesile aktarılan bir bilgiden kaynaklanır. Bunu bilim keşfetmeseydi de, biz gözlemlemesek de, olan şey bu olacaktı.

 

Bilim bu davranışın ( olgunun ) " mekanizmasını açıklamaya " çalışır ve evrim ve genlerle açıklar. Bilimin işi budur. Bilim karıncalardaki organizasyon olgusunu sağlayan " bu bilgi"nin onlarda olduğunu gözlemler ve " nasıl "ını açıklamaya çalışır. Gözlemi sonucu bir olguya erişmesi ve onun açıklanması bilimsel bilgiler olur, insana aittir. Ama karıncalarda bulduğu o organizasyon davranışını sağlayan bilgi insana ait değildir, insan bilmese de vardır. İnsana ait olan; o olguyu sağlayan bilginin nasıl gelişmiş olabileceğinin bilimsel açıklamasıdır ve olgunun kendisidir.

Link to comment
Share on other sites

.

Mesela, Karınca yuvalarını ele alalım. Toprak altında buğday ve ekmek parçalarının depolandığı odacıklar ayrıdır, böcek kalıntılarının, ölü böceklerinin depolandığı odacıklar ayrıdır, ölü karıncaların götürüldüğü odacıklar ayrıdır. Şimdi, karıncalar neden bunu yapsın ? Bu ayrıştırma ve depolama mantığı genetik olarak nesilden nesile aktarılan bir bilgiden kaynaklanır. Bunu bilim keşfetmeseydi de, biz gözlemlemesek de, olan şey bu olacaktı.

 

Bilim bu davranışın ( olgunun ) " mekanizmasını açıklamaya " çalışır ve evrim ve genlerle açıklar. Bilimin işi budur. Bilim karıncalardaki organizasyon olgusunu sağlayan " bu bilgi"nin onlarda olduğunu gözlemler ve " nasıl "ını açıklamaya çalışır. Gözlemi sonucu bir olguya erişmesi ve onun açıklanması bilimsel bilgiler olur, insana aittir. Ama karıncalarda bulduğu o organizasyon davranışını sağlayan bilgi insana ait değildir, insan bilmese de vardır. İnsana ait olan; o olguyu sağlayan bilginin nasıl gelişmiş olabileceğinin bilimsel açıklamasıdır ve olgunun kendisidir.

Bu yazilanlar hepsi yazarin ya da ondan ogrenmis olanin ya da sitede lakabi olanin yazdiklari ve bilgileridir. Yani yasamda olup da bu yazilanlari ogrenmis olan insanoglu turunun.

 

Dolayisiu ile baslik oldugu gibi gecerlidir.

Link to comment
Share on other sites

. Ama karıncalarda bulduğu o organizasyon davranışını sağlayan bilgi insana ait değildir, insan bilmese de vardır. İnsana ait olan; o olguyu sağlayan bilginin nasıl gelişmiş olabileceğinin bilimsel açıklamasıdır ve olgunun kendisidir.

 

Farklı görüş "ama" kelimesinden sonra başlıyor.

 

Bu durumda her ikinize de şu soruları sormam gerekiyor;

 

Küresel Vana'ya;

 

1- "organizasyon davranışını sağlayan bilgi insana ait değildir" Buradaki organizasyonun (dinamiklik) bilgisi insana ait değilse kime aittir?

 

2- Bu organizasyonun (dinamiklik, olgu, görüngü, fenomen) ismi, eşittir "BİLGİ" midir? Adına neden BİLGİ denmemiş?

 

Evrensel-insan'a;

 

1- İnsanoğlu tarafından kavram ve bilgileştirilen bu olguyu, "bilgi"si olmasa idi "yok" mu sayacaktık? 

 

:) Evet bu soruyu yazdıktan sonra hemen düşündüm de; bilgi olmasa idi o olgunun olduğu zaten bilinmiyordu ve bize göre YOK idi.. :)

 

Ama aslında vardı. "Ama aslında vardı" bilgisi bile insanoğluna ait. İşte burasını anlamak zor. Yani her olguyu var eden aslında insanoğlu oluyor.

 

2- Bu durumda varlığı var eden insanoğlu. Tanrı gibi sanki. :) Öyle ya olgu kavramlaştırılmasaydı "YOK"tu.

Link to comment
Share on other sites

Küresel Vana'ya;

 

1- "organizasyon davranışını sağlayan bilgi insana ait değildir" Buradaki organizasyonun (dinamiklik) bilgisi insana ait değilse kime aittir?

 

2- Bu organizasyonun (dinamiklik, olgu, görüngü, fenomen) ismi, eşittir "BİLGİ" midir? Adına neden BİLGİ denmemiş?

.

Öncelikle, dinamiklik ile olguyu, görüngüyü ( fenomeni ) asla birbirlerine eşitlemedim. Zaten de eşit anlamlı değillerdir.

 

İletimde özellikle kelimeleri dikkatlice seçmiştim. Orada bahsettiğim,

 

Olgu = organizasyon davranışıdır. Biz fenomeni gözlemleyerek bir olguya ulaşıyoruz. Bu olgu " ORGANİZASYON OLDUĞUDUR "dur. Bu bilgi insana aittir. 

 

Organizasyon davranışını sağlayan ( olguyu gerçekleştiren ) bilgi ise insana ait değildir. İnsanın bu bilgiyi keşfetmesi, bu bilginin insana ait olduğu anlamına gelmez ve zaten değildir.

 

Bu bilgi evrimsel süreçte organik ve inorganik süreçlerde genlerde zorunlu olarak birikerek nesilden nesile aktarılan organizasyonun yapılması gerektiği ve nasıl yapılacağı bilgisidir. Bu bilgi genlere aittir, evrimsel sürece aittir.

 

Kavramları bizim yaratmamız, bu kavramlarla düşünüp, fenomeni gözlemleyip, fenomenin gözleminden elde ettiğimiz veriler arasındaki ilişkiyi keşfetmemiz ve bu ilişkinin nedenlerini kendimizce ortaya koymamız , bu ilişkiyi sağlayan bilginin bize ait olduğunun kanıtı değildir.

 

Kısaca, Karıncaya Depo Yönetiminin bilgisini öğreten biz değiliz. Eğer Evrim olgusu bir bilimsel bilgi, bir olgu ise ( ki öyle ), karıncaya Depo Yönetimi bilgisini öğreten, Evrim Teorisine göre, evrimsel süreçlerdir.

 

Ama konumuz bu değil. Konumuz Karıncayı gözlemimize göre, yuvalarında bir organizasyonun mevcut olduğu ve bu organizasyonu sağlayan bir bilginin olduğudur.

Link to comment
Share on other sites

Bu yazilanlar hepsi yazarin ya da ondan ogrenmis olanin ya da sitede lakabi olanin yazdiklari ve bilgileridir. Yani yasamda olup da bu yazilanlari ogrenmis olan insanoglu turunun.

 

Dolayisiu ile baslik oldugu gibi gecerlidir.

.

İşçi Karınca, organizasyonu, doğduktan sonraki kendi deneyimleri veya ebeveynlerin öğretmesi veya karınca toplumunun öğretimi veya Kraliçe Karıncadan emir alarak öğrenmiyor. Bu bilginin kendisini ilgilendiren kısmındaki görevinin bilgisine sahip olarak doğuyor.

Link to comment
Share on other sites

.

İşçi Karınca, organizasyonu, doğduktan sonraki kendi deneyimleri veya ebeveynlerin öğretmesi veya karınca toplumunun öğretimi veya Kraliçe Karıncadan emir alarak öğrenmiyor. Bu bilginin kendisini ilgilendiren kısmındaki görevinin bilgisine sahip olarak doğuyor.

Yukaridaki bilgiler de insanoglunun gozlemi algisi ve kavramsal dile getirimidir. Karincayi baglamaz.

 

Insanoglu'nun karinca'yi gozleminden turettigi bilgilerdir.

Link to comment
Share on other sites

Farklı görüş "ama" kelimesinden sonra başlıyor.

 

Bu durumda her ikinize de şu soruları sormam gerekiyor;

 

Küresel Vana'ya;

 

1- "organizasyon davranışını sağlayan bilgi insana ait değildir" Buradaki organizasyonun (dinamiklik) bilgisi insana ait değilse kime aittir?

 

2- Bu organizasyonun (dinamiklik, olgu, görüngü, fenomen) ismi, eşittir "BİLGİ" midir? Adına neden BİLGİ denmemiş?

 

Evrensel-insan'a;

 

1- İnsanoğlu tarafından kavram ve bilgileştirilen bu olguyu, "bilgi"si olmasa idi "yok" mu sayacaktık? 

 

:) Evet bu soruyu yazdıktan sonra hemen düşündüm de; bilgi olmasa idi o olgunun olduğu zaten bilinmiyordu ve bize göre YOK idi.. :)

 

Ama aslında vardı. "Ama aslında vardı" bilgisi bile insanoğluna ait. İşte burasını anlamak zor. Yani her olguyu var eden aslında insanoğlu oluyor.

 

2- Bu durumda varlığı var eden insanoğlu. Tanrı gibi sanki. :) Öyle ya olgu kavramlaştırılmasaydı "YOK"tu.

Yok saymak ta insanoglu algisi ve bilgisidir. Insanoglunun olmadigi bir ortamda olan her ne ise bunun ne oldugunu her bir canli kendi bunyesinde yasar.

 

O yuzden insanoglu dogaya neler ekledi baliginin okunmasini oneririm. Sonucta burada bizler ayni turun uyeleri olarak ortak bir dil kullaniyor ve sadece turumuzu bilgilendiriyoruz. Bu insanoglu disinda kalan ve de uzerineden bilgi turetileni ilgilendirmiyor.

 

Iste o yuzden insanoglu kendi dahil bir seyi ortaya koyma adina alternatifsizdir. Ustelik bir seyi ortaya sadece kendi adina kendi icin kendi eliyle ve kendi yetileri ile koyar. Bu da insanoglu disindaki baska hic bir fenomeni ilgilendirmez, ortada diolog degil; insanoglu tarafli monolog vardir.

 

Tanriyi da ortaya koyan insanogludur.

 

Ortaya koyum araci dildir ve bu dile ait her ne varsa ve de ortaya koyan fenomen insanogludur ve sadece onun yetisidir. Ortaya koyulan da insanoglu dahil; ona gozlem veren her bir fenomendir. Insanoglu algisi bu fenomebn ile bilgiyi iki sekilde koyar, duyusal ve duyumsal algi. Her ikiside kavram ile ozdeslestirilerek bilgiye donusturulur.

 

Bilgiyi tureten de bu bilgiyi kendi gozlemi ve algisini gozlemini aldigi ile kavramsal ozdeslestirende ve bu kavram uzerinden bilgi tureten de insanogludur. Bu tek tarafli bir monologdur.

 

Insanoglu iste bu yuzden tartisir. Cunku ayni monologu turune uyguladiginda ayni yeti sahibi olan turu, buna yanit verir.

 

Bilgileri cesitlerine gore ve niteliklerine goe de siniflayan insanogludur.

 

Burada bilimsel bilginin onemi tum insanoglunu tartismasiz kapsamasi, yine tum insanoglunca tartismasiz yanlislanasbilmesi temelli daimi surectir. Bilissel bilginin onemi bu ortaya koyan bilginin ne oldugunun neden ve nasil oldugunun her yonunde bilincinin kavranmis algilanmis ve idrak edilmis olmasidir.

 

Kimin icin kendi icin, bilimsel bilgi de turu icin. Hem kendi turu hem de gozlemini ortaya koydugu diger insanoglu disinda kalan fenomenler icin. Mesela yukaridaki ornekte karincalar.

 

Varligi var eden degil; gozlemi ile algiladigini var ile isaretleyen ve bu vari kavram ile ozdeslestiren adlandiran ve bundan bilgi tureten insanoglu. 

 

Senin izah ettigin sekil metafizik izahtir ve varliksal temelde sanki varligi var edenin insanoglu oldugu algilanir.

 

Insanoglu VAR ETMEZ, GOZLEMI VAR ILE ALGILAR. Demekki gozlem veren ve var ile algilanabilecek bie sey olmassi gerekir, bu da fenomendir ve insanoglu iradesinden bagimsiz olarak gozlem vermektedir.

 

Fenomen+gozlem+var algisi+kavram= fenomenin adlandirilmasi

 

Iste bilgi bu adlandirilan fenomen uzerinden  turetilir.

 

Insanoglu var eder=soyutu kavrami bilgiyi

 

Insanoglu algilar-vari

 

Insanoglu oldurur, var olarak algiladiginin kavramsal bilgisi ile.

 

Dolayisi ile insanoglu hem var eder, hem de vari oldurur. Ayrica vari ortaya koyar. Ama VARI YARATMAZ. Cunku var insanoglu beyninde!? olarak belirenin isaretidir. Bu temelde var !? olmadan ortaya cikmaz. Yani VAR BIR ALGIDIR. Bu algida olan bir seyin gozleminin beyinde yarattigi !? isaretidir.

 

Tabi ki bu algi duyusal da duyumsal da olur. Bunu ben "insanoglunun epistemolojik alternatifsizligi" basliginda detayli acikladim.

 

Sorun var algisi ile metafizikten gelen varlik tartismasininin vari yoku olarak karisiyor.

 

Bunu da hem var ve varlik hem de varligin epistemolojisi basliklarinda acikladim.

Link to comment
Share on other sites

  • 8 ay sonra...

Ben karıncalara değil, sana sordum. Karincayi gozlemi ile algilayan insanoglu, kendi algisindaki organizasyon kavramini; bu gozlemine vermeden öncesinde karıncalarda böyle bir düzen yoktu denilebilir mi, denilemez mi ?

Ben karinca adina yanit veremem. Insanogluna gore deniyor.

 

Insanoglu yoksa, onun kavramsal bilgisi de yoktur. Algisi da gozlemi de yoktur.

Link to comment
Share on other sites

Karınca adına yanıt istemedim, insan adına sordum. Gözlem yoksa karıncalarda belli bir düzenin olduğunu söyleyemeyiz, bilemiyoruz mu diyorsun yani ?

Insanogluna gore karincalarin ne oldugu ya da ne yaptigi ya ortak gozlemdir, ya gecerli olgudur; ya da akilci inan csal ideolojik bir yorumdur.

 

Sonucta tum bu cikarimlar, insanoglu yetisi bunyesindeki algi bilgi bilinc ve de cikarimin niteligifarkidir.

 

Burada onemli olan;

 

Bu cikarimlar karincayi baglamaz

 

Sadece insanoglunun kendisi icin, kendi adina kendi eliyle yaptigi cikarimlardir.

 

Yani ortada sadece insanoglu monologu vardir.

 

Bu cikarim farkindaki tartismayi da, karincalar degil; yine insanoglu kendi turu bunyesinde yapar.

 

Insanoglu yetisi kavramsal bilgi algisi v.s. ile insanoglu disindaki baska bir varliga; insanoglu ozelligi oznelligi ve ozselligi vermek; metafizik naturalizmdir.

 

Biraz daha acalim.

 

Insanoglu algisinda;

 

Insanoglundan bagimsizligin temeli sadece fenomenal tabandir.

 

Mesela, insanoglu algilar ve algiladigina diyelim "agac" der ve agac kavrami uzerine bilgi turetir.

 

Iste bu agac kavrami ile ozdeslesen, insanoglundan bagimsizdir.

 

Mesela, insanoglu algilar ve algiladigina "kagit" der. Kagit kavrami uzerine bilgi turetir.

 

Burada kagitin insanoglundan hic bir bagimsizligi yoktur. Cunku kagit cismini fenomenlestiren insanogludur.

 

Dolayisi ile algi, ya olan bir fenomenedir, ya da insanoglunun fenomenlestirdiginedir.

 

Iste bu fenomenlestirilenler arasinda, her alginin farkli algiladigi da vardir. Mesela demokrasi, diktatorluk, hak, ozgurluk, esitlik, adalet, kin, nefret, sevgi v.s.

 

Yani burada kagittaki ortaklik yoktur, herkes kendi beyin duzeyince bir sistemi demokratik ya da diktatorluk olarak algilayabilir.

 

Bunun disinda beynin yetileri vardir, akil, dusunce, hafiza, algi, farkindalik, bilinc v.s. Bunlarda numenal ogelerdir. Bilissel bilimin konusudur.

 

Dolayisi ile algi ya direk, ya da indirek(dolayli)dir. Direk olan mesela agac, kagit; indirek olan demokrasi, sevgi v.s. dir.

 

Iste buradaki indirek olan da ortak bir algi yoktur. Cunku her bir algi kendince bu indirek kavrama bir taban bulur ya da bulamaz. Iste varligin "vari/yoku" farki da burdan dogar.

 

Gozlem bir algi cesididir, algi yoksa; kavram da bilgi de zaten yoktur. 

Link to comment
Share on other sites

İnsan yoksa, bırak düzenini karıncanın kendisi de yoktur, hatta her şey de yoktur mu diyorsun ? Olmadığı ne malum ?

 

Ayrıca neden karınca gözleminden elde ettiğimiz bilgi çekirge sürüsünün gözleminden elde ettiğimiz ile aynı değil ?

Demekki ayni algiyi vermiyor.

 

Yoktur da insanoglunun algisinin bir ifadesidir.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...