-
İçerik sayısı
3.653 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
187
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Kovulmuş Üye
-
Ama o işler hep böyle başlar , sonra delinin teki sazı eline alır ve kendi kurallarını dayatmaya kalkar. Sen bireysel düşünüp bana birşey olmaz diyorsun.
- 36 yanıt
-
- spiritüalizm
- ruhçuluk
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Tanrının bir planı varsa o zaman plana kendi uymalıdır. Eğer Tanrı plansızlık seçtiyse bşze karışıp kural dayatması saçmadır. Neresinden tutarsan elinde kalır. Senin sorunun ölmek istememek , sadece hepsi bu. Zaten dinlerin de tek dayanak noktası ölüm korkusudur. Buradan iyi sömürü malzemesi çıkartıyorlar. 4 milyar yıllık dünyada 30 yıl öncesine kadar yoktun. Bunu da unutma.
- 36 yanıt
-
- spiritüalizm
- ruhçuluk
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Otel yatağı ile lokanta mutfagını karşılaştırmak doğru değil. Mutfakta yapmak zorunda oldukları kurallar var. Şikayet edersin gelir basarlar cezayı , yada kötü reklam ile müşteri kaybeder. Ama otel yatakları hakkında hiçbir hijyen kuralı yok. Orada yatan kişi ayağını yıkadı mı, yatağa kaç kere öksürdü hapşırdı, salya akıttı, hasta mı değil mi, çıplak yattı mı, paraziti var mı? Pis mutfak ile asla benzemez. Mutfak pis diyelim ki. Yemek pişerken 100 derecede dakikalarca kaynıyor , bu bile mikropları öldürüyor. Tabaklar çanaklar deterjan ve suyla yıkanıyor. Ama otel yatağı bunca pisliğe rağmen ne kaynıyor ne de sterilize ediliyor , nede bununla ilgili bir talimat var. Bunların hiçbirinin denetimi yok.
-
Yatak ile yemek lokantası aynı şey değil. Lokanta için de temiz olanı tercih ederim elbette. Ama yemek 100 derece ısıda kaynıyor , yemek takımları her kullanımda yıkanıyor. Yatak öyle değil. Üzerinde saatler geçiriyorsun. Üstelik herhangi bir sterilizasyon uygulanmıyor bile. Ayrıca yatak konusu insamların mahremidir. Orada ne yaptığını denetleyemezsin. Lokantada denetim çok daha kolaydır. Otelde ayaklarıyla o yatağın her yerine değebilirler. Mantar , bakteri , deri döküntüsü , binlerce parazit her an yatağın üzerinde bulunmaktadır. Lokantada yemeğe ayak sokan yok.
-
Komedyen Jim Gaffigan'ın bir sözü var; kullanılmış yatağımı satsam kimse para vermez ama otellerde yüzlerce kişinin yattığı yataklara gecelik servet ödüyorsunuz. Üstelik o yatakların üzerinde işeyen , yemek yiyen , fantaziler yapan , tüküren , prezervatif bırakan , sarhoşken salya akıtan , çıplak yatan , terli terli yatan , kokan....kaç kişi yatıyor biliyor musunuz. Peki o yatakların üzerinde 5mm kalınlığındaki şilte her müşteride değişiyor mu? Sadece örtü takımı değişiyor o kadar. Hele ki tuvalet banyo , UV ışıkla baksanız neler bulacaksınız Neyse tatil yaparken bunları da düşünün. Daha fazla canınızı sıkmayayım. Her müşteriden sonra yatak değiştirmek mümkün değildir ama steril ortam için yatakların toplanıp formaldehit buharı ile özel bir sterilizasyon odasında on dakika bekletilmesi gerekir. Yani her müşteriden sonra yatak ve yastıklar steril edilmek üzere hijyen kabinine alınmalıdır.
-
Ben seni uyarıyorum sadece . Ortadoğulu pislik inanç zorbalığının nereden çıkacağı hiç belli olmaz. Onlar zina haram derler ama arka sokakta kerhane işletirler. Onlar faiz haram derler ama banka işletirler. Kendi tanrını kendin yarat kendi cennetini kendin hayal et. Tek tanrı düşüncesi Ortadoğulu pislik literatürünün ürünüdür. Tek tanrıcılık köleliği ve diktatörlüğü getirir. Arkasında ortadoğu oyunları olma ihtimali çok çok yüksektir.
- 36 yanıt
-
- spiritüalizm
- ruhçuluk
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
https://yasammaliyeti.com/cin-ulkeda-fiyatlar-ve-maaslar/ Yukarıdaki interne sitesindeki veriler doğruysa , Çin'de yaşam Türkiye'den daha kaliteli görünüyor. Aklıma memlektimin şairi Orhan Veli'nin şiiri geldi nedense. Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Çin hakkında daha başka bilgisi olanlar paylaşabilir mi acaba
-
Ortadoğu kaynaklı dinlerin kendi reklamlarını yapmak için uydurdukları yeni bir zırvadan ibaret. Onların oyunlarına kanma. Kendi tanrını kendin yarat , kendi cennetini kendin hayal et. Spiritüalizmi kurcaladıkça altından Hristiyanlık, İslam ve Yahudilik çıkıyor. Bu pislikler her paspasın altından bile çıkarlar. Ruh denen şey de hayal ürünüdür. Bilim dışı zırvaları hafife alırsan döner bir gün seni tırmalar.
- 36 yanıt
-
- spiritüalizm
- ruhçuluk
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Evrende güçler ayrılığı vardır. Yani tek tanrıcı düşünceye aykırı bir evren var. Herşey tek başına yeterli değil. Ayrıca evrende araplaşma diye bir kural yok. İşte bu düşünceyi kesmek için şeytan lafını uydurmuşlar ki şeytanın var olması da zaten allah putunun varlığı ile çelişir.
-
Herkes kanunlar karşısında eşit olduktan sonra tanrının canı cehenneme. Herkes kendi tanrısını ve kendi cennetini hayal edip istediği kadar tapabilir. Ancak şeriatı olan dinler Yahudilik ve İslam asla eşitlik ilkesine uymuyor. Hatta eşitlik ilkesini daha beter bozmaktadır. Kendi içindeki hiyerarşik sıralaması bile yapılmış. Torpilliler ve imtihan edilenler olarak. Kâfirler müminler münafıklar olarak.. İçinde adalet olmayan herşeyin içine edyim. İslam Arap politikasıdır. Tamamen araplaştırmak ve toplumları asimile etmek için kurgulanmıştır. Çoğunuzun adı arapça , duası arapça , ezanı arapça , kuranı arapça ama İslam Türk dini , yav heee bizde inandık.
- 7 yanıt
-
- 1
-
-
Herkes cinsel tercihinde özgür olmalı , karşı çıktığım şey ise cinselliğin istismar edilmesidir. Kadınlar bunu evlilik adı altında satıyorlar. Çok normalmiş gibi bir de kutlanıyor. Halbuki çoğu evlilik sadece cinsel hazzın giderilmesi karşılığında yapılmış bir pazarlıktan ibarettir.
-
Vergi kaçıramazsınız bu suçtur ancak vergi ödeme kalemlerini azaltabilirsiniz. Yani gereksiz harcamalar yapmayı bırakırsanız doğal olarak vergiden de kaçınmış olursunuz. Vergiden kaçınmak suç değil. Bu nedenle siz daha fazla komisyon ödeyin , daha fazla vergi ödeyin ve daha fazla faiz ödeyin diye sürekli reklamlar ile beyninize harcama yapın mutlu olun düşüncesi pompalanıyor.
- 1 yanıt
-
- kapitalizm ile mücadele
- faşizm ile mücadele
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Türkiye'de anadilde ibadet özgürlüğü yok. Türkçe ezan Türkçe ibadet yapmaya kalkmak öldürülme sebebi olarak görülüyor. Arap sultası altında uzun yıllar kalarak araptan çok arapçı olan halkımız aslında nasıl da araplaştırıldığının farkında değil. Her insan anadilinde ibadet etme hakkına sahiptir. Bunun aksi hak gaspıdır. İnsan hakları İhlalidir. Faşizmdir. İlginç ki Türkiye'de araplar lehine bir faşizm uygulanıyor. Türkçe düşmanı , Türk düşmanı bir siyaset yapısı var. Üstelik Türkçülük taslayan bir kitle de buna destek oluyor. Çok ilginç. Ama ölmeye , savaşmaya ,vergi ödemeye gelince Türkiye adına Türklük adına gazel okuyorlar.
-
CHPli Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu anadilde hizmet yasasını teklif etmeyi öneriyor. Bop projesi ile AKP'nin yarım kalan dış güçler hizmetkarlığını CHP üstlenmeye mi hazırlanıyor. Anadilde hizmet yapılacaksa önce Türkçe ezan ve Türkçe ibadet ile başlanmalıdır. Öncelikli konu anadilde ibadet olmalıdır. Bu konudaki Arap faşizanlığına karşı tavır alınmalıdır.
-
- anadilde eğitim
- anadilde hizmet
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Bir sistemi boykot etmek istiyorsanız yapmanız gereken tek şey çok basittir. Meydana çıkıp polis dayağı yemek yerine daha etkili bir yol var. Sistemin sizden istediğini onlara vermemek. Size reklam edilen şeylere bakın. Zaten göreceksiniz. Online alışveriş , araba , ev arsa, yaz tatili, moda , evini yenile, üç çocuk .....veee kredi kartı.. Bu kadar. Kolay gelsin. NOT : Temel ihtiyaç maddeleri boykot edilmez. Et , süt , yumurta , peynir alın yiyin , kaliteli giysileriniz olsun ama sadece değişiklik olsun diye eskisini çöpe atıp yenisini almayın. Hiç tatile gitmeyin demiyorum ama paranız kadar yaşayın. Başkalarının tahriklerine kapılmayın özellikle tvdeki kurgu programlara aldanmayın. Halktan biri gibi yapılan röportajlara aldanmayın. Borca girmeden yaşayın. En iyisi bu. Çok çocuğunuz var diye övünmek yerine iki çocuğum var ama hepsi meslek sahibi diyebiliyorsanız en iyi yatırımı siz yapöışsınoz demektir. Evlenmeyin demiyorum ama gösteriş yapmadan evlenin. Düğün nişan balayı derken 1 milyonluk olup da on yıl borç ödemeyin. Ayrıca borçla evlenmez çünkü evliliğinin on yıl süreceğinin garantisi yok ki. Şimdiki kızlar çocuk yapıp boşanıyorlar. Kanunlar erkeğe bok atmak için çok müsait. Kadınlar da bunu fırsat bilip istismar yoluna gidiyorlar. Çocuk yapıp üç yıl sonra boşanıyorlar. E noldu düğün , nişan , balayı , altın takı setleri , ev ve içindeki eşyalar..... Kim kazandı? Tabiki Saba evliliği satanlar kazandı. Enayi olmayın. Ayağınızı yorganınıza göre uzatın.
- 1 yanıt
-
- kapitalizm ile mücadele
- faşizm ile mücadele
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Türkiye'de adı söylenmeyen bir kast sistemi var. Ve bu devlet tarafından da destekleniyor. Birileri her istediğini yaparken diğerlerine günah haram yada yasak olarak dayatılıyor. Örneğin , market zincirleri ağzına kadar stok yaparken sorun olmuyor. Çünkü halkın gıda ve ihtiyaçlarını sağlamak adına yapıyorlar. Peki aynısını esnaf yada Kobiler yaparsa , vay sen misin stokçuluk yapan , vay hain... Bu aristokrasi tepede birleşiyor sağı solu , dincisi laikçisi , hepsi tepede birleşiyorlar. Bakın küçük çekmece devlet hastanesinde tecavüz edilen kız çocukları olayının üstü nasıl da elbirliği ile örtüldü değil mi? Buz dağının görünen kısmı. Kimbilir hangi burjuvaların hangi küçük çocuklara tecavüzü ortaya çıkacaktı. Benzer şekilde tarikat burjuvazisinde de aynı şeyler olmuyor mu? Peki ya vatandaş yetişkin biri cinsel ihtiyaçlarını gidermek istese , günahkar kafiiiiir , zina , cehennem ...sizin yüzünüzden deprem oluyor laaaan.. Bu sözleri çok duyuyoruz. İş dünyasında da böyle , sen sermayen ile ancak bankanın belirlediği kadar büyüyebiliyorsun. Ama birileri sıfır sermaye ile deli gibi birden ülke çapında gelişiyor. Bunu size "girişimcilik" palavrası adı altında yutturuyorlar. Arkasında burjuva var, çünkü birinin adamı yada kadını. Ama başarılı iş adamı , başarılı genç iş kadını... Geçmişi hakkında araştırma yapsanız ortaya seriliyor herşey. Ama bu kısmı medyada duymazsınız. Sınıf atlamanıza izin verilmiyor. Kendi aralarında paylaştıkları pazara başkasını katmıyorlar. Ve bunu yaparken de devlet gücünü kullanıyorlar.
-
- kast sistemi nedir
- türkiyedeki adaletsizlik
- (2 etiket daha)
-
Türkiye algılarla yönetiliyor. Ne diyorlarsa tersini yapıyorlar , ne yapıyorlarsa da tersini diyorlar. Ekonomi yazarı İbrahim Kahveci diyordu bunu. Demokrasi temsilcisi gibi görünen tüm kurumlar sermaye ve aristokrasiye hizmet ediyor. Anarşist olarak gösterilenler de aslında insan haklarını yada kendi haklarını korumak için uğraşıyor. Hiçbir kadın hakları savunucusu kadınları savunmuyor , hiçbir işçi hakları savunucusu işçileri savunmuyor. Hiçbir dini gurup iyilik için çalışmıyor. Tam tersine dikkat edin hepsi sermaye sahipleri için çalışıyorlar. Hayvan hakları diye bağıranların arkasında mama ve veteriner ürünleri lobisi yok mudur? Kemalizm solculuk diye bağıranlara bakıyoruz hepsi şehirli burjuva olmuşlar. Gezi parkı halkçı bir eylem bile değildi. Burjuva sermayesinin iktidara verdiği bir mesajdı. Geziden sonra halkın nesi daha iyi oldu?
- 2 yanıt
-
- algı yönetimi nedir
- ters algı yönetimi
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Öncelikle ideal bir evliliğin temel kuralı iyi bir eğitim , yeterli bir kazanç yada meslek ve yaşanabilir bir çevredir. Geri kalan ayrıntıları eşler birbirilerini tanırken seçerler zaten. Ama yukarıdaki üç madde vazgeçilmezdir. Aç insanlardan evlenmesini isteyemezsiniz. Berbat bir çevrede iyi bir çocuk yetiştirenezsiniz Yetersiz bir gelir ile mutlu bir aile kuramazsınız. E Türkiye'de bunların hiçbiri yok. Ne para ne eğitim nede güzel bir çevre. Ama insanları evliliğe zorluyorlar. Çünkü işçi lazım , para lazım , asker lazım...gerisi sizin sorununuz. Canınız cehenneme der gibi. Bir de bu rezil yönetim anlayışı yetmiyormuş gibi flörtleşmek de ayıplanmaya çalışılıyor. O günah bu yasak şu kötü bu hain... Ülkenin yarısının hain ilan edildiği bir yerde eşlerin de yarısı hainlerle evli sayılır. Orta Anadolu ve laz zekası(?) birleşince ortaya çıkan sonuç böyle. Artık zeka mı dersiniz yoksa barbarlık mı? Evlilik yapmak parayla. Güya bir de bunlar müsliman. Müslüman ülkelerde evlenenlere banka kredisi değil hibe verenler var. Ama dediğim gibi amaç evlilik değil ki . sömürüye insan lazım. Yeterki uçkurunun peşinden git. Al sana cahiliye devri. Gerçek cehalet Türkiye'deki İslam ve yaşam anlayışıdır. Laiklik yok , halkçılık yok. Varsa yoksa devletçilik ... Milliyetçilik de yok , o da laftan. Ama olsun İHA var siha var , togg var.. ama ev yok , soğan yok , et yok.. Muhalefet de aynı düzenin içindeki bir çarktır. Muhalefete umut bağlayıp da bir 25 yıl daha kaybetmeyin. Denenecek bir şey yok ortalıkta. Umut var ama görebilene. Cinnet geçirip birbirinizi öldürüp , soyup , tecavüz edeceğinize sizi bu yaşama mahkum edip de şükür etmenizi emredenlere birşey diyin yada onları terk edin.
-
- evlilik nedir
- iyi bir evlilik nasıl olmalı
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
İnancın kökeninde acizlik ve açgözlülük var. Bunu dürtükleyen en önemli etken ise insanım hayal gücünün diğer canlılara göre güçlü olmasıdır. Bir de insan geçmişinde hayatını düzgün yaşayamadığı için elinden gidenleri pişmanlıkları da hatırlıyor ve onları özlüyor. Bu aşırı istek insanda çöküntüye neden olacağı için dine sarılıyor. Örneğin fillerin de hafızası çok güçlüdür. Ancak aç gözlü değillerdir. Yada hayal kurma yetenekleri insan kadar gelişmiş değildir. Ayrıca bütün hayvanlar neredeyse yaşamları boyunca bedensel isteklerini kusursuzca yerine getirebiliyorlar. Biz insanlar bir kız arkadaş bir erkek arkadaş bulmakta bile çok zorlanıyoruz. İşte bu eksiklikler insanda hep bir istek ve özlem hali uyandırıyor. İnsanın aç gözlü ve hayalperest olması asıl sorunların kaynağıdır. Ama bu özelliğimizin yararları da oluyor tabiki.
-
İllaki bir mucize aranacaksa işte size ateizm bir mucizedir. Çoğu insanlar hayaletlere görünmez zannettiği şeylere inanırken ateistler doğayı araştırmış ve çareyi doğanın kendisinde bulmuştur. Çoğu insanlar kutsal zannettikleri şeyler için birbirlerini öldürürken ateistler güzel yaşamanın anahtarını keşfetmiş. Çoğu insanlar üfürükçülerin peşinden koşup , dolandırıcıların ardından hayatlarını verirken ateistler çareyi çalışmak ve geliştirmekte bulmuş. Çoğu insan kadere şansa nasip kısmete inanmaya zorlanırken ateistler metotlara , planlamaya ve düzenli bir yaşamı öğrenmek için çalışmıştır. Ne büyük bir mucize değil mi.
-
Özgürlükten kastın buysa zaten dünyaya gelmekle özgürlüğümüzü kaybediyoruz. Aslımda cansız halimi olan Atomlar da özgür değil , onlar da diğerinden etkileniyor. Önemli olan özgürlük mü yoksa eşitlik mi? İşte burada doğanın yasaları devreye girer. Herşey enerjisini en aza inidirmek için uğraşır. Yani entropi. Eşitliğin sağlandığı yerde zihin rahat çalışır bu nedenle adil olan ülkeler hızlı gelişiyor.
-
Bedenin de bir dili vardır ama öyle beynimizin kontrolü altındaki istemli davranış dili değil. Tamamen bizden bağımsız bir dil. Bakınız karşı cins ile aynı şeyleri hissetmeniz , bir insanı hiç tanımadığınız halde gıcık olmanız , bir türlü bir insana alışamamanız, bazen eş zamanlı olarak birşeyler sezmeniz.. Bütün bunlar aslında bedenin beyinden bağımsız davranış şeklidir. Beynin kontrol edemediği ilkel içgüdülerimiz bizim içimizde hala yaşıyor ancak kısmen körelmiş olsa da varlar. Bunu ister metafizik ister spiritüalizm olarak değerlendirin isterseniz ruh diyin , kalp diyin... Farketmez. Sonuçta manyetik yada kimsayal bir etkileşim sonucunda oluyor. Aslında tamamen fiziki bir olay sadece açıklanması zaman aldığı için mistik bir olay gibi yansıtılıyor. Şimdilik beyin dalgaları düşünme gücü üzerine çalışmalar yapılıyor. Ancak ilerleyen bilişim sistemleri ile daha fazla giderek belki bir aşk metre , öfke metre , mutluluk ölçer gibi cihazlar ileride icad edilebilir. Çünkü bedenimizin hormonal ve genetik bağları nedeniyle çıkardığımız sinyaller bize göre çok zayıf olsa da hissedilebiliyorlar. Bu sinyaller yaşamımızı oldukça etkiliyor.
-
Mehmet şimşek ekonomiyi düzeltecem ayağına halkı düzüyor. Bilmem anlayan anlıyor mu. Türkiye'de on tane yeni anayasa yapsanız adalet olmadığı sürece işler düzelmez. İngiltere de krallıkla yönetiliyor amaaaaa...diyenlere verilecek tek cevap var. Rejim önemli değil , İngiltere'de adalet var. Türkiye'de vur abalıya , devletin malı deniz düşüncesi kalkmadığı sürece hiçbir şekilde güven gelmez. Bunun için ağır bedeller ödediniz akıllanan yok. Demek ki çok ağır bedeller ödeyeceksiniz, sonra akıllanırmısınız bilmem. ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR NE KADAR ANLAMLI BİR SÖZ. ANLAYANLAR İÇİN.
-
Aynı çevreyi paylaşan insanlarız ve hepi topu on tane olasılıktan fazlasının olmadığı yaşamımızda rastlaşmalar , aynı şeyi düşünmeler , aynı rüyayı görmeler normaldir. çünkü beyin aynı genel hatlarıyla çalışır. işte düzenbazlar bunu kullanıp spirütüalizm diye iteklemeye kalkarlar. Hiç düşündün mü milyarlarca insan var ama yaptıkları iş toplasan on çeşitten öte geçmez. Bunun olasılık karşılığı şu demektir, şuan dünyada 800 milyon insanın aynı şeyi düşünmesi , aynı işi yapması aynı hayali kurması olasılığı %99. Dolayısı ile onların beyinleri de benzer refleksleri verecektir. dinlerin nüfusa oranla çeşitleride on tane ya var ya yok. Gaus eğrisi normal dağılım ilkesine göre on tane din dünya nüfusunun %90 ınına hitap ediyor. çünkü benzer yaşantıyı paylaşıyorlar bu nedenle beyinleri de benzer tepkileri veriyor. Çevre koşulları değiştikçe beynin tepki vermesi de değişir. Bu nedenle dincilerin hepsi değişime karşıdır. Aslında bu beynimizin doğal bir refleksidir. Bu yüzden değişmek zordur alışmak kolaydır.
-
- ruhçuluk
- metafizik nedir
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Ülkemizde beslenme konusunda her konuda aldatıldığımız gibi zeytinyağı konusunda da yanlış yönlendiriliyoruz. En basitinden hesap ortada. 5 kilo zeytinden 1 kilo yağ çıkar. Piyasada zeytinin kilosu 200 TL ise zeytinyağının kilosunun 800 civarı olması beklenir. Ancak 200 TL ye hatta 100 TL ye litre bazında bilindik markalar bile zeytinyağı satıyorlar. Üzerinde sızma yazıyorsa olduğu gibi yalandır. Sızma zeytinyağı 1/5 oranında ortalama olarak elde edilir. Ancak etiketin üzerinde Riviera yazıyorsa oraya dikkat. Sanki bu iyi birşeymiş gibi reklam ediliyor. Halbuki riviera kötü zeytinyağı için kullanılan bir deyimdir. Aşağıdaki bağlantılarda açıklandığı üzere kötü yağların rafine edilmesiyle elde edilen yağlar ile karıştırılan yağa RİVİERA denir. Türkiye'de Riviera adı altında satılanları geçtim , sızma diye satılanların içinde bile zeytinyağı oranı düşüktür. Kaliteli yemeklik Zeytinyağı acı olmaz , boğazı yakmaz , kötü kokmaz, sıcak yemeklerle bile ağız tadıyla yenir. Zeytinyağı soğuk yemeklere katılır lafı kalitesiz yağlar için geçerlidir. Çünkü tadı bozuk , kötü kokulu ve ağır olduğundan sıcak yemekle tüketmek uygun olmaz. Ne yazık ki Türkçe sayfalarda böyle bir bilgi veren yok . Zeytinyağı diye satılan yağların bazıları da ayçiçek yağı ile karışık satılıyor. Ülkemizde düzgün insan yok ki , yaptığı iş düzgün olsun. https://foodstrend.com/riviera-olive-oil-harmful-or-healthy/ https://www.oleaaera.com/about-olive-oil/?lang=en
- 2 yanıt
-
- riviera ne demek
- riviera yağ çeşitleri
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler: