Küresel Vana

Ama " Dil etnisite varligini ortaya koymakta ana ogelerden biridir. " diyerek dilinde bir sosyo-etik değer olduğunu kabul ederek. Ortak dil nasıl vesayet olmuyor ? O da " tek bir sosyo-etikin topluma dayatılması " olmuyor mu ?

Gelişmiş ülkelerde en son ne varsa bizde de olsun. Ama siyasi malzeme haline getirmeden ve ABD merkezli bir projeyi hayata geçirmek için değil.

Başlığın karıştığı falan yok. Başlık açmaya da gerek yoktu. Ayrıca, iddia sahibi sen olduğundan senin açman gerekir başlığı. Ki neyse ki bunu anlamışsın ki kendin açmışsın.

Maddelerde olup da hayata geçmemiş olan hak ve özgürlükler nelerdir ?

" Istersen olayi Lozan'a gore ve hatta Anayasaya gore degerlendirelim. " demek, örnek vermek mi oldu şimdi. Bu kadar laf edeceğine Lozanın ilgili maddelerinden örnek versen daha doğru olmaz mı ?

Bir bebek kavramsal bilgi yetisi ( yaşayana göre bilgi olan ) ile ama 0 kavramsal bilgi ile dogar. Senin dediğin bu ve kendi içinde çelişkili bir cümle oluyor bu.

Başlığı bir daha oku.

O halde neden; " Ortak dilin nesi vesayet ? " dediğimde itaraz edip; " Ortak dil degil, " dedin ?

Kendi yazdığını ne çabuk unuttun ?

Lozanı ortaya atan ben değilim, sensin.

O halde neden, ben; " Tabii ki, konumuz olan TC'nin kuruluş aşamasındaki Türk etnik kökeninden. Bunu sende söylemişsin zaten, " Müslüman " diye. Türk = Müslüman idi. Dolayısıyla, diğer Sosyo-etiklerden farklı bir sosyo-etik durum ve o sosyo-etikin siyasallaştırılıp diğerleri üzerinde üstünlük ve hakimiyet kurması gibi bir durum yokmuş. " dediğimde; " Ben sosyallikten etik farklardan bahsediyorum. Siyasetten ya da bunun siyasi malzeme yapilmasindan degil. " dedin ?

Neden ? Dil de sosyo-etik bir değer değil midir ?

1920'lerde hangi ülkelerde varmış ? Bu arada Lozan n'oldu, hani değerlendirecektik ?

Başlıkta sana ait bir iddia var ve biz bunun doğru olup olmadığını tartışıyoruz. " KAVRAMSAL BILGI YETISI" Yasayana gore bilgidir demedin mi şimdi bunu inkar mı edeceksin ?

Demek ki insana doğumdan gelen kavramsal değer bilgi yaşayana göre varmış.

Bu ibare 61 ve 80 Anayasasında var. 61'de örgütlenme ve sosyal hakları talep etme özgürlüğü vardı, 80'de budandı. Diyanet dersen zaten ilk baştaki dini kontrol alma ve reforme işlevinden sapmıştı zaten 1950'den sonra.

Hangi Anayasa'da ? 1924 anayasası mı ? Lozan n'oldu onu değerlendirecektik hani ?

" KAVRAMSAL BILGI YETISI" bilgi midir, değil midir ?

O cümlenin öznesi insan değil diye o cümlenin ana fikrini insan dışı bilgi üreten bir şey vardır diye algılamak mı lazım illa ki ? Mahsus mu yapıyorsun bunu ? " Bu etkileşimin sonucu oluşan durum ise yeni bir bilgi doğurup molekül düzeyinde farklı moleküllere bilgi taşır. " İnformation'a elli defa bilgi demişim ve insan ürünü olduğunu söylemişim. Her defasında parantez mi kullanmam gerek ?

Ortak dilin nesi vesayet ?

Eh iyi işte çözülsün diyoruz zaten. Yanıt olsun diye yanıt vermek denir buna.

Sahi sen siyasal kelimesinden ne anlıyorsun ? Tek aklına gelen siyasi partiler mi ?

Bu söylem eleştirel bir söylemdir, olması gerekeni anlatan değil. Ayrıca Anadoluda mahalle baskısı herdaim olmuştur. Osmanlıda şeriat uygulanmıştır. En son Mecelle bile şeriat hukukudur. Sahi sen şeriattan ne anlıyorsun ? Bir de Osmanlı döneminde yaşamış gibi anlatmışsın. Laik Müslümanlık adı üstünde laikliği kabul eden müslüman demektir. Bu tür Müslümanlık da TC döneminde ve dinin kısmen devlet eliyle yeniden yorumlanması ile mümkün olmuştur, yenidir.

Buyur başla değerlendirmeye. Verdiğin linkteki yazıda Lozana ait bir bilgi yok.

Yaşamdan öğreneceği, ona doğumdan gelen şeyin adıdır.