Kovulmuş Üye

Yasak olmasına rağmen her yıl binlerce ton uyuşturucu üretilip satılıyor. Buna şaşırmadın da WHO'ya mı şaşırdın. Bir işe yaramıyorlar. Pandemide çıktı dedi ki ellerinizi yıkayın hah hah haaaaa... Onlar da bizim diyanet gibi , kırmızı don giymeyin diyecekler yakında. İki üç tane sahtekar ilaç şirketini bile engellemeye güçleri yok.

Mecburmuyum?😁

Size bu tür on tane olay anlatabilirim çok rahatlıkla. Yani bir tane olaya bakarak karalama yapmıyorum.

CHP'yi de çok şey etmeyin. Uğur Mumucunun ölümüne çok da üzülmediler. Türkiye'de hiçbir partinin programı milli değildir. Kendi ayağına basanları hedef gösterirler. Tahir Elçi gibi.

Bak daha bunun gibi neler var neler bir tane yazayım dedim , güzel fıkra ama..

Geçmiş zaman, olay zimbabvede geçiyormuş. Avrupa adını kullanan bir ilaç firması devletten 100 milyon Euro hibe alarak kurulmuş. Yani senin benim param milletin parası. Yerli milli sloganları ile. Avrupa marka bir ilacın yerli eşdeğer üretimini yapacak. Oh ne güzel. Biz de sevindik... Sonra ilacı üretme ruhsatını alıyor , laboratuvar analizleri yapılıyor onay alıyor ben diyim 30 sen de 40 seri üretim yapılmış piyasada satılıyor. Elalem salak değil ya , Amerikalı başka bir şirket olayı takip ediyormuş meğerse. O firmanın ilacını eczaneden aldırıp o firmanın kendi yöntemi ile analiz etmiş. Ve bakanlığa sonuç bildirmiş. Siz bu şirketin ilaçlarını nasıl onayladınız diye de sormadan edememiş. Niye? Çünkü zibbbabe ülkesinin yerli olan şirketi ürettiği ilacı Ultra Viole ışık altında analiz etmiş onay vermiş ve de 30 seri üretimden fazla piyasaya sürmüş. İşte bam teli burada kopuyor. Amerikalı şirketi hayretler içinde bırakan nokta şu ki , o ilacın hammaddesi ultra Viole ışık altında tespit edilemiyor. İnfrared ışık altında çalışılması gerek. Abbboovvvvv... Ama bu yerli firma tespit etmiş vede üzerine seri üretime geçip ülkeye dağıtmış. Hammadde hindistandan geliyor ve Hindistanlı hammadde üretici firması ürünün sertifikasına kocaman yazmış altını bile çizmiş koyu koyu renkle demiş ki "Bu Hammadde Ultraviole Işık Altında Pik Vermez, İnfrared Işık Altında Çalışılmalıdır" Aynı yazı Avrupa ilaç otoritesi olan Eu.Ph.de de yazıyor. İşte fıkra böyle.. O firma ne ceza aldı , ne ürün toplattı nede müdürleri sorguladı.. hiçbirşey yokmuş gibi ıslık çala çala işlerine devam ettiler. Bu Karadeniz fıkrası gibi olayı yapan şirket kendini büyük bir mok gibi gösterip seni beni de beğenmiyor ha... İşin komik tarafı profesörlerle çalışıyoruz diye de hava atıyor ha.. Neden mi ? Çünkü orası zimbabve arkadaş. Orada gösteriş ve orman kanunları geçerlidir.

Para sıkıntısı yaşayanların organlarını satışa çıkardığı günümüzde, artık çaresizlik doğmamış bebekleri de yasadışı yollarla satmaya zorladı. Daha önce de “evlatlık bebek” siteleri üzerinden gayrimeşru ilişki sonrası yapılan bebek satışı yine maddi sıkıntı çeken ailelerin tercihi oldu. https://www.veryansintv.com/aile-bakanligindan-internette-bebek-satisi-iddiasina-inceleme/

Moskova’daki saldırganın İstanbul fotoğrafları: Turist gibi gezmiş! Rusya'nın başkenti Moskova'da "Crocus City Hall" adlı konser salonuna silahlı saldırıyı yapan saldırganlardan birinin İstanbul'u dolaştığı fotoğraflar ortaya çıktı. https://www.veryansintv.com/moskovadaki-saldirganin-istanbul-fotograflari-turist-gibi-gezmis/ Ülkeyi terörist cennetine çeviren iktidarın bundan haberi yok muydu?

Camide 11 yıl boyunca çocuk istismarı: İmam tutuklandı Adana’da bulunan Ahmet Yesevi Camisi'nin imamı M.A, 11 yıl boyunca camideki Kuran kursuna gelen bir çocuğu istismar ettiği iddiasıyla tutuklandı.

Kendi yaptıkları yolsuzlukların sonucunu şimdi de anayasaya atıyor. Ülkeyi batırdıklarını bu şekilde gizlemeye çalışıyor . Suçlu anayasa...Anayasa yüzünden ülke bu hallerde , ama değişirse kesin düzelir. Bundan önce ihale kanununu 120 kez değiştiren kendisi ama anayasadan şikayet eden yine kendisi. Daha öncede rejimden şikayet ediyordu , değiştirdikten sonra işleri berbat ettik demiyor da anayasayı suçlu buluyor . Bunu seyreden muhalefet de AKP'nin arkasından ne kadar çok nemalandı. Bu adama kapı aralayan muhalefet , yapan Erdoğan. Bunu görmeyip de hala daha siyasetten çözüm bekleyen var mı?

Kiliöa kullanmak , uçak kullanmak, gereksiz araç kullanımı , aşırı ve gereksiz gıda tüketimi , aşırı ilaç tüketimi çevreye çok zarar veriyor. Ama çevreciler buna karşı hiçbirşey diyemiyorlar. Bize Söyledikleri tek şey suyu az tüketin. Kaynakları az tüketirsek ne olacak. Onlara bol ve ucuz hammedde kaynağı yaratımış olacağız. Yani biz tasarruf yaparak onların cebine bol bol para koyacağız. Yaptığınız her su tasarrufu size fatura olarak geri dönecek.

Her zaman söylerim bütün siyasetçiler vaad ettikleri şeyleri bugüne kadar niye yapamamış? Şimdiden sonra mı yapacaklarmış. Aynı yalanlar , İstanbul'a yağmur yağıyor diye üzülen akpliler var. İstanbula kötü birşey olsa sevinen akpliler var. Bu güne kadar isteyip de yapamadıkları ne varmış ki , şimdi halktan oy istiyorlar.Aynı yalanlar aynı teraneler.CHP de aynı şekilde bu güne kadar 20 yıldan fazla yönettiği ilçelerde niye birşey yapamamış da şimdi yapacakmışmış...Alayının köküne kibrit suyu.

Başta adalet olmak üzere çoğu kurumun çivisinin çıktığı bir ülkede 32 Mart seçimleri neden bu kadar önemlidir? Sonuçta YSK 1 Nisan günü ekrana ne yazarsa onu kabul edeceksiniz. Sorgulamak yada itiraz etmek gibi bir lüksünüz olduğuna inanıyor musunuz? Bunu en basit olarak akp rejiminde görüyoruz. Sistemin demokratik olmadığını , oy kullanma sırasında bile kural değişikliği yapılıp seçim kazanıldığını herkes gördü. Ve devletin en önemli dediğimiz kurumları bile bu açık hileleri kabul ettiler. Öyleyse 32 martın ne önemi var? 1 Nisan sabahı tamam mı devam mı sonuçları açıklanacak. Bu sonuçların meşruiyeti Türkiye'de çoktan beri tartışılır hale gelmiştir zaten. Öyleyse 32 martın ne önemi var? 32 Mart şunu belirleyecek. Derin devlet , AKP'ye ya tamam diyecek ya devam diyecek. 1 Nisan'da YSK ekrana hangi sayıları koyacak bu yüzden onlar için çok önemli. 32 Mart çok önemli , en önemlsi o..

Elit olmak için çok paran olmasına gerek yok . Kişilikli ol yeterlidir.

"Hiçbir şey apaçık göründüğü kadar aldatıcı değildir" demiş Sir Arthur Conan Doyle. Hayatta size reklam edilen şeylerin araka planını sorgulayın demek istiyor. Mutlaka arkasında bir çıkar birliği vardır yada suçu aklama çabaları vardır. Bütün suç örgütleri istisnasız vicdan ve iyilik öğelerinin arkasına saklanırlar. Atalarımız da der ki , kıymetli malın reklamı olmaz. Öyleyse size vicdan yaparak dayatılan yaşamı sorgulayın. Kimlerin ne çıkarı var anlarsınız.

Varaka bin Nevfel, veya tam adıyla Varakah ibn Navfal ibn Asad ibn Abd-al-Uzza ibn Kusay Al-Kurayşi (Arapça: ورقه بن نوفل بن أسد بن عبد العزّى بن قصي القرشي; ölüm y. 610), Muhammed'in ilk karısı Hatice'nin baba tarafından kuzeni olmuş Süryani Nasturi rahibiydi. Muhammed'in Hatice ile olan evliliğinde şahitlik etmişti. Muhammed'in çok sevdiği bir kişiydi o da muhammedi çok severdi. Adına varaka denmesinin bir nedeni var. Varaka belgeci demek. Evrak ile aynı kökten gelir. Yani bu adam eski evrakları eski yazıları toplayıp biriktirirmiş. Ayrıca varaka şairlik de yaparmış.. Bu adam öldüğünde vahiy kesilmiş. sonra Ömer'in müslümanlığa katılması ile vahiy tekrar gelmeye başlamış. Olay bu kadar.

Bütün teröristler vicdan maskesi arkasına sığınırlar. Din de bunların en başında gelir.

Maglev treni gerçek olarak 570 km/saat hıza ulaşmış. Ancak aşağıdaki videoda 1350 km hızla ilerlesek nasıl olurdu diye simülasyon yapılmış .

Ne zaman ki parasal sistemden çıkıp birbirinize değer vermeye başlarsınız o zaman bu düzen değişir. Aksi halde çocuklarınız parlak kutuların içindeki süs köpekleri kadar olamazlar. Ne zaman ki size vaad edilen yalan kariyer , para , araba gibi şeyleri elinizin tersiyle itersiniz işte o zaman gerçeklere dönersiniz. Gösteriş budalası bir yaşam sürerek sistemden şikayet etmeye hakkınız yok. Herkes birbirini ezme aşağılama çatlatma derdinde. Kadınlar başta olmak üzere erkekler de bu işin içindeler. Kapitalizmi faşizme dönüştüren şey budur. Yani sizin ego yarıştırmanız.

Önce fetöcü olan Turgut Altınok geçmişte Tayyip Erdoğan hakkında demediği kalmamıştı. Şimdi aynı kişi AKP den Ankara Belediye başkanı adayı oldu. Ancak geçmişte de Antalya CHP belediye başkanıyla ne işler çevirdikleri ortaya çıktı. CHP li Antalya belediyesi Turgut Altınokun arsasının emsal oranını 5 kat yükselttiği anlaşıldı. Hala mı sanırsınız İmamoğlu sizi kurtaracak , CHP gelince ülke düzelecek. Haaaaah bulursunuz. https://www.veryansintv.com/yazar/engin-balim/kose-yazisi/turgut-altinokun-antalyadaki-arsasinda-akp-chp-ortakligi/ Daima söylüyoruz… Konu imar artışı olunca, rant olunca CHP’li-AKP’li ayrımı ortadan kalkıyor. CHP’li ve AKP’li isimler belediye meclisinde hep birlikte bu imar artışlarına el kaldırıyorlar. Günümüzün CHP’si olmadan AKP iktidarı olamaz, AKP olmadan da CHP ayakta kalamaz.

Faiz Erdoğan yönetiminde ve onayıyla bugünden geçerli yüzde 50 ye yükseltildi. https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/tcmb-faiz-kararini-acikladi-845838.html

Faiz yüzde 50 oldu https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/tcmb-faiz-kararini-acikladi-845838.html

Videoda yıllar önce bahsettiği Emir komuta merkezini açıklamalıdır. Erdoğan eskidi şimdi aynı emir komuta merkezi İmamoğlu ile yeniden Refah partisini mi hazırlıyorlar.

Çin ayda sondaja başlayacaktı bu yıl. Amacı orada uzay araçlarının kalkışını sağlayacak bir fırlatma rampası üretecek teknik malzemeleri üretecek madenleri çıkartabilmek. Ayı bir ara istasyon olarak kullanmak. Böylece mars gibi gezegenlere daha güvenli gidebilmeyi planlıyor. Ben de rüyamda ayın karanlık bölgesinde bir üs kurmuşum. Yanımda üç dört kişi daha vardı. Toprağı kazıyorduk.

Estetik lobisinin ticaret alanı Türkiye'de diğer ülkelere göre çok fazla artış gösterdi. Çoluk çocuk bile artık orasıyla burasıyla oynuyor. Buna etkili olan şey aptal telefonlarının resim filtreleri ile porselen makyaj ile asosyal medyada beğeni alan kızlar. Yani kızlar tamam da erkekler de başladı bu estetik ilgisine. 40 yaş üstünde cebinde biraz parası olan depresyona girmiş erkekler hemen botoksa koşturuyor. Ne yaparsanız yapın yaşınızı belli edersiniz onu saklamak imkansız ancak buruşuk görünmek istemiyorum iyi görünmek istiyorum diyorsanız o konuda haklısınız. Bence doğal güzellik daha sempatik geliyor. Bir hastalık yada kaza nedeniyle cilt bozulması yoksa her yaşın güzelliği var kendine göre. Botoks denen madde batratoksin çok güçlü zehirlerden biridir. Çok çok seyreltilmiş halini deri altına enjekte ederek o bölgeyi aylarca felç bırakabiliyor. Böylece yüz mimiklerinde kırşmaları geçici olarak gideriyor. Tabiki bu madde yağda çözünen bir zehir olduğundan hemen kana karışmıyor. Enjekte edilen zehir birkaç ay sonra kana karışıp yok ediliyor. Belki de yok edilmiyor. Vücudun diğer bölümlerinde birikip birikmediği yada başka bölgeleri felç etmediğini bilmiyoruz. Ve bunu sürekli olarak yaptıran insanlar uzun vaadede bir insanı kolayca öldürebilecek dozda zehiri alıyorlar. Bunun sigara içmekten ne farkı var. Bence daha tehlikeli. Çünkü doğrudan deri altına iniyor. Bu zehir sinir sistemini felç ederek kasların kasılmasını önlüyor. Yani kaslar hareketsiz kalıyor. Yüksek dozda alındığında kalp yada diyafram kasını felç ettiği için ölüme sebep oluyor. Böyle bir şeyi sırf estetik kaygılar ile yavaş dozda almak her gün sigara içmekten farksızdır.