Jump to content

Kovulmuş Üye

Üyeliği silinmiş kullanıcı
 Profile bak  See their activity

  • İçerik sayısı

    3.653

  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    187

 İçerik türü 

Everything posted by Kovulmuş Üye

  1. Kovulmuş Üye
    Hayır , medeni kanundur. Kuranda kölelik yasak demez çünkü allaha köleliği savunur.
  2. Kovulmuş Üye
    Ve filmin sonunda herkes din satıcılarının kölesi oldu. Din burjuvası çok kısa sürede kavgaya tutuştu. Birbirlerini kâfir ilan ettiler. Köleler ise cennete gitmek için birbirlerini öldürme fetvası alarak alllaaafu aghbaaar, sesleri ile meydanlarda vuruşmaya başladılar.
  3. Kovulmuş Üye
    Ayet bükücü iftiracı emre , yalanlarında ısrarlısın. Allah Güneşi kandil yapmışmış...güneş kandil değildir , çünkü kandil gece yakılır gündüz söndürülür. Güneş ise hep yanar , gece gündüz oluşumu dünyanın dönüşü yüzünden meydana geliyor. Kur'an bundan hiç sözetmez. Ama senin akıl hocan Abdülaziz Bayındır kuranın bu saçmalığına dayanarak diyor ki aslında gündüz dediğimiz zaman dilimi gecedir. Çünkü güneş kandilse o kandili allah gece yakar. İşte arapın zırvalarını çok ciddiye almanın sonu bu safsataları kadar gider. Kuran hikayelerine göre gece vakti güneş kandilini allah yakıyor gündüz vakti güneş kandilini allah söndürüyor olmalı. Allah'ın mantık hatalarından biri de bu konudur. Neye gündüz neye gece dediği bile belli değil. Ay için nur demiş. Nur ışık demek. Ay ıse ışık değildir. Sadece güneşten aldığı ışığı yansıtır. Ayrıca ayın diğer yarısı hep karanlıktır. Yani senin ayet yazarları yine çuvalladı. Sonra yerküreyi deve kuşu yumurtası gibi yuvarladı diye bir cümle yok. Sen yalancılık yaptığından bunu kendin uyduruyorsun. Ayrıca kuranda yerküre sözü geçmez , yeryüzü sözü gecer. Küre lafı yok , onu da sen uydurup eklemişsin. Ayet bükücü şıh emre.. Kurana değil de bir fizik kitabına kafa yorsaydınız daha iyi iş yapardınız. Ama fizik kitabını eğip bükmek imkansızdır. Kur'an ise laf cambazlığı,daha kolay değil mi.
  4. Kovulmuş Üye
    Evet , kuranın da emeviler döneminde tamamlandığında dair çok güçlü kanıtlar var. Bunların en başında hadisler gelmektedir. Kıble -Kibele , allah al-lat , kabe -el ka'b - ziguratlar , kıble taşı kibele taşı hacerül esved karataş. Bunlar Anadolu ve Ortadoğu paganizminden alınan semboller ve ritüeller. Benzerlikler üst düzeyde. Mısır ve sümer kültüründen oluşmuş yahudiliğin dışladığı toplumlar böyle bir din kopyalamışlar kendilerince.
  5. Kovulmuş Üye
    Uzatma emre , islam köleliği kaldırmış olsaydı kaldırdım derdi. Tıpkı içki zina domuz eti kumar tesettür ve hırsızlık olayında olduğu gibi. Muhammed mekkeli sermaye sahiplerine gücü yetmiyor. Onlar ne isterse hemen ayet indiriyor. @kavakdoğru söylüyor ama sen inatla olmayan bir şeyi olmuş gibi anlatmaya çalışıyorsun. Bu ısrarın artık iftira boyutuna ulaşmış emre.
  6. Kovulmuş Üye
    Müslümanların içinde bulundukları durımın sorumlusu büyük ölçüde kendileridir. Bir baksınlar neye inanıyorlar, kimlere hizmet ediyorlar. Amaçları insan gibi yaşamaksa bunu başarmak yine kendi ellerinde. Türkiye'deki devletçi cuntaya söverken kendi kurdukları İslamcı cuntaya yine hizmetçi oldular. Amacınız insan gibi yaşamaksa önce çocuklarınıza insan gibi yaşam öğretin ,Arabın masallarını değil.
  7. Kovulmuş Üye
    Ama dinlerin çoğu sadistçe ızdıraptan beslenir. İslam dininde bile fakirlik , eziyet ve düşkünlük yani dilencilik allahın en sevdiği yaşam tarzları arasında sayılır. Hinduizm desek yine aynıdır. Olduğu gibi Hint fakiri lafının uygulamalı kaynağıdır. Hristiyanlık ve Yahudilik ise ızdırabı kendilerine değil başkalarına layık görürler. Sonuçta ızdırabı yok etmek istemezler. Özellikle hristiyanlık bilinçli fakirlik yaratarak ardından insanlara yardım ediyoz ayağına misyonerlik yaparlar. Şimdi islamcılar da bu misyonerlik taktiğini kullanıyorlar. Yahudilikte ise misyonerlik yoktur. Çünkü yahudilik ırkçılıktır. Bu nedenle ızdırap ve fakirliği reva gördükleri diğer insanları misyonerlik amacıyla değil köleleştirmek amacıyla kullanmak isterler.
  8. Kovulmuş Üye
    Teknolojinin gelişmesiyle birlikte dinlerin saçmalıkları birbir ortaya çıkmıştır. Büeyü denen olay da bunlardan biridir. Büyü ve büyücüler aslında olağanüstü bir olay değil sadece hile yapmaktadırlar. Polis kayıtlarında büyücülük yapanların hepsinin bir şekilde uyuşturucu yada uyarıcı madde ile kurbanlarını etkiledikleri bilinmektedir. Ancak tuhaf olan şu ki kuran büyü varlığını kabul eder. Evet yani sahtekarlık anlamında değil. Yani polisin baskın yapıp da foyasını meydana çıkarttığı hilebazlık anlamında bir büyüden sözetmiyor. Kuran baya baya hokus pokus anlamında bir Harry Potter sihirli sözler anlamında büyüden söz etmekte ve bunu da yasaklamaktadır. Kurana göre büyü vardır ve kuran tanrısı allah bunu kabul etmiştir. Ancak yapılmasını da yasaklamıştır. Niye? Allah büyüden korkuyor mu? Hem şeytanın hilesi zayıftır diyor hem de korkuyor yasaklıyor. Bu da kuranın çelişkilerinden biridir. Aslında insansı bir özellik baştan sona ortadadır. Allah okus pokusdan korkar mı,hele ki müslümanları da buna karşı uyarır mı? Ayrıca allah postu kaptırmamak için insanlara büyü yapmayı da ben öğrettim diyor. Neden o zaman? Bakara (inek) Bölümü 102.cümle Onlar, Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil’de iki meleğe, Hârût’la Mârût’a indirileni öğretiyorlardı. Hâlbuki bu iki melek, “Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!” demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat onlar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah’ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de kendilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihri) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlardı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi!
  9. Kovulmuş Üye
    İslam kadına değer verir , islamda kadın hakları vardır diye çok duyarız da bir türlü göremeyiz. Bunu anlamak için islam ülkelerine bakın. Hatta daha da özelleştirin , Türkiye gibi bir ülkede islamcı semtlerdeki kadınlar ile laik semtlerdeki kadınlara bir bakın. Zaten islam'da kadın hakları var mı anlarsınız. Belki şu konu da size yardımcı olabilir. Tüm benliğini bir başörtüsüne bağlamak namuslu kadın olmak mıdır? Ünlü Türk düşünür sayın Haci tarafından açılmış bir konudur.
  10. Kovulmuş Üye
    Bu konuları da okuyabilirsiniz .
  11. Kovulmuş Üye
    Hem Laik Hem Müslüman Olunmaz Bu söz Tayyip Erdoğana aittir. Erdoğan bunu kendi müslüman yandaşları için söylemiştir. Ancak bu söz günümüzde daha çok CHP ye atfedilmelidir. Hem laikim diyeceksin hem de müslüman hakları savunucusu yaparak müslümanlara ve dincilere yaranmaya çalışacaksın. Müslümanların isteyip de yapamadıkları ne var bu Türkiye Cumhuriyetinde. Ta cumhuriyet kurulduğundan beri bir laik vatandaş ile bir müslüman aynı haklarla yaşadı. Ancak müslümanlar üstünlük kompleksi ile hareket ederek eşitliği kendileri bozmadılar mı? Sürekli mağdura yatarak laiklere çirkeflik yapan müslümanlar size bu konuda herhangi bir laf söylemeye hakları yok. Ezik sarı CHP akşama kadar kanallarında müslüman hakları diyerek Filistin de Filistin probagandası yapıyor. KRT ve Halk TV sunucuları “müsliman hakları” demezler mi yahu!!! Senden benden eksik kalan neleri var ki söylesinler. Fazlaları var eksikleri yok. Size mağduriyet kasan müslümanlara cesurca cevap veremiyor musunuz? Dini inancı yüzünden DGM de yargılanmışlarmışmış...senin inancın katliamı , anarşiyi ve ayrımcılığı destekliyor. İşte kuranda yazan cümleler bunun ispatı diyemiyormusunuz? İşte bugün yaptıklarımız ortada diyemiyormusunuz. Başörtüsü üzerinden duyar kasanlara Başını örtmeyen kadınlar için ahlaksız muamelesi yapan senin dinin diyemiyormusunuz. Başı açık kadınlara sürekli olarak kapan baskısı yapan sizsiniz demiyormusınuz. Düşünce özgürlüğü diyerek bağıran İslamcı ve liberallere kurandaki vahşet , işkence sözlerini söylemek bu kadar mı zor. Sadece senin gibi düşünmediği için , sadece sağ elle değil de sol elle yemek yediği için yada sadece namazı orucu haccı reddettiği için ömür boyu işkence ve ateşte yakma vahşetini savunan arap ayetlerini onlara hatırlatmak bu Kadar mı zor? Düşünce özgürlüğü diyen islamcılara sorun , hangi biri kendi isteği ile İslam'ı seçmiş? Hepsi çocuk yaştaki dayatmalar tehditler ile İslam'ı kabullenmek zorunda kalmışlar. Bunları söylemek bu kadar mı zor ya?
  12. Kovulmuş Üye
    Alçaklığın daniskasını yapıyorsun şuan. Dünyadaki müslüman ülkeleri görmezden gelip tüm sorunları yine müslüman olmayanlara bağlıyorsun. Senin bu adi sözlerin , namaz kılmadığınız için deprem oluyor, diyenlere benzer. Ahlaksızca din satıyorsun. Aslında suç işliyorsun. Dünyadaki tüm kötülük müslüman olmayanlardan kaynaklanıyor demeye getiriyorsun Rezil bir insansın. Herkes Müslüman olunca gör işte ispatı ortadoğu çukurunda bellidir. 1072 tane mezhebe bölünüp birbirinize tecavüz edersiniz.
  13. Kovulmuş Üye
    Allah'ın bir iş yaptığı falan yok elbette , ama güneşi allah doğuruyor diye kendini inandırırsan öyle zannedersin sadece. Örneğin allahın bir iş yaptığını kimse ne görmüş nede şahit olmuştur. Çünkü yapan allah değil kibele tanrısıdır. Al sana ispat, hergün güneşi doğuran kibeledir. Çünkü Kibele kendisiyle çelişmez ama allah her beş cümlede bir çuvallıyor. Allah kendi kendine şirk de koşuyor. Aracılar kiraliyor. Adına da elçi diyor. İnsanlarla doğrudan iletişime geçemiyor da aracı gönderiyor. Üstelik o aracıya tüm yetkiyi de veriyor. İşte allah hem putperest bir müşrik aynı zamanda müslüman, aynı zamanda da Ateisttir. Sanırsam iyi işleri Ateist kimliği ile yapıyor , kötülükleri müslüman kimliği ile yapıyor... Olamaz mı?
  14. Kovulmuş Üye
    Enflasyona sebep olan ilk şey devletin gereksiz fazla para harcaması ve bu nedenle oluşan bütçe açığını para basarak kapatmaya çalışmasıdır. Yani enflasyonun asıl nedeni devletin kötü yönetimi ve savurganlığıdır. Tasarruf yapmak enflasyonu düşürmenin başında gelen ilk iştir. Ancak halkın cebinden yapılan tasarrufun hiçbir anlamı yok. Çünkü zaten basılmış paranın piyasada dolaşan paranın hazineye gelmesi enflasyonu düşürmez. Ancak halkın kendisinin tasarruf yapması gerekir. Çünkü sorumsuz yöneticilerin savurganlığı ve ihaneti nedeniyle fakir kalmamak için tasarruf yapmalılar. Yani vatandaşın tasarruf yapması enflasyonu düşürmek için değil kendi cebini korumak için gereklidir. Enflasyonu düşürmek devletin görevidir. Bunun için öncelikle kendi gereksiz boş harcamalarını kısacak ve artrıdığı parayla üretime yönelecek. Kabe dilenciliği yapmak da diğer bir yöntem. İnsanları kredi çekmeye özendirip borçlandırıp sahte bir hareketlilik yaratmak , peynirin , yoğurdun etiketini denetlemek , pazarcıyı hain ilan etmek falan bunlar şovmenlikten öte geçmez.
  15. Kovulmuş Üye
    Aşağıdaki konu da size yardımcı olabilir
  16. Kovulmuş Üye
    Aşağıdaki konu da size yardımcı olabilir
  17. Kovulmuş Üye
    Yaralı olduğunu düşündüğüm başka bir konu da , okumanızı öneririm
  18. Kovulmuş Üye
    Bununla ilgili benzer bir konu da inşaat ile ilgili okumanızı öneririm.
  19. Kovulmuş Üye
    Yatay mimari yani şöyle bahçesi olan evler. Bahçesini ekip biçebileğin bir ev. Eğer ekip biçmek istemezsen de beton dökmeden kullanmalı ve yağmur suyunun toprağa kavuşması sağlanmalı. Büyükşehirlerin artan sayısı nedeniyle heryer asfalt ve beton oldu. Yağmur suyu toprağa kavuşmuyor. Kanalizasyondan denize akıyor. Hiçbir işe yaramıyor yani. Susuzluk tehlikesi varsa en büyük sebebi dikey şehirleşme. Ayrıca beton ve asfalt güneş ısısının toprağa geçmesini engeller ve havayı ısıtır. Yazların son yıllarda çekilmez derecede sıcak geçmesinin en önemli sebebi de bu. İnsanlara yatay mimari olanakları tanısalar insanlar evlerinin bahçesine ağaç da dikecek yeşillik de koyacak hatta herkes çok kolayca hayvan sahiplenebilecek. Apartmanda hayvan bakmak da çok büyük sorun. İstanbul bir an önce yatay mimariye öncelik vermeli.
  20. Kovulmuş Üye
    Küresel ısınmayı engellemek için siyasilere baskı yapıyorlar. Bunun hiçbir anlamı yok bence. Dünyayı ısıtan aşırı tüketimdir. Duvarlara yazı yazıp kendilerini zincirlemek yerine daha akılcı ve işe yarar bir yöntem olan tasarrufu önersinler insanlara. Örneğin reklamlarda sürekli kullan at , onu bırak bunu al, daha iyisi çıktı hemen al, eskimesede modası geçti değiştir gibi dünyaya zarar veren teşviklere karşı çıksınlar Eğer siyasilere baskı yapacaklarsa kendilerini BM binasına zincirlemek yerine Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde demiryolu ağınının yaygınlaşması konusunda baskı yapsınlar. Sivil havacılığı azaltmaya çalışsınlar. Çünkü uçaklar atmosfere aşırı zarar veriyorlar. Sanayicileri daha kaliteli ve uzun ömürlü ürünler üretmeye zorlasınlar. Son kullanma tarihi denen uygulamayı bazı ürünlerde tamamen kaldırsınlar. Örneğin çoğu kozmetik ve temizlik ürünü yaklaşık 10 yıl kadar bozulmaz. On yıldan sonra yavaş yavaş bozulmaya başlar. Sürekli olarak yeni ambalaj değişikliğini durdursunlar. Standart ambalajlara geçsinler. Her firma aynı ürünün sadece kokusunu veya rengini değiştirip gereksiz yere ambalaj yeniliyor. Bunu kaldırmaları gerekir. Çevreciler bunlar için uğraşmalı. İnşaat kalitelerini artırıp 150 yıl dayanıklı binalar yapmaya zorlasınlar. Maalesef şimdiki devlet prosedürü sadece 40 yıl sonra binayı yık ve yeniden yap diyor. Olacak iş değil. Halbuki kaliteli beton 150 yıl kadar dayanır. Üstüste yığılmış çarpık gökdelenleşme yerine tek katlı toprağa zarar vermeyen şehirleşmeye geçsinler. Çevreciler Güneş enerjisi için baskı yapsınlar. Tabi bunları yaparlarsa onları fonlayan firmalar hem paralarını keser hem de davacı olurlar.
  21. Kovulmuş Üye
    Bakın bu tarz çamaşır makinalarında sabun kullanabilirsiniz. Üstelik daha kısa yıkama süreleri var. Ama evdeki Türkiye modeli çamaşır makinalarında sabun kullanamazsınız. Çünkü çalışırken durdurup kapağını açamazsınız.
  22. Kovulmuş Üye
    Akıllı ülkeler bu gerçeğin farkındalar. Bu nedenle suyu değil ürünleri tüketmemeyi öneriyorlar. Tek kullanımlık ğrünlerin yanı sıra aldığınız her ürünün ambalajı da tek kullanımlıktır. Bunu unutmayın. Doğayı korumanın en başlıca yolu evde üretken olmaktır.
  23. Kovulmuş Üye
    Kapitalist ve faşist sermayenin yeni oyunu çevrecilik ve su üzerinden ilerliyor. Dünyada en bol bulunan tüketim maddesi su iken, size bu maddeyi gram gram tüketin diyorlar. Sizce bu işte bir terslik yok mu? Ayrıca su döngüsel bir maddedir. Yani kısa sürede doğal döngüye girer ve temizlenip çıkar. Suyu bitiren şey musluk değildir. Elbette temizlenmek için suyu bol harcayacaksanız. Asıl tüketmemeniz gereken şeyler kapitalist sermayenin ürünleridir. Çünkü o ürünleri üretmek için çok daha fazla su tüketiliyor. Basit bir ürünü bile ucuza mal etmek için tonlarca suyu göz kırpmadan kirletebiliyorlar. Ama bu kapitalist sermaye hiç gerçekleri söylemiyor. Kendine dokunacak gerçekleri hep halktan gizliyor. Ürünlerin tüketimini azalttığınız zaman hem suyu korumuş olursunuz hem de doğayı kirletmemiş olursunuz. Asıl o zaman gerçekten çevreyi korumuş olursunuz. Can sıkıntısına para harmaya alıştırıldınız. Aslında çoğu şeye ihtiyacınız bile yok. Eskimeden değiştir , at yenisini al. Tıkla kapına gelsin. Bu hem çevreye hem de sizin sağlığınıza zarardır. Kapitalist sermaye sizi bir taraftan tüketin diyerek sağlıksız yaparken diğer taraftan da ilaç ve vitamin satarak bir kez daha sömürmektedir. Eskimeyen hiçbir şeyi canınız sıkıldı diye , modası geçti diye , arkadaşlar ne der diye değiştirmeyin. Suyu tasarruf etseniz ne olacak ki? Ayda kaç kilo su biriktirsiniz? Ama bir tek ürünü tasarruf ederek tonlarca suyu korumuş olursunuz.
  24. Kovulmuş Üye
    Seven adlı 1995 yapımı film bir başyapıttır. Hem senaryo hem oyunculuk hem de verdiği gerçek mesajlar ile tam bir başyapıttır. Dinci bir psikopatın nasıl kolayca bir katile dönüştüğünü ve hiçbir şekilde vicdan azabı çekmeden vahşetini din ile meşru gösterdiğini anlatır. Ve sonunda verdiği mesaj mükemmeldir. Dinci psikopat rahip en sonunda kendini öldürtmek için polisin eşinin kafasını keser. Çünkü kendisi de KISKANÇLIK günahına girmiştir. EVET DİNCİLER KISKANÇTIR VE TÜM KUDURMALARININ NEDENİ BUDUR. https://m.imdb.com/title/tt0114369/
  25. Kovulmuş Üye
    Kullanılan kokuların çoğu aromatik halka içerir. Ve zararlıdır. Doğal olup olmaması önemli değildir. Hacı yağı olup olmaması da önemli değildir. İster alkol içinde çözülen kokular olsun isterse suda çözülen kokular olsun neredeyse hepsi alerjen maddelerdir. Doğal kokuların neredeyse hepsi bitkilerden elde edilir. Bitkisel olması sağlıklı olacağını göstermez. Bitkilerin zehirli bileşenlerinden biri de kokularıdır zaten. Sentetik olarak üretilen kokular da bitkisel yağların takliti olarak üretilir. Yani kimyasal Yapı olarak çok da farkları yoktur. Sadece linear-hidrokarbon-hidrokarbon esterleri sağlığa zararsızdır. Ancak buna dair koku çeşiti de çok çok azdır. Örneğin muz kokusu böyle zararsız kokulardan biridir. Ancak ticari olarak üretilen muz kokularının tonları ile oynamak için içerisine başka kokular da katılabilir. Örneğin muz esansları dahil çoğu kokunun içine karıştırılan vanilya kokusu doğal olarak aromatik halkaya sahiptir. Yani zararlıdır. Bu kokuular canlıları cezbettiği için bitkiler tarafından tozlaşmayı hızlandırmak amaçlı tuzak olarak salgılanır. Yani başka canlılar kokuya gelip çiçek tozlarına dokunup çevreye yaysınlar diye bitkiler tarafından üretilir. Aslında bitkilerin sizi çok da düşünmediğinin bir kanıtıdır. Tüm amaçları kendi sperm tozlarını çevreye yaymaktır. Neyse yani uzun lafın kısası , ohhhhh missss gibi koktu heryer temizzzz.. dediğiniz zaman iki kere düşünün. Koku öyle çok masum birşey değil. Temel hava kirleticidir. Ben çoğunlukla çamaşır makinasına sabun eritip katarım. Ne yazık ki tepeden tırnağa kapitalist sistemin ağlarına gömülmüş olan ülkemiz insanı kendi cehaletini bilgelik zannetmektedir. Kokulu çamaşır deterjanları tehlikelidir .cilde ve solunum yollarına zarar verir. Ne yazık ki ülkemizde katı sabun ile çalışan çamaşır makineleri yoktur. ABD yada İngiliz filmlerinde görürsüniz üstten kapaklı ama otomatik çamaşır makineleri vardır. Oralarda neden bizim tarzda makine kullanmıyorlar? Adamlar bizden salak değiller bu kesin. Çünkü o makinalar sabun tozu ile çalışabiliyor.
×
×
  • Create New...