Kovulmuş Üye

İslam öncesi dönem ile ilgili bir yazı hazırladım. İslam öncesi dönemdeki Türklerde kadın kutsal Ak Ana olarak tanınıyordu. Kadının toplumdaki yeri erkek ile eşit iken bazen daha da fazla olabiliyordu. Sokağa çıkması , savaşa katılması, yönetici olması , erkeklerle konuşması vs.. gibi eylemler ahlaksızlık olarak görülmeyip eve kapatılmıyordu. Evin ekonomisinden de kadın sorumluydu. https://www.turkyurdu.com.tr/yazar-yazi.php?id=3503 Şamanist Dönem Türkler bin yılık İslam geleneğinden önceki binlerce yıllık Şamanist yaşamda da aileye çok önem verirlerdi. Gök Tanrıya inanan, ruhban sınıfının olmadığı Şamanist gelenekten, binlerce yıldan günümüze gelen Yaratılış Destanındaki Ak Ana, Oğuz Destanındaki Oğuzun karısı hep kutsal birer kadındır. Türk mitolojisindeki güzellik ilahesi Ayzit namus ve fazileti temsil ederdi. Eski Türklerde ailenin dört derecesi vardı: Boy, soy, törkün (bir evde oturan asıl aile), ve bark, yani evlilik çağına gelen delikanlının kahramanlık imtihanı vererek yeni bir yuva kurması. [v] Eski Türklerde ailede ana soyu ile baba soyu kıymetçe birbirine eşitti. İslamiyet öncesi Şamanist gelenekte yaşarken Türklerde evlenen kadın ve erkek mallarını birleştirerek ortak bir ev kurarlardı. Ne erkeğin baba ocağında ne de kızın törkününde oturmazlar yeni bir ev kurarlardı. Yani bark sahibi olurlardı. “Ev bark sahibi olmak” deyimi görüldüğü gibi binlerce yıl önceki Türkçe’den bugüne gelmektedir. Eski Türklerde aile yapısı demokrattı ve Şamanizm nedeniyle, hatta feminist bir yapıya sahipti, diyebiliriz. Türklerin feminist olmasına başka bir sebep de eski Türklerce Şamanizmin kadındaki kutsî kuvvete dayanmasıydı. Orta Asya’daki eski Türklerde tek eşlilik vardı. Ancak bazı hakanların ve beylerin eşinin dışında başka illerden gelmiş odalıkları bulunabiliyordu. Fakat Türk töresi bunları resmen zevce olarak tanımazdı. Orta Çağda Çin, Moğolistan ve Türkistan’a giden, 1254-1323 yıllarında yaşamış Venedikli seyyah Marco Polo Türk kadınları için şöyle der: “Türk kadınlarından daha çok eşine bağlı, sağlam ve değerli hiçbir millet kadını yoktur. Türklerin dünyada başarılı yapan kadınlarının özelliğidir.”[vi] O zamanlarda kadın ile erkeğin bir arada yaşaması, kaç göç olmayışı diğer bir deyimle kadının tecrit edilmemiş olması çok önemlidir. Daha sonraları Türkler İslam'ı kabul etmeye zorlandıkça kadın değerini kaybetti ve ailesel ahlak sadece kadının örtünmesi olarak daraldı. Zaten günümüzde artık bu da kalmadı. Tarikatleşme ile kadınasadece şehvet anlamı yüklenmiş ve evlilikler erkeğin yatakodası malzemesi olarak kutsanmıştır.

Alexandra volta , Michael Faraday elektriği buluduğunda kendisine tapılmasını istemedi . Edward Jenner aşıyı bulduğunda kendisine tapılmasını istemedi. Kendilerini minnet ve saygı ile anıyoruz. Bugünkü hayatımıza büyük kolaylık ve değer kattılar. Ancak ibrahim, muhammed ve musa bir rüya gördüler diye bizden köle olmamızı istiyorlar. Şükretmemizi istiyorlar. İşte dinin amacı bu. Allah da onların konuşturduğu bir puttur. Peygamberlik putları konuşturma sanatıdır. Tek amacı kulluk ve köleliktir.

Ben Türk kökenliyim, Karısını firavuna kardeşim diye tanıtıp nikahlayan ibrahim benim atam değil. Putuyla iddiaya girip , kaybedince Çocuğunu kesmeye götüren ibrahim kutsalım değil. Ensest üremeyi kutsal sayan adem ve havva ailesi benim kökenim değil. Kutsal ruh ile ilişki yaşadığını söyleyen meryem benim anam değil. Ben turan soyundanım.

23 milyar dolar verip 40 adet F16 aldık, biliyorum modernizasyon kiti ve mühimmat da var, ama onların birkaç milyar dolardan fazla olmadığının herkes farkında. Yunanistan 8.6 milyar dolara aşağıda anlatılan F35lerden 40 adet alıyor. Büyük ekonomist, büyük tüccar! Şimdi komşumuz Yunanistan'a ABD silah depoluyor. AKP yine ey İsrail ey ABD diyerek müslüman kanı dökmeye zemin hazırlıyor. Müslüman ateist farketmez savaş kötü birşeydir. Ama akılsızların başına gelen en kötü felakettir. Umarım akıllanırsınız. Sırf iktidar koltuğu için bu hale gelmeyi seçenler bir daha düşünsün. Sincan , Libya, Irak, Suriye , Yemen , Filistindeki katliamlar AKP desteği ile hız kazanıyor.

Hac 27 : İnsanlar arasında Allah'ın haccı farz kıldığını ilân et. Yaya olarak veya uzak yollardan incelmiş binekler, yorgun argın develer üstünde derin vâdileri aşarak sana gelsinler. Diğer bir çeviri de ise mantık hatasını gidermek için biraz kıvırıp öyle yazmışlar. O da şöyle Hac 27: İnsanlar arasında Allah'ın haccı farz kıldığını ilân et. Yaya olarak veya uzak yollardan yorgun düşmüş çeşitli binekler üstünde derin vâdileri aşarak sana gelsinler. Buradakı mantık hatası şudur. Kur'an'ın yazarları okyanuslardan habersiz uzak kıtalardan da habersizdir. Bu sebeple sadece kara hayvanı deveden bahseder. Diyelim ki , yok öyle değil ikinci çeviri doğru , oradaki deve değil , binektir. O zaman ilk soru şudur, araba , gemi , uçak yorulur mu? Kuranın sadece arap çöllerine ve o döneme hitap ettiği çok açıktır. İnsanlar tarafından yazılmıştır. Bu sebeple çok genel ifadeler kullanmaya çalışsalar bile uçakların icad edileceğini asla düşünememişler. Geleceği bilen bir yüce varlık tarafından yazılmış olsa bu mantık hatası yapılmazdı. Bugün müslümanların hiçbiri hacca deve ile gitmiyor. Ucak otobüs kullanılıyor.

Uzaya bir kişi göndermenin maliyeti belli. Kilogram başına günlük 6 bin ile 12 dolar arası değişiyor. En lüks mevkiden hesap edelim. 80 kg'lık bir astronot kilosu 12 bin dolardan günlük 720 bin dolara mal olur. 14 günlük yolculuk ise ortalama 11 milyon dolar tutarında. Peki Türk Astronot 55 milyon dolara uzaya gönderildi. Burada da vurgun yapmış olabilirler. Ne demişer can çıkar huy çıkmaz.

ÇÜNKÜ OROSPU OLMA İHTİMALİ VAR HATTA KESİN OROSPU OLMUŞTUR. İŞTE İSLAMCILARIN KADINA VE KENDİ AİLELERİNE BAKIŞ AÇISI. BU İRONİ DEĞİL GERÇEĞİN TAM KENDİSİDİR. İSLAM İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR. Aşağıdaki videoda bir şeriat ülkesinde psikoterapi nasıl yapılır gösteriliyor. https://video.twimg.com/ext_tw_video/1750136107834953728/pu/vid/avc1/720x1280/G-3GWJdFW4KEiWJX.mp4?tag=12

Şeriat gelirse bu modern ve kutsal tedavi yöntemleri ile tanışacaksınız. https://video.twimg.com/ext_tw_video/1750136107834953728/pu/vid/avc1/720x1280/G-3GWJdFW4KEiWJX.mp4?tag=12

Kuran pazarlığı iyi gitmemiş anlaşılan, pazarlık sünnettir ama en azından sünnet sevabı almıştır.

Tecavüze uğradığı için ailenin namusunu kirletti diye mi düşündüler acaba?

https://video.twimg.com/ext_tw_video/1750842713837068288/pu/vid/avc1/720x1280/pQuXB46TQLe3-nRd.mp4?tag=12

VPN yok , Mozilladan Google ile giriyorum. Örneğin evrensel bireyin yıllar önce açtığı şu başlığı Googlda aratıyorum düşünce dünyası forumundan hiçbir bağlantı çıkmıyor evrensel bireyin kendi bloğu çıkıyor. Felsefe.net ve turandursın çıkıyor. Sizce bu önemli bir sorun değil mi. Açılan başlıkların neredeyse hiçbiri arama motorunda yok. @admin bunu nasıl alabiliriz. Monizm/Dualizm'in Inancsal, Ideolojik Ve Dogrusal "Sorunu"

Allah dahil hiçbir putun lemdini ispatlama çabası yok aslında. Asıl amaç toplum üzerinde baskı uygulamaktır. Böylece insanların giydiği kıyafetin ipini nasıl bağlayacağına kadar karışabilirsin. Hatta öyle ki tuvalette hangi el hangi ayak iş görecej buna bile karışırsın. Amaç allah putunu ispatlamak değil baya bildiğin toplumsal mobing , pisikolojik şiddet ve zorbalıktır.

Konu başlığını bire bir Googleda taratıyorum hiçbir sayfada çıkmıyor. Aynı konu başlığından başka yerde olmadığına göre , Google da kayıtlı değil demektir. Bundan bahsediyorum.

Kadınlara kıyafetleri üzerinden namus zorbalığı yapan dincilerin kendileridir. Hatta kadınları geçtik erkeklere bile kıyafetleri üzerinden namus zorbalığı yaparak toplumda huzursuzluk oluşturan dincilerin kendileridir. Bu konu gelişmiş bir dinya ülkesinde tam mahkemelik ve ağır cezalık bir davranış şeklidir. Ama ülkemizde üzgünüm ki cahillet tarafından alkışlanmaktadır Kim ne giyerse giyer , isteyen cumaya gider , istemeyen oruç tutmaz. Bu konu üzerinden toplumsal baskı yaratmak suçtur.

İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu yaklaşan seçim için probaganda videosunda Çekmeköy metrosunu kendisinin açtığını söylüyor. Bu tamamen yalandır. Akp döneminde başlanan metro inşaatının son kalan 6 istasyonu İmamoğlu döneminde ince işleri yapılıp açıldı. Bunu gösterip sanki hepsini kendi döneminde yapılmış gibi anlatıyor. Diğer bir husus , Belediyenin gelirini artırmak için ilk iş su faturalarını şişirmek oldu. Ayrıca belediyeye kendi yancılarını doldurarak liyakate ve ehliyete önem vermedi. 10 kişilik kadroya 30 kişi doldurdu. Bunun faturasını ise halka ödetti. Su faturaları ve ispark ücretlerindeki aşırı artış yaparak yandaşı beslemeye çalıştı. Hani 16 milyon için çalışıyordunuz? İmamoğlu İstanbul'da otopark sorunun bile çözemedi. Halkın gözünde de oldukça itibar kaybetti. İstanbul'un trafik sorunun çözmesini belememiyorum ama azaltmadı bile. Daha da kilit oldu heryer. Hiçbir şekilde deprem hazırlığı yapmadı , Hatay'da gösteri yapmaya gitti ama İstanbul'a hiçbir şey yapmadı. Zemini sağlam yerlerin imara açılmasını sürekli veto ederek şehrin seyrelmesini daha da engelledi. Yeni bir akp istemiyoruz. Al birini vur ötekine. İmamoğlu da yandaşı besliyorsa ne farkı var diğerlerinden. 16 milyonun başkanı olmadı. İş alımlarında bile hile yaparak partiden yancıları ile doldurdu belediyeyi. Binlerce kiralık araç ile o da başkalarını zengin etti.

Dolmabahçe Sarayı'nın bugün bulunduğu alan, bundan dört yüzyıl öncesine kadar Osmanlı Kaptan-ı Derya'sının gemileri demirlediği, Boğaziçi'nin büyük bir koyu idi. Geleneksel denizcilik törenlerinin yapıldığı bu koy zamanla bir bataklık hâline geldi. 17. yüzyılda doldurulmaya başlanan koy,[3] padişahların dinlenme ve eğlenceleri için düzenlenen bir "hasbahçe"ye (hadayik-hassâ) dönüştürüldü. Bu bahçede çeşitli dönemlerde yapılan köşkler ve kasırlar topluluğu, uzun süre "Beşiktaş Sahil Sarayı" adıyla anıldı. Yapım emrini Osmanlı'nın 31.inci padişahı Sultan Abdülmecid vermiştir. Toplam 13 yılda yapılmıştır. Osmanlı halkı ekonomik zorluklar yaşadığı dönemde padişahın böyle bir saray yapmayı istemesi osmanlı maliyesini ve halkını daha zor durumda bırakmıştır. Sultan Abdülmecid döneminde üç milyon kese altın tutan sarayın mâliyeti, Mâliye Hazinesi'ne aktarılınca, zor durumda kalan maliye, aylıkları, ay başı yerine ay ortalarında, sonraları da 3-4 ayda bir ödemek durumunda kalmıştır.[9] Sultan Abdülmecid, 5.000.000 altına mâl olan Dolmabahçe Sarayı'nda sadece 5 yıl yaşayabilmiştir. Zaten Osmanlının var olan 20 tane sarayın yanına bir de bu saray eklenince Osmanlı halkı aşırı vergi yükü altında iflasa sürüklenmiş ve fakirlik iyice sefalete dönüşmüştür. Hatta sarayın yapımının tamamlanması parasızlık yüzünden gecikince dışarıdan borç bile alındığı söylenmektedir. Saray tamamlandıktan sonra 5320 kişi sarayda çalışmaya başladı yıllık masrafı 200 bin Osmanlı altını civarındaydı. Bu kadar masraf rağmen sonra gelen padişah 2.inci Aptülhamit bu sarayı bakımsız bulmuş ve kendine yeni bir saray yaptırmıştır. Yıldız sarayı denen yer 2.inci Aptülhamitin kendine özel yaptırdığı saraydır. İkinici Aptülhamit döneminde halk sefalet içinde kalmış ve devlet iflas etmiştir. Duyunu umumi dairesi kurularak yabancı devletler Osmanlı'nın gelirlerine el koymuşlardır. Yabancı vergi memurlarının Osmanlı halkından acımasızca vergi toplamasına 2.inci aptülhamit döneminde izin verilmiştir. Halk resmen köle muamelesi görmüştür. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Dolmabahçe_Sarayı İkinci Aptülhamit denen adam aşağıdaki resimde görülen Osmanlı padişahıdır.

Merhaba , al ilah değilde al-lah var. O da petradaki putlardan biri. Lat menat uzza putlarından lat putunun erkeği. Arapçadan El-Lat dişi put. El-Lah ise erkek put. Lat menat uzza ise Al-lah'ın kızları olarak biliniyordu. En büyük tapınak ona verilmişti. Çünkü en büyük tanrıydı. Sembolü ise dört köşeli taş , yani küp idi. En büyük bereket ve kader tanrısıdır. Kabe de küp demektir. Kabe taşı , Kibele taşı yada kıble taşı ile birlikte olduklarında ona secde ederlerdi. Çünkü Kibele taşı yada kıble taşı neredeyse oraya dönerek ibadet etmek putperestlerin kuralıydı. Daha önceden kıble taşı çalındığında insanlar kabeye dönmemeye başlamışlardı. Tabi bugün o kadar ayrıntı bilinmiyor insanlar tarafından . Çünkü din kitapları ve din derslerinde kabeyi kıble yapan şeyin Kibele taşı olduğunu yazmıyorlar. Kibele taşı , kıble taşı , Kabe taşı , hacerğl esvet , siyah taş. Hepsi aynı kökten gelir. Hatta İslam'ın bazı mezheplerinde namaz kılmak için kıble taşı koyarlar önlerine. O da siyah bir taştır. Tıpkı hacerül esvet gibi. Hacerül esvet yani Kibele taşı olmazsa Kabe kıble olmaktan çıkar. Kural budur, tavaf edilirken de kıble taşından başlanır dönmeye. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/El-Lât

Bu çakallar blöf yaptılar. İsveçten para kopartırız diye. Ama Amerika rest çekti uçakları vermeyiz dedi , elleri boş döndüler , çaresiz onay verdiler. İsveç'te kuran yakanlar çoğalır artık. Olaya bak ki şantaja maruz kalan bir iktidar var. Ve bizden oy istiyor. Vay beee

ABD ve İsrail hakim güç olarak Türkiye'deki tarikat ve cemaatleri istediği gibi kullanıp sonra paçavra gibi atacaktır. Tarikatçilerin bu gafleti asla unutulmamalıdır. Bu gaflet değil dalalet değil resmen hıyanettir.

İsrail aldığı kellerin hesabını verecek mi? Sayın Nedenyahu bunun hesabını vermemek için mi uğraşıyor. İsveçe nota verelim demedim NATO verelim dedim. Ne notası yav müzik notası mı? Nethenyahu çağı anlayan ileti görüşmü bir liderdir. İsrail askerleri özgürlük savaşçılarıdır. İsrail askerleri öfkeli gençlerdir sadece. Nasıl ama zamanında akplilerin apo , IŞİD ve PKK için söylediklerini İsrail'e söylesek ayıp etmiş olmayız.

Yahudi madalyonlu halife namzetimiz isveçin nato üyeliğini onaylamıştır. Kuran yaktılar diye naralar attıktan sonra İsveç ile at pazarlığına girerek onayı verdiler. Acaba neyin karşılığında , kaç paraya? Bir kuran yakmak kaç para🤣🤣 Yahudi Cesaret Madalyası da var. Üstelik yahudi olmayana verilmiyor asla.. Şimdi seçim var. Düşündükleri tek şey sizi daha fazla nasıl soyacaklarıdır. Muhalefete de güvenmeyin. Bir oy kaç para😂😂😂😂 https://www.kibrispostasi.com/c36-TURKIYE/n504820-isvecin-nato-uyeligi-resmi-gazetede Hani Filistin diye bağırıyor ya , işte inanın onun için de pazarlık yapmıştır. Kelle pazarlığı...

Sanırsam galiba sitenin yeniden güncellenmesi gerekiyor @admin @kavak sistem yavaşladı ve etiketler Google'da kayıp